25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
t KASIM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 ^ ^ ^ = ^ — - tjm\ .. m ^ ^ |İi3ektronik postae derazswnectmrfkmyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 021JL512 44 97 IliraSabit Gölbeyoğlu, Vakıflar Bankası'ndan kr&di almış...Kredi borcunu ödemiş... Ödemelerini yaparken, 1 (bir) liratık bir tutar hesabında borç olarak kalmış... Vakrflar Bankası da, 1999 yılındaki 1 liralık alacağı için icra takibi başlatmış... Faizi, faizin vergisi, icra harcı, masraflan ve vekalet ücretiyle 1 lira olmuş size 34 milyon 849 bin 356 lira. Komikten de öte bir durum... Ama böyiesi bir komedide son perdeyi indirmek vatandaşa düşuyor... İcra Dairesi'nin veznesine 35 milyon lirayı yatıracaksın ve paraüstüolan 150bin 644 lirayı kuruşu kuruşuna isteyeceksin. - .IMFnin şerefini Türkiye kurtanyormuş... "AmalMFTÜrkiveYı kurtarmıvor!' ağdat'tabüyükelçitiğimize bombalı saldırı- nın ardından Istanbul'da iki sinagoga sal- dırdılar... Son 30 yılını ülke dışındaki Erme- ni ve ayrılıkçı Kürt terörüyle geçiren Türki- ye, şimdi de uluslararası terörün pençesine düştü... Türkiye bu yeni beladan kurtulmak için ABD ve Is- rail ile yollannı birleştirmek durumunda... ABD'nin ve Israil'in hali ortada... Dolayısıyla Türkiye'yi zor günler bekliyor. Bir güvenlik uzmanı Burhan Ökmen'nin değer- lendirmelerine bakalım: "11 eylül saldınlannın hemen ardından ABD Baş- kanı Bush'un, sonrasını çok da hesapladığını san- madığım fütursuzca hamleleri ortalığı adeta bir kan gölüne çevirdi. ABD, Afganistan'da Taliban rejimini devirdi ve El-Kaide'yi ciddi bir şekilde hırpaladı; I- rak'ta Saddam'ın ipini çekti. ABD tarihinde ilk kez bu kadar yoğunlukla yaşanan iç muhalefete ve ne- redeyse tüm dünya halklannın birleştiği dış muha- Batak lefete rağmen bu batağa sürüklenmeye, amaçlan uğruna bile bile razı oldu. Fakat sonradan işler çok kanştı. ABD, savaş ciddi kayıplar vermeye başladık- ça bölgedeki müttefıklerini işin içine çekmeye karar verdi. Bunların başında da Türkiye vardı elbette. Türkiye'de ise tek gerçek, hükümetin, 'aşağı tükür- sen sakal yukan tükürsen bıyık' tavn nedeniyle, özel birOrtadoğu politikasının oluşamamasıydı. Bu ara- da El-Kaide, Hamas ve Ortadoğu'daki tüm Islami ör- gütler de ABD, Israil ve bu ülkelerin müttefiklerine açık savaş ilan ediyor ve dikkatli olmalan konusun- da uyanyoriardı. Istanbul'daki intihar saldınlan ile El-Kaide önder- liğindeki örgütler tarafından Türkiye'ye 'Bu işten uzak dur' mesajı verilmiş oldu. öte yandan Ortadoğu'ya başka bir açıdan daha bakarsak... Yakın tarih boyunca türlü katliamlara maruz kalmış Yahudilere, artık şiddet üretmeyen bir hükümeti seçme izni verilecek zaman gelmedi mi ? Yahudi cemaati, şiddet üretildiğinde bir gün şiddet göreceklerini bilemeyecek kadar öngörüden uzak mı? Aslında hep merak etmişimdir. Yahudiler ger- çekten şu andaki Israil politikalarını destekliyorlar mı? Israil hükümetlerinin, etki-tepki dolayısı ile 'kar- şı taraf' ın da şiddet üretmesine çanak tutan bir man- tıktan kurtulması gerekmiyor mu ? Israil, Ortado- ğu'da ABD'nin 'El-lsrail"i olmaktan ne zaman kur- tulacak? Ya ABD'nin jandarmalık sevdası? ABD bir gün, kendi kendisini tüketmeyecek mi ? Ortado- ğu'da gericiliği ve antidemokratikliği bizzat destek- leyen ABD, Ortadoğu'da büyüttüğü canavara ne zaman yenilecek?" Ve Asıl soru: Uluslararası terör batağına bulaştın- lan Türkiye ne olacak? Nazipe Ahmet Mete Apak: "Bizim Içişleri Bakanı, Suudi Arabistan Içişleri Bakanı'na nazire yaparcastna "Ramazanda terör olur mu" dedi. Bugün Ramazan, yann Bayram, öbür gün Paskalya, Noel, Şükran Günü... Teröre dur demek için güvenlik teşkilatlan rte zaman çalışacak?" SESSÎZSEDASIZ(.% Yûksek Yerilim Hattı fes erdincutkuf.yahoo.com — Devlet malı deniz, özelleştirmeyen domuz! AB'ye mi giriyoruz yoksa AB mi bîze! Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilköğretim okullartna bedava dağıttığı Vatan- daşlık kitabının kapağında ABD'de- kiOzgürlükAnrtı'nınfotoğrafı vardı... Türkçe kitaplannda da X, Q, W harf- lerinin tanıtımı çıktı... Ayşe Meral di- yor ki: "KüçükAmerika olduğumuz, özgür- lük Anıtı fotoğrafıyla belgelendi... X, Q ve W harfleri de AB'ye girdiğimizin ka- nrtı mı acaba? AB denen uygarlığa bir adım attığımızı söyleyenler, ülkenin beş adım geriye gittiğinin farkında de- ğil mi? AB'ye mi giriyoruz yoksa AB mi bize giriyor orası pek belli değil, va- tandaşın iyice kafası karışmadan ne olduğunu ve ne olduğumuzu bilelim. Aslında ne olduğumuzu, nereye git- tiğimizi bilmek için şöyle, ulusça em- peryalist Batı'ya karşı verdiğimiz ulu- sal kurtuluş savaşı sonucu kurduğu- muz laik Türkiye Cumhuriyetimizi ve devrimleri hatırlamak yeter. Medeniyet yolunda yaptığımız bu devrimleri bize Batı empoze etme- mişti, aksine, medeniyet yolunda dev- rimleri Batı'ya rağmen kendi dinamik- lerimizle yapmıştık. . O zaman Batı'ntn ve işbiriikçi man- dacılannı dinlemediğimiz için başar- mıştık. Ne zaman ki bizi yönetenler Ba- tı'nın dümen suyuna girdi, belimiz bir türlü doğrulmadı. Şimdi ise sömürge- ci Batı ve işbiriikçi mandacılan dinle- mekten burnumuz moktan çıkmaz, sır- tımız yerden kalkmaz oldu. AB uyum yasalarıyla AB'ye uya uya AB'nin uy- dusu olup çıktık." AB, Siyaset ve Alevüer... MURTAZADEMtR* Bayrak, sınırve Atatürkso- runlan olmayan Aleviler de- mokratik, laik, sosyal hukuk devleti ılkelerini savunuyor, bu ilkelere sarsılmaz bağlılık gös- teriyoriar. Feodalite ve gerici- liğin sarmalından kurtulama- yan statüko, Alevilere, hem havuç hem de sopa gösteri- yor. llerici-çağdaş, Atatürkçü nitelikleri nedeniyle "çokiyisi- niz" diyerek pohpohlasa da gerçekte sistemin, bürokrasi- nin, yönetimin dışına iterek her dönemde onlan cezalan- dınyor. 2004 yılı Diyanet bütçesi TBMM Plan Bütçe Komisyo- nu'nda tartışılırken AKP'li ba- zı milletvekilleri Aleviliği tartış- mış, "gerçeği" anlayamadık- lanndan söz etmiş, çözümü yine bir başka bahara ertele- mişlerdir. Gerçek şu ki devle- ti yönetenler Alevileri, Alevili- ği tanımıyor, bu nedenle itiyor, incitiyoriar. Uygulamada ço- ğunluk avantajını hoyratça kullanarak "Sünni mezhep devleti" niteliğini öne çıkarı- yor, insafsızca aynmcılık ya- pıyoriar. Inancımızı aşağılıyor, Aleviliğin "inanç olmadığını" söylüyor, hakaret ediyor; edenlere göz yumuyor, tole- rans gösteriyorlar. Bizler yıllarca yanlış, haksız ve eşitsizliğe dayalı uygula- malan, demokratik yöntem ve edepli davranışlarlayetkililere anlatarak çözmek istedik. Çok çaba gösterdik, fakat ba- şanlı olamadık. Uzun ve me- şakkatli uğraşlardan sonra anladık ki sorunu duymak, bi- zi de anlamak istemiyorlar. Sistemi elinde tutanlar, Ale- vileri terörize edip k'ıtlesel kı- yım yapmak için onlarca yıldır uğraştı durdu. Bu çılgınlığa halen de devam ediyoriar. Sı- vas'ta, Gazi'de, Maraş'tayak- tı, katletti. Karacaahmet Der- gâhı'nı yıkmaya çalıştı, Gazi ve Ümraniye'de kurşunladı. Toplu katliamlar yaptılar. Ya- kanlara, kurşunlayanlara arka çıktı; sempati gösterdiler. Işte gerçek bu! Aleviliğin tanımını dahi Ale- vilere bırakmıyor, kendileri ta- nımlıyorlar. "Tek mabet cami- dir; camiyegidin" diyor, zor- luyor, baskı yapıyorlar. Değiş- memizi, asimile olmamızı; inancımızı, geleneğimizi bı- rakmamızı Sünni olmamızı is- tiyoriar. Bu yüzyılda bunlann düşünülmesi ve tartışılması dahi ayıptır, cehalettir, aymaz- lıktır ama.. gerçek de budur!.. Demokratik sistemde so- runlar, toplumsal dinamiklerin öneri ve baskısı sonucu siya- sal partilerin sorunlara sahip çıkmasıyla çözülür. Biz Alevi- ler, oylanmızı "blok ve kayıtsız şartsız" kullandığımız için oy verdiğimiz parti, "Nasıl olsa başka partiye gitmiyoriar" di- ye olmalı sorunlanmızla ilgi- lenmiyor. Emek vermeye de- ğer bulmuyor... Diğer partiler ise "Alevilerden bize bir tek oy dahi gelmiyor" diyerek bı- rakın sorunlarımızı çözmeyi, bizlerie görüşmeyi dahi gerek- siz buluyorlar. Yanlışı doğru- suyla bu da bizim gerçeğimiz. Ozetle kendi ülkemizde, kendi yönetimlerimizle ne so- runlanmızı konuşabildik ne de çözebildik!.. Bırakın çözümü, iktidan-muhalefetiyle "Sotvn nedir, nasıl çözeriz" diyen da- hi olmadı. Kişisel ilgisini esir- gemeyen CHP Istanbul Mv. Sn. Gülçiçek, "TBMM'de bir çözüm üretilemiyor: AKPyet- kilileh sözlerinde durmadı. Sorun AB'nin ilgi ve takdirine terk edilmek isteniyor" diye- rek umutsuzluğunu saklamı- yor. Alevi sorununun AB'ye ha- vale edilmesi, sorunun farklı ve ileri bir boyut kazanmasına neden olacak, koz olarak kul- lanmak isteyen ve kargaşa bekleyen çevrelerin ekmeği- ne yağ sürülecektir. Biz bu ül- kenin asli unsuru ve gerçek sahibiyiz. Bu nedenle kendi hükümetimiz ve kurumları- mızdan umudun kesilmesi, sorunun AB'nin takdir ve çö- zümüne havale edilmiş olma- sı fevkalade incitici ve üzüntü vericidir. Bir inanç biçimi olan ve ger- çekliği yüzyıllar öncesine da- yanan Alevilik yasal bir statü- ye kavuşturulmalı, devleti yö- netenler tarafından saygı gör- melidir. Aleviliğin tanımı Alevi- lere bırakılmalı, Aleviliğini ya- şamak isteyen mılyonlarca yurttaşımızın üzerindeki mad- di ve manevi baskıya son ve- rilmelidir. Devlet, laikliğin ge- reği olarak hiçbir din-mezhe- be ödenekayırmamalı, mutla- ka ayıracaksa, Sünni Diya- net'e ayırdığı ödenek oranın- da diğer tüm farklı (Müslim, Gayrimüslim) inançlara da ödenek ayırarak eşitsizliği, hukuksuzluğu, adaletsizliği bir an önce gidermelidir. Başbakan, AKP, CHP yöne- timleri, Sn. Mehmet Aydın ve milletvekillerinin ilgilerine su- nulur... H Pir Sultcrn Abdal Kültür VakfiBşk ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracid mynet.com H A R B t SEMİH POROY semihporoy (• yahoo.com BULUT BEBEK M'RAYÇIFTÇI bulutbebekjı hotmail.com KEDl LEVO APTİİLİKA aptull > hotmail.com KARŞI ÇlliMAK ; , AAİLOSEVİÇ k HAYAT EPtK TtYATROSU MLSTAFA BÎLGİN NASIL GİDÎYOR SAYIN BUSH? (NASIL OLSUN YUVARLANIP eİDÎYRUZ TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAM MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 2003 307 Esas lz Su Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Cennet Şaşal ve arkadaşlan aleyhıne açılan, istımlak bedelinin tespiti ile ıstımlak edilen yenn tapusunun iptalı ve davacı kurum adına tescılı talep edilmekle. İs- tımlak konusu olan tzmir lli, Menderes llçesi, Küner Köyü, Şaşal mev- kıinde kaın tapunun 13 AdaPafta, 238 Parselinde kayıtlı davalılara ait taşınmazın 19000 m2'nin kamulaştırılmasına Yönetim Kurulunun 21.07. 2000 gün ve 06/277 sayılı karan ile karar verildiği. Uzlaşma ko- rrusyonu ve pazariık görüştneleri yapılmak ûzere muhataplanna tebligat yapıldığı, da%r alılann görüşmelere yanaşmadığından dolayı iş bu dava- nm açıldığı ilan olunur. Basın: 56342 lHKosım www.nuuntas-arikan.com TURKUAMAMI ODAN12OAL 188S 'TE Bu&İİN, İHSİL/Z BAStNIHPA IHYlMlAAİtoJ 8İK. (LANDA, evOE KUUAMLMAK- İÇİN >XPfL*ftf SİRAIET TBU SÖZ £i>lLiyO(Süa. "TÜGKHAAAAU/ OPAUIZM* SAÇUĞ/Kll TtŞfYAU ilAMDA, ÇEÇiru SpO*lAR£>AN SONBA ISAHATOUMK. AMACJYLA, VEYA; ROAAA- TİZAAA, 6ar, UJMBAGO, SiyATİK, BGZ€AAA, be&İ, GĞ£G ve aöeeec HASTTUJKZAKJ /Ç/AJ KJJLLA- HILMAK tÇjtJ yAPfU>fĞf *ÇII£LAKItYOR£>U• BAZI SAĞUK KO/euLUŞCA/S/AJ/AJ MADAL.yALAfS.tNI KA- ZAAJD/6/ Beu&riLetJ ALST, yAmıem VEX* SAUPALYEDE KJULLANILA8İÜYCHSDU. BUHAK. YA OA SlCAK HAI/A \ZBRiyOR, ÜSTÛ Ö£TÜ- LEIZBK VÜCUOA FAYDAU OUUiASI SASA UMOfZDU. GÖRÜŞ MERİÇ VELtDEDEOĞLU Yuptdışında 80. Yıl Kutlamaları On bir yıldır sürdürmekte olduğumuz "Atatürk'ûn Kendi Kaleminden Cumhuhyet'in llanı" adlı etkinli- ğimizi, 80. yıl kutlaması olarak Ingiltere'nin Londra, Kanada'nın Montreal veToronto kentterindeki Türk- lere sunduk. Etkinlik, Söylev'den (Nutuk) seçilmiş bölümlerden oluşan metnin, 90 dakikaiık bir süreç içinde, perde- ye yansıtılan 400'e yakın dia görüntüsü eşliğinde okunmasından oluşuyor. Aynca ara ara Söylev'in gü- nümüze yansımalan da dile getiriliyor. Sunumun ağırlığını üçtiyatro sanatçısı taşıyor, Ah- met Levendoğlu, Gülsen Tuncer, Can Gürzap, Rutkay Aziz ve öteki değerli sanatçılar bu çalışma- ya ılk soluklan verenlerdi; uzun süredir -yıllardır- e- mek verenler ise: Ali Düşenkalkar, Füsun Kostak, Özlem Özkaram. Benim de dördüncü üye olarak görev aldığım bu çalısmayı ilkin LondraADD'nın çağnsıyta 19 Ekim'de, ardından da Kanada'da yayımianan Bizim Anado- lu gazetesinin çağnlısı olarak Ekim'in 27'sınde Mont- real'de, 29 Ekim'de de Toronto'da sergiledik. Londra ve Montreal'deki sunumlara bu ülkelerde- ki büyüketçilerimizde eşleri ve elçilikgörevlileriyie bir- likte katıldılar, etkinliklerin sonunda gerek temsilcile- rimizin gerekse kalabalık izleyici topluluğunun duy- gu yüklü kutlamalan bizteri mutlu etti. Toronto'daki etkinlik ise başka bir boyutta yaşan- dı. Akşam 20.30'da başlayan toplantının açışını ya- parken, 80 yıl öncetam bu dakikada Ankara'da Cum- huriyet'in ilan edildiğini salonu dolduran izleyıcilere duyurunca büyük bir coşku topluluğu sardı, salon bir an için 80 yıl önceki Meclis'e dönüverdi. Sunumun bitiminde çevremizı saranlann, özellikle gençlerin, Türkiye'de olup-bitenleri sıcağı sıcağına iz- leyebilmeierine "şaşırmadım!" desem doğru olmaz. Dahası sorduklan sorulardan, dile getirdıkleri görüş- lerden, Türkiye'deki durumu bir "Cumhuriyet" oku- ru gibi algılayıp yorumladıklannı gördüm. Aynca dik- kati çeken bir görünüm de ellerinde Bizim Anadolu gazetesinin olmasıydı. Bizim Anadolu, Kanada'da yaşayan Türkler'in tek gazetesiymiş. Cumhuriyet okurları bu gazeteyi, Va- ziyet köşesinden anımsayabilirter; Deniz Som, ara sıra bu gazeteden yaptığı alıntılara yer verir. Söyle- mek istediğim, Bizim Anadolu'nun Cumhuriyet ga- zetesinin ilkeleri doğrultusundayayınını sürdürmesi- dir, bu açıdan ona Cumhuriyet'in küçük bir ömeği di- yebiliriz. Köşe yazarian arasında Cumhuriyet'in Kanada temsilcisi Engin Aşkın da yer alıyor. E. Aşkın, derin bir ozan duyarlığı ve biçemı ile yazıyor; "Yadellerde ödediğiniz Fatura" başlıklı -Ekım sayısındaki- son denemesi, yurt özleminin o yürekleri burkan tutku- laşması şiirie örtüşen bir düz yazı niteliğınde. Gazetenin Toronto temsilcisi Celal Uçar da Ata- türk'ü emperyalizme "ilk tokatı vuran" önder olarak değerlendiren Rdel Castro'nun bu görüşünü sürek- li yansıtıp diri tutan ve Nâzım Hikmet'in "Kuvayi Mil- liye Destanı" dizeleriyle Kurtuluş Savaşı'nı yaşayıp yaşatan coşku dolu yazılanyla köşesınde yer alıyor. "Cumhuriyet 80 Yaşında" eki ise, araştırmacılara kaynaklık edecek bir çalışmanın ürünü. Prof. Dr. Ö. Ozankaya nın, Osman Bolulu ve Ömer F. Özen'ın yazıları her biri tek başına birer "ek" olabilecek içe- rik ve boyutta. Bir-iki dokunuşla tanrtmaya çalıştığım Bizim Ana- dolu'yu okuyan Kanadalı yurttaşlanmız, Türkiye'de olan-bitene gazetenin bu bakış açısıyla ulaşıyor ve değeriendiriyorlar. Peki bu gazetenin sahibi ya da kurucusu kım diye soracak olursanız; yaklaşık 14 yıldır Montreal'de ya- şayan ömer F. özen, Bizim Anadolu'nun kurucusu, yaşatıcısı, başyazan, editörü, sayfa düzenleyicisi, yer yer muhabiri hep o... Yazı Kurulu en büyük des- tekçisi; spordan sorumlu üye Alper Oğuz ile aynl- maz bir bütün oluşturuyorlar. Gazetenin dihne gelince; Cumhuriyet okurlannı im- rendirecek boyutta öztürkçe... ömer F. özen bu ko- nudaöyletitiz ki, ömeğin: "Ozekin" yerine "küttür"ün, ya da "dizge" yerine "s/sfem"in Bizim Anadolu'da yer almasının pek olanağı yok... Cumhuriyet'in 80. yılını, Atatürk'ûn kendi kalemin- den yola çıkarak gerçekleştirilen bu kutlamayı, Mont- realliler'ın, Torontolular'ın yıllar boyu anımsayacağı- nı dile getirdi ömer F. özen. Aynı kutlamayı, kasım ve aralık aylannda Anadolu ve Trakya'ya yayılarak sürdüreceğiz; destekçimiz ve dayanağımız olan "Kadın Araştırmalan Derneği'ne teşekkürü borç biliriz. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 17Arşiv. 2/Ka- rakter... 'Uza- yacağa benzer/ 2 Tutuştuğumuz —" (Behçet Necatigil). 3/ Bir işletmenin 5 ani çöküşü... Bir nota. 4/ Muğla'nm bir ilçesi. 5/ As- 3 ya'dabir ülke... Suyu alınmış her tür yiyecek mad- desinin artığı. 6/ Ça- maşırcı ayı da denilen _ ve Amerika'da yaşa- yan bir kürk hayvanı... Gece. 7/Osmanh sara- yında genel olarak bostancılann, baltacı- ların ve kapıcılarrn giydiği, kırmızı çuha- 8 dan yapılmış başlık. 8/ 9 | Arjantin'in plaka işa- reti... Gümüş... "Bir garip ölmüş diyeler/ Üç günden sonra duyalar/ Soğuk — ile yuyalar/ Şöyle garip ben- cileyin" (Yunus Emre). 9/Oynar eklemlerde oynaklı- ğın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Geçen yıl, bir yıl önce... Eski Mısır'da güneş tann- sı. 2/Rütbesizasker...Türkmüziğindebirrnakarn. 3/ Gereksiz, anlamsız, boş söz. 4/Resimde bir nesne ya da figürü derinlik duygusu içinde verme yöntemi. 5/ Mezopotamya'da knrulmuş eski bir krallık... Erişmiş, ulaşmış. 6/Takılmış ad... Tahıl ürûnlerinin aluruyla il- gili kuruluşumuzun kısa yazılışı. 7/Ilkel benlik... Bir devletin başka bir devlete yaptığı bildiri. 8/ Saçı dö- külmüş olan... Asker. 9/Tüle benzer ince ve saydarn bir kumaş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear