22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Yanmazlanknot yapiacakımş. Bartomtyaımyor U, Elektronik posta: denttsomecumhuriyetcom.tr Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Erbakan, 'çürûk' raporu almış... "Sivasetteki çürümenin belaesi olmalı!" TrafikBanka emeklisi Suzan Günüşen'e, Etiler'de Akmerkez'in önündeki yaya geçidinden geçerken bir otomobil çarpıyor. Günüşen, kazayı küçük yaralaria atlatıyor. Ama soımadan da edemiyor "Buraya bir trafik lambası konması için çevre sakinleri olarak her yere başvurduk. Neden bir sinyalizasyon yapılmaz? llla benim ya da bir başka yayanın ölmesi mi gerekiyor?" vrupa Insan Hakları Mahkemesi'nde bir tür- banlının Türkiye aleyhine açtığı davada Tür- kiye'yi savunan avukatların "türban gericiliği teşvik ediyor" yolundaki savunması Başba- kan Tayyip Erdoğan ın isteği ve Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül'ün talimatı üzerine geri çekiliyor. Bunların ikisinin de kansı türbanlı. Hele Gül'ün karı- sı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile davalı; kamusal alan- da türban takamadığı için bizden para istiyor. Hükümetin türban davasındaki savunmayı geri çek- tirerek attığı bu son "çalım"la, Türkiye'yi kendini savu- namayan ülke durumuna düşürüp "dostane çözüm" yoluna gitmeyi ve Avrupa Insan Hakları Mahkeme- si'nden türban lehine bir karar çıkartarak "Avrupa"ya Türkiye'deki mevzuatta türbanı "serbest" bırakmasö- zü vermeyi planlıyorlar. Böylece Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in en güzel şekilde açıkladığı "Türkiye Cumhuriyeti'nin baş- langıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, Kim istemez! cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin" yerini "Müslüman biryapı"yadevretmesindeönemli bir adım atmış olacaklar. Bu adımları sıklaştırmak gerek. Toplumu alıştırmak gerek. Toplum dediğin ne ki... Medyayı kullanarak is- tediğin yere çekersin. örneğin televizyonda "dünyanın en çok seyredilen ve kazandıran" yarışması olduğu söylenen "Kim 500 Milyar Ister" var ya, oraya da bir el atılabilir. Zaten geçen gün, yarışmacı adaylan arasında üç türbanlı vardı. Başbakan, programın yapımcılarından rica ederse bu sayı arttırılabilir. Dolayısıyla, her prog- ramda en az üç-beş türbanlının yarışmacı koltuğuna oturması sağlanabilir. Sonrası kolay... Kadayıfın altı kı- zarmaya başladığı zaman bir türbanlının 500 milyar li- ralık büyük ödülü kazanması için gereği yerine getiri- lebilir. Üstelik bu para kimsenin cebinden de çıkmayabilir; Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nden türban savun- masını geri çektirebilen devletimiz güçlüdür! 500 milyar lira ne ki. Bunun teşviki var, kredisi var, borç ertelemesi var, örtülü ödeneği var. Kaldı ki bu parayı mütedeyyin bir işadamı bile çıka- rıp cebinden verebilir. Bir türbanlının 500 milyar liralık ödülü kazanmasının getireceği "manevi" değerleri düşünün bir kere. Büyük ödülü ilk kez kazanan türbanlıyı Türkiye'nin gündemi- ne oturttuğunuzda altından kim bilir neler çıkabilir: Okula başlamadan önce mahalledeki Kuran kursuna gitmiş. Imam hatibi iftiharla bitirmiş. Fakat okulunu bi- tirebilmek için birçok zulme göğüs germiş. Üniversite- yi aynı şekilde zulüm altında bitirmiş. Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nde açtığı davayı kazanmak üzereymiş! Neşe Ankara'dan Hamza Saykan, Neyzen Tevfik'ten bir fıkra anlatıyon "Neyzen Tevfik'e 'Üstat, çalarken mi neşelenirsiniz, yoksa neşelenince mi çalarsınız' diye sormuşlar. Osmanlı'da o sıralar Maliye Nazın hakkında yolsuzluk söylentileri ayyuka çıkmış. Neyzen'in yanıtı, 'Ben Maliye Nazın mıyım ki, çalarken neşeleneyim' olmuş." SESSÎZ SEDASIZ (!) Yüksek Yerilim Hatb erdincutku ' yahoo.com Saddam SUÇ VE CEZA'yı okuyormuş... O şimdi cezasını da çekiyor ama Bush sadece suçla meşgul! 905 tPilyon lira iç borç ödenirken Hazine bu hafta içinde 905 trityon lira iç borç ödeyecek. Hazine öde- meyi, 547 gün vadeli tahvil satışı ile yani yeniden borçlanarak yapacak. Serdar Ant, 905 trilyon liranın "muğ- lak" bir ifade olduğunu belirterek şöy- le diyor: "905 trilyon lira, 2004 yılı bütçesin- den Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na aynlan paraya hemen hemen eşittir. 905 trilyon lira Içişleri, Dışişleri, Kül- türveTurizm, Bayındırlıkvelskân,U- laştırma, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Orman ba- kanlıklarının 2004 yılı bütçesindeki paylarından daha büyüktür. 905 trilyon lira, Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Anayasa Mahke- mesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Devlet Planlama Teşkilatı, Dış Tica- ret Müsteşariığı, Gümaik Müsteşar- lığı, Devlet Istatistik Enstitüsü, Sahil Güvenlik Komutanlığı gibi devlet ku- rumlarının 2004 yılı bütçesinden ala- cakları paranın toplamından daha fazladır. Kısacası, devlet bu borç sorununu ve tefeciye çalışma durumunu halle- demediği sürece diğer bütün alanlar- da söz ve karar sahibi olamayacak ve iki yakası bir araya gelmeyecektir. 'Içi- mizdeki Danimarka'ya bir haftada ak- tarılan kaynak, Türkiye Cumhuriye- ti'nin geldiği noktayı gösteriyor. Kendini sol olarak tanımla- yanların kısır çekişmeleri bir, yana bırakıp bu tablodan ders alması gerekmez mi!" Geleceğın Eğitiııı Aıüayışı İ.GLRŞENKAFKAS Düşüncenin eylemle şekillen- mesi olan eğitim, geleceğin ide- al insanını yetiştirmeyi hedefler. Eğitilmiş birey bilgiyi nasıl, nere- den edinebileceğini araştırarak öğrenmeyi öğrenmek yöntem ve ışlevini edinir. Olası problemleri standart yöntem ve kavramlarla çözmek yerine, öneri getirici, çö- züm bulucu arayışlarla çağa uyum sağlayıcı olmalıdır. 21. yüzyılda eğitim tekdüzelik- ten uzak, çok seçenekli, uygula- ma, araştırma ve üretken biçim- de sonuç veımeye yönelik olma- lıdır. Bireyin meslek seçiminde ana unsur; yetenek, ilgi ve çok yonlü çözümleme olmalıdır. Bili- şim çağının kazanımlan gereği bireylerin her konuda engin bir bilgiyi edindikleri görülmektedir. Bilimkurgular, tarihi, arkeolo- jik, coğrafi, bilımsel ve özellikle genetik alanlardaki belgeseller u- fuk açıcı düşünce zenginlikleri- dir. Bugünün okullan bu zengin- liklerin ve ilerieyişin çok gerisin- dedir. Okullar, bireyin eğitimi için "kitlesel başan ve oluşumu" he- deflerken, tekndojinin zengin ka- zanımlanndan yararlanmalıdırlar. Okullarda klasik, sıkıcı, yenilikten uzak sistemler yerine çağdaş, yenilikçi, ilgi çekici, kullanılabilir eğitim uygulamalarına öncelik verilmelidir. Gerçek şu ki; okullar "dönü- şüm evresinden" geçirilmelidir. Bu dönüşümde; yer, zaman ve bırey kavramlanna bağımlılık gi- derek azalmaktadır. 21. yy'ın eği- timi öğretmenin tahta başında sunduğu klasik bilgi aktanm sü- recinin çok ötesindedir. Bilgi ça- ğında, eğitimde yaş, yer, zaman süreci sınıriı değildir. Bu gelişme- ler, bireyde ve toplumda bilgi edinme, uygulama, beceri geliş- tirme ve değerlendirme kazanım- lan okul dışından da sağlanmak- tadır. Eğitim, "her zaman, heryer- de, herkes için" yaşam boyu var- dr. Yani eski yaşam standardı öl- çjtlerine göre "yediden yetmişe eğitim" vazgeçilmez bir unsur- dur. Danton, eğitimin, "ekmek ve sudan sonra halkın en zorun- lugıdası" olduğunu vurgular. Yaş farkı olmaksızın eğitimde sevgi, öğrenmede de bilgi ve başan esastır. Bireyin öğrenme ve ba- şansı kendine güven, sorun çöz- me, araştırma ve üretme odaklı olması beklenir. Ulusumuzdaki bugünün biçi- msel eğitim sistemı çağın verile- ri gereği yenilenmelidir. Dinsel ve siyasal yaptınmlardan uzak, bil- gi işlevli, birey odaklı organizas- yonlaria yenilikçi reformlara gi- dilmelidir. Yani önce insan, önce öğrenci merkezli öğreti kavram- lan esas ahnmalıdır. SONUÇ: Toplumumuzun de- ğişim ve gelişiminde eğitim ge- çerli önemli bir unsurdur. Yeni Türk harflerinin kabulündün son- ra okuma-yazma için "millet mektepleri" oluşturulmuş.(1928), daha sonra köylerin ve köylünün aydınlanması için de Köy Ensti- tüleri kurulmuştu. Bugün de "çağdaş eğitim ve bilgi toplumu- nu oluşturma" konusunda eşgü- dümde yönlendirici oluşumlar gereklidir. Küreselleşen evrende uluslar denizde, karada, göklerde ara- yışlar, buluşlar, yenilikler yönün- de bilimsel başanlann pencere- lerinden bakarken, bizler neden hedef şaşınyor, geriye dönüşü, yönelişi sadece izliyoruz. Orta- çağın karanlık döngüsünde insa- nımıztn ezberci, ümmetçi ve kul- lukçu olması düşü, seksen yıllık Cumhuriyet ilerieyişimizin neresi- ne sığdınlmaya çalışılıyor?. Gençlerirnizin eğitim alanında değişim-gelişim ve başansı için "eğitimde koordinasyon" ve iş- birtiği yapılacak "çağdaş-yenilik- çi ve gelişkin uluslar" olmalıdır. Insani değerierden, kadın hakla- nndan, medeni verilerden uzak uluslarladeğil. Bu ulusu kurtaran kuran, ilke ve devrimleriyle taç- landıran Atatürk ve tepeler do- lusu şehitlerin kemikleri sızlatıl- mamalıdır. Laik ve çağdaş ulu- sumuz, düşünce bütünlüğünde bölüşüm uçurumuna sürüklen- memelidir. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak <ı turk.net MARDİN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1989/51 Karar No: 1999/12 Davacı Kemal Ersöz tarafından davalüar aleyhine açılan Mardin Merkez Şehidiye Mahallesi 295 ada 1 parsel. Sara- çoğlu Mahallesi 763 ada 1 No'lu parsel. 762 ada 5 parsel- lerin kadastro tespitınin iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce verilen 18.05.1999 tarih 1989/51 Esas, 1999,12 karan ile davacılann davasının kabulüne, kadastro tespitınin iptaline ve davacılar adına tapu kütüğüne kayıt ve tesciline karar verilmiş, bütün araştırmalara rağmen mahkememız karan bir kısım davacı-davah mirasçıları olan Sadettin kızı Halime Sadioğlu (Özbay). Tacettin ve Halime'den olma Fahriye Uğur, Suphiye Uğur, Nezihe Un- cu mirasçıları: Mübeccel Uncu. Mesude Uncu (Efe). Sel- ma Uncu, Sultan Müşerref Uncu (Namaz), Mehtap Uncu (Artukoğlu), Muazzez Uncu (Önder), Nezihe Uğurlu (Sa- dioğlu) (Yaşar), Mirasçılan: Hasibe Yaşar (Turgut), Çetın Yaşar, Sevım Yaşar, Makbule Sadioğlu (Görhan) mirasçısı: Hasine Sadioğlu'ya adresleri tespit edilemediğinden tebliğ edilememiş. bu sırada davalılardan A. Hamit, A. Mecit, M. Emin, M. Sait, Dilber, M. Kemal ve Şahabettin Sadioğlu ile Sadiye Daylan taraından karar temyiz edilmiştir. Adı geçen kişilere ış bu karar ile temyiz dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. İş bu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisınde adı geçenlerce temyiz edilmediği takdirde kendi yönlennden hükmün kesinleşeceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ıla- nen tebliğ olunur. Basın: 63484 ÇÎZGÎLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci'i mynet.com HARBİ SEMİH POROY semihporoyiıı yahoo.com \ i... I \ < An | HAYAT EPÎK TİYATROSU MLSTAFA BILGÎN PEK COK KADINIMIZ AÎLE PLANLAMA- SIND/AN HABER- StZMtŞ ! NE YAPIYORSUN BACITEK GOZ BI SECEKONDUMUZ OLUR CENABI ALLAH NE KADAR VERÎRSE O KADAR DA COCUSU- MUZ OLUR...OKUYANLAR OKUR- LAR, OKUY/\MAy/\NLAR £>A SU SATAR,MENDÎL OiSATAR, BOYA AÎLE PLANLAMASI YAPIYOM ! TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 25 Arııhk ıcıctc.mumtaz-arikan. com NOELDE IŞGAL!. MOEL GÜAJÜ, 8A$rA GENEt- VE rÛM S#t/aA/M/4 , SIKtf- TESL/M OL- DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Hınç!.. AKP hangi ülkenin partisi?.. Başımızdaki hükümet, hangi devletin hüküme- ti?.. Başbakan, hangi ülkenin başbakanı?.. Türkiye'nin Dışişleri Bakanı, Türkiye Cumhuriye- ti'nehınçlı mı?.. - Ne kadar saçma, ne denli itici sorular, değil mı?.. Maalesef değil!.. Başta Tayyip ve Abdullah Beyler olmak üzere bu hükümetin, bu partinin yaptıklanna, yapmak istediklerine, akıl almaz açıklamalanna ve de sudan ucuz ayak oyunlarına baktığımda ister is- temez yukandaki sorulan soruyorum!.. Işteson örnek... Kamusal alandatürbanın yasak- lanmasına karşı Avrupa Insan Haklan Mahkeme- si'ne dava açan türbanlı kızımız Leyla Şahin'e en büyük destek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Dışişleri Bakanı amcalanndan geldi!.. Türkiye'yi bu mahkemede savunan avukatlann, türbanı "gerici- liğin sembolü" olarak niteleyen görüşleri bu ikilinin emirleriyle geri çekildi. Peki, Tayyip Bey bunca önemli işi arasında ta Strasbourg'daki savunmanın içeriğini nereden öğrenmişti?. Tabii ki türbanlı kızı- mızın avukatlarından!.. - Skandala bakın!.. Türkiye'nin prestij kaybetmesi, zavallı bir konuma düşmesi bir yana, savunmanın geri çekilmesiyle da- vaJı olarak bulunduğu Insan Haklan Mahkemesi'nde iyice zayrf konuma gerilemiş oldu... Yoksa "gerile- tilmiş oldu" mu demeliydim?!. Görünen o ki; hükü- met fTayyip ve Abdullah Beyler olarak da okuyabi- lirsiniz) Türk tarafının savunmasını zayıflatarak Av- rupa Insan Hakları Mahkemesi'nden türban lehine karar çıkartmaya çalışıyor... Şimdi diyeceksiniz ki; "Sen nerelerde takılmış kalmışsın, Türkiye Cumhu- riyeti Dışişleri Bakanı'nın eşi halihazırda aynı mah- kemede türban nedeniyle Türkiye Cumhuriye- ti'nden davacı değil mi?." - Çok haklısınızü! Kuran kurslan cinliğinden, devletin neredeysetüm kurumlanyla kavgalı olmalanndan, Türkiye Cumhu- riyeti'ni Avrupa Konseyi'ne şikâyet etmelerinden vazgeçtim, yalnızca şu son ömeği karşınıza koyun ve yukandaki vahim sorulan bir kez daha düşünün: - Bu Başbakan, bu Dışişleri Bakanı Cumhuriyete hınçlı mı?!,. Seçimlere ne kaldı? Yalnızca üç ay kaldı!.. Gördüğüm kadanyla AKP hanl hanl çalışıyor. Yerel seçimlerin amiral gemisi Is- tanbul. Tayyip Bey Istanbul'u almak için sınıriar da- hil herolasılıklaoynuyor. Peki, belediye başkan ada- yı kim olacak? Gürtuna çoktan gözden çıkarıldı. Ortalarda dört isim dolaşıyor. Tayyip Bey'in gözde danışmanı Cüneyd Zapsu, Müstakil (ve de Müslü- man) Işadamları Derneğı Başkanı Ali Bayramoğlu, Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu. Sonuçta kimin aday olacağına Tayyip Bey karar verecek ama, örneğin Veysel Eroğlu gibi iyi bir bürokratın, Cüneyd Zapsu gibi parti tabanında dahi tepkilere neden olan bir da- nışmanla yanştırılması talihsizlik aslında!.. Istanbul'da başkanlığı alabilecek bir diğer parti ise CHP. PekiCHPneyapıyor?. Bilmem.sizbiliyormu- sunuz?!.. Kültürün gerçek tanığı Azer Bortaçina benim bin yıllık arkadaşım. Bu- nun dışında nesli tükenmeye yüz tutmuş gerçek muhabirlerden, araştırmacı gazetecilerden biri. Ay- nca biraz da deli!.. Posta kutumdan son kitabı çık- tığında buna bir kez daha inandım. Sevgili Azer, Ege, Akdeniz sahilleri, sosyetenin gözbebeği Bod- rum, Çeşme dururken kalkmış Güneydoğu Anado- lu'yu haldır haldır gezmiş ve ortaya inanılmaz bir ge- zi rehberi çıkmış: - Kültürün Gerçek Tanığı- Güneydoğu Anado- lu Mardin, Hasankeyf, Halfeti, Kilis, Nemrut ve di- ğerieri en saklı gizli sıriannı bile saklayamamış Azer'den!.. Kitabı okuyunca gitmiş kadar oluyor- sunuz zaten, ama kendinizi birden eşyalarınızı toplarken de bulabiliyorsunuz!.. Sevgili Azer, hem kültürümüze yaptığın muhteşem katkıdan hem de o güzelim Türkçenden dolayı te- şekkür ediyorum, kalemine sağlık. E-posta: umitzileli(â ttnetnettr BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: \l Su buhan- nın soğuyarak sıvı hale dö- nüşmesi. 2/ Balık yakala- maaracı...Pa- muğu çekir- değinden ayırmaya ya- rayan aygıt. 3/ Yüzü sünger taşıyla parla- 9 tılarak hafif kadifemsi bir görü- nüş kazandınlmış sı- ğır derisi... Hatay ilinde bir ırmak. 4/ 3 Meydan...Zayıf, ku- 4 ru, sıska. 5/ Iri taneli 5 bezelye.6/Birçokef- 6 saneye konu olan ün- 7 lü Frigya kralı... " 8 —- Demir Gök Ba- 9 kır": Yaşar Kemal' in romanı. II Yünlü ya da pa- muklu bir dokuma... Eski Mısır'da güneş tannsı. 8/" — Harris": ABD'li aktör... Elektrik donanı- mında bağlantılann yerleştirilmesine yarayan ku- tu. 9/ Kasımpatı çiçeğine verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Genellikle bir çiftçinin yanıtfâa çalışan işçi. 2/ "Bey" denilen bir dişi anyla kovandan çıkan an topluluğu... Avrupa'da büyük bir yanmada. 3/Ah- şap direkler üzerine çakılan çıtalar ya da kamışlar üzerine sı\a vurularak yapılan duvar ya da tavan. 4/Bayrağın uçkurluk karşısındaki kenan... Isim. 5/ Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bir romanı... Mimar- lıkta silmelerin ince ve düz bölümlerine verilen ad. 6/Tıpta en gelişmiş görüntüleme tekniğinin kısa ya- zıhşı... Utanç duyma... Arap abecesüıde bir harf. II Halk dilinde nisan ayına verilen ad... Satrançta bir taş. 8/ Halk dilinde termometreye verilen ad. 9/ ) Siyah renkli bi* üzüm cinsi. »
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear