Catalog

1 7 ŞUBAT 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu'nun adaylığına itiraz etmeyeceği öğrenildi Erdoğan içinkarar haftasıANK\RA (Cıımhuriyet Bü- rosu) - Yûksek Seçim Kurulu (YSK), AKP lideri TayyipErdo- ğan'ın 9 Mart'ta Siirt'te yapıla- cak seçiırde milletvekili adayı olup olamayacağma bu hafta ka- rar verecek. Erdoğan'ın adaylı- ğına itiraz süresi bugün dolar- ken Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Stbih Kanadoğlu'nun görüşlerinın değişmemesine kar- şın YSK'nin kararlanndan kay- nakianan tartışmalı ortamın par- çası olmamak için itiraz etmeye- büeceği ögrenM. tP'nin daha ön- ce itiraz ettıği, bu başvurunun da yeterli olduğu bildirildi. YSK'nin Siirt seçimlerine iliş- kin takviınine göre, 7 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanan adaylara karşı bugün saat 17.00'ye kadar itiraz edilebile- cek. ttiraz olmaması durumun- AKP lideri Erdoğan'm Siirt seçimlerine katılabilmesi karannın bu hafta içinde alınması beİdeniyor. Kanadoğlu'nun, ortamın parçası olmamak için itiraz etmeyebileceği öğrenildi. îşçi Partisi'nin daha önce itiraz başvurusunda bulunduğu, bu başvurunun da yeterli olduğu değerlendiriliyor. da dahi YSK'nin Milletvekili ğişken kararlar nedenıyle yargı rını resen inceleyecek ve Siirt II Seçimi Yasası, Seçimlerin Te- mel Hükümleri ve Seçmen Kü- tükleri Hakkında Yasayla Siya- si PartilerYasası gereğince aday- larhakkında resen inceleme yap- ması gerekiyor. 3 Kasım seçimleri öncesinde Erdoğan'ın adaylığına itiraz eden Kanadoğlu'nun Siirt seçimleri için de başvuran AKP lideri için bukez bir girişimde bulunmaya- bileceği öğrenildi. Hukuk çevre- lerinden edınılen bilgilere göre Kanadoğlu'nun, Erdoğan'ın se- çimde aday olma konusundaki görüşü değişmedi. Ancak YSK'nin sön dönemde aldığı de- organlan arasında tartışmalı bir ortam yaratıldığına dikkat çeken Kanadoğlu'nun *bu ortamın bir parçası olmamakiçin" başvuru- da bulunmayabıleceği kaydedil- di. Aynı çevreler, Îşçi Partisi'nin daha önce Erdoğan ile ilgili bir başvuruda bulunduğunu anımsa- tarak, bu başvurunun yeterli ol- duğunu kaydettiler. Siirt tl Seçim Kurulu, yann irirazlan karara bağlayacak. ll Seçim Kurulu kararlanna karşı da 19 Şubat Çarşamba günü sa- at 17.00'ye kadar itirazlar de- vam edecek. YSK, 20-21 Şubat tarihlerinde milletvekili adayla- Seçim Kurulu kararlanna ve YSK'ye yapılan itirazlan değer- lendirecek. YSK, inceleme sonucundamil- letvekili adayı olamayacağma karar verdiği kişileri, yerlerine aday göstermeleri için ilgili par- tiye bildirecek. Siyasi partilerde listelerindeki eksiklikleri 24 Şu- bat Pazartesi günü YSK'ye ile- tecekler. YSK, bu kışiler üzerin- deki incelemesinı de 25 Şubat Salı günü tamamlayacak. Kesin aday listeleri, 26 Şubat günü Res- mi Gazete'de yayımlanacak. Siirt seçıminde yüzde 10'luk ülke barajı uygulanacak olması nedeniyle CHP ve AKP dışında- ki partiler seçimlere katılsalar bile milletvekili çıkaramayacak- lar. 3 Kasım'da Siirt'ten 3 millet- vekili seçilmiştı. Bağımsız Fadû Akgündüz'ün milletveküliğinin düşmesi ve adaylığının da red- dedilmesı nedeniyle 9 Mart'ta Siirt'te yapılacak seçim CHP ile AKP arasında olacak. Erdoğan'ın adayhğı Erdoğan, 3 Kasım seçimlerin- de îstanbul 1. bölge 1. sıradan milletvekili adayı olmuş, ancak YSK Erdoğan'ın adaylığını oy- çoklugu ilereddetmişti.YSK'nin ret gerekçesinde, Erdoğan'ın Si- irt'te 6 Aralık 1997 tarihınde yaptığı konuşma nedeniyle TCY'nin 312. maddesinin 2. fik- rasuıdan mahkûm olduğu ve ka- rann 23 Eylül 1998 tanhındeke- sinleştiği belirtilmişti. SttRT TARTIŞMASI SÜRÜYOR Seçim Kurulu hatayapıyor BARIŞ DOSTER Yüksek Seçim Kuru- lu'nun (YSK) Siirt'te se- çimlerin yenilenmesine karar vermesiyle başla- yan, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın adı- nın 3 Kasım seçimlerin- deki oy pusulalannda, partisinin genel başkanı olarak yazılmasıyla ivme kazanan tartışmalar sü- rüyor. Yıllardır seçim hukukuyla ilgilenen ve uyanlannı YSK'ye ile- ten Tunca Aykut adlı yurttaş, görevlilerin ih- mali nedeniyle Siirt'te seçimleri iptal eden YSK'nin, Erdoğan'ınadı nedeniyle yapılan itiraz- lan reddetmesini eleş- tirdi. Aykut, "Birilvada ilçedeki Seçim Kurulu, Sandık Kurulu görevli olarak kabul edilmekte. Yargıtay Başsavcısı ise görevli kabul edflmemek- te midir?" diye sordu. ttiraz ve uyarılannı YSK'ye yollayan Aykut, YSK'nin, Siirt seçimle- rini ıptal ederken "gö- revtilerin ihmalinden bi- lekaynatdansa" iptal iş- lemini gerekli gördüğü- nü ammsatarak "Ama genel başkan olarak adı yazılan Erdoğan nede- niyleyapdan itirazlanise YSK," Yargıtay Başsav- cılığı'nın hatası yüzün- den" diyerekreddediyor'' diye konuştu. YSK'nin seçmen kü- tüklerinin yenilenmesi- ne imkân vermezken bi- le ikilem yaşadığım savunan Aykut, "1 Ocak tarininde 18yaşjn»doktu- ran ber Türk yurttaşı seçmehakkmasahipken, YSK tarafindan 2003 Ocak ayında 18 yaşuu dolduran yurttaşlar, 3 Kasım seçimlerinde oy kullanmadıklan için 9 Martseçimlerinde de oy kuHanmavacaldar"dedı. Necmettin Erbakan, SP'nta başma geçip geçmeyeceğini 23 Şubat'ta açıklayacağını söyledi (Fotoğraf: AA) Erbakan usuKi yorum'Avrupa tnsan Hakları Mahkemesi'nin kararının hiçbir değeri kalmamıştır. Zaten siyasi yasaklann bitmesine bir hafta var' tSTANBUL (AA) Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan, siyaset yasağının bitme- sine bir hafta kaldığı için A\Tupa tn- san Haklan Mahkemesi'nin (AlHM) karanrun hiçbir önemi kal- madığuıı söyledi. Beykoz'daki Hıdiv Kasn'nda ga- zetecilerle yemek yiyen Erbakan, AlHM'nin, kapatılan RP ile ilgili ka- rar almasının 4 yıl sürdüğüne dik- kati çekti. Mekanızmarun çok ağır işlediğini belirten Erbakan şöyle konuştu: "Bu karar münasabetiy- le insanhk adma üzüntülerimi açık- byonım. AİHM'nin verdiği kara- nn hiçbir değeri, krymeti kalma- nuşör. Zaten siyasiyasaklann bitme- sine bir hafta var. Dolayısıyla müs- pet bir karar alsalardı dahi hiçbir faydası olnıayacakü." Erbakan, AÎHM'nin, konjonktü- rel siyasi düşüncelerin, özellikle de 11 Eylül saldınsının etkisi altında RP'yi tamamen devTe dışı bıraka- rak, Islamı yargılamaya kalkhğını savundu. Erbakan, "SP'nin başına geçecek misiniz?" sorusuna şu ya- nıtı verdi: "Siyasette ber gün büyük mana taşır. 5 yü sabrettik, 1 hafta daha sabredin. 23 Şubat'ta ne yapacağı- ıma açıklayacağız.*' Kaynak olmadığı gerekçesiyle tanmla ilgili yatırımların durdurulacağı karan tepki çekti Müleahhider devlete dava açacak• 2003 yılı yatınm programında kaynak olmadığı gerekçesiyle birçok projenin durdurulması, devletle müteahhitleri karşı karşıya getirdi. Müteahhitler, bu karann devletle imzaladıklan sözleşmelere aykın olduğunu belirtiyor. ANKAR\(Cumhurh«tBüro- su) - Hükümet. kaynak olmadığı gerekçesiyle tanm yatınmlarun durdurmaya hazırlanıyor. Yatı- nm programına yönelik çalışma- lan tamamlama aşamasına gelen hükümet. Devlet Su Işleri (DSt) tarafindan bütçe olanaklanyla yü- rütülen 148 tanm projesinden 145'ine 5'er milyar liralık sem- bolik ödenekler ayırma karan al- dı. Hükümetin yatınmlan dur- durma karan, müteahhitleri de harekete geçirdi. Türkiye Inşaat Sanayıcileri tşveren Sendikası(İN- TES) Genel Başkanı ŞükrûKo- çoğhı, durdurulacak yatınmlan yapma işını üstlenen firmalann dava hazırhğında olduğunu açık- ladı. Hükümet, 2003 yılı içinde ta- sarruf yapılacak alanlar arasuıa Devlet Su tşlen tarafindan yürü- tülen tanm projelerini de aldı. Devlet Planîama Teşkilatı'nda yürütülen çalışmalar kapsamın- da, bütçe imkânlanyla yürütülen 148 büyük su işi projesinden 3'ünün 2003 yılı içinde bitiril- mesi; kalan 145 projenin ise sem- bolik ödeneklerle durduruknası benimsendi. Buna göre baraj ya- pımı devam eden, ancak sulama inşaah başlamamış 54 proje, ba- raj ve sulama yapım çalışmalan devam eden 20 proje ve barajı veya sulaması devam eden 71 projeye yalnızca 5'ermilyar lira- hködenekaynlacak. Türkiye tn- şaat Sanayicileri îşveren Sendi- kası (ÎNTES) Genel Başkanı Şük- rü Koçoğlu, hükümeti "yatinm- lan durdurmamasT için defa- larcauyardıklannı söyledi. Buna karşın hükümetin tanm gibi mil- yonlan ilgilendiren bir alanda projeleri durdurmaya hazırlandı- ğını vurgulayan Koçoğlu, karann yaşama geçirilmesi durumunda fırmalann devlete "södeşmeye akm" davrandığı gerekçesiyle dava açacaklannı belirtti. ÎKlNCt AŞAMA BAŞLIYOR 'Umut Davası 'nda tanıklar dinlenecek ANKARA (ANKA) - Laik demokrat kesimin dikkat çekici isimlerinin de içinde yer aldığı çok sayıda yazar, şair ve gazetecinin yanı sıra yabancı uyruk- lu diplomatlann öldürülmesi olaylany- la ilgili olarak görülen 'UMUT Dava- sı'nın Yargıtay'ın bozma karanndan sonraki ikinci aşamasmda bugün tanık dinlenecek. Ankara 2 No'lu DGM'nin ilk yargı- lamada idama çarptırdığı Ferhan Oz- men ve 3 yıl 9'ar ay ile 18 yıl 9ar ay arasında hapis cezalan verdiği Abdül- hamit Çeük, Muzaffer Dağdeviren, Fa- tih Aydın, Mehmet Şahin, Yusuf Kara- kuş, Hasan Kıhç ve Mehmet AIi Te- kin'in yargılanmasına bugün devam edilecek. 3 Şubat'taki duruşmada Başkan Hü- seyin Eken, oybirliği ile bozma karan- na uyduklannı bildirdi. Bunun üzerine önceki kararla idama çarptınlmış olan Özmen, "Tamamen hukuk dışı, siyasi bir karardır. Bundan önceki saMinma- larun dikkate alınmadı ki bundan son- rakfler ahnsm. Derin odaklann akbğı bu kararlan mahkemeler bize tebüg ediyor sadece. Bu durumda sa\-unma yapmam, savunmanın niteüğini kaybettirir" de- di. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin müda- hilliklerini yok saydığı mağdurlar da Yargıtay" ın karan karşısında DGM'nin eski karannda direnmesini talep etti. Müdahil avukaü Hakkı Süha Okay, "Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ah- met Taner Kışlalı ve Uğur Mumcu, ör- gütün amacı nedeniyle öldürüldü. Bu isimler şeriabn Önündeki engellerdir. Müdahilliğimiz yönünde \argıta> ın al- dığı(yok hükmünde-geçersiz) karanna karşı direnme hakkutuz mevcuttur" di- ye konuştu. Başkan Eken, DGM heye- tinin, savcı HamzaKekş'in görüşü doğ- rultusunda karar verdiğini, Aksoy'un öl- dürüldüğü 31 Ocak 1990'da olay yeri tutanağını hazırlayan polis memurlan Mehmet Gözütok, Abdürrahim Koşar, Sahm Sa\TU- ve Erdoğan Yurdaer ile BahrheÜçok'a gönderilenbombalı pa- keti taşıyan kargo şirketinin çalışanı Gülay Calap'ın tanık olarak dinlene- ceğüıi bildirdi. GÜLER: ÇAL1ŞMA ÎLKEM HIZLIL1K Îstanbul 'un sorunları yeni valiyi bekliyor OKTAYAPAYDES Samsun'dan Îstanbul Valiliği'ne ata- nan Muammer Gûler, bugün tstan- bul Valiliği'ndeki görevine başlıyor. Çahşma ilkesınin hızlılık olduğunu söyleyen Güler, "Ben çabuk bir ada- nıım. arzlar da, görüşmeler de çabuk olacak" dedi. Istanbul'un yeni valisi Muammer Güler'i göreve başlamasıyla ulaşımdan deprem hazırlıklanna kadar birçok sorun bekliyor. Bu sorunlardan birkaçı şöyle sıralanıyor: - Kapkaç Olaylan: tstanbul 'da özel- likle kadınlann en büyük korkusu olan kapkaç olaylan son dönemlerde büyük artış gösterdi. - Ulaşım: Kentte ulaşım yıllardır çö- zülemeyen sorunlann arasında varh- ğmı sürdürüyor. Kent içinde kimi yer- lerde yeni yollar açılsa da her gün tra- fiğe katılan binlerce aracm getirdiği yoğunluk, özellikle sabah ve akşam sa- atlerinde şehrin dört bir yanında tra- fiğin kilitlenmesine neden oluyor. - Deprem Hazırhklan: Kentte özel- likle okul, hastane, karakol, itfaiye, sağlık ocağı, adliye ve belediye gibi kamu binalannın sağlamlaştınhnası, ulaşımm kilit noktalan olan viyadük ve köprülerin depreme dayamklı ha- le getirilmesi öncelikli ve çözüleme- yen bir sorun olarak gündemde yeri- ni koruyor. - İrticaiÖrgütlenme: Kentte tarikat- lann ^yeşil kuşak" diye adlandu-dığı kurtanlmış bölgelerle kaçak kuran kurslan ve külliyeler de laik Türkiye CumhuriyetTnin önündekı önemli so- runlar olarak göze çarpıyor. Vali Gü- ler'in irticai örgütlenmelere karşı ta- kınacağı tavır merakla bekleniyor. - Kaçak Yapüaşma: Istanbul'un yüz- de 75' i kaçak yapılarla donatılmış du- rumda. Özellikle hazine arazileri üze- rinde kaçak yapılaşma yine sürüyor. Kentin varoşlan kaçak gecekondular- dan geçilmiyor. Yeni valinin kaçak ya- pılaşma konusunda öncelikle yerel yö- neticilerle sağlayacağı uyumla bu işin üzerine gitmesi ve önlemesi gerekiyor. Gül'ün 'dünü' ve 'bugünü'... Başbakan Abdullah Gül'ün son haftalardaki mesaisinin önemli bölümü, savaş karşıtı AKP grubunu "ikna" girişımleriyle geçti. Bu hafta yapılması planlanan kritik oylama öncesinde Abdullah Gül'ün milletvekillerini zoriayan mesajlan karşısında, "eski sözleıini" anımsatmak gerekli oldu. 58. hükümetten önce Meclis'ten bu konuda çıkanlan son karar Afganistan'a asker gönderilmesiyle ilgili yetki tezkeresıydi. Ve bu konuda kürsüye çıkan dönemin AKP Grup Başkanı Abdullah Gül, hükümetin ve ABD'nin tavrını keskin görüşlerte eleştıriyordu. Bugün "ABD'ye yardıma olmak uzun vadeli menfaatomızadır. Irak'ta kimyasal silah var. Biz destek vermesek de savaş olacak" diyen Abdullah Gül, 10 Ekim 2001 tarihinde genel kurul kürsüsünde şu görüşleri savunuyordu: - Türkiye, ekonomik bağımsızlığını adeta kaybetmiş bir ülke olarak yakalanmıştır, Belki de Türkiye'nin, bazı şeylere "Hayır, öyle değil şöyle olsun" diyememesinin altında bu da yatabilir. Şimdi, düşünün, Irak'ta bir cephenin açılmasının Türkiye'ye yükleyeceği ekonomik zaran... - Türkiye'nin, böyle bir olayın içerisinde sıcak savaşa girmesi, Türkrye'yi, Asya'ya yabancı düşürecektir. önemli olan rejimlerle işbiriiği değil; önemli olan, o coğrafyanın halkıyla işbirliğidir. Maalesef, Türkiye bu hatayı Ortadoğu'da yaptığı için Ortadoğu'ya yabancılaşmıştır. - Savaşın nereye varacağı belli değil. Yann, bu, Irak'ı daSudan'ı da Yemen'i de ve hatta hatta Iran'ı da içine alır mı? Bu, tabii, çok daha tehlikeli bir gelişmedir. - Türkiye'nin, Körfez Savaşı'ndan bu yana 45 milyar dolara yakın zaran vardır. Türkiye, çok sembolik yardımlarla geçiştirilmiştir. Türkiye, bu sayede, adeta, çıkmaz bir sokağa dönmüştür. - Doğu ve Güneydoğu'da, Suriye'yle, Irak'la, Iran'ta, Ermenistan'labütvJn sınırlan kapalı bir ülkenin düşünün nasıl bir çıkmaz sokağa girdiğini. Çıkmaz sokakta dükkân açmazsınız,.. - Anketlere göre Türk halkının yüzde 86'sı böyle bir olayı tasvip etmiyor. Bu kadar geniş.. kapsamı, sının ve süresi belli olmayan yetkiyle yurtdışına TSK'nin gönderilmesini uygun bulmuyoruz. İncirin afrodizyak etkisi... Mehmet Ağar'ın DYP Genel Başkanı seçilmesinin ardından DTP'nin yeniden partiye katılması gündeme geldi. Ağar, DTP Genel Başkanvekili Yılmaz Hastürk le görüşürken, bir dönemin kurt politikacılan da yemekte buluştular. Birieşme yönünde net bir karar alınmayınca, gazeteciler uzun süren yemekte ne konuşulduğunun peşine düştüler. Yaptlan araştırmalar sonuç verdi, birieşme konusu yalnızca 15 dakika konuşulmuştu. Kalan bölümde ne konuşulduğu ise daha da merak konusu oldu. Bir süre sonra o da ortaya çıktı. Toplantmın önemli bir bölümünde eski politikacılardan Turgut Toker'in kaymakamlık anılannı anlattığı, eski DTP Genel Başkanı Ismet tsmetSezgin. Sezgininde yöresinin ürünü olan incirin afrodizyak etkisinden söz ettiği anlaşıldı. Konuya açıklık getiren DYP muhabirleri, şu yorumda mutabık kaldılar: "Incir'in afrodizyak etkisine karşın birieşme olmadı." Livaneli'yi şaşırtan 'komünist' AKP'li! Islami ideologlardan yazar, AKP Sakarya Milletvekili Süleyman Gündüz'ün "komünist geçmişi", onu tanıyanlarca iyi bilinir. Ama Gündüz özelliMe yeni tanıştğı CHP'lileri sık sık şaşırtr. Avrupa Konseyi Pariamenterler Asamblesi için yurtdışına çıkan Süleyman Gündüz ile CHP'li Zülfü üvaneli arasında da Strasbourg caddelerinde renkli bir d'ryalog yaşandı. Uçaktan iner inmez fötr şapkasını takan Gündüz'e üvaneli "Ben de uzun süre fötr şapka almayı düşündüm, ama Türkiye'de farklı anlaşılıyorbu tür aksesuvar, vazgeçtim" deyince AKP'li vekil şapkanın öyküsünü anlatti. Bosna-Hersek'te Saraybosna'da şapkanın satıldığı dükkâna 3 yıl gidip gelmiş, satıcı sonunda her gün denediği şapkayı ona verip kurtulmuştu. Sonra Livaneli'yi de ilgilendiren çocukluk anılannı anlatti Süleyman Gündüz: "Ben köy çocuğuyum, yoksulluk içinde büyüdük. Köyde kara lastik giyer doiaşırdık, O zamanlar sizin sarkılarınızı gizli g'ızli merdiven altlannda dinlerdim. Sonra Manc'/ okuyup komünist oldum, ama felsefe okuyunca anladım ki, Marx felseye ihanet etti, ruhsuzlaştırdı, maddesel bir hale dönüştürdü. Bizde sol hep ithal bir çerçevede duruyordu. Kendi ülkemize, koşullanmıza uygun bir solu ortaya koyamadık. Anadolu'ya ait olanı keşfetmeye çalışmalıydık. Dolayısıyla çekincelerimi bundan dolayı koydum, düşüncelerimde farklılaşma oldu, yolum farklılaştı." Kısa tartışmanın ardından Gündüz "ölürsek bir partizan gibi ölmeliyiz" diye başlayan dizelerle şiir okudu. Gündüz'ün yakın gelecekteki ideali de Zülfü üvaneli ile "Karlı kayın ormanında" şarkısını söylemek. Strasbourg'daki ortamı, "Iki proleterin buluşma sohbeti" diye tanımlıyor Süleyman Gündüz. Ama "eski komünist" nitelemesini ilginç bir gerekçeyte reddediyor "Insanlar komünist doğar ve öyle ölürler. Komünistin eskisi olmaz, komünist her da/'m komünisttir." Hayatın bütün hazları Ali Talip Özdemlr ANAP Genel Başkanlığı'na seçildiğı gün "Hayatın bütün hazlanndan vazgeçiyorum" demişti. Bu söylem ANAP örgütünde yankı buldu. Sık sık Almanya, Avusturya gezilerine giden, öğle saatlerinden önce partiye uğramayan "beyzade genel başkan" dönemi sona ermişti bazı ANAP'lılara göre. Ancak özdemir'in bayram tatilıyle ilgili karan bu gorüş sahiplerini biraz şaşırttı. Ali Talip özdemir, bayram tatilinden birkaç gün önce Fransa'ya uçuverdi. Üstelik, bazı parti yöneticilerine göre "eşiyle gizlice tatile gitmişti." Kısa Paris kaçamağı Türkiye'de sıcak bir gündeme denk gelince partiden eleştiriler de yükselmeye başladı. Eski ANAP Genet Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı da yeni genel başkana ilk eleştiriyi getirdi: "Siyasete soyunanlar peşinen fedakâriığt kabul eder. Türkiye hızla akan bir ırmağın üstünde gibi. Böyle bir ortamda önce konuşup sonra eylemini değişik yapanlar kendi kunımlannı sıkıntıya sokar." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş ronımcuiTKattnetncttr