01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURlYET 20 KASIM 2003 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER ARADABİR ALİH. NEYZİ lite' (Hafif) İmparatorluk Olmaz!.. Bu "lite" deyimini sanınm ilk ortaya atan sigara yapımcılan oldu. Hemen ardından Coca-Cola ile tüm bira ya- pımcılan bu yeni "lite" pazanndan pay almak için birbirleri ile yanştılar. Ge- çenlefde bir Amerikan dergisinde İm- paratorluğun hafifi olmaz" diye bir bâşlık gördüm. Çok doğaı bir yakla- şım. 25 Eylül tarihli gazetelerde "Irak'ta hizmetgörmeküzere Tayvanlı 450 as-' kerin konuşlandınlacağı" yazılmıştı. Gülmemek elde değil. Hem dünyaya egemen bir imparatortuk, karşı çıka- cak hiçbir güç tanımayan Amerika, hem de Irak'ta huzuru sağlayabilmek içinTayvan'dan kuvvet getirtiliyor! Pe- -ki, iyi de destek gerekiyor ise, bu ko- huda uzmanlaşmış Biüeşmiş Millet- ler(BM) örgütünden neden yararlanıl- mıyoryadaörneğin NATO'dan? Aca- ba diyorum, Teksaslı Bush hazretle- ri, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın kara derili olmasına mı tepki gösteri- yor? öte yandan politika gereği baş- ka bir siyahiyi Dışişleri Bakanı atamak- tan çekinmedi! İmparatorluk denilinceönce güç ve bu gücün gösterilişi akla gelir. Nasıl or- manlar kralı aslan kocayınca tilkilerin bile eglencesi haline düşerse, impa- ratorluklann da yükseliş ve çökme dö- nemleri vardır. örneğin Bızans 900 yıl- dan fazla, Osmanlı Tmparatorluğu da yaklaşık 700 yıl yaşamıştır. Hakikaten imparatoriuklann "hafiff" söz konusu olamaz. Bir ülkeye el koy- mak üzere yola çıkan bir güç, karşı- sındakinin gücünü kınp ülkesini işgal ettikten sonra gereğini yapmasını da EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Iznınizle, birsüreyazılaraaraver- mek ıstiyorum. BirçeşitdinlenmeL Yakında buluşmak üzere... bilmelidir. Üstelik Amerika'da halkın büyücek bir çoğunluğu Irak savaşının karşıtı. Televizyon ya da basılı yayın- da Bush yönetimi sürekli eleştiriliyor. öte yandan önümüzdeki yıl seçim var. Ikinci kez başkan olmak isteyen Bush, seçilmek için elinden geleni ardına koymuyor. Korkarım seçimi kazanma- sının bir yolu da büsbütün "şahinle- şip" kendini izleyen kabadayı takım- lannı oy vermeye çağırması olacak. Demokrasinin işleyişi gereği Ameri- ka'da seçimde oy kullananlann sayı- sı genelde oy kullanma hakkı olanla- nn sayısının yüzde 60'ını pek aşmıyor. Bu açıdan bakılırsa başkanlar tüm oy- ların yüzde 31 'i ile seçilmiş oluyorlar. Korkanm Amerika dünyanın tek gü- cü olduğunun farkında olsa bile bu gücün nasıl kullanılması gerektiğini daha oğrenememiş durumda. Can çe- kişmekte olan Osmanlı, son yıllannda bile, Kızıldeniz sahil kentine kendi mu- tasamfını yollamasını beceriyor imiş. Amerikalılann ders alacaklan çok şey var. özetlersek: Işgalci güç, işgal ettiği yerin geçmi- şi konusunda bilgi sahibi olmalı. CIA gibi dünyanın en geniş bir gizli teşki- latına saihip olmalanna karşın Ameri- kahlann Irak'ın geçmişi ve toplumsal yapısı hakkındayeterti bilgiye sahip ol- duklarından şüphe etmekteyim. En basitinden, Osmanlı yönetimine baka- rak ders alabilirler. Osmanlı dönemin- de Irak diye bir ülke söz konusu de- ğil. O yöre Bağdat ve Basra valilikleri diye ikiye aynlarak yönetiliyonmuş. Bo- rusunu öttüren Ingiltere, eski Mekke emirini hoşnut etmek için Irak diye bir ülkeyaratmış. Oysatoplumun etnik ya- pısı hâlâ Güney ve Kuzey olarak iki bö- iümden oluşuyor. Belki de Kuzey Irak - Güney Irak diye iki küçük devlet ya- ratmak daha kolay olurdu. Hani Ame- rikalılara yol göstermek, bana düş- mez ama aklıma geleni söylemekten kendimi alamadım. Eskilerin dediği üzere, encamı hayır ola. Bir însan Hakları Sorunu: AIDS Tek kutuplu ve küreselleşmenin olduğu günümüzde insan haklan ihlallerini ırkçılık işkence gibi kavramlann yanında ülkemiz özelinde yeni bir kavram eklenmişe benziyor. Bu kavram AJDS'tir. Prof. Dr. Bekir KOCAZEYEEK htanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi S on aylarda İzmir'de bir il- köğretım okulunda HIV (Human Immundefici- ency Virus) taşıyan bir öğrencinin ve ailesinin gerek okul çevresinde gerek yaşadık- lan çevrede karşılaşüklan durum. çarpıcı (sansasyonel) olumsuz olay meraklısı bir kısım medyanın katkı- lanyla da (bazı yayın organlan bu öğ- renci ile ilgili bılinçlendirme yapsa da) insan haklanna aykın bir olay du- rumuna gelmiştir. Genel olarak insan haklanna ilış- kin tartışmalar dünyanın gündemin- deki yerini korumaya devam ediyor. Daha uzun yıllar da sürdüreceğe benziyor. Bu duruma tartışma demekten çok sistematik duruma gelmiş ihlaİler demek daha dogru olacaktır İkinci Dünya Savaşı sonrası kabul olunan İnsan Haklan EvTensel Bildirge- si'nden (İHEB) başlayarak Birleş- mişMffleÜer'in (BM) hazırladıği bir dizi anlaşma, sözleşme vb. ulusla- rarası belgelerde ırkçılık, fıkir özgür- lügü, yurttaşlık ve işkence gibi in- sanlık onurunu ve yaşamını ilgilen- diren konulann ele alındığını gör- mekteyız. İHEB, tkinci Dünya Sa- vaşı'nın acı deneyımlen temelınde o günlere. (spesifik, konjonktürel) sorunlara yönelik gerekçelerle (iş- kence, aşağılama, ırkçılık vb.) gün- deme gelmiştir. Soğuk savaş dönemı ve onu izle- yen küreselleşme döneminde gerek gelişmiş ülkelerde gerek gelişmek- te olan ve geri kalmış ülkelerde ırk- çılık, işkence gibi insan onurunu aşa- ğılayan unsurlar hep gündemde ol- muştur. Bıldırgeden güç alan insan haklan örgütleri siyasal iktidarlarla hep mücadele içinde olagelmiştir. BM Insan Haklan Evrensel Bil- dirgesi'nin 21. maddesinin ilk ben- dinde aynen şöyle der: "Tüminsan- lar Özgür, insanlık onuru ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirier ve birbiıierine kardeşlik duygulanyia yaklaşmab- dırlar.'' İkinci maddesi de "Herkes ırk, renk, cins, din, potitik ya da her- hangi bir başka inanç. ulusal ya da toplumsal köken, varsülık. doğuş ya da herhangi bir başka aynm gözet- meksizin bu bildiride açüdanan tüm haklardan, tüm özgürlüklerden ya- rarlanabilir". İHEB'ın binnci ve ikinci madde- si "ne ohırsa obun tüm insanlarm eşit ve özgür olduklaruu, öbür kişilerin mağdur kişiye insanlık onuru çerçe- vesinde davranmalan, gerçekten ay- nm yapilmaması gerektiğini, mağdur kişinin eğitim. öğretim ve sosyal in- san üişkileri kurabilme özgürlükte- rinden yararlanması gerektiğini ke- sin bir dille bildirmcktedir." Tek kutuplu ve küreselleşmenin ol- duğu günümüzde ınsan haklan ih- lallerini ırkçılık, işkence gibi kavram- lann yanında ülkemiz özelinde ye- ni bir kavram eklenmişe benziyor. Bu kavram AIDS'tir. Günümüzde toplumsal yaşamda ölümcül hastakk olan boyutundan ön- ce sosyal boyutuyla aşağılanma, so- yutlanma ve toplumsal linçlere ka- dar varabilen bu problem karşısın- da Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ABD'de CDC (Centers of Control Dısease and Prevention-Hastalık Kontrol Merkezi) yayımladıklan rehberlik bılgilennde bu hastalığın HediyeCell'den kaç aylık hediye seçerseniz bir o kadar ay da bizdan hediye!* ç •, \ * TAMIOYILOIR TURKCELL CALISIYOR KAMPANYA ONCESİ HEDİYELER TOPLAM KONUŞMA HEDİYENİZ .12 ay 90'ar dak. +12 ay 24 ay 90'ar dak. 80.000 21427 |i2ay60'ardak. +12 ay 24 ay 60'ar dak. 57.000 21423 ^ 1 2 ay 45'cr dak. +«ay 24 ay 45«r dak. 42.000 21410 12 ay 30 ar dak. +12 ay 24 ay 30ar dak. 29.500 21416 12 ay 15'er dak. +12 ay 24 ay 15'er dak. ~~15.000 21137 6 ay 90ar dak. +6ay 12 ay 90'ar dak. 46.000 21426 [ 6 ay 60ardak. +6ay 12 ay 60ar dak. 32.000 21422 ' ~6ay45'erdakT +6ay T2"ay^ffef dakT ~ 24.000~ ~~21409 y30'ardak. __***»__ ^ 2 a y 3 0 a r d a k . 17.OOo" 21412 ay 15er dak. +6ay 12 ay 15'er dak. "9.000 21411 3 ay 90'ar dak. +3ay ^ a y 90'ar dak. 25.000 21425 Tiy60'ardak; +3ay Ö^ayeffar dakT 18.000 21421 3ay45erdak. +3ay I 6ay45'erdak. I 13^00 21413 " 3 ay 30ar dak. +3ay 6ay30'ardak. 9.500 21415 Ü 3 ay 15 er dak. | +3 ay I 6 ay 15'er dak. | 5.000 | 21414 KAMPANYA ÖNCESİ HEBİYELER TOPLAM KISAMESAJ PUANINIZ KOD NO HEDİYENİZ 12ay90'arSMS +12ay 124 ay90ar SMS I 22.500 21134 . 12ay60'arSMS +12 ay 124 ay 60ar SMS 16.000 21133 12 ay 30ar SMS +12 ay 124 ay 30ar SMS 8.5O> |21132 ./ 6 ay 90'ar SMS +6ay 12 ay 90'ar SMS ] 12.500 121131 6 ay 60ar SMS +6ay 12ay60'arSMS 9.000 21130 * Kampanya 3-6-12 aytfc konuşma ve kısamosaj hedıyeterinde geçeriKfr. Örneğin 24.000 puanınız var. Bu puanla 6 ay yerine şimdi 12 ay boyunca ayda 45 dakika konuşma alabilirsiniz. İsterseniz birden fazla hediye de seçebilirsiniz. c Puanınızı ögrenıp hedryenizi sipariş etmek için > Kısa mesajla PUAN yazm. 2222'ye yodayın. Puanınız cebinize •«. gelsin (Puanınızı bğrenmek 1 kısa mesaj olarak J ücretlendırılir). Hediye siparişi için, HEDİYE yazın, boşluk bırakın. Seçtiğiniz hediyenin kodunu yazın. 2222'ye yollayın. Turkcell'den gelen onay mesajından sonra, hedıyenizı güle i güle kullanın! A www.turkcell.com.tr'den An Internet sitemizden, Süper Şifrenizi kullanarak hem puanınızı öğrenin, hem de hediyenizi sipariş ! edin. Turkcell Extra'lardan Size en yakın noktaya gelin, puanınızı ögrenıp hedryenizi sipariş edin. - ^ Bu kampanya 31 Aralık 2003 e kadar geçerlidır. Hedrye olarak ' i seçltğiniz konuşma v« kısamesatlar. Turkceli, Hazır Kart v« ' Muhabbet Kart arası kulanmlarda geçcriıdir. Bu kampanyadan sadece Turkc«lf faturalı hatta sahip olan şahıs aboneleri faydalanatilir. Turkcell Kurumsal Aboneleri! Sizın için de 10. yıt kamîianyamız var. Detayh bitgi www.turkceli.com.tr'de. 4440532 www.turkceH.com.tr 10. yılımız şerefine... Milyonlarca dakika, milyonlarca kısamesaj hediye! TURKCELL HediyeCELL 8 ^ insan haklan, kadın ve çocuk boyu- tuyla ilgili konulanna açıklık getir- meye çalışmaktadırlar. Ülkemizde de AJDS 'le (*) savaşım dernekleri, üni- versiteler, TC Sağlık Bakanlığı an- cak Dünya AIDS gününde (1 Ara- lık) ulusal, görsel ve yazılı medya- da belli ölçüde yer alarak sorunlan aktarmaktadırlar. Yılın diğer zamanlannda eğitim ve bilinçlendirmeye yönelik prog- ramlarne yazık kı, sansasyonel olum- suz olaylann dışında mümkün ola- mamaktadır (Bu belki de mikrobi- yoloji ile ugraşanların eksiklığı). Ne yazık kı, Izmir'deki son Y.O. olayı; ülkemizdeki çabalann yeterin- ce yerine ulaşmadığı, hallamıza yö- nelik bilinçlendirme ve eğitim ko- nusunda daha çok işimizin olduğu- nu göstermektedir. BM AIDS programı (UN AIDS) "însan Haklan. AIDSveyasakr" ile "tnsan haklan kadın ve mV/AmS" başlıklı yazılannda bu sorunun cid- di boyutlanyla gündemde olduğunu bildirmekte, sorunlan ve çözümler- le ilgili yaklaşımlan wivw.who.org. sayfasında bildirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WH0) göre bu sorun kısaca şöyle özetlen- mektedir: - HFV'AIDS'le yaşayan insanla- nn temel insan haklan (aynmcılığa uğramama, eşit korunma. özel ya- şam, hareket özgürlügü, çalışma, eğitim hakkı. sağlıklı bakım, sosyal güvenlik gibi) bilinen ya da tahmi- ni olarak öngörülen HIV'AIDS yü- zünden ihlal edilmektedir. 1998 yılında UN AIDS ile OHCHR (Office of the United Na- tions High Commissoer for Human Rights-Birleşmiş Milletler İnsan Haklan Yüksek Komisyonu) belir- tilen sorunlann ışığı altında çözüm olarak 12 ülke için karar almışlar- dır. Bunlardan ülkemizde yaşanan problemle ilgili olarak dikkati çeken çarpıcı kararlar şöyledir: - 5. madde: Ülkeler; anti-aynmcı- lık ve diğer konıv'ucu hü- kümleri kuvTetlendirip ya- salaştırmalıdırlar (Özel- lıkle HIV/AIDS ile yaşa- yan duyarlı gruplar için). - 8. madde: Ülkeler; top- lumda kadın, çocuk ve sos- yal ve psikolojik olarak incinebüecek kesimleri ön- \ r argı ve eşitsizlikten koru- mak için uygun bir ortam sağlamalıdır. - 9. madde: Olkeler; HIV'AIDS ile ilgili ayı- nmcıhk ve rezil etme dav- ranışlannı değiştirecek eği- tim ve medya programla- n ve yaratıcı eğitimin da- ha geniş şekilde uygulan- masını sağlamahdır. Eğer şimdıden Y.Ö. ola- yımn ögretileri ışığı altın- da bu kişilere toplumsal (yaşadığı çevre, iş ortamı, medya) yaklaşım tarzımı- zı değiştiremezsek korka- nm zaten işkence, fıkir öz- gürlüğü gibi konularda pek de parlak olmayan insan haklan ihlallerine ılişkın dosyamız daha kabank ha- le gelecelc Avnıpa İnsan Haklan Mahkemesi"nde işkence, fikir özgürlügü konularında ülkemizin ödemeye mahkûm oldu- ğu tazminatlann dışında yeni bir tazminat ödeme kapısı açılacaktır. Sonuç olarak İzmir'de yaşanan olayın ilk ve son olması için, insan haklan- na dayanan bir yaklaşun, HTV'ÂEDS'in etkısıni azal- tarak enfekte olan ya da HTV/AIDS'ten etkılenen insanlar için sosyal, yasal ve kültürel bir çevre yara- tılmasına olanak sağlaya- caktır. A>nca HIV pozitıf kişilerin, kendi durumla- nnı bilmelerine rağmen ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi gelişme- lerinden zevk almasına ne- den olacaktır. Kısaca kişi HIV pozitif olsa bile yaşa- mının son anına kadar sos- yal bir varlık olduğunu bı- İerek yaşayacaktır. <*) AIDS: Acquıred Im- mune Defıciency Sendro- me-Edinsel tmmun Yetmez- lik Sendromu. PENCERE Diyarbakır'da K.D/yi Öldünen Katil Kim?.. Haberin bir yeniliği yok.. Hep bildiğimiztürden.. Kurbana önce yakın akrabası tecavüz ediyor, çocuk yaşta hamile kalan kızcağızı erkek kardeşi öldürüyor. Yer: Diyarbakır.. öldürülen zavallı.. öldüren zavallı.. Aile meclisi bu gibi durumlarda toplanır, töreye göre infaz kararını verir. • Yalnrz bu kez haberin değişik bir yanı var Genç kızın cenazesini 15 kadın örgütünün temsilcileri de sahipleniyorlar; Diyarbakır Barosu'ndan yapılan açıklamada de- niyor ki: "Tecavüz suçunun mağduoı olan 15 yaşındaki K.D. namus kisvesi altında ikinci kez saldınya uğ- ramış ve ikiyüzlü ahlak anlayışının kurbanı olmuş- tur. Kadına yönelik işlenen suç/arda gelenekJer, ola- yın mağduru olan kadını olayın failiymiş gibi ce- zalandırmakta ve kadına karşı işlenen suçlarda yargısal hoşgönj nedeniyle kadınlann mağduri- yeti yasalar eliyle ağıhaştınlmaktadır." Hep bilinen, tanınan, uygulanan, yinelenen bir fil- mi seyrediyoruz... Genç kızın ağabeyi yakalanıp da yargıç karşısı- na çıktığı zaman diyecek ki: - Namusumu temizledim!.. Toplum hoşgörecek. • 'Karşıdevrim' çokpartili rejim görüntüsü altında yaklaşık yarım yüzyıl iktidara ağıriığını koyamasay- dı, kadınımız çoktan özgüıieşecekti... Devlet yetkilerini ele geçiren karşıdevrimcilerin, yanm yüzyılda, kadın haklanna çaktıklan tek bir çi- vi bile yoktur. Çokpartili rejime geçer geçmez, köyde ve kasa- bada eşraf ya da ağa ile imamın ortaklaşa işleri, birlikte öğretmen dövmek olmuş, bu eylemler tüm Anadolu 'ya yayılmıştır ve bir rastlantı değildır. O yıl- lara dek 'Köy Enstitüleri'nöe öğrenciler kızlı er- kekli okuyup birlikte halay çekiyorlar, 'işyerinde eğitim, eğitim yerinde iş' yöntemiyle geleceğe ha- zırianıyorlardı; bu 'Aydınlanma' girişimin köküne kib- rit suyu ekilmiştir; öğretim seferberliği baltalanmış, köktendincilik özendirilmiş; kızlar eve hapsedil- miş; tarikatlar beslenmiş; şeriatçılığın pompalan- masıyla kadınlar köleleştirilmiştir. 21 'inci yüzyılatürban kavgası ve tesettür propa- gandasıyla girdik; iktidar koltuğuna oturanlann eş- leri örtünüyorlar; kocalar kadınlarını tesettüre zor- lamayı erkeklik ve Müslümanlık sanryoriar. Kadın AKP'nin benimsediği dinci siyasetin ide- olojisinde, şeriattaki gibi ikinci sınıf insan.. • Peki, Diyarbakır'ın Mardinkapı Mezarlığı'ndatop- rağa verilen kurbanın katili kim?.. Sanık sandalyesine kim oturacak?.. Kurbanın ağabeyi mi?.. O zavallı ancak bir robot.. Gerçekte o da kurban.. Görünmeyen katil kim?.. Atatürk devrimi 1926'da, 'Medeni Kanun'u bu ülkenin yaşam düzenine dönüştürmüş, 'Aile Hu- kuku'nu çağdaş uygarlığın koşullanna bağlamıştı. öğretim devrimiyle eğitim seferberiiği başlatılmış, Köy Enstitüleri açılmış, kız çocuklannın eşit insan- lar gibi hayata katılması için eiden gelen her şey yapılmıştı... Kim bu devrime karşı çıkmışsa, elinde K.D.'nin kan lekesi vardır. Aziz Dostumuz, Örnek Insan, Değerli Bilim Adamı Prof. Dr. Y. Ümit DOĞANAY 24 yıl önce bugün devlet aygıtının içine çöreklenmiş faşist buyurganlann korumasındaki soysuz tetikçilerin kurşunlan ile katledilmişti. Hasretle, sevgiyle anıyoruz. Dostları CUMHURlYET KİTAP KULÜBÜ KASIM AYI ETKİNLİKLERİ: 3 Cumartesi Söyleşileri "Kurtuluş Savaşında Yerel Erkler" Dr. Alev COŞKUN (22 Kasım 2003 Saat: 15.00) Kitapimzası: Alev COŞKUN Yer. Cumhuriyet Kitap KuJübü Istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1 -2 Beyoğlu/İSTANBUL Etkinlikler KOOP-C tarafından düzenlenmektedir. Ücretsiz ve herkese açıktır. Kafeteryamz PazardaM her gun saat 10.00 Akşam 21.00 sraa açktr. DARÜLACEZE VAKFI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN Vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı'nı Kutlar Esenlik Dileriz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear