Catalog

29 EKİM 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabfo cumhuriyet.com.tr 11 Dışişleri Bakanı, ABD'nin Türk askeri konusunda kendi içinde tereddütler yaşadığını söyledi Gül: Washington beceriksizANKARA(CumhuriyetBürosu)-Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, ABD'nin Irak'taki sivil yö- neticısı Paul Bremer başta olmak üzere ABD'li yöneticılere sert eleştiriler getirdi. Irak"ta 400 yıl hükmeden Osmanlıyı sömürgecilikle suçlayan Bremer"i "tarihi ve bölgeyi" bilmemekle suçla- yan Gül, Türk askerinin Irak'a gitmesi konusun- da ABD'nin "tereddütfcr ve beceriksizükler ya- şadığınT bildirdi. Gül, Irak'ta işgal gücü konu- mundakı ABD'nin bölgeyi, halkını hiç bilmedi- ğıni temel kanşıklığın bundan kaynaklandığını vurguladı. Gül, K. Irak'taki Türk askeri varlığı- nın terör tehdidi var olduğu sürece orada kalaca- ğını belirtti. Gül, Başbakanlık'ta Reform Izleme Grubu'nu kabulünün ardından gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. Türk askerinin Irak'a gitmesi konusun- da ABD ile yapılan görüşmelerin sürdüğünü, an- cak bunlann Türkiye'yi tatmin edecek duruma gelmediğini kaydeden Gül, bir soru üzerine ABD'nin Türk askeri için Fırat mihverini öner- diğıni belirtti. Irak'taki otoritenin ABD'de oldu- gunu belirten Gül, bunun böyle devam etmesini istemediklerini de vurguladı. Gül, Bremer'in Türkiye'nin asker göndermek ıçin Irak'takı geçicı konsey ile görüşmesi yönün- dekı sözlenne yanıt olarak şunlan söyledi: "ABD, ışişleri Bakanı Gül, Bremer'in sözlerinin "tarihi ve bölgeyi tanımadığını gösterdiğini kaydetti.Gül, ABD ile görüşmelerde tıkanıklığın "tereddütler ve beceriksizlikten kaynaklandığını" ifade etti.Gül, "Terör tehdidi var olduğu sürece oradaki askeri varlığımız kalacaktır" dedi. gefaniştir,işgaletmiştir. Şu anda işgal gücü ABD'dir. O açıdan muhatabımız ABD'dir. Bu demek de- ğildir ki Irak halkını de\re dışı bırakıyoruz. Kon- sey, geçiri olarak atannuşür. (..) (Konseyi) Kendi- leri atadıklanna göre ikna edecekler. Ama görü- yoruz ki problenılerle karşı karşıyayız. O zaman probiemleri çözmeterini bekleriz." 'Tereddütiü yerde fedakârlık yapmayız' Gül, ABD ile görüşmelerde tıkanıklığın ner- de yaşandığı sorusu üzerine, bu konudaki soru- nun "tereddütve beceriksizlikten kaynaklandıgı- nı" belirtti. ABD yöneriminı kasteden Gül şöy- le devam etn. "Çünkü tereddütiüJer. Burada ga- yet bir beceriksizlik var. Önce çok arzulu olarak "amangecikmesın" dediler. Sonra bakoiarjark- lı farklı şeyler v-ar. Kendi içlerinde tereddüderi var. Bunun altmı çiziyorum. Tereddüdü şekikle kar- şılanacağunız yerlerde bu fedakârfağı yapmayız. Bizim gizli niyetimiz olmadığına göre, her şeyin çok açık net olnıası gerekir. Herkesin hep bera- ber evet denıesi gereldr." Yaşanan kanşıklığın ABD'nin bölgeyi ve böl- ge halkını tanımamasından kaynaklandığını sa- vunan Gül, ABD yönetiminin kendısine çok gü- venmesinden dolayı Türkiye'nin yaptığı eleşti- nleri dikkate almadığı eleştinsinde bulundu. Gül, "Irak'ı birinci derecede yönetmek duru- munda olanlar, bölgeyi tanınuş olsalardı bdki bu işlerdahaiyigiderdr diye konuştu. Gül, Osman- lıyı Irak'ta sömürgecilık yapmakla suçlayan Bre- mer'e yönelik tepkisini de arttırarak "Bölgeyi, ta- rihi bilmediğini gösteriyor. Tarihi bilse, bölgeyi bilse o zaman derdi ki bu bölge tarihi boyunca Os- manhlar döneminde huzur bulmuştur. Kudüs ve Fılistin topraklan dahildir. Osmanlı, banş götür- müştür" dedi. Gül. Irak'a asker gönderme konu- sunu "fedakârnk" olarak nitelerken bunun da an- cak emin olunduğunda yapılabileceğini belirtti. Sonrakı sözlerinde bu cümlesini düzeltmeye ça- lışan Gül, "Bir yanhş anlamayı da gidernıek iste- rim. Biz karşılıksız fedakârlık \apma\Tz, onu söy- leyeyim. Kimsenin hatın için falan. Fedakârlık nedir? Irak'ın huzura kavuşması. yardımcı ol- mak. Biz de asker göndereceğûniz şartlan, çok emin şartlan oluşrurmak lazun" dedi. Gül, bu koşullann sorulması üzerine "Gidilecekyer, ora- daki Uişkiler'" yanıtını verdı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Diriöz de "Bremer'in bu tatib- siz beyanı tarihi gerçeklerie hiçbirsurette bagdaş- madığı gibi bölgedeki halklararasuıda banşve i>i komşulukilişküerinin getiştirümesine \ önelik ulus- lararası çabalara da hizmet etmemektedir~ dedi. Gül, Özbekıstan Dışişleri Bakanı Sadık Sa- fayev ile düzenledıği basın toplantısı sırasında da bir soru üzerine Türk askerinin Kuzey Irak'tan çekilmesine ilişkin olarak Irak Geçici Yönetim Konseyi'nden bırmesaj gelmediğini söyledi. Bu yöndeki haberleri yalanlayan Gül, "Terör teh- didi var olduğu sürece oradaki askeri variığunız kalacakür" dedi. *«•**;«p; Irak'ta Hıristiyanlar birieşiyor • BAĞDAT (AA) -Iraklı Hıristiyanlar, yeni anayasada kimlikJeri ve ortak dillerinin yer alması ve Bağdat'ın kuzeyinde kendi yönerimlerinde bir bölge oluşturulması için birlik olmaya karar verdi. Başkentte bir konferans düzenleyen Asuri, Süryani ve Keldani toplumu temsilcileri, "Yeni anayasanın, kendilerini, Türkmen, Kürt ve Arap toplumuyla eşit olarak kabul etmesi"ni istedi. Fransa'da referandum sesleri • PARİS (AA) - Fransa'da Komünistve Yeşıl partılerden sonra sağ eğilimli Fransa Hareket Partisi (MPF) de AB anayasası için referandum istedi. MPF lideri, görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada, parti olarak AB anayasasına karşı oldukJannı belirtti ve referandum önerisini desteklediklerini söyledi. Phihppe de Villiers, "Türkiye'nin AB'ye girmesine karşıyız. Ikinci olarak, AB giderek ABD'nin uydusu oluyor." diye konuştu. ABD'den smır istemi • \VASHINGTON (AA) - ABD yönetimi, Suriye ve İran'dan, militanlann Irak'a sızmalannı önlemek için sınırlannda önlemler almalannı istedi. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan, Irak'ta son günlerde meydana gelen intihar saldınlannm arkasında kimin olduğu konusunda spekülasyon yapmak istemediğini belirterek. ABD'nin Irak'ta güvenlıği artırmaya çalıştığını, Suriye ve İran'ında sınırlarından sızmalan önlemek için adım atmalanna ihtiyaç olduğunu söyledi. 2 CIA çalışanı olduruldu • \VASHINGTON (AA) - Afganistan'da geçen hafta sonu Amerikan Istihbarat Teşkılatı'nın (CIA) iki Amerikalı çalışanının öldürüldüğü bıldinldı.CIA'den yapılan açıklamada, Wılliam Carlson ve Christopher Glenn Mueller adlı çalışanlann, "Pakistan sının yakınlannda teröristlerin izini sürdüklen sırada öidürüldükleri" beürtildi. Geçici Hükümet Konseyi'nin, Türk askerlerinin çekilmesini isteyebileceği belirtiliyor Ankara'ya Kuzey Irak baskısı • Türkiye'nin Irak Geçici Hükümet Konseyi'ni muhatap almasını isteyen Washington'ın, yabancı asker ihtiyacını Kürt peşmergelerle karşılaması gündemde. Dış Haberier Servisi - Türkiye'nin muhatap almayı tercih etmediği Irak Geçici Hükümet Konseyi'nin gelecek aylarda Ankara'dan Kuzey Irak'taki askerlerini çekmesını isteyebileceği belirtildi. NTV'nin Washington'daki bazı uzmanJara dayanarak verdiği haberine göre, ABD yönetimi giderek artan bir şekilde Ankara'mn Konsey'i muhatap almasını bekliyor. Haberde, Konsey'in Bağdat'ta etkisini arttırdığı ve Kuzey Irak'taki Türk askerlerinin çekilmesini isteyebileceği kaydedildi. ABD'nin Irak'taki yöneticisı Paul Bremer'in asker gönderme konusunda Türkiye'nin Geçici Hükümet Konseyi ile görüşmesini istemesinin, Ankara'mn tepkisini çektiği hahrlatılan haberde, Türk diplomatlann, bu sözlere, Ankara'mn muhatabının Irak Geçici Hükümet Konseyi değil, ABD olduğunu şeldinde karşılık verdikJeri aktanlıyor. ABD'nin yabancı asker umudu kalmadı ABD'nin Irak için asker istediği ülkelerden Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Portekiz'in buna yanaşmadığı belirtilirken Güney Kore'nin henüz karar vermediği kaydediliyor. Türkiye'nin ise Kürtler ve Geçici Hükümet Konseyi'nin itirazlan yüzünden de\Te dışı bırakıldığma dikkat çekiliyor. Bu durumda yabancı asker umudu kalmayan ABD'nin. güvenlik için Irak'ın içinden çözüm aramaya yöneldiği ve bu çerçevede Kuzey Irak'taki Kürt peşmergelerin bizzat güvenlik gücü olarak daha fazla devreye sokulabileceği belirtiliyor. Washington yönetiminin, bu çerçevede Irak Geçici Hükümet Konseyi'ne daha fazla yetki vermeye hazırlandığı kaydediliyor. Bu kaynaklara göre, Türkiye'nin isteksizliğine karşın ABD. gelecek dönemde Ankara'yı Konsey'le muhatap etmeyi planhyor. Irak'ta 43 kişinin öldüğü pazartesi günkü saldınnın ardından dün de Bağdat AlusuL Basra ve Kerkük'te saldırıJar sürdü. İşgalcilere bomba yağıyor Dış Haberier Servisi- Bağdat dün ge- ce meydana gelen 6 şiddetli patlama- yla sarsıldı. Irak genelinde dün işgalci- lere karşı yapılan saldınlarda, biri ABD askeri 10'u sivil olmak üzere 10 kişi ölür- ken, 10 ABD askeri ile 3 sıvil yaralan- dı. Basra'daki saldında bir ittifak gücü askerinin öldüğü 3 sivilinde yaralandı- ğı yönünde açıklama yapan Ingiliz as- kerleri daha sonra bu açıklamayı gen çekerek sadece 3 sivilin yaralandığını duyurdu. Önceki gün şiddetli patlama- larla sarsılan Bağdat dün de güne pat- lamalarla başladı. Irak'ta ABD asker- lerine yönelik saldınlann yoğunlaştığı Sünni üçgeni olarak adlandırılan böl- gede bulunan Felluce kasabasında dü- zenlenen intihar saldınsında eylemciy- le birlikte 6 Iraklı öldü. Irak polisı, er- kek çocuklann de\am ettiği bir okula 30 metre, polis karakoluna ise 100 met- re mesafede, bir elektrik trafosu önün- de düzenlenen intıhar eyleminde ey- lemciyle birlikte 5 kişinin hayatını kay- bettiğıni du>oırdu. Sabah saatlerinde • Irak'ta Ramazanla birlikte başlayan saldınlar dün de devam etti. Irak genelinde yapılan saldınlarda biri ABD askeri olmak üzere 11 kişi hayatını kaybetti. Bağdat Belediye Başkan Yardımcısı da bir suikast sonucu öldürüldü. Bağdat'da ABD askerlerine düzenle- nen roketli saldında, 1 ABD asken ölür- ken 6'sı ise yaralandı. ABD askeri yet- kilileri, askerlerin 1. Zırhh Tümeni'nden olduklan ve saldınya uğradıklan sıra- da bomba imha ettiklerini belirtti. Irak'ın kuzeyindeki Musul kentinde ise akşam saatlerinde bir karakola düzenlenen sal- dında 3 sivil Iraklı öldü. Kentin Babil- tob mahallesinde bulunan karakola dü- zenlenen roket saldınsında çevreden geçen 3 sivil ölürken çok sayıda kişi- nin de yaralandığı bildirildi.Musul'un Tel Afar kasabasında da ABD askerle- ri devriyesine roketatar ve otomatik si- lahlarla salduı düzenlendi. Saldında 4 ABD askeri yaralanırken birinin duru- munun ağır olduğu bildirildi. Saldıla- nn hedefındeki ABD askerlerine Ker- kük'de ise katyuşa roketı atıldı. Kür- kük'ün girişindeki Teknik Üniversi- te'nin arkasuıda bulunan ABD askeri karargahına dün akşam saatlerinde 5 katyuşa roketi atıldı. Saldında ölü ya da yaralı konusunda bilgi verilmedi. Bağdat'ta şiddetli patiamalar Bağdat'ın merkezi dün akşam saat- lerinde de patlama sesleriyle sarsıldı. Bağdat Üniversitesi'nin bulunduğu Jad- nye bölgesınden 6 şiddetli patlama se- si duyulduğunu açıklayan ABD ordu- su basın bürosu patlamalarda ölü ya da yaralı hakkında ise bilgi vermedı. Öte yandan, Bağdat Belediye Başkan Yardımcısı Faris ElAssam'n geçtiğimiz pazar gece yapılan silahlı saldında öl- düğü bildirildi. Assam'ın arabasıyla evine giderken uğradığı saldında öldü- rüldüğü belirtildi. 'TSK Irak'a tehdit değü' Irak'tan gelen ABD Temsilciler Meclisi Heyeti, 'Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağmda gözü. olmadığını biliyoruz' mesajı verdi ANKARA (Cumhurijet Bürosu) - Irak'ta temaslarda bulunan ABD Temsilciler Meclisi Heyeti, dün Ankara'daydı. Türkiye Uzmanı Alan Makovksy'nin de ıçınde bulunduğu heyet, TSK'nin Irak'a tehdit yaratmayacağını bildirdi.8 Kongre üyesinden oluşan heyet dün Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Dışişleri Müsteşan Uğur Zh'al ile bir araya geldi. Görüşmelerin ardından açıklama yapan Demokrat Partili Tom Lantos, Irak'ta Bağdat ve çevresinde 3 gün kaldıklannı belirterek "Irak'uı başansızlığı bizim için bir seçenek değü" dedi. Lantos, Irak'taki Amerikalı sivil yönetici Paul Bremer'in "Osmanh Imparatorhığu'nun Irak'ta sömüı^eci güç olduğu" yolundaki sözlerinin hatırlatılması üzenne, Osmanlı împaratorluğu'nun bölgeyi yüzyıllar boyunca yönetriğinin tarihsel gerçek olduğunu, ancak bu konularla fazla meşgul olunmaması gerektiğini söyledi. Lantos, 21. yüzyılda laik ve demokratık Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığını ifade ederek "Türk askerinin Irak'a tehdit olduğu anlayışını reddediyoruz" dedi. Heyet başkanı Cumhuriyetçi Parti üyesi Edward Royce da asker gönderilmesi karanndan memnun oldukJannı ifade etti. Türk askerinin istenmediğine ilişkin bir soru üzerine, katkıda bulunmak isteyen ülkelerin gerçek niyetlerini öğrenmenin, diyaloglannın bir parçası olduğunu kaydeden Royce, sadece Türkiye'de değil diğer ülkelerle de gelişme sağlayacaklanna olan inancuu dile getirdi. Royce, Türkiye'nin Irak'ın banş ve istikrara kavuşması yönündeki isteğıni bildiklerini. ve Irak Geçici Yönetim Konseyi'ni ikna ederek iki tarafin da kabul edeceği bir sonuca ulaşmayı hedeflediklarini kaydetti. ' EBARİ İLE GÖR Ü$ME Konseyle doğrudan temas ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL Irak'ın komşularmın bir araya geleceği toplantıya katılacak. Suriye'de yapılacak toplantı sırasında Gül'ün Irak Geçici Yönetim Konseyi Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile de bir araya gelmesi bekleniyor. Edinilen bilgılere göre Türkiye, Suriye, Iran, Suudi Arabistan ve Ürdün'den oluşan Irak'ın komşulan, 3. toplantısmı Şam'da bu pazar gerçekleştirecek. Dışişleri yetkilileri, Gül'ün Şam'da Zebari ile görüşmesinin büyük bir olasılık olduğunu kaydediyorlar. Görüşmede, Irak'ın normalleşmesı ve egemenliğin Iraklılara devrı sürecinde Türkiye'nin yapabileceği ışbirliğinın ele alınması bekleniyor. Bu kapsamda asker gönderme konusunun da gündeme geleceği belirtüiyo& AÇIKÇA ŞÜKRÜ StNA GÜREL On Yıllar Atatürk 29 Ekim 1933'te, Cumhuriyet'in onun- cu yılında, "Türkmilleti! Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını candan ve gönülden kutlamanı dilerim" demişti. Bu sözler, yalnızca her on yılda bir "büyük" kutlama yap- mamız gereğini değil, "yapabilmemiz"e ilişkin dileği de açıklıyordu. "Umudum, sizin Cumhu- riyet'in kazanımlarını çoğaltarak her on yılda bir bayram yapabilmenizdir" diyordu ulus devleti- mizin kurucusu. Bugün 8. on yıl tamamlanıyor. Herhalde "büyük" kutlamaya Türk milleti olarak hak kazanıp kazan- madığımızın değerlendirmesini, bu kutlamaların arasına "sıkıştırmamız" gerekir. Belki de "büyük" kutlamayı ulusça hak ettiğimiz o ılk on yılla, bugün- kü durumumuzu karşılaştırarak... Bu karşılaştırma, kuşkusuz, "o günkü birey ba- şına düşen gelirimiz şu kadardı, bugünkü şu ka- dar" diye veya "dış ticaret hacmimiz son 70 yılda şu kadar büyümüştür" diye de yapılabilir. Ama, eğer Cumhuriyet'in yıldönümleri arasında bir karşılaştırma yapılıyorsa, bunun asıl yapısal, kurumsal değerlendirmelerle olması karşılaş- tırmayı anlamlı kılabilir. Çünkü, kurumsal ve ya- pısal gerilemeler, birey başına gelirle ve dış ti- caret hacmindeki ilerlemeyle giderilemez... Sonunda bayramı kutlayacak bir ulus orta- da kalmayınca, "millet", "kendi bacağından ası- lan" bireylerden kurulu bir "güruh "a dönüşür ki, "bayram"ı başkalan kutlar Toplum, Cumhuri- yet'in yapısına ve kurumlanna sahip çıkamazsa, tarikatlar, cemaatler, yerelliklerveçıkargruplan, ulu- sun yerini alır ve başkalan yerli uzantılarıyla birlik- te eski ulusu "ucuzemek" deposu olarak kullanıp doğal kaynaklarımıza diledikleri gibi el koyarlar. Biz de başkalarının çiftliğinde "yanaşma" oluruz. O noktada artık milli gelir hesabı da yapılmaz, "dış ticaret" dekalmaz... Cumhuriyet'in ilk on yılının sonunda Türk ulu- sunun kazanımlan gerçekten bir büyük bayra- ma hak kazandıracak kadar büyüktü. Çöken Osmanlı devletinin yapısı ve kurumlan yerine, bir ulus devletin yapısı ve kurumlan bir büyük devrım süre- ci içinde yerieştirilebilmişti. Ulus, artık kaynakları- nı kendi başına değerlendirebiliyordu. Köylümüzü çiftçiye ve işçiye dönüştürmek için ilk adımlar atı- lıyor, eğitim ve kültürde uluslararası ölçütleri yaka- lamakiçin büyük adımlar atılıyordu. Cumhuriyet, bir yandan ilk başanlı emperyalizm karşıtı mücadele- nin ürünü olmanın onurunu titizlikle korurken öte yan- dan da uluslararası alanda hukuku üstün tutarak, işbirliği ve dayanışmanın, çağının ötesine geçen örneklerini veriyordu. Peki, sonraki 70 yılda bu kazanımları gerektiği gi- bi ilerletebildik mi? Bu soruya olumlu yanıt vermek çokzordur. Çünkü, köylümüzü çiftçiye de dönüş- türemedik, işçiye de... Tanmda reform da yapa- madık, eğitimde devrim de... Uluslararası iliş- kilerimizde onurlu anti-emperyalist mirasımız da yön gösterici olmaktan çıktı. Kısacası, mutlaka "nicelik" olarak pek çok ilerleme sağladık ama, Atatürk'ün ilk on beş yılda oluşturduğu yapı ve kurumlan, o günler- deki "nitelikl'ı kazanımlara uygun birbiçimde iler- letebildiğimizi söylemek çok zor. Bunu yapabil- seydik, bugün Cumhuriyet'e yapısıyla ve kurumla- rıyla sahip çıkıp çıkmadığından emin olamadığımız bir kadro tarafından yönetilmez, muhalefetı de DBP'ye (ister Deniz Baykal Partisi deyin, ister Der- viş Bey Partisi) teslim etmezdik... Gelecek on yılın sonunda ulusun büyük bay- ramını hakkıyla kutlayabilmek umuduyla... Büyük bayramımız kutlu olsun. Mehmet Emin Aga'dan mektup Müftü, Bakan'ı Sezer'e şikâyet etti • İskeçe Müftüsü, Atina'da seçilmiş müftüler yerine Yunan devletinin atadığı müftülerle "kucaklaştığım" savladığı Gül'ü, Sezer'e şikâyet etti. SERKAN PEMtRTAŞ ANKARA - Yunanıs- tan Dışişleri Bakanı Yor- go Papandreu, Türk Dı- şişleri Bakanlığı ile Is- keçe Müftüsü Mehmet Emin Aga'yı birbirine düşürdü. M. Emin Aga, Dışişleri Bakanı Abdul- lah Gül'ün Yunanistan'ı ziyareti sırasmda Yunan devletince atanan müf- tülerle kucaklastığını be- lirterek Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezere bir şikâyet mektubu gön- derdi. Emin Aga, Gül'ün geçen haftaki zıyaretınin ardından yazdığı mek- tupta şunlan söyledi: "Saym Gül, ziyaretiıı- deTürkdavasına ihanet etnıiş olduklan için Ba- ö Trakja Türkleri'nin hain Dau erdkleri. Vünan devletinin tayin etnıiş ol- duğu müftülerle kucak- laşmışür. Biz gariban se- çjhniş müftüler(M Emin Aga ve İbrahim Şerif) Sayın Gül ile görüşmeye gittik. Fakat görüşme hem sıkıntı yaratü hem İslanı Konferansı Örgü- tü'ndeki çahşmalannızı gölgelemekistedikkrini anladını. tnşallah Anka- ra'ya geldiğimde konu- yu daha detayh konuş- ma fjrsaümız olur." Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise Yunanıs- §tan Dışişleri Bakanlı- ğı'nın "tuzağınadüşnık- lerini". Gül'ün resmi re- sepsiyona da\et edilen atanmış müftülen tanı- madığı için ellerini sık- tığını bildirdiler. Yetki- liler, şu bilgileri \ erdiler: Dışişleri Bakanlığı Aga'ya tepkili "Biz \unanistnn tara- finajest yapmak için gö- riişeceğüniz müftüleri basma bildirmedik. An- cak bizün konuk olarak düşündüğümüz nezake- ti onlar ev sahibi olma- lanna karşm \apmadilar. Resepsiyona Yunanis- tan'm atadığı müftüler de davet edflmiş. Bakanm yanının boş kaldığı bir anda seçilmiş müftüler, Gül'ün yanuıa giderek tokalaştılar. Bakanın kendisi bu kişileri şah- sen tanunadığuıdan on- laria av^küsrü konuştu. Olaym anlaşümasmm he- men ardından Dışişleri Bakanbğı'nın üst duzey bir yetkilisi. \unanistan Dışişleri Bakanoğı nez- dinde girişimde buluna- rak tepldyi dile getirdi." Yetkililer, Aga'ya Gül'ün gelişmeleri ay- nen anlattığı. Müftü'nün de "Bizim de bu din adamhklanyla ilgili bir sorunumuz yok. Ancak Atina tarafından kulla- nılmalaruıdan rahatsı- zız" dedjğını aktardılaj