25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2003 CUMARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE J3 20 Sinop B 19 Adana PB 25 Edirne B 19 Samsun PB 21 Mersin Kocael B 21 Trabzon PB 26 _y 21 Diyarbakır Y ÇanaKkale B 20 Giresun PB 22 Şanlıurfa PB 19 ızmır B 23 Ankara Manisa B 18 Mardin B 23 Eskişehir B 18 Siirt Aydın B 23 Konya Denızi B 22 Sıvas B 18 Hakkâri B 17 Van Y 12 Zonguldak B 20 Antalya B 25 Kars Yurdun kuzey ve dogu kesımlen parçalı çok bulutlu, Doğu Ka- radenız ıle Doğu ve Gu- neydoğu Anadolu'nun doğusu yağmurıu, dı- öer yerier az bulutlu ve açıkgeçecek Havası- caklığı bütün yurtta ar- tacak. Ruzgâr guney ve batı yonlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 3 3 9 11 12 11 11 10 Münıh Y 10 Zünh Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y Y Y Y Y Y Y 12 14 14 17 18 17 21 24 Y 10 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y PB PB PB PB PB Y B 1 14 7 26 18 13 5 32 B 29 ( > A ç * Parçalı bulutlu \ Çok bulutlu . Yağmuriu ı Gok gümıtıılü G L N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada mızı ve yeşil diye adlandırdığı iki hattan hükümet- le, kuvvet komutanları ile "önemli ve gizliliği olan konulan" konuştuğunu, hükümetin de eskiden açık hattan yapılan görüşmeleri artık "yeşil hatta geçerek" kriptolu hat üzerinden yapmayı yeğle- diğini aniatıyor. Bu konuda çoook öyküler, olaylar yaşandı. Es- kiden MlT'in telefonları dinlediğinden kuşkulanı- lırdı, telefonları bir zaman önce dinliyordu da. Bir ara Ecevft, Meclis'teki çalışma odasındaki telefonların dinlendiğini söyledi. Son zamanlarda Emniyet Genel Müdürlüğü'nde telekulak rezaleti ortaya çıkanldı. • • • Genelkurmay Başkanı'nın sözleri telekulak se- rüveninde yeni bir aşama. Bir eksiği var: Orgeneral özkök telefonları kimlerin dinlediğini açıklamıyor. Açıklayamıyor. Orgeneral özkök, önemli bir konuda açıklama yaparken; (belirsizlik ortamından bir ölçüde sa- kınmak için) bir olasılık olarak hiç değilse telefon- lann içimizden mi dışımızdan mı dinlendiğine açık- lık getirebilirdi. örneğin, içimizdeki üç kurum; MİT, asker, Em- niyet Genel Müdürlüğü telefonları dinleme olana- ğına sahip. öyleyse? Kim ya kimler veya bu üç kurumdan hangisi telekulak? • • • Içindençıkılmaz bir soruna dönüşen Irak'ta olay- lar dizisi yaşanır, PKK terörünün giderek yeni baş- tan tehdit edici bir havaya girdiği sırada böyle bir açıklamaya neden gereksinildiği sorusu akla ge- lebilir. Genelkurmay Başkanı bir asker, emir komırta düzeninde görev yapan bir kurumun başında bu- lunmasına karşın bu açıklamayı demokrat kişiliği- nin gereği şeffaflığa verdiği önemi vurgulamak için yapmış olabilir. Çok geniş kapsamlı olasılıkları akla getiren son açıklamalar, eski öyküleri canlandıracağı gibi, böy- lesi açıklamalar kafalarda tortular bırakarak yeni tartışmalara yol açacak. Ne çare, şu soru sürekli canlı kalacak: Durup durduk yerde bu açıklama neden? • • • Türkiye öyle bir ülke ki, burada olmaz olmaz di- ye bir kural işlemez. Bu iktidar döneminde artık bu söze hak verdi- recek yeni bir aşamaya girildi. Devleti yönetenler- den birinin söyleminin tersini aynı gün aynı dere- cede sorumlu bir başkası söylüyor. Son örnek AB llerleme Raporu'nun medyada açıklandığı önceki gün yaşandı. RTE, kestirme yolu denedi. Şu ana kadar AB'ye uyumla ilgili atılması gereken adımları atmamıza karşın; müzakere tarihi almayı beklediğimiz bir sı- rada övgüden çok eleştirisel yanı ağır basan ra- pordaki irdelemeleri "sudan bahaneler" diye nite- ledi. Dışişleri Bakanı Gül ise, raporu "objektif" bul- duğunu söyledi. Birbirine ters düşmeyecek demeçler, yorumlar yapabilmeleri için RTE ile Gül arasında -Genelkur- may Başkanlığı'ndaki yeşil ve kırmızı hatlardan sonra- üçüncü birhattın, "pembeftarf/n" vakit ge- çirmeden kurulması zorunlu duruma geliyor. Belki uyum sağlanır, belki hükümet aynı ağızdan konuşurdiye... • • • Şaşırtıcı olayların ardı arkası kesilmiyor. Anayasa Mahkemesi 2. Başkanı Haşim Kılıç, Sayıştay Başkanı Mehmet Damar türbanlı eşleri çağrılmadığı için Çankaya'daki resepsiyonu boy- kot ettıler. Cumhurbaşkanı'na istifa çağnsı yapan bozuk düzen borazanları dinci gazeteler, bu iki bü- rokratın laik cumhuriyete karşı hareketini es geçi- yor, nedense görevi bırakmalannı istemiyorlar. Laik cumhuriyete ters düşen iki bürokrat ise, hem laik cumhuriyetin kurallarına uymayı boykot ediyor hem de laik cumhuriyetin bir bürokratı ol- mayı içlerine sindirebiliyorlar. Olmaz olmaz demeyelim; telekulak da olur, böy- lesi davranışlar da... Bakanlık, velîleri karşı karşıyagetirdi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Ankara Milli Eğitim Müdürlü- ğü'nün, ticaret merkezi yapılması planlanan TB- MM lojmanlan içerisin- de yer alan Başkent tl- köğretim Okulu'nu ka- patarak öğrencilenn çev- redeki okullara nakledil- mesini istemesi velileri karşı karşıya getirdi. TBMM lojmanlarının satılmasının ardından kampus içerisinde yer alan Başkent Ilköğretim Okulu'nun eğitim-öğre- tim yüı ortasında kapa- tılmasına karar verildi. Okulda öğrenim gören yaklaşık 230 öğrencinin büyük çogunluğu Meh- met Özcan Torunoğlu tl- köğretim Okulu'na nak- ledildi. Yeni nakillerle mevcudu 615 öğrenciye çıkan Mehmet Özcan Torunoğlu tlköğretim Okulu'nun özellikle 3-4 ve 8. smıflannda öğren- ci yığılması oluştu. 25 kişılik olması gereken dersliklerde de 33-34 öğrenci eğitim görmeye başladı. Okulun mimari yapı- sınnı da yeni öğrencile- nn öğrenim görmesini sağlayacak kapasitede olmadığını belirten veli- ler, önce Milli Eğitim Bakanlığı'na, ardından da Ankara Valiliği'ne başvurdular. Sorulanna yanıt bulamayan veliler dün de okulda toplandı- lar. Öğrencilerini kay- dettirmeye gelen veliler ile Mehmet Özcan Toru- noğlu tlköğretim Oku- lu'nda çocuklan bulu- nan veliler arasında za- man zaman gergin anlar yaşandı. Bunun üzerine Ankara II Milli Eğitim Müdürlüğü okula dün 2 müfettiş gönderdi. Ço- cuğu Mehmet Özcan To- runoğlu îlköğretim Oku- lu'nda bulunan veli Sü- heyla Gönnez, Başkent Ilköğretim Okulu velile- rinin sıkıntılanm anla- dıklannı, bütün sorunun MEB'ten kaynaklandı- ğını söyledi. Veli Iret Otyam da öğrencilerin eğitimlerini sürdürdük- leri bir sırada böyle bir karar alınmasının skan- dal olduğunu vurguladı. Tehlikeli kadrolaşmaCAN GAZALCI ANKARA - Milli Eğitim Bakanı Hüse- yfaı Çelik, Eğitim Teknolojileri Genel Mü- dürlüğü'ne bir yazı göndererek gerekçe göstermeden 66 kişiyi birden görevden al- dı. Hükümet, genel müdürlüğün bakanlık- lann görevde yükselme sınavını yapması nedeniyle kadrolaşma açısından "kritik" konumdaki kişileri de görevden almaya başladı. EğitimTeknolojileri Genel Müdü- rü Nizami Aktûrk, görevden almalann "öğretmen fazlaüğmdan" kaynaklandı- ğını savunurken kuruma son haftalarda 11 personelin alındığı saptandı. AKP hükü- meti, Talim Terbiye Kurulu'ndaki (TTK) 167 kişinin görevden alınmasının ardın- dan, tüm kamu kurumlannı etkileyebilecek bir operasyon daha yaph. Cumhuriyet'in ele geçirdiği Çelik'in listesindebulunan 16 kişi, son bir yılda ka- mu kurumlan için 100'den fazla sınav uy- gulayan Ölçme ve Değerlendirme Dairesi bünyesindeki Test Geliştirme Şubesi'nde görevliydi. 49 kişinin çahştığı bu şubenin, tüm bakanlıklardaki görevde yükselme sı- navlannın yanı sıra "açık ilköğrerim oku- lu dönem sınavlan, açıköğretim lisesi dö- nem sınavlan. özel okullar giriş sınavı, polis koleji aday tespit sınavı, okul ve ku- rum yöneticileri hizmetçi eğitim sonra- sı değerlendirme sınavlan, yurtdışı tem- sikiliklerine eğitim müşaviriiği, eğitim ateşesi ile ateşe yardımcısı seçme sınavı, ilköğrerim müfTettiş yardımcılığı giriş ve hizmet içi eğitim sonrası değeriendirme sınavı ile personel seçme sınavlan"nda yöneltilecek sorulan hazırladığı açıklandı. 11 milli eğitim müdürlüğü emrine alınan 66 kişi arasında yer alan Lale Kınış'ın Mil- li Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cevdet Cengiz'in kızı olduğu öğrenildi. Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nde görevden almalann süreceği, TTK'deki 167 kişinin kurumdan atümastnın kamuoy- unda tepki çekmesi nedeniyle bu kez çalı- şanlann görevlerine gruplar halinde son verileceği belirtildi. YÖK'ten Çelik'in istemine ret • Baştarafı 1. Sayfada lecek hafta başlanacak. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- lik'in, ÖSS kılavuzlannın bası- numn ertelenmesi" yönündeki isteğine,YÖK Genel Kurulu 3.5 saatlik toplantısında aldığı ka- rarla "olumsuz" yanıt verdi. Edmilen bilgiye göre, toplantıda ÖSS kılavuzlanmn basımıyla il- gili gergin anlar yaşandı. YÖK üyesi Tiirkan Saylan, ÜAK'nin kurduğu alt komisyonun çalış- malanna işaret ederek kılavuzla- nn basımının geciktirilmesi ge- rektiğini söyledi. ÜAK'nin YÖK adına da çalıştığını kayde- den Saylan. bunun hükümetin is- tediği değişikliklerin kılavuza konuhnası anlamına gelmeyece- ğini söyledi. Saylan, "Şimdi kı- lavuzlann basımına başlarsa- nız, hükümet,' YÖK çalışmala- n engelliyor' noktasına gelir" dedi. Saylan'a Aysel Çelikel ve Burhan Şenatalar da destek verdi. Ancak Kemal Gürüz ve çogunluğu oluşturan üyeler, ha- zu"hğı süren bir yasa için kıla- vuzlann geciktirilmesinin an- lamlı olmayacağını, hükümetin isteğınin yerine getinhnesi duru- munda sağhklı bir sınav yapıl- masınm mümkün olmayacağını söyledi. Gürüz, "Yasa çıksa bi- le Cumhurbaşkanı onaylama- Çocuklara gözaltı • Baştarafı 1. Sayfada bilenH.Y.(ll),J.B. (12), S.K. (13), M. Z.K. (13), M.D. (14) ise savcıhğa gönderilebilmeleri için "yaptıklan eylemin far- kında ohıp olmadıidanna" da- ir rapor almması için doktora gö- türüldü. Doktorun "yaptıklan eylemin farkında olduklan" yönünde rapor vermesı üzerine 5 çocuk Istanbul Çocuk Mahke- meleri'ne sevk edildi. Çocuklar hakkında "2911 sayılı Toplanrı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanu- nu'na muhalefet etmek" ve "yasadışı örgüt propagandası yapmak" suçlarmdan soruştur- ma başlaüldı. Cumhuriyet Savcı- sı Erhan Koroğlu yaklaşık 1.5 saat süreyle çocuklann ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktı. Adliye çüaşında zafer işareti yapan çocuklar, aileleri ile birlik- te açıklama yaptılar. Gösteri yap- madıklannı söyleyen çocuklar, "Biz oyun oynuyorduk, başka birileri eylem yaptı. Biz onla- nn yanına gitrik. O sırada po- lis geldi. Hiçbirimizin gitmesi- ne izin vermedi. Bizi gözaltına aldı" dediler. Gazetecilerin "Size karakol- da nasıl davrandılar" sorusu üzerine de çocuklar "Bizi soğuk bir yerde beklettiler. Pencere- yi kapatmamıza izin vermedi- İer. Hepimiz çok üşüdük. Kapı- yı özerimize kilitlediler.Yemek istedik, ama bize küfrettiler" diye konuştular. Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, 11 yaş altındakı çocuklann ceza ehliyeti olmadığmı ammsatarak bu yaş aralığmdaki çocuklann gözaltına alınmaması gerektiği- ni söyledi. Olayın"akılalmaz'' bir durum olduğunu vurgulayan Alacakaptan, "Devlet idaresi biraz makul olmalı. Polisler hakkında en azından disipün işlemi yapılmalı. Polis de, ço- cuklar slogan attıysa, 'eğer bunlan gözaltına almazsam Kürtçülükten suçlamnm' diye korkarak gözaltına almıştir. Bu yaştaid çocuk işlediği fiilin kötnlüğûnü anlayabilecek du- rumda değildir" diye konuştu. Avukat Ttorgut Kazan ise "11 yaş altındaki çocuklann cezai ehliyeti zaten yoktur. tn- sanlığa aykın bir durum da za- ten hukuka aykındır" dedi. yabilir. Biz bu süreci geciktir- meyeUm" görüşünü dile getirdi. Saylan ve bazı üyeler ise "En azından bir ay geciktirilebilir" dedi. Alınan karara göre gelecek haftadan itibaren kılavuzlann basımına başlanacak. 1-15 Ara- lık günlerinde ÖSS başvurulan gerçekleştınlecek. 2004 ÖSS, 20 Haziran'da yapılacak. 4 milyon lira karşıhğında 2004 ÖSS Kıla- vuzu alabilecek olan aday- lar, başvurularmı bankaya 35 milyon lira yatırdıklan- m gösteren banka dekon- tuyla birlikte yapabilecek- ler. Yabancı Dil Sınavı (YDS) 27 Haziran 2004 ta- rihinde yapılacak. YDS'ye girecek adaylar ise sınav ücreti olarak 40 milyon li- ra yatıracak. Sınavm ardın- dan adaylar yerleştirme üc- reti olarak da 18 milyon li- ra yatıracak. Kan davası tartışması Toplantıda Dicle Üni- versitesi'nin verilmeyen kadrolan da Gürüz'e yö- nelik tepkiye neden oldu. Bazı üyeler Cumhurbaşka- m Ahmet Necdet Sezer'in YÖK'ün listesinde 2. sıra- da bulunan Fikri Cano- ruç'u rektör olarak atama- sı nedeniyle bu üniversi- teyle Kemal Gürüz arasın- da 2.5 yıldır süren bir "kan davası" olduğunu belırttiler. Aysel Çelikel, 197 kişinin hak ettiği hal- de doçent ve profesör ol- madığına işaret ederken "Bu, hukuka aykın bir tutumdur" dedi. Kemal Gürüz ise bu kişilerin ara- lannda sicili uygun ohna- yan kişiler olduğunu sa- vundu. Gürüz'e karşı çı- kan üyeler ise "Körüler varsa avıklanır" dediler. Ancak Gürüz, "O zaman bunu yürütme kurulun- da tartışalım" diyerek ko- nuyu kapattı. Toplantıda, Akdeniz, Atatürk, Ege, Hacettepe, Harran, Istanbul, Kınkka- le, ODTÜ ve Trakya üni- versitelerinin bazı fakülte- lerine dekan atamalan da yapıldı. Ankara politika belirliyor • Baştarafı 1. Sayfada Dışişleri Bakanlığı'nda yapı- lan toplantıya Bakan Gül, Müs- teşar Uğur Ziyal ile Türkiye 'nin Bağdat, Şam, Tahran, Tel Aviv, Beyrut, Amman ve Riyad büyü- kelçileri katıldı. Toplantıda ağır- lıklı olarak şu konular ele alındı: Irak: ABD'nm Irak'a saldır- masmın ardından yaşanan geliş- meler aynntıh olarak ele alındı. Bölge ülkelerinin Irak'taki geliş- melere ve Türkiye'nin asker gön- derme olasılığma ilişkin düşün- celeri değerlendirildi. Bağdat Büyükelçisi Paksüt, toplantıda I- rak'a ilişkin aynntıh bir rapor sundu. Raporda yer alanbazı un- surlar özetle şöyle: • İşgal güçlerine dönük saldı- nlar giderek artıyor ve daha or- ganize hale geliyor. Irak'ta sava- şm sona ermesinin ardmdan ilk günlerdeki bireysel ve kopuk di- renişin giderek daha planlı bir "gerilla savaşına" döndüğü gözleniyor. • Türkiye'nin Irak'a asker göndermesine Türkmenler hariç hiçbir grup sıcak bakmıyor. Tür- kiye'nin sadece asker gönderme konusuna kilitlenmesi, diğer si- vil alanlardaki etkinliğini de azalhyor. Bu nedenle Türkiye, başta in- sani yardımlar ohnak üzere ülke- nin sosyoekonomik kalkmması- na katkıda bulunacak sivil giri- şimlere hız vermeli. Türkiye'nin bu çabalan, Irak halkı nezdinde de olumlu karşılanacakrır. • Irak Geçici Yönetim Konse- yi ile işbirliği yapılmalıdır. Kon- sey ile köprülerin atılması, ileri- ye dönük siyasi ilişkilere zarar verecektir. Ancak Konsey Dönem Başka- nı olacak Celal Talabani'nin Ankara'ya yapacağı ziyarette I- rak KürdistanYurtseverler Birli- ği (IKYB) lideri statüsüyle görü- şülmesi yararlı olacaktır. • Kuzey Irak'ta konuşlu PKK varlığına karşı ABD yönetimi- nin somut bir adım atmaya ya- naşmadığı görülmektedir. Arap-Israil: Tel Avıv Büyü- kelçisi Feridun Sinirüoğlu, son dönemde karşüıklı artan şiddet olaylan nedeniyle "Yol harita- sının tükenme aşamasına" gel- diğini toplantıda anlattı. Şam Büyükelçisi Oğuz Çelikkol ve Beyrut Büyükelçisi Celalettin Kart da Israil'in Suriye toprak- lanna saldm düzenlemesinin ar- dmdan Suriye ve Lübnan'ın as- keri ittifak yönünde attıklan adımlara ilişkin toplantıya bilgi sundular. Toplantıda, Israil-Filistin ger- ginliğinin diğer bölge ülkelerini de içine alacak şekilde bir Arap- Israil çatışmasına döndüğü, bu- nun ileride "sıcak çatışma teh- likesini" de beraberinde getirdi- ği değerlendirmesi yapıldı. İran: Toplantıda bir kaygı noktası olarak Iran da gündeme geldi. Tahran Büyükelçisi Sela- hattin Alpar, Iran yönetiminin nükleer faaliyetlerini durdurma baskısı karşısmdaki tutumunu özetledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada şöyle bulundu: - ÜAK bir yasa taslağı hazırlayacak. - Taslak 20-25 maddelik bir çerçeveden oluşa- cak. - Taslağın ruhunu, anayasanın değiştirilemez ilke- leri meydana getirecek. - Üniversitelerde senatoların etkinliği arttırılacak. Akademik, idari ve mali konulardaki merkezi yetki- ler üniversite senatolarına verilecek. - Üniversitelere, özel alanlarda uzmanlaşma özerkliği verilecek. - Disipline ilişkin suçlarta ilgili düzenlemeler çer- çeve yasada yer alacak. Böylece her üniversitenin kendine göre disiplin yönetmeliği hazırlamasının önüne geçilecek! Bunlar, omlet yumurtadan yapılır, tas kebabında et bulunur, tavla zarla oynanır, futbol bir takım oyu- nudur türünden genel dogrular. Her sağduyulu kişi- nin, 'doârusu da bu zaten' diyeceği düzenlemeler. Gerçi YÖK, merkezi yetkileri pek de üniversitelere dağıtmaktan yana değil ama, ÜAK böyle bir taslak hazırlarsa doğrudan karşı çıkmaya da girişmeye- cekleri anlaşılıyor... ÜAK bu girişimleriyle, Milli Eğitim Bakanlığfnın (MEB) ben yaptım oldu türünden çalışmalarının önü- ne geçtiğini düşünüyor. Şu aşamada görünen de bu. ÜAK'nin öğretim üyelerinden yeni YÖK Yasası konusunda istediği görüşler de tüm hızıyla kuruma gidiyor. 20 bine yakın bilgi-belgenin gittiği haberle- ri var. Sessiz dursalar da öğretim üyelerinin YÖK'le ilgili görüşlerinin olduğu anlaşılıyor! Meclis'te ne olur? Işin buraya kadar olan bölümü güzel... Milli Eği- tim Bakanı Çelik'in ÜAK'ye duyduğu saygı, gözleri yaşartacak yücelikte... Dileriz yanılırız ama, bizim yakın geleceğe ilişkin öngörümüz şöyle: Hükümet aralık ayı ortasına kadar ÜAK'nin tasla- ğını bekleyecek. Çelik "makul bir sürede" hazırlığın bitmesini istiyor. Ona kalsa makul süre, değil gün- lerie haftalarla, saatlerle ölçülecek bir dilimi içeri- yor... ÜAK, taslağı aralık ortasına dek bitiremezse hü- kümet çıkışacak: "Kardeşim siz de yeni bir ilahi kitap mı yazıyorsu- nuz? Ne bu?.. 20 yıldır tartışılan kurumla ilgili hiç ön çalışmanız yok muydu? Şu tarihe kadargetirin, yok- sa biz kendi taslağımızı Meclis'e sürûyoruz..." Eğer ÜAK çalışmasını aralık ortasına kadar bitirir- se Hükümet şöyle diyecek: "Toplumla uzlaşmanın meyvesi olarak ortaya çıkan bu taslağa çok değer veriyoruz. ÜAK'nin çalışması üniversite yönetimleriyle yasama ve yürütme arasın- daki özlenen diyaloğun başladığını göstermektedir..." Bu peşrevden sonra taslak Meclis'e gelecek. O anda şu süreç işleyecek: Bir grup AKP'Iİ milletvekili önerge verecek. öner- gede meslek liselerinin anlam ve önemi anlatılacak, bu liselerden olan imam hatiplerde okuyanların da memleketin güzide evlatlan olduğu vurgulanacak. Yasada değişikük yapılarak, onlann da bütün üniver- sitelere girmesi gerektiği belirtilecek. Bir grup CHP'li milletvekili, değişikliği orada öğ- rendiği için hemen tepki gösterecek. Karşılıklı atış- malarda biraz gergin saatler yaşanacak. Sonunda oylama yapılıp, değişikük kabul edilecek. Buna, ba- kanlığın YÖK üzerindeki etkisini arttıracak birkaç madde de eklenecek... Bakanlığın, ÖSYM'ye baskı yapıp, sınav kılavuzu- nun baskısını erteletmeye çalışmasının altında yatan da bu... ÜAK tepki gösterince de hükümet, "Kardeşim bü- tün dediklerinizi yaptık, bırakın da bizim istediğimiz iki-üç madde de içindeyeralsın" diyecek. Sonuçta mevcut durum aranır olacak... Sonrası da bir varmış bir YÖK'müş! Yanılmayı yürekten diliyoruz ama, AKP'nin ruhu böyle... Yol yakınken ÜAK bu gidişe ortak olmama- lı, "Yasa yapmak bizim işimiz değil. Biz doğrulan, yanlışlan söyleriz. Bunun dışında sizin icraatınıza or- tak olmayız" demeli... ankcuma ktv.ttnet.net.tr Beyoğlu'na korku salan çete DGM'de ÖZGÜR ERBAŞ Beyoğlu gecelerine korku salan kapkaç çete- si üyeleri DGM'ye getı- rildi. Istanbul Organize Suçlar Şube Ekiple- ri'nce gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan, aralannda çete h- deri olduğu iddia edilen Fırat Delibaş, şarkıcı Cengiz fmren ve Deli- baş 'ın korumalığını yaptığı ileri sürülen po- lis memuru Efraim Yü- cel'in de bulunduğu 24 kişi, DGM Cumhuriyet Savcısı Sinan Ali Yaşar tarafindan sorgulandı. Çete lideri Fırat Delı- baş'ın geçen ağustosta Beyoğlu'ndaki Imam Adnan Sokak'ta iki kişi- nin yaralanmasıyla so- nuçlanan çatışmadan dolayı hakkında verilen gıyabi tutuklama karan, 4 No'lu DGM tarafin- dan vicahiye çevrildi. Delibaş, savcılık sorgu- sunda; gençliğinde yan- kesicilik yaptığını, buna karşın 10 yıldır suç işle- mediğini iddia etti. De- libaş, polis Efraim Yü- cel ile de polis olmadan önce tanıştığını söyledi. Otopark işletmeciliği yaparak geçindiğini söyleyen 32 yaşındaki Delibaş, Cengiz tmren ile ilişkisinin ise Im- ren"in Istanbul Plak ile yaptığı sözleşmede çı- kan sorunda arabulucu- luk yapmasından kay- naklandığını belirtti. "Hanımağa" lakaph Sevgi Ö'den ele geçiri- len şifreli bir defterin Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekiplerince çözülerek, rüşvet aldık- lan öne sürülen polis memurlannm tespit edilmeye çalışıldığı vur- gulandı. Sanıklann savcılıkda- ki sorgulan akşam saat- lerinde tamamlanırken 5 kişi serbest bırakıldı. Aralannda Cengiz Imren, eski polis memu- ru Efraim Yücel, Fırat Delibaş, Sevgi Ö'nün de bulunduğu 19 kişi ise tutuklama istemiyle 4 No'lu nöbetçi mah- kemeye sevk edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear