Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 25 ŞUBAT 2003 SALI
8
Istanbjl
HABERLERtN DEVAMI
TURKIYE
_K 3 Sinop
Ecirre
Kocaei
Çanak<aie
'znır
Vianısa
B
K
B
B
B
3
3
3
9
7
Samsun
Trabzon
Gıresurı
Ankara
Eskişehir
K
K
K
K
K
3
6
5
-1
-1
Aydın B
Denizli K
_9 Konya
5 Sıvas
K -1
K -3
Zongjıdak K 3 Antalya B 12 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
K
Y
K
K
K
K
K
K
b
7
2
4
1
3
-2
-2
Parçalı btjltnlu
Bütun bolgelenmız
parçalı yer yer çok bulut-
lu, Marmara'nın doğusu,
Iç Ege Karadenız, Iç
Anadolu, Batı Akdemz'ın
iç kesımlen, Doğu Akde-
rnz ıle Gurıeydoğu Ana-
dolu bolgeienmtz yağışlı
geçecek Yağışlar Mar-
rnara'nın doğusu Batı
Karadenız ıle Doğu Ana-
dolu'da yer yer etkili ol-
mak uzere karla kanşık
yağmur şeklınde otecak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münıh
B
B
B
B
B
B
B
B
R
-2
-7
0
1Ü
7
8
10
8
4
Beriın
Budapeşte
Madrid
yjyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
Y
B
B
B
B
Y
4
2
10
4
4
3
12
9
Zürih B 9 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
B
Y
B
K
K
K
K
Y
-1
5
-10
8
4
3
7
17
Çok buluttu Yagmuriu VA*>y Kariı , GOK gürultulü
G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Kıbns konusunu sağlam bir yörüngeye oturt-
rıak içinAKP iktidarna (RTE'ye) egemen olan ka-
fa yapısını değiştirmek gerekiyor.
BM Genel Sekreteri Kofî Annan'ın, aynı gün
Ankara'ya gelen ABD özel temsilcisi Thomas
Vteston'un, Ingiliz Hanney'in Rum ve Yunanis-
tan lehine baskıları yetmiyormuş gibi, bu baskı-
lara karşı direnmesı beklenen Ankara (RTE), bu
cepheyi sevindirecek davranışlar sergiliyor.
Birkaç gün önce NTV'de iktidann üç ayını de-
ğerlendirirken söyledikleri, başta ver-kurtulcula-
n, Kıbrıs'ı ziyaretinde Annan'ı Denktaş'a karşı
cesaretlendirecek nitelik ve içerikte.
RTE dış cepheye karşı vaziyet alacağı yerde,
gızlenen bir amaç, bir hedef uğruna silahı, dava-
yı savunanlara çeviriyor.
Birkaç kez altını çizdik; RTE, KKTC Cumhur-
başkanı Denktaş'tan hoşlanmıyor. Hoşlanmıyor
sözcüğü bile hafif kalır. Yıllardır büyük özveriyle
sürdürdüğü görevden Denktaş'ın aynlmasını is-
tediğini sadece söylemlerinde yansıtmıyor. Yü-
zündeki ifadelerie de dışa vuruyor.
NTV'deki karşılıklı muhabbet içeren söyleşiyi
köşesinde değerlendiren Hasan Cemal, "açıkça
söylemesede" RTE'nin "Denktaş'layıldızı banşık
değil" diye yazdı.
Neden açık: RTE, Denktaş'ı aşılması zorunlu ilk
hedef görüyor.
• • •
RTE'nin hedef aldığı ikinci isim, Denktaş'ın da-
nışmanı Prof. Mümtaz Soysal.
RTE; hemen her konuda bilgi birikiminin yüzde
birine sahip olmadığı aşikâr olan insana, Kıbns
Türkü'ne yıllardır pek çok şey kazandıran Prof.
Soysal'a saldırırken öne sürdüğü anlamsız ne-
dene bakınız: Soysal'ın "AB'ye karşı bir siyasi
parti lideri olarak, Denktaş'ın yanında müzakere-
ci olarak bulunması yanlışmış!"
Bir: Soysal, müzakereci değil, danışman. Iki:
Soysal'ın partisi bilinen parti kimliklerine uyma-
yan bir parti, birçeşitfikir kulübü. Üç: Soysal'ı bu-
günkü görevine getiren TC hükümetleri değil,
Denktaş.
Dört: Ulusal bir davada maddi karşılık bekle-
meksizin görev üstlenen Soysal'ın, bu ve benze-
ri görevleri siyasal kimliğiyle bağdaştırmadığı bi-
linen, kanıtlanan birgerçek.
Ne ki RTE, ulusal bir davaya parti genel baş-
kanlığından soyutlanarak bakabilme yeteneğin-
den yoksun.
• • •
The Times dün "Kofi Annan'ın Ankara'ya bir
çözüm aramaya değil, kimin iktidar sahibi oldu-
ğunu anlamaya gittiğini" yazdı. Times'ın anlat-
mak istediği bir başka olgu.
RTE'nin yazılmayan ancak mutlaka gerçekleş-
tirmek istediği, gizlediği bir amacı, bir hedefi var:
Ordunun ulusal konular, laik cumhuriyetle ilgili
duyarlılığını, bu duyaıiılıktan kaynaklanan etkisi-
ni silmek!
Bu hedefe varmak için her silahı, örneğin ordu
konusunda birliğe özgü görüşleri bilinen AB'yi
kullanıyor.
Zira, Islami kurallarla donatacağı cumhuriyete
veya ılımlı islam yönetimine ulaşabilmenin önün-
deki tek engel, ordu.
Ordunun etkisini kaldırmak (hatta azaltmak) de-
mek; örneğin imam hatip liselerinde yetişenleri
Harp Okullanna yerleştirmek, ordu bünyesini ta-
rikatların, Islami kuralların tutsağı olmaya mah-
kûm etmek demek.
RTE'nin asıl hedefe varmasındaki ilk aşama;
ulusal birdavayı yürüten, ordunun açıkdesteğin-
deki Denktaş'ı "bertaraf etmek"\
Amacı Kıbrıs sorununu çözmek diye gösteriyor.
Aslında hedefi Rauf Denktaş üzerinden ilk aşa-
mada orduyu "pasifıze" etmek!
Orduya sevgi, saygı palavra!
GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Gene Savaş!
• BaştorafiArka Sayfada
de bağınyor. Bu kar-
dan adamda bir şey
var. Üşenmeyip aşağı
iniyorum ve kardan
adama yakından bakı-
yorum. Tam göğsünde
kocaman bir kâğıt, kâ-
ğıtta şunlar yazıyor:
"Kardan adam bile
mutsuz. Savaşa ha-
yır!" Birden çok ho-
şuma gidiyor ve bütün
parkın savaşı protesto
eden kardan adamlarla
dolduğunu hayal edi-
yorum, heyecanla yu-
kan çıkıp fotoğraf ma-
kinemi alıyorum ve
hızla yeniden kardan
adamın yanına gidiyo-
rum, ama o da ne.. ye-
di sekiz erkek çocuğu,
yaşlan yirmiyle on iki
arasında değişiyor,
kardan adamı parçalı-
yorlar. Biri kafasını
koparmış, öteki göğ-
sündeki yazıyı yırtı-
yor, bir diğeri, sürekli,
bir türlü yıkamadığı
gövde bölümünü tek-
meliyor. Donup kalı-
yorum, "Çocuklar o
kardan adam size ne
yaptı" diye salakça
bir soru soruyorum.
Onlar biraz şaşkın ba-
nabakıyorlar, "Hiçbir
şey, yapmadı" diye
yanıtlıyor biri. "Peki
neden parçaladınız
onu?" Bir an durup
düşünüyorlar, "Canı-
mız öyle istedi," diye
bir yanıt geliyor en bü-
yüklerinden.
[email protected]
[email protected]
Muayene, Teşhls, Tedavl
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayis Cad. No: 8 Şişli/lstanbul
Tei: (212) 212 07 07 (pbxj Faks: (212) 212 68 35
Internet http://www.tkv.org.tr
e-mail: [email protected]
koordinatora tkv.org.tr
Bush'tan gözdağı• Baştarafı 1. Sayfada
ler istemesine değişik zemin-
lerde sert tepkiler veriyor. Bütün
planlannı şubat ortasında Türki-
ye limanlanna asker ve teçhizat
indirmek üzerine yapan Bush
yönetimi, bunun gerçekleşme-
mesi durumunda operasyonun
maliyetinin büyüyeceğini, an-
cak bundan Türkiye'nin de za-
rar göreceğini iletti.
Türkiye'nin ekonomik ve dış
sorunlarına dikkat çeken Bush
yönetimi, şu mesajlan iletti:
• K. Irak'taki gelişmeler bi-
zim kontrolümüz altında yürü-
yor. Buradaki gruplarla Was-
hington arasında doğrudan bağ-
lantı var. Türkiye'nin kaygılan-
nı da anlıyoruz, adımlanmızı
atarken bunu da dikkate ahyo-
ruz. Ancak, Türkiye'den bekle-
diğimiz desteği göremezsek, ta-
mamen buradaki gruplarla ha-
reket ederiz. Onlar bizim istedi-
ğimizi yaparken, elbette biz de
onlann istemlerine sıcak baka-
nz. Bu aşamada Türkiye'nin
bölgeye müdahalesi bizim pla-
nımız ve istemlerimiz dışmda
olur. Bunun bölgesel, uluslara-
rası sonuçlanna da katlanırsı-
nız.
• Operasyondan Türk ekono-
misinin zarar göreceğini söylü-
yorsunuz. doğrudur. Ancak
Türk ekonomisinin şu andaki
hali de iç açıcı değil. Birlikte
hareket etmezsek IMF, Dünya
Bankası ve Dünya Ticaret Orgü-
tü size sırtını döner. Bu aşama-
dan sonra bize gelmenizin ya da
dunımu düzeltmeye çalışmanı-
zın bir yaran olmaz.
• Ermeni karar tasarılannın
ABD eyaletlerindeki yerini bi-
liyorsunuz. ABD yönetimi, bu
karar tasanlanna ülkeyi bağla-
yıcı bir kimlik vermedi. Alınan
kararlann çoğu alt düzeyde ya
da sıradan bir durum saptama
niteliğinde. Ancak bunlardan
birinin Temsilciler Meclisi'ne
gelmesi söz konusu olabilir.
ABD'deki Ermeni ve Rum lobi-
leri Türkiyenın ABD ile ilişki-
lerinin bozulmasını dört gözle
bekliyor!
ABD'nin bu mesajlan deği-
şik zeminlerde iletmesinin yanı
sıra en üst düzeydeki görüşme-
lerde de olumsuz diyaloglar ya-
şanıyor. Türkiye'deki üs ve li-
manlann modernizasyonuna
ilişkin tezkerenin Meclis'ten
geçmesinden sonra ABD asker-
lerininTürkiye'de konuşlanma-
sma izin verecek tezkerenin pa-
zarhğı için ABD'ye giden Dı-
şişleri Bakanı Yaşar Yakış ve
Devlet Bakanı Ali Babacan,
Bush'la gergin bir görüşme yap-
tı. YaşarYakış, görüşmenin Tür-
kiye ile yürürülen pazarhğa iliş-
kin bölümlerini "at pazarlığı-
na" benzettiğini basına aktar-
masına karşın, Bush'la yaşanan
gerginliğe değinmedi.
ABD'nin, istemlerini kabul
ettirmek için Türkiye'nin eko-
nomik durumunu da her firsat-
ta kullandığı dikkati çekiyor.
Davos zirvesinde, ABD Dışişle-
n Bakanı Colin Powell'ın AKP
Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan ve Başbakan Abdul-
lah Gül'le yapacagı görüşme-
nin hemen öncesinde, toplann
kulisinde elden ele bir rapor do-
laştınldı.
Dağıtam belli olmayan rapor-
da. Türkiye'nin ekonomik du-
rumu konu ediliyordu. Rapor-
da, Türk ekonomisinin kısa-or-
ta vadede sıcak para girişi ol-
madan kendisini toparlamasının
güçlüğü, iç-dış borç yükünün
boyutlan dile getiriliyordu. Dip-
lomatik çe\Telere göre "Türki-
ye'nin mali dunımu" başlıklı
raporu, ABD yönetimi sızdırdı.
Aynı çe\Telere göre ABD, bu ra-
porla Türkiye'ye, "Ekonomi-
nizin durumu ortada, neyin
pazarlığını yapıyorsunuz?
Her şeyin farkındayız, bu eko-
nomiyle bize ne kadar direne-
bilirsiniz?" mesajını verdi.
Savaşa Hayır Koordinasyonu:
îskenderun
Limanı ABD
toprağı mı?
tstanbul Haber Servisi - KESK
Genel Başkanı Sami Evren, buhaf-
ta TBMM'de oylanacak olan ABD
askerlerinin Türkiye'de konuşlan-
ması ile ilgili tezkereye 'hayır" oyu
vermeleri için milletvekillerine çağ-
nda bulundu. 1 Mart'ta Ankara'da
savaş karşıtı bir miting yapılacağı-
nı vurgulayan E\Ten. ABD'nin as-
kerlerini ve zırhlı araçlarını, Meclis
karannı beklemeden Türkiye top-
raklanna indirmeye başladığına
dikkat çekerek "tskenderun Lima-
nı ve Incirlik Cssü,Amerikan top-
rağı mıdır? Buraların denetimi
kime aittir?" sorulannın yanıtlan-
masını istedi.
Irak'ta Savaşa Hayır Koordinas-
yonu tarafindan düzenlenen basın
toplantısı, dün Makine Mühendısle-
ri Odası'nda yapıldı. Koordinasyon
sözcüsü ve KESK Genel Başkanı
Sami Evren, yaptığı açıklamada,
AKP'nin "Biz de savaş istemiyo-
ruz" söylemlerine artık inanmadık-
lannı belirtti.
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın
"Irak'ta ilk kurşun atıldığında
Türkiye'ye acil sıcak para gere-
kecek" ifadesini eleştiren Evren,
"Irak'ta ilk kurşun atıldığında sı-
cak kan akacaktır" diye konuştu.
Türkiye'de savaşa hayır diyenle-
rin oranının yüzde 94 olduğunu
vurgulayan EvTen, "Halka Sor"
kampanyası çerçevesinde toplanan
savaş karşıtı imzalann 1 Mart'ta dü-
zenlenecek bir mitingle Meclis'e
götürüleceğini belirterek bugün
Ankara'daki platformun tezkere se-
bebiyle bir eylem düzenleyeceğini,
Istanbul platformunun da yine bu-
gün Taksim'de bir eylem yapacağı-
m söyledi.
Greenpeace üyesi bir gnıp, TBMM'nin Atarürk Bulvan girişinde toplanarak Kuğulu Park'a
yürüdü. Gnıp, yaklaşık 1.5 saat parkta oturma eylemi yaptı. (Fotoğraf: KEREM GEZER)
20 eylemci gözaltına alındı
A\K\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Greenpe-
ace üyeleri, TBMM Çankaya kapısı önünde dü-
zenledikleri eylemle sa\
r
aşın gerçek yüzünü an-
latırken; dün başkentte düzenlenen 2 göstende
20 kişi gözalnna alındı.
Greenpeace üyeleri dün polisleri atlatarakTB-
MM Çankaya kapısı önüne geldiler. Zincirlerle
birbirlerine kenetlenen Greenpeace üyeleri. üst-
lerine "kam" temsil eden kırmızı boyalar döke-
rek yere uzandılar. Grup, eylemleri sırasında sa-
vaşm gerçek yüzünü anlatmak amacıyla kırmı-
zı boyalarla kan rengi verdikleri oyuncak bebek-
ler ve ABD dolan'nı temsil eden kâğıt paralaruı
bulunduğu maketi de kullandı. Eylemcilere mü-
dahale eden güvenlik güçleri, Greenpeace üye-
lerini yerlerde sürükleyerek TBMM girişinin yan
tarafına aldı. Bu sırada "savaşa hayır" slogan-
lan atmak isteyen gnıp üyelerinin ağızlan, gü-
venlik güçleri tarafindan kapatılmaya ve üzerle-
rindeki "savaşa hayır" yazılı önlükler çıkartıl-
maya çalışıldı. Greenpeace üyesi Melda Kes-
kin. "Meclis'te ABD'nin Irak'a saldınsı konu-
sunda Türkiye'nin kaderini belirleyecek ka-
rar aünacak. Savaşa karşıyız. MecüsMn bu ka-
ran almanıası gerekiyor. Çocuk katiü olmak
istemiyoruz" dedi.
Greenpeace üyesi bir grup, daha sonra akşam
saatlerinde TBMM'nin Atatürk Bulvan girişin-
de toplanarak Kuğulu Park'a yürüdü. Grup, el-
lerinde mumlar ve "savaşa hayır" yazılı döviz-
lerle yaklaşık 1.5 saat parkta oturdu. Gruba da-
ha sonra TAYAD üyeleri de katıldı. Güvenlik
güçlerinin, Kuğulu Park'ta eylem yapıhnasının
yasal olmadığım söylemeleri üzerine, Green-
peace üyeleri parktan aynlırken oturma eylemini
sürdüren 9 TAYAD üyesi gözalnna alındı.
Kıızey Irak sıkıntısıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye'nin ABD ile
Irak'ta yapmayı planladığı iş-
birliği, Kuzey Irak nedeniyle
riske giriyor. Irak Kürdistan De-
mokratik Partisi'nin (IKDP)
Türkiye'yi hedef alan son açık-
lamalannın ardından Anka-
ra'nın Kürt gruplara karşı tutu-
mu da sertleşmeye başlıyor.
Türkiye'nin bolgede güvenlik
önlemleri almasma karşı çıkan
IKDP başta olmak üzere Kürt
gruplann "bağımsızuk" ya da
"Musul-Kerkük'ü ele geçir-
mek" gibi gizli gündemleri ol-
duğu düşünülüyor. ABD yöne-
timinin, Kürt gruplan Türki-
ye'yle işbirliğine yöneltmek ye-
rine Ankara'yı iknaya çalışma-
sı büyük rahatsızlığa neden ol-
du. Türkiye, geçen haftalarda
Ankara'da ve Silopi'de bir ara-
ya geldiği ve mutabakat oluş-
turmaya çalıştığı Kuzey Iraklı
Kürt gruplarla ilişkilerinde sı-
krnhh bir döneme girdi. Özel-
likle Mesud Barzani liderliğin-
deki IKDP'den gelen ve tehdi-
de varan son açıklamalann ar-
dından IKDP ile ilişkilerin kop-
ma noktasına geldiği kaydedil-
di. IKDP Sözcüsü Hoşyar Ze-
bari'nin "Türk askerlerinin
zorla Kuzey Irak'a girmeleri
durumunda Kürtlerle arala-
nnda kontrolsüz çatışmalar
olabileceği" açıklaması Anka-
ra'da büyük tepki çekti.
Toplantıya destek yok
Türkiye son gelişmelerin ar-
dından, daha önce olumlu yak-
laştığı, Kürt gruplann Kuzey I-
rak'ta yapmayı planladıklan
muhalifler toplantısından des-
teğini çekti. Dışişleri kaynakla-
n, ocak ayından bu yana sayısız
kere ertelenmek zorunda kalan
toplantmın artık amacından
uzaklaştığı, IKDP ile Irak Kür-
distan Yurtseverler Birliği'nin
(IKYB) şovuna dönüştügünü
dile getirdiler. Katılımın çok sı-
nırlı kalması, Irak'taki birçok
önemli grubun temsil edilme-
yecek olması nedeniyle Ankara
28 Şubat'ta gerçekleştirilmesi
planlanan toplantıyı önemsemi-
yor.
ABD ile sıkıntı
ABD'li yetkililerin ise Büyü-
kelçi Zalnıay Halilzad başkan-
lığmda bir heyetle muhalifler
toplantısına katılarak destek ver-
meleri bekleniyor. ABD yöneti-
minin Kürt gruplarla ilişkilerde
Türkiye'nin hassasiyetlerini ye-
terince dikkate almaması ve bu
gruplan işbirliği için teşvik et-
memesi Dışişleri ve Genelkur-
may çevrelerinde sıkıntıya ne-
den oluyor. ABD'nin bu tutumu-
nun planlanan işbirliğine zarar
verebileceği belirtiliyor.
Askeri kaynaklar, bölgede ba-
ğımsız bir devlet oluşumuna y-
ol açacak gelişmelerin olması
durumunda, ABD ile anlaşmaz-
lık ya da IKDP ile karşı karşıya
gelme olasıhklannı da dikkate
aldıklannı vurgularken planla-
malannı buna göre yapnklannı
kaydediyorlar. IKDP yöneti-
minden gelen açıklamalar için
de bunlan fazla ciddiye alma-
dıklan açıklamasını yapan kay-
naklar, bunlann planlannı de-
ğiştirmesinin söz konusu olma-
dığım belirtiyorlar. Aynı kay-
naklar, IKDP'nin muhatap alın-
mayacağına işaret ederken
"Türkiye'nin bölgedeki gücü
ve öneminin herkes farkında"
açıklamasını yapıyorlar.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye'nin istemi dışında bir adım atması halin-
de, bugün öngörülenden çok daha büyük miktar-
da bir askeri gücün buraya yığılması planlanıyor.
Buradaki gruplann son dönemde Türkiye aley-
hine verdikleri demeçlerin de "ABD damgalı" ol-
duğunu görmemek için ya kör olmak gerekir ya
da ABD'nin ezeli dostu!
K. Irak'ta, perde gerisinde yaşanan gelişmeler-
den öte, gözle gönjnenler bile bir dizi soru işare-
ti yaratıyor. Genel bir özet yapalım:
1- K. Irak'ta 200'ü aşkın hükümet dışı organi-
zasyon (NGO) var. Bu NGO'lar, bölgeye her tür-
lü insani yardımı yaparken buradaki gruplann
merkezi Irakyönetiminden farklı birzeminde dur-
malannı öngörüyorlar. Geldikleri ülkelerin dağılı-
mı da ABD'den (ngiltere'ye, Isveç'ten Hollan-
da'ya kadar çok geniş bir yelpazeyi içeriyor. 30'u
aşkın ülkenin NGO'sunun K. Irak'ı bu kadar çok
sevmesi insanın gözlerini yaşartıyor!
2- K. Irak'ın nüfusu kabaca 3.5 milyon dolayın-
da. Her şeyi bir yana bırakalım, dış kaynaklı ge-
lirleri bile iştah kabartmıyor değil. NGO'ların ge-
tirdiği para yılda 100 milyon dolann üzerinde. BM
fonlanndan gelen para ise 700 milyon dolar. I-
rak'ın temel gereksinimleri için BM denetiminde
izin verilen petrol ticaretinin yüzde 65'i Irak'a,
yüzde 30'u BM tazminat fonuna, yüzde 5'i de BM
giderlerine ayrılıyor. Irak payının yüzde 13'ü ise
Barzani ve Talabani'ye veriliyor. Habur gümrük
kapısından gelen paralar da katıldığında K. Irak'a
bir yılda giren para 3.5 milyar dolar ediyor. Kişi
başına bin dolar. BM fonundan gelen paralann
önemli dilimi doğrudan bu gruplara teslim edil-
miyor, K. Irak'ın altyapısına ayrılıyor.
Bir başka deyişle, BM denetiminde bir devlet
altyapısı kuruluyor!
Türkiye'nin yeri
3- K. Irak'ın etnik yapısı bir başka karmaşa.
Kendi içinde silahlı gruplan olan aşiret sayısı 30.
Silahlanma, dışandan gelecek tehlikelerden çok
karşı aşiretten gelecek tehlikelere yönelik! öne çı-
kan Barzani ve Talabani'ye bağlı aşiretlerin yanı
sıra irili ufaklı onlarca grup değişik ülkelerce kul-
lanılıyor. Bunlardan 10'u aşkınını Iran, 15'eyakı-
nını ABD kullanıyor.
Son günlerde "Iran, Irak topraklanna girdi" baş-
lıklı haberlerin nedeni, K. Irak'taki Iran yanlısı si-
lahlı gruplann sesini yükseltmesi.
4- Aşiret dağılımının yanı sıra dinsel ve dilsel ay-
nlıklar da başka bir derinlik. Aynı dil kökenini ko-
nuşup birbirini anlamayan gruplar var. Dinsel
farklılığın kökeninde ise özellikle Iran'ın bu yön-
de çalışması yatıyor.
5- Bu bölünmüşlüğün bir başka parçası da
Türkmenler. Bütün Irak toprakları içinde 2.5 mil-
yon kadar Türkmen olduğu tahmin ediliyor. Bu-
nun 400 bin kadan K. Irak'ta, yoğunlukla Kerkük
bölgesinde yaşıyor. Bir araya gelmekte zorlanan
Türkmenler arasında da Bağdat yönünde Lon-
dra'ya kadar uzanan geniş bir ufuk var. Türkiye,
Türkmenlerle yeni yeni ilgilenmeye başladı.
6- Barzani ve Talabani'nin temel ağırlığı dış
bağlantılardan ve parayı yönetme gücünden kay-
naklanıyor. Irak merkezi yönetimi zayıfladıkça,
doğal olarak iki grubun bölgedeki etkisi artıyor.
Ancak bu iki grubun öteki gruplar üzerinde kesin
bir hâkimiyeti olduğu söylenemez. Para gücü ve
dış destek çekilse, geriye çok fazla bir şey kal-
mıyor!
7- Belirsizliğin bir başka parçası da PKK grup-
lannın burada bulduğu hayat sahası. Terör ör-
gütünün bugünlerdeki sessiz tutumu, ne olursa
olsun hayatta kalmak isteyen Öcalan'la K. Irak
beklentileri arasında sıkışmasından kaynak-
lanıyor. Terör yapsa AB'ye söz verdi, yapmasa
kimliğini yitiriyor!
8- Bu uzayda bütün sorun şu:
Türkiye'nin kutupyıldızı olabilmesi. büyük
bakabilmesi, belirieyici olması, ufkun ötesini gör-
erek hareket edebilmesi...
Türkiye bunu yaparsa, K. Irak da banş içinde
olur!
an [email protected]
Körfez Savaşı
tutanakları
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AKP
hükümetinin. olası Irak
savaşına ilişkin, Türki-
ye'de yabancı asker bu-
lundurma ve yurtdışına
asker gönderme tezke-
resini TBMM'ye sevk
etme karan aldığı gün;
1990'da yaşanan Körfez
krizi nedeniyle TBM-
M'de yapılan iki kapalı
oturumun tutanaklan da
13 yıl sonra yayımlandı.
Körfez Savaşı tezke-
resinin önce "hüküme-
te yetki tezkeresi" biçi-
minde geldiği, sonra dö-
nemin başbakanı Yıldı-
nm Akbulut'un yazılı
başv'urusuyla "hükü-
mete izin tezkeresi" bi-
çimine dönüştüğü orta-
ya çıktı. 12 Ağustos
1990 tarihlı gizli oturu-
mun tutanaklan Türki-
ye'nin Irak'ta olası savaş
ve Kerkük-Musul'a iliş-
kin o dönemde duyduğu
kaygılan, beklentileri
ortaya koyarken karşı-
lıklı laf ahnalann gizli
oturumda da gerçekleş-
tiği de ortaya çıktı.
DYP'liler dönemin baş-
bakanı Akbulut'a "Al-
lah belanı verstn",
"Tarihin yüz karası"
gibi sözlerle laf attılar.
Toplantıda dönemin
muhalefetteki DYP Ge-
nel Başkanı Süleyman
Demirel de konuşması-
na başlarken ANAP'lı-
larkendisine
u
Ciddiol"
diye laf attı. Demirel.
"Ciddi ol diyen beye
söylüyorum, işte ana
yasa, gayri ciddi ne vaı
ki, devredemezsiniz di-
yonız, bu sözün neres
gayri ciddi" diye karşı
lık verdi ve şöyle devan
etti: "Direkt saldın m
var, Meclis'e gelin bu
nu söyleyin, yani pös
teki saydırmayın. Yok
sa Türkiye'ye sipari
edilmiş bir savaş m
var, Türkiye bir sava
siparişi mi almış, açı
sövlevelim bevler."