25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16MART2003PAZAR 4 HABERLER DUNYADA BUGÜN ALt SİRMEN Ak Saçlı Barışçılar İZMİR - Sevgili, Yıllardır görmediğim Aybars Ungan ile Er- sin ve Ergun Ergin'in 13 Mart Cuma akşamı evlerinde verdikleri yemekli davette karşılaştı- ğımda, sanki bir gün önce de berabermişiz duy- gusuna kapıldım. Aybars ile 21 yıl önce, Maltepe Askeri Ceza ve Tutukevi'nde tanışmıştık. Daha doğrusu, o sırada orası Zırhlı Tugay'dı. Ama 12 Eylül döneminde, Türk Silahlı Kuvvet- leri, ceza ve tutukevi yönetme görevini de üst- lenmişti, rejimi koruyup kollama işlevinin gere- ği olarak. Rejimi tehdit eden unsurlar arasında sayılan biz Barış Derneği üyelerinin kısmetine de Ce- vizli sırtlarında bir tepeye kartal yuvası gibi kon- muş, cephanelikten bozma bir yer düşmüştü. Maceramız, 1982 yılının şubat sonunda bu- rada başladı. Barış Derneği üyelerinin arasın- da baro başkanlığı, büyükelçilik, tabip odası başkanlığı yapmış olanlann yanı sıra eski mil- letvekilleri, gazeteciler, mühendisler, üniversite profesörleri, sanatçılar, ressamlar, öğretmenler vardı. ••• Çeşitli meslek gruplarından, değişik yaşlar- dan, ortamlardan gelmiş bu insanların ortak noktaları, "savaşa hayır" deyip, barış için sa- vaşım vermeleriydi. 12 Eylül rejiminin abisi, 1982 Anayasası ile bu- günkü sistemimizin banisi, yatlarını ve katlannı bile gerektiği zaman vatan için savaşa hasre- debileceğinden şüphem olmayan, Hava Kuv- vetleri'nin işbilir Komutanı Tahsin Şahinka- ya'nın hamisi, zorunlu din derslerini zorla geti- recek kadartoplum duygularına duyarlı, büyük vatansever Kenan Evren için Barışçılar bir teh- ditti. Işte Mattepe'de başlayan, kısa bir süre Met- ris'i de içeren, büyük bölümü Sağmalcılar'da ge- çen, aralarda duruşmaların yer aldığı 3.5 yıllık maceranın nedeni buydu. Aybars bu takımdan biriydi Sevgili. Lafını esirgemeyen, ilk bakışta aksi, benim gi- bi tipten kaybeden biriydi. Birbirimize fizik olarak mı benziyorduk, yok- satersolan huylanmızyüzünden mi benzergö- rüntü yaratıyorduk? Bilmiyorum ama çok kişi so- rardı hep: - Siz kardeş ya da akraba mısınız? Belki de Aybars'ın aksiliğini, kendime bir or- tak bulmak için ben uyduruyorum. Benimki, gerçekten tartışmasızdı. Tipsizliğim, lafı söylerken aztartmam, duruş- ma yargıcı Atilla Ülkü'yü de sinirlendirmiş ol- malı ki, savunmada söylediklerimden dolayı, bir de mahkemeye hakaretten ayrı bir davam oldu. ••• Bu macera epey geride kaldı. Son salıveril- memizin üzerinden 17 yıl geçti. Bu mahpusluğu birlikte yaşadığımız dostlar- dan bir bölümü (Mahmut Dikerdem, Orhan Apaydrn, ismail Hakkı Öztorun, Nedim Tar- han, Melih Tümer) öldüler. Şimdi kalanlar, her yıl mart ayında, bir araya geîiyoruz. Tam kadro olamıyoruz birtürlü, kimi- nin işi çıkıyor, kiminin sağlık sorunu, kimi zaten yurtdışına göçmüş durumda. Bu yıl da Ergun Ergin'in organizasyonu ile Iz- mir'de bir araya geldik. Bu buluşmalann hemen hepsinde, büyük bir işi başarmış olma duygusunu yaşıyorum. öyle ya, çeşitli meşreplerden, mesleklerden, ortam- lardan gelmiş olan bunca insan, üç buçuk yıl boyunca, kolay olmayan koşullarda, biryandan müstebrte direnirken, birbirlerini kırmadan, in- citmeden, tam tersine, karşılıklı saygı ve sevgi ile yaşamayı başarmışız. Galiba büyük kazancımız, hasretle, kardeş- çe kucaklaşabilmek bunca yıldır. Bilmiyorum, Kenan Paşa da Tahsin Paşa'yı gördüğünde, böylesine bir iç huzuru yaşıyor mu? Şimdi sen Aybars'ın öyküsünü merak ediyor- sundur biliyorum Sevgili. Onun hakkında ne diyeyim ki? O tıpkı Nâzım 'ın Memleketimden İnsan Manzaralan'ndaki Kar- tallı Kâzım gibi, "Kavgadan önce Kartal'da bah- çıvandı, kavgadan sonra Kartal'da bahçıvan"... ABD Dısisleri Sözcüsü: Kuzey cephesi umudumuz sürüyor WASHINGTON(AA) - ABD Dışişleri Bakan- lığı sözcüsü Richard Bo- ucher. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dı- şişleri Bakaıu AbduIIah Gül'ü yeni görevlerinden dolayı tebrik ettı. Boucher, "hava saha- sı"nın açılması istemine iljşkin bir soru üzerine Türkiye'den pek çok ta- lepte bulundukJannı ve "bütüntalepleriniıı'' ger- çekleştinlmesine yöne- lik ilgilerinin sürdüğünü kaydetti. ABD'nin halen Türkiye üzerinden bir ku- zey cephesi umudunu ko- ruduğunu belirten Bouc- her, Kuzey Irak'ta Tür- kiye'nin rolüne ilişkin so- rulara karşıhk, "Türkyet- kJJilerkbuduruma ilişkin yakın temastayız. Yoğun biçimde KuzeyIrak'ı gö- rüşüyoruz. Irakmuhale- fetiyle de bu konulan ko- nuşuyoruz. Biz şunu çok açık şekilde beürttik ki, Kuzey Irak'ta herhangi bir tek taraflı faaliyete kuvvetie karşı ohnayı sür- dürüyoruz. Bu, Türk- ler'in de çok açıkça anla- dıklan bir durumdur" dedi. Savaş durumunda Ku- zey Irak'ta Türklerle na- sıl bir koordinasyon sağ- lanacağı sorusunu cevap- layan Boucher, "Biz as- keri operasyonlarla ilgili konuşmuyoruz. Size söy- leyebUeceğim, Tûrk hü- künıetinirj önüne kuzey cephesi için, Türkiye'den operasyonlar için, çeşitli taiepler kmmajı sürdür- düğümüzdür" dedi. İlçede kurulacak tesislerde çalıştmlmak üzere 180 milyon lira maaşla işçi anyorlar ABD Kızıltepe'dekalıcıSERTAÇEŞ KIZILTEPE -Irak'a yönelik aske- ri harekât düzenlemek için gün sayan ABD, lojistik üs olarak kullanacağı Mardin'in Kızıltepe ilçesine kalıcı yerleşiyor. ABD, ilçenin 4 bölgesine yığınağını sürdürürken işçi almayı planlıyor. Ilçe esnafi ise ABD'li asker- lerin ekonomik yaşama katkıda bulun- mamasından yakınıyor. ilçede kunılacak tesislerde çalıştı- nlmak üzere 180 milyon lira maaşla işçi arayışına şimdiye kadar 400 baş- vuru gelmesi, ABD'nin ilçede uzun süreli konuşlanacağı izlenimi veriyor. ABD, şimdiye kadar ilçede toplam 4 yer kiraladı. Ilçe içindeki en büyük yığuıağı ise KİDAŞ îplik Fabrikası'na yaptı. Tesise yerleşen ABD'li asker- İer nedeniyle bölgede sıJa güvenlik ön- lemleri uygulanıyor. Tesısin yakının- da olan Kadirdeğirmen Köyü'ne gi- riş çıkışlar srrasuıda komandolar iki kez kontrol yapıyor, kimlik soruyor. ABD'nin kiraladığı yerlerden biri- si de CHP Mardin Milletvekili Mah- tum Duyan'uı ailesine ait. Duyan ai- iskenderun Sevkıyatı ABD'liler • Olası Irak savaşmda lojistik üs olarak kullanacağı Mardin'in Kızıltepe ilçesinin dört bölgesine yığmağmı sürdüren ABD, kurulacak tesislerde çalıştmlmak üzere yöre halkından işçi almayı planlıyor. İlçe içindeki en büyük yığınağın yapıldığı KİDAŞ İplik Fabrikası'na yerleşen Amerikalı askerler nedeniyle bölgede sıkı güvenlik önlemleri uygulanırken kurulacak tesislerin inşasını da Ankara merkezli Tepe Inşaat'ın aldığı belirtildi. lesi, Şanlıurfa yolu üzerinde bulunan Kızıltepe'de oluşturulan üslere nakli ler günlerinin çoğunu boş oturarak arazısini ABD'ye kiralamış. Arazi üzerinde çok sayıda konteyner yer alı- yor. ABD'liler çok sayıda yakıt tankı ve konteyneri de ilçenin doğu çıkışın- da demiryolunun kenanna yerleştir- miş. Bu malzemelerin daha sonra de- miryoluyla başka bir yere nakledil- mesinin gündemde olduğu dile geti- riliyor. Esnaf kaıtlardan şlkâyetçt ABD'nin ilçede kurmayı planladı- ğı tesislerin inşasını Ankara'daki Te- pe Inşaat almış. Şirket personeli Kı- zıltepe'de bir otele yerleşerek çalışma- lanna başlamış. Şirket yetkililen, araç- lar için zemin ıslahı yaptıklannı, bu çalışmanın yaklaşık bin araç için plan- landığını dile getiriyor. Iskenderun'dan çekici kamyonlara yüklenen araçlann ise artarak sürüyor. Organize Sanayi Bölgesı'ndeki ça- lışmalar nedeniyle bazı esnaf şikâyet- lerini dile getiriyor. Işyerlerine veri- lecek kartlarla giriş çıkış yapacakla- nnı belirten esnaf, "Biz kartia girece- ğiz, peki müşterilere nasıl bir kart ve- recekfer" diye yakınıyor. tlçenin tek üç yıldızlı oteünin sahibi olan Ahmet Oztoprak, turistik özelliğı olan Mar- din nedeniyle 6 ay öncesinden gelen rezervasyon istemlerinin savaş nede- niyle kesildiğini vurguluyor. Bölge halkı ise askerlerin ekonomiye katkı- sının ohnadığını, kendi iş makinala- nnın kiralanmasının dışında bir kat- kısının olmamasrndan yakınıyor. ABD askerlerinin bölge halkı ve yetkililerle ıletişimıni sağlamak ama- cıyla çok sayıda rehber de işe alınmış. Kızıltepe'de otele yerleştirilen rehber- geçınyor. Rehberlerln blrçoğu ODTÜ'lü Rehberlerin özellikle bölgede kul- lanılan Kürtçe, Arapça ve Ingilizce bümeleri koşul olarak getirüiyor. Özel- likle Ankara'daki Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde okuyan ya da me- zun olan işsizlerbu iş için başvuru yap- mışlar. Rehber olarak çalışanlann çoğu da bu üniversite mezunu bölge doğum- lular. Rehberlerin çoğu, Kürtçe ya da Arapçanın yanı sıra Ingilizce ve Türk- çeyi rahatlıkla konuşuyor. ABD'nin bölgeye çok sayıda rehber, çalıştıra- cak işçi ve her türlü teçhizatla konuş- lanmasının kısa süreh olmadığı yorum- lanna ••'eden oluyor. Bölgedeki ABD yığınağını protes- yaptı • îskenderun Limanı'ndan Gaziantep'e araç sevkıyatı dün ilk kez karayolundan ABD askerlerince yapıldı. AKINBODUR tSKENDERUN - îsken- derun Limam'nda Stinger fîize ramplan bulunmasına karşın sistemin mühimmatı olmadığı açıklandı. isken- derun Limanı 'ndan Gazian- tep'e araç sevkıyatı dün ilk kez karayolundan ABD as- kerlerince yapıldı. iskenderun Deniz Os Ko- mutanlığı'ndan yapılan açık- lamada, M V Tellus adlı Ro- Ro gemisiyle Iskenderun'a geririlen Stinger rampalan- nın yerleştirilmesine "ABD'nin yerinde hazutk kapsamında" izin verildiği- ni, ancak sistemlerin mü- hinımatının olmadığı belir- tildi. Deniz Kurmay Kd. Yüzbaşı Erruğrul Uçar, li- mandaki "BigRedOne" adı verilen Amerikan 1. Tüme- ni destek birimlerine bağlı as- kerlerin şahsi korumalan için hafif silahlar taşıdığını söyledi. Liman sahasındaki TCDD vagonlan yükleme işlemle- ri tamamlanarak saat 20.40'ta Malatya'nın Narlı istasyo- nuna hareket etti. Toplam 58 Hummer cipin bulunduğu vagonlann hareketiyle ka- rayolunun ardından demiryo- lu da ABD'lilerin hizmetine açılmış oldu. Öte yandan Is- kenderun Limanı'na Itah/an bandırah yeni bir gemi gel- di. Republica Di Roma adlı geminin 720 araç taşıma ka- pasiteli olduğu öğrenildi. 'Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu' üyesi >aklaşık 500 kişi, ABD'nin Irak operasyonunda Sabiba Gökçen Uluslararası Havaalanı'nı kuDanmak istemesini protesto etti. Cöstericilerden bazüannm öğle vakti olduğunu gerekçe göstererek namaz kıhnalan dikkat çekti. îskenderun'da toplanan 8 bin kişi Amerikan askerlerini protesto etti Ipek yolu barış yolu olsını WırtHaberleriServisi-ABD'nin Irak'a operasyonu yaklaşırken yurt genelinde ba- nş yanhlan seslerini yükseltiyor. İsken- derun'da toplanan binlerce kişi slogan, al- kış ve ıslıklarla birkaç metre ilerideki ABD askerlerini protesto etriler. Diyarbakır'dan başlayan "tpek Yolu Banş Yolu Olsun" yürüyüşü de dün is- kenderun'da düzenlenen mitingle son buldu. KESK, DlSK, TTB ve TMMOB işbirliğiyle düzenlenen miring öncesinde lunapark önünde toplanan göstericiler, "Delikanlı Tayyip bu yapüğın ayıp", "tncirlik kapatılsın: okul, saha yapılsın rek "Ertuğrul Yalçınbayır kabine dışı bı- rakıldrysa, bunun anlanu 59. hükümetin savaş hükümeti olacağıdır. Haika ihanet edenler, her zaman hesap vermişlerdir" diye konuştu. DlSK Genel Başkanı Sü- leyman Çeiebi de, "Biz ne komşu katili olmak ne de çocuklarunızı savaşa gör- dennekistiyoruz" dedi. Ankara Yüksel Caddesi'nde toplanan • îskenderun'daki dev gösteride binlerce kişi alanlara dökülürken, Ankara, îzmir, Mardin, Zonguldak, Izmir ve îstanbul da banş etkinliklerine sahne oldu. 'Komşunia savaşma, yoksullukla savaş" sloganlanyla Atatürk Ârutı'na yürüdüler. Yaklaşık 8 bin kişi, alandan 700 metre ile- ride bekleyen ABD'li askerleri alkış, zıl- gıt ve ıslıklarla protesto etti. Ataol Behramoğlu, Mazlum Çimen ve Sema'mn da türkü ve şiirleri ile katıldı- ğı mitingde konuşan KESK Başkanı Sa- miEvren, TayyipErdoğan'adaseslene- bin kişi de tencere, tavalar ve yanm ek- meklerle Sakarya Meydanı'na yürüdü. Grupa hitap eden TMMOB Başkanı Ka- yaGüvenç, "EmperyalistAmerikahlarİs- kendenın'dan SÜlopi'ye değü. Silopi'den İskenderun'a, oradan da e\1erine gftme- Hdirier" dedi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden iki otobüs dolusu ögrenci de ABD'nin üs ola- rak belirlediği Mardin Kızıltepe ilçesine sokulmadı. Zonguldak'ta da banş yanlı- lan motorlarla liman içerisinde tur ata- rak savaşı protesto etriler. îzmir'de de Sa- vaş Karşıtlan Platform ve liseli savaş karşıtlan düzenledikleri etkinliklerle mil- letvekillerinin 2. tezkereye de hayır de- melerini istediler. Istanbul'da da ABD'li yetkililerin in- celemelerde bulunduğu Sabiha Gök- çen Uluslararası Havaalanı'na uzun bir araç konvoyuyla gelen savaş karşıtlan "tşgalsonbubun,ABD de- fotsun", "BanşısatnıayacağE'', "Sa- biha Gökçen'in üs olarak kullanü- masmaizin vennej'eceğiz'' yazılı pankart ve dövizlertaşıdı. Koordinasyon adına 5 kişilik bir heyetin alana girmesine izin ve- rilirken, diğerlerinin girmesi engellen- di. Dışan kalan protestoculardan bazıla- n nüfiıs cüzdanlannı çıkarak, "Burası ABD toprağı mı? Pasaportumuz\\)k ama nüfiıs cüzdanlanmız var. Bu vatan sati- bk değil" diye tepkilerini dile getırdı. to etmek için Ankara 'dan gelen OD- TÜ'lü öğrencilere Kızıltepe'de bu olanakverihnedi. Kızıltepe'de otobüs- lerden inmelerine izin verilmeyen öğrenciler, yoğun güv enlik önlem- leri eşliğinde Mardin'e getirildi. Mar- din'de Gençlik ve Kültür Evi önün- de ODTÜ'lü grup adına açıklama yapan bir öğrenci, TBMM'nin asker bulundurma tezkeresini reddetmesi- nin ardından ABD askeri varlığrnm hukuk dışı duruma getirdiğirü söyle- di. Türldye'nin birçok noktasının Irak müdahalesi bahanesiyle "işgal edD- d@ni" savunan öğrenci temsilcisi, şu görüşleri dile getirdi: "Dün ben- zer bir hikâye bahane edikrek tncir- Kk ile başlayan üste bugün fskende- run, Mersin limanlan, Gaziantep, Batman ve Mardin havaalanlan ek- lenmektedir. Clkemizin topraklan- nın ABD've parsel parsel kiralanma- sı toplumu avduılatma misyonu oian bizlerin kabul edemeveceği bir du- runıdur. Bu bağlamda, olası Irak sa- vaşma havır derken bir yandan da üOÎemizin bu akd abnazilişkiden kur- rufanası gerektiğini açıJdrvoruz." Ası bulastırabilir Çiçek mikrobu uyansı • ABD askerlerine yapılan çiçek aşısının, aşı yapılmayan Türk askeri ve halka mikrop bulaşma riski yarattığı belirtildi. tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Eskı Kültür Bakanı Prof. Dr. Suat Çağlayan, ülkemizde şu an bulunan ve önümüzdeki günlerde gelmesi muhtemel on binlerce ABD askerine yapılan çiçek aşısı mikrobunun, başta Türk askeri olmak üzere halk sağlıgı için büyük tehdit oluşturduğunu söyledi. Izmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Savılkan ise önlem alınmasım istedi. 46 vaka rapor edildl Çağlayan, uluslararası yayın organİannda yer alan haberlere göre, Amerikalı askerlere çiçek aşısı yapıldığını, bunlann da bulaşma riskı oluşturduğunu, aynca Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) tarafindan, çiçek aşısının bulaşması sonucu hastalanan 46 vakanın rapor edildiğini anımsattı. Sağlık BakanlığVnı da konudan haberdar olmamakla eleştiren Çağlayan, "Gelen Amerikalılardan biri, aşı yerinden mikrobu bizlerden birine bulaşünrsa, ülkemiz için tehlike başlamış demektir. ABD'debol miktarda üretilen tedavi edici Vaccin Inunun Globulin ülkemizde yok. Sağlık Bakanbğı hızla hareket ettneti ve ABD'den bunu geürmeüdir. Çiçek hastahğuıın öldürücü bir hastahk olduğunu ve bu hastahğa karşı aşdamanın 1970lerden sonra yapdmadığını düşünürsek, Amerikalının korktuğu olasıhğın Türkne için çok daha tehükefa' olabileceği bir gerçek" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com Manisa'da işkence yapılıp hapse atı- lan gençlerin başına gelenler, ülkemiz- deki sistemi incelemek isteyenler için tam anlamıyla örnek bir olay. O olayda emniyet sistemimizin nasıl çalıştığını gö- rebilirsiniz. Yargıyı, savcılan, devlet bü- rokrasisinin işleyişini, siyasilerin yaMaşı- mını.. hepsini hepsini bu ömek olayla anlayabilirsiniz... Bir oğrenci duvara yazı mı yazdı? Ya da böyle bir yazıyı polis duvarda mı gör- dü, işte o andan itibaren emniyet siste- mimiz çalışmaya başlardı. O kentlerde- ki şüpheiileri polis bilirdi. Hemen bu alan- da ctddi bir kovuşturma, soruşturma ve ev basma çalışmalanna başlardı. Şüp- heliteryakaJanırlartfı. İşkence altında on- lara örgüt üyeliği kabul ettirilirdi. Sonra gazeteciler çağnlırve "teröristler* bası- na ve kamuoyunatanrtılırdı. önlerine ki- taplar, broşüıiergibi suç unsurtan da ko- nur ve mizansen tamamlanırdı. Bu tür olaylarda aileler, avukatlar şi- kâyette bulunabilirierdi, hiç önemi yok. Kapı gibi savcılık ve yargıçlık makamı bu ülkede ne güne duruyordu. Savcılık, iş- Suçlu Polisler Neden Yakalanamaz? kence ile önüne getirilmiş küçücük ço- cukları, perişan bir halde görse de aJdır- maz ve "polis bunlangerçeğisöyletmek için yaptı" diye düşünürvetutuMama is- temiyle mankemeye sevk ederdi. Mahkeme de, hiç şüpheniz olmasın, gençleri mahkûm ederdi; çünkü eldeki deliller mahkemeye göre onlann terörist olduğunu gösteriyordu. Mahkemede or- taya çıkan acı tablo, yapılan işkencele- rin ayyuka çıkması da yargıçlann tutu- munu değiştiremezdi. Çocuklar, işken- ceyi de görür, mahkûmiyeti de aiırîardı. Buraya kadar Manisa davasında olay- lar böyle gelişti. Ancak bu davanın di- ğerlerinden bir farkı vardı. İşkence gö- ren çocuklardan birisinin ablası avukat- tı ve cesur bir kadındı. Manisa'nın o ta- rihlerde birde milletvekili vardı, adı Sab- ri Ergül. Işkenceci çocuğun avukat ab- lası, yakından tanıdığı Sabri Ergül'ün ola- ya el koymasını sağladı. Sabri Ergül, ço- cuklann işkence gördüğü emniyet bina- srta girebildi ve işkencenin yapıldığını sap- tadı. Mahkeme, gençleri tutuklayıp mahkûm etse de artık ortada kamuoyuna intikal etmiş olaylar söz konusuydu. Ailelerin ve Sabri Ergül'ün gayretiyle ülkemizin du- yarlı insanlan harekete geçtiler. Manisa davası bir deneme davasına dönüştü. İş- kence yapılmış çocuklar terörist olarak mahkûm edilecek miydi, edilmeyecek miydi? Medyanın içindeki insan hakla- nna duyartı insanlann da gayretiyle, ço- cuklar uzun yıllar içeride de kalsalar so- nunda aklandılar. Bir önemli başan daha kazanıldı. Bu olaya katılan işkenceci polisler mahkûm edildi. Buraya kadar normal olanlaanor- mal olan iç içeyaşandı. Normal olanı, o çocuklann işkence görmesiydi. Normal olanı onlann tırtuklanıp mahkûm edil- mesiydi. Türkiye'de sistemin çalışma tarzı buna göre şekillenmişti. Anormai olan ise bu çocuklann aklan- masıydı. Daha da anormai olanı, polis- lerin işkence nederiiyle mahkûm edil- meleriydi. Evet polislerin mahkûm edil- mesi anormaldi. Bu anormai durumu yi- ne bir başka normal durum dengeledi. Bu polisler devlet görevlisi olduklan hal- de yakalanamadılar. Polis, işkenceci po- lisi yakalamazdı.. normal olanı buydu. Şu anda normal olanı yaşıyoruz. Bu normal durum haziran ayına kadardevam eder- se, işkenceci polislerin cezası zamana- şımına uğrayacak ve kurtulacaklar. • • • Yeni hükümetler kuruluyor, başbakan- lar, bakanlar, genelkurmay başkanlan, emniyet genel müdürleri değişiyor, ka- nunlar değişiyor, yukarıdaki sistem de- ğişmiyor. Manisa davası, bir üniversite kürsüsünde incelenecek kadarönemli bir dava. Orada, Türkiye'deki sistemin bü- tün işleyişini görebilir, bunlardan sonuç- lar çıkarabilirsiniz. Bir gazetemiz, "Manisa'yı Unutma, Unutturma" diye başlık atmış. Bu duyar- lılığa katılıyorum. Belki bu dava nedeniy- le elde edilen bazı başanlar, Türkiye'de- ki sistemin eğilimini değiştirmek için bir adım olabilir. Çünkü, bir tek Manisa ola- yı değil ki.. Manisa benzeri akıl almaz sa- yıdaki örneği, bir gazeteci olarak ben biliyorum. Üstelik o davalarda işkence görüp mahkûm olan çocuklann arka- smda ne cesur ve dirayetli bir avukat ablalan vardı, ne de Sabri Ergül'e ses- lerini duyuracak güçleri... Tûrk yargısı işkenceyie alınmış ifade- lerie gençleri mahkûm etmekten vaz- geçtıği; savcılarımızın, önlerine işken- ceyie getirilen gençleri değil, polisleri suçlayabildiği ve işkence yapan polis- lerin zamanaşımına uğramadan yakala- nabildiği zaman Türkiye'deki sistemin değışimi yönünde ciddi bir adım atılacağına inanacağım. Normal olan anormai hale gelirse ipin ucunu yakalayacağız.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear