25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAfFA CUMHURİYET 18 KAS1M 2003 SALI HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Bush Irak'tan Kolay ve Çabuk Çekilemez -Şu George adamı dinden imandan eder azi- zinr! Eu anlama gelen sözlerin, Londra'nın çeşitli yöretim düzeylerinde son günlerde söylenmiş olrrası çok olasıdır. "Adamı dinden imandan eden" George'un hargisi olduğunu söylemeye gerek var mı? Tabii ki, George W. Bush. Nahdum Bush'un bugün başlayacak Ingilte- re çezisi için Amerikan güvenlik birimlerinin ile- n siırdükleri istekler, öylesine saçma ve abartılı ki, Washington'ın her istediğine eyvallah deme- yi şar edinmiş olan Londra bile çileden çıkıp "ol- maı"\ bastınverdi. Amerikan korumaların gerektiğinde bireylere karşı silah kullanabilmeleri ve yargı dokunul- mazlığından yararlanmaları, tehlike yaratabile- ceğ gerekçesiyle, Londra Metrosu'nun kapatıl- ması, Başkan'ın kortejine refakat edecek zırtilı bir araca, ABD'den getirilecek olan mini top konması, kent merkezinin boşaltılması gibi is- tekler, soğukkanlı Ingilizleri bile çileden çıkardı. Anlaşılan Bush'un terör paranoyası had saf- haya varmış. Oysa hepimiz biliyoruz ki, terör kendi variığı- nın ve gücünün ötesinde, Bush politikasına kı- lıf oluşturan bir olguydu. • • • Başkanın, Ingilteregezisi, Beyaz Saray'ın Irak politikasında önemli bir dönüm noktasının açık- landığı zaman ile çakışmakta. Gerçekten de Bush yönetimi irak'tan bir an ön- ce çekileceğini, Irak'ın çok kısa süre içinde, ken- di kendini yönetebilecek bir duruma geleceği- nin umulduğunu açıklamıştı. Açıklamanın nedenlerini kavramakgüç değil. Ingiliz kamuoyu gibi Amerikan kamuoyu da Irak savaşına müdahalenin ilk gününde olduğundan çok daha değişik yaklaşmaktadır. Savaşın uzaması, Ingilizleri olduğu gibi, Ame- rikalılan da rahatsız etmektedir. Üstelikde her iki ülkede de savaş için öne sü- rülen bahanelerin doğru olmadığı, Irak'ta biyo- lojik, kimyasal ve nükleer silahların bulunmadı- ğı ortaya çıkmıştır. Şimdi her iki ülkenin halklan da kendilerini yö- neticileri tarafından aldatılmış hissetmektedirler. Savaşın uzaması ve kayıpların artması, bir yandan bu aldatılmışlık duygusunu arttırmakta, öte yandan da insanların yöneticilerinin savaş planlarını doğru dürüstyapamadıklannı, Irak'ı iyi analiz edemediklerini düşünmelerine neden ol- maktadır. • • • Işte bir an önce çekilme politikasının açıklan- mış olması bu nedenlere dayanmaktadır. Ancak Bush yönetiminin, Irak'tan çabuk ve ko- lay bir biçimde çekilemeyeceğini gömnemek mümkün değildir. Geçmişte de, Vıetnam'daki savaş ters tepin- ce, çekileceğiz sinyalini veren Lydon Johnson, vaadini yerine getirememiş, Vietnam'dan çeki- lememiş, Beyaz Saray'dan çekilmek zorunda kal- mıştı. ABD'nin bu kaosta, Irak'tan apar topar çekil- mesi, Bush'un yerleştirmek istediği Amerika imajıyla çelişecektir. Kaldı ki, Irak'tan kısa sürede çekilmenin yara- tacağı kaos ABD'nin başına daha büyük dert- ler açacak, VVashington'ın politikasında onul- maz gedikler yaratacaktır. Zaten, Irak batağına saplanmak dedikleri de buydu. ABD yalnızca askerini Irak'tan çekerek bu ba- taktan kurtulamayacak, politikası yine saplan- mış kolacaktır. Bush ve kurmayları bu gerçeği görüyorlar. Ama kendilerini seçmene mesaj göndermekle yükümlü hissediyorlar. Amerikan ekonomisinde görülen düzelme sin- yalleri, kimi Amerikalı ekonomistlere göre, alda- tıcı, belki daha doğru deyişle geçici olduğuna göre, Bush'un gelecek yıl yapılacak seçimlerde işi gerçekten çok zor. Belki de, daha gerçekçi bir çekilmeyi, Bush'tan sonra Beyaz Saray'a yerleşecek olan kişı yapa- bilecektir. Nasıl ki, Vıetnam'da asıl çekilmeyi, bunu ilk telaf- fuz eden Johnson değil de selefi gerçekleş- tirebildiyse... Canlı bomba' iddiası Dört terör örgütü üyesi tutuklandı tstanbulHaber Servi- si - Terör örgütü PKK/KADEK adına da- ha önce 1 kişiyi öldürüp 6polisi yaraladıklan. ay- nca Istanbul'da polis ka- rakollanna yönelik ey- leme hazırlandıklan ge- rekçesiyle gözaltına alı- nan 2 sinin "canh bom- ba" olduğu öne sürülen 5 kişiden4'ü, çıkanldık- lan Istanbul DGM tara- findan tutuklandı. tstanbul Teıörle Müca- dele Şube Müdürlüğü ekipleTİnce gözaltına alı- nan 5 kişi dün sabah DGM'ye getırildi. Cum- huriyet Savcısı tsa Dal- gıç tarafından yapılan sorgulamanın ardından Mehmet AK Incesu ser- best bırakılırken diğerle- ri çıkanldıklan Nöbetçi 1 No'lu DGM tarafın- dan tutuklandı. Polis yetküileri, ya- kalanan kişilerden İrfan Ataş ve Hamidiye Ak- dağ'ın canlı bomba ol- duklarını, bir polis ka- rakoluna girerekeylem yapmayı planladıklan iddia etti. Yakalanan ki- şilerden Rnşen Bayar ın da kırsal alandaki mili- tanların "eğitim komu- tanhğmT yaptığı ve Is- tanbul'a düzenlenecek eylemleri yönetmek için geldiği anlaşıldı. Yoksul öğrencileri özel okullarda okutmayı başaramayan bakanlıktan 'destek' için yeni formül Cemaat okulunakollamaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 10 bin yoksul öğrenciyi özel okullar- da okutma projesinden "gösterme- Kk" geri adûn atan AKP, özel okul- lan "ihya" etmeye hazırlanıyor. Özel okullann öğrenci kapasitelerinin yüz- de 2'si ile yüzde 10'u arasında para- sız öğrenci okutma yükümlülüğü kal- dınlırken "yasalaraaykın davranan" okullann kapatılması neredeyse ola- naksız duruma getiriliyor. Hükümet, 625 sayıh Özel Öğre- tim Kurumlan Yasası'nı tümden de- ğiştirmeye hazırlanıyor. Milli Eği- tim Bakanlığı'nca hazırlanan yeni yasa taslağı, özel okullara önemli ay- ncalıklar getiriyor. Yasaya göre, özel okullann "kapaalmayla" cezalandı- • AKP hükümeti Özel Öğretim Kurumlan Yasası'nı tümden değiştirmeye hazırlanıyor. Yasaya aykın davranan okullann kapatılabilmesi için uzun bir süreç gerekiyor. Okullar önce uyanlacak, aynı hareketler devam ederse müdür görevinden alınacak, kurucuya para cezası verilecek, 'ısrar devam ederse' okul kapatılacak. rılması çok zor olacak. Taslağın 14. maddesine göre "kanuna aykın dav- ranan" okullar kapatılmadan önce bir dizi işleme tabi tutulacaklar. Mad- dede, "Kanıın,tüzük,yönetmeiik ve- ya genei emirlere aykın hareketi tes- pit edilen, kurumun kurucu ve/ veya müdürü uyanhr. Aykın hareketin devamı veya tekran halinde kuru- mun müdürünün görevine son veri- lir. Kurucu ise aykın hareketin ağır- hk derecesine göre yönetmeükte be- lirtilen miktarda para cezası ile ceza- landınhr. Isrann devamı halinde ku- rum sûrekli oiarakkapauhr" deniyor. Mevcut yasada bu hüküm, "Kanun, tüzük veyönetmetiklereveya umumi emirtereaykınhareketiveyaaykmha- rekette ısran tespit edilen özel öğre- tim kurumu, hareketinin ağıriık de- recesine göre, geçici veya süreldi ola- rak \lilli Eğitim Bakanlığı'nca ka- panlabiür" biçimındeydı. Taslağuı bu haliyle yasalaşması durumunda, "cemaat ve dinci vakıf okuDaruun" denetimlerinin gevşeti- leceğine dikkat çekiliyor. Yürürlükteki yasaya göre, özel öğ- retim kurumlan öğrenci kapasitesi- nin yüzde 2'sinden aşağrya düşmemek üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yü- kümlüler. Bunu Milli Eğitim Bakan- lığı yüzde 10'a kadar çıkarabiliyor. Yeni yasa taslağına göre, özel okul- lann böyle bir yükümlülüğü olmaya- cak. Devletin yoksul çocuklan "pa- rayla" okutmasını öngören taslağuı 22. maddesinde şöyle deniliyor. "Bakanhk, okuHardan hizmet sa- on alabilir. Okullarda öğrenim gören öğrendkrin ücretierinin bir lasmıve- ya tamamı devletçe karşılanabUir. Okullarda öğrenim gören öğrencfle- rin öğrenim ücretierinin bir kısmı ve- ya tamamı devietçe karşılanabüir." Taslakta, devlet parasıyla okutula- cak öğrenci sayısına herhangi bir sı- nırlama getirilmemesi dikkat çekti. Taslağa göre özel okullar öğreüme başladıklan tarihten itibaren beş yıl süreyle gelir vergisi ve kurumlar ver- gisinden muaf tutulacaklar. Bu okul- larda öğrenim gören öğrencilerin öğ- renim ücretierinin de kısmen veya tamamen vergi muafıyetinden yarar- landınlması için gerekli düzenleme- lerin yapüabileceği belirtiliyor. abanolar için öğrenci andnun kakünhnasmın Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarmı kapsamadtğmı benrtenÇenk, tt Kr Ahnan, bir tngüiz, bir Fransız her sabah 'Türküm, doğruyum, çahşkannn' demek zorunda mı" dedL (Fotoğraf: AA) REKTÖREMÎNALICI: Çelik, öğrenci andının yalnızca yabancılar için zorunlu olmadığını söyledi 'BirAlman Türküm demekzorunda mV 'Mücadelemiz koltuk değil Cumhuriyet için' tZMİR (Cumhumet Ege Bürosu) - YÖK'te yapılması plananlan değişıkliklerle üniversitelerin siyasallaşacağı vurgulanarak AKP'nin Türkiye'nin sorunlannın çözümü yerine Cumhuriyetin temel ilkelerini ortadan kaldırmakla ilgilendiği belirtildi. Dokuz Eylül Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Emin Abcı, "ÖnemM olan YÖK ya da koltuk mücadelesi değü, Cumhuriyet mücadelesknr. Mücadelenin kaybedttmesi durumunda tophım kendini 35 sene toplayamaz" dedi. Ege Üniversıtesi (EÜ) Rektörü Prof.Dr. Ülkü Bayındır da CHP'den YÖK ve TÜBlTAK gibi konularda "vıuıluğu verden ses getiren muhalefet" istedi.CHP Izmır fl Başkanlığı ile Lzmir Üniversiteleri Öğretim üyeleri Derneği (İZÜNİDER) taranndan düzenlenen "Üniversite'' konulu çalıştay, Sabancı Kültür Sarayı'nda gerçekleştirildı. Açılışta konuşan tZUNİDER Başkanı Yard. Doç. Omer Mavioğlu, üniversitelerin siyasetin eşgüdümüne A!VKARA(Cunıhuriyçt Bü- rosu)-Mıllı Eğitim Bakanı Hü- seyin ÇeHk, öğrenci andıyla il- gili tartışma yaratan sözlerine açıklık getirdi. Yabancılar için öğrenci andının kaldınlması- nın Türkiye Cumhuriyeti yurt- taşlannı kapsamadığını belirten Çelik, "Bir Alman, bir İngihz, bir Fransız hersabah 'Türküm, doğruyum, çalışkanım' demek zorunda mı?" dedi. Çelik, dün ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde "öğren- meyiOğrenme Etidnnkferi"nin açılışına katıldıktan sonra ga- zetecilerin sorulannı yanıtla- dı. Çelik, gazetecüerin, önce- ki gün Kayseri'de öğrenci an- dı konusunda söylediği sözle- ri anımsatmalan üzerine, "An- dunız her sabah okunmamah- du-, Herkes okumamahdn*" gi- bi şeyleri asla söylemediğini kaydetti. "Yabanolann andı içme zo- runhıhığu bulunmadıgnu söy- lediğmi" kaydeden Çelik, bir süre önce yayımlanan llköğre- timKurumlan YönetmeliğTnde bu zorunluluğun kaldınldığuu kaydetti. Hüseyin Çelik, şunla- n söyledi: "Bundan daha tabii bir şey olabiür mi? Yabancı olduğu- nun alüm çimonım.YaniTürk vatandaşı bile ohnayan, ülke- mcdegeçidoiarakbirdçJoma- tik misyonla buhınan msanla- nn çocuklanndan söz ediyo- rum ben. Bir Atanan, bir tngi- Kz,bir Fransızher sabah 'Tür- küm, doğruyum, çalışkanım' demek zorunda mı?" Çelik, kendisinin "değişime direnen bir zihniyetin olduğunu" söy- lediğini de kaydetti. Azınlıklara clavanak olroaz Çelik, ^yabanoiar içinöğren- ci andmm kakhnhnasının azm- Iddariçin de dayanakohıpokna- yacağr" sorusu üzerine de şöy- le konuştu:"Bu madde azmhk- br içmbirdayanakohnaz. Azoı- Onlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşiandır." Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nden Cumhurbaşkanı Sezer'e çağrı sokulmak istendiğini belirtirken CHP lzmır ll Başkanı Alaattin Yüksel, Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlanna karşuı AKP'nin yükseköğretim kurumlanyla uğraştığına dikkat çekti. Yüksel, "AKP Cumhuriyetin temel ilkelerini yok etmek için uğraşıyor. YÖK Yasası'yla üniversitelere gi>dirilnıiş olan deü gömleği, çağdışı bir anlayışla kaldınlmaya çahşıhyor. Ünrversitelerden Atatürkçü düşünce uzaklaşanlnıak isteniyor" diye konuştu. Izînir Yüksek Teknoloji • Üniversitelerde çoğunlukla Atatürkçü rektörlerin görev yaptığına dikkat çeken Prof. Dr. Alıcı, "Önemli olan Cumhuriyet mücadelesidir. Mücadele kaybedilirse toplum kendini 30-35 sene içinde toparlayamaz" dedi. Ü'TÜBITAK yasaa Köşk'ten • Akademik bilimsel kuruluşlann siyasi iktidarlann müdahale alanlan dışrnda kalmalan gerektiğini ifade eden Prof. Erdin, beklentilerinin, tasannnı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından geri gönderilmesi olduğunu vurguladı. Eğitim Servisi - Üniversite Öğ- retim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, "Siyasi iktidarlann müda- halesineaçik bir TİBİTAK kuru- mu, uluslararası yanştan kopar" dedi. Hükümetin TÜBlTAK konu- sundaki tavnnın, YÖK konusun- daki ta\nyla örtüştüğünü N'urgu- layan Prof. Dr. Erdin, "Maafcsef YÖK konusundald yannş rotaya oturtulan yaklaşım, aynen TÜBl- TAK konusunda da uygulanmak- tadır. Oysa bu gibi akademik bi- timsel kuruluşlann özerk ohna- lan,yani siyasi iktidarlann müda- hale alanlan dışında kalmalan işin özünü oluşrurmaktadır. Tabii ki bu tür kurumlarda baa olum- suzhıklar yaşanabiUr" dedi. Bu kurumlann siyasi iktidarlann mü- dahale alanı haline getirilmesiy- le sorunlann çözülemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Erdin şöyle devam etti: "Siyasi iktidarlann müdahale- sine açık bir TÜBİTAK kurumu, uhıslararası yanştan kopacağıgi- bi orada görev ahnak isteyen ve- ya görev yapan biüm insanlaruun dabeklentâerinitarar.Kurum si- yasi iktidann beklentikri doğnü- tusunda göre\ bölümüyle yöne- tihnek istenirse gelecek siyasi ik- tidarlar da bunu aynen kuDan- mak isteyecekler ve dolayısıyla TÜBİTAK, siyasi iktidann her an müdahale edebileceğibir yapı- ya kavuşacakor." Prof. Erdin, beklentilerinin, ta- sannın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafmdan geri gön- derilmesi ve siyasi iktidann da bu degerlendirmeleri dikkate ala- rak TLîBlTAK'a karşı tavnnı doğ- ru bir rotaya oturtması olduğunu \urguladi. Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Semra LTkü, eğitimin "milli" olduğunu anımsatarak bunun değiştirilemez olduğunun iktidarlar tarafından kabul edilmesi gerektiğini söyledi. 'CHP daha etkln muhalefet yapmalı' EÜ Rektörü Prof. Dr. ÎTkü Bayındır. yükseköğrenimle ilgili CHP'ye büyük görevler düştüğünü dile getirdi. Yurttaşlann "vin-duğu verden ses getiren" muhalefet beklentisı işınde olduğunu dile getiren Bayındır, CHP'nin YÖK, TÜBİTAK Yasası gibi konularda daha etkin muhalefet yapması gerektiğini söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Ahcı'da YÖK'ün kuruluşundan bu yana 37 değişilik yaşadığını anımsattı. Prof. Dr. Alıcı, üniversitelerde çoğunlukla Atatürkçü rektörlerin görev yaptığına dikkat çekerek "Ne YÖK, ne dekanlann kotiruklan önemü. Önemli olan Cumhuriyet mücadelesidir. Mücadelenin kaybedümesi durumunda, toplum kendini 30-35 sene içinde kendini topariayamaz" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Büyükada'da yazları beraber ol- duğumuz Yahudi komşulanmı ara- dım. Dertleşmek, hal hatırsormak ve karşılıklı acılan paylaşmak için. S. Bey herzamanki haliyle sakindi. Uzak- tan bazı tanıdtklan varmış yaralanan- lar arasında. Neve Şalom Sinago- gu'nda kızını evlendirecekti önümüz- deki günlerde. Ister istemez sinago- gu değiştirdiklerini söyledi. Sinago- gun Kuledibi'nin darsokaklanndan dı- şına çıkanlması konusunda ne düşün- düğünü sordum: "Doğru ama, terör- le başa çıkmak o kadar kolay değil ki..." Komşum S., Neve Şalom Sinago- gu'nun tarihi bir bina olmadığını ve bu yüzden daha uygun bir yerde yeni- sinin yapılmasının bir sakıncası bu- lunacağını sanmadığını söyledi. Ar- dından diger komşumuz A. Bey'i ara- dım. O da sakindi, kafasında çeşitli sorular birikmişti. Bütün bu sinagog saldınlan acaba neden Müslümanla- nn egemen olduğu ülkelerde cereyan ediyordu? Bu ülkelerin yönetimleri- Sinagogun Sokağı, İstanbul'un Sokakları ne birileri bir mesaj mı vermek istiyor- lardı? Patlamanın olduğu Kuledibindeki Büyük Hendek Caddesi'nin çevresin- de dolanıp duruyoruz. Çünkü bizim en önemli yaşam alanlanmızdan birisi burası. Pazargünü mahalledeki kom- şular ellerimizde kırmızı karanfillerle, sinagogun yakınlanna gittik. Her gün sohbet ettiğimiz, alışveriş yaptığımız, trafik kargaşası nedeniyle zaman za- man tartıştığımız esnafın bir kısmı şim- di aramızda yok. Caddede toplanıp şimdi ne yapacağız diye konuşuyoruz. Eczacısı, elektrikçisi, manavı, avuka- tı, ressamı, sinema yönetmeni, sine- ma oyuncusu, kafe sahibi, miman bir araya gelip zaten sıkıntılaria boğuşan mahallemizin bu acıyı nasıl aşacağı- nı araştınyoruz. Koruma Kurulu en az 10 binanın yı- kılması gerektiğini söylemiş. Bu ara- da bu bölgenin SİT alanı olduğunu, bu nedenle hiçbir binaya izinsiz do- kunulamayacağı belirtilmiş. Dışarı- dan bakan da bu bölgede gerçekten ciddi bir tarihi korumacılık olduğunu sanır. Patlamanın olduğu Büyük Hen- dek Caddesi, tam bir kargaşa aianı- dır. Yıkılan dökülen binalann haddi he- sabı yoktur. Özellikle yol, tam birfe- lakettir. Çünkü kimin arabasını, nere- ye park ettiğini bile bilemezsiniz. Za- ten yük indirip bindirme nedeniyle bu yol devamiı trafiğe kapalı gibidir. Sanırım terör eylemini yapacak olanlan da en çok bu kargaşa mutlu etmiştir. Çünkü hedeflerine daha ko- lay ulaşma olanağını bulmuşlardır. Kırmızı kamyonetten söz ediliyor. O kargaşa olmasa, sinagogun önün- deki polis onlann oraya rahatça park etmesine izin vermezdi. Bu eylemden beri Istanbul ve te- rör konusunu düşündükçe insanın korkuya kaptlmaması mümkün değil. Bu kadar kargaşa içindeki bir şehir- de, bu daracık ve yürunmesi müm- kün olmayan sokaklarda terör çok tahrip edici sonuçlar yaratabilir. Şimdiye kadar Türkiye'deki radikal örgütler hiçbir zaman bu ölçüde si- vil kitleleri hedef alan saldınlar yap- mamışlardı. Sinagog eylemleriyle bir- likte Türkiye belki de ilk kez ulusla- rarası terörle tanışmış oluyor. Şimdi durum daha ciddi. Bu kadar ciddi bir sorunla yüz yü- ze gelen Türkiye'nin güvenlik güçle- ri ne yapacak? örneğin geçmişte devlet kurumlan arasında ciddi bir istihbarat kıskançlığı yaşanıyordu. Is- tihbarat örgütleri bilgileri birbirterin- den saklıyorlardı. Şimdi durum ol- dukça ciddi. Bir istihbarat zaafı ya- şandığından söz ediliyor. Türkiye'de şimdiye kadar istihba- rat daha çok içe yönelikti ve anlam- sız bir tarihsel hesaplaşma için kul- lanılıyordu. Komünistleri, solcuları "bölücüteri", "şeriatçılan" izlemek bir anlamda iç siyasi hesaplaşmanın bir parçasıydı. Şimdi işin çapı bir öl- çüde değişti. İstihbarat örgütleri şimdi ne yapa- cak? Bilgileri birbirlerinden gizleme- ye devam edecekler mi? Türkiye böy- le bir zaafı kaldırabilir mi? Tabii bütün bunlar işin teknik yani. Daha derin olanı, Ortadoğu'daki bü- yük dram. Filistin orada o haliyle dur- dukça bu yangın daha çok can ya- kar. Irak'ın işgali, bir işgal oiarak sür- dükçe hiçbir istihbarat çalışması bü- yük facialann önüne geçemez. Siyasetçilerin birçoğu, "Şimdi te- rörte mücadele aşamasındaytz. insan- lığı terörist örgütler tehdit ediyor" diyorlar. Ancak asıl tartışılması gere- ken, terörü besleyen bataklık. Bu ba- taklığı sulayan terörist devletler. Bun- lan tartışmadan, bunlann yarattığı öf- ke ve hıncı engelleyecek önlemler alınmadan, ciddi bir başarı kazan- mak mümkün görünmüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear