Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAfFA CUMHURİYET 18 KAS1M 2003 SALI
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Bush Irak'tan Kolay
ve Çabuk Çekilemez
-Şu George adamı dinden imandan eder azi-
zinr!
Eu anlama gelen sözlerin, Londra'nın çeşitli
yöretim düzeylerinde son günlerde söylenmiş
olrrası çok olasıdır.
"Adamı dinden imandan eden" George'un
hargisi olduğunu söylemeye gerek var mı?
Tabii ki, George W. Bush.
Nahdum Bush'un bugün başlayacak Ingilte-
re çezisi için Amerikan güvenlik birimlerinin ile-
n siırdükleri istekler, öylesine saçma ve abartılı
ki, Washington'ın her istediğine eyvallah deme-
yi şar edinmiş olan Londra bile çileden çıkıp "ol-
maı"\ bastınverdi.
Amerikan korumaların gerektiğinde bireylere
karşı silah kullanabilmeleri ve yargı dokunul-
mazlığından yararlanmaları, tehlike yaratabile-
ceğ gerekçesiyle, Londra Metrosu'nun kapatıl-
ması, Başkan'ın kortejine refakat edecek zırtilı
bir araca, ABD'den getirilecek olan mini top
konması, kent merkezinin boşaltılması gibi is-
tekler, soğukkanlı Ingilizleri bile çileden çıkardı.
Anlaşılan Bush'un terör paranoyası had saf-
haya varmış.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, terör kendi variığı-
nın ve gücünün ötesinde, Bush politikasına kı-
lıf oluşturan bir olguydu.
• • •
Başkanın, Ingilteregezisi, Beyaz Saray'ın Irak
politikasında önemli bir dönüm noktasının açık-
landığı zaman ile çakışmakta.
Gerçekten de Bush yönetimi irak'tan bir an ön-
ce çekileceğini, Irak'ın çok kısa süre içinde, ken-
di kendini yönetebilecek bir duruma geleceği-
nin umulduğunu açıklamıştı.
Açıklamanın nedenlerini kavramakgüç değil.
Ingiliz kamuoyu gibi Amerikan kamuoyu da Irak
savaşına müdahalenin ilk gününde olduğundan
çok daha değişik yaklaşmaktadır.
Savaşın uzaması, Ingilizleri olduğu gibi, Ame-
rikalılan da rahatsız etmektedir.
Üstelikde her iki ülkede de savaş için öne sü-
rülen bahanelerin doğru olmadığı, Irak'ta biyo-
lojik, kimyasal ve nükleer silahların bulunmadı-
ğı ortaya çıkmıştır.
Şimdi her iki ülkenin halklan da kendilerini yö-
neticileri tarafından aldatılmış hissetmektedirler.
Savaşın uzaması ve kayıpların artması, bir
yandan bu aldatılmışlık duygusunu arttırmakta,
öte yandan da insanların yöneticilerinin savaş
planlarını doğru dürüstyapamadıklannı, Irak'ı iyi
analiz edemediklerini düşünmelerine neden ol-
maktadır.
• • •
Işte bir an önce çekilme politikasının açıklan-
mış olması bu nedenlere dayanmaktadır.
Ancak Bush yönetiminin, Irak'tan çabuk ve ko-
lay bir biçimde çekilemeyeceğini gömnemek
mümkün değildir.
Geçmişte de, Vıetnam'daki savaş ters tepin-
ce, çekileceğiz sinyalini veren Lydon Johnson,
vaadini yerine getirememiş, Vietnam'dan çeki-
lememiş, Beyaz Saray'dan çekilmek zorunda kal-
mıştı.
ABD'nin bu kaosta, Irak'tan apar topar çekil-
mesi, Bush'un yerleştirmek istediği Amerika
imajıyla çelişecektir.
Kaldı ki, Irak'tan kısa sürede çekilmenin yara-
tacağı kaos ABD'nin başına daha büyük dert-
ler açacak, VVashington'ın politikasında onul-
maz gedikler yaratacaktır.
Zaten, Irak batağına saplanmak dedikleri de
buydu.
ABD yalnızca askerini Irak'tan çekerek bu ba-
taktan kurtulamayacak, politikası yine saplan-
mış kolacaktır.
Bush ve kurmayları bu gerçeği görüyorlar.
Ama kendilerini seçmene mesaj göndermekle
yükümlü hissediyorlar.
Amerikan ekonomisinde görülen düzelme sin-
yalleri, kimi Amerikalı ekonomistlere göre, alda-
tıcı, belki daha doğru deyişle geçici olduğuna
göre, Bush'un gelecek yıl yapılacak seçimlerde
işi gerçekten çok zor.
Belki de, daha gerçekçi bir çekilmeyi, Bush'tan
sonra Beyaz Saray'a yerleşecek olan kişı yapa-
bilecektir.
Nasıl ki, Vıetnam'da asıl çekilmeyi, bunu ilk telaf-
fuz eden Johnson değil de selefi gerçekleş-
tirebildiyse...
Canlı bomba' iddiası
Dört terör örgütü
üyesi tutuklandı
tstanbulHaber Servi-
si - Terör örgütü
PKK/KADEK adına da-
ha önce 1 kişiyi öldürüp
6polisi yaraladıklan. ay-
nca Istanbul'da polis ka-
rakollanna yönelik ey-
leme hazırlandıklan ge-
rekçesiyle gözaltına alı-
nan 2 sinin "canh bom-
ba" olduğu öne sürülen
5 kişiden4'ü, çıkanldık-
lan Istanbul DGM tara-
findan tutuklandı.
tstanbul Teıörle Müca-
dele Şube Müdürlüğü
ekipleTİnce gözaltına alı-
nan 5 kişi dün sabah
DGM'ye getırildi. Cum-
huriyet Savcısı tsa Dal-
gıç tarafından yapılan
sorgulamanın ardından
Mehmet AK Incesu ser-
best bırakılırken diğerle-
ri çıkanldıklan Nöbetçi
1 No'lu DGM tarafın-
dan tutuklandı.
Polis yetküileri, ya-
kalanan kişilerden İrfan
Ataş ve Hamidiye Ak-
dağ'ın canlı bomba ol-
duklarını, bir polis ka-
rakoluna girerekeylem
yapmayı planladıklan
iddia etti. Yakalanan ki-
şilerden Rnşen Bayar ın
da kırsal alandaki mili-
tanların "eğitim komu-
tanhğmT yaptığı ve Is-
tanbul'a düzenlenecek
eylemleri yönetmek için
geldiği anlaşıldı.
Yoksul öğrencileri özel okullarda okutmayı başaramayan bakanlıktan 'destek' için yeni formül
Cemaat okulunakollamaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
10 bin yoksul öğrenciyi özel okullar-
da okutma projesinden "gösterme-
Kk" geri adûn atan AKP, özel okul-
lan "ihya" etmeye hazırlanıyor. Özel
okullann öğrenci kapasitelerinin yüz-
de 2'si ile yüzde 10'u arasında para-
sız öğrenci okutma yükümlülüğü kal-
dınlırken "yasalaraaykın davranan"
okullann kapatılması neredeyse ola-
naksız duruma getiriliyor.
Hükümet, 625 sayıh Özel Öğre-
tim Kurumlan Yasası'nı tümden de-
ğiştirmeye hazırlanıyor. Milli Eği-
tim Bakanlığı'nca hazırlanan yeni
yasa taslağı, özel okullara önemli ay-
ncalıklar getiriyor. Yasaya göre, özel
okullann "kapaalmayla" cezalandı-
• AKP hükümeti Özel Öğretim Kurumlan Yasası'nı tümden değiştirmeye hazırlanıyor.
Yasaya aykın davranan okullann kapatılabilmesi için uzun bir süreç gerekiyor. Okullar önce
uyanlacak, aynı hareketler devam ederse müdür görevinden alınacak, kurucuya para cezası
verilecek, 'ısrar devam ederse' okul kapatılacak.
rılması çok zor olacak. Taslağın 14.
maddesine göre "kanuna aykın dav-
ranan" okullar kapatılmadan önce
bir dizi işleme tabi tutulacaklar. Mad-
dede, "Kanıın,tüzük,yönetmeiik ve-
ya genei emirlere aykın hareketi tes-
pit edilen, kurumun kurucu ve/ veya
müdürü uyanhr. Aykın hareketin
devamı veya tekran halinde kuru-
mun müdürünün görevine son veri-
lir. Kurucu ise aykın hareketin ağır-
hk derecesine göre yönetmeükte be-
lirtilen miktarda para cezası ile ceza-
landınhr. Isrann devamı halinde ku-
rum sûrekli oiarakkapauhr" deniyor.
Mevcut yasada bu hüküm, "Kanun,
tüzük veyönetmetiklereveya umumi
emirtereaykınhareketiveyaaykmha-
rekette ısran tespit edilen özel öğre-
tim kurumu, hareketinin ağıriık de-
recesine göre, geçici veya süreldi ola-
rak \lilli Eğitim Bakanlığı'nca ka-
panlabiür" biçimındeydı.
Taslağuı bu haliyle yasalaşması
durumunda, "cemaat ve dinci vakıf
okuDaruun" denetimlerinin gevşeti-
leceğine dikkat çekiliyor.
Yürürlükteki yasaya göre, özel öğ-
retim kurumlan öğrenci kapasitesi-
nin yüzde 2'sinden aşağrya düşmemek
üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yü-
kümlüler. Bunu Milli Eğitim Bakan-
lığı yüzde 10'a kadar çıkarabiliyor.
Yeni yasa taslağına göre, özel okul-
lann böyle bir yükümlülüğü olmaya-
cak. Devletin yoksul çocuklan "pa-
rayla" okutmasını öngören taslağuı
22. maddesinde şöyle deniliyor.
"Bakanhk, okuHardan hizmet sa-
on alabilir. Okullarda öğrenim gören
öğrendkrin ücretierinin bir lasmıve-
ya tamamı devletçe karşılanabUir.
Okullarda öğrenim gören öğrencfle-
rin öğrenim ücretierinin bir kısmı ve-
ya tamamı devietçe karşılanabüir."
Taslakta, devlet parasıyla okutula-
cak öğrenci sayısına herhangi bir sı-
nırlama getirilmemesi dikkat çekti.
Taslağa göre özel okullar öğreüme
başladıklan tarihten itibaren beş yıl
süreyle gelir vergisi ve kurumlar ver-
gisinden muaf tutulacaklar. Bu okul-
larda öğrenim gören öğrencilerin öğ-
renim ücretierinin de kısmen veya
tamamen vergi muafıyetinden yarar-
landınlması için gerekli düzenleme-
lerin yapüabileceği belirtiliyor.
abanolar için
öğrenci andnun
kakünhnasmın
Türkiye
Cumhuriyeti
yurttaşlarmı
kapsamadtğmı
benrtenÇenk,
tt
Kr
Ahnan, bir tngüiz,
bir Fransız her sabah
'Türküm,
doğruyum,
çahşkannn' demek
zorunda mı" dedL
(Fotoğraf: AA)
REKTÖREMÎNALICI:
Çelik, öğrenci andının yalnızca yabancılar için zorunlu olmadığını söyledi
'BirAlman Türküm demekzorunda mV
'Mücadelemiz
koltuk değil
Cumhuriyet için'
tZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) - YÖK'te
yapılması plananlan değişıkliklerle üniversitelerin
siyasallaşacağı vurgulanarak AKP'nin Türkiye'nin
sorunlannın çözümü yerine Cumhuriyetin temel
ilkelerini ortadan kaldırmakla ilgilendiği belirtildi.
Dokuz Eylül Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Emin
Abcı, "ÖnemM olan YÖK ya da koltuk mücadelesi
değü, Cumhuriyet mücadelesknr. Mücadelenin
kaybedttmesi durumunda tophım kendini 35 sene
toplayamaz" dedi. Ege Üniversıtesi (EÜ) Rektörü
Prof.Dr. Ülkü Bayındır da CHP'den YÖK ve
TÜBlTAK gibi konularda "vıuıluğu verden ses
getiren muhalefet" istedi.CHP Izmır fl Başkanlığı ile
Lzmir Üniversiteleri Öğretim üyeleri Derneği
(İZÜNİDER) taranndan düzenlenen "Üniversite''
konulu çalıştay, Sabancı Kültür Sarayı'nda
gerçekleştirildı. Açılışta konuşan tZUNİDER
Başkanı Yard. Doç. Omer Mavioğlu, üniversitelerin
siyasetin eşgüdümüne
A!VKARA(Cunıhuriyçt Bü-
rosu)-Mıllı Eğitim Bakanı Hü-
seyin ÇeHk, öğrenci andıyla il-
gili tartışma yaratan sözlerine
açıklık getirdi. Yabancılar için
öğrenci andının kaldınlması-
nın Türkiye Cumhuriyeti yurt-
taşlannı kapsamadığını belirten
Çelik, "Bir Alman, bir İngihz,
bir Fransız hersabah 'Türküm,
doğruyum, çalışkanım' demek
zorunda mı?" dedi.
Çelik, dün ODTÜ Kültür ve
Kongre Merkezi'nde "öğren-
meyiOğrenme Etidnnkferi"nin
açılışına katıldıktan sonra ga-
zetecilerin sorulannı yanıtla-
dı. Çelik, gazetecüerin, önce-
ki gün Kayseri'de öğrenci an-
dı konusunda söylediği sözle-
ri anımsatmalan üzerine, "An-
dunız her sabah okunmamah-
du-, Herkes okumamahdn*" gi-
bi şeyleri asla söylemediğini
kaydetti.
"Yabanolann andı içme zo-
runhıhığu bulunmadıgnu söy-
lediğmi" kaydeden Çelik, bir
süre önce yayımlanan llköğre-
timKurumlan YönetmeliğTnde
bu zorunluluğun kaldınldığuu
kaydetti. Hüseyin Çelik, şunla-
n söyledi:
"Bundan daha tabii bir şey
olabiür mi? Yabancı olduğu-
nun alüm çimonım.YaniTürk
vatandaşı bile ohnayan, ülke-
mcdegeçidoiarakbirdçJoma-
tik misyonla buhınan msanla-
nn çocuklanndan söz ediyo-
rum ben. Bir Atanan, bir tngi-
Kz,bir Fransızher sabah 'Tür-
küm, doğruyum, çalışkanım'
demek zorunda mı?" Çelik,
kendisinin "değişime direnen
bir zihniyetin olduğunu" söy-
lediğini de kaydetti.
Azınlıklara
clavanak olroaz
Çelik, ^yabanoiar içinöğren-
ci andmm kakhnhnasının azm-
Iddariçin de dayanakohıpokna-
yacağr" sorusu üzerine de şöy-
le konuştu:"Bu madde azmhk-
br içmbirdayanakohnaz. Azoı-
Onlar Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'nin vatandaşiandır."
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nden Cumhurbaşkanı Sezer'e çağrı
sokulmak istendiğini
belirtirken CHP lzmır ll
Başkanı Alaattin Yüksel,
Türkiye'nin çözüm
bekleyen sorunlanna karşuı
AKP'nin yükseköğretim
kurumlanyla uğraştığına
dikkat çekti. Yüksel, "AKP
Cumhuriyetin temel
ilkelerini yok etmek için
uğraşıyor. YÖK Yasası'yla
üniversitelere gi>dirilnıiş
olan deü gömleği, çağdışı
bir anlayışla kaldınlmaya
çahşıhyor. Ünrversitelerden
Atatürkçü düşünce
uzaklaşanlnıak isteniyor"
diye konuştu.
Izînir Yüksek Teknoloji
• Üniversitelerde
çoğunlukla
Atatürkçü
rektörlerin görev
yaptığına dikkat
çeken Prof. Dr.
Alıcı, "Önemli
olan Cumhuriyet
mücadelesidir.
Mücadele
kaybedilirse
toplum kendini
30-35 sene içinde
toparlayamaz"
dedi.
Ü'TÜBITAK yasaa Köşk'ten
• Akademik bilimsel
kuruluşlann siyasi
iktidarlann müdahale
alanlan dışrnda
kalmalan gerektiğini
ifade eden Prof. Erdin,
beklentilerinin,
tasannnı
Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer
tarafından geri
gönderilmesi
olduğunu vurguladı.
Eğitim Servisi - Üniversite Öğ-
retim Üyeleri Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadir
Erdin, "Siyasi iktidarlann müda-
halesineaçik bir TİBİTAK kuru-
mu, uluslararası yanştan kopar"
dedi.
Hükümetin TÜBlTAK konu-
sundaki tavnnın, YÖK konusun-
daki ta\nyla örtüştüğünü N'urgu-
layan Prof. Dr. Erdin, "Maafcsef
YÖK konusundald yannş rotaya
oturtulan yaklaşım, aynen TÜBl-
TAK konusunda da uygulanmak-
tadır. Oysa bu gibi akademik bi-
timsel kuruluşlann özerk ohna-
lan,yani siyasi iktidarlann müda-
hale alanlan dışında kalmalan
işin özünü oluşrurmaktadır. Tabii
ki bu tür kurumlarda baa olum-
suzhıklar yaşanabiUr" dedi. Bu
kurumlann siyasi iktidarlann mü-
dahale alanı haline getirilmesiy-
le sorunlann çözülemeyeceğini
vurgulayan Prof. Dr. Erdin şöyle
devam etti:
"Siyasi iktidarlann müdahale-
sine açık bir TÜBİTAK kurumu,
uhıslararası yanştan kopacağıgi-
bi orada görev ahnak isteyen ve-
ya görev yapan biüm insanlaruun
dabeklentâerinitarar.Kurum si-
yasi iktidann beklentikri doğnü-
tusunda göre\ bölümüyle yöne-
tihnek istenirse gelecek siyasi ik-
tidarlar da bunu aynen kuDan-
mak isteyecekler ve dolayısıyla
TÜBİTAK, siyasi iktidann her
an müdahale edebileceğibir yapı-
ya kavuşacakor."
Prof. Erdin, beklentilerinin, ta-
sannın Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer tarafmdan geri gön-
derilmesi ve siyasi iktidann da
bu degerlendirmeleri dikkate ala-
rak TLîBlTAK'a karşı tavnnı doğ-
ru bir rotaya oturtması olduğunu
\urguladi.
Enstitüsü Rektörü Prof. Dr.
Semra LTkü, eğitimin "milli" olduğunu anımsatarak
bunun değiştirilemez olduğunun iktidarlar
tarafından kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
'CHP daha etkln muhalefet yapmalı'
EÜ Rektörü Prof. Dr. ÎTkü Bayındır.
yükseköğrenimle ilgili CHP'ye büyük görevler
düştüğünü dile getirdi. Yurttaşlann "vin-duğu verden
ses getiren" muhalefet beklentisı işınde olduğunu
dile getiren Bayındır, CHP'nin YÖK, TÜBİTAK
Yasası gibi konularda daha etkin muhalefet yapması
gerektiğini söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Emin Ahcı'da YÖK'ün
kuruluşundan bu yana 37 değişilik yaşadığını
anımsattı. Prof. Dr. Alıcı, üniversitelerde çoğunlukla
Atatürkçü rektörlerin görev yaptığına dikkat çekerek
"Ne YÖK, ne dekanlann kotiruklan önemü. Önemli
olan Cumhuriyet mücadelesidir. Mücadelenin
kaybedümesi durumunda, toplum kendini 30-35 sene
içinde kendini topariayamaz" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Büyükada'da yazları beraber ol-
duğumuz Yahudi komşulanmı ara-
dım. Dertleşmek, hal hatırsormak ve
karşılıklı acılan paylaşmak için. S.
Bey herzamanki haliyle sakindi. Uzak-
tan bazı tanıdtklan varmış yaralanan-
lar arasında. Neve Şalom Sinago-
gu'nda kızını evlendirecekti önümüz-
deki günlerde. Ister istemez sinago-
gu değiştirdiklerini söyledi. Sinago-
gun Kuledibi'nin darsokaklanndan dı-
şına çıkanlması konusunda ne düşün-
düğünü sordum: "Doğru ama, terör-
le başa çıkmak o kadar kolay değil
ki..."
Komşum S., Neve Şalom Sinago-
gu'nun tarihi bir bina olmadığını ve bu
yüzden daha uygun bir yerde yeni-
sinin yapılmasının bir sakıncası bu-
lunacağını sanmadığını söyledi. Ar-
dından diger komşumuz A. Bey'i ara-
dım. O da sakindi, kafasında çeşitli
sorular birikmişti. Bütün bu sinagog
saldınlan acaba neden Müslümanla-
nn egemen olduğu ülkelerde cereyan
ediyordu? Bu ülkelerin yönetimleri-
Sinagogun Sokağı, İstanbul'un Sokakları
ne birileri bir mesaj mı vermek istiyor-
lardı?
Patlamanın olduğu Kuledibindeki
Büyük Hendek Caddesi'nin çevresin-
de dolanıp duruyoruz. Çünkü bizim en
önemli yaşam alanlanmızdan birisi
burası. Pazargünü mahalledeki kom-
şular ellerimizde kırmızı karanfillerle,
sinagogun yakınlanna gittik. Her gün
sohbet ettiğimiz, alışveriş yaptığımız,
trafik kargaşası nedeniyle zaman za-
man tartıştığımız esnafın bir kısmı şim-
di aramızda yok. Caddede toplanıp
şimdi ne yapacağız diye konuşuyoruz.
Eczacısı, elektrikçisi, manavı, avuka-
tı, ressamı, sinema yönetmeni, sine-
ma oyuncusu, kafe sahibi, miman bir
araya gelip zaten sıkıntılaria boğuşan
mahallemizin bu acıyı nasıl aşacağı-
nı araştınyoruz.
Koruma Kurulu en az 10 binanın yı-
kılması gerektiğini söylemiş. Bu ara-
da bu bölgenin SİT alanı olduğunu,
bu nedenle hiçbir binaya izinsiz do-
kunulamayacağı belirtilmiş. Dışarı-
dan bakan da bu bölgede gerçekten
ciddi bir tarihi korumacılık olduğunu
sanır. Patlamanın olduğu Büyük Hen-
dek Caddesi, tam bir kargaşa aianı-
dır. Yıkılan dökülen binalann haddi he-
sabı yoktur. Özellikle yol, tam birfe-
lakettir. Çünkü kimin arabasını, nere-
ye park ettiğini bile bilemezsiniz. Za-
ten yük indirip bindirme nedeniyle
bu yol devamiı trafiğe kapalı gibidir.
Sanırım terör eylemini yapacak
olanlan da en çok bu kargaşa mutlu
etmiştir. Çünkü hedeflerine daha ko-
lay ulaşma olanağını bulmuşlardır.
Kırmızı kamyonetten söz ediliyor. O
kargaşa olmasa, sinagogun önün-
deki polis onlann oraya rahatça park
etmesine izin vermezdi.
Bu eylemden beri Istanbul ve te-
rör konusunu düşündükçe insanın
korkuya kaptlmaması mümkün değil.
Bu kadar kargaşa içindeki bir şehir-
de, bu daracık ve yürunmesi müm-
kün olmayan sokaklarda terör çok
tahrip edici sonuçlar yaratabilir.
Şimdiye kadar Türkiye'deki radikal
örgütler hiçbir zaman bu ölçüde si-
vil kitleleri hedef alan saldınlar yap-
mamışlardı. Sinagog eylemleriyle bir-
likte Türkiye belki de ilk kez ulusla-
rarası terörle tanışmış oluyor. Şimdi
durum daha ciddi.
Bu kadar ciddi bir sorunla yüz yü-
ze gelen Türkiye'nin güvenlik güçle-
ri ne yapacak? örneğin geçmişte
devlet kurumlan arasında ciddi bir
istihbarat kıskançlığı yaşanıyordu. Is-
tihbarat örgütleri bilgileri birbirterin-
den saklıyorlardı. Şimdi durum ol-
dukça ciddi. Bir istihbarat zaafı ya-
şandığından söz ediliyor.
Türkiye'de şimdiye kadar istihba-
rat daha çok içe yönelikti ve anlam-
sız bir tarihsel hesaplaşma için kul-
lanılıyordu. Komünistleri, solcuları
"bölücüteri", "şeriatçılan" izlemek
bir anlamda iç siyasi hesaplaşmanın
bir parçasıydı. Şimdi işin çapı bir öl-
çüde değişti.
İstihbarat örgütleri şimdi ne yapa-
cak? Bilgileri birbirlerinden gizleme-
ye devam edecekler mi? Türkiye böy-
le bir zaafı kaldırabilir mi?
Tabii bütün bunlar işin teknik yani.
Daha derin olanı, Ortadoğu'daki bü-
yük dram. Filistin orada o haliyle dur-
dukça bu yangın daha çok can ya-
kar. Irak'ın işgali, bir işgal oiarak sür-
dükçe hiçbir istihbarat çalışması bü-
yük facialann önüne geçemez.
Siyasetçilerin birçoğu, "Şimdi te-
rörte mücadele aşamasındaytz. insan-
lığı terörist örgütler tehdit ediyor"
diyorlar. Ancak asıl tartışılması gere-
ken, terörü besleyen bataklık. Bu ba-
taklığı sulayan terörist devletler. Bun-
lan tartışmadan, bunlann yarattığı öf-
ke ve hıncı engelleyecek önlemler
alınmadan, ciddi bir başarı kazan-
mak mümkün görünmüyor.