Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16MART2003PAZAR
4 HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALt SİRMEN
Ak Saçlı Barışçılar
İZMİR - Sevgili,
Yıllardır görmediğim Aybars Ungan ile Er-
sin ve Ergun Ergin'in 13 Mart Cuma akşamı
evlerinde verdikleri yemekli davette karşılaştı-
ğımda, sanki bir gün önce de berabermişiz duy-
gusuna kapıldım.
Aybars ile 21 yıl önce, Maltepe Askeri Ceza
ve Tutukevi'nde tanışmıştık.
Daha doğrusu, o sırada orası Zırhlı Tugay'dı.
Ama 12 Eylül döneminde, Türk Silahlı Kuvvet-
leri, ceza ve tutukevi yönetme görevini de üst-
lenmişti, rejimi koruyup kollama işlevinin gere-
ği olarak.
Rejimi tehdit eden unsurlar arasında sayılan
biz Barış Derneği üyelerinin kısmetine de Ce-
vizli sırtlarında bir tepeye kartal yuvası gibi kon-
muş, cephanelikten bozma bir yer düşmüştü.
Maceramız, 1982 yılının şubat sonunda bu-
rada başladı. Barış Derneği üyelerinin arasın-
da baro başkanlığı, büyükelçilik, tabip odası
başkanlığı yapmış olanlann yanı sıra eski mil-
letvekilleri, gazeteciler, mühendisler, üniversite
profesörleri, sanatçılar, ressamlar, öğretmenler
vardı.
•••
Çeşitli meslek gruplarından, değişik yaşlar-
dan, ortamlardan gelmiş bu insanların ortak
noktaları, "savaşa hayır" deyip, barış için sa-
vaşım vermeleriydi.
12 Eylül rejiminin abisi, 1982 Anayasası ile bu-
günkü sistemimizin banisi, yatlarını ve katlannı
bile gerektiği zaman vatan için savaşa hasre-
debileceğinden şüphem olmayan, Hava Kuv-
vetleri'nin işbilir Komutanı Tahsin Şahinka-
ya'nın hamisi, zorunlu din derslerini zorla geti-
recek kadartoplum duygularına duyarlı, büyük
vatansever Kenan Evren için Barışçılar bir teh-
ditti.
Işte Mattepe'de başlayan, kısa bir süre Met-
ris'i de içeren, büyük bölümü Sağmalcılar'da ge-
çen, aralarda duruşmaların yer aldığı 3.5 yıllık
maceranın nedeni buydu.
Aybars bu takımdan biriydi Sevgili.
Lafını esirgemeyen, ilk bakışta aksi, benim gi-
bi tipten kaybeden biriydi.
Birbirimize fizik olarak mı benziyorduk, yok-
satersolan huylanmızyüzünden mi benzergö-
rüntü yaratıyorduk? Bilmiyorum ama çok kişi so-
rardı hep:
- Siz kardeş ya da akraba mısınız?
Belki de Aybars'ın aksiliğini, kendime bir or-
tak bulmak için ben uyduruyorum. Benimki,
gerçekten tartışmasızdı.
Tipsizliğim, lafı söylerken aztartmam, duruş-
ma yargıcı Atilla Ülkü'yü de sinirlendirmiş ol-
malı ki, savunmada söylediklerimden dolayı,
bir de mahkemeye hakaretten ayrı bir davam
oldu.
•••
Bu macera epey geride kaldı. Son salıveril-
memizin üzerinden 17 yıl geçti.
Bu mahpusluğu birlikte yaşadığımız dostlar-
dan bir bölümü (Mahmut Dikerdem, Orhan
Apaydrn, ismail Hakkı Öztorun, Nedim Tar-
han, Melih Tümer) öldüler.
Şimdi kalanlar, her yıl mart ayında, bir araya
geîiyoruz. Tam kadro olamıyoruz birtürlü, kimi-
nin işi çıkıyor, kiminin sağlık sorunu, kimi zaten
yurtdışına göçmüş durumda.
Bu yıl da Ergun Ergin'in organizasyonu ile Iz-
mir'de bir araya geldik.
Bu buluşmalann hemen hepsinde, büyük bir
işi başarmış olma duygusunu yaşıyorum. öyle
ya, çeşitli meşreplerden, mesleklerden, ortam-
lardan gelmiş olan bunca insan, üç buçuk yıl
boyunca, kolay olmayan koşullarda, biryandan
müstebrte direnirken, birbirlerini kırmadan, in-
citmeden, tam tersine, karşılıklı saygı ve sevgi
ile yaşamayı başarmışız.
Galiba büyük kazancımız, hasretle, kardeş-
çe kucaklaşabilmek bunca yıldır.
Bilmiyorum, Kenan Paşa da Tahsin Paşa'yı
gördüğünde, böylesine bir iç huzuru yaşıyor
mu?
Şimdi sen Aybars'ın öyküsünü merak ediyor-
sundur biliyorum Sevgili.
Onun hakkında ne diyeyim ki? O tıpkı Nâzım 'ın
Memleketimden İnsan Manzaralan'ndaki Kar-
tallı Kâzım gibi, "Kavgadan önce Kartal'da bah-
çıvandı, kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan"...
ABD Dısisleri Sözcüsü:
Kuzey cephesi
umudumuz sürüyor
WASHINGTON(AA)
- ABD Dışişleri Bakan-
lığı sözcüsü Richard Bo-
ucher. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve Dı-
şişleri Bakaıu AbduIIah
Gül'ü yeni görevlerinden
dolayı tebrik ettı.
Boucher, "hava saha-
sı"nın açılması istemine
iljşkin bir soru üzerine
Türkiye'den pek çok ta-
lepte bulundukJannı ve
"bütüntalepleriniıı'' ger-
çekleştinlmesine yöne-
lik ilgilerinin sürdüğünü
kaydetti. ABD'nin halen
Türkiye üzerinden bir ku-
zey cephesi umudunu ko-
ruduğunu belirten Bouc-
her, Kuzey Irak'ta Tür-
kiye'nin rolüne ilişkin so-
rulara karşıhk, "Türkyet-
kJJilerkbuduruma ilişkin
yakın temastayız. Yoğun
biçimde KuzeyIrak'ı gö-
rüşüyoruz. Irakmuhale-
fetiyle de bu konulan ko-
nuşuyoruz. Biz şunu çok
açık şekilde beürttik ki,
Kuzey Irak'ta herhangi
bir tek taraflı faaliyete
kuvvetie karşı ohnayı sür-
dürüyoruz. Bu, Türk-
ler'in de çok açıkça anla-
dıklan bir durumdur"
dedi.
Savaş durumunda Ku-
zey Irak'ta Türklerle na-
sıl bir koordinasyon sağ-
lanacağı sorusunu cevap-
layan Boucher, "Biz as-
keri operasyonlarla ilgili
konuşmuyoruz. Size söy-
leyebUeceğim, Tûrk hü-
künıetinirj önüne kuzey
cephesi için, Türkiye'den
operasyonlar için, çeşitli
taiepler kmmajı sürdür-
düğümüzdür" dedi.
İlçede kurulacak tesislerde çalıştmlmak üzere 180 milyon lira maaşla işçi anyorlar
ABD Kızıltepe'dekalıcıSERTAÇEŞ
KIZILTEPE -Irak'a yönelik aske-
ri harekât düzenlemek için gün sayan
ABD, lojistik üs olarak kullanacağı
Mardin'in Kızıltepe ilçesine kalıcı
yerleşiyor. ABD, ilçenin 4 bölgesine
yığınağını sürdürürken işçi almayı
planlıyor. Ilçe esnafi ise ABD'li asker-
lerin ekonomik yaşama katkıda bulun-
mamasından yakınıyor.
ilçede kunılacak tesislerde çalıştı-
nlmak üzere 180 milyon lira maaşla
işçi arayışına şimdiye kadar 400 baş-
vuru gelmesi, ABD'nin ilçede uzun
süreli konuşlanacağı izlenimi veriyor.
ABD, şimdiye kadar ilçede toplam
4 yer kiraladı. Ilçe içindeki en büyük
yığuıağı ise KİDAŞ îplik Fabrikası'na
yaptı. Tesise yerleşen ABD'li asker-
İer nedeniyle bölgede sıJa güvenlik ön-
lemleri uygulanıyor. Tesısin yakının-
da olan Kadirdeğirmen Köyü'ne gi-
riş çıkışlar srrasuıda komandolar iki
kez kontrol yapıyor, kimlik soruyor.
ABD'nin kiraladığı yerlerden biri-
si de CHP Mardin Milletvekili Mah-
tum Duyan'uı ailesine ait. Duyan ai-
iskenderun
Sevkıyatı
ABD'liler
• Olası Irak savaşmda lojistik üs olarak kullanacağı Mardin'in Kızıltepe ilçesinin dört bölgesine
yığmağmı sürdüren ABD, kurulacak tesislerde çalıştmlmak üzere yöre halkından işçi almayı
planlıyor. İlçe içindeki en büyük yığınağın yapıldığı KİDAŞ İplik Fabrikası'na yerleşen
Amerikalı askerler nedeniyle bölgede sıkı güvenlik önlemleri uygulanırken kurulacak tesislerin
inşasını da Ankara merkezli Tepe Inşaat'ın aldığı belirtildi.
lesi, Şanlıurfa yolu üzerinde bulunan Kızıltepe'de oluşturulan üslere nakli ler günlerinin çoğunu boş oturarak
arazısini ABD'ye kiralamış. Arazi
üzerinde çok sayıda konteyner yer alı-
yor. ABD'liler çok sayıda yakıt tankı
ve konteyneri de ilçenin doğu çıkışın-
da demiryolunun kenanna yerleştir-
miş. Bu malzemelerin daha sonra de-
miryoluyla başka bir yere nakledil-
mesinin gündemde olduğu dile geti-
riliyor.
Esnaf kaıtlardan şlkâyetçt
ABD'nin ilçede kurmayı planladı-
ğı tesislerin inşasını Ankara'daki Te-
pe Inşaat almış. Şirket personeli Kı-
zıltepe'de bir otele yerleşerek çalışma-
lanna başlamış. Şirket yetkililen, araç-
lar için zemin ıslahı yaptıklannı, bu
çalışmanın yaklaşık bin araç için plan-
landığını dile getiriyor. Iskenderun'dan
çekici kamyonlara yüklenen araçlann
ise artarak sürüyor.
Organize Sanayi Bölgesı'ndeki ça-
lışmalar nedeniyle bazı esnaf şikâyet-
lerini dile getiriyor. Işyerlerine veri-
lecek kartlarla giriş çıkış yapacakla-
nnı belirten esnaf, "Biz kartia girece-
ğiz, peki müşterilere nasıl bir kart ve-
recekfer" diye yakınıyor. tlçenin tek
üç yıldızlı oteünin sahibi olan Ahmet
Oztoprak, turistik özelliğı olan Mar-
din nedeniyle 6 ay öncesinden gelen
rezervasyon istemlerinin savaş nede-
niyle kesildiğini vurguluyor. Bölge
halkı ise askerlerin ekonomiye katkı-
sının ohnadığını, kendi iş makinala-
nnın kiralanmasının dışında bir kat-
kısının olmamasrndan yakınıyor.
ABD askerlerinin bölge halkı ve
yetkililerle ıletişimıni sağlamak ama-
cıyla çok sayıda rehber de işe alınmış.
Kızıltepe'de otele yerleştirilen rehber-
geçınyor.
Rehberlerln blrçoğu ODTÜ'lü
Rehberlerin özellikle bölgede kul-
lanılan Kürtçe, Arapça ve Ingilizce
bümeleri koşul olarak getirüiyor. Özel-
likle Ankara'daki Ortadoğu Teknik
Üniversitesi'nde okuyan ya da me-
zun olan işsizlerbu iş için başvuru yap-
mışlar.
Rehber olarak çalışanlann çoğu da
bu üniversite mezunu bölge doğum-
lular. Rehberlerin çoğu, Kürtçe ya da
Arapçanın yanı sıra Ingilizce ve Türk-
çeyi rahatlıkla konuşuyor. ABD'nin
bölgeye çok sayıda rehber, çalıştıra-
cak işçi ve her türlü teçhizatla konuş-
lanmasının kısa süreh olmadığı yorum-
lanna ••'eden oluyor.
Bölgedeki ABD yığınağını protes-
yaptı
• îskenderun
Limanı'ndan
Gaziantep'e araç
sevkıyatı dün ilk kez
karayolundan ABD
askerlerince yapıldı.
AKINBODUR
tSKENDERUN - îsken-
derun Limam'nda Stinger
fîize ramplan bulunmasına
karşın sistemin mühimmatı
olmadığı açıklandı. isken-
derun Limanı 'ndan Gazian-
tep'e araç sevkıyatı dün ilk
kez karayolundan ABD as-
kerlerince yapıldı.
iskenderun Deniz Os Ko-
mutanlığı'ndan yapılan açık-
lamada, M V Tellus adlı Ro-
Ro gemisiyle Iskenderun'a
geririlen Stinger rampalan-
nın yerleştirilmesine
"ABD'nin yerinde hazutk
kapsamında" izin verildiği-
ni, ancak sistemlerin mü-
hinımatının olmadığı belir-
tildi. Deniz Kurmay Kd.
Yüzbaşı Erruğrul Uçar, li-
mandaki "BigRedOne" adı
verilen Amerikan 1. Tüme-
ni destek birimlerine bağlı as-
kerlerin şahsi korumalan için
hafif silahlar taşıdığını
söyledi.
Liman sahasındaki TCDD
vagonlan yükleme işlemle-
ri tamamlanarak saat 20.40'ta
Malatya'nın Narlı istasyo-
nuna hareket etti. Toplam 58
Hummer cipin bulunduğu
vagonlann hareketiyle ka-
rayolunun ardından demiryo-
lu da ABD'lilerin hizmetine
açılmış oldu. Öte yandan Is-
kenderun Limanı'na Itah/an
bandırah yeni bir gemi gel-
di. Republica Di Roma adlı
geminin 720 araç taşıma ka-
pasiteli olduğu öğrenildi.
'Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu' üyesi >aklaşık 500 kişi, ABD'nin Irak operasyonunda Sabiba Gökçen Uluslararası Havaalanı'nı
kuDanmak istemesini protesto etti. Cöstericilerden bazüannm öğle vakti olduğunu gerekçe göstererek namaz kıhnalan dikkat çekti.
îskenderun'da toplanan 8 bin kişi Amerikan askerlerini protesto etti
Ipek yolu barış yolu olsını
WırtHaberleriServisi-ABD'nin Irak'a
operasyonu yaklaşırken yurt genelinde ba-
nş yanhlan seslerini yükseltiyor. İsken-
derun'da toplanan binlerce kişi slogan, al-
kış ve ıslıklarla birkaç metre ilerideki
ABD askerlerini protesto etriler.
Diyarbakır'dan başlayan "tpek Yolu
Banş Yolu Olsun" yürüyüşü de dün is-
kenderun'da düzenlenen mitingle son
buldu. KESK, DlSK, TTB ve
TMMOB işbirliğiyle düzenlenen
miring öncesinde lunapark önünde
toplanan göstericiler, "Delikanlı
Tayyip bu yapüğın ayıp", "tncirlik
kapatılsın: okul, saha yapılsın
rek "Ertuğrul Yalçınbayır kabine dışı bı-
rakıldrysa, bunun anlanu 59. hükümetin
savaş hükümeti olacağıdır. Haika ihanet
edenler, her zaman hesap vermişlerdir"
diye konuştu. DlSK Genel Başkanı Sü-
leyman Çeiebi de, "Biz ne komşu katili
olmak ne de çocuklarunızı savaşa gör-
dennekistiyoruz" dedi.
Ankara Yüksel Caddesi'nde toplanan
• îskenderun'daki dev gösteride binlerce
kişi alanlara dökülürken, Ankara, îzmir,
Mardin, Zonguldak, Izmir ve îstanbul da
banş etkinliklerine sahne oldu.
'Komşunia savaşma, yoksullukla savaş"
sloganlanyla Atatürk Ârutı'na yürüdüler.
Yaklaşık 8 bin kişi, alandan 700 metre ile-
ride bekleyen ABD'li askerleri alkış, zıl-
gıt ve ıslıklarla protesto etti.
Ataol Behramoğlu, Mazlum Çimen ve
Sema'mn da türkü ve şiirleri ile katıldı-
ğı mitingde konuşan KESK Başkanı Sa-
miEvren, TayyipErdoğan'adaseslene-
bin kişi de tencere, tavalar ve yanm ek-
meklerle Sakarya Meydanı'na yürüdü.
Grupa hitap eden TMMOB Başkanı Ka-
yaGüvenç, "EmperyalistAmerikahlarİs-
kendenın'dan SÜlopi'ye değü. Silopi'den
İskenderun'a, oradan da e\1erine gftme-
Hdirier" dedi.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden iki
otobüs dolusu ögrenci de ABD'nin üs ola-
rak belirlediği Mardin Kızıltepe ilçesine
sokulmadı. Zonguldak'ta da banş yanlı-
lan motorlarla liman içerisinde tur ata-
rak savaşı protesto etriler. îzmir'de de Sa-
vaş Karşıtlan Platform ve liseli savaş
karşıtlan düzenledikleri etkinliklerle mil-
letvekillerinin 2. tezkereye de hayır de-
melerini istediler.
Istanbul'da da ABD'li yetkililerin in-
celemelerde bulunduğu Sabiha Gök-
çen Uluslararası Havaalanı'na uzun
bir araç konvoyuyla gelen savaş
karşıtlan "tşgalsonbubun,ABD de-
fotsun", "BanşısatnıayacağE'', "Sa-
biha Gökçen'in üs olarak kullanü-
masmaizin vennej'eceğiz'' yazılı pankart
ve dövizlertaşıdı. Koordinasyon adına 5
kişilik bir heyetin alana girmesine izin ve-
rilirken, diğerlerinin girmesi engellen-
di. Dışan kalan protestoculardan bazıla-
n nüfiıs cüzdanlannı çıkarak, "Burası
ABD toprağı mı? Pasaportumuz\\)k ama
nüfiıs cüzdanlanmız var. Bu vatan sati-
bk değil" diye tepkilerini dile getırdı.
to etmek için Ankara 'dan gelen OD-
TÜ'lü öğrencilere Kızıltepe'de bu
olanakverihnedi. Kızıltepe'de otobüs-
lerden inmelerine izin verilmeyen
öğrenciler, yoğun güv enlik önlem-
leri eşliğinde Mardin'e getirildi. Mar-
din'de Gençlik ve Kültür Evi önün-
de ODTÜ'lü grup adına açıklama
yapan bir öğrenci, TBMM'nin asker
bulundurma tezkeresini reddetmesi-
nin ardından ABD askeri varlığrnm
hukuk dışı duruma getirdiğirü söyle-
di. Türldye'nin birçok noktasının Irak
müdahalesi bahanesiyle "işgal edD-
d@ni" savunan öğrenci temsilcisi,
şu görüşleri dile getirdi: "Dün ben-
zer bir hikâye bahane edikrek tncir-
Kk ile başlayan üste bugün fskende-
run, Mersin limanlan, Gaziantep,
Batman ve Mardin havaalanlan ek-
lenmektedir. Clkemizin topraklan-
nın ABD've parsel parsel kiralanma-
sı toplumu avduılatma misyonu oian
bizlerin kabul edemeveceği bir du-
runıdur. Bu bağlamda, olası Irak sa-
vaşma havır derken bir yandan da
üOÎemizin bu akd abnazilişkiden kur-
rufanası gerektiğini açıJdrvoruz."
Ası bulastırabilir
Çiçek
mikrobu
uyansı
• ABD askerlerine yapılan
çiçek aşısının, aşı
yapılmayan Türk askeri ve
halka mikrop bulaşma riski
yarattığı belirtildi.
tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Eskı Kültür Bakanı Prof. Dr.
Suat Çağlayan, ülkemizde şu an
bulunan ve önümüzdeki günlerde
gelmesi muhtemel on binlerce
ABD askerine yapılan çiçek aşısı
mikrobunun, başta Türk askeri
olmak üzere halk sağlıgı için
büyük tehdit oluşturduğunu
söyledi. Izmir Eczacı Odası
Başkanı Tuncay Savılkan ise
önlem alınmasım istedi.
46 vaka rapor edildl
Çağlayan, uluslararası yayın
organİannda yer alan haberlere
göre, Amerikalı askerlere çiçek
aşısı yapıldığını, bunlann da
bulaşma riskı oluşturduğunu,
aynca Amerikan Hastalık Kontrol
Merkezi (CDC) tarafindan, çiçek
aşısının bulaşması sonucu
hastalanan 46 vakanın rapor
edildiğini anımsattı. Sağlık
BakanlığVnı da konudan haberdar
olmamakla eleştiren Çağlayan,
"Gelen Amerikalılardan biri, aşı
yerinden mikrobu bizlerden birine
bulaşünrsa, ülkemiz için tehlike
başlamış demektir. ABD'debol
miktarda üretilen tedavi edici
Vaccin Inunun Globulin
ülkemizde yok. Sağlık Bakanbğı
hızla hareket ettneti ve ABD'den
bunu geürmeüdir. Çiçek
hastahğuıın öldürücü bir hastahk
olduğunu ve bu hastahğa karşı
aşdamanın 1970lerden sonra
yapdmadığını düşünürsek,
Amerikalının korktuğu olasıhğın
Türkne için çok daha tehükefa'
olabileceği bir gerçek" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com
Manisa'da işkence yapılıp hapse atı-
lan gençlerin başına gelenler, ülkemiz-
deki sistemi incelemek isteyenler için
tam anlamıyla örnek bir olay. O olayda
emniyet sistemimizin nasıl çalıştığını gö-
rebilirsiniz. Yargıyı, savcılan, devlet bü-
rokrasisinin işleyişini, siyasilerin yaMaşı-
mını.. hepsini hepsini bu ömek olayla
anlayabilirsiniz...
Bir oğrenci duvara yazı mı yazdı? Ya
da böyle bir yazıyı polis duvarda mı gör-
dü, işte o andan itibaren emniyet siste-
mimiz çalışmaya başlardı. O kentlerde-
ki şüpheiileri polis bilirdi. Hemen bu alan-
da ctddi bir kovuşturma, soruşturma ve
ev basma çalışmalanna başlardı. Şüp-
heliteryakaJanırlartfı. İşkence altında on-
lara örgüt üyeliği kabul ettirilirdi. Sonra
gazeteciler çağnlırve "teröristler* bası-
na ve kamuoyunatanrtılırdı. önlerine ki-
taplar, broşüıiergibi suç unsurtan da ko-
nur ve mizansen tamamlanırdı.
Bu tür olaylarda aileler, avukatlar şi-
kâyette bulunabilirierdi, hiç önemi yok.
Kapı gibi savcılık ve yargıçlık makamı bu
ülkede ne güne duruyordu. Savcılık, iş-
Suçlu Polisler Neden Yakalanamaz?
kence ile önüne getirilmiş küçücük ço-
cukları, perişan bir halde görse de aJdır-
maz ve "polis bunlangerçeğisöyletmek
için yaptı" diye düşünürvetutuMama is-
temiyle mankemeye sevk ederdi.
Mahkeme de, hiç şüpheniz olmasın,
gençleri mahkûm ederdi; çünkü eldeki
deliller mahkemeye göre onlann terörist
olduğunu gösteriyordu. Mahkemede or-
taya çıkan acı tablo, yapılan işkencele-
rin ayyuka çıkması da yargıçlann tutu-
munu değiştiremezdi. Çocuklar, işken-
ceyi de görür, mahkûmiyeti de aiırîardı.
Buraya kadar Manisa davasında olay-
lar böyle gelişti. Ancak bu davanın di-
ğerlerinden bir farkı vardı. İşkence gö-
ren çocuklardan birisinin ablası avukat-
tı ve cesur bir kadındı. Manisa'nın o ta-
rihlerde birde milletvekili vardı, adı Sab-
ri Ergül. Işkenceci çocuğun avukat ab-
lası, yakından tanıdığı Sabri Ergül'ün ola-
ya el koymasını sağladı. Sabri Ergül, ço-
cuklann işkence gördüğü emniyet bina-
srta girebildi ve işkencenin yapıldığını sap-
tadı.
Mahkeme, gençleri tutuklayıp mahkûm
etse de artık ortada kamuoyuna intikal
etmiş olaylar söz konusuydu. Ailelerin ve
Sabri Ergül'ün gayretiyle ülkemizin du-
yarlı insanlan harekete geçtiler. Manisa
davası bir deneme davasına dönüştü. İş-
kence yapılmış çocuklar terörist olarak
mahkûm edilecek miydi, edilmeyecek
miydi? Medyanın içindeki insan hakla-
nna duyartı insanlann da gayretiyle, ço-
cuklar uzun yıllar içeride de kalsalar so-
nunda aklandılar.
Bir önemli başan daha kazanıldı. Bu
olaya katılan işkenceci polisler mahkûm
edildi. Buraya kadar normal olanlaanor-
mal olan iç içeyaşandı. Normal olanı, o
çocuklann işkence görmesiydi. Normal
olanı onlann tırtuklanıp mahkûm edil-
mesiydi. Türkiye'de sistemin çalışma
tarzı buna göre şekillenmişti.
Anormai olan ise bu çocuklann aklan-
masıydı. Daha da anormai olanı, polis-
lerin işkence nederiiyle mahkûm edil-
meleriydi. Evet polislerin mahkûm edil-
mesi anormaldi. Bu anormai durumu yi-
ne bir başka normal durum dengeledi.
Bu polisler devlet görevlisi olduklan hal-
de yakalanamadılar. Polis, işkenceci po-
lisi yakalamazdı.. normal olanı buydu. Şu
anda normal olanı yaşıyoruz. Bu normal
durum haziran ayına kadardevam eder-
se, işkenceci polislerin cezası zamana-
şımına uğrayacak ve kurtulacaklar.
• • •
Yeni hükümetler kuruluyor, başbakan-
lar, bakanlar, genelkurmay başkanlan,
emniyet genel müdürleri değişiyor, ka-
nunlar değişiyor, yukarıdaki sistem de-
ğişmiyor. Manisa davası, bir üniversite
kürsüsünde incelenecek kadarönemli bir
dava. Orada, Türkiye'deki sistemin bü-
tün işleyişini görebilir, bunlardan sonuç-
lar çıkarabilirsiniz.
Bir gazetemiz, "Manisa'yı Unutma,
Unutturma" diye başlık atmış. Bu duyar-
lılığa katılıyorum. Belki bu dava nedeniy-
le elde edilen bazı başanlar, Türkiye'de-
ki sistemin eğilimini değiştirmek için bir
adım olabilir. Çünkü, bir tek Manisa ola-
yı değil ki.. Manisa benzeri akıl almaz sa-
yıdaki örneği, bir gazeteci olarak ben
biliyorum. Üstelik o davalarda işkence
görüp mahkûm olan çocuklann arka-
smda ne cesur ve dirayetli bir avukat
ablalan vardı, ne de Sabri Ergül'e ses-
lerini duyuracak güçleri...
Tûrk yargısı işkenceyie alınmış ifade-
lerie gençleri mahkûm etmekten vaz-
geçtıği; savcılarımızın, önlerine işken-
ceyie getirilen gençleri değil, polisleri
suçlayabildiği ve işkence yapan polis-
lerin zamanaşımına uğramadan yakala-
nabildiği zaman Türkiye'deki sistemin
değışimi yönünde ciddi bir adım
atılacağına inanacağım. Normal olan
anormai hale gelirse ipin ucunu
yakalayacağız.