Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
4-
CUMHURİYET 29 EKİM 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
Resepsiyona eksiksiz katılacaklannı söyleyen Koç, 'AKP Cumhuriyet kuruluşlarını sindinnek istiyor' dedi
CHP'den Sezer'etam destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP yöneticilerinin Cumhurbaşkanı
Ahmet NecdetSezer'ı hedef alan açık-
lamalanna tepki gösteren CHP'liler,
29 Ekim resepsiyonuna "eksJksiz" ka-
tıima karan aldı. CHP Grup Başkan-
vekili HaJuk Koç, "Cumhuriyetin te-
mel değerleriyle sorunu olan AKP'nin
talayye yapüğını, Cumhuriyetin ku-
runne kuruluşlannı sindinnekistedik-
terini" söyledi.
CHP grup başkanvekilleri Haluk
Koç ile AHTopuz dün parlamentoda dü-
zenledikleri basın toplantısında, resep-
siyon konusunda değerlendirmeler
yaptılar. Koç, "AKP'nin Cumhuriye-
ti tartışabilecek her firsati kullandiğı-
nı" vurgularken şu görüşleri dile ge-
tirdi: -TBMMBaşkanıtarafindanbaş-
laüian ilk türban eylemi daha sonra
her firsatta yeniden ülke gündemine
taşuınuşor. Son oiarakSayın Cumhur-
• AKP'yi, Cumhuriyeti tartışabilecek her fırsatı kullanmakla suçlayan Mustafa
Koç, "Cumhuriyetin temel değerleriyle sorunlan var" dedi. Milletvekillerinin
"laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin
milletvekili oiarak bu ilkelere bağlılık" yemini ettiğine dikkat çeken Koç, "Eğer
bu değerlere inanmıyorsanız gereğini yapın" diyerek AKP'lileri istifaya çağırdı.
başkanı'na yönetik ağır, kabul edile-
mez boyuttaki eleştiriler AKP'Kler ta-
rafindan bu fırsaün tekrar kuDanıbna-
andan ibarcttir. Atatürkflkeve devrim-
lerine bağh oktuldannı ifadeedenler, ka-
dınlann eşit haklannı kahramanca sa-
vunanlar. kendi özel dünyalannda ka-
duıa nasu" baküklannı gizİemeçabasın-
dadııiar. AKP takiyyenin en büyüğü-
nü bu alanda sergühor. Herkesin ken-
di özel yaşamında ve kanıusal alan dt-
şındaki ortamlarda istediğini giyme
hakkı vartür. Ancak kamusal alanlar-
da hukukdevtethün beh'rlediği ve uhıs-
lararası hukukun da onayladıgı tarz-
da küık ve kıyafet taşuunası zorunlu-
dur. Siz 30 Ağustos resepsiyonumı tar-
üşmaya açamryorsunuz, 23 Nisan resep-
siyonunu sınırh delmeye çanşıyorsu-
nuz. 29 Ekim kabulünü ise kafamzm ar-
dındaki gösteri engeüeniyordiye tarüş-
maya açıyorsunuz. Samimi değilsuıiz."
Milletvekıllennin "laik, demokra-
tik, sosyal bir hukuk devteti olan Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin milletvekili ola-
rakbu ilkelere bağlılık" yemını ettiği-
ne dikkat çeken Koç, "Eğer bu değer-
lere inanmıyorsanız gereğini yapın.
Rektörierin, öğretim üyekrinin yürü-
yüşünül46'hksuçianedenleıindemok-
rathğı nerede kaldL Cumhuriyet ve ü-
keleriyle uğraşmayın. AKP'nin Cum-
huriyetin temel değerleriyle sorunu ol-
duğu ortada" dedi. Sezer'i hedef alan
açıklamalan da eleştiren Koç, "Cum-
hurbaşkanı laik, demokratik Cumhu-
riyete sahip çıkmaktan başka ne yap-
u? Cumhurbaşkanını istifaya çağın-
yorlar. Çünkü Cumhuriyetin temel de-
ğerlerini savunan herkes AKP'nin he-
defıdir. Cumhuriyet kurumve kuruluş-
lannı sindirmek istiyorlar" açıklama-
sını yaptı. Koç, resepsiyona CHP'lile-
rin eksiksiz katılacağını sözlerine ek-
ledi.Topuz da, yaratılan gerginliğin tek
taraflı olmadığını söyledi Topuz,
"Cumhurbaşkanı herhangi bir kısıt
koymadan çağn yapsaydı veorada tiir-
banlı hanunefendiler yer alsaydı bir
başka, aynı ağuiıkta bir gerginUk yine
ortaya çikacakü. Toplum AKP iktida-
n boyunca hep gergnüeştirüdr dedi.
Türbanın kâmusal alanda yasak ol-
duğuna ilişkin yargı kararlannı anım-
satan Topuz, "Eğer türbanülara hak-
sızhk yapthyorsa, anayasayi değiştire-
cek güçleri var, buyursunlar değiştir-
sinler. Bu hukuk sisteminin dcgişeme-
yeceğini biliyorlar. Tabanlanna hitap
ederek konuyu istismar ediyorlar" di-
ye konuştu. Topuz, AKP'lilerin Se-
zer'i istifaya çağırdığını aktanrken de
"Kamuoyu yoklamalannda Cumhur-
başkanı en giivenilir kişi çıkıyor. Ulke-
yi 80 yılhk Cumhuriyetin kazanımla-
nndan mahrum bırakacak bir sürece
süruldemelerine izin vermeyiz. Cum-
huriyetin kazanımlan korunacakor.
Bu tip güişünkre geçh verihneyecek-
tir" açıklamasını yaptı.
AKP'nin hedefi valilik baloları
Seçim
bölgelerinde
'türban şov'
yapacaklar
BURSA(Cumhuriyet)-
Türbanlı eşleriyle Çanka-
ya Köşkü'ndekı kutlama-
lara gidemeyecek olan
AKP'lilerin, seçim bölge-
lerine dağılarak valilikle-
rin düzenleyeceği balolar-
da gövde gösterisine ha-
zırlandığı öne sürüldü.
Bursa'daki ilerici dernek-
lerin, balolann türban şo-
va dönüşmesıni protesto
edeceği öğrenildi.
Bursa Valilliği'nce bu
akşam Clup Altıncey-
lan'da düzenlenen "Cum-
huriyet Balosu" davetiye-
sinde geçen yıllann aksi-
ne kıyafet bildırimı yapıl-
madı. Bursa'daki etlanlik-
te, üstü örtülü içki yasağı
uygulanacak, garsonlar iç-
ki servisi yapmayacak. İç-
ki içmek isteyenler içldle-
rinı hazırlanacak masa-
dan kendileri alacak. Se-
çimlerde Bursa'dan 12
milletvekili çıkaran
AKP'nin 11 milletvekili-
nin türbanlı eşleriyle bir-
ükte Bursa'daki ba-
loyakanlacağıöğ-
renilirken, eskı
Devlet Bakanı
Ertuğnıl Yal-
çmbayır'ınba-
şı açüc eşiyle
birlikte
Cumhurbaş-
kanı Ahmet
Necdet Se-
zer'inçağn-
sına uyaca-
ğı ve kutla-
maya Anka-
ra'dakanlaca- __^^
ğı öğrenildi. "
AKP'nin atadığı
bürokratlann da il-
lerdeki balolara tür-
banlı eşleriyle birlikte
katılacaklan da belir-
lendi. Cumhuriyet'in
ulaşöğıkaynaklar, Bur-
sa Valiliği'nin, türbanla
ilgili yaklaşımının balo-
nun verileceği mekânla-
nn kamusal alan olmadı-
ğı ve türban yasağınm uy-
gulanmayacağı şeklinde
olduğu bildirilirken, ara-
lannda ADD, ÇYDD'-nın
de bulunduğu bazı örgüt-
lerin, Bursa'daki Cumhu-
riyet Balosu'nun türban
şova dönüştürülmesini
protesto etmeye hazırlan-
dıklan öğrenildi.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Köşk'teki resepsiyona sadece Başbakan ve bakanlar katılacak. Meclis Başkanı da 'annem hasta' dedi
Boykota Erdoğan'dan onay
ANKARA(Cumhuriy«t Bürosu)
-Çankaya Köşkü'ndeki Cumhuri-
yet Resepsiyonu için Cumhurbaş-
kanı'nın "eşsiz davetine" karşı AKP
milletvekillen planli birgörüntüy-
le "boykot" karan açıkla-
dı.AKP Genel Başka-
nı Recep Tayyip Erdo-
ğan, partisinin Merkez
Yürütme Kurulu'nda
"Ben ve hükümetteki
arkadaşlanm resepsi-
yonakaühyoruz" söz-
leriyle milletvekille-
rinin tepkisine örtü-
lü onay verdi.
Alınanbilgiyegö-
re Erdoğan, AKP
MYK toplantısmda
milletvekillerinin
Çankaya'daki resep-
siyona kahlmasına
dönük bir telkinde
bulunmayarak "Bu-
rada olan arkadaşlan-
mız programlara kaül-
sın" demekle yetindi.
Annç da yazılı açıklama
yaparak "annesi Sevdiye
Annç'm sağhk durumu-
nun ciddiyetini koruması nedeniyle
Cumhurrvet'in 80. yıklönümünü kiıt-
lamak üzere Ankara'da düzenlenecek
törenlere kaolama>-acağınr bildirdi.
AKP Grup Başkanvekıli FarukÇe-
Kk kabine dışındaki milletvekillerinin
büyük bölümünün kendi illerindeki
programlara katılacağını söyledi. Çe-
lik, "Şunlar katdsm bunlar katdmasm
gibi bir karanmız yok. Bizi arkadaşla-
runız anyor 'gitmememiz gerekir' di-
yorlar, biz de onlara herhangi bir yön-
lendirme yapmıyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı'na tepki gösteren Çe-
lık, "Cumhurbaşkanı'nın tutumu ne-
zaketsiz, kıncı bir davTamş. Cumhu-
nın başkamndan çok CHP'nin başka-
nıgörüntüsü çiziyor. Sanki bu olay önü-
müzdeki günkre farkh bir senaryonun,
bir düşüncenin vvyabir oluşumun par-
çaa gibi" görüşünü savundu. Bu tür
davranışlann toplumda dönüşümü en-
gellediğini iddia eden Çelik, "Benim
annem çarşaf giyiyordu, kanm manto
giyiyor,kızım kısaceketgniyor.Tophım-
da değişim var. Yasakh bir manokla her
şeyi ele ahrsanız bu dönüşümü gecikti-
rirsiııiz" dedi.
Bazı milletvekillerinin ardından
TBMM Insan Haklannı Inceleme Ko-
misyonu Başkanı Mehmet Elkatmış
da, Cumhurbaşkanı 'na tepki içeren bir
yazıyla davetiyesini iade etti. Elkat-
mış, yazısında "Son dönemlerdecum-
YARGIDAN DA BİREYSEL TEPKİ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in, Cumhuriyet Resepsiyonu için eşinin türbanlı olması
nedeniyle eşsiz davetiye gönderdiği Anayasa Mahkemesi Başkanvekili
HaşimKıhç "Saym Cumhurbaşkanı'nın yaptığmm doğnı oMuğunu
söylememi beklememehsiniz" diyerek bugünkü resepsiyona
katıhnayacağının mesajını verdi. Eşi türbanlı olmamasına karşın, eşsiz
davetiye gönderilen Anayasa Mahkemesi üyesi Sadt Adah'nın da
resepsiyona katılmayacağı öğrenildi. Eşi türbanlı olan Sayıştay Başkanı
Mehmet Damar da 29 Ekim resepsiyonuna katılmayacak.
burdan ziyadeülkeyeverecek hiçbir şe-
yi kalmanuş, kendisinden farkh düşü-
nenlere tahammülü ounayan marjinal
gnıplarayakmgoVüntüiçensindeohna-
nızdan üzüntü duymaktayım" dedi.
"MiDetvekilleri arasmda aynmcıhkya-
püması demokrasheolan inancm zavıf-
bğmdanbaşkaneyingöstergesioiabfln-?"
diyen Elkatmış, ya2isını "Dini, dih, ır-
la, etnik kökeni ne olursa olsun Türki-
ye Cumhuriyeti vatandaşı olan herke-
sikucaldayacakbayramkurtamalann-
da buluşmak ümidiyle" diye bitirdi.
AKP Samsun Milletvekili Musa
Uzunkaya da tepki içeren bir yazıyla da-
vetiyesini iade etti. TBMM'de AB Ek-
berKapüaran'ın "Atatürk ve Cumhu-
riyet" konulu resim sergisinin açüışı sı-
rasmda bazı AKP'lileri i, Sezer'e yö-
nelik eleştirileri sürdürdüler. CHP'den
AKP'ye geçen Nezir Nasıroğhı, mil-
letvekıllerine farklı davetiye gönderil-
mesini "çifte standart" oiarak nitelen-
dirirken, resepsiyona katılmayacağını
söyledi. AKP'li Hüseyin Tanrrverdi,
Sezer'in davetini reddettiğini belirterek
resepsiyona gitmeyeceğini söyledi.
AKP'li HacıBiner, Sezer'i istifaya ça-
ğınrken, "Istifa etmeyecekse bu konu-
yu referanduma götürmetidir" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
Kocaeli-Kandıra Ftipi cezaevlerinden
gelen mektup, cezaevierindeki durumun
değişmeden aynı şekilde sürdüğünü
gösteriyor. Avrupa Birliği uyum yasa-
lannın arkası arkasına çıkanldığı bir dö-
nemde en çok yakınma, uygulamalar-
dan geliyor.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Bizka-
nunlan çıkanyoruz, ancak uygulama-
lar istenildiği gibi gitmiyor" diyor. 0
zaman Adalet Bakanı acaba F tipi ce-
zaevlerinden ya da diğer cezaevlerin-
den haberdar değil mi? Büyük bir ola-
sılıkla, cezaevlerinin durumunu bu ce-
zaevinde görev yapan idari personelin
raporianndan öğreniyor. Hangi idareci
kendi yaptığı yanlış ve kötü uygulama-
ları doğru bir raporla bakanlıga iletir ki!
Adalet Bakanlığı'nın uygulamaları de-
netleyebılmesi için karşı tarafı da din-
leyecek bir sistem geliştirmesi gereki-
yor.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'le yaptı-
ğımız telefon görüşmelerinde bu duru-
mu kendisine anlatıyorum. öğrenmek
ve uygulamaları değiştirmek istiyorsa
kendisine bu mektubu okumasını ve ge-
Cezaevinde Tutulan Akıl Hastası
reğini yapmasını diliyorum.
Kandıra Kocaeli F Tipi Cezaevi'nden
Nuri Akalın, aynı hücrede kaldığı, hüc-
re arkadaşı Turgut Köklü'nün duru-
munu anlatıyor. Nuri Akalın'ıntasvir et-
tiği durumun uydurulması mümkün de-
ğil. O zaman bu genç, hangi akıl ve
hangi kanunlahâlâ cezaevinde tutulu-
yor bunu merak ediyorum.
"Tam üç yıl oldu, F tipi cezaevlerin-
deyiz. Bir zamanlar çok tartışılan ve
hâlâ gündernde olan hücrelerde. Bu
yazdıklanm yalnızca bildiklerinize ye-
nilerini, daha somut olanları ekleye-
cek. Sizeyazıyoıvm, çünkûaynızaman-
da sizden yardım istiyorum. Sorvnu-
muzu dile getirirseniz kim bilir belki
duyan olur."
"Hava deliği açılmış kutuyu andıran
kûçük bir odada üç kişi kalıyorvz. Ka-
pımız, ziyaret, mahkeme ve revirdışın-
da açılmıyor. Yemekler sanki denek
hayvanlanymışız gibi kapıdaki küçük
mazgaldan yüzünû görmediğimiz biri
tarafından uzatılıyor. Ailelehmizekono-
mik nedenlerle veyol uzun olduğu için
ancak ayda bir gelebiliyor. öyle ki re-
vire çıkarken bile kon'doriann boş ol-
masına özelbirdikkatgösteriliyor. Böy-
lesi insandan, insani olandan, sosyal
yaşamdan yalıtılmış yaşamaya mahkûm
edilmek herbirimizde ruhsalproblem-
leri de beraberinde getihyor."
"Birlikte kaldığım arkadaşım Turgut
Köklü şu anda pencerenin önünde di-
kilmiş kendi kendine konuşup küfre-
diyorve 'uydularia' bağlantı kuruyor. Bir
ay kadar önce yoğunlaşan rahatsızlı-
ğı, ilk günler uyumamak şeklinde be-
lirdi. Kullandığı uyku haplannı çoğalt-
tı. 0 da işeyaramadı. Giderek daha da
fazla içine kapandı, yaşamdan tümûy-
le koptu. En sevdiği Fenerbahçe maç-
lanna bile ilgi duymaz oldu."
"Kimi zaman yatakta, kimi zaman
voltada kendi kendine konuşurken
bulurolduk. Haftalardırbanyoyapmı-
yor, banyo yapmaya zortadığımızda di-
reniyor. Birikmiş kirli çamaşırlarını yı-
kamamıza da izin vermiyor. Herşeybir
yana duvaryalıyorörneğin. Niye böy-
le bir şey yaptığını sorduğumuzda
'Orada çilek var görmüyor musunuz'
diyerek bizi azartıyor. Havalandırma-
ya çıkıp avazı çıktığı kadar bağınyor,
kûfrediyor, türkü söylüyor. Bütün bun-
lan, kafasında kontrol edemediği bir
şeylere karşı duyduğu korkudan yap-
tığını, iyi olduğu anlardaki sohbetle-
rimizde satır aralanndan çıkartabili-
yorum."
"Mesela elindeki bardağı, neden kır-
dığını sorduğumuzda, 'Niye bazı şey-
ler parçalanıyor, bazıları parçalanmı-
yor bunu anlamaya çalışıyorum' diyor.
Bu şekilde su ısıtıcısını ve gitannı kır-
dı."
"Bu rahatsızlığı bir yıl önce yine bu-
radayken ilk kez ortaya çıkmış. Uzun
uğraşlar sonunda Bakırköy'e sevk et-
tirmişler. Üç ay tedavi görmüş, 'mizaç
bozukluğu' teşhisi konmuş. 0 zaman-
larben onun yanında değildim. Üç ay-
lık bir tedavi sonunda belli bir iyileş-
me göstermiş. Rahatsızlığı tekrartadı.
Yeniden Bakırköy'e hastaneye sevk
edilmesi gerekiyor. Ne varki birtakım
bürokratik engeller gerekçe gösteri-
lereksevkişlemiyapılmıyor. Bütün ça-
balanmıza rağmen geçiştiıici yanıtlar
veriliyor. Yukanda saydığım rahatsız-
lıklarının birçoğu yetkili müdüherin ve
doktorlann gözleri önûnde onlann ta-
nıklığında gerçekleşiyor."
"llaçla tedavi edilebilir teşhisi ko-
nulduğundan, tahliye de edilmiyor.
llaçlannı bir yıldır kullandığı halde şu
an çok vahim bir durumda. İyi bir te-
davi için tahliye edilmeli. Ama önce-
likle hastaneye sevk edilmesi gereki-
yor. Çabuk olunursa hastalık daha da
ilerlemeden belki engellenebilir ya da
belli düzeylerde tutulabilir."
Nuri Akalın'ın mektubu böyle. Ada-
let Bakanı'nın ilgilenecegini umuyo-
rum. Takip edeceğim.
GLOBALPOLÎTIKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU
İki Cihat Arasmda
Amerika'ya sempatiyle bakan liberal Müslüman-
lann işi zor; ABD-lsrail ittıfakının terörü arttıkça, Fi-
listin'de ve Irak'ta dırenış, radikal Islamın imzasını
taşıyan intihar eylemleriyle şiddetlendikçe, siyasal
Islamın cihadi kanadının tezleri karşısında, kendi
duruşlarını açıklamakta zorlanıyorlar. General Boy-
kin "olayı", bu zorluğun artacağını düşündürüyor.
General Boykin olayı
Bush yönetımınde, din ve devlet arasındaki diyaf-
ramı delen radikal Hıristiyan kadroların etkisi sürek-
li artıyor. Arada bir, birinin General Boykin gibi kan-
tarın topuzunu kaçırıp tüm dünyayı Yahudi-Hıristi-
yan geleneğiyle Müslüman geleneği arasındaki bir
çatışmanın optiğinden gören sözler sarf etmesinde
de şaşılacak bir şey yok. Kısa bir süre önce savun-
ma bakanı yardımcılığına, terorizme karşı yeni biryak-
laşım geliştirmek üzere atanan, eski Delta Force
Komutanı General Boykin'in çeşitli kiliseterdeki Müs-
lümanlık, "Allah" ve terorizme karşı savaşla ilgili
söylevlerine, "Kazanmak için Isa adına savaşmak ge-
rekir", "Benim tannmseninkindengüçlü"... "Senin-
kizaten yalan" gibisinden ilkellikierine, Black Hawk
helikopteri düştüğünde, Mogadişu üzerinde siyah
bir gölge fark edip bunu da şeytana arfeden heze-
yanlarına bakıp birkaç çürük, her elma çuvalında,
üç beş deli her orduda bulunur deyip geçilebilirdi.
General Boykin istifa eder ve olay da kapanırdı.
Ama öyle olmadı. Bush yönetimi üzerinde etkili
"neo-con" (yeni muhafazakâr) kesimin sözcülerinin
şiddetle Boykin'i savunması, generalin bir istisna ol-
madığını, Bush yönetiminin Ortadoğu'da (bizzat
Rumsfeld'ın notunda vurgulandığı gibi) zorlandık-
ça, ülke içinde muhalefet yükseldikçe, birleştirici ve
meşrulaştırıcı ideoloji oiarak Müslümanlığı hedef
alan bir cihat yaklaşımını benimsemeye başladığı-
nı düşündürüyor. Gerçekten de Boykin olayını ilk kez
patlatan VVilliam Arkin'e göre Bush yönetimi için-
de, Pentagon'da, birçok görevli gızliden gizliye Boy-
kin'in görüşlerini paylaşıyor (Los Angeles Times,
26/10).
Yeni soykırımcılar
örneğin, ABD Barış Enstitüsü'nün yönetim kuru-
luna Bush tarafından atanan Daniel Pipes'i alın.
Şaroncu Middle East Forum'un da direktörlüğünü
yapan Pipes, uzun bir süredir Müslümanlığın, Yahu-
di ve ABD düşmanı olduğunu kanıtlamaya çalışan
kitaplar ve makaleler yayımhyor (www.DanielPi-
pes.org). Mahatir Muhammed'ın "Dünyayı Yahu-
dileryönetiyor" diyen paranoyak açıklaması üzeri-
ne, pazartesi günü Asia Times'ta, yayımlanan yazı-
sında, bugün Müslüman dünyasında 1930'ların Al-
manyası'na (soykınm öncesine) benzer bir hava ol-
duğunu ileri sürdü. Hıristiyan-Yahudi söyleminde
Hitter'in, Alman tarihinin, kapitalizmin vb. ürünü de-
ğil de "Şeytan "ın ta kendisı oiarak görüldüğü anım-
sanırsa, Boykin'in Hıristiyan-Yahudi geleneğine vur-
gu yapan hezeyanlannın neden ABD muhafazakâr
eliti ve tabanı arasmda bu kadar taraftar bulduğu da
anlaşılabilır.
Nitekim, geçen hafta Temsilciler Meclisi'nin 18
üyesi Rumsfeld'e Boykin'ı koruyan bir mektup gön-
derdi (UPI, 23/10). Rumsfeld ve Beyaz Saray yap-
tıkları açıklamalarda Boykin'in istifaya zorlanmadı-
ğını açıkladılar. Muhafazakâr Parti'nin gazeteleri
"neo-con"ların düşünce dergileri, Boykin'i savun-
maya başladılar.
'İleri Hıristiyan askerier'
The VVeekly Standard'da Hugh Hewttt, "Boykin
olayını" patlatan VVilliam Arkin'e çamur atarken, Da-
vid Gelerner "Fonvard Christian Soliders" başlık-
lı yazısında, "General, Hıristiyan olduğunu.. tann-
sına ve dinine güvendiğini açıklama cesaretini gös-
terdi"diyerek Boykin'in görüşlerini olağanlaştırdı. Ya-
hudi asıllı Gelerner, ABD'nin bir Hıristiyan ülke ol-
duğunu Yahudi-Hıristiyan geleneğinin önemini vur-
guladı. VVashington Times'ta "Hıristiyanlan sustu-
racak mıyız" başlıklı yazısıyla tartışmaya katılan
VVesley Pruden'e göre "Geveze elit, diniinancm gü-
cünü anlamıyordu". Yoksa, bu elit "Müslüman ra-
dikalleri üzmemek için Hıristiyan inancını bastırma-
ya kalkarmıydı". Pruden de Boykin'in görüşlerini tüm
Hıristiyanlara maletti. Neo-conlann önde gelen isim-
lerinden John Podoretz de, New York Post'taki yo-
rumunda, Boykin'in "Bush'u başkanlığa tann getir-
di" ifadelerine de gönderme yaptıktan sonra, "her-
kesin dini görüşlerini ifade etmeye hakkı olduğu-
nu", Boykin'i eleştirenlenn de "Hıristiyan düşmanı
fanatikler" olduğunu savundu. Tirrte dergisi de bu
tartışmaya, Boykin'in meslek hayatının ne kadar
parlak, terorizme karşı savaşta vazgeçilemez bir ko-
mutan olduğunu vurgulayan bir yazıyla katıldı.
Korkanm, Boykin'in haklı olduğu birnoktavar Di-
nine gerçekten inanan birisi onun tek doğru din ol-
duğuna da inanmak zorundadır. Bu yüzden yalnız-
ca inananlan ilgilendiren dinle, herkesı ılgilendiren
devlet işlerini birbirinden, kesin bir biçimde ayrı tu-
tamayanlar, sonunda, iki cihat arasmda sıkışmak
durumunda kalırlar.
Yargı kararları Sezer'i destekliyor
'Türban laikliğe
karşısimge'
İLHANTAŞCI
ANKARA - Yargı ve
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi (AÎHM) ka-
rarlan, Çankaya Köş-
kü'nde türbana "vize"
vermeyen Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Se-
zer'i destekliyor.
Anayasa Mahkemesi,
kamusal alanda, başörtü-
sü ve birlikte kullanılan
giysinin bir ayncalıktan
öte aynm aracı niteliği
taşıdığım vurgularken;
Yargıtay da. türbanın top-
lumun kimi kesımlerin-
ce "laildik ilkesine karşı
başkaldın simgesi oia-
rak" kullanıldığına ışa-
ret etti. Danıştay ıse tür-
banın "masum bir ahş-
kanhk" oiarak görüle-
meyeceğine hükmetti.
AİHM ise başörtüsü
yasağıyla ilgili başvuru-
yu, "Yasağuı da>acuun
diniinançlanm hedef al-
madığım, başkalannın
özgürtiiklerini ve kanıu
düzeni ile güvenliğini ko-
rumayı hedefled^i'' ge-
rekçesiyle reddetti. Av-
rupa Insan Haklan Ko-
mısyonu da Insan Hak-
lan Sözleşmesi'nin ka-
musal alanda, bir inancın
gerektirdiği biçimde dav-
ranma hakkını mutlak
oiarak güvence altına al-
madığıru belirterek, "Di-
nin tören vesimgeierinm
herhangi bir yer ve bi-
çim smırlaması olmaksı-
zın sergiknnıesinin bas-
kı oluşturabileceğine"
işaret etti.