Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2003 CUMARTESİ
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
J3 20 Sinop B 19 Adana PB 25
Edirne B 19 Samsun PB 21 Mersin
Kocael B 21 Trabzon
PB 26
_y 21 Diyarbakır Y
ÇanaKkale B 20 Giresun PB 22 Şanlıurfa PB 19
ızmır B 23 Ankara
Manisa
B 18 Mardin
B 23 Eskişehir B 18 Siirt
Aydın B 23 Konya
Denızi B 22 Sıvas
B 18 Hakkâri
B 17 Van Y 12
Zonguldak B 20 Antalya B 25 Kars
Yurdun kuzey ve
dogu kesımlen parçalı
çok bulutlu, Doğu Ka-
radenız ıle Doğu ve Gu-
neydoğu Anadolu'nun
doğusu yağmurıu, dı-
öer yerier az bulutlu ve
açıkgeçecek Havası-
caklığı bütün yurtta ar-
tacak. Ruzgâr guney
ve batı yonlerden hafif
ara sıra orta kuvvette
esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
3
3
9
11
12
11
11
10
Münıh Y 10 Zünh
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
12
14
14
17
18
17
21
24
Y 10 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
PB
PB
PB
PB
PB
Y
B
1
14
7
26
18
13
5
32
B 29
( > A ç * Parçalı bulutlu \ Çok bulutlu . Yağmuriu ı Gok gümıtıılü
G L N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
mızı ve yeşil diye adlandırdığı iki hattan hükümet-
le, kuvvet komutanları ile "önemli ve gizliliği olan
konulan" konuştuğunu, hükümetin de eskiden
açık hattan yapılan görüşmeleri artık "yeşil hatta
geçerek" kriptolu hat üzerinden yapmayı yeğle-
diğini aniatıyor.
Bu konuda çoook öyküler, olaylar yaşandı. Es-
kiden MlT'in telefonları dinlediğinden kuşkulanı-
lırdı, telefonları bir zaman önce dinliyordu da.
Bir ara Ecevft, Meclis'teki çalışma odasındaki
telefonların dinlendiğini söyledi.
Son zamanlarda Emniyet Genel Müdürlüğü'nde
telekulak rezaleti ortaya çıkanldı.
• • •
Genelkurmay Başkanı'nın sözleri telekulak se-
rüveninde yeni bir aşama. Bir eksiği var:
Orgeneral özkök telefonları kimlerin dinlediğini
açıklamıyor. Açıklayamıyor.
Orgeneral özkök, önemli bir konuda açıklama
yaparken; (belirsizlik ortamından bir ölçüde sa-
kınmak için) bir olasılık olarak hiç değilse telefon-
lann içimizden mi dışımızdan mı dinlendiğine açık-
lık getirebilirdi.
örneğin, içimizdeki üç kurum; MİT, asker, Em-
niyet Genel Müdürlüğü telefonları dinleme olana-
ğına sahip.
öyleyse? Kim ya kimler veya bu üç kurumdan
hangisi telekulak?
• • •
Içindençıkılmaz bir soruna dönüşen Irak'ta olay-
lar dizisi yaşanır, PKK terörünün giderek yeni baş-
tan tehdit edici bir havaya girdiği sırada böyle bir
açıklamaya neden gereksinildiği sorusu akla ge-
lebilir.
Genelkurmay Başkanı bir asker, emir komırta
düzeninde görev yapan bir kurumun başında bu-
lunmasına karşın bu açıklamayı demokrat kişiliği-
nin gereği şeffaflığa verdiği önemi vurgulamak için
yapmış olabilir.
Çok geniş kapsamlı olasılıkları akla getiren son
açıklamalar, eski öyküleri canlandıracağı gibi, böy-
lesi açıklamalar kafalarda tortular bırakarak yeni
tartışmalara yol açacak.
Ne çare, şu soru sürekli canlı kalacak: Durup
durduk yerde bu açıklama neden?
• • •
Türkiye öyle bir ülke ki, burada olmaz olmaz di-
ye bir kural işlemez.
Bu iktidar döneminde artık bu söze hak verdi-
recek yeni bir aşamaya girildi. Devleti yönetenler-
den birinin söyleminin tersini aynı gün aynı dere-
cede sorumlu bir başkası söylüyor.
Son örnek AB llerleme Raporu'nun medyada
açıklandığı önceki gün yaşandı.
RTE, kestirme yolu denedi. Şu ana kadar AB'ye
uyumla ilgili atılması gereken adımları atmamıza
karşın; müzakere tarihi almayı beklediğimiz bir sı-
rada övgüden çok eleştirisel yanı ağır basan ra-
pordaki irdelemeleri "sudan bahaneler" diye nite-
ledi.
Dışişleri Bakanı Gül ise, raporu "objektif" bul-
duğunu söyledi.
Birbirine ters düşmeyecek demeçler, yorumlar
yapabilmeleri için RTE ile Gül arasında -Genelkur-
may Başkanlığı'ndaki yeşil ve kırmızı hatlardan
sonra- üçüncü birhattın, "pembeftarf/n" vakit ge-
çirmeden kurulması zorunlu duruma geliyor.
Belki uyum sağlanır, belki hükümet aynı ağızdan
konuşurdiye...
• • •
Şaşırtıcı olayların ardı arkası kesilmiyor.
Anayasa Mahkemesi 2. Başkanı Haşim Kılıç,
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar türbanlı eşleri
çağrılmadığı için Çankaya'daki resepsiyonu boy-
kot ettıler. Cumhurbaşkanı'na istifa çağnsı yapan
bozuk düzen borazanları dinci gazeteler, bu iki bü-
rokratın laik cumhuriyete karşı hareketini es geçi-
yor, nedense görevi bırakmalannı istemiyorlar.
Laik cumhuriyete ters düşen iki bürokrat ise,
hem laik cumhuriyetin kurallarına uymayı boykot
ediyor hem de laik cumhuriyetin bir bürokratı ol-
mayı içlerine sindirebiliyorlar.
Olmaz olmaz demeyelim; telekulak da olur, böy-
lesi davranışlar da...
Bakanlık, velîleri
karşı karşıyagetirdi
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Ankara
Milli Eğitim Müdürlü-
ğü'nün, ticaret merkezi
yapılması planlanan TB-
MM lojmanlan içerisin-
de yer alan Başkent tl-
köğretim Okulu'nu ka-
patarak öğrencilenn çev-
redeki okullara nakledil-
mesini istemesi velileri
karşı karşıya getirdi.
TBMM lojmanlarının
satılmasının ardından
kampus içerisinde yer
alan Başkent Ilköğretim
Okulu'nun eğitim-öğre-
tim yüı ortasında kapa-
tılmasına karar verildi.
Okulda öğrenim gören
yaklaşık 230 öğrencinin
büyük çogunluğu Meh-
met Özcan Torunoğlu tl-
köğretim Okulu'na nak-
ledildi. Yeni nakillerle
mevcudu 615 öğrenciye
çıkan Mehmet Özcan
Torunoğlu tlköğretim
Okulu'nun özellikle 3-4
ve 8. smıflannda öğren-
ci yığılması oluştu. 25
kişılik olması gereken
dersliklerde de 33-34
öğrenci eğitim görmeye
başladı.
Okulun mimari yapı-
sınnı da yeni öğrencile-
nn öğrenim görmesini
sağlayacak kapasitede
olmadığını belirten veli-
ler, önce Milli Eğitim
Bakanlığı'na, ardından
da Ankara Valiliği'ne
başvurdular. Sorulanna
yanıt bulamayan veliler
dün de okulda toplandı-
lar. Öğrencilerini kay-
dettirmeye gelen veliler
ile Mehmet Özcan Toru-
noğlu tlköğretim Oku-
lu'nda çocuklan bulu-
nan veliler arasında za-
man zaman gergin anlar
yaşandı. Bunun üzerine
Ankara II Milli Eğitim
Müdürlüğü okula dün 2
müfettiş gönderdi. Ço-
cuğu Mehmet Özcan To-
runoğlu îlköğretim Oku-
lu'nda bulunan veli Sü-
heyla Gönnez, Başkent
Ilköğretim Okulu velile-
rinin sıkıntılanm anla-
dıklannı, bütün sorunun
MEB'ten kaynaklandı-
ğını söyledi. Veli Iret
Otyam da öğrencilerin
eğitimlerini sürdürdük-
leri bir sırada böyle bir
karar alınmasının skan-
dal olduğunu vurguladı.
Tehlikeli kadrolaşmaCAN GAZALCI
ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Hüse-
yfaı Çelik, Eğitim Teknolojileri Genel Mü-
dürlüğü'ne bir yazı göndererek gerekçe
göstermeden 66 kişiyi birden görevden al-
dı. Hükümet, genel müdürlüğün bakanlık-
lann görevde yükselme sınavını yapması
nedeniyle kadrolaşma açısından "kritik"
konumdaki kişileri de görevden almaya
başladı. EğitimTeknolojileri Genel Müdü-
rü Nizami Aktûrk, görevden almalann
"öğretmen fazlaüğmdan" kaynaklandı-
ğını savunurken kuruma son haftalarda 11
personelin alındığı saptandı. AKP hükü-
meti, Talim Terbiye Kurulu'ndaki (TTK)
167 kişinin görevden alınmasının ardın-
dan, tüm kamu kurumlannı etkileyebilecek
bir operasyon daha yaph.
Cumhuriyet'in ele geçirdiği Çelik'in
listesindebulunan 16 kişi, son bir yılda ka-
mu kurumlan için 100'den fazla sınav uy-
gulayan Ölçme ve Değerlendirme Dairesi
bünyesindeki Test Geliştirme Şubesi'nde
görevliydi. 49 kişinin çahştığı bu şubenin,
tüm bakanlıklardaki görevde yükselme sı-
navlannın yanı sıra "açık ilköğrerim oku-
lu dönem sınavlan, açıköğretim lisesi dö-
nem sınavlan. özel okullar giriş sınavı,
polis koleji aday tespit sınavı, okul ve ku-
rum yöneticileri hizmetçi eğitim sonra-
sı değerlendirme sınavlan, yurtdışı tem-
sikiliklerine eğitim müşaviriiği, eğitim
ateşesi ile ateşe yardımcısı seçme sınavı,
ilköğrerim müfTettiş yardımcılığı giriş ve
hizmet içi eğitim sonrası değeriendirme
sınavı ile personel seçme sınavlan"nda
yöneltilecek sorulan hazırladığı açıklandı.
11 milli eğitim müdürlüğü emrine alınan
66 kişi arasında yer alan Lale Kınış'ın Mil-
li Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Cevdet Cengiz'in kızı olduğu öğrenildi.
Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nde
görevden almalann süreceği, TTK'deki
167 kişinin kurumdan atümastnın kamuoy-
unda tepki çekmesi nedeniyle bu kez çalı-
şanlann görevlerine gruplar halinde son
verileceği belirtildi.
YÖK'ten Çelik'in istemine ret
• Baştarafı 1. Sayfada
lecek hafta başlanacak. Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çe-
lik'in, ÖSS kılavuzlannın bası-
numn ertelenmesi" yönündeki
isteğine,YÖK Genel Kurulu 3.5
saatlik toplantısında aldığı ka-
rarla "olumsuz" yanıt verdi.
Edmilen bilgiye göre, toplantıda
ÖSS kılavuzlanmn basımıyla il-
gili gergin anlar yaşandı. YÖK
üyesi Tiirkan Saylan, ÜAK'nin
kurduğu alt komisyonun çalış-
malanna işaret ederek kılavuzla-
nn basımının geciktirilmesi ge-
rektiğini söyledi. ÜAK'nin
YÖK adına da çalıştığını kayde-
den Saylan. bunun hükümetin is-
tediği değişikliklerin kılavuza
konuhnası anlamına gelmeyece-
ğini söyledi. Saylan, "Şimdi kı-
lavuzlann basımına başlarsa-
nız, hükümet,' YÖK çalışmala-
n engelliyor' noktasına gelir"
dedi. Saylan'a Aysel Çelikel ve
Burhan Şenatalar da destek
verdi. Ancak Kemal Gürüz ve
çogunluğu oluşturan üyeler, ha-
zu"hğı süren bir yasa için kıla-
vuzlann geciktirilmesinin an-
lamlı olmayacağını, hükümetin
isteğınin yerine getinhnesi duru-
munda sağhklı bir sınav yapıl-
masınm mümkün olmayacağını
söyledi. Gürüz, "Yasa çıksa bi-
le Cumhurbaşkanı onaylama-
Çocuklara gözaltı
• Baştarafı 1. Sayfada
bilenH.Y.(ll),J.B. (12), S.K.
(13), M. Z.K. (13), M.D. (14)
ise savcıhğa gönderilebilmeleri
için "yaptıklan eylemin far-
kında ohıp olmadıidanna" da-
ir rapor almması için doktora gö-
türüldü. Doktorun "yaptıklan
eylemin farkında olduklan"
yönünde rapor vermesı üzerine 5
çocuk Istanbul Çocuk Mahke-
meleri'ne sevk edildi. Çocuklar
hakkında "2911 sayılı Toplanrı
ve Gösteri Yürüyüşleri Kanu-
nu'na muhalefet etmek" ve
"yasadışı örgüt propagandası
yapmak" suçlarmdan soruştur-
ma başlaüldı. Cumhuriyet Savcı-
sı Erhan Koroğlu yaklaşık 1.5
saat süreyle çocuklann ifadesini
aldıktan sonra serbest bıraktı.
Adliye çüaşında zafer işareti
yapan çocuklar, aileleri ile birlik-
te açıklama yaptılar. Gösteri yap-
madıklannı söyleyen çocuklar,
"Biz oyun oynuyorduk, başka
birileri eylem yaptı. Biz onla-
nn yanına gitrik. O sırada po-
lis geldi. Hiçbirimizin gitmesi-
ne izin vermedi. Bizi gözaltına
aldı" dediler.
Gazetecilerin "Size karakol-
da nasıl davrandılar" sorusu
üzerine de çocuklar "Bizi soğuk
bir yerde beklettiler. Pencere-
yi kapatmamıza izin vermedi-
İer. Hepimiz çok üşüdük. Kapı-
yı özerimize kilitlediler.Yemek
istedik, ama bize küfrettiler"
diye konuştular.
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan,
11 yaş altındakı çocuklann ceza
ehliyeti olmadığmı ammsatarak
bu yaş aralığmdaki çocuklann
gözaltına alınmaması gerektiği-
ni söyledi. Olayın"akılalmaz''
bir durum olduğunu vurgulayan
Alacakaptan, "Devlet idaresi
biraz makul olmalı. Polisler
hakkında en azından disipün
işlemi yapılmalı. Polis de, ço-
cuklar slogan attıysa, 'eğer
bunlan gözaltına almazsam
Kürtçülükten suçlamnm' diye
korkarak gözaltına almıştir.
Bu yaştaid çocuk işlediği fiilin
kötnlüğûnü anlayabilecek du-
rumda değildir" diye konuştu.
Avukat Ttorgut Kazan ise
"11 yaş altındaki çocuklann
cezai ehliyeti zaten yoktur. tn-
sanlığa aykın bir durum da za-
ten hukuka aykındır" dedi.
yabilir. Biz bu süreci geciktir-
meyeUm" görüşünü dile getirdi.
Saylan ve bazı üyeler ise "En
azından bir ay geciktirilebilir"
dedi.
Alınan karara göre gelecek
haftadan itibaren kılavuzlann
basımına başlanacak. 1-15 Ara-
lık günlerinde ÖSS başvurulan
gerçekleştınlecek. 2004 ÖSS, 20
Haziran'da yapılacak. 4 milyon
lira karşıhğında 2004 ÖSS Kıla-
vuzu alabilecek olan aday-
lar, başvurularmı bankaya
35 milyon lira yatırdıklan-
m gösteren banka dekon-
tuyla birlikte yapabilecek-
ler. Yabancı Dil Sınavı
(YDS) 27 Haziran 2004 ta-
rihinde yapılacak. YDS'ye
girecek adaylar ise sınav
ücreti olarak 40 milyon li-
ra yatıracak. Sınavm ardın-
dan adaylar yerleştirme üc-
reti olarak da 18 milyon li-
ra yatıracak.
Kan davası tartışması
Toplantıda Dicle Üni-
versitesi'nin verilmeyen
kadrolan da Gürüz'e yö-
nelik tepkiye neden oldu.
Bazı üyeler Cumhurbaşka-
m Ahmet Necdet Sezer'in
YÖK'ün listesinde 2. sıra-
da bulunan Fikri Cano-
ruç'u rektör olarak atama-
sı nedeniyle bu üniversi-
teyle Kemal Gürüz arasın-
da 2.5 yıldır süren bir
"kan davası" olduğunu
belırttiler. Aysel Çelikel,
197 kişinin hak ettiği hal-
de doçent ve profesör ol-
madığına işaret ederken
"Bu, hukuka aykın bir
tutumdur" dedi. Kemal
Gürüz ise bu kişilerin ara-
lannda sicili uygun ohna-
yan kişiler olduğunu sa-
vundu. Gürüz'e karşı çı-
kan üyeler ise "Körüler
varsa avıklanır" dediler.
Ancak Gürüz, "O zaman
bunu yürütme kurulun-
da tartışalım" diyerek ko-
nuyu kapattı.
Toplantıda, Akdeniz,
Atatürk, Ege, Hacettepe,
Harran, Istanbul, Kınkka-
le, ODTÜ ve Trakya üni-
versitelerinin bazı fakülte-
lerine dekan atamalan da
yapıldı.
Ankara politika belirliyor
• Baştarafı 1. Sayfada
Dışişleri Bakanlığı'nda yapı-
lan toplantıya Bakan Gül, Müs-
teşar Uğur Ziyal ile Türkiye 'nin
Bağdat, Şam, Tahran, Tel Aviv,
Beyrut, Amman ve Riyad büyü-
kelçileri katıldı. Toplantıda ağır-
lıklı olarak şu konular ele alındı:
Irak: ABD'nm Irak'a saldır-
masmın ardından yaşanan geliş-
meler aynntıh olarak ele alındı.
Bölge ülkelerinin Irak'taki geliş-
melere ve Türkiye'nin asker gön-
derme olasılığma ilişkin düşün-
celeri değerlendirildi. Bağdat
Büyükelçisi Paksüt, toplantıda I-
rak'a ilişkin aynntıh bir rapor
sundu. Raporda yer alanbazı un-
surlar özetle şöyle:
• İşgal güçlerine dönük saldı-
nlar giderek artıyor ve daha or-
ganize hale geliyor. Irak'ta sava-
şm sona ermesinin ardmdan ilk
günlerdeki bireysel ve kopuk di-
renişin giderek daha planlı bir
"gerilla savaşına" döndüğü
gözleniyor.
• Türkiye'nin Irak'a asker
göndermesine Türkmenler hariç
hiçbir grup sıcak bakmıyor. Tür-
kiye'nin sadece asker gönderme
konusuna kilitlenmesi, diğer si-
vil alanlardaki etkinliğini de
azalhyor.
Bu nedenle Türkiye, başta in-
sani yardımlar ohnak üzere ülke-
nin sosyoekonomik kalkmması-
na katkıda bulunacak sivil giri-
şimlere hız vermeli. Türkiye'nin
bu çabalan, Irak halkı nezdinde
de olumlu karşılanacakrır.
• Irak Geçici Yönetim Konse-
yi ile işbirliği yapılmalıdır. Kon-
sey ile köprülerin atılması, ileri-
ye dönük siyasi ilişkilere zarar
verecektir.
Ancak Konsey Dönem Başka-
nı olacak Celal Talabani'nin
Ankara'ya yapacağı ziyarette I-
rak KürdistanYurtseverler Birli-
ği (IKYB) lideri statüsüyle görü-
şülmesi yararlı olacaktır.
• Kuzey Irak'ta konuşlu PKK
varlığına karşı ABD yönetimi-
nin somut bir adım atmaya ya-
naşmadığı görülmektedir.
Arap-Israil: Tel Avıv Büyü-
kelçisi Feridun Sinirüoğlu, son
dönemde karşüıklı artan şiddet
olaylan nedeniyle "Yol harita-
sının tükenme aşamasına" gel-
diğini toplantıda anlattı. Şam
Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ve
Beyrut Büyükelçisi Celalettin
Kart da Israil'in Suriye toprak-
lanna saldm düzenlemesinin ar-
dmdan Suriye ve Lübnan'ın as-
keri ittifak yönünde attıklan
adımlara ilişkin toplantıya bilgi
sundular.
Toplantıda, Israil-Filistin ger-
ginliğinin diğer bölge ülkelerini
de içine alacak şekilde bir Arap-
Israil çatışmasına döndüğü, bu-
nun ileride "sıcak çatışma teh-
likesini" de beraberinde getirdi-
ği değerlendirmesi yapıldı.
İran: Toplantıda bir kaygı
noktası olarak Iran da gündeme
geldi. Tahran Büyükelçisi Sela-
hattin Alpar, Iran yönetiminin
nükleer faaliyetlerini durdurma
baskısı karşısmdaki tutumunu
özetledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
şöyle bulundu:
- ÜAK bir yasa taslağı hazırlayacak.
- Taslak 20-25 maddelik bir çerçeveden oluşa-
cak.
- Taslağın ruhunu, anayasanın değiştirilemez ilke-
leri meydana getirecek.
- Üniversitelerde senatoların etkinliği arttırılacak.
Akademik, idari ve mali konulardaki merkezi yetki-
ler üniversite senatolarına verilecek.
- Üniversitelere, özel alanlarda uzmanlaşma
özerkliği verilecek.
- Disipline ilişkin suçlarta ilgili düzenlemeler çer-
çeve yasada yer alacak. Böylece her üniversitenin
kendine göre disiplin yönetmeliği hazırlamasının
önüne geçilecek!
Bunlar, omlet yumurtadan yapılır, tas kebabında
et bulunur, tavla zarla oynanır, futbol bir takım oyu-
nudur türünden genel dogrular. Her sağduyulu kişi-
nin, 'doârusu da bu zaten' diyeceği düzenlemeler.
Gerçi YÖK, merkezi yetkileri pek de üniversitelere
dağıtmaktan yana değil ama, ÜAK böyle bir taslak
hazırlarsa doğrudan karşı çıkmaya da girişmeye-
cekleri anlaşılıyor...
ÜAK bu girişimleriyle, Milli Eğitim Bakanlığfnın
(MEB) ben yaptım oldu türünden çalışmalarının önü-
ne geçtiğini düşünüyor. Şu aşamada görünen de
bu. ÜAK'nin öğretim üyelerinden yeni YÖK Yasası
konusunda istediği görüşler de tüm hızıyla kuruma
gidiyor. 20 bine yakın bilgi-belgenin gittiği haberle-
ri var. Sessiz dursalar da öğretim üyelerinin YÖK'le
ilgili görüşlerinin olduğu anlaşılıyor!
Meclis'te ne olur?
Işin buraya kadar olan bölümü güzel... Milli Eği-
tim Bakanı Çelik'in ÜAK'ye duyduğu saygı, gözleri
yaşartacak yücelikte...
Dileriz yanılırız ama, bizim yakın geleceğe ilişkin
öngörümüz şöyle:
Hükümet aralık ayı ortasına kadar ÜAK'nin tasla-
ğını bekleyecek. Çelik "makul bir sürede" hazırlığın
bitmesini istiyor. Ona kalsa makul süre, değil gün-
lerie haftalarla, saatlerle ölçülecek bir dilimi içeri-
yor...
ÜAK, taslağı aralık ortasına dek bitiremezse hü-
kümet çıkışacak:
"Kardeşim siz de yeni bir ilahi kitap mı yazıyorsu-
nuz? Ne bu?.. 20 yıldır tartışılan kurumla ilgili hiç ön
çalışmanız yok muydu? Şu tarihe kadargetirin, yok-
sa biz kendi taslağımızı Meclis'e sürûyoruz..."
Eğer ÜAK çalışmasını aralık ortasına kadar bitirir-
se Hükümet şöyle diyecek:
"Toplumla uzlaşmanın meyvesi olarak ortaya çıkan
bu taslağa çok değer veriyoruz. ÜAK'nin çalışması
üniversite yönetimleriyle yasama ve yürütme arasın-
daki özlenen diyaloğun başladığını göstermektedir..."
Bu peşrevden sonra taslak Meclis'e gelecek. O
anda şu süreç işleyecek:
Bir grup AKP'Iİ milletvekili önerge verecek. öner-
gede meslek liselerinin anlam ve önemi anlatılacak,
bu liselerden olan imam hatiplerde okuyanların da
memleketin güzide evlatlan olduğu vurgulanacak.
Yasada değişikük yapılarak, onlann da bütün üniver-
sitelere girmesi gerektiği belirtilecek.
Bir grup CHP'li milletvekili, değişikliği orada öğ-
rendiği için hemen tepki gösterecek. Karşılıklı atış-
malarda biraz gergin saatler yaşanacak. Sonunda
oylama yapılıp, değişikük kabul edilecek. Buna, ba-
kanlığın YÖK üzerindeki etkisini arttıracak birkaç
madde de eklenecek...
Bakanlığın, ÖSYM'ye baskı yapıp, sınav kılavuzu-
nun baskısını erteletmeye çalışmasının altında yatan
da bu...
ÜAK tepki gösterince de hükümet, "Kardeşim bü-
tün dediklerinizi yaptık, bırakın da bizim istediğimiz
iki-üç madde de içindeyeralsın" diyecek. Sonuçta
mevcut durum aranır olacak... Sonrası da bir varmış
bir YÖK'müş!
Yanılmayı yürekten diliyoruz ama, AKP'nin ruhu
böyle... Yol yakınken ÜAK bu gidişe ortak olmama-
lı, "Yasa yapmak bizim işimiz değil. Biz doğrulan,
yanlışlan söyleriz. Bunun dışında sizin icraatınıza or-
tak olmayız" demeli...
ankcuma ktv.ttnet.net.tr
Beyoğlu'na korku
salan çete DGM'de
ÖZGÜR ERBAŞ
Beyoğlu gecelerine
korku salan kapkaç çete-
si üyeleri DGM'ye getı-
rildi. Istanbul Organize
Suçlar Şube Ekiple-
ri'nce gerçekleştirilen
operasyonda gözaltına
alınan, aralannda çete h-
deri olduğu iddia edilen
Fırat Delibaş, şarkıcı
Cengiz fmren ve Deli-
baş 'ın korumalığını
yaptığı ileri sürülen po-
lis memuru Efraim Yü-
cel'in de bulunduğu 24
kişi, DGM Cumhuriyet
Savcısı Sinan Ali Yaşar
tarafindan sorgulandı.
Çete lideri Fırat Delı-
baş'ın geçen ağustosta
Beyoğlu'ndaki Imam
Adnan Sokak'ta iki kişi-
nin yaralanmasıyla so-
nuçlanan çatışmadan
dolayı hakkında verilen
gıyabi tutuklama karan,
4 No'lu DGM tarafin-
dan vicahiye çevrildi.
Delibaş, savcılık sorgu-
sunda; gençliğinde yan-
kesicilik yaptığını, buna
karşın 10 yıldır suç işle-
mediğini iddia etti. De-
libaş, polis Efraim Yü-
cel ile de polis olmadan
önce tanıştığını söyledi.
Otopark işletmeciliği
yaparak geçindiğini
söyleyen 32 yaşındaki
Delibaş, Cengiz tmren
ile ilişkisinin ise Im-
ren"in Istanbul Plak ile
yaptığı sözleşmede çı-
kan sorunda arabulucu-
luk yapmasından kay-
naklandığını belirtti.
"Hanımağa" lakaph
Sevgi Ö'den ele geçiri-
len şifreli bir defterin
Organize Suçlar Şube
Müdürlüğü ekiplerince
çözülerek, rüşvet aldık-
lan öne sürülen polis
memurlannm tespit
edilmeye çalışıldığı vur-
gulandı.
Sanıklann savcılıkda-
ki sorgulan akşam saat-
lerinde tamamlanırken
5 kişi serbest bırakıldı.
Aralannda Cengiz
Imren, eski polis memu-
ru Efraim Yücel, Fırat
Delibaş, Sevgi Ö'nün de
bulunduğu 19 kişi ise
tutuklama istemiyle 4
No'lu nöbetçi mah-
kemeye sevk edildi.