22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2003 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALt StBMEN Baba-Oğul 'Bush'lar Ve Bizim Garip Kuşlar Zaman zaman dolduruşa gelir yöneticiler ve toplumlar, ama ortada bir gariplik vardır. Aklını hâlâ başında tutabilmış olanlarşaşınrlar, bakar- lar ve kendi kendilerine sorarlar: - Bizi biri işletiyor ama kim? Irak konusunda, bizi kimin işlettiği belli. Baş- kan Bush. Malumunuz bu mahdum, Azeri deyimiyle, "tıfıl" Bush. Ama bunun babası Peder, Azeri deyimiyle "köhne" Bush da öyleydi. Birinci Körfez krizinin en civcivli anında, te- lefona sarılır, Özal'ı arardı. Kendısine dostane biçimde adıyla hitap edin- ce, özal'da hoşafın yağı kesilirdi ve ertesi gün de kamuoyuna, kasılarak açıklardı: - Dün presidınt Bush beni aradı... Oğul Bush zekâyı değilse bile, kurnazlığı ba- badan tevarüs ettiği için, bizim yöneticilerin pohpohlanmayı peksevdiklerini, üstelik kamu- oyunun da kendi yöneticisinin pohpohlanma- sından pay çıkardığını, önemsendiğini sandı- ğını bildiğinden aynı yönteme başvuruyor. Hiçbir resmi srfatı oimayan Tayyip Erdoğan gidiyor, Beyaz Saray'da kıımızı halıyla karşıla- nıyor. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış gidiyor, mutat olmadığı üzere Başkan Bush tarafından Beyaz Saray'da kabul ediliyor. Ne Tayyip Bey, ne Gül, ne Yakış soruyor, "Acaba eniştem beni niye öptü" diye. Hepsiciddiyealınmanın.önemsenmeninta- dını çıkarıyorlar, bedelini sormadan. Işletiyorlar bizi baba-oğul Bushlar... Pek seviniyorlar hesabı görmeden bizim za- vallı kuşlar. • • • Bakmayın siz, neredeyseaieni cereyan eden, rakamları kamuoyuna yansıyan ücretli savaş- çı pazarlığına. Işin özü ne algılanıyor, dolasry- la ne de konuşuluyor. Aslında Türkiye'nin çıkan, bu savaşın olma- masında, olursa da Ankara'nın bunun dışında kalmasında. Devlet adamı bu gerçeği gören ve gereğini de yerine getiren kişi. Bizimkiler ise bezirgân pazarlığını, ki ne alır- larsa alsınlar zarariı çıkacaklar, ulusal çıkaria- rın titiz savunuculuğu olarak sunuyorlar. Medyada da destekçi buluyorlar. "Türki- ye 'nin, sınırtannın güvenliği için savaşta taraf olması gerekir"m\ş. Yok efendim, "ülkemize yabancı asker kabulüne hayır deyip yurtdışı- na asker göndermek popülizm" imiş. CHPjstanbul Milletvekili, tecrübeli diplomat Onur Öymen, çok veciz biçimde yanrtlıyor bu görüşleri. ••• CHP, Türkiye'nin çıkannın savaşın olmama- sında, olacaksa da ona katılmamakta olduğu- nu açıklıkla görüyor ve sorumluluk, siyasal ce- saret içinde söylüyor. Ve bu gerçeğin doğrultusunda da uluslara- rası hukuki mesnedi olmadan, bu toprakları tramplen olarak kullanacak, yabancı güçlerin kabulü için yetki isteyenlere "olmaz" yanrtını ve- riyor. Ama aynı CHP savaş çıkarsa, Kuzey Irak'ta doğacak olan boşluğun, (hoş o boşluğun sa- vaş çıkmadan da var olduğu görülüyor ve ön- lemi de bir süredir alınıyor ya!) Türkiye'nin sı- nırlannı tehdit edeceğini görüyor ve onun için sınır ötesine asker gönderilmesi için gerekli yetkinin istenmesi halinde olur vereceğini bil- diriyor. Bu tavn eleştirenlere de Onur öymen soru- yor "Savaş olmasın, ama olursa, istila amacı gütmeyen, sadece sınırianmızı koruyacak as- ker gönderimi olsun demenin neresi popü- lizm? Yani biz savaş istemiyoruz, onun için de sı- nırianmız)korumamıza gerekyokdesek, bu doğ- ru mu olacak? Asıl popülizm bu değil mi? Bir devletin birinci görevi, sınınnı korumak değil mi?" Onur öymen boşuna nefes tüketiyor. Çünkü sağduyunun sesini alamayacak kadar bozul- muştur kulaklar. Bizi işletenler, hem yönetim hem medya ka- tında öyle bir hava oluşturmuşlardır ki, doğru- lar ile yanlışlar birbirine iyice karışmıştır. Ah şu baba-oğul Bushlar Ve de bizim zavallı kuşlari Hakkında 7.5 yıl hapis cezası var Katliam sanığı Kepenek yakalandı STVAS(AA)-Srvas'ta 2Temmuzl993'temey- dana gelen ve 37 kişinin katledildiği Madımak Oteli yangını olayına kanştığı gerekçesiyle aranan Yalçın Kepenek, Sıvas'ta yakalandı. Sıvas katliamına ka- nşnğı gerekçesiyle hak- kûıda, Ankara 1 No'Iu Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nce (DGM) ve- rilmiş 7.5 yıl hapis ce- zası bulunan Yalçın Ke- penek, Sıvas Eranıyet MüdürlüğüTerörle Mü- cadele Şubesi ekipleri- nin kent merkezinde dü- zenlediği operasyon so- nucu yakalanarak gö- zaltına ahndı. Sıvas olaylan davasınuı gıya- bi tutuklu sanığı Mu- ammer Özdemir 17 Şu- bat'ta Sıvas Emniyet Müdürlüğü'ne teslim olmuştu. Özdemir'in polısteld sorgusunun ar- dından 3 gün sonra Kepenek'in yakalan- masi dıkkat çekti. Mumcu'nun hazırladığı yükseköğretim yasa taslağının demokratikleşmeyle ilgisi olmadığı vurgulandı Gürüz:NiyetleribaşkaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Baş- kanı Kemal Gürüz. Milli Eğitim Ba- kanı Erkan Mumcu tarafından hazır- lanan "Yükseköğretim yasa tasiağmm" demokratikleşmeyle ilgisi olmadığı- nı belirterek "Baştan beri söylüyo- rum, niyet başka, amaç başka" dedi. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Baş- kanı ve Marmara Üniversitesı Rektö- rü Prof. Dr. Tunç Erem, YÖK'ün eş- güdüm kurulu olarak yeniden yapı- landınlmasının, "üniversitelerdekad- roiaşınaya yol açacağmT kaydederken ODTÜ Rektörü UralAkbulut, "Bu tas- lağınyasabşması, ünh trsitekrin dev- let eüyie çökertflmesi anlamma getir" dıye konuştu. YÖKüyesi BurhanŞe- natalar da yasa taslağının tepkisel olarak hazırlandığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Mumcu'nun yükseköğrerimde reform yapacağı savıyla hazırladığı yasa taslağına, YÖK Başkanı Gürüz, ÜAK Başkanı Erem, YÖK üyeleri ve akademisyen- ler tepki gösterdi. YÖK Başkanı Gü- rüz, "Taslağm demokratikBkle flgjsi bulunmadığm]" söyledi. Gürüz "Ba- şmdan beri sövroyorum, orada niyet başka, amaç başka" dıye konuştu. ÜAK Başkanı ve Marmara Üni- versıtesi Rektörü Erem, rektör seçi- minde YÖK'ün yetkisinin kaldınl- • Milli Eğitim Bakanı Mumcu'nun yükseköğretimde reform yapacağı savıyla hazırladığı taslağa, YÖK Başkanı Gürüz'ün yanı sıra taslakta YÖK'ün yetkileriyle donatılacağı belirtilen Üniversitelerarası Kurul'un Başkanı Prof. Dr. Tunç Erem de tepki gösterdi. AKP hükümetinin amacının YÖK'ü devre dışı bırakmak olduğunu kaydeden Erem, "YÖK'ü kaldırmak istiyorlar, bu açıkça belli. YÖK'ü by-pass edeceksin, peki ama nereye vereceksin bu yetkileri" dedi. ması ve dekanlann seçimle göreve gelmesi yönünde yapılacak değişik- liğin "üniversitelerde anarşi doğura- cağmı" söyledi. Amaç YöK'e by- pass' Dünyanın hiçbir yerinde üniversı- te yönetirninin seçimle işbaşına gel- mediğini dile getiren Erem, "Mfite- veffi heyet atar. Öğrethn ûyeieriyle seçim olmaz. Böyie bir sistem üniver- sitelerde anarşi doğurur, hiyerarşik düzeni bozar" diye konuştu. Erem, ÜAK'nin yetkilerinin arttınlmasını değerlendirirken de mevcut yapıy- la bu işin yürürülemeyeceğini ifade ederek "Organlan yok, onlan ku- ruyorlar,ama ÜAK, YÖK haline ge- tirilrvorsa o zaman değişen nedir" dıye sordu. AKP hükümetinin amacının YÖK'ü devre dışı bırakmak olduğunu kayde- denErem, "YÖK'ükaldmnak istiyor- lar, bu açıkça beffi. YÖK'ü by-pass edeceksin, peki ama nereye verecek- sin bu yetkâeri; ünhersiteleri bağım- srzmı bırakacaksm. Üniversitelerken- di başına bnyrak mu olacak" diye ko- nuştu. YÖK'ün eşgüdüm kurulu yapıla- rak ortadan kaldınlmasının, üniver- sitelerde kadrolaşmaya yol açacağı- nı kaydeden Erem, "Bu üniverate- leri yıkım taslağıdır. Yapmak iste- dikleri demokratikleşme adı altında kadroiaşma yararmak. Bu ünhersi- teieri felakete götürür, anarşiye sü- riUder" diye konuştu. YÖK üyesi Prof. Dr. Burhan Şe- natalar MEB'nin hazu-ladığı taslak- ta. düzeltilmesi gereken yönler bulun- duğunu kaydettı. Taslağın Bakanlar Kurulu'na hemen sunubnasuıın doğ- ru olmadığını ifade eden Şenatalar, "Bir reform yapıiması gerektiğine ina- nıyorum, ama bunun bir tepki yasa- sı olnıanıası lazun" diye konuştu. Hazırlayanlar anlamamış ODTÜ Rektörü Prof. Dr. üral Ak- bulut, üniversitelerin yönetim kurul- lannda akademisyenlerin yanı sıra sanayi ve ticaret odalanndan, sendi- kalardan temsılcilerin de bulunma- sının son derece tehlüceli olacağmı kaydetti. Akbulut, akademik sistemı hıç bılmeyenlerin yönetim kurulla- nnda söz sahıbı olması fıkrini 'İuhaT' bulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Samnm yönetim kunılunun ne demekolduğu, hazuiayanlar tarafin- dan tam anJaşılamamış. Yönetim ku- rulu haftada bir toplanmak mecbu- riyetindedir. Üniversitenin günlükya- şamryJa ilgili karariar alan icra orga- nıdır. Dünyada böyle örnekler var, ama yönetim kurulu degildir. müte- veffi heyetferinde odalar biriiğinden, shil toplum örgütlerinden insanlar olabiliyor. Ama mütevelü he\etiyle ünhersite yönetim kurulu aymynuş gibi yaparsamz büyük zarar verirsi- niz." Ünlverstteleri yok edecekler Akbulut, ülkenin geleceğmı ilgı- lendiren bir yasanın, 1-2 ay içinde hem de bir tepki nedenıyle hazırlana- cak olmasını doğru bulmadığını da be- lirterek "Taslağm yasalaşması devle- tin kendiüniversitek'rini eü>1e >ok et- mesi, çökertmesi anlamma geür" di- ye konuştu. Ankara Ünıversıtesı Rek- törü Prof. Dr. NusretArasda YÖK'ün yetkilerinin ÜAK'ye devredihnesi- nin "ild başhhk" yaratacağını kay- dettı. Aras. "\ükseköğretim eşgö- düm kurulu için Bakanlar Kuruhı'nun 7 kişi beliriemesi öngörühnüş. Yani hükümethâkim ofanaktstrvor. \ani öz- gürlükçü diye gösterilen vasanın, öz- gürlükçü olmadığı da buradan bcffi" dıye konuştu. Taslağın bu şekilde yasalaşması ha- lınde üniversitelerin genye gideceği- ni vurgulayan Aras, bu taslağın üni- versitelerin ihtiyaçlannı karşılamak- tan çok uzak olduğunu ifade etti. Bir süre önce geri çektiği türban afFını yükseköğretim yasa taslağına ekleyecek AKP'nîn smsiplanıEMtNE KAPLANMAHMUT GÜRER ANKARA - YÖK ve kamuoyunun tepkisi üzerine üniversitelerde 'türban ve disgjKn" affindan vazgeçen AKP hükümeti, "sinsi planını" yeni yükseköğretim yasa taslağına ekleyeceğı geçici madde düzenlemeleriyle gerçekleştirecek. Taslağın yasalaşması ile YOK Başkanı Kemal Gürüz ve üyelerle ÖSYM Başkanı Savaş Küçükyavuz'un görevlerine son verecek olan AKP hükümeti, bir süre önce geri çektiği disiplin ve türban affina ilişkin düzenlemeleri TBMM'de yeni yasa taslağına ekleyecek. Geçici maddeyle yapılacak düzenlemeyle disiplin cezası ve devamsızlık nedeniyle tüm öğrenci, öğretim üyesi ve memurlann affedilmesı, Mısır El-Ezher Üniversitesi gibi şeriat eğitimi veren üniversitelerden mezun olan öğrencilere diploma denkliklerinin geri verilmesinin yolu açılacak. Milli Eğitim Bakam Erkan Mumcu, önceki gün açıkladığı YÖK yasa tasansı taslağı ile ilgili dün Bakanlar Kurulu'na bilgi sundu. Mumcu'nun önceki gün kamuoyuna açıkladığı taslakta devredilmesi akademisyenlerce, "Kemal Gürüz'ü safdışı bu-akma çabaa" olarak değerlendiriüyor. Tasannın yasalaşmasıyla birlikte adı Olçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi olarak değiştirüen • Mumcu'nun açıkladığı taslağın yasalaşması ile YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve üyelerle ÖSYM Başkanı Savaş Küçükyavuz'un görevlerine son verilecek. AKP hükümeti aynca, Mısır El-Ezher Üniversitesi gibi şeriat eğitimi veren üniversitelerden mezun olan öğrencilere diploma denkliklerinin geri verilmesinin yolunu da açacak. ÖSYM'nin yönetimi de değiştirilecek. AKP türbandan vazgeçmfyor AKP hükümeti, YÖK yasa taslağına geçici maddeler ekleyerek öğrenci afBm da yeniden getirmeyi planhyor. TBMM'deki görüşmeler sırasında getiriknesi düşünülen düzenJemeler şöyle: • 1981-1982 öğretim yılından itibaren yükseköğretim kurumlanmn hazıriık sınıf, önlisans, lisans ve yüksek lisans programlan ile yüksekokullann herhangi bir sınıfında kayıtlı öğrencilerin Yükseköğretim Kurumlan Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre aldıklan disiplin cezalann, bütün sonuçlanyla affedılmesi... \/ 1981-1982 öğretim yıhndan itibaren hazıriık sınıfi, önlisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerinden "her ne nedenle olursa olsun" okullanyla ilişiği kesilenlere devam koşulu aranmaksızın başansız olduklan dersler için 3 sınav hakkı verilmesi.. Bu sınavlarda başanh olanlarla, başansız olduğu ders sayısını 3'e indirenlere öğrenimJerine devam etme olanağı tanınması... Lisanüstü öğrencilerinden master yapanlara 1 yıl, doktora yapanlara da 2 yıl ek süre verilmesi... Sözen'in önergesiyle HayrünnisaGül'ünAİHM'yeyapt^ı başvuru mecKsgündemine taşnunış oldu. Türİtiye'yinosûsavunacaksınız? CHP'HSözen, eşiHayrünnisa Gül'ün türbanh olarak üniversiteye almmaması üzerineAÎHM'yeyaptığı başvuruyu Başbakan 'a sordu Nurettm Sözen ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen, Başbakan AbduOah Gül'ün yanıtlaması istemiyle TBMM Baş- kanlığı'na verdiği soru önergesin- de, "EşüıizHayrünnisa Gül 'ün Tür- idve Cumhuriyeti devleti aleyhine AlHIVrye başvurduğu doğru mu- dur? Bugüne dek TC hükümetleri- nin, 27başbakanınm eşieri araanda TC aleyhindedavaacanbaşbakan eşi var nudn-" diye sordu. Sözen, Başbakan'ın eşi Hayrün- nisa Gül'ün, türbanlı olarak üniver- siteye almmaması üzerine AİHM'e yaptığı başvuruyu TBMM günde- mine taşıdı. Sözen, AÎHM'de eşine karşı Türkiye'yi savunmakdurumun- da kalacak olan Başbakan'ın yanıt- laması istemiyle Meclis Başkanlı- ğı'na verdiği soru önergesinde, "TC akyhinedavaaçanbaşbakan eşiolup otaıadığı'' konusunda da bılgi ıstedi. Sözen, önergesinde türban tarnşma- lanyla ılgih olarak şu değerlendirme- leriyaptı: "AnayasaMahkemesitür- banı veya başörtüsünü laiktiğe ayla- nbulmuşnır.Danıştav'ındaayTiıyöıı- de kararlan vardır. Avrupa Insan Haklan Komis>onu 3 Ma>is 1993te başörfüsü ileilgili açıfanış da\ayı red- detmiştir. Başörtüsü nıağduru oklu- açöğı dava reddedilmiştir." Sözen, Gül'e, "Ba>^n Gül'ün bu davranışi karşısuıda başbakanhğm görüşü ne- dir?AİH3V1 nezdinde Türkne Cum- huriyeti devletiaduıasavunmayı kim veya kunler yapacakür? AİHM'de TC devtetinin savunulması yüce yar- gıkararian doğrultusundayapdâcak nudn-" diye sordu. Prof. Serpil: YÖK adı kullanılarak geçiş yapılmak isteniyor Eğitiıııe siyaset girmemeli ESRAAÇIKGÖZ Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun, Yükseköğretim Ya- sa tasansı taslağını açıklaması çeşıtli tartışmalan da beraberin- de getirdi. Yeditepe Üniversite- si Rektörü Ahmet Serpfl, YÖK adının kullanılarak bir geçiş ya- pılmaya çalışıldığını belirtirken Maltepe Üniversitesi Rektör Yar- dımcısı Prof. Isa Eşme ise eğiti- mın siyasilerin müdahalesine acık hale getirileceğım söyledi. Prof. Serpil, öğretim üyelen- nin ışinin üniversiteyi yönetmek değil, ders vermek olduğunu be- lirterek "Dünyanın hangi üni- vershesinde rektör seçimle geti- yor? Anlaşdan bizden çok daha ileri olan ülkeler. bu işj bflmiyor" diye konuştu. Prof. Eşme, "Tas- lakla YÖK yerine YEK getiriü- yor. Ancak kurulun oiuşum şek- Bnebakıhrsa YEK,YÖK'ü arat- tıracak.Çünkü 17üyedenoiuşan YEK'te üyeJerin sadece 7'si aka- demisyen, onun dtşındakilerin 7'si hükümet tarafindan beürle- niyor" dedi. Özel Dershaneler Birliği Başkanı İbrahim Ankan, ÖSYM'nin, hıçbır şaıbe altına girmemiş bir kurum olduğuna dikkat çekerek "ÖSYTVl'\i boz- mamalanhzrnı.Eğer>cnidüzen- leme sonrası kayn*ma, haksıznk yapüma gibi sorunlar vaşanırsa kj>ametkopar"dedı Ûnıversite Öğretim Üyeleri Derneğı Baş- kanı Prof. Dr. Kadir Erdin, tas- iakta ünıversitelenn mali kay- nak sorunlan ile ilgili değerlen- dırmelere yer verümesi gerek- tiğini belirterek taslağın gerçek anlamıyla hayata geçirilmesi durumunda, kararlann tepeden değil, aşağıdan yukan uy- gulanacağına dikkat çekti. TEPKİLER ARTTI Hükümet samirni değil • CHP Milletvekili ve TBMM Içişleri Komisyonu üyesi Mustafa Gazalcı, "îçişleri Bakanlığı'ndan, Genelkurmay Başkanhğı'ndan, işverenlerden temsilci alınırken YEK'te niye eğitim emekçilerinden kimse bulunmuyor?" dedi. IZ\IİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AKP hükümetinin üniversitelerin yapısını değiştirecek düzenlemelerine kuşkuyla bakılıyor. Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun göreve başladığı ılk hafta kendi yandaşlannı eğitim kadrolanna atadığına dikkat çekiliyor. Gelişmeler, demokrasi adı altında üniversiteleri ele geçirme plam olarak değerlendiriliyor. CHP Milletvekili ve TBMM Îçişleri Komisyonu üyesi Mustafa GazaJcı, «tçişteri Bakanhğı'ndan, Geneflaırmay Başkanhğı'ndan, işverenlerden temsilci ahnırken YEK'te niye eğjtim emekçilerinden kimse buhmmuyor?'' dedi. Gazalcı, YEK'in bu yapısıyla Milli Güvenlik Kurulu oluşumuna benzediğini söyleyerek şu görüşlere yer verdi. "Mumcu, demokrasi ve üniversitelere özerklik gibi sözde güzel konulara değiniyor. Ama daha göreve geldiğinin hemen ertesinde kendi vandaşlanna kadro dağrtan bir yaklaşmun üniversiteler konusunda ne kadar samimi olduğundan şüphehyiz. Niyeüerini sözlerinden ayinyoruz. Çünkü ağzunız. şimdiye kadar vaptıklanndan çok >r andı. îktidann ve bakanm o güzel sözkrinin ahmda ne var diye kaygüanmryor değilim. Konuyu bir oldubittiye getirmelerinden de kaygıhyım." İZÜNÎDER Başkanı Prof. Dr. Ömür Mavioğlu, tasan üzerinde halen atölye çahşmalannuı devam ettiğini belirterek, "Şu ana kadar kamuoyuna yansıdığı kadanyia en olumsuz yanı, daha önce TBMM komisyonlarma getirilmiş olan mali hükümlerin aynen korunacağı yönündeid ifadelerdn-" dedi " Mavioğlu, Mumcu'nun, hazırlanan yasa tasansı için ifade ettiği mali hükümlerle ilgili demecini talihsızlik olarak gördüklerini söyleyerek şöyle konuştu: "Bu nîali hükümler, Türkiye'de ünKersite eğitiminuı parah hale getirUmesi anlamuu taşryor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear