Catalog

SAYFA 8 -I- CUMHURİYET 15 MART 2003 CUMARTESİ HABERLERlN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne _K 6 Sinop PB 7 Samsun Kocaelı Çanakkale PB 8 Izmir PB 14 7 Trabzon Giresun Ankara Manısa PB 9 Aydın PB 14 Eskişehır PB 7 Denizii PB 16 Konya PB 15 Sıvas PB 8 Zonguldak Y 8 Antalya PB 16 Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkân Van Kars Y Y Y Y Y Y K K K 18 17 16 16 13 15 6 6 1 Osîo B Stockholm B 7 Yurdun kuzey ve do- gu kesımlerı parçalı ve çok btıluflu. Marmara'nın doğusu, Karadenız, iç Anadolu'nun doğusu, Helsmkl Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgelen yağışlı, dığer yerler parçalı ve az bu- Amsterdam B lutlu geçecek. Hava sı- Brüksel caklığı kuzey ve ıç ke- sımlerde tnraz azalacak. otekı yerlerde değışme- yecek. DIŞ MERKEZLER B 4 Berlın PB 7 Londra B 10 PB 10 Paris PB 12 Bonn PB 8 Münih PB 8 Zürih Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y K K PB Y Y 8 23 6 8 6 12 12 PB 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Şam PB B B Y B K K B B 3 oo -2 12 11 4 4 26 22 ^ Çok bulutlu ı Yağmuriu •Bedın [^^İtrfe^ Kariı Sülu kar > Gok gurultulu GUNCEL CLTVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada cek daha büyük bir ateşten topla oynaşıyor. ABD'nin Irak savaşına katılmak ya da katılma- mak! RTE, ABD ile birlikte hareket etmekten kaçın- mayı aklının ucundan bile geçirmedi. Savaşa direnen pariamento ve kamuoyu kar- şısında ne yapacağını tayin edemiyor. Şöyle ra- hatça koltuğa oturarak hükümet kurma varken, ABD'nin aşırı istekleri ile uğraşmak... Talihsizlik değil de nedir? Abdullah Gül başbakanken sorumluluklara, olaylara genel başkan gözüyle bakmak, sorum- luluğu yadsımak kolaydı. Şimdi? Kaçış yolları tü- kendi. Koltuğu ısıtmaya vakit bulamadan VVashing- ton'daki kovboydan -nazik bir üslupla yazılmış- mış- gelen bir mektupla azarlandı. Bush; istek- lerini sıraladı. ABD, ikinci bir tezkereyle Anadolu'nun güne- yinden kara birliklerini Irak'a gönderebilme ola- nağından galiba umudunu kesti. Hava sahalannı ve kimi üsleri kullanmak için izin istiyor. Velakin RTE, hükümeti henüz kuramamış, kursa dahi ilk iş savaş tezkeresini TBMM'ye na- sıl gönderecek? Bu davranışla Beyaz Saray'da verdiği sözleri yerine getirmiş olmayacak mı? AKP grubu hâlâ yola gelmiş değil. Partinin bölün- mesini göze almak olayın cabası. Üstelik RTE, Dick Cheney'ye reddedilmiş bir önergeyi yeniden veya sadece hava sahalannı içerecek biçimde Meclis'e gönderemeyeceğini söylemenin sıkıntısı içinde. BM karannı beklemek, Ingiltere'deki gelişme- leri gözlemek, TBMM'deki havayı yatıştırmayı u- mut etmek gibi kimi kaygılar, gerekçelerABD için fasa fiso. BM'den belki dünya kamuoyunu yatıştıracak bir karar bekleyecek, çıkar çıkmaz; ABD, RTE'nin önüne sürdüğü gerekçeleri takar mı, tezkereyi erteleme söylemlerini dinleyip Türkiye'nin sırtını sıvazlar mı? Yok canım! Ya şu olasıhk; ABD'ye kara yolunu kapattıktan sonra hava sahasını, üsleri açmamak daha bu- günden VVashington'ın olası acı soslu faturaları yeni hükümetin önüne koyabıleceği anlamma gelmiyor mu? Zira savaşı tez elden kazanmaktan başka gö- zü hiçbir şey görmeyen Başkan Bush yönetimi; ABD medyası, kongresi bu durumu; "Irakoperas- yonunu Türkiye baltaladı" diye yorumlayacak! 4 aylık AKP iktidarı dıştan içe her sorunda tam çarşaf! • • • RTE seçimi kazandığı gün, kendini tarif eder- ken "usta kaptanın dalgalanan denizde esas ma- rifetini göstereceğini" söyledi. Seslenmenin zamanı geldi: Usta kaptan esas marifetlerini döktür de görelim. Irak savaşından uzak durabilirsen dur. ABD uy- ruklu IMF'ye, Dünya Bankası'na hadi canım sen de, deyiver. AB'nin Kıbrıs sorunuyla yenilediği tehditlere, Kasımpaşalı davranışlardan vazgeçtik, "delikan- lı" gibi karşı çık. CHP milletvekili değerli diplomat Ortur Öy- men'in savunma bütçesinde yönelttiği şu soru- larına vakit yitirmeksizin yanıt ver: "AByetkilileriKıbrıs ile ilgilibeklentilehni Denk- taş boşa çıkardığı için Türkiye'ye söylemedikle- rini bırakmıyorlar. Türk ordusu işgalci olarak gös- teriliyor. Türkiye'yi AB'ye almayız, diyorlar. Nere- de hükümetin bunlara tepkisi? Birkaç zayıf açık- lama, ayaküstü söylenmiş birkaç sözden ibaret. Bizim tepkimiz nerede? Türkiye'nin gür sesi ne- rede?" Ver-kurtulcu program yapımcısı; "RTE başba- kan, Kıbns'ta da Mehmet Ali Talat, aralık seçi- minde başbakan... Iş tamam" diye yayınlar yapı- yor. Kıbrıs muhalefeti Rumlarateslimiyet aşama- sında RTE'yi lider görüyor. Bir başka Denktaş muhalifi Hüseyin Angolem- li, "bundan sonra özgüriüklerimizi kısıtlama yö- nünde bir gelişme olursa AlHM'ye başvurulaca- ğını" açıkladı. Yani: Kıbns'ın iki anlı şanlı muhalifi, Talat'la Angolem- li, Rum pasaportu almak isteyen Türklere yasal engel konulursa... AlHM'ye başvuracaklar! Filmin adını koyabiliriz artık: Yurtseverlikten Rumseverliğe! Demirel; Irak krizinin NATO, AB ve Birleşmiş Milletler'i sarstığını söyledi BM'nin geleceği tehlîkede OKTAYAPAYDLN HarpAkademileri Komutanlı- ğı tarafindan düzenlenen "Dün- yada yeni güvenlik anlayışlan, Türkiye'nin durumu ve ihri- yaçlan" konulu sempozyumda konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rumlann halkın içinde teşkilat kurup para dağıt- tıklarını" belirtti. Eski Cumhur- başkanı Süleyman Demirel ise BM düzeninin çatırdadığını be- lirterek söz konusu yapının yı- kılmaması gerektiğini vurguladı. Kürsüye askerlerin alkışlany- la gelen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, sempozyumdaki konuşmasında Kıbns Rum kesi- mi yönetimini suçlayarak "tn- sanları parayla beslemişler. Muazzam bir faaliyet. "Derhal imzalayın. Ya imzala ya istifa et' diye.Türk basınında da Kıbns meselesinin, Türkiye'nin AB'ye girmesine engel olduğu yönündeki haberler bunlara u- mut veriyor. İsyan etmek için halkımız kışkırtılıyor. Bu bas- kılar ve paralar Kıbns'ın için- de devam edecektir. Ama dire- neceğiz" dedi. Kıbns sorunu sü- recini anlatan Denktaş, kendisi- nı "Annan planını elinin tersiy- le itti" şeklinde eleştirenleri de bilgisizlikle suçladı. Blrlesmlş Mllletlerln çölcme tehllkesl var 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Irak krizi nedeniyle NATO'nun, AB'nin parçalandı- ğını, BM'nin de çökme tehlikesi içinde olduğunu belirterek bu sistemin çökme tehlikesinin Irak meselesinden daha önemli oldu- ğunu ve BM düzeninin yıkılma- ması gerektiğini söyledi. Demirel, "Bu sistemin çök- me tehlikesi Irak meselesinden çok daha önemlidir. Bu siste- min çöküp çökmeyeceği çok kı- sa sürede belli olacak, eli kula- ğmdadır" şekiınde konuştu. ABD'nin Irak olayına yanlış baş- ladığını söyleyen Demirel, "ABD, Saddam bir tehdittir. Ortadan kaldırılmalıdır. Yeri- ne demokratik idare kurulma- lıdır, diye ortaya çıktı. Gelen tepkiler üzerine, 'Bunun elinde kitle imha silahlan var' dedi. An- cak demedi ki bunu vaktiyle biz verdik. BM de bu silahlan elinden almadı" açıklamasını yaptı. Demirel, ABD"nin dedik- lerini yapmaması halinde ciddı bir itibar kaybına uğrayacağtnı da vurguladı. Demirel, "Banşı dünya halkları el ele vererek gerçekleştirecektir. Fransa,AI- manya. Çin ve Rusya dünyada birer hegemonyadır. BM ısla- ha muhtaçtır. BM düzeninin yıkılmaması gerekir. Yerine ne koyacaksınız. BM, Cemiyet-i akvam'a dönmesin"çağrısında bulundu. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Ev- ren de sempozyumdaki konuş- masında, II. Dünya Savaşı'nı ka- zanan beş daimi üyeden birinin "hayır" demesi durumunda, di- ger tüm ülkeler kabul etseler da- hi birkararın kabul edilmediğini hatırlattı. Evren, "Böyle şey ol- maz. Bu bir diktatörlüktür. Herkesin oyu aynı olmalıdır" diye konuştu. Türkiye Gazeteder Cemiyeti Yerelgatftecilik ödülleriııçklandı tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer VakfVnın işbirliği içinde yürütrüğü Yerel Medya Projesi çerçevesinde düzenlenen "Yerel Gazetecilik Ödülü 2003"ü kazananlar belli oldu. TGC'den yapılan yazılı açıklamaya göre, birincilik ödülüne Bursa Kent gazetesinden Serkan Inceoğlu, ikincilik ödülüne fskenderun Ses gazetesinden Serpil Korkmaz, üçüncülük ödülüne Denizii Horoz gazetesinden Engin Cnal değer bulundu. Trabzon Karadeniz gazetesinden Ahmet Külekçi ve Nurgun Günaydın Kurum, Yozgat Gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı, Hatay Güney Rüzgân Dergisi Yazıişleri Müdürü M. Ali Solak ve Erzurum Palandöken gazetesinden Recai Uygur mansiyon ile ödüllendirildi. Barış GirişimVnden hükümete dava Banş Girişimi üyeleri, ABD askerlerinin konuşlanmasının anayasa ve Meclis iradesine aykırı olduğu iddiasıyla hükümet hakkında görevi 'kötüye kullanmaktan' dava açtı. Gazeteci-yazarAydın Engin ve avukat Mebuse Tekay'ın da aralannda bulunduğu çok sayıda Banş Girişimi üyesi dün Kumkapı'daki Bölge İdare Mahkemesi'ne gelerek hükümet hakkında tazminat davası açtı. Dava dilekçesinin mahkemeye sunulmasından sonra bir açıklama yapan avukat Mebuse Tekay, tezkerenin Meclis'te reddedilmesine karşın ABD askerlerinin Türkiye'ye sevkıyatının devam ettiğini belirterek AKP bükümetüıin anayasa ve Meclis kararlanna aykın davrandığını savundu. Tekay, "Havaalanlannın, limanlann, karayoUarının izinsiz kullanılmasından, topraklarımızın ABD askerlerine kiralanmasından rencide oluyoruz. Hükümetin, egemenük hakkını milletten alarak ABD'ye devretmesi bizi çileden çıkanyor. Bu nedenle toplam 2 milyar lira manevi tazminat istiyoruz" dedi. (Fotoğraf: ELİF TURUNÇ) Istanbul Emniyeti'nde deprenı ALPERTURGUT Albayrak grubu ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağh teşekküllere yönelik gerçekleş- tirdiği operasyonlann ardından tslamcı basın tarafindan istenme- yen adam ilan edilen Organize Suçlar Şube Müdürü Dr. Adil Serdar Saçan ile "Bankalar", "Baüna", "Ahtapot", "Buffa- lo", "Dağ" gibi operasyonlan yöneten Mali Şube Müdürü Ay- han Mimaroğlu, yıllardır sür- dürdükleri görevlennden ahna- rak "sürgün yeri" olarak adlan- dınlan şubelere gönderildi. Yeni Istanbul Emniyet Müdürü Cela- lettin Cerrah. Saçan'ı Fotofilm Şubesi'nde, Mimaroğlu'nu ise Inşaat Emlak Şube Müdürlü- ğü'nde göreve getirdi. Eski vali Erol Çakır ve Emni- yet Müdürü Hasan Özdemir'in yakın çalışma arkadaşlannın gö- rev yerleri değiştiriliyor. Kentte yıllardır polis şefliği yapan Sa- çan ve Mimaroğlu'nun görevden alınması tstanbul Emniyeti'nde "şok etkisi" yaratırken değişik- liklerin süreceği iddia edildi. Sa- çan'dan boşalan Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne yardımcısı Kemal Karademir getirildi. Mi- maroğlu'nun yerine de Emniyet Amiri Uğur Gül vekâleten gö- revlendirildi. EKKM Şube Mü- dürü Ufuk Tanju Güven Kartal tlçe Emniyet Müdürlüğü'ne, Kartal Ilçe Emniyet Müdürü Mehmet Akdoğan Küçükçek- mece Ilçe Emniyet Müdür- lüğü'ne, Küçükçekmece tlçe Emniyet Müdürü Cahit Gök Şiş- li İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne, Şişli tlçe Emniyet Müdürü Tamer Şencan ise EKKM Şube Müdürlüğü'ne getirildi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sl'yf<"ia Recep Tayyip Erdoğan Başbakan, Abdullah Gül Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Bü- lentAnnç TBMM Başkanı... AKP'nin içi kaynamada kalsın... ABD-Erdoğan ilişkilerine geçelim. Bush yönetimi ile Erdoğan yönetimi arasında- ki derin diyaloğun boyutları giderek genişliyor. İki yönetim arasında, sanki yanm asırlık birberaber- liğin sonunda ulaŞi'an kötü noktanın muhasebe- si yapılıyor; taraflar birbirine, "bana bunuyapma- malıydın" siteminde bulunuyor! Bu görünüm, ABD katında Erdoğan iktidarının Kasım 2002'de değil, Ağustos 2002'de başladı- ğını gösteriyor, dersek abartmış sayılmayız. Kısa süre içinde başlayan derin diyaloğun buz- lanmayla yanma arasında hızla gidip gelen birat- mosfer yarattığını görüyoruz. Siirt seçimlerinin yapıldığı pazar gününden bu yana bir aşama daha kaydeden Erdoğan-ABD ilişkileri, Bush'un mektubuyla yazılı hale geldi. ABD'ye, "hükümeti kuralım, hemen istediklerini- ziyapıyorum" mesajı veren Erdoğan, hükümeti kurmamak için her şeyi yaptı. Adeta hükümetten kaçtı! Tarifi zor bir durum! Bir tarafta hükümet listesi, bir tarafta ABD is- temleri listesi, ortalıkta Erdoğan'ın sesi: "Kararlılıkla çalışmalanmızı sürdürüyoruz..." Anlaşılan Erdoğan o kadar çok karar vermiş ki, hangi karar üzerinden yürüyeceğini bilemiyor! Erdoğan, Çankaya Köşkü'nden onaylanan hü- kümeti cebine koyduktan sonra genel merkeze geldi. Bakanları kabul ettikten sonra yaptığı her şeyi beğendiğini söyledi. Takviye mi takiye mi? Biz hükümeti kaderiyle baş başa bırakalım, Bush'un Erdoğan'a gönderdiği kutlama mektu- bunu bu köşenin diline çevirelim: "Bak Recep, Sayın Recep, yani Sayın Erdoğan, Kabak benim başıma patlamasın diye başlattı- ğın lastiklisiyaset kabak tadı vermeye başladı. Bi- zim Teksas'ta kabağıpek sevmezler Bazenatpa- zannda bulundururiar, o kadar... Her neyse konuyu dağıtmayalım. 10 Aralık günü Beyaz Saray'a geldin, altına kır- mızı halı, masana planlar serdik. Her ikisi de ho- şuna gitti. Ben sana Saddam'dan bir an önce kurtulmak lazım, dedim. Şarttır, dedin. Biz ezeli dostuz, dedim. Hem ezeli hem ebedi, dedin. İliş- kileri geliştirelim, dedim. Sadece geliştirmekle kalmayalım, zirveye çıkartalım, dedin... Başbakanın Abdullah Gül'ü komşulanna gön- derirken 'adettendir' dedin. Senin milletvekillehn bize soğuk bakarken 'racondandır' dedin. Mec- lis Başkanın altımızı oyarken 'usulendir' dedin. Biz de bütün bunlan not edip senin iktidara gel- meni bekledik. Şimdi sen de gelmiyorsun... At ortalıkta dolaşıyor, sen binmiyorsun. Hadi yürüyelim diyorum, 'atabinince' diyorsun... Bû- tün bunlarortadayken ikide birgökyüzüne atışya- pıp 12'den vurdum diyorsun... Her türlü hazırlığı yapıyoruz, deyip dağa çıkarken olta anyorsun. Hiç değilse hava sahasını aç diyoruz, pencereler kapalı mı, diyorsun... Takviye diyoruz, haa takiye mi, bende çok var diyorsun... Partin içinde takiye, devlette takiye, bölgende takiye, anladık da bize de mi takiye... Bize böyle Meclis numaralan falan çekme... Hanikendimizor tutuyorum... Bağdat'tan önce Ankara'yı iyice ken- dime bağlayıp ondan sonra harekete geçsem diyorum. Bize demokrasi Bağdat'ta lazım, An- kara'da lazım değil ki... Dostum Recep, Bana bir an önce kesin bir yanıt ver. Kesin karannı bileyim. Burada karar denetçileri kurup hangikarann gerçek karar, ona baktıracağım. Bir süre daha böyle giderse al atını tımannı, sevmem bu işin kumannı... Derin kaygılarımla..." ankcum@ttnet.net.tr İş Yasası tasarısı kavgalı ilerliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Iş gü- vencesi konusunda işa- damlannın baskı uygu- laması nedeniyle hızla Meclis'ten geçirilmek istenen Iş Yasası tasan- sının genel kuruldaki görüşmesı tartışmah ilerliyor. Tasannın dünkü gö- rüşmesinde AKP'li Ca - lışma Komisyonu Baş- kanvekili Agah Kaf- kas'ın, kendisi gibi sen- dika kökenli olan Koca- eli Milletvekili tzzet Çetin'e"ltherirdiye hakaret etmesi üzerine genel kurulda arbede yaşandı. Oturum başla- yınca kürsüye gelen Kafkas, hakareti nede- niyle tüm milletvekille- rinden özür diledi. 120 maddeliktşYasa- sı tasansınm dün gece 24.00'e kadar süren gö- rüşmesinde ancak 20. maddeye yaklaşılabildi. Tartışmalar yaşanma- sı üzerine CHP yöneti- cileri ayn bir engelleme yöntemi olarak "kapa- lı oturum" istedi. 11. maddeden önce yapılan istem üzerine genel ku- rul bir süre gizli sürdü. Bu girişimin ardından görüşmelere açık olarak devam edildi. TBMM Genel Kuru- lu'nda iktidar milletve- killerinin oylanyla alı- nan karar gereği, Mec- lis bugün tasan bitince- ye kadar mesai yapa- cak. Meclis'te görüş- meler sürerken Türk-Iş, Hak-Iş ve DtSK baş- kanlan da AKP Genel Merkezi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ı ziyaret ederek ta- sanyla ilgili tepkilerini ilettiler. 16 Mart katliamı 25 yıldır faüleri yakalanamadı Meydanı'nda topla- ü n j v e r s k e öğrençileri, hem 16 Mart ve Halepçe kath'amlannı hem de olası savaşı protesto etti. Istan- bul Emniyeti'nin, Çevik Kuvvet ekipleri ve panzerlerle yoğun güvenlik önle- mi aldığı gösteride öğrenciler,AKP'nin dış politikasını kınayarak kamuoyu- nu "Anadolu'da işgale karşı direnişe" çağırdılar. (Fotoğraf: \TDAT ARIK) Tiy^roTi ADAMIN BİRİ KABARE Daaiel Ktune'ia ktyMı *e öyfcilpriade» Yazan: HAKAN PİSKtN-BtHGÜL OĞUZ Yöneten: HAKAN PtŞKİN Dans Düzeni: LEMAN YTLMAZ Miizik ve Orkestra^on : AYHAN ÖZTÜRK ll£RÇARSAMBASAAT2tt30 TEL :(902)314 6t 95 MÜAMMER KARACA TİYATROSU tstanbul Haber Servisi - tstanbul Üniversitesi (tÜ) Merkez Kampusu önünde 7 ögrencinin öldürüldüğü 16 Mart katliamının üzerinden tam 25 yıl geçmesine kar- şın, katliamınplanlayıcılan, tetikçileri hâlâ yakalanma- dı. Katliamın, aydınlatılma- sı için açılan dava ise engel- lemelere karşı hâlâ sürüyor. tstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şükrii Balcı im- zasıyla katliamdan 9 gün önce emniyet birimlerine gönderilen yazıda, ülkücü- lerin solcu ögrencilere sal- dıracaklan ve üzerlerine di- namit atacaklan belirtilmiş- ti. Bu istihbarata karşın okuldan toplu olarak çıkan ögrencilerin üzerine bomba atılarak tarandılar. Cemil Sönmez, Baki Ekiz,Ahmet Turan Ozer, Murat Kurt, Ahmet Şimşek, Hatice Özen ve Hamit Akil yaşa- mını yitirdi. 41 ögrenci ya- ralandı. tstanbul 1 No'lu Sı- byönetim Mahkemesi'nde açılan davada dönemin Ül- kü Ocaklan îstanbul Şube- si Başkanı Orhan Çakıroğ- lu. Mehmet Gül, Ahmet Hamdi Paksoy, Kazım Ayaydın, Ahmet Hamdi Paksoy ve Sıddık Polat yargılandı. Yargılamanın sonunda samklar beraat et- ti. 1992 yılında olayın sa- nıklanndan Zülküf Isot'un bir başka sanık Latif Akti tarafindan öldürülmesi, katliamı yemden gündeme getirdi. Isot'un ailesi, oğul- lan ile birlikte Akti, Sıddık Polat ve polis Mustafa Do- ğan'ın katliama kanştığını belirtti. Zamanaşımına az bir süre kala 1995'te yeni- den eski polis memuru Do- ğan ve Akti' nin 7'şer kez i- dam ıstemiyle yargılanma- lanna başlandı. Yenimahalle'de bulunan TCDD'ye ait 30 bin metrekarelik yeşil aian yok edilecek. Bakırköy 'ün akciğeri fidanlık sökülüyor NİGARÖZAFACA.\_ Bakırköy'ün akciğer- leri olarak kabul edilen, TCDD'ye ait 30 bin metrekarelik tarihı Yeni- mahalle Fidanhğı ara- zisine, özel okul komp- leksi yapılmak istenıyor. Uğur Koleji'ne devredi- len arazi imara açıldı. Bakırköy CHP Ilç e Örgütü, Bakırköy Mi- marlar Odası, cevreci kuruluşlar ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu, CHP Istanbul nulletve- killerinin de katılımıyla 16 Mart Pazar günü sa- at 13.00'te fidanlık önünde yeşil alanın yağ- ma edilmesini protesto edecekler. CHP Bakır- köy Ilçe Örgütü Başkan Yardımcısı Levent Çe- vik, "Belediye seçimle- rine bir yıl kaldı, ne satsak kârdır diyen ve hortumculuk anlayı- şıyla hareket edenler son yeşil alanı da beton yığınına çevirip büyük bir rant elde etmeyi amaçlıyorlar" dedi.