24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA 4- CUMHURİYET 29 EKİM 2003 ÇARŞAMBA HABERLER Resepsiyona eksiksiz katılacaklannı söyleyen Koç, 'AKP Cumhuriyet kuruluşlarını sindinnek istiyor' dedi CHP'den Sezer'etam destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP yöneticilerinin Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer'ı hedef alan açık- lamalanna tepki gösteren CHP'liler, 29 Ekim resepsiyonuna "eksJksiz" ka- tıima karan aldı. CHP Grup Başkan- vekili HaJuk Koç, "Cumhuriyetin te- mel değerleriyle sorunu olan AKP'nin talayye yapüğını, Cumhuriyetin ku- runne kuruluşlannı sindinnekistedik- terini" söyledi. CHP grup başkanvekilleri Haluk Koç ile AHTopuz dün parlamentoda dü- zenledikleri basın toplantısında, resep- siyon konusunda değerlendirmeler yaptılar. Koç, "AKP'nin Cumhuriye- ti tartışabilecek her firsati kullandiğı- nı" vurgularken şu görüşleri dile ge- tirdi: -TBMMBaşkanıtarafindanbaş- laüian ilk türban eylemi daha sonra her firsatta yeniden ülke gündemine taşuınuşor. Son oiarakSayın Cumhur- • AKP'yi, Cumhuriyeti tartışabilecek her fırsatı kullanmakla suçlayan Mustafa Koç, "Cumhuriyetin temel değerleriyle sorunlan var" dedi. Milletvekillerinin "laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin milletvekili oiarak bu ilkelere bağlılık" yemini ettiğine dikkat çeken Koç, "Eğer bu değerlere inanmıyorsanız gereğini yapın" diyerek AKP'lileri istifaya çağırdı. başkanı'na yönetik ağır, kabul edile- mez boyuttaki eleştiriler AKP'Kler ta- rafindan bu fırsaün tekrar kuDanıbna- andan ibarcttir. Atatürkflkeve devrim- lerine bağh oktuldannı ifadeedenler, ka- dınlann eşit haklannı kahramanca sa- vunanlar. kendi özel dünyalannda ka- duıa nasu" baküklannı gizİemeçabasın- dadııiar. AKP takiyyenin en büyüğü- nü bu alanda sergühor. Herkesin ken- di özel yaşamında ve kanıusal alan dt- şındaki ortamlarda istediğini giyme hakkı vartür. Ancak kamusal alanlar- da hukukdevtethün beh'rlediği ve uhıs- lararası hukukun da onayladıgı tarz- da küık ve kıyafet taşuunası zorunlu- dur. Siz 30 Ağustos resepsiyonumı tar- üşmaya açamryorsunuz, 23 Nisan resep- siyonunu sınırh delmeye çanşıyorsu- nuz. 29 Ekim kabulünü ise kafamzm ar- dındaki gösteri engeüeniyordiye tarüş- maya açıyorsunuz. Samimi değilsuıiz." Milletvekıllennin "laik, demokra- tik, sosyal bir hukuk devteti olan Tür- kiye Cumhuriyeti'nin milletvekili ola- rakbu ilkelere bağlılık" yemını ettiği- ne dikkat çeken Koç, "Eğer bu değer- lere inanmıyorsanız gereğini yapın. Rektörierin, öğretim üyekrinin yürü- yüşünül46'hksuçianedenleıindemok- rathğı nerede kaldL Cumhuriyet ve ü- keleriyle uğraşmayın. AKP'nin Cum- huriyetin temel değerleriyle sorunu ol- duğu ortada" dedi. Sezer'i hedef alan açıklamalan da eleştiren Koç, "Cum- hurbaşkanı laik, demokratik Cumhu- riyete sahip çıkmaktan başka ne yap- u? Cumhurbaşkanını istifaya çağın- yorlar. Çünkü Cumhuriyetin temel de- ğerlerini savunan herkes AKP'nin he- defıdir. Cumhuriyet kurumve kuruluş- lannı sindirmek istiyorlar" açıklama- sını yaptı. Koç, resepsiyona CHP'lile- rin eksiksiz katılacağını sözlerine ek- ledi.Topuz da, yaratılan gerginliğin tek taraflı olmadığını söyledi Topuz, "Cumhurbaşkanı herhangi bir kısıt koymadan çağn yapsaydı veorada tiir- banlı hanunefendiler yer alsaydı bir başka, aynı ağuiıkta bir gerginUk yine ortaya çikacakü. Toplum AKP iktida- n boyunca hep gergnüeştirüdr dedi. Türbanın kâmusal alanda yasak ol- duğuna ilişkin yargı kararlannı anım- satan Topuz, "Eğer türbanülara hak- sızhk yapthyorsa, anayasayi değiştire- cek güçleri var, buyursunlar değiştir- sinler. Bu hukuk sisteminin dcgişeme- yeceğini biliyorlar. Tabanlanna hitap ederek konuyu istismar ediyorlar" di- ye konuştu. Topuz, AKP'lilerin Se- zer'i istifaya çağırdığını aktanrken de "Kamuoyu yoklamalannda Cumhur- başkanı en giivenilir kişi çıkıyor. Ulke- yi 80 yılhk Cumhuriyetin kazanımla- nndan mahrum bırakacak bir sürece süruldemelerine izin vermeyiz. Cum- huriyetin kazanımlan korunacakor. Bu tip güişünkre geçh verihneyecek- tir" açıklamasını yaptı. AKP'nin hedefi valilik baloları Seçim bölgelerinde 'türban şov' yapacaklar BURSA(Cumhuriyet)- Türbanlı eşleriyle Çanka- ya Köşkü'ndekı kutlama- lara gidemeyecek olan AKP'lilerin, seçim bölge- lerine dağılarak valilikle- rin düzenleyeceği balolar- da gövde gösterisine ha- zırlandığı öne sürüldü. Bursa'daki ilerici dernek- lerin, balolann türban şo- va dönüşmesıni protesto edeceği öğrenildi. Bursa Valilliği'nce bu akşam Clup Altıncey- lan'da düzenlenen "Cum- huriyet Balosu" davetiye- sinde geçen yıllann aksi- ne kıyafet bildırimı yapıl- madı. Bursa'daki etlanlik- te, üstü örtülü içki yasağı uygulanacak, garsonlar iç- ki servisi yapmayacak. İç- ki içmek isteyenler içldle- rinı hazırlanacak masa- dan kendileri alacak. Se- çimlerde Bursa'dan 12 milletvekili çıkaran AKP'nin 11 milletvekili- nin türbanlı eşleriyle bir- ükte Bursa'daki ba- loyakanlacağıöğ- renilirken, eskı Devlet Bakanı Ertuğnıl Yal- çmbayır'ınba- şı açüc eşiyle birlikte Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Se- zer'inçağn- sına uyaca- ğı ve kutla- maya Anka- ra'dakanlaca- __^^ ğı öğrenildi. " AKP'nin atadığı bürokratlann da il- lerdeki balolara tür- banlı eşleriyle birlikte katılacaklan da belir- lendi. Cumhuriyet'in ulaşöğıkaynaklar, Bur- sa Valiliği'nin, türbanla ilgili yaklaşımının balo- nun verileceği mekânla- nn kamusal alan olmadı- ğı ve türban yasağınm uy- gulanmayacağı şeklinde olduğu bildirilirken, ara- lannda ADD, ÇYDD'-nın de bulunduğu bazı örgüt- lerin, Bursa'daki Cumhu- riyet Balosu'nun türban şova dönüştürülmesini protesto etmeye hazırlan- dıklan öğrenildi. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Köşk'teki resepsiyona sadece Başbakan ve bakanlar katılacak. Meclis Başkanı da 'annem hasta' dedi Boykota Erdoğan'dan onay ANKARA(Cumhuriy«t Bürosu) -Çankaya Köşkü'ndeki Cumhuri- yet Resepsiyonu için Cumhurbaş- kanı'nın "eşsiz davetine" karşı AKP milletvekillen planli birgörüntüy- le "boykot" karan açıkla- dı.AKP Genel Başka- nı Recep Tayyip Erdo- ğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu'nda "Ben ve hükümetteki arkadaşlanm resepsi- yonakaühyoruz" söz- leriyle milletvekille- rinin tepkisine örtü- lü onay verdi. Alınanbilgiyegö- re Erdoğan, AKP MYK toplantısmda milletvekillerinin Çankaya'daki resep- siyona kahlmasına dönük bir telkinde bulunmayarak "Bu- rada olan arkadaşlan- mız programlara kaül- sın" demekle yetindi. Annç da yazılı açıklama yaparak "annesi Sevdiye Annç'm sağhk durumu- nun ciddiyetini koruması nedeniyle Cumhurrvet'in 80. yıklönümünü kiıt- lamak üzere Ankara'da düzenlenecek törenlere kaolama>-acağınr bildirdi. AKP Grup Başkanvekıli FarukÇe- Kk kabine dışındaki milletvekillerinin büyük bölümünün kendi illerindeki programlara katılacağını söyledi. Çe- lik, "Şunlar katdsm bunlar katdmasm gibi bir karanmız yok. Bizi arkadaşla- runız anyor 'gitmememiz gerekir' di- yorlar, biz de onlara herhangi bir yön- lendirme yapmıyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı'na tepki gösteren Çe- lık, "Cumhurbaşkanı'nın tutumu ne- zaketsiz, kıncı bir davTamş. Cumhu- nın başkamndan çok CHP'nin başka- nıgörüntüsü çiziyor. Sanki bu olay önü- müzdeki günkre farkh bir senaryonun, bir düşüncenin vvyabir oluşumun par- çaa gibi" görüşünü savundu. Bu tür davranışlann toplumda dönüşümü en- gellediğini iddia eden Çelik, "Benim annem çarşaf giyiyordu, kanm manto giyiyor,kızım kısaceketgniyor.Tophım- da değişim var. Yasakh bir manokla her şeyi ele ahrsanız bu dönüşümü gecikti- rirsiııiz" dedi. Bazı milletvekillerinin ardından TBMM Insan Haklannı Inceleme Ko- misyonu Başkanı Mehmet Elkatmış da, Cumhurbaşkanı 'na tepki içeren bir yazıyla davetiyesini iade etti. Elkat- mış, yazısında "Son dönemlerdecum- YARGIDAN DA BİREYSEL TEPKİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Cumhuriyet Resepsiyonu için eşinin türbanlı olması nedeniyle eşsiz davetiye gönderdiği Anayasa Mahkemesi Başkanvekili HaşimKıhç "Saym Cumhurbaşkanı'nın yaptığmm doğnı oMuğunu söylememi beklememehsiniz" diyerek bugünkü resepsiyona katıhnayacağının mesajını verdi. Eşi türbanlı olmamasına karşın, eşsiz davetiye gönderilen Anayasa Mahkemesi üyesi Sadt Adah'nın da resepsiyona katılmayacağı öğrenildi. Eşi türbanlı olan Sayıştay Başkanı Mehmet Damar da 29 Ekim resepsiyonuna katılmayacak. burdan ziyadeülkeyeverecek hiçbir şe- yi kalmanuş, kendisinden farkh düşü- nenlere tahammülü ounayan marjinal gnıplarayakmgoVüntüiçensindeohna- nızdan üzüntü duymaktayım" dedi. "MiDetvekilleri arasmda aynmcıhkya- püması demokrasheolan inancm zavıf- bğmdanbaşkaneyingöstergesioiabfln-?" diyen Elkatmış, ya2isını "Dini, dih, ır- la, etnik kökeni ne olursa olsun Türki- ye Cumhuriyeti vatandaşı olan herke- sikucaldayacakbayramkurtamalann- da buluşmak ümidiyle" diye bitirdi. AKP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya da tepki içeren bir yazıyla da- vetiyesini iade etti. TBMM'de AB Ek- berKapüaran'ın "Atatürk ve Cumhu- riyet" konulu resim sergisinin açüışı sı- rasmda bazı AKP'lileri i, Sezer'e yö- nelik eleştirileri sürdürdüler. CHP'den AKP'ye geçen Nezir Nasıroğhı, mil- letvekıllerine farklı davetiye gönderil- mesini "çifte standart" oiarak nitelen- dirirken, resepsiyona katılmayacağını söyledi. AKP'li Hüseyin Tanrrverdi, Sezer'in davetini reddettiğini belirterek resepsiyona gitmeyeceğini söyledi. AKP'li HacıBiner, Sezer'i istifaya ça- ğınrken, "Istifa etmeyecekse bu konu- yu referanduma götürmetidir" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Kocaeli-Kandıra Ftipi cezaevlerinden gelen mektup, cezaevierindeki durumun değişmeden aynı şekilde sürdüğünü gösteriyor. Avrupa Birliği uyum yasa- lannın arkası arkasına çıkanldığı bir dö- nemde en çok yakınma, uygulamalar- dan geliyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Bizka- nunlan çıkanyoruz, ancak uygulama- lar istenildiği gibi gitmiyor" diyor. 0 zaman Adalet Bakanı acaba F tipi ce- zaevlerinden ya da diğer cezaevlerin- den haberdar değil mi? Büyük bir ola- sılıkla, cezaevlerinin durumunu bu ce- zaevinde görev yapan idari personelin raporianndan öğreniyor. Hangi idareci kendi yaptığı yanlış ve kötü uygulama- ları doğru bir raporla bakanlıga iletir ki! Adalet Bakanlığı'nın uygulamaları de- netleyebılmesi için karşı tarafı da din- leyecek bir sistem geliştirmesi gereki- yor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'le yaptı- ğımız telefon görüşmelerinde bu duru- mu kendisine anlatıyorum. öğrenmek ve uygulamaları değiştirmek istiyorsa kendisine bu mektubu okumasını ve ge- Cezaevinde Tutulan Akıl Hastası reğini yapmasını diliyorum. Kandıra Kocaeli F Tipi Cezaevi'nden Nuri Akalın, aynı hücrede kaldığı, hüc- re arkadaşı Turgut Köklü'nün duru- munu anlatıyor. Nuri Akalın'ıntasvir et- tiği durumun uydurulması mümkün de- ğil. O zaman bu genç, hangi akıl ve hangi kanunlahâlâ cezaevinde tutulu- yor bunu merak ediyorum. "Tam üç yıl oldu, F tipi cezaevlerin- deyiz. Bir zamanlar çok tartışılan ve hâlâ gündernde olan hücrelerde. Bu yazdıklanm yalnızca bildiklerinize ye- nilerini, daha somut olanları ekleye- cek. Sizeyazıyoıvm, çünkûaynızaman- da sizden yardım istiyorum. Sorvnu- muzu dile getirirseniz kim bilir belki duyan olur." "Hava deliği açılmış kutuyu andıran kûçük bir odada üç kişi kalıyorvz. Ka- pımız, ziyaret, mahkeme ve revirdışın- da açılmıyor. Yemekler sanki denek hayvanlanymışız gibi kapıdaki küçük mazgaldan yüzünû görmediğimiz biri tarafından uzatılıyor. Ailelehmizekono- mik nedenlerle veyol uzun olduğu için ancak ayda bir gelebiliyor. öyle ki re- vire çıkarken bile kon'doriann boş ol- masına özelbirdikkatgösteriliyor. Böy- lesi insandan, insani olandan, sosyal yaşamdan yalıtılmış yaşamaya mahkûm edilmek herbirimizde ruhsalproblem- leri de beraberinde getihyor." "Birlikte kaldığım arkadaşım Turgut Köklü şu anda pencerenin önünde di- kilmiş kendi kendine konuşup küfre- diyorve 'uydularia' bağlantı kuruyor. Bir ay kadar önce yoğunlaşan rahatsızlı- ğı, ilk günler uyumamak şeklinde be- lirdi. Kullandığı uyku haplannı çoğalt- tı. 0 da işeyaramadı. Giderek daha da fazla içine kapandı, yaşamdan tümûy- le koptu. En sevdiği Fenerbahçe maç- lanna bile ilgi duymaz oldu." "Kimi zaman yatakta, kimi zaman voltada kendi kendine konuşurken bulurolduk. Haftalardırbanyoyapmı- yor, banyo yapmaya zortadığımızda di- reniyor. Birikmiş kirli çamaşırlarını yı- kamamıza da izin vermiyor. Herşeybir yana duvaryalıyorörneğin. Niye böy- le bir şey yaptığını sorduğumuzda 'Orada çilek var görmüyor musunuz' diyerek bizi azartıyor. Havalandırma- ya çıkıp avazı çıktığı kadar bağınyor, kûfrediyor, türkü söylüyor. Bütün bun- lan, kafasında kontrol edemediği bir şeylere karşı duyduğu korkudan yap- tığını, iyi olduğu anlardaki sohbetle- rimizde satır aralanndan çıkartabili- yorum." "Mesela elindeki bardağı, neden kır- dığını sorduğumuzda, 'Niye bazı şey- ler parçalanıyor, bazıları parçalanmı- yor bunu anlamaya çalışıyorum' diyor. Bu şekilde su ısıtıcısını ve gitannı kır- dı." "Bu rahatsızlığı bir yıl önce yine bu- radayken ilk kez ortaya çıkmış. Uzun uğraşlar sonunda Bakırköy'e sevk et- tirmişler. Üç ay tedavi görmüş, 'mizaç bozukluğu' teşhisi konmuş. 0 zaman- larben onun yanında değildim. Üç ay- lık bir tedavi sonunda belli bir iyileş- me göstermiş. Rahatsızlığı tekrartadı. Yeniden Bakırköy'e hastaneye sevk edilmesi gerekiyor. Ne varki birtakım bürokratik engeller gerekçe gösteri- lereksevkişlemiyapılmıyor. Bütün ça- balanmıza rağmen geçiştiıici yanıtlar veriliyor. Yukanda saydığım rahatsız- lıklarının birçoğu yetkili müdüherin ve doktorlann gözleri önûnde onlann ta- nıklığında gerçekleşiyor." "llaçla tedavi edilebilir teşhisi ko- nulduğundan, tahliye de edilmiyor. llaçlannı bir yıldır kullandığı halde şu an çok vahim bir durumda. İyi bir te- davi için tahliye edilmeli. Ama önce- likle hastaneye sevk edilmesi gereki- yor. Çabuk olunursa hastalık daha da ilerlemeden belki engellenebilir ya da belli düzeylerde tutulabilir." Nuri Akalın'ın mektubu böyle. Ada- let Bakanı'nın ilgilenecegini umuyo- rum. Takip edeceğim. GLOBALPOLÎTIKÜLTÜR ERGIN YıLDıZOĞLU İki Cihat Arasmda Amerika'ya sempatiyle bakan liberal Müslüman- lann işi zor; ABD-lsrail ittıfakının terörü arttıkça, Fi- listin'de ve Irak'ta dırenış, radikal Islamın imzasını taşıyan intihar eylemleriyle şiddetlendikçe, siyasal Islamın cihadi kanadının tezleri karşısında, kendi duruşlarını açıklamakta zorlanıyorlar. General Boy- kin "olayı", bu zorluğun artacağını düşündürüyor. General Boykin olayı Bush yönetımınde, din ve devlet arasındaki diyaf- ramı delen radikal Hıristiyan kadroların etkisi sürek- li artıyor. Arada bir, birinin General Boykin gibi kan- tarın topuzunu kaçırıp tüm dünyayı Yahudi-Hıristi- yan geleneğiyle Müslüman geleneği arasındaki bir çatışmanın optiğinden gören sözler sarf etmesinde de şaşılacak bir şey yok. Kısa bir süre önce savun- ma bakanı yardımcılığına, terorizme karşı yeni biryak- laşım geliştirmek üzere atanan, eski Delta Force Komutanı General Boykin'in çeşitli kiliseterdeki Müs- lümanlık, "Allah" ve terorizme karşı savaşla ilgili söylevlerine, "Kazanmak için Isa adına savaşmak ge- rekir", "Benim tannmseninkindengüçlü"... "Senin- kizaten yalan" gibisinden ilkellikierine, Black Hawk helikopteri düştüğünde, Mogadişu üzerinde siyah bir gölge fark edip bunu da şeytana arfeden heze- yanlarına bakıp birkaç çürük, her elma çuvalında, üç beş deli her orduda bulunur deyip geçilebilirdi. General Boykin istifa eder ve olay da kapanırdı. Ama öyle olmadı. Bush yönetimi üzerinde etkili "neo-con" (yeni muhafazakâr) kesimin sözcülerinin şiddetle Boykin'i savunması, generalin bir istisna ol- madığını, Bush yönetiminin Ortadoğu'da (bizzat Rumsfeld'ın notunda vurgulandığı gibi) zorlandık- ça, ülke içinde muhalefet yükseldikçe, birleştirici ve meşrulaştırıcı ideoloji oiarak Müslümanlığı hedef alan bir cihat yaklaşımını benimsemeye başladığı- nı düşündürüyor. Gerçekten de Boykin olayını ilk kez patlatan VVilliam Arkin'e göre Bush yönetimi için- de, Pentagon'da, birçok görevli gızliden gizliye Boy- kin'in görüşlerini paylaşıyor (Los Angeles Times, 26/10). Yeni soykırımcılar örneğin, ABD Barış Enstitüsü'nün yönetim kuru- luna Bush tarafından atanan Daniel Pipes'i alın. Şaroncu Middle East Forum'un da direktörlüğünü yapan Pipes, uzun bir süredir Müslümanlığın, Yahu- di ve ABD düşmanı olduğunu kanıtlamaya çalışan kitaplar ve makaleler yayımhyor (www.DanielPi- pes.org). Mahatir Muhammed'ın "Dünyayı Yahu- dileryönetiyor" diyen paranoyak açıklaması üzeri- ne, pazartesi günü Asia Times'ta, yayımlanan yazı- sında, bugün Müslüman dünyasında 1930'ların Al- manyası'na (soykınm öncesine) benzer bir hava ol- duğunu ileri sürdü. Hıristiyan-Yahudi söyleminde Hitter'in, Alman tarihinin, kapitalizmin vb. ürünü de- ğil de "Şeytan "ın ta kendisı oiarak görüldüğü anım- sanırsa, Boykin'in Hıristiyan-Yahudi geleneğine vur- gu yapan hezeyanlannın neden ABD muhafazakâr eliti ve tabanı arasmda bu kadar taraftar bulduğu da anlaşılabilır. Nitekim, geçen hafta Temsilciler Meclisi'nin 18 üyesi Rumsfeld'e Boykin'ı koruyan bir mektup gön- derdi (UPI, 23/10). Rumsfeld ve Beyaz Saray yap- tıkları açıklamalarda Boykin'in istifaya zorlanmadı- ğını açıkladılar. Muhafazakâr Parti'nin gazeteleri "neo-con"ların düşünce dergileri, Boykin'i savun- maya başladılar. 'İleri Hıristiyan askerier' The VVeekly Standard'da Hugh Hewttt, "Boykin olayını" patlatan VVilliam Arkin'e çamur atarken, Da- vid Gelerner "Fonvard Christian Soliders" başlık- lı yazısında, "General, Hıristiyan olduğunu.. tann- sına ve dinine güvendiğini açıklama cesaretini gös- terdi"diyerek Boykin'in görüşlerini olağanlaştırdı. Ya- hudi asıllı Gelerner, ABD'nin bir Hıristiyan ülke ol- duğunu Yahudi-Hıristiyan geleneğinin önemini vur- guladı. VVashington Times'ta "Hıristiyanlan sustu- racak mıyız" başlıklı yazısıyla tartışmaya katılan VVesley Pruden'e göre "Geveze elit, diniinancm gü- cünü anlamıyordu". Yoksa, bu elit "Müslüman ra- dikalleri üzmemek için Hıristiyan inancını bastırma- ya kalkarmıydı". Pruden de Boykin'in görüşlerini tüm Hıristiyanlara maletti. Neo-conlann önde gelen isim- lerinden John Podoretz de, New York Post'taki yo- rumunda, Boykin'in "Bush'u başkanlığa tann getir- di" ifadelerine de gönderme yaptıktan sonra, "her- kesin dini görüşlerini ifade etmeye hakkı olduğu- nu", Boykin'i eleştirenlenn de "Hıristiyan düşmanı fanatikler" olduğunu savundu. Tirrte dergisi de bu tartışmaya, Boykin'in meslek hayatının ne kadar parlak, terorizme karşı savaşta vazgeçilemez bir ko- mutan olduğunu vurgulayan bir yazıyla katıldı. Korkanm, Boykin'in haklı olduğu birnoktavar Di- nine gerçekten inanan birisi onun tek doğru din ol- duğuna da inanmak zorundadır. Bu yüzden yalnız- ca inananlan ilgilendiren dinle, herkesı ılgilendiren devlet işlerini birbirinden, kesin bir biçimde ayrı tu- tamayanlar, sonunda, iki cihat arasmda sıkışmak durumunda kalırlar. Yargı kararları Sezer'i destekliyor 'Türban laikliğe karşısimge' İLHANTAŞCI ANKARA - Yargı ve Avrupa Insan Haklan Mahkemesi (AÎHM) ka- rarlan, Çankaya Köş- kü'nde türbana "vize" vermeyen Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Se- zer'i destekliyor. Anayasa Mahkemesi, kamusal alanda, başörtü- sü ve birlikte kullanılan giysinin bir ayncalıktan öte aynm aracı niteliği taşıdığım vurgularken; Yargıtay da. türbanın top- lumun kimi kesımlerin- ce "laildik ilkesine karşı başkaldın simgesi oia- rak" kullanıldığına ışa- ret etti. Danıştay ıse tür- banın "masum bir ahş- kanhk" oiarak görüle- meyeceğine hükmetti. AİHM ise başörtüsü yasağıyla ilgili başvuru- yu, "Yasağuı da>acuun diniinançlanm hedef al- madığım, başkalannın özgürtiiklerini ve kanıu düzeni ile güvenliğini ko- rumayı hedefled^i'' ge- rekçesiyle reddetti. Av- rupa Insan Haklan Ko- mısyonu da Insan Hak- lan Sözleşmesi'nin ka- musal alanda, bir inancın gerektirdiği biçimde dav- ranma hakkını mutlak oiarak güvence altına al- madığıru belirterek, "Di- nin tören vesimgeierinm herhangi bir yer ve bi- çim smırlaması olmaksı- zın sergiknnıesinin bas- kı oluşturabileceğine" işaret etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear