25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAVFA CUMHURİYET 27 MART 2003 PERŞEMBE 14 Â U 1\ kuttur(a cumhuriyet.com.tr Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla tiyatromuzun sorunlan ve çözümleri tartışıldı 'evlet sanatıdesteklemeli• Önceki gün yapılan Türk Tiyatrosunun Yakın Geleceği' konulu toplantıda ITI'nın daha etkin duruma getirilmesi, sponsorluk yasasının çıkanlması gereği, sanatı ve tiyatroyu desteklemenin devletin birincil görevi olduğu vurgulandı. Kûltür Servisi - '27 Mart Dünya Tiyatro Gönö' nedemyle UNESCO - ITI (Uluslararası Tiyatro Enstitüsü) Türkiye Merkezi, tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (ÎKSV) ve Cumhunyet Vakfi'nın kültürel dayanışması çer- çevesinde, önceki gün 'Türk Tîyat- rosunun YaJan Geleceği' konulu bir toplantı düzenlendi. Gazeteciler Cemiyetı Lokali'nde yapılan toplantıya, UNESCO - ITI Türkiye Merkezi İcra Komıtesı Baş- kanı Refık Erduran, IKSV Başkanı Şakir Eczacıbaşı. gazetemız imtiyaz sahibi tlhan Selçuk Tiyatro Yazarla- n Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bilginer, Gencay Gürün, Gün- gör Dilmen, Engln l ludağ, Şükrü Türen, Raik Alnıaçık, 1\ıncer Cüce- noğlu, Hayati Asdyazrcı, Ayşe Emel Mesci, Sevgi Sanlu Egemen Berköz, Gülsüm Cengiz ve Mustafa Demir- kanb katıldılar. ITrnın yalnız sahne sanatlanyla sınırlı kalan bır kurum olmadığının, Toplantıya, başta tiyatro olmaküzere sanatve kültüralanından isimler katıldı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) birçok ülkede külrürün büyük bir ke- sıminin şemsiyesi sayılacağının ve Türkiye'de bunun kapsamının daral- hldığının altını çizen Refik Erduran, ITI'nın da bu durumdan çıkanlma- sının ve kültür-sanatın bütün kulvar- Iannın çok daha işıne yarar bır araç halıne getinlmesinin yollannı araş- tırdıklannı belirtti. Gelecek yönetim kurulunda yeni üyelerin seçilmesı- ni, daha genç ve dinamik üyelenn artık işi de\Talmalannı istediğini ifa- de eden Erduran. "m'yıcanlandıra- lım. Bu uğurda yurtdışından da epey- ce maddi ve manevi destek sağlana- biür. Alryapısı işi işlenmiş projeier su- nulduğiinda Paris'teld UNESCO - ITI merke/ine para yardımında bu- lunuyoriar. lluslararasL, potitik. ide- olojik her türiü dayanışma da var bu canuada" diye tiyatro dünyasına çağ- nda bulundu. Sponsorluk kanunu çıkanlmalı* Cumhunyet kuruJduğunda kültür ve sanata çok büyük önem venldiği- ni ama daha sonraki dönemlerde bu ilgınin gittıkçe azaldığını ve şu anda ıçler acısı bır hale geldiğini \urgula- yan Şakır Eczacıbaşı, Türkiye'nin kültür açısından dünyanın en zengin ülkesi olduğunu ancak bunlann ye- teri kadar değerlendirilmediğini di- le getirdi. Devletin külfür-sanata da- ha duyarlı yaklaşması gerektiğine değınen Eczacıbaşı, "Devlet bizden sponsorluğun vergiden düşürülmesi üzerine bir yasa tasansı hazniamamı- a istedi. bunun üzerinde çalışıyoruz. Sponsorluk kanununun çıkannnas ge- rekiyor. Bunun için kültür kunımla- n bir araya geuneU, srvil toplum ör- gütieri görevterini yerine getirmeH'' dedi UNESCO, IKSV ve Cumhunyet Vakff nın güçlü kurumlar olduğuna dikkat çeken llhan Selçuk, bu ku- nımlann böyle bir hareketi candan be- nimsemesı halınde sonuç alınabile- ceğini vurguladı. 'Türkiye'ye göre program gerek' Cumhuriyefin medya organı ola- rak bu oluşumu destekleyeceğine de- ğinen Selçuk, "Türldye'dedahauzun süre devlet, sanann vetivatronun için- de bulunmalı ve başını çekmelidir. Devletin nedereceyekadardemokra- tik organizmalar yaratabileceği ayn bir konudur. Anadolu'ya tiyatroyu ancak devlet götürebilir. Türkiye'de- ki bir sanat adamınuı bakış açısı Av- nıpa'yla aynı değildir. Çünkü bu, on- laruı yüzyıDar önce başladıklan bir süreçtir. Reform, Rönesans, Aydın- lanma Devrimi oralarda yaşannuş. Sanat, senyörterin, krallann himaye- lerinde gelişmiştir. Türkiye'de ise gerçek burjuva ve proletarya obnad> ğı için Aydınlanma Devrimi asker ve sKil av dm tarafindan yapılmışnr. Böy- le ohınca da Türkiye'ye göre bir prog- ram ohtşturubnası gerekiyor. Birinı en- telektüel kesimin Batı'daki şablonu olduğu gibi uygulamak gibi bir gay- reti var. Bazı noktalarda haklı olabi- lirler, ama işin esası budur" dıye dü- şüncelerini açıkladı. Eğitimin ve medyanın önemıne de- ğinen Gencay Gürün ıse Türkiye'nin sanat ve ışık tekniğı bakımından çok geri kaldığını belirtti. Toplantı, girişimin sürdürülmesi, bunun için de en kısa zamanda yeni- den toplanılması karanyla sona erdi. GELENEK UNUTUL UYOR TI TÜRKİYE MERKEZİ BÎLDİRİSİ Umursamazhk komplosu însanlığın önemli bir buluşu TankredDorst'a göre tiyatronun yaşamsalgücü safolmayan birsanat olmasında yatar * UNESco- lararosı Tiyatro Enstitü- sü) Türkiye Merkezi 'nin Dünya Tiyatro Günü bil- dirisini buyılZülfü Liva- neliyazdı. * • • "Sanat. doğaya eklen- miş insan demektir. 7 " Bacon bu bılgece sözü söylerken kuşkusuz, in- sanoğlunun doğada var olan güçleri kendi istekle- ri doğrultusunda yoğur- masını, onlara yeni bir bi- çim vererek dışavurması- nı kastediyordu. Resim, şiir, heykel, mü- zik gibi tiyatro da doğaya eklenmiş insan. Yani bir insan oluş bi- çimi. Ne yazık ki bu "insan ohışbiçimi". 2003 yılının 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde savaş denilen korkunç yıkımın gümbür- tüleri arasında kutlanıyor. Hemcinsini kitle halinde yok etme çügınlığına ka- pılan tek canlı türü olarak insanoğlu, yine kanh sa- vaşlann karanJık gölgesi altında. Demek ki karşımızda iki değişik insan türü var: Bir yanda doğaya eklen- miş ve onu yorumlayan yaratıcı insan, öte yanda ise bu birikimi tahrip et- me amacını taşıyan yok edici insan. Bu iki insan türü ara- suıdaki ayırt edici özel- üklerden birisi de tiyatro. İnsana tutulan ayna Tiyatro, uzun tarihi bo- yunca yok edici insanı sah- aede eleştirerek yaratıcı insana dönüştürmeyi amaçladı. Kimi zamanbu- nu, sahnenin bulunduğu bina bombalanırken yap- tı hem de. Bir koltukta oturup sah- neye bakan seyirciye bir I aynatutarak, yok edici in- 1 sanı eleştirmeye ve seyır- j cinin içindeki yaratıcı in- i sani gücü ortaya çıkarma- : ya çalıştı. Bu yüzden de | her rejimde iktidar sahip- I leri ve zorbalar tarafindan : sevilmedi, baskı altına alınmayaçalışıldı. Tiyatro, direnerek ve bütün bu güçlükleri aşa- rak 21. yüzyıla ulaştı ama bugün daha değişik, daha sinsi ve daha zor anlaşılan bir baskı alhnda. Umursamazhk baskısı. Özellikk Türkiye'de ya- şandığı gibi, kültürün eğ- lenceye dönüştüğü ve in- sanlık değerlerinin teker teker ortadan kaldınldığı bir kabalaşma döneminde, tiyatroyu ya biçim değiş- tirmeye ya da yok olma- ya zorluyorlar. Bunun için kullanılan yöntem ise tiyatroyu umursamamak, görmez- den gelmek, haberlerini iletmemek ve tiyatroyu bir entelektüel umacı haline getirmek. Oysa tiyatro- nun yaşayabilmek için ge- rek duyduğu oksijen, genç kuşaklann ilgisi, hevesi ve tiyatro tutkusu değil mi? Âşık Veysd, "Muhab- bet, bir eldn ekip yeşert- mek" diyordu. Tiyatro da bir ekin gibi ekilmeye, yetiştirilmeye, bakılmaya ihtiyaç duyu- yor. îşte bu "umursamaz- hk kompJosu"nun en yıkı- cı etkısı de burada ortaya çıkmakta. Eğer tiyatroyu gözden düşürürseniz, hele yeni yazarlann yetişmesini zo- ra sokarsanız, genç ku- şaklardaki yaratıcı tiyatro enerjisini de daha baştan engellemiş, tiyatro alanı- nı çölleşmeye terk etmiş olursunuz. Yapılan iş korkunçrur: Bacon'ın deyişi ile insanın doğaya eklenmesini en- gellemek suçudur. Ama Türkiye'de, yara- tıcıhğa karşı işlenen di- ğer suçlar gibi bu da bir hoşgörü merhemiyle sı- vanmakta. 2003 Dünya Tiyatro Günü'nü bu bilinç ve bi- raz da bu acıyla kutlamak gerekiyor. Sevinç ve acı bir arada. Sevinç bizi, adına tiyat- ro denilen "insanın doğa- ya eklenmecabasrnın yü- celikJerine sa\"uruyor; acı ise bu alanda uyanık olma- mızı, ulusal tiyatrosunu yitiren bir ulus haline düş- mememizi hatırlatıyor. t/ Dünya Tiyatro Günü uluslararası bildırisim buyıl oyun vazarı, övkücü, fılm yapımcısı, radyo oyunu yazarı, çe\irmen TankredDorsthazırladı. Türkçeye Sevim Gündüz çeıirdi. ••• Hep aynı soruyu soruyoruz: Tiyatro hâlâ zamana uygunluk gösteriyor mu? iki bin yıl süresince tiyatro dünyaya ayna tutup bizlerin bu dünyadakı yerimızi açıkladı. Trajedı, yaşamı kadere bağımlı olarak tanımladı; komedi de epey sıklıkla benzerini yaptı. Biz insanlar, rüzgârlarda sa\ ruluruz, yaşamsal yanlışlar yapanz, koşullanmıza karşı çıkanz, güce sanlınz ve zayıfız. Hileciyiz, safız. bilgısizliğimiz içinde mutluyuz, Tann'dan bıkmışız. Günümüzde yaşamın, tiyatronun geleneksel etkisinin ötesine geçtiğinin, öyküler anlatmanın artık olanaksız oldugunun konuşulduğunu duyuyorum. Tiyatronun yenru değişik türde yazılar ve diyalogsuz önermeler aldı. Drama yok. Ufkumuzda yeni bir insan tipi görülmeye başlıyor: Klonlanabilen, planlara ve saçma isteklere göre gen yapısı değiştirilebilen canlılar. Bu yeni, kusursuz canlılann, anladığımıza göre tiyatroya gereksinimi yok. Onlann, tiyatroyu yaratan ve onu sürükleyen çatışmalan anlamalan olanaksız. Fakat biz geleceği bilmiyoruz. Bellrslz gelecekten korunmak İçin Güzel ve kusursuz olmayan bu günümüzü, akılcı olmayan düşlenmızi \e sonuçsuz kalan çabalanmızı o belirsiz gelecekten korumak için, kimin verdiğini bilmediğımiz enerjimizi ve yeteneklerimizi kullanmak bizim elimizdedir. Bunu yapmanın birçok yolu vardır. Tiyatro saf olmayan bir sanattır ve onun yaşamsal gücü bunda yatar. Yoluna çıkan her şeyi, törelen umursamadan kullanır. Kendi ilkelenne ıhanetlennın sonu gelmez. Doğal olarak, zamanın modalanna karşı bağışıklığı yoktur, kendisi dışındaki iletişim alanlanndaki imgelerden, kımileyin yavaş yavaş, kimileyin de hızlı olarak yararlanır. Kekeler ve sonra sessiz kalır. Savurgandır. bayağıdır, baştan savar, \eni öyküler yaratırken ne olursa olsun, eskilen yıkar. Ben, ne olduğumuzu, ne olmadtğımızı ve ne olmamız gerektiğinı birbirimize göstermek gereksinimi duyduğumuz sürece, tiyatronun, kendi kendıni yaşamla dolduracağından eminim. Çok yaşa tiyatro! Tiyatro, insanlığın, tekerleğin icadı \ e ateşin evcılleştirilmesi kadar önemli bir buluşudur. SS, Tiyatro Yazarlan Derneği 'Tiyatromuzun canlanmaya ihtiyacı var' diyor Oyun yazarhğımn önü tıkah ı/ Dünya Tiyatro Günü dola- yısıyla hazırlanan üçiincü bil- diri Tiyatro Yazarlan Derneği Yönetim Kunılu imzasını taşı- vor. ••• Dünya bu yıl 27 Mart'ı. savaş tamtamlannın sağlıklı duygu ve düşünceyi zora sokan gürültüsü ıçınde karşılıyor. İnsanı insana tanıtmanın en dolaysız aracı olan tiyatro böyle bir ortamda her za- mankinden daha vazgeçilmezdir insanlık için. Bu gerçeğın bilın- cine ulaşmış bulunan tüm ülke- lerde sahne yaratıcılığı yeni do- ruklara tırmanmakta. Yazık kı Türkıyemiz o uygar- lık akımının dışında kalmış gö- rünüyor. Bir süredir basınımız- da tiyatronun artık gereksiz ve sıkıcı olduğu yolunda yazılar yayımlanmakta. Gereksizlik id- dıası elbette yanlış, ama sıkıcı- lık suçlamasında bır gerçek pa- yı bulunduğunu kabul etmek zo- rundayız. Gerçekten de bugün- kü tiyatromuz salonlarda keyıf- li heyecanlaryaşanmasına, gün- cel gerçeklerimizin sahnelerde doyurucu sanat şölenlenyle ge- nış seyirci yığınlannın dikkati- ne sunulmasına, öylece toplu- mumuzdaki ulusal kişilik eroz- yonunun durdurulmasına katkı- lar sağlamaktan uzaktır. Bu ye- tersizliğin gıdenlmesi için ılk koşulun gereldi oyun metinleri- nın yaratılması olduğunu pek çokyorumcumuz dile getirmek- te. Ulkemizde yeni oyun yazar- lannın yetişmedıği de en sık vur- gulanan gerçeklerden. Yetişme- mesınin nedeni ise apaçık: Oyun yazarhğımn önü tıkah. Bu du- rumun sorumlulan konuyu tar- tışırken hep şunu söylüyorlar: **Yazdmış uygun ojıınlar var da mı değerlendirümhor?" Bekleyen oyunlar Somut gerçeklere bakılsa ya- nıt hemen bulunur. Ödenekli ti- yatrolanmızın seçme kurulla- nnca kabul edilip "havuzlann- da" bekletılmekte olan yerlı oyunlann sayısı bini çok aşıyor. Her şeye karşın yaratmayı sür- düren yazarlanmızın pek çok yeni ve güncel oyunu görmez- den geliniyor. Örnek ıstenirse uzağa gitmeye hacet yok; İstan- bul Büyükşehir Belediyesi Şe- hir Tiyatrolan'nın günlerden be- rı gazete ve dergilerde yayımla- nan Mart 2003 oyun düzenine bir göz atmak yeter. Bu çok önem- li kurumumuzun ay boyunca ço- cuk oyunlan dışında sahneledi- ği yirmi eserin on ikisi yaban- cı. Sekiz yerli oyunun altısı rah- metli yazarlanmıza ait. Kalan iki yerli oyunun yazan da Şehir Tiyatrolan camiasından. Yani bugün bir yazanmız bir oyunu- nun o kurumca sahnelenmesini isterse önünde üç seçenek var: Yabancı uyruğuna geçıp yaban- cı adı almak, o tiyatronun kad- rosuna girmenin yolunu bulmak, ya da öünek. Tablo böyleyken ul- kemizde yazarlarca başı çekile- cek bır tiyatro canlanmasının bekJenemeyeceğını belirtir, du- rumu düzeltecek genel anlayış değişikliğinin bır an önce ger- çekleşmesini dileriz. 'Ayaktakım) Arasında' tstanbul Devlet Tfyatrosu Aziz Nesin Sahnesi'nde izlenebilir. YalnızDevlet Tiyatrolan ücretsiz Kültür Servisi - Dev- iet Tiyatrolan, 'Dünya Tiyatro Günü'nde. bu- gün 12 bölgedekı 23 sahnede 24 oyunla per- delerini ücretsiz açıyor. Devlet Tiyatrola- n 'ndan yapılan açıkla- maya göre, tiyatro ız- leme olanağı bulama- yan vatandaşlar ile Sos- yal Yardım ve Çocuk Esirgeme Kurumları. huzurevleri, yardım amaçlı dernek ve kuru- luşlar, 'Dünya TKatro Günü' nedeniyle bu- gün Devlet Tiyatrola- n'nın 23 sahnesindeki oyunlara, yer numara- lı biletlerini alarak ka- tılabılecekler. Söz ko- nusu kurum ve kuru- luşlar, tiyatroya götüre- cekleri gruplar için bi- let taleplerini ılgilı mü- dürlüklere, kişilerse gi- şelere yapabilecek. Bugün oyunlann üc- retsiz sergileneceği sahneler şöyle: Anka- ra Devlet Tiyatrosu (Büyük Tiyatro, Kü- çük Tiyatro, Aitındağ Tiyatrosu, Şinasi Sah- nesi, Yeni Sahne, Oda Tiyatrosu, Irfan Şahin- baş Atölye Sahnesi ve Akün Sahnesi), Istan- bul Devlet Tiyatrosu (Taksim Sahnesi, AKM Oda Tiyatrosu ve AKM Aziz Nesin Sahnesi), Izmir Devlet Tiyatrosu (Konak Sah- nesı, Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi), Bur- sa Devlet Tiyatrosu (Ahmet Vefik Paşa Sahnesi, Oda Tiyatro- su). Adana Devlet Ti- yatrosu (Hacı Omer Sa- bancı Kültür Merkezi Sahnesi), Trabzon, Di- yarbakır, Antalya, Er- zurum, Konya, Sıvas ve Van Devlet Tiyat- rolan. Amatör tiyatrolar toplanıyor • Kültür Servisi - Amatör Tiyatrolar Çevresi (ATC), bugün Dünya Tiyatro Günü için iki ayn etkinlik düzenlıyor. Etkınliklerden ilki. Beyoğlu Hit Kültür Merkezi nde Bakırköy Oyunculan. Eğıtim - Sen 4 No'lu Şube, îstanbul Sahnesi, fzler Sahnesi, Kâğıthane Düş Sanat Oyunculan, Suadiye Lısesı, Hayrullah Kefoğlu Lisesi. Kartal Sanat Tiyatrosu, Tiyatro Simurg ve Yaren Kumpanya katılımıyla yapılacak. Amatör Tiyatrolar Cevresi (ATÇ) adına Mehmet Esatoğlu'nun yapacağı açılış konuşmasıyla başlayacak etkinlikte, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) ve ATÇ adına yazılan Dünya Tiyatro Günü bildirilerinin okunmasının ardından çeşitli oyunlar sergilenecek. ATÇ'nın Tiyatro Günü dolayısıyla düzenlediği bir diğer etkinlik ise, yann Kartal'da saat 19.00'da yapılacak. Kartal Meydanf nda düzenlenecek etkinliğe Anadolu yakasındaki amatör tiyatro topluluklan katılacak. MSÜ'deki etkinlikler • Kültür Servisi - Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservaruvan Tiyatro Anasanat Dalı. kuruluşunun 25. yılını Dünya Tiyatrolar Günü kapsamında düzenledıkleri etkinJiklerle sürdürüyor. Bugün ve yann yapılacak etkinlikler arasında Okan Bayülgen ve Özen Yula ile söyleşilerin yani sıra konsenatuvar öğrencilerinin sahnelediği çeşitli oyunlar da yer alacak. BUGÜN • LÜTFİ KIRDAR KONSER SALONU'nda 20.00'de Borusan Filarmoni Orkestrası konseri. Şef: Gürer Aykal. Solist: Özgür Aydın (piyano). (0 212 292 06 55) • FM\ IŞIK LİSEŞt M. BENDERLİ SALO>fU nda Işık Üniversitesi Oda Orkestrası konseri. Şef: Prof Ramiz MaJikaslanov Solist: Zeynep Üçbaşaran (piyano). (0 212 286 29 60) • NARDİS'te 22.00'de Neşet Ruacan Trio konsen. (0 212 244 63 27) • BABYLON'da 21 30'da Laço Tayfa konseri. (0 212 292 73 68) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 19.30da GülsenTuncer'in katılacağı 'ŞiirDefteri: SümerŞüri." (0 212 252 35 03) • YAPIKREDİ SERMET ÇİFTER SALO.NX "nda 'Karşı - laşmalar: Kum, Pan, Ya'. Katılımcılar: Ash Mertan, CenkTeHmen, Kerem Kurdoglu, Nadi Güler, Naz Erayda. (0 212 252 47 00) • İFSAK'ta Berna Kuleli nin 'Bir Şehre Dokunmak' adlı saydam gösterisi. (0 212 292 42 01) f
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear