22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ŞUBAT 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 m üaivarsttBde Itoca o^ıuş. s «o Kalkan Ahmet Mete Apak: "Her ne kadar Başbakan yalanlasa da AKP hükümeti Saddam Hüseyin'i ittica için Türkiye'ye davet etmiş. Fena fikir değil. Irak Türkiye'ye Scud atmaya yeltenirse Saddam Hüseyin'i canlı kalkan olarak kullanabiliriz!" - Bazı kentlerde vergi alınmayacakmış.... "Verailendirilmemiş kent kutsaldır!" T.C.Akif Kökçe: "Devlette kadrolaşma tam gaz sürüyor. Eş dost, ahbap çavuş derken son olarak hakkında 80'e yakın yolsuzluk davası bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ın eski bir mesai arkadaşı da kamuya genel müdür olarak atanryor. T.C.'nin yeni açılımı bu gidişle Tayyip Cemaati olarak anılacak." Tahammül Tülay Çellek: "Başkalannı aptal yerine koyan aptallara tahammül edemiyorum bir de yüreklerini koltuklanna düşüren yöneticilere." iyaset bnimci ve araştıımacı yazar Muzaffer Ayhan Kara, emekli orgeneral Faik Türün'ün cenaze töreninde 1. Ordu Komutanı Orgene- ral Çetin Doğan'ın, gazetecilerin sorusu üze- rine, Türün'ün vatansever olduğunu açıkladığını, 12 Mart döneminde sadece verilen emirteri yerine getirdiğini söy- lediğini ve Türün'e atfen, "Bu vatanın askeri, kendine kurşun sıkmayana dokunmaz" dediğini anımsatıyor; "Orgeneral Doğan'a sormadan edemeyeceğim" diyor "Faik Türün vatanseverdi de, Ziverbey'deki Zihni- paşa Köşkü'nde işkence yaptırdığı Talat Turhan, Ce- lil Gürkan gibi şerefli Türk ordusunun kurmayları mı; sonradan Dışişleri Bakanlığı da yapacak olan ve ha- len KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın danış- manlığını yapan Mümtaz Soysal, yazar llhan Selçuk, tertemiz bir tersane işçisi olan Kemal Iren mi vatan hainidir? Bunlardan hangisi askere kurşun sıktı? 12 Mart Muhtırası ile açılan süreçte darbe içinde dar- Türün'ü savunmakbe gerçekleştirerek 27 Mayıs Anayasasını budayan, ABD'ye bağımlılık sürecini derinleştirenler ne zamandan beri Türk ordusu tarafından övülmekte, kollanmaktadır? Orgeneral Doğan'ın, Türün'ü savunan açıklamalan eminim ki Silahlı Kuvvetleri de, 'silahsız kuvvetleri' de ya- raJamıştır. Faik Türün, emekli olduktan sonra yanılmıyorsam, U- mum Mağazalar'a yönetici yapılarak taltif edilmiş ve devlet arpalığından yıllarca yarariandınlmıştı. Onun yüzünden mağdur editen, o dönemde işkence gören in- sanlar ise sadece onurlanyla yaşadılar, yaşıyorlar. Talat Turhan, llhan Selçuk gibi vatanseverier tam bağımsız Türkiye için, cumhuriyet devrimleri ve Mustafa Kemal Atatürk'ün idealleri için hâlâ savaşım veıiyorlar. Orgeneral Doğan, bize merhum Türün'ün birkaç say- fa Kemalist, aydınlanmaa, vatansever bir yazısını gös- terebilirmi? Orgeneral Doğan, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Ata- türk, îsmet Inönü gibi deha askerterin en çok önemse- dikleri şeylerden birinin 'yasallık' olduğunu dersterinde çok okumuştur ve eminim ki kendisi de 28 Şubat süre- cini yaşayan bir komutan olarak dini istismar eden yo- baziara karşı her şeyin yasal olarak yürütüldüğünü bil- mektedir. Orgeneral Çetin Doğan, Faik Türün'ü savunmak zo- runda değildir. Savunmamalıydı. Umanm talihsiz beyanlannı düzeltecek ve Silahlı Kuv- vetlerin de, Türün'ün işkenceden geçirdiği gerçek va- tanseverlerin de, 'silahsc kuvvetler' in de gönlünü ala- caktır. 'Kol kınlır, yen içinde kalır1 yaklaşımı çok yanlış bir yaklaşımdır. Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Gü- reş'in ismini haklı olarak kışladan silen son dönemin ko- muta kademesi Türün'ü niye savunsun ve kendisi ile ters düşsün, anlayamadım." SESSÎZSEDASIZ(J) Yüksek Yerilim Hatta erdincutkuıc yahoo.com Her şeyi devletten bekleme... Kendı savaşına kendin karşı çık! Savaş isteyenler niye cepheye gitmiyor! Izmir'den Turgay Öztürk, Amerika'nın Irak'a saldırmasına destek veren çevrelerin, geçmişlerinde Turgut Özal hayranı olduğuna dikkat çekiyor ve "Böyle bir saldında -savaş değil- ölecek gençlerimizin adını ise kimse anmıyor" diyor. öztürk, Amerika'nın güdümünde Irak'a saldırmaktan yana olanlann kamuoyuna sunmaya çalıştığı "kayıp listesi"ni ise şöyle özetliyor: "1. Ekonomi yara alacak diyorlar... Sanki Türkiye'nin ekonomisi iyi durumda! 2. Piyasa bozulacak diyorlar... Oysa, borsamızın halini bir düşünün piyasanın durumunu anlarsınız! 3. Körfez Savaşı'nda vaat edilenleri alamamıştık, aman şimdi Amerika'ya gidip yazılı anlaşma yapın diyorlar... Tecrübelerini konuşturuyoriar! 4. Amerika'nın yanında saJdırmazsak Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulur diyorlar... Kuzey Irak'ta askeri, polisi, bayrağı ve pariamentosu olan devlet hangisi acaba!" LJstede cephede ölecek gençler yok... Turgay öztürk: Cepheye gitme olasılığı bulunmayan ne kadar zevat varsa, hepsi Irak'a saldırmaktan yana... Ve hepsinin kendine göre bir gerekçesi var... Tümüne diyorum ki, o halde önce siz buyurun cepheye..." Kaybolan Degprierimiz PERtHANERGUN Emekli Yazın Öğretmeni Sevgili ahret kardeşim Prof. Dr. Esat Çam'ın ani ölümünü öğre- nip acılara garkolduğumda, ken- dimi kişisel ve ulusal düşünceler dürtüsünden elimde olmaksızın alamadım. Esat Çam üst üste birkaç kez Iktisat Fakültesi Dekanı seçilmiş, daha sonra da yerini yine oraya seçilerek gelen Cumhur Fer- man'a bırakmtştı. Ikisi de Kasım- paşalıydı. Esat, doğma büyüme benim de büyüdüğüm Yahya Kahya Mahalleliydi. Daha onlar- ca öğretmenliklerini yaptığım, u- laştıklan değişik yerierdeki başa- nlanyla övünç duyduğum öğren- cilerim de Kasımpaşalıydılar. Ta- nıdık ve bildiğim birçok yazar, bi- lim adamı, sanatçı, gazeteci, öğ- retmen, bankacı, siyasetçi, vb. de bu yörede yetişmiş kişilerdi. Kötüyü örnekleyerek "Kasımpa- şalı!.." imalan birçoğumuzu üzü- yor, sevgili Esat'ı da üzmüştü. Geçen sonbaharda -erken yi- tirdiğimiz ablasının yerine beni koyduğu için- özleyerek ziyareti- me gelmişti. 0 gün siyaset bili- mindeki birikimleriyle yurt ve dünya olaylanyla, getirileriyle be- ni epeyi aydınlatmıştı. Son aylar- da yaşadığımız Kıbns ve Irak tra- gedyalannın bugünkü halini teş- his etmişti. 1950'li yıllarda başlayan -Kar- şı Devrimle- Atatürk ilkelerinin ve aydınlanmalannın öncelleri olan laiklik, bağımsızlık -özellikle eko- nomik bağımsızlık- özgüriükle çağdaşlaşmanın geriletilip yok edilmeye çalışıldığını üzülerek anımsadık. Sanayisi oluşturul- mamış dışa bağımlı bir ülkede li- beralleşmenin globalleşme mas- keleri altında vahşi kapitalizme ve IMF tutsaklığına düşürülüşü- nün sıkıntılannı tartıştık. • • • ABD Başkanı Bush'un Ikiz Ku- lelere yapılan terörist saldınyı ba- hane ederek Afganistan'ın işga- linden sonra yıllardır göz koydu- ğu pelrole sahip olmak için Irak'a saldın isterisine düşmesinde, bu saldınya bizi de ortak etme çaba- lannda bu karşı devrimin geliştir- diği siyasi ortam kaynak oluştur- muştur. Bush'un bizden hakkıy- mışçasına cüretli istemlerde bu- lunuşu bundan değil mi? Ne yapacağımızı bilemediği- miz dış siyasetin şaşkınlığıyla Bir- leşmiş Milletler denetçilerinin ke- sin raporian belirginleşmeden ivedilikle "ABD'nin yanındayız" diye paçalan sıvamanın gereği var mıydı? Vardı... Üs ve tesisle- rin teslimi karşılığında 6 milyar dolar hibe, 20 milyar dolar kredi ianesi Irak'taki sayısız sivil halkın ve günahsız bebelerin bomba- larla yok edilmesini mazur gös- terebilir mi? Gazeteci Murat Çelik'in ha- berine göre; Dışişleri Bakanı Ya- şar Yakış'la Devlet Bakanı Ali Babacan ödeneğin kesinleşme- si için Bush'un huzuruna vardık- lannda Başkan Bey 18 Şubat'a kadar TBMM'den iznin acilen çıkmaanı emir buyurmuş ve de "Izin çıkmasa da biz 60 bin as- kerimizi -lejyonlan- gemilere koyduk, denizdeler. Limanlan- nızdan çıkarma yapacağız" de- miş. Bir de Sayın Çelik, Ihsan Doğramacı'dan aldığı bilgiyi de aktanyor. Buna göre ABD yeni bir Irak haritasıyla 36. enlemi ku- zeye çekerek, Musul ve Kerkük'ü Irak Kürtlerine peşkeş çekiyor- muş. Bu eylemleri pervasızca or- taya koyan ABD'nin, müttefiki değil de onun uydusu muyuz? Uydu olamayız, olmamalıyız. M. Kemal Atatürk Kurtuluş Sa- vaşımıza devlet ve ulusumuz çok daha kötü koşullar içindeyken kararvermiş, utkuya da ulaşmış- tı. Kendimize gelelim, son günle- rin HrUer'ine "Savaşa Hayır" di- yelim. 60 ülkede ABD ile Ingilte- re dahil milyonlarca banşsever meydanlarda bunu haykınyor. Bush'la T. Blair'i bu haksız is- temlerinden ötürü kınıyor. Aksi halde gelecek kuşaklann bu ka- ran verenlerden hesap soracağı- nı biliyor. Ata'dan bize kalan tüm kalıtlar gibi "Yurtta banş, cihan- da banş'ı" da canımız bahasına canlı kalkanlar gibi uygulamalı- yız. • • • Yirmi dokuz yıl canla başla gö- revyaptğım öğretmenlik hakkıy- la bir konuya daha değineceğim. Devlet yapımızda iki bakanlığın öncül adı milli sıfatını taşır. Milli Eğitim ve Milli Savunma bakan- lıklan. Kırsal kesimi eğitmeyi amaçlayan Köy Enstitüleri'ni ka- pattıran gerici düşünceliler, yıl- larca öğretim Biriiği'ni de aynı düşünceyle uygulamadılar. Bü- yük uğraşlar sonucu geçmiş hü- kümetçe beklenen ve çok gecik- miş olan tüm uluslann da yıllar önce ortaöğretimlerine getirdiği eşitliği sağlayan bu düzenleme- ye kavuşabildik. Eksikleri de ol- sa giderek amaca ulaşılacağına inandık. AKP hükümetinin kıyı- sından köşesinden sistemi boz- ma niyetleri seziliyorsa da aksini ummak istiyorum. Bakanlığın çok zarariı ve kor- kutucuyaptınmlanna, iktidarolur olmaz ivedilikle başlattığı kitlesel görevden almalar ve yakınlanyla yandaşlanna görev vermeler Mil- li Eğitim'de onulmaz yaralar açıl- masına neden olacaktır. Eğitim- cileri hayrete ve dehşete düşüren bir konu da Bakan Erkan Mum- cu'nun akıl almaz istemidir. Tüm il milli eğitim müdünuklerine gön- derdiği genelgelerie, okullarafo- toğrafının asılması buyruğunu kabullenmek eğitim camiasının havsalasına sığamaz. Bu ülkeye en güç koşullarda büyük eğitim hizmetleri vererek kültür tarihimi- ze geçmiş olan Hasan Âli Yü- cel'in Mustafa Necati ve diğer- lerinin böyle bir istem akıllannın köşesinden geçmemiş, buna ge- reksinim de duymamışlardır. Çağdaş eğitime verdikleri hiz- metlerie hâlâ borçluluk ve say- gıyla anılmaktadıriar. Yüz binleri aşan sayıda yavrumuz yoksullu- ğun acımasız koşullan içinde açaçıkken, iki yüz etli bin TL öde- yip kamelerini alamazlarken Ba- kan Mumcu'nun 800 milyar har- camayla kendini simgelemesi yakışıyor mu? AKP iktidannın tüm yaptınmlannda bir parça izan, biraz insaf ve sağduyu lüt- fen... Bizlere emanet edilen tüm yönleriyle çağdaş ve ilerici Cum- huriyetimizi daha iyiye, daha doğruya ve güzele ulaştırmak boynumuzun borcudur. Bu böy- le biline... KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net s :n ÇİZGİLtK KÂMtL MASARACI H A R B t SEMİH POROY semihporoy@yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Şubat ELEKTR/KU TRAMVAY... 1914'TBBU6ÜN, İSrAMBUL'OA, İLK KEZ ELEKTKİK U TRAMVAY ÇAUÇTIZILMAYA BAŞLAN&I. 18b3'OAN BBKİ İSTANBUL 'DA TOPLU T*Ç/M &Ö&BVİ YA - PAH TKAMI/AVİAfi, ATLAB TARAPINPAN Ç£- KİUuiEICrEYDİ. "İSTAAJBUL TKAMVAY ŞİRK£Tİ* AOU Ö2EL *aj£ULU$UN YÖNEri*A)NO£Kİ /$- LETMB, ELEtcmİK ENERSİSİHDeH YARARLA- NABİLMBK AMACı ic£ 8İ8 YIL BCT/UMCA HA- ZldUtC -MPMIŞTI. SONUNOA, 2O ŞUBAT 1314 ŞÛA/Ü, ŞEH/İCMİNİ (BELSOİYE BAŞKAHÎ) l/EtOLİ BEDRİ B£Y'tN SÖYLEVİ IL£ VE KUK8ANLAR KESİLEREK AÇ-ILIŞ YAP/UYORDU. İLK SEFER, KARAKÛY- ORTAKÖr A/iASrNMYOI. HA Ylfi OUALAKIYLA YOLA KOYUL&U.. FÂTİH 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN DosyaNo: 2000/651 Davacı îstanbul Üniversitesi Rektörlüğü vekili tarafında davalılar Mustafa Natuk Akün vârisleri vs. aleyhlerine açılan tescil davasında. Hâkimliğimizce verilmiş 2000/651 esas, 2001/743 karar sayılı ve 26.10.2001 günlü karan ile davanın kabulüne, dava konusu Fatih ilçesi, Hobyar Mahallesi. 163 pafta, 1138 ada, 18 parselin tapuda davalı Mustafa Natur Akün adına olan kaydın iptali ile taşuımazın davacı îstanbul Üniversitesi adına tapuda tesciline, tapuda mevcut takyidatlann davalı adına kamulaştırma bedeline intika- line, davacı idare harctan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 21.450.000.-TL yargılama gi- deri ile tarifeye göre takdir ve hesap edilen 45.000.000.-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine dair temyizi kabil olmak üzere karar verilmiş olup, Yeni Levent 1. Blok D: 13 îstanbul adresinde ıkamet eden davalılar Mustafa Natuk Akün vârisleri, Refık Akün, Fanık Akün, Nezahat Akün, Melahat Akün'e karar tebliğini içeren işbu hüküm ilanen tebliğ olunur. 20.1.2003 Basın: 7113 Anadolu Üniversite'si Iletişim Bilimleri Fakültesi Basmyayın bölümü çıkış belgemi kaybettim.Hükümsüzdür. EBRU KÖSEOĞLU BAYSAL Nüfiıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İBRAHtM CAN DÜZ ÇİZGİ UMtT ZÎLELİ Kara Gödüklülen!.. Ne tuhaf; 12 Mart denilince aklıma önce gözlük- lergelir... -İki kara gözlük!.. Memduh Tağmaç'ın kara gözlükleriyle, Faik Türün'ün kara gözlükleri... Orgeneral Tağmaç 12 Mart'ın ünlü genelkurmay başkanıydı... Türkiye'deki gençlik hareketlerini, iş- çi eylemlerini değeriendirirken söylediği "Siyasi inkişaf, ekonomik inkisafın önüne geçmiştir" sözleriyle meşhurdu... Birde gazeteci llhami Soy- sal'ı yazılanna sinirienip feci şekilde dövdürmesiy- le!.. Ama, bütün uğraşlanna, doğasından gelen sert- liğine rağmen 12 Mart'ın simgesi Tağmaç değil de, îstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Fa- ik Türün oldu!.. - O daha sert, o daha şahindi!.. Ben iki kara gözlüklüden de çok korkardım... 12 Mart 1971'de babam devletin Buldan Kaymaka- mı, amcam ise devletin köşe bucak aradığı bir gençlik lideriydi... - Ben 11 yaşındaydım... • • • Türün, "Balyoz Harekâtrnm en ateşli uygulayı- cısıydı!.. Adı "Ziverbey Köşkü" ile özdeşleşti. O köşkten yurtsever aydınlar, bilim insanlan hatta askerler bile geçti!.. llhan Selçuk, rfadesinin her cümlesi- nin sondan ikinci kelimesinin ilk harflerinde "ak- rostiş" yöntemini kullanarak Ziverbey Köşkü'nün ve Faik Türün'ün tarihteki hak ettikleri yeri alma- lanna büyük katkıda bulundu!.. Mahkeme esna- sında işkencecilerin suratında tokat gibi şaklayan akrostişte llhan Selçuk şöyle diyordu: - İşkence aJtındayım!.. Ama Türün'e haksızlık etmemek gerek; Ziverbey Köşkü onun tek eseri değildi, o dönem tüm em- niyet birimlerinden, Selimiye Kışlası'ndan yükse- len feryatlar 12 Mart'ın asıl simgesinin Faik Türün olduğunu hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak açık- lıkla ispatlıyordu!.. Faik Türün yaptığı büyük hizmetlerin karşılığını emekli olduktan sonra da gördü. En yakışacağı parti olan Adalet Partisi'nden milletvekili seçildi. Yetmedi, Demirel tarafından cumhurbaşkanlığına aday bile gösterildi. YaJnızca o mu, Deniz Gezmiş, Hüseyin fnan ve Yusuf Aslan'ın idam kararını ve- ren general Ali Elverdi ile idam karan isteyen as- keri savcı Baki Tuğ da AP'den milletvekili seçildi- ler... Aslına bakarsanız, Faik Türün ve benzerierinin en büyük hizmeti, asıl büyük dönüşüm olan 12 Ey- lül'ün yolunu açmaktı... Bu görevi büyük bir aşk- la, tükenmek bilmeyen birşevkle ye de büyük ba- şanyla yerine getirdiler!.. Bu başah sayesinde ül- kenin yüz akı aydınlan, bilim insanlan yok edildi, ülkenin geleceği olan 5 bini aşkın genç katledil- di... Sonuçta Türkiye kanırta kanırta karanlığa ve köleliğe teslim oldu. Bana gelince; o günleri, radyodan ilan edilen bildirileri, arananlann isim listelerini, asılan, sokak ortasında, dağ kuytusunda yok edilen gençleri hiç unutmadım... -12 Mart'tan hep nefret ettim... Kara gözlükler- den de... Karanlıkta gölgeler 12 Mart'lann, 12 Eylül'lerin en büyük hizmetle- rinden biri de dinci yapılanmanın önlenemez yük- selişi oldu. O gün darbecilerin ektiklerini bugün- lerde karanlığın temsilcileri biçiyoıi.. Ahmet Arpad'ın Günizi Yayıncılık'tan çıkan "Ka- ranlıkta Gölgeler" kitabı da gelinen bu noktayı tüm çıplaklığıyla sergiliyor. Iktidan ele geçirmek isteyen dincilerie, Avrupalı dostlarımız ve vatansızlaşmış bir kısım işadamının çevirdikleri dolaplan roman ta- dında anlatıyor... Karanlıkta Gölgeler, 24 saat içinde yaşanan bir entrikayı konu alıyor. Türkiye'yi terk etmek zorun- da kalan tarikat şeyhi, gizlice ülkeye döner ve mis- yonu teslim edeceği yükselen politikacıyla görü- şür. Bu arada îstanbul ve Vıyana'da holding sahip- lerinin, Alman vakıf temsilcilerinin, bazı gazeteci- lerin katıldığı gizlitoplantılaryapılmaktadır. Bilin ba- kalım tarikat şeyhi, yükselen politikacı, birtakım holding sahipleri, bazı gazeteciler kimler?.. Bilemediniz mi?.. Aşk olsunü! E-posta: umrtzileli(a ttnetnettr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Jüpiter ge- zegenine veri- len bir başka ad. 2/Tanmda kullanılan azotlu güb- re... Özellikle küçük çocuk- lar için kulla- nılan sevgi sözü. 3/ Os- manlı Devle- 9 ti'nde saray örgütün- de inşaat işlerinden sorumlu olan yöneti- ci. 4/Razı olma, iste- me... Bir zaman biri- mi. 5/ Geniş ağızlı büyük testi... Bir mü- zik sesini belirtmeye yarayan işaret. 6/ Çingene. II Küçük 8 erkek kardeş... Bos- ^ tanlarda her cins sebze için aynlmış ve çevresi yük- seltilmiş toprakparçası. 8/Dürüst, iyi ahlaklı... Kar- şı cinsten birine ilgi göstererek onu elde etmeye ça- lışma. 9/Kuş yuvası... Arjantin'in plaka ışaretı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Alıcı. 2/ Yapay reçine verniği ve tutkalı üreti- minde kullanılan beyaz ve billursu toz... Kadınsı tavırlı erkekler için kullanılan sözcük. 3/ Istan- bul'un bir semti. 4/ Kadere, Tann'nın takdirine boyun eğme... "Eğil bir yol öpeyim / — karanlık görmezler" (Türkü). 5/Edirne'nin bir ilçesi... Bir devletin başka bir devlete yaptığı bildiri. 6/ "ak- şamlar bir — gibi biterdi" (Attilâ tlhan). II Ka- yınbirader... Bir ay adı. 8/Yararlı... Yabancı para- lann ulusal para cinsinden degeri. 9/ Tevfik Fik- ret'in, şimdi müze olarak kullanılan evi... Eski Mısır'da güneş tannsı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear