Catalog

1 £<ASIM 2D03 SALİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP, yuvalarda çocuklan döven, küfreden ve din kitaplan okutan öğretmeni yeniden atadı ARAYIŞ KimsesizedayakçımüdürGÜLŞAHDURAK Şaahurfa ve Siirt Sosyal Hizmetler II Miidürlüğü'nde görev yapüğısırada öğrenci- leri dövdüğü, "'kanı bozuklar, bJ{ herifler" dı- ye küfrettiği, çocuklara zorla Risale-i Nur ki- taplan okuttufu için hakkıııda soruşturma açı- lan .Abdullah Kzsakaya. AKP hükümetince ye- nıdenŞanlıurfa'dagörevlendirildi. Sabancı Kız Yettşürme Yurdu'na ögretmen olarak atanan Kı- sakaya'nın, kuruma nıüdür yapılmaya çalışıl- dığı öğrenildi. Islam enstitiisü mezunu AbduUah Kısakaya, 1995 yıhnda Urfa'daki Sabancı Kız Yetiştinne Yurdu'nda öğretmen olarak görev yaparken pantolon gıyerı 3 kız öğrenciyi dövdüğü iddi- asıyla gündeme geldi. Olayın basında yer al- mastnın ardından Mardin ve Istanbul'da gö- revlendirilen Kısakaya, 1997 yılında Şanlıur- • Çocuklara kötü davranarak zorla Risale-i Nur kitaplan okuttuğu için hakkında soruşturma açılan Abdullah Kısakaya, Sabancı Kız Yetiştinne Yurdu'na öğretmen olarak atandı. Kısakaya'nın AKP Urfa milletvekillerinin ortak karanyla kuruma müdür yapılmaya çalışıldığı ögrenildi. fa Sosyal Hizmetler Ü Müdürü olarak atandı. Kısakaya hakkında yine kız yurdundaki öğ- rendlere kötü davrandığı, dövdüğü ve küfret- tigi gerekçesiyle valilikçe soruşturma başlaöl- dı. Soruşturmanın ardından mahkemeye sevk edilen Kısakaya, TCY'nin 240. maddesine mu- halefetten 3 yıl hapis istemiyle yargılandı. Şanlıurfa Devlet Hastanesi'nden "depres- yon"da olduğuna ilişkin sağlık raponı alan Kı- sakaya'nın cezası paraya çevrüdi. Kısakaya daha sonra Siirt Sosyal Hizmetler Ü Müdürlüğü'ne bağlı Saraçoğlu Çocuk Yuva- sı 'na öğretmen olarak atandı. 28 Eylül 2001 'de Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişleri Vfeysi Oy- mak ve İbrahim Göitaştarafindan düzenlenen raporda, Kısakaya'nın yuvada bannan çocuk- lan dövdüğü, "kanı bozuklar,it oğhıiuer", per- sonele de "pisük, hizmetn' bozuntusır gibi kö- tü, kaba, incıtici sözler söyîediği vurgulandı. CocuMan dlnl toplantılara aöderdt Rapor doğrultusunda Devlet Bakanı Hasan Gemid'nin onayıyla Kısakaya'ya "kmama" cezası verildi. Aynı tarihlerde Abdullah Kısa- kaya hakkında Siirt Valilıği'nce ayn bir soruş- turma daha başlatıldı. Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nün 12 Kasım 2001 tarihli raporunda Kı- sakaya ve öğretmen AzizKalaycı'nın çocukla- n dini toplantılaryapılan evlere gönderdiğine, Risale-i Nurkıtaplan okuttuğuna, dini inanç ay- nmı yaptiğına dikkat çekUdi. Rapor doğrultu- sunda Siirt Valıliği Disiplin Kurulu, Kısakaya ve KaJaycı'ya 3 'eryıl kademe durdurma ceza- sı verdi. Bu süreçte Kısakaya birkaç kez mah- keme karanyla Urfa'daki görevine geri döndü ancak son olarak Sıirt'ten Tunceli'ye gönderildi. AKP hükümeti iktidara gelene kadar Tun- celi'de görev yapan Kjsakaya, iki ay önce SHÇEK Şanhurfa Sabancı Kız Yetişnrme Yur- du'ndaki görevine geri dönmek için dilekçe verdi. Devlet Bakanı GüJdaJ Akşir'ın onayıy- la Abdullah Kısakaya. yeniden kız yetiştirme yurdunda öğretmen olarak görevlendirildı. Kısakaya'nın AKP Urfa milletvekillerinin ortak karanyla kuruma müdür yapılmaya çahşıldığı öğrenildı. Ailesi cenazeye sahip çıkmadı Törekurbanı KD. bebeğîyle yaşamımyitirdi DİYÂRBAKER (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır'da uğradığı tecavüz sonrasında hamile kaldığı ıçuı ağabeyinın taşlı ve satırlı saldınsına uğrayan 15 yaşındaki K D , tedavı gördüğü hastanede dün karrundakı bebeğîyle bırlikte yaşamıru yıtırdi. Halasının oğlu Mehmet AB Erdoğanın tecavüzüne uğradıktan sonra hamile kalan K.D. perşembe günü 20 yaşındaki ağabeyi Ahmet Demirel tarafindan öldürüldü. Demirel, konuşacağuıı söyleyerek evden dışan çıkardığı kardeşini satıda yaraladıktan sonra kafasını ezdi. thbar üzerine olay yerine gelen polisler tarafından kaldınldığı Dicle Ünıversıtesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahı Servisi'nde yogun bakıma alınan K.D. doktorlann çabasuıa karşın kurtanlamadı. Hastane morguna indirilen ICD.'nin cenazesini ailesinden kimse almadı. Kadm Merkezi (KA-MER) Sosyal Danışmanı Hayriye Aşçıoğlu. Mardin'in Yalnnlı beldesınde recm edildÜcten sonra kaldmldığı hastanede yaşamıru yıtiren Şemsiye Allak'a da sahip çıktıklannı anımsatarak "Ailesi atanadığı takdirde K.D,'nin de cenazesine sahip çıkacağız" dedi. Olayın ardından Ahmet Demirel tutuklanırken tecavüzle suçlanan Mehmet Alı Erdoğan serbest bırakıldı. K.D.'nin ailesine olayı anlatırken tecavüz sırasında başka birinin daha olduğunu söylediği öğrenildi. K.D.'nin kızlık zannın elasrik olması nedeniyle yırtıhnadığı belirtildi. Kamuda örnek hizmet Elektrik faturasındaki tutan taksrttendirmek için kamu kuruluşu TEDAŞ'm Anadolu yakasındaki merkez binasında bulunan halkla ilişkiler birimine giden 65 yaşındaki Fatma Genç, burada baygınJık geçirdi. Halkla ilişkiler biriminin çalışanlannın yardımlanyla kendine gelen Genç, tahsis edilen bir araçla evine gönderildi. Fatma Genç'in işlemleri Hafka İlişkiler Şefi Saniye Uğuriukan tarafından yapıldı. TEDAŞ istanbul Anadolu Yakası Koordinatörü Fikret Akbaş ise hızlı, dinamik ve güler yüzlü bir hizmet anlayışı benimsediklerini vurgulayarak "Hizmette çıtayı yükselttik. Daha yukan çıkarmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. Evlilikdışı doğançocuğa annesoyadı verilebilecek ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Yargıtay, çocuğun, anne ve babası evli değilse annenin so- yadını taşıyacağına karar verdi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 'nın karan, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Kararako- nu davada, davacı CananMenek- şe, evlilik dışı beraberliğinden doğan kızı Aren'in, boşandığı eşi Adnan Demirhan'ın nüfusuna kaydedildiğini ve açılan nesebin reddi davasuun kabul edildiğini belirterekkızırun babasnun tbra- him Sami Karakoç olduğunun belirlenıp nüfusuna kaydedilme- si istemiyle dava açtı. Edremit Asliye Hukuk Mah- kemesi, davacı Menekşe'nin is- temini kabul etti. Temyiz edilme- diği içm karar kesinleşti. YargıtayCumhuriyet Başsavcı- lığı, karann yasa yaranna bozul- masını istedi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istemi yerinde görerek, sonuca etkilı olmamak üzere hük- mübozdu. Gerekçede. TürkMe- denı Yasası'nın "Çocuk, anne ve baba evfiise aflenin,e\Hdeğüsean- nenin soyadını taşır" hükmüne atıfta bulunuldu. Gerekçede, "Davalı Kara- koç'un,ArenDemirhan'ınbaba- sı olduğunun tesphıne karar ve- rflmesi ife yetininnesi gerekirken babasmm soj-admıtaşmıasmı sağ- iayacakşeküde, baba hanesine de ka>dedflrnesine karar verilmesi doğru bulunmamışOr' 1 denıldı. TOKTAMIŞ ATEŞ Terörii Engellemek... Son söylemem gereken ve harta, asla söylememem gere- ken bir konuyu öncelikle dile getirerek başlamak istiyonjm. Benim görebildiğim kadanyla; terörü engellemek mümkün değıl ve dünyaya yön veren süper güçlenn, bu konuda yapa- caklan hiçbir katkı yok. Zira bazı konularda, geri dönülmez noktalara gelindi. Bu konulann en önde geleni, Filistin sorunu. Geçenlerde bir arkadaş toplantısında, bu konuyu taraşıyorduk. Epeyce mürekkep yalamış bazı arkadaşlanmın, günümüzün bu en ciddi sorunu konusunda fazla bir bilgi sahibi olmadıklannı, bi- raz da hayretle gözlemiştim. Hatta Filistinlilen; "düzeni boz- makla", suçlayan kişiler de vardı. Konuyu netteştirmek için; "Filistin sorunu nasıl ortaya çık- tı?", sorusunu yönelttim. Filistinlilen1 düzeni bozmakla itham edenlerden hiçbiri, bu sorunun başlangıç noktasını ve Filistin halkının dramını bilmiyordu. Oysaki bu işin başını bilmeden, sonucunu değerlendirmek mümkün mü? • • • Tevrat'ta ifade edildiğine göre; Museviler Filistin'de yaşar- larken, "Zalim firavun'un hışmından kaçmak için vatanlannı terketmişler ve dünyanın dörtbir yanına dağılmışlar. Fakat her dualanndan sonra, "Adanmış topraklanna" bir gün gen dö- necekJerinin hayalini yaşatmışiar. Bu arada şunu da vurgula- malıyım ki, bu "vaadedilmiş topraklann", nerede başlayıp ne- rede bittiği de bellı değildir. Kimi yorumlarda bu sının belirfer- ken, bizim Güneydoğu'yu kapsamaktan da çekinmezler. Filistin halkı, yüzyıllarca Osmanlılann yönetiminde yaşadı. Ama iyi, ama kötü... Zira; kimi Filistinliler bu dönemi anımsar- ken güzel şeyler anımsıyorken, kimileri eleştirmeyi yeğliyoriar. Ama konu bu değil. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra, bölge Ingiliz/erin denetimine geçti. Osmanlı döneminde toprak satın almalan kısıtlanan Ya- hudiler, bu donemde hem toprak satın aimaya, hem de göç etmeye ağırlık verdiler. Siyonizmin babası sayılan T. Herzl'in rüyası gerçekleşmek üzereydi. Bu dönemde Filistinliler de yanlış ata oynamışlardı. Yahudiler (doğal olarak), Ingiltere'ye yakın dururken, Kudüs Müftüsü'nün temsil ettiği Filistinliler, Nazilere yakınlık duyuyorlardı. • • • Ve savaş sonrasında, yaşanan dönemde Yahudilere yapı- lan inanılmaz zulmün kefareti olarak, Filistin topraklannda, bir Yahudi devleti kurulmasına izin verildi. Hıristiyan dünya, yaşa- dığı ve yaşattığı aalan unutmak istiyordu. Fakat bir şeyi unu- tuyorlardı ki, o da, o topraklarda yüzbinlerce Fılistınli Arap'ın yaşadığı idi. (Ufak biraynntı...) Almanlar daha sonra, bu dünyada yaşanan tek soykınmın (ya ilk soykınmın), Yahudi soykınmı olmadığını, Türklerin de Ermenilere soykınm uyguladıklannı ortaya koyarak, kendileri- ni rahatlatmak istediler. Kimi yazarianmız (süper zekâlı), bu amaca hizmet ediyor. Ama, Ermenilerin Ermenistan'a yerieş- meye niyetleri yok gibi görünüyor. • • • Kâğıt üzerinde planlanan Israil Devleti, bölük pörçük bir devlet ıdi. Ve komşu Arap devletleri; ortak bir kumanda ile, Yahudilerı denize dökme kararındaydılar. Fakat bunun için, bölgenin Araplar tarafından boşaJtılmasını istiyorlardı. Yahudi- leri denize döktükten sonra nasıl olsa topraklanna geri döne- ceklerdi... Bu arada; Israil terör örgütleri de, sürekli katliamlar yapıyor- lardı. özellikle, "Dir Yassin" adında bir köyde yaptıkları katli- am sonrasında, Filistinliler topraklannı terketmeye razı oldu- lar. Terkediş o terkediş... Bir daha geri dönemediler. Günümüzde teröriin birinci kaynağı, Filistin sorunudur. Va- tanlan ellerinden alınmış milyonlarca Filistinlı, çok zor koşul- larda yaşamlannı sürdürmeye çabalamaktadırlar. Arap dün- yasının finans kapitalini denetleyen ve Arap ünivers/telerinde ders veren çok çok ufak bir azınlık dışında, kaybedecek hiç- bir şeyleri yoktur. Ve bunlann tek silahı, terördür. Bu konuya, önümüzdeki yazımda da devam edeceğim. Fakat, Islam dünyasındaki, özellikle Arap dünyasındaki terör örgütlennin tümünün "meşrulaştığı nokta", Filistin halkına uy- gulanan haksızlık ve zulümdür. Ve Israil devleti de ortadan kaldınlamayacağına göre, terörün nasıl sona erecegini kesti- rebilmek çok zordur. Bu arada ABD'deki "Yeni muhafazakârtarta, Israil "Şahin- /erTnin ortak anlayış ve politikalan da, her tüıiü banş umudu- nun önundeki en büyük engeldir. VEFAT Cemaatimizin değerli üyeleri; annelerimiz, babalanmız, kardeşlerimiz, çocuklarımız; sonsuza uğurladığımız insanlarımız; YOEL ÜLÇER KOHEN BERTA ÖZDOĞAN YONA ROMANO ANET RUBİNSTEİN ANNA RUBİNSTEİN AVRAM VAROL'u 15.11.2003 tarihli insanlık dışı ve menfur terör saldırılarında kaybettiğimizi büyük üzüntüyle bildiririz. Cenaze merasimi 18.11.2003 Salı günü (Bugün) saat 11.00'de Ulus Aşkenaz Musevi Mezarlığı'nda icra olunacaktır. Terörü bir kez daha lanetlerken, hayatını kaybedenlere Yüce Tanrı'dan rahmet, kederli ailelerine ve sevdiklerine sabır ve başsağlığı dileriz. TURKİYE HAHAMBAŞILIGI (TÜRK MUSEVİ CEMAATİ) BAŞSAĞLIĞI Hayatlarının farklı evrelerinde, farklı meslekleri, farklı hayalleri olan ama aynı acı kaderi paylaşan, Polis memuru BÜLENT BOSTANOĞLU MEHMET ATEŞ NURETTİN AYDIN SERKAN BALCI MEHMET ERUŞ SAADET GÜNEŞ NAŞİT GÜREL MESUT GÜROL KAYA KAYA OĞUZ KIZILIRMAK YOEL ÜLÇER KOHEN AHMET ÖZDOĞAN BERTA ÖZDOĞAN YONA ROMANO ANET RUBİNSTEİN ANNA RUBİNSTEİN FAZIL SÜSLÜ MURAT ŞAHİN EMİN TÜRKASLAN YAKUPOĞLU AVRAM VAROL ÖMER YAZAR MUSTAFA YENİER HAKAN YÜKSEL'in vefatları nedeniyle duyduğumuz acı sonsuzdur. Bu insanlık dışı, menfur saldırılarda yaşamlarını kaybedenlere Yüce Tanrı'dan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar dileriz. Artık masum canlar katledilmesin. Dua ediyoruz ki, mübarek Ramazan ayında, kutsal Cumartesi gününde ve hiçbir zaman insanlar ölmesin. TÜRKİYE HAHAMBAŞILIGI (TÜRK MUSEVİ CEMAATİ)