Catalog

2 ; EKİM 2003 PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER i Oztürk, parti kurmaylannı kendisine karşı oyun tezgâhlamakla suçladı CHP'de kavga bitmediR4HAR TANRISEVER JOVKARA - CHP'nin tarrış- maı 30. olağan kurultayının arandan gözler partinin üst yöıetiminin nasıl şekillenece- ğire çevrildi. CHP'nin mer- kezyönetim kurulunda (MYK) yen isımler olarak KemalDer- viş. Mustafa Özyürek, Oğuz Oyuı ve Onur Oymen'in yer alrrası bekleniyor. Parti mec- lisilistesine alınmayan Istan- bul vlilletvekili YaşarNuriÖz- türL listeye girmek gibi birta- lebıolmamasına karşın "par- ti ö'gütü kendisini istemiyor- muf gıbı bir hava yarahldığı- ru srvunarak "Beni yıpratma- ya ySnelik bir oyun tezgâhlan- dı. \>w tezgâhın başında parö- • CHP'nin 30. olağan kurultayında en yüksek oyu alarak PM'ye giren Lütfiye Memioğlu, BingöFün Yedisu ilçesinde ilçe milli eğitim müdürü iken AKP hükümeti tarafından görevinden alınan 30 yılhk bir eğitimci. Görevden alınması üzerine emekliliğini isteyen Lütfiye Memioğlu, CHP Kadın Kollan'nda çalışıyordu. nin kurmaylan var" dedi. CHP'nin 30. olağan kurulta- yında Genel Başkan Deniz Bay- kal'ın istediği tüm isimleri ek- siksiz biçimde PM'ye taşıma- sının ardından partinin üst yö- netim organı olan MYK'de kimlerin yer alacağına dönük kulisleryoğunlaştı. Kemal Der- viş ve Onur Öymen'in yeni MYK'de görev yapmalanna kesin gözüyle bakılıyor. Eski grup başkanvekilleri Mustafa Özyürek ve Oğuz Oyan'ın da MYK'de yer almalan bekleni- yor. Bu isımlerin dışında Bay- kal'ın eski yönetimini büyük öl- çüde koruyacağı vurgulanıyor. Genel sekreterjik içinse en güç- lü ismin yine Önder Sav oldu- ğu belirtiliyor. CHP kurultayında en yük- sek oyu alarak PM'ye giren Lütfiye Memioğlu'nun Bin- göl'ün Yedisu ilçesinde ilçe milli eğitim müdürü iken AKP hükümeti tarafından görevin- den alınan 30 yıllık bir eğitim- ci olduğu belirtildi. Görevden alınması üzerine emekliliğini isteyen Memioğlu, CHP Kadın Kollan'nda çalışıyordu. Ayn- ca Manisalı gençler davasında yargılanan Enırah Sait Er- da'nın ablası ve tzmir Kadın Kolu Başkanı olan avukat Pe- lin Erda da CHP'nin yeni PM'sinde yer aldı. Eski TRT Istanbul Televız- i 3 HP Genel Başkanı Karayalçın, partisi tarafindan Çorhı'da düzenlenen "Eğitimde Jirtik" mitingine kaüldı. Cumhuriyet'in MiBet Mektepleri, Halkevleri ve Kö> EnstitülerTyle ayak- ta kaldığını anımsatan Karayalçın,"Eğitim, Türkiye Cumhuriye- ti'nin dönüşümünü sağ- byacak tek araçür. Bunu t>ilmemiz ve idrak etme- miz gerekryor" diye konuştu. SHP lideri, Baş- bakan Recep Tayyip Er- doğan'a da seslenerek *Başbakan olduğun için her istediğini yapamaz- sın. Cumhurrvet'i sonuna kadar koruyacagız' dedi SHP lideri: îmam hatip liseleri bir görüşün arka bahçesi olamaz Karayalçın hükümeti uyardı ALPERKIZILTAN ERDALÖZCAN ÇORLU - SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçın eğiti- min, Türkiye Cumhuriyeti'nin dönüşümünü sağlayacak tek araç olduğunu belirterek "Eği- tim, din eğhimi veren okıd, din eğtâmi vermeyen okul diye ay- rılamaz" dedi. Karayalçın, "tmam hatip Kselerini, herhan- gi bir görüşün arka bahçesiola- rak" görmelerine izin verme- yeceklerini söyledi. SHP Genel Başkanı Kara- yalçın, partisi tarafindan Çor- lu'da düzenlenen "Tevhid-iTed- risat-Eğitimde Birhk" mitin- gine katıldı. Istanbul'dan Çor- lu'ya 200 araçlık bir konvoy- la giden Karayalçın, saat 15.00 sıralarında Çorlu Havuzlar mevkiindeki Cumhuriyet Par- kı'naulaşh. Mitingdeki konuş- masında, AKP'nin eğitimde kadrolaşarak Türkiye'nin önün- de cidcü bir sorun yaratnğını ifa- de eden Karayalçın, "EDerini ceplerinizden, yakalanmzdan, gençkrdann başianndan çek- sinler. tmam hatiptiseterinibiz bir görüşün arka bahçesi ola- rak görmüyonız. Siz de gör- meyin, izin vermeyin" dedi. Rektörlerin Ankara vürü- yüşüne de değinen Karayalçın şunlan söyledi :"Ata'ya Bağb- hk Yürüyüşü'nde lObinkr bu- hıştu. Bir sürü pankart vanh. Hepsi kabulüm ama bir pan- kart vardı "Ordu Göreve' ya- zıyordu. Bunu asla kabul ede- mem. Ordunun görevi toprak- lan korumak, bütünlüğü sağ- lamak Cumhumeti korumak değil. Cumhumeti biz koru- yacagız. Sincan sokaklannda tanklar yürümeyecek. Gere- ldreSHP'ffleryürüyecek.Ge- reidrse Sincan sokaklannda dolaşınz, gerekirse Isüranca Dağlan'nda yürürüz." Bazı liberallerin Kemalist solculara "jakoben,tepeden in- med" diye isim taküklannı ifa- de eden Karayalçın, "ÖnemH olan devründir. Gerekirse tepe- den inersin, gerekirse tabanda yükselerek toplu bir halk hare- keti yaraarsuT dedi. SHP'nin inanç özgürlüğü- nün savunucusu olduğunu an- latan Murat Karayalçın, şun- lan kaydetti: "Din eğitimi ve- ren okul, din eğitimi venne- ven okul diye eğitim aynlmaz. 1leri de hukuk da acaba böy- le mi avnlacak? Dini olan hu- kuk, dini olmayan hukuk ola- rak mı avnlacak? Bunun de- vamı ne olacak." DSP, bu hafta Meclis'e gönderilecek kamu yönetimi taslağını eleştirdi 'Ulus devlet zayıflatılacak'ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Hükü- metin bu hafta Meclis'e sevk etmeye ha- zırlandığı kamu yönetimi taslağı tartışılı- yor. DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayfiın IçK, taslaktaki "gfafi yöntemler" ile toplu- mun "görünmezeDeringüdümünebırakıl- dığmı", ulus devletin zayıflatıldığını söy- ledi. Hükümet, Bakanlar Kurulu'nda bugün imzalan tamamlanması bek- lenen kamu yönetimi temel yasa ta- sansı taslağı üzerinde Cumhurbaş- kanı'nın eleştirilerini büyük ölçü- de göz ardı ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetkilerinin il özel idarele- rine de\Tİne karşı çıkan Cumhurbaşkanı, öğ- retmenlerin özlük haklarının ve atamalan- nın merkezden yapılmasını istemişti. Dü- zenlemedeki birçok hüküm, eyalet sistemi- ne dönük model ve denetimin kaldırılma- sı yönleriyle de tartışılıyor. Kamu yöneti- mi ve yerel yönetimler taslaklan üzerinde çalışan DSP, görüşlerini dün açıkladı. DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayfiın Içli, AKP iktidannın, Cumhuriyetin do- ğuşundan ve temelinden kaynaklanan özel- liklerini göz önünde tutmaksızın, bu özel- likleri kökünden yok edecek değişiklikle- • DSP Genel Başkan Yardımcısı Tayftın Içli, AKP iktidannın, Cumhuriyet'in doğuşundan ve temelinden kaynaklanan özelliklerini kökünden yok edecek değişikliklere kalkıştığını belirtti. re kalkıştığını belirtti. "Reform" adı verilen çalışmalarla dev- let yapısının, demokratik, laik rejimin ve ülke güvenliğinin büyük zarar görebilece- ğini sa\ıınan Içli,"Yapümakistenen bu de- ğişikliklerle merkezi de\1et yapısı bozul- makta, merkeziyönetimparçalanmaktave ulusal de\1et zavıflanhnaktadır" dedi. "Yerel yönetimlerin güçlendirümesi, ye- rinden yönetim ve yerel inisiyatiflerin güç- lendirilmesigibika\Tamlarşüphesizönem- bdirvetoplumungereksinmeleridir'1 diyen Tayfiın Içli, ancak mevcut taslakta "gizJiyön- temlerle'' toplumun görünmez ellerin gü- dümüne terk edildiğini kaydetti. Tayfiın Içli, demokratik ve birye- nilik gibi sunulan taslaklann, AB ülkeleri ya da ABD dahil olmak üzere gelişmiş ülkelerin amaç ve beklentilerinin çok ötesinde ha- zırlandığını \aırguladı tçli.a Reji- mimizi tehlikeve sokacak değişiklikler hal- kmuzm bir gereksinmesi mi, yoksa başka ülkelerin ve güç odaldarnun bir istemi mi- dir? Bu taslak yasalaşüğında ulusal güven- Hk polhikalanmız zarar göreceği gibi laik, demokratik Cumhuriyetin bağtşjkhk siste- mi de vok edüebflecektir" dedi. Başbakan Erdoğan, 1.5 milyon aileye bu kış kömür dağıtılacağını söyledi AKP seçim yatanmına başhyor İstanbul Haber Servisi - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, rama- zan ayına girilmesi nedeniyle çağ- nda bulunarak "Mümkün olduğu kadar, içinde saltanat kokan zengin sofralanna oturma>ahm" dedi, Erdoğan, Deniz Feneri Derne- ği'nin Ümraniye Dudullu"daki Ana- dolu Lojistik Merkezi"nin açılışın- da yaptıgı konuşmada, valilikler ile kaymakamlıklara 800 bin ton kö- mür göndermeye başladıklannı. 1.5 milyon aileye bu kış kömür da- ğıtılacağını belirtti. Ramazan ayına girildiğini anım- satan Erdoğan, sadece bir mönü- sü 5 bin dolar olan ziyafetleri gö- rünce sarsıldığını anlattı. AKP İstanbul II Örgütü'nün Grand Ce\ahir Otel'de düzenle- diği "AK natform" toplantısın- da yaptığı konuşmada, "Bu ülke- de bazı perdeler çekihnek isteni- yor" diyen Erdoğan şöyle devam etti: "Bu ülkede bırakalım her inanç sahibi inancını inandığı gi- bi yaşasuı. Bn*akahm nasıl gryini- yorsa, nasıl hareket edi>orsa öyle hareket etsin." Erdoğan, Cumhuriyet'e Saygj Yürüyüşü'nde açılan "Ordu Gö- rev«" pankartıyla ilgili değerlendir- mesinin sorulması üzerine, "Bu tür polemiklerin içinde yer abna- yacağun. Halkun bunlan gayet i\i değerlendiriyor" dedi. yon Müdürü Hülya Alp, Adı- yamanlı işkadmı Ayten Genç ve Trabzonlu işkadını Sevgi Pekşen de PM'nin yeni üyele- nnden oldular. CHP'nin 30. olağan kurulta- yı'nda parti meclisi listesinde İstanbul Milletvekili Zünıi Li- \aneh"nin yer almaması dikkat çekti. Listede olmayan diğer isim Yaşar Nuri Öztürk ise PM'ye girmek gibi birtalebi ol- madığını söyledi. Öztürk şu görüşleri dile getirdi: "Boyalı basın bu işleri mal- zeme yaprj or. Sanki ben istemi- şim de il başkanlan beni iste- memiş gibi bunu basına bildi- rerek isminı \ arnıış da üstü çi- zibniş gibi bir hava yaratarak beni yıpratmaya yönelik bir oyun tezgâhlandı. Benim buna tepkinı oMu. Bö\1e bir şeyohna- saydı takdir parrinindir deyip, şikâyet konusu yapma\ı abes bulurdum. Böyle bir tezgâh ya- püımşsa, bu tezgâhın başında partinin kurmaylan var." Delegelere baskı yapılıyor' Aylardır örgüt tarafindan par- ti içindeki bazı insanların PM'ye girmemesi için yoğun mücadele verildiğini sa\-unan Öztürk, "Bunlanngirmesiiçin her şey >apıhyor, burada teşki- lat dinlenmrvor, il başkanlan dinlenmiyor, delegelere baskı >apılr>or, rüzük degişririlhor, her türtii o>ıın sergilenh'or. Ama benim hiçbir taJebim olmadığı haMeteşkilat tarafindan redde- dümiş gösteriliyorum, bu beni yıpratmaya yönefik, basit küçûk bir ayak oyunu, genel merkez- den kotanlan bir tezgâh" dedi. Öztürk, partiden istifayı dü- şünmediğini belirtirken "CHP halka rağmen, kitlelere rağ- men, birtakım insanlann keyif- lerini partinin kaderi haline ge- tirmek gibi hatalı bir yola gir- miş bulunuyor. CHP'yi ümit obnaktan çıkartir bu. Beni ih- raç ederlerse, onu da halk görür" diye konuştu. Baykam'dan başvuru Kurultayın yenilenmesi istendi ANK\RA/ÎSTANBITJ (Cum- huriyet)-CHP Kurulta>n'nda tü- ziik değişikliği nedeniyle genel başkanlığa adaylığını koyamayan Bedri Ba> kam, kurultayın yeni- lenmesi istemiyle Çankaya ilçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na baş- vurdu. CHP istanbul Demokra- tik Girişimi ile Ilkeli Gençlik Birleşımi, CHP kurultayırun, ta- bamn ve ülkenin beklentilerine yanıt vermekten uzak, parti içi hukukun hiçe sayıldığı bir or- tamda yapıldığını belirterek ül- ke sorunlannın, blok liste ve ge- nel başkan sorununa kurban edil- diğini açıkladılar. CHP'nin 30. Olağan Büyük Kurultayı'nda tüzük değişikliği nedeniyle aday olamayan Bed- ri Baykam, kurultayın yenilen- mesi istemiyle Çankaya tlçe Se- çim Kurulu Başkanlığı'na baş- \Tirdu. Ankara Adliye Sara- yı'ndan aynlırken gazetecilere açıklamalarda bulunan Baykam, yapılan tüzük değişikliğini an- tidemokratik olarak nitelendir- di. Baykam, Parti Tüzüğü'nün seçimlere direkt etki edecek şe- kilde değiştirilmesinin rakip adaylann ortaya çıkışını zorlaş- tıran haksız bir siyasi müdaha- le olduğunu sa\ r undu. CHP istanbul Demokratik Gi- rişimi sözcülerinden Batur tl- ter, kurultaym, parti gelenek. kültürve ahlakı açısmdan isten- meyen uygulamalara sahne ol- duğunu vurgulayarak bu aşama- dan sonra, yerel seçimlerde ba- şan şansının kalmadığını ve Tür- kiye'nin 28 Mart 2004 yerel se- çimlerinde AKP iktidanna tes- lim edileceğini savundu. CHP'de "parti içi feodafizme karşı" mü- cadele ettiklerini belirten tlkeli Gençlik Birleşimi ise partide ku- rultay değil, maskeli balo yapıl- dığını ve parti içi demokrasinin, parti içi hukuksuzluğa kurban edildiğini açıkladı. Genel merkez tamam, sıra grupta! AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın tek aday olarak, oybirliğiyle seçilmesine özenen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kurultayda bu özlemini büyük ölçüde gerçekleştirdi. Tek aday olarak girdiği seçimlerde oybirliğiyle seçilmese de, listesini "deldirmeden" seçtirmeyi başardı. Şimdi sıra gruptaki kavgada... Kurultay öncesinde gerginleşen ilişkiler, grup başkanvekillerinin arasını da açtı. Grup yönetimi değişmeden önce 3 grup başkanvekili Mustafa Özyürek, Haluk Koç ve Oğuz Oyan birlikte basın toplantısı düzenlerdi. Sonra yönetim değişti. Oyan ile özyürek seçilemedi. Yerlerine Ali Topuz ile Kemal Anadol grup başkanvekili seçildi. Bu kez, Topuz ile Anadol birlikte basının karşısına çıkmaya başladı. Koç ise tek başına basın toplantılan düzenlemeyi yeğledi. Ancak bir süre sonra Topuz-Anadol ikilisinin de arasına kara kedi girdi. Topuz, blok listeye karşı çıkınca, Anadol "Genel başkanla çatışan istifa etmeli" diye özetlenebilecek açıklamalaryaptı. Kurultayda "grup" olabilecek bir çoğunluk rahatsızlığını ortaya koydu. Ali Topuz ile birlikte 18 milletvekili tüzük değişikliğine "hayır" dedi. Kurultayda listeye giremeyip "küsenler" de eklenirse, CHP grubunu hareketli günler bekliyor demektir. Parti yönetimini muhaliflerinden "temizleyen" Baykal, bakalım grubu ne yapacak? Holiday Inn'de cenaze namazı Bosna-Hersek'in seçilmiş ilk Devlet Başkanı Aliya Izzetbegoviç'in cenaze törenine Türkiye'den en büyük katıhm AKP ve SP'lilerden oldu. Saraybosna'ya giden 130 AKP milletvekili için özel uçak tutuldu. Ancak bu uçakta yer kaJmayınca bazı milletvekilieri İstanbul Belediyesi'nin kiraladığı ayn bir uçağa binmek zorunda kaldı. Uçakta AKP'lileri bekleyen sürpriz SP Genel Başkanı Necmetb'n Erbakan oldu. Aralannda Eyüp Fatsa, Halil Ürün, Sadullah Ergin gibi parti yöneticilerinin de bulunduğu Milli Gorüş kökenli AKP'liler "hocalanna" selam vermeden geçemedi. Bazı AKP'liler Erbakan'ın etini öpüp sohbet ederken, bazılan hızlı adımlarla uçağın arka sıralanna yöneldi. AKR milletvekillerini Saraybosna'da rahat ettirmek için de hazırlık yapmıştı. Musalla Meydanı'ndaki Holiday Inn Oteli'nde meydanı gören bir restoran, AKP'lilerin dinlenmesi için bir günlüğüne kiralandı. Bu uygulamanın ne kadar yararlı olduğu ise tören sırasında ortaya çıktı. On binlerce Bosnalı sağanak yağmur altında meydanda toplanırken bazı milletvekilieri bu tarihi güne kendilerine özgü yöntemle tanıklık etmeyi yeğledi. Otelde aptesJerini aian milletvekilieri, dinlendikleri restoranın meydana açılan çatlı terasında "beş yıldızlı" bir cenaze namazıyla Izzetbegoviç'i uğurtadı. Kameranın arkasını özleyen bakan Iktidara yönelen çoğu soruda kameralann önünde görünen Başbakan Yardımcısı Mehrrtet Ali Şahin'in öğrencılik yıllanna uzanan amatör yönetmenlik deneyimi pek bilinmez. Hatta Bakan'ın 1970-80 yapımı iki fjlmi bile var. Şahin, hukuk fakültesinde okurken rastlantı sonucu eline geçen kamerayla "deneme-yanılma" yöntemiyle tanışmış. Sonra ilk işi, anneannesi başta olmak üzere aile üyelerine rol verdiği 6 saatlik bir çekimle ilk filmini yapmak olmuş. Hiçbir zaman gösterime gırmediği için filmi eleştirme olanağı yok, ama adı cezbedici: "Gece Gelen Misafir" İlk filminde geç saatlerde çalan zilin yarattığı gerginlik ve heyecanı bir gerilim denemesiyle yansıtmayı amaçlamış Mehmet Ali Şahin. Daha sonra hiciv-haber türü programlara yönelmiş. özellikle 1980'li yıllardaki haberciliği eleştirmek Mehmet Ali Şahin üzere bir program hazırlamış ve spiker rolünü üstlenmiş. Şu anda bir ilin seçim kurulu başkanı olan arkadaşı da taklidini çok iyi yaptığı Süleyman Demirel'i canlandırmış. Ikinci programda bu kez dönemin bakanlanndan Hilmi Işgüzar konu edilmiş. Şahin, denemelerini anlatırken siyaset dışı özlemini de ele veriyor "Siyaset beni çok meşgul etti. Kafamda iki proje var. Senaryo ve adlan bile belli. Birinin adı Kep. Seyfettinvari bir hikâye olacak ve sonu hiç beklenmeyen bir şokla bitecek. Diğeri de ormancı- köylü ilişkisini anlatan bir film olacak. Bunlan bir an önce çekmek istiyorum. Kameramı halen saklanm..." Bakan, projelerini basına keyifle anlattı ama, umanz son dönem dizi enflasyonu içinde bir "alıntı/çalıntı" sürpriziyle karşılaşmaz. 'Suçlu suç mahalline geri döner' Türk Ceza Yasa Tasansı için TBMM Adalet Komisyonu'nda oluşturulan alt komisyon, ilk olarak tasanyı hazıriayan komisyonun başkanlığını yapan Prof. Or. Sulhi Dönmezer ile görüştü. Sağlık sorunlan nedeniyle Dönmezer Ankara'ya gelemeyince, komisyon üyeieri Istanbul'a gitti. Dönmezer ile üyeter arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Tasannın birçok maddesini eleştiren CHP'Iİ Orhan Eraslan. Dönmezer'e "Siz hukuka mı yoksa devlete mi hizmet ediyorsunuz" diye sordu. Dönmezer, "Ben devletin adamıyım, devlete hizmet ederim. Yönetimde komünistler olsa komünist devlete hizmet ederim" deyince Eraslan, kestirip attı: "O zaman size başka bir sorum yok." Toplantı sırasında darbelerte ilgili de sık sık tartışma yaşandı. Eraslan, bütün darbelere karşı olduğunu vurgulayınca, Dönmezer, 27 Mayıs darbesini savundu. Dönmezer'in sözü dönüp dolaşıp 27 Mayıs darbesine getirmesi mifletvekillerinin dikkatini çekti. Milletvekilieri bu durumu daha sonra kendi aralannda değerlendirirken, aralanndan biri şu yorumu yaptı: "Bir suçlu, genellikle suçu işledikten sonra suç mahalline geri döner. Böyle birpsikoloji suçlularda hep görülür. Dönmezer, yaş haddi nedeniyle idamı mümkün olmayan Celal Bayar'/n idamına olanak tanıyan özel bir tasan önerisini o günkü yönetime sunmuştu." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcum'attnetnettr