Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2003 SALI
HABERLER
Rıtin, Bakanlar
Kupulu'nu böUü
• ANKARA (Cumhuriye*
Bwosu)-Başbakan
At>dullah Gül, dün
Bdcanlar Kurulu
toplantısını yanda keserek
Rısya Devlet Başkanı
Vkdiınir Putin ile telefon
görüşmesi yaptı. Alınan
bilgılere göre Putin,
toplantı sırasında Gul'ü
tebfonla aradı. Göriişmede
Irak'ın, BM Güvenhk
Kcnseyi kararlannı
uygulaması şartıyJa, Irak
sorununun banşçı bıçimde
çörülmesi yolunda
tarıflarca
gerçekleştirilmekte olan
diplomatik çabalar
konusunda görüş
ahsverişinde bulunuldu.
Erdoğan davasına
SOPU önergesi
• ANKARA (ANKA) -
CHP Istanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu,
AdaJet Bakanı Cemil
Çiçek'e, AKP Genel
Başkanı Tayyip Erdoğan'a
malvarlığı davasını açan
savcının görevinin
değiştirilmesinin
gerekçesini öğrenmek
amacıyla soru önergesi
verdi. Kılıçdaroğlu, davaya
katılan Hazine
avukatlannın kimliklerini
ve kamuda görev
yaptıklan süre içinde kaç
davayı temyiz
etmediklerinin
yanıtlanmasını istedi.
Velidedeoğlu
anılacak
• tstanbul Haber Servisi -
Yoğun kar yağışı nedeniyle
1961 Anayasası'nın
mimarlanndan, medeni
hukukun en seçkin
otoritesi, tstanbul
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi öğretim
üyelerinden Ord. Prof. Dr.
Hıfzı Veldet
Velidedeoğlu'nun mezan
başında dün
gerçekleştirilmesi gereken
anma töreni 28 Şubat
Cuma günü saat 11.00'e
ertelendi.
DEHAP seçime
katılmıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DEHAP, 9
Mart'ta Siirt'te yapılacak
seçime katılmama karan
aldı. 3 Kasım'da Siirt'te en
fazla oyualan DEHAP,
karan Yüksek Seçim
Kurulu'na (YSK) bıldirdi.
DEHAP'la birlikte Genç
Parti de yenileme seçimine
katılmayacağına ilişkin
belgeleri YSK'ye iletti.
Buna göre Siirt seçimine
AKP, CHP, tP ve TKP
katılacak. Seçimde yûzde
10'luk ülke barajı geçerli
olacağı için sadece AKP
ve CHP milletvekili
çıkarabilecek.
Üniversiteye
'duvar' davası
• Istanbul Haber Servisi-
Ritz Carlton Oteli'nin
sahibi olan Dolmabahçe
Turizm AŞ, 'otelin yangın
merdiveru ve acil çıkış
kapısının önûne duvar
ördüğünü' öne sürdüğû
Istanbul Teknik
Üniversitesi (ÎTÜ)
Rektörlüğü aleyhine dava
açtı. Dolmabahçe Turizm
AŞ avukatlannca
hazırlanarak Şişli Asliye
Hukuk Mahkemesi'ne
verilen dava dilekçesinde,
Ritz Carlton Oteli'nin
yangın merdiveni çıkışı ve
yangın kapısının tTÜ'nün
arsasına açıldığı belirtildi.
Davanın görülmesine,
önümüzdeki günlerde Şişli
Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde
başlanacak.
AÜ Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, Yükseköğretim Yasa Taslağı'nı değerlendirdi:
Dünyadaböylemodelyok• AÜ Rektörü Prof. Dr.
Aras, sivil toplum
kuruluşlan ve vergi
rekortmenlerinin
dünyanın hiçbir ülkesinde
'üniversite yönetim
kurullanna' kanlmadığını
söyledi. Aras, yasa
tasansında mali özerkJiğe
hiç değinilmediğine
dikkat çekti.
MAHMUTGÜRER
ANKARA - Ankara Üniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr. Nnsret
Aras, Milli Eğitim Bakam Er-
kan Mumcu tarafindan yükse-
köğretimde reform yapmak sa-
vıyla hazırlanan "Yükseköğ-
retim Yasası TasansT taslağı-
nın, Cumhurbaşkam'nın yet-
kilerini kısıtlayacağına dikkat
çekerek il genel meclisi üyele-
ri ve vergi rekortmenlerinin
üniversitelerin yönetim birim-
lerine girmesinin dünyanın hiç-
bir üniversitesinde olmadığını
söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Mum-
BAKAN ERKAN MUMCU: YENÎ BÖLÜMLER AÇILABÎLÎR
Yabancı dilde eğitimdegeri adım
ANKARA (Gımhurryet Bürosu) - Milli
Eğitim Bakanı Erkan Mumcu,
yükseköğretimde yapılacak değişiklikleri
öngören anayasa değişikliğı taslağı üzerinde
akademısyenlerle mutabakat sağladıklannı
açıklarken "Yabancı dflle öğretim yapan yeoi
böMmlerin açılmamaa" şeklindeki maddenın
değiştirildiğini söyledi. Milli Eğitim Bakam
Mumcu, yükseköğretimde reform yapmak
savıyla hazırladığı, "yükseköğretim yasa
taslağı rasansn"nda geri adım attı. Taslaktan
yabancı dille eğitim yapan bölümlerin
açılamaması ibaresi çıkanldı. Gölbaşı'ndaki
I VilayetlerEvi'nde, Milli Eğitim Bakanı
! Mumcu ile eski rektör, dekan ve halen görev
yapan öğretim üyelerinden oluşan 27 kişinin
katıldığı atölye çalışmasının ilk bölümü
tamamlanırken taslak üzerinde baa
değişiklikler yapıldı. Taslağın tüm
katılımcılann etJdsiyle yeniden
düzenlendiğini ileri süren Mumcu, "Hiçbir
değişiktlk gerektirmeyecek biçuniyle ve
herkesin üzerinde mutabık kakügL, yeniden
çatışmak üzere geri dönmeyecegnniz biçimde
taslak çahşmasını taruamladık" dıye konuştu.
Mumcu, 26 Şubat'ta yapılacak Bakanlar
Kurulu toplantısında, Milli Eğitim
Bakanlığı'nın yeniden yapılandınlmasına
ilişkin teşkılat yasası taslağını da sunacağını
sözlerine ekledi.
cu tarafından hazırlanan Yük-
seköğretim Tasansı taslağına
tepkiler sürüyor.
Ankara Üniversitesi Rektö-
rü Prof. Dr. Aras Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, taslakta
özellikle idari-mali özerklik
konusunda çok şey belirtıldiği-
ne, ancak yasa bölümünde ma-
li özerkliğe hiç değinilmediği-
ne dikkat çekti. Üniversiteler-
de mali özerkliğin büyük önem
taşıdığııu anlatan Aras, "Bütün
mesaimiz üniversiteierin para
işlerine harcanıyor" diye konuş-
tu. Aras, Yükseköğretim Ku-
rulu'nun (YÖK) yerine Yük-
seköğretim Eşgüdüm Kuru-
lu'nun (YEK) kurulduğunu da
ammsatarak "Tasiakta YEK'in
görevleri açık ve net bir biçim-
de beHrtibneıniş" diye konuş-
tu.
YEK oluşturulurken, Cum-
hurbaşkanı'mn yetkilerinin kı-
sıtlandığını da vurgulayan Aras,
"Kurul üyeleri arasında Cum-
hurbaşkanı tarafından atanan
sadece 7 ünKersite öğretim üye-
si var. Buna karşı 7 Bakanhk
ûyesive3 adetişçifleişveren sen-
dikalan temsflcisi ile kamu ku-
rum ve kuruluşu niteliğinde
mesiek kurulu üvesi yer ahyor"
dıye konuştu. Aras, YEK'e Ba-
kanlar Kurulu tarafindan 7 üye
atanması durumunda kurumun
siyasi bir yapı kazanacağuıı
söyledi.
TOBB temsilcillği
olumlu
Aras, taslakta üniversiteler-
le ortaklık kuracağı belirtilen-
ler arasında tek olumlu olanın-
sa Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği temsilcisi olacağını söy-
ledi. TOBB'nin yardımıyla üni-
versite- sanayi işbirliğinin ger-
çekleştirilebileceğini kayde-
den Aras, "Ancak bukurumda
üniversitenin yönetiminde ol-
mamalıdır. Sanayi ve ticaret
odası başkanlan, il genel mec-
lisi üyeleri ve en fazla vergi ve-
renin kaühmı ile üniversite yö-
netim kurullan çahşamaz ha-
le gelebüir. Böyle bir model hiç-
rjirdünyaünhersitesindebuhın-
mamaktadır" diye konuştu.
ZEKİ DOĞRUCA UYARI
HADEP
Kongresi'nde
Kürtçe krizi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HADEP'in 2.
Olağanüstü Kongresi'nde, Imralı Cezaevi'ndeki
Abduüah Ocalan a uygulandığı iddia edilen
tecrit politikasmın sona erdirilmesi istenirken
Kürtçe krizi yaşandı. Diyarbakır delegesi Zeki
Doğrui Kürtçe başladığı konuşmasmı uyanlar
üzerine sona erdirip Türkçe devam etti. Istıklal
Marşı'run okunmadığı kongrede. Genel Başkan
seçilen Ahmet Turan Demir, "Imrah'da
uygulanan tecrit politikası" ile hükümetın
yasalan çiğnediğını ileri sürdü. HADEP 2.
Olağanüstü Kongresi, dün parti genel
merkezinde yapıldı. Salona Türk bayrağı
asılırken, Istıklal Marşı'nın okunmaması dikkat
çekti. Divan Başkanlığı'na getirilen Muzaffer
Akad, "Kongre, KADEK bderi Saym Öcalan
üzerinde tecrit
uygulandığı bir dönemde
yapdmaktadır" dedi.
Genel başkanvekili
olarak açış konuşmasmı
yapan Ahmet Turan
Demir ise Türkiye'nin,
ABD'nin Irak'ta
başlatacağı savaşa dahil
olacağım savunarak "Bir
süredir yaşanan sükûnet
sonrasında halklar
kendilerini bu savaşm
içinde bulacaktir" diye
konuştu. Demir, Siirt
seçimlerini ise
"karikatür, anlamsız ve
uyduruk" olarak niteledi.
Daha sonra söz alan
Diyarbalcır delegesi Zeki Doğrui, konuşmasına
Kürtçe bir şiir okuyarak başladı. Divan
Başkanlığı'nuı uyansı üzerine Türkçe ile
konuşmasına devam eden Doğrui, "Diümle de
konuşanuyoruın'' dedi. Eski Diyarbakır
Belediye Başkanı Mehdi Zana'mn bir hocası
bulunduğunu ve sürekli "bölücühîlde''
suçlandıklarmı anlatan Doğrui, "O güzel insan,
Niyazi Usta, 'Bu devlet hıyar mıdır, niye ikiye
böldürüp de bölücü olayım' diyordu. Hayır,
devlet hıyar değiL Devlet hepimizmdir" dedi.
Kongreye tek aday olarak giren Demir, ilk turda
47 geçerli oydan 45'ini, ikinci turda da 45
oydan 42'sini alarak genel başkan seçildi.
Kongrede parti organlan seçimi de yapıldı.
• Istiklal
Marşrnın
okunmadığı
kongrede, Genel
Başkan seçilen
Ahmet Turan
Demir,
"îmrah'da
uygulanan tecrit
politikası" ile
hükümetin
yasalan
çiğnediğini fleri
sürdü.
SALI
AP üyesikadınparlamenterler Türkiye'de
Avrupa Parlamentosu (AP) Kadın Haklan ve Eşit
Fırsatiar Komitesi üyesi aJb kadın parlamenter tstanbul
ve Ankara'da tcmaslarda bulunuyor. Komite Başkanı
Yunan milletvekili Anna Karamano başkanbğmda
önccki akşam tstanbul'a geien grup üyeleri. dün bir
basın toplanüsryla zrvaretterinin amaçlannı anlatnlar.
Amaclanru,
u
Biz kadınlar olarak savaşlarda çoculdaıia
birtikte en çok acı çekenieriz. DolayKryia 21. yüz>ilda
sorunlann hiçbir biçimde savaş, va da kaba kınvet
kullanarak çözülmesini destekJe\eme\İ7" di>e açıklayan
kadın paıiarnenterler, "Hele petrol için bir savaşa hayır
di>t>ruz" mesajı verdiler. Türk kadmlann eşit
haldardan \ararianabilmcleri amacıyla düzenfcmelerin
vapılması için hükümet üyelerryie temaslarda
bulunacaklarıru söyleyen pariamenterlcr, halen
cezaevinde bulunan eski DEP Miflervekili Leyla
Zana'nın serbest bırakılınası için girişimde
bulunacaklanm açıkladûar. (KAAN SAĞANAK)
2002'de 20 kitap yasaklandı
FIRATKOZOK
ANKARA-Türkiye'de, geçenyıl
75 kişi faili meçhul cinayetlere kur-
ban giderken, 632 kişi gözalnnda iş-
kence ve kötü muamele gördü. Yak-
laşık 32 bin kişi gözaltına alınır-
ken, 5 kişi gözalnnda yaşamını yi-
tirdi. Cezaevlerinde 20 kişinin ölüm
orucu nedeniyle yaşamını yitırdiği
Türkiye'de, ifade özgürlüğüne yö-
nelik kısıtlamalar da sürdü. Yıl bo-
yunca 108 radyo ve televizyona top-
lam 3 bin 220 gün kapatma cezası
verilirken 20 kitap dayasaklandı.
IHD, 2002 Yıh Türkiye Insan
Haklan Öılalleri Raporu'nu açıkla-
dı. Yaşam Hakla, Kişi Özgürlüğü ve
Güvenliği, tfade Özgürlüğü ve Ça-
lışma Yaşamına İlişkin Ihlaller ol-
mak üzere 4 bölümden oluşan ra-
pora göre, geçen yıl yaşanan insan
haklan ihlallerine ilişkin rakamlar,
konu başlıklanyla şöyle:
Yaşam Hakkı İhlalleri: Rapora
göre geçen yıl, faili meçhul cina-
yetlerde 75 kişi yaşamını yitirdi.
Yargısız infazlar sonucu 40 kişi
ölürken 7 kişi de uğradığı saldı-
n sonucu yaşamını yitirdi. 632
kişinin gözaltında işkence ve kö-
tü muameleye maruz kaldığı Tür-
kiye'de geçen yıl 5 kişi de gözal-
tında yaşamını yitirdi.
KişiÖzgürtüğüve Güvenliği: Yıl
boyunca toplam 31 bin 217 kişinin
gözaltına alındığı Türkiye'de, 200
gazeteci tutuklandı. Cezaevlerinde
20 mahkûm. ölüm orucu nedeniy-
le hayata gozlerini yumdu.
tfade Özgürlüğü: Bir yıl boyun-
ca 20 kitap toplatıldı. Kitaplardan
5'i, "genelahlakauygunobnadığı''
ve "halkuı ar ve haya duygulanm
rencideettikleri'' gerekçesiyle top-
laülırken birçok kitap "böiücühİk
propagandası \apildigi" ve ">asa-
dısı örgüte janüm-yataklık ettiği"
gerekçesiyle toplatıldı.
Biryılda 108radyove televizyo-
nun toplam 3 bin 220 gün kapatıl-
dığı Türkiye'de, 10 gazete ve dergi
toplam 78 gün yayınına ara verdi.
5'i dernek. 1 'i \akıf, 1 'i de enstitü
olmak üzere 7 sivil toplum kurulu-
şu da kapatıldı. 169 süreli basılı ya-
yının toplatıldığı Türkiye'de, 228
kişi, düşüncelerini ifade ettikleri
için toplam 362 yıl 7 ay hapis ce-
zası ve 144 miryar 164 milyon lira
para cezasına çarptınldı. Kürtçe di-
lekçe verdikleri için 7 kişiye 26 yıl
3 ay hapis cezası verildi.
ORHAN BURSALI
Acelesi Ne?
ANAP'ın 4 eğilimi toplama görüntüsünü veren GP kadrolarını buna göre oluşturuyor
Genç Parti merkez sağa oynuyor
MUSTAFAÇAMR
ANKARA - Siyasi yaşamındaki ilk
olağan kongresini yapan Genç Parti (GP),
merkez sağın yeni çekim merkezi olma
hesabı yapıyor. Merkez sağın iki önem-
li partisi DYP ve ANAP ile daha sağda-
ki MHP'nın baraj altında kalması, 3 Ka-
sım seçimlerinde "sürpriz" yapan GP'yi
hareketlendirdi. ANAP'ın kuruluş yılla-
nndaki "4 eğffimi toplama" görüntüsü
veren GP, kadrolannı buna göre oluştu-
ruyor. GP lideri Cem Uzan'ın önceki
günkü kongrede, SHP, ANAP, DYP, MHP
kökenli çok sayıdaki eski milletvekili ve
siyasetçiyi parti yönetimine taşımasuun
altında da bu hedefin yatüğına dikkat çe-
• GP'nin kongresinde merkez yürütme ve merkez yönetim
kurullanna eski ANAP ve DYP milletvekilleri seçildi. Özellikle
Güneydoğu kökenli eski milletvekilleri partililerden büyük alkış aldı.
kiliyor. 3 Kasım seçimlerindeki çıkışıy-
la sağdaki dengeleri sarsan Genç Parti,
merkez sağın yeni lideri olmayı hedefli-
yor. Partiye katılan eski ANAP ve DYP
milletvekilleri, hafta sonu gerçekleştiri-
len kongrede partililer tarafından büyük
alkış aldı. Divan başkanlığına Turgut
Özal'ın avukatlığını yapan Bilgin Yazıo-
oğlu seçildi. Partinin merkez yönetim ve
merkez yürütme kurullan da ağırhklı
olarak eski ANAP ve DYP milletvekil-
lerinden oluştu. Partinin Merkez Yöne-
tim Kurulu'na DYP'den AKNaciTuncer,
Kemal Aykurt, Adnan Akın, Nurettin
Atik ve Muzaffer Ankan seçildi. Eski
ANAP Iğdır milletvekili ve son ANAP
kongresinde genel başkan adayı olan Adil
Aşınm ile 20. ve 21. dönem ANAP Bat-
man millervekilliği yapan AtahuOah Ha-
midi de Merkez Yönetim Kurulu'na se-
çılenler arasında yer aldılar. Merkez Yö-
netim Kurulu'na DSP'den YTP'ye geçen
eski Amasya Milletvekili Gönül Saray
Alphan ile SHP kökenli Mahmut Uya-
mkda seçildi. 57. hükümette DevletBah-
çeli'nin danışmanı olan Prof. Dr. Ahmet
Vefik Alp ise Merkez Yönetim Kuru-
lu'na seçilen dikkat çekici isimlerden bi-
risiydi. Eski milletvekillerinin tamamı
50 kişilik Merkez Yürütme Kurulu'na
da seçildiler. Genç Parti lideri Cem
Uzan'ın, eski milletvekillerine önümüz-
deki günlerde parti yönetiminde de gö-
rev vermesi bekleniyor. Merkez yöne-
tim ve merkez yürütme kurullannda çok
sayıda işadamı ve avukat da yer aldı. Es-
ki Futbol Federasyonu Başkanı Kemal
Uhısu ile eski futbolcu ve teknik direk-
tör Turan Sofiıoğhı da Merkez Yürütme
Kurulu'nagirdi. Buarada Genç Parti Ge-
nel Başkanı Uzan ve başkanlık divanı
üyelerinden oluşan heyet dün Anıtka-
bir'i ziyaret etti.
Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun hazırlat-
tığı YÖK Yasası'nı değiştirecek taslağın (YEK- Yük-
sek Eşgüdüm Kurulu) iki ana yönünü olumlu bul-
muştum: YÖK'ün, yükseköğretim eşgüdümcülü-
ğüne indirgenmesi ve yetkilerinin önemli bir kıs-
mının da Üniversitelerarası Kurul'a (ÜK) ve üniver-
sitelere devredilmesi...
Ana ekseni bu yönde olan taslağın, aynntılarda
çuvalladığı noktaiar var. YÖK'ün yerine geçecek
YEK'in bileşiminde siyasal iktidarın ağırtığının his-
sedilmesi, UK'nin yönetim ve işlerfiğinin olanak-
sızlaştınlması, üniversiteler yönetimine vergi şam-
piyonlan.. gibi ne idüğü belirsiz sıfatlı insanlann so-
kulması, üniversitelerde okumanın tamamen pa-
ralı yapılmasına kapılann aralanması vb.
Tabii en önemli bir başka nokta da, yasada bol
bol bilimden söz edilmesi, ama bilimden ne anla-
şıldığına ise hiç değinilmemesi.
• • •
Akademisyen çevrelerin genel kanısı, yasa tas-
lağının her haliyle aceleye getirilmiş olduğudur.
Henüz olgunlaşmamış, ilgili çevrelerde henüz hiç
tartışılmamış, çok paydaşı olan bir yasanın alela-
cele kamuya açıklandıktan hemen sonra Bakan-
lar Kurulu'na sunulmak istenmesini anlamak zor.
Bir akademisyen bu konuda bir kestirimde bu-
lundu: Tayv^p Erdoğan milletvekili seçildikten son-
ra hükümet degişikliği gündeme gelecek. Mum-
cu, YEK'i hazıriatarak yeni kabinede de durumu-
nu sağlama almaya çalışıyor olabilir...
Nitekim taslağa gelen çok sayıda eleştiri üzeri-
ne Mumcu, 25 kişilik bir "Atöfye grubu" kurdu ve
taslak üzerinde tartışma başlattı.
Çalışma grubu içinde eski rektörler, eski YÖK ve
denetim kurulu üyeleri gibi, yükseköğrenim ve üni-
versitelerin yönetimlerinde bulunmuş, aklı başın-
da bilim insanlan yer alıyor (Örneğin Ustün Ergü-
der, Süha Sevik, Enver Hasanoğlu, Mete Tun-
çay, Kadir Erdin, Mustafa Altuntaş gibi).
Çalışma Grubu ilk toplantısında, taslağın ucu-
be yerierini düzeltmeye başladı. Anayasanın yük-
seköğrenimle ilgili 130 ve 131. maddeleri yeniden
düzenlendi.
Taslakta, YEK'in oluşma biçimi üzerinde yeni bir
uzlaşı sağlandı. Mumcu'nun taslağında, YEK 17
kişiden oluşuyordu. Cumhurbaşkanı 7 YEK üye-
sini Üniversitelerarası Kurul içinden atayacaktı.
Bakanlar Kurulu da (çeşitli bakanlıklar+DPT vb.) 7
üye atıyor ve 3 üye de TİSK, TOBB ve sendikalar-
ca belirteniyordu.
Yükseköğretimle ilgili bir eşgüdüm kurulunda
bilimin ağıriığı ortadan kaldınlıyordu. Atölye Gru-
bu, Cumhurbaşkam'nın atayacağı üyesi sayısını 10'a
çıkartıyor ve böylece denge kuruluyor. Aynca, bi-
rer üyenin işçi ve işveren kesimince, birer üyenin
de kamu ve öğretim üyeleri sendikalannca belir-
Ienmesi ilke olarak kabul ediliyordu.
YEK içinde neden birer tane de TÖBıTAK ve TÜ-
BA üyesi yok? Mumcu bunu neden istemiyor? Bu
iki kurumun oturmuş bilimsel yapılan ve kimlikle-
ri, AKP hükümetini rahatsız mı ediyor?
• • •
Üniversitelerarası Kurul'un yapısı da değiştiril-
meli ve etkin hale getirilmelidir. 10O'ün üzerinde ki-
şiden oluşan, yapısı bile henüz belirienememiş bir
kurul, "yılda en az bir kere" toplanarak, üniversi-
telerin hangi sorunlannı çözecek, yasaca verilen
görevlerini yerine getirecek?
Atölye Grubu, herhalde, ÜK'yi yeniden yapılan-
dıracaktır. Sadece o işi yapan, profesyonel bir Yü-
rütme Kurulu oluşturulması kaçınılmazdır. Yoksa,
YÖK görevlerini ÜK'ye devretmek anlamsızlaş-
maktadır.
Taslak, üniversitelerin yönetim kurullanna üniver-
site dışından kimselerin atanmasını öngörüyor.
"Vergişampiyonlan" vb gibi.. Yann "şampiyon"'de-
ğişmeyecek mi?! Ya "şampiyon"un vergi işleri şa-
ibeli vb. çıkarsa?! Neden "futbolşampiyonlan"da
orada temsil edilmesin? Üniversitelerin yönetim-
leri tamamen bilim insanlanndan oluşmalı. Atölye
Grubu'nun da, üniversitelerin toplumla ilişkilerinin
kurulması için, danışma kurullannın oluşturulma-
sını önerdiğini öğreniyoruz...
Taslakta eleştirilecek çok yön vardır, bunlardan
en önemlisi, üniversiteleri paralı eğitime yönlen-
diren düşüncelerdir. Prof. Yaman Barlas, haklı
olarak, üniversitelerde öğrenim ücretinin 1 -2 bin
ve daha fazla dolara yükseltilerek ve diğer başka
düzenlemelerle fırsat eşitliğine büyük darbe indi-
rilmek ve sosyal devlet ilkesinin de mezara gömül-
mek istendiğine işaret ediyor. Bu, bir başka yazı
konusudur.
Yasada bilimin tanımı yoktur... Celal Şengör,
bu noktaya dikkat çekiyor. Taslakta bol bol bilim
sözcüğü vardır, ama bilimin ne olduğu yoktur. Ya-
man Barlas da, yasadan, Atatürk'ün "Hayatta
en hakiki mürşit ilimdir" şeklindeki bilimin en
doğru tanımının çıkanlmış olduğunu anımsatıyor.
Sahi, Mumcu'nun bilim tanımı nedir?
Not YEK üzerine tartışmadan kaçınmak, top-
tan reddetmek ve sürecin dışında kalmak gibi bir
lüksümüz olabilir mi? Her şeyi onlara mı bıraka-
cağız? YÖK Başkanı, Cumhurbaşkanı'na karşı-
dır. her şeye karşıdır. YÖK'ü ve üniversiteleri bu
tartışmanın dışında tutarak ülkemize mi hizmet
ediyor, yoksa AKP hükümetine mi?
[email protected]
Gülçiçek ve Yerlikaya'dan önerge
Cemevlerinin sorunu
Meclis'e taşındı
ANKARA(Cumhuri-
y«Bürosu)-CHP Millet-
vekili Aü Rıza Gülçiçek
ve CHP Tunceli Milletve-
kili Sinan Yertikaya, dün
TBMM Başkanlığı'na
ayn ayn verdikleri soru
önergeleriyle Alevi yurt-
taşlann inanç merkezi
olan cemevlerine diğer
ibadethanelerden daha az
yardım yapılmasını eleş-
tirerek konuyu Meclis
gündemine taşıdı.
Gülçiçek, Başbakan
Abdullah Gül'ün sözlii
olarak yamtlaması iste-
miyle verdiği soru öner-
gesinde, laiklik ilkesiyle
yurttaşlann eşitliği ve
farklı inançlara saygının
anayasayla güvence alrı-
na ahndığını belirterek
"12.04.2002'de4100sa-
yıfc kararnamenin eldola-
rak düzenlenen kararda
cami, mescit, kttise, hav-
ra, sjnagoglardektrikhiz-
metinden bedelsiz olarak
vararlanrv or. Ancak mil-
yonlarca Alevi vnrttaş>
mızm inanç merkezi olar
cemevlerinenedenyer TO
rümemistir'' diye sordu