24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2003 CUMARTESİ 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Y 17 Sinop Y 18 Adana PB 30 Edirne Y 14 Samsun Y 17 Kocaelı Y 20 Trabzon Y 22 Çanakkale Y 17 Giresun Izmir Y 26 Ankara Y 20 Y 17 Manısa Aydın Y 25 Eskişehir Y 17 _Y 27 Konya Y 26 Denizti Y 28 Sıvas Y 21 Zonguldak Y 17 Antalya PB 28 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van PB PB PB PB PB PB PB 30 30 32 29 27 22 19 Y 18 Yurdun kuzey ve ba- : Kesımlen parçalı bulut- Ij Marmara, Ege. Batı A-;denız'ın ıç kesımlen. Iç Anadolu. Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı yağmur yer yer sağanak yağışlı, dığer ,erter az bulutlu geçe- cek. Yağışlar, Marma- ra'nın doğusu ıle Batı Karadenız'de yer yer et- kılı olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y Y Y Y PB 3 1 2 11 11 10 12 8 Berlin PB 7 Moskova 0 Budapeşte PB 5 Aşkabat Madrid Y 10 Astana B 24 Viyana B 4 Taşkent B 25 Belgrad 9 Bakû Y 29 Sofya Y 14 Bişkek B 14 Roma Y 18 Tiflis Y 11 Atina Y 26 Kahire A 33 Münih PB 5 Zürih B 3 Şam A 33 Açık P a "? a İ 1 Sısli , Bulutlu k Çok bulutlu m Yağmurlu S u l u > GOK guruttulu 9 m G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK M Baştarafı 1. Sayfada olduğunu bu sayede öğrendik. Bu saptama Annç'tan kay- naklanıyor. NTV'deki bir programda dedi ki; "Ben birkeman sanat- çısı değilim, hukukçuyum". Ben ağzı laf eden örnek bir gevezeyim, ben iyi bir ta- kıyyeciyim, ben eskiden Islam Cumhuriyeti yanlısıydım, devirdönem gereği artık laik devletin Meclis Başkanıyım, diyebilirdi, amademedi. Neyaptı Meclis Başkanı? Sanat- severyanını ön planaçıkardı. Keman sanatçılığı ile hukuk- çu yanını biıiikte söyleyerek sanatçı kişiliğini öteki olası söylemlere üstün tuttuğunu kanıtladı. Bir başka örnek, içimizden. Içimizden derken Cumhu- riyet ailesinden değil elbet. Rahata acıkarak Cumhuriyet ailesini terk eden bir eskiiii yöneticiden, bir yazardan... O da, Sezer'in "başörtülü milletvekili eşlerini davetten kaçın- masını gerçekten ayıp" buluyor. Gerekçeler sayıp döküyor ve bir yerde "erkek olan Köşk'e giriyor, kadın olan giremiyor, aynmcılığa tabi tutu- luyor" diyor. Türbanlı kızın üniversiteye girmesinin yasak, erkeklere serbest olması olacak iş miymiş? Bu yasağı içi- ne sindiremiyormuş. Böyle yazıyor. Bu ve benzeri yazarlanmız gibi düşünenlertürbanın üni- versitede, toplumda hangi amaçla kullanıldığından ne- dense söz etmekten, geçmişten bugünlere değin türban- lı kafalann hangi hedeflere ulaşmakta kullanıldığına değin- mekten özenle kaçınıyorlar. • • • Türbanı bir erkek-bir kadın ayrımcılığı gibi göstermek yeni marifetleri. Meclis Başkanı Annç da benzeri irdele- melerle türbanı savunuyor. "Davette" diyor, "özellikle beyler için böyle bir kısıtlama yok. Pek çok sakallı olan davetli". Bay Başkan sakallıyı da türbanlı konumunda mı görii- yor acaba? AKP iktidannın önde gidenleri ile AKP iktidannın uzun ince yolda malum hedeflere yürümesine yardımcı olan malum yazar kadrolan türbanın artık devlet yaşamında he- men her yerde görünmesine olanak sağlamakta birleşi- yorlar. özlemleri bir çeşit Türbanlı Kafalar Cumhuriyeti! Bay Başkan, Anayasa Mahkemesi'nin kamusal alanlar- da türbanı yasaklayan karannı "muğlak" buluyor. Oysa, Bay Başkan havaalanlarının kamusal alan diye nitelenmesini kabul etti. Esenboga'daki Cumhurbaşka- nı'nı uğuriama veya karşılamatörenlerine türbanlı eşini bir daha getirmedi. Birzaman önce Bay Başkan'ın hukuksal mantığı, örne- ğin havaalanlannı kamusal alan diye niteliyor ve Anayasa Mahkemesi'nin bu tanımını "muğlak" bulmuyordu. Zaman geçti, zemin elverişli; şimdi Bay Başkan da de- ğişti. Muğlak olmayan bir tanımı şimdi muğlak buluyor. Bay Başkan "Cumhurbaşkanı tüm milleti temsileden bir makam" diyor. Rahata acıkan eskiiii yönetici Bay Yazar da "Çankaya Köşkü'nün kapılannın başörtülü olan TC vatan- daşlanna açılmasını" istiyor. AKP'lisi, destekçisi bileşik kaplar sanki. • • • Kim kırabilir bu düzeni, halka gerçekleri kim gösterebi- lir? Medya-CHP birlikteliği mi? Güldürmeyin insanı. CHP Genel Başkanı Baykal ın saatler süren Kurultay konuşma- sını on beş satırla özetleyen, New York Times gazetesi- nin binasının gırişindeki; tuvalette gözüne rimel çeken, dudaklannı boyayan ama -nedeni biçimi anlatılmayan- türbanlı iki kızı gösteren fotoğrafı baş köşelerinde anlatan medya ile mi? Kurultay konuşmasında salı gruplanndaki söylemleri yineleyen, partiyi dışa dönük savaşım vermeye yöneltme- si gerekirken parti içinde tartışma, aynşma yaratan ana muhalefet mantığıyla CHP mi? Açın kapılan açın; bugün türbana yann sanğa, fese, cüppeye, çarşafa... Varsın laiklik sözde kalsın... Yaşasın AKP, kahrolsun devrimler! Atatürk karşıtlan üst kademelerdeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, YÖK Tas- lağı konusunda rektörlerle pazarlık yapan AKP'ye sert çıktı. Atatürk karşıtlannın hami- lerinin devletin üst kademelennde olduğunu belirten Gürüz, "Üniversitelerin, Islami te- rörü olumlayan bir görüşle uzlaşması söz konusu olamaz" dedı. Gürüz, üniversiteye verilen bir tezde, "Radikal lslami hareket- leri ortaya çıkaran, lslami hükümlerin kendisidir" ifadelerineyerverildiğını anım- sattı. Gürüz, daha önce verdıği demeçlerde tezi hazırlayan kişinin Kınkkale Üniversite- si'nden atılanYrd. Doç. Alev Erkilet Başer, o dönemde üniversitenın rektörünün de şim- di Devlet Bakanı olan Beşir Atalay olduğu- nu açıklamıştı. Gürüz, YOK Yasasf nın yük- seköğretime ilişkin bölümünün hükümetin istedıği yönde değişmesi durumunda ise Öğ- renim Bırliği Yasası'nın tamamen ortadan kalkacağını söyledi. Rektörler Komitesi toplantısı dün YÖK'te gerçekleştinldi. Toplantıda bir konuşma ya- pan Gürüz, açıklamasına, "Türk yiikseköğ- retim camiası niçin hassastır" sorusuyla başladı. Gürüz, bir yıldır sürdürülen hassasi- yeti iki örnekle açıklamak istedığini ifade ederken ılk olarak bir kitaptan bazı bölümler okudu. Gürüz'ün okuduğu bölüm şöyle: "Milli kültürümüzün hangi alanı din- den bağımsızdır. Dini olan motifleri milli kültürden çekip çıkardığınız zaman geri- ye bir şey kalmaz. Bu çerçevede eğitime ilişkin bir diğer anayasal ilke olan Atatürk ilke ve inkılaplarına uygunluk. din öğreti- mi bakımından bazı sorunlar yaratabilir. Her şeyden önce bir dini, özellikle de Isla- miyeti.Atatürkçülük açısından anlatmak. öğretmek tarafsız ve sahici bir öğretim ol- mamak ihrimalini beraber getirmektedir. Çünkü Atatürkçü duyarlıhk ve kaygılar dini otantik şekliyle öğretmemeyi, onu bir ölçüde değiştirerek tanımlamayı gerektire- bilir ki bu dini inanç özgürlügüne açık bir müdahaleyi teşkil eder." Gürüz'ün ikinci örneği ise Alev Erkilet Ba- şer'in Hizb-utTahrir'e hitaben yazdığı dok- tora tezindeki ifadeler oldu: "Iran devrim sürecinde ulema, laik ay- dınlarla sosyalistlerin de desteğini kazan- mıştır.Ancak devrim sonrasında yeni dev- letin kurulnıası aşamasında karşıt güçle- rin devrim önderlerine karşı giriştiği bom- balı saldırılarda yüzlerce aydın, ideolog ve din adamını öldürmeleri artık bir devlet yapısı içerisinde isimleşmiş olan tslami ha- reketi, karşıtlarına şiddet uygulamaya yö- neltmiştir." Gürüz, tezin sahibinın lslami te- rörü doktora tezinin sonucu olarak gösterdı- ğini ifade ederken tezdeki "Radikal tslami hareketleri ortaya çıkaran tslami hüküm- lerin kendisidir" cümlesine dikkat çekti. "Bu kitabı yayımlavan ve yazan kişilerin hamileri devletin fevkalade üst kademele- rindedir" dıyen Gürüz, bu anlayışa sahıp kı- şilerle yükseköğretim kurumlannın hiçbır uzlaşı sağlayamayacağını söyledi. 'Herkes kendini bilir' Gürüz, devletın üst kademeleruıde olan ha- mılerin kimler olduğunun sorulması üzerine ise "Herkes kimin ne olduğunu biliyor. Bu satırları yazanların hamileri devletin en üst kademelerindedir" yarutını verdi. Gürüz, geçen günlerde Hürriyet gazetesi- ne yaptığı açıldamada şunlan söylemişti: "Kınkkale Üniversitesi'nde Yrd. Doç. Alev Erkilet Başer'i işten attık. Hacette- pe'de doktora yapmış. Doktora tezi, 'Or- tadoğu'da radikal lslami hareketler'. Sonra bunu kitap olarak basmış. Kınkkale Üni- versitesi'nin eski rektörü Beşir Atalay'dı. Bu kitap ortaya çıktı. tncelemişler, kitabın içinde Humeyni'nin resmi var. Kitaptaki son bölümde 'Devrime gıden yolda aydın- lar ve mollalar çalıştılar. Ama daha sonra mollalara karşı saldınlar başladı. Mollalar Kendı devletlerini konsolide edince onlar da rakıplerini öldürdü'. 'Radikal Islam, Islamın kendisidir' diye yazıyor. Biz de attık." •Öğrenim Birliği ortadan kalkıyor' Üniversiteye giriş sistemınde yapılacak değişikliklere de değinen Gürüz, buna Türk üniversıtelerinin tamamen karşı olduğunu vurguladı. Hükümetin Meclıs'teki tasanyı yasalaştırması halinde eğıtimde büyük çökü- şün meydana geleceğını ifade eden Gürüz, "Tevhidi Tedrisat Kanunu fiilen ortadan kalkmış olacaktır. Ekonomimiz büyük ih- tiyaç duyduğu nirelikli ara insan gücün- den mahrum kalacaktır. Ortaöğretimi. değerli öğretmenlerimizi yok sayan bir yaklaşım vardır. Bunun kabul edilmesi mümkün değüdir. Böyle bir yaklaşımın Milli Eğitim BakanlığTndan nasıl geldiği- ni anlamak da mümkün değildir, kabul edilmesi de mümkün değildir" diye ko- nuştu. Gürüz, hükümetin Istanbul Üniversitesi Baltalimanı Sosyal Tesisleri'ne el koyması- nı ise "Türk yükseköğretim camiasının tümüne yapılmış bir hareket olarak gör- düğünü" ifade etti. THY'de politik tarife Okuüardinselgösteriyerideğil I Baştarafı 1. Sayfada lann gecikmesi nedeniyle Ankara- Istanbul, Ankara-Izmir ile Istan- bul'dan Avrupa kentlerine yapılan seferlerde gecikme meydana geldi. Uçaklara yetişmek için sabah sa- atlerinde havaalanlanna giden yol- cular saatlerce beklemek zorunda kaldılar. THY uçaklan ile Istan- bul'a ve Avrupa'ya gıtmek isteyen yolcular dün sabah kötü bir sürp- rizle karşılaştı. THY, Umre ziya- retleri için Suudi Arabistan'ın Cid- de kentine önceki gece îstanbul, Ankara, Konya, Kayseri ve Iz- mir'den uçak seferleri koydu. An- cak bu uçaklar Cidde'den geri dö- nüşte gecikti. Uçaklar ancak öğle saatlerinde yeniden kalktıkJan noktalara ulaşabildiler. Hiçbir şey- den haberi olmayan yolcular ise sa- atlerce havaalanlannda beklemek zorunda kaldılar. Ankara Esenbo- ğa Havaalanı yetkilileri, Cumhuri- yet'ın sorulan üzerine, "Umre dö- nemindeyiz. Cidde'ye uçak gön- deriyoruz. Uçaklann Cidde'den geç gelmesi nedeniyle uçaklan- mız rötarlı. Istanbul ve İzmir ta- rifelerimizde aksama oldu. Uçaklann gelişine göre seferieri başlattık" dediler. Havaalanı yetkilileri, Arap ülke- lerine gece seferleri yapıldığı için uçaklann Cidde'ye önceki gece gittiğini söyledi. Sadece Esenbo- ğa'dan önceki gece 4 uçağın kaldı- nldığını dile getiren THY yetkili- si, "İstanbul'dan, Konya'dan, Kayseri'den, tzmir'den, bütün yurttan uçaklar gitti. Bu neden- İe seferlerimizi yapamadık. Ha- va şartlan ile hiçbir ilgisi yok" dedi. I Baştarafı 1. Sayfada tı: - Ben burkanın neyi temsil ettiğini çeşitli uzmanlara da- nıştım. Gerek din tarihçileri, gerekse Aynmcılık Ombuds- manı, burkanın dinsel bir da- yanağı olamadığı görüşünde- ler. Okul özel birmekân değil, bir kamu kuruluşudur. Burada belirli kurallar geçerlidir. Okul, dinsel bakımdan taraf- sız bir yerdir ve kesinlikle din gösterisi yeri değildir. Biz bu nedenle okullann, öğrencile- rin okula yüzü tümüyle örten burka veya başka şeyler giye- rek gelmesini yasaklama yet- kisi olduğu görüşündeyiz. Mü- dürler bu yönde karar verirken, gerekçe olarak Okullar Idare- si'nin bu yönlendirici karan- nı gösterebılirler. Ingeguard Hilgard karann bir direktif de- ğil yönlendirici bir tavsiye ol- masrnın nedeni olarak okulla- nn karar verme özgürlügüne saygı duyuluyorolmasıru gös- terdi. Başhukukçu aynca şu açıkJamada bulundu: - Öğretmenler öğrencilerin yüzlerini \e özellikle gözleri- ni görebilmeli, onlarla direkt iletışim içinde olabilmelidir- ler. Aynca burka ve benzeri giysiler, kimya ve fizik dersle- rinde tehlike de yaratabilir. Bu ek olarak, dinsel inancın bir gösteri haline çevrilmesi, öğ- renciler arasında huzıu^uzluk yaratır. Sınıflarda da düzen so- runu yaşanabilir. GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada rini yeniden düzenlemek isteyen hükümet, yaz başın- da VVashington kapılarına gitti, önerdi: "Büyük birader, bak sana AKP ne der? Tezkereyi reddettik ama, bu askergöndermeyi reddettiğimiz an- lamına gelmemeli. Biz, birkez daha düşünelim diye ha- yırdedik. Şimdi Irak'a askergöndermeye karar verdik." ABD yönetimi de, "öyle mi, karan görelim" dedi! Tezkereyi Meclis tatile girmeden mi çıkarmalı, girin- ce tatilden mi çağırmalı yoksa ekime mi bırakmalı der- ken yazı geçirdik... Arada ABD Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld'den de uyarılar aldık: "Aman karan geciktirmeyin ha... Bu sefer de ayları bulmasın!" AKP yönetimi, "Yok efendim" dedi, "en kısa sürede çıkartmz." 7 Ekim'de tezkere çıktı... ABD, teşekkür kuyruğunda: "Türkiye yine en sadık müttefik olduğunu gösterdi... Teşekkür ederiz!" Aradan zaman geçti, teşekkürün biçimi değişmeye başladı: "Asker gönderme karan aldınız ama, biz Türk aske- rialmama karan alabiliriz. llginize teşekkür ederiz!" Kapıda başı dik! Geldığimiz noktada akla onlarca soru geliyor: ABD, neden Türkiye'yi aşağılayan bir tutum içine girdi? Şu anda, Irak'a asker göndermek için Meclis grubunun firesiz desteğini alan bir hükümet var. Ama herkes Türkiye'yi istemediğini ilan etmek için kuyruğa girmiş. ABD bizi bölgenin "en istenmeyen ülkesi" ilan ettirerek karizmamızı mı çizdiriyor? Rumsfeld, 10 gün önce Irak'tan "Türk askerini iste- miyoruz" sesleri yükselince karşı çıkmıştı: "Zamanla ikna oluhar. Gerekirse biz ikna ederiz..." Aynı Rumsfeld hafta başından beri farklı konuşuyor: "Irak'a Türk askerinin gitmesiiçin tüm taraflann evet demesi gerekiyor. Bu şimdilik zor." Acaba ABD yönetimi 1 Mart'ın intikamını mı alıyor? "Sen beni reddettin, şimdi de ben seni reddediyorum. Üstelik, onurunu kırarak" mı diyor? 7 Ekim tezkeresi çıktıktan hemen sonra BM'den Irak karan çıktı. Başlangıçta, Almanya, Fransa gibi ül- keler ABD'nin başı çektiği bir koalisyonun parçası ol- mak istemiyordu. Acaba ABD, "Bakın o bölgede en güçlü orduya sahip ülkenin desteğini aldım, Irak'ta on- larla yürürüm" diyerek AB'yi korkuttu mu? Soruyu bir başka şekilde sormak gerekirse, Türkiye ABD'nin BM katındaki "mayın temizleyicisi" mi oldu? Dünkü son duoım şöyleydi: Los Angeles Times ga- zetesi, ABD'nin Irak'taki sivil yöneticisi Paul Bre- mer'in, "Türk askerinden vazgeçilsin" önerisinde bu- lunduğunu yazdı. Bu durumu, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Adam Ereli'ye sordular. Arkadaş şu yanıtı verdi: "Bremer'in sözlerinin tercümesini Bremer'e bı- rakıyorum! Türkiye'nin Irak'a askergöndermesi konu- sunda bütün taraflan tatmin edecek biranlaşma umu- dumuz sürüyor." Buna bizde takıyye diyorlar! öyle anlaşılıyor ki, AKP bu yöntemi ABD yönetimi- ne deöğretti. Durumumuz şuna benziyor Bir etkinliğe davet ediliyorsunuz. Geleceğinizi bildi- riyorsunuz. Kapıda, içeri alınıpalınmamanız konusun- da tereddüt çıkıyor. Sizi kapıda bekletiyoriar. "Belkiet- kinlikten sonra salona alabiliriz" diyorlar. Siz de, "Za- ranyok, beklerim. Girsem de olurgirmesem de, kapı- da dursam da olurdurmasam da, dönsem de olurdön- mesem de" diyorsunuz. Arada içeri girip çıkanlar mu- zipçe gülüp size selam veriyor! Siz de beklemeye de- vam ediyorsunuz... Ama başınız dik! ankcum@ktv.ttnet.net.tr Kiiltür, Sanat ve Teknoloji Beylikdüzü'nde Buluşuyor Uluslararası Istanbul Fuartan " |w ww.tuyap.com.tr D o k u z k a ç ı r ı l m a z g ü n b a ş l ı y o r . B i r i n d e s i z d e b u l u n u n . 370 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımı ile hazırlanan, 215 kiiltür ve edebryat etkinliğinde 750 yazar, sanatçı, gazeteci ve polltikacının konuşmacı olarak yeralacağıbu fuardaokuryazanyla, okurkltabıyia buluşuyor. 22. Tüyap İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazan Tahsin YUCEL KİTAP RJARI UtaşımSponsofii Durak Yeri Ha«a içi hareket saatleri Fuara Geliş Tatairn AKM Onû | Mecldiyeköy | V'yadûk Altı Iskeıe Onû , Fuantan Dönüş Hafta sonu hareket saatleri I Durak Yeri Hafta içi hareket saatleri 10 00/19 00 arası 11 30/20 30 arası her saat başı bucuklaroa 10 00/19 00 arası 11 30720 30 arası her saat başı buçuklarda 10,00/19 00 arası her saat başı 10 00/19.00 arası I ÖzgürlOk Meydanı her saat başı Kaymakaml* Onu 11 30/20 30 arası buçuklarda 11.3(120.30 arası buçuklarda Fuara Geliş Fuantan Dönüş 10.00,19 00 arası yarım saatte bir 11 3a20 30 arası yanm saatte bir 10 00,19 00 arası yarım saatte bir 11.30720 30 arası yanm saatte bir 10.00/19.00 arası yanm saatte bir 11 30720.30 arası yanm saatte btr 10 00/19.00 arası yanm saatte bir U 30/20.30 arası yarım saatte bir İMütUBraam Peron Alanı Kadıköy Kumluk (ID0 önü) Peron Alanı Fuara Geliş Fuardan Dönüf ART 13. İSTANBUL 65 galeriden 280 sanatçının katılımı ile gerçekleşiyor. 13. Tüyap Istanbul Sanat Fuarı Onur Sanatçısı Naile AKINCI Koleksiyoner Kurum Onur Ödülö 0Y0 Selcuk Yasar Müzesi Sanatsever Kurum Onur Odülü Cumhuriyet Gazetesi Eleştirmen Onur Ödülü Kıymet GİRAY tffoş TÜYAP-İNTERPRO FUARCIUK A.Ş. Tekno H»O»KVEEX ELEKTR0NIG1 » 2°0 3 Cep telefonunundan DVD'ye, digital fotoğraf makinesinden Mp3 çalara kadar pek çok farklı üriinii çok uygun fiyatlara satın almak için herkes bu fuarda buluşuyor. I Byaretpm «ssaatieri: 25 Bdm -1 tosm 20Ö3 (11.00-20.00) 2 Kasım 2003 (11.00-19.00) Hafta sonu hareket saatleri 09 00/19.00 arası her saat başı 09 00/19,00 arası her saat başı 10.30/20.30 arası buçuklarda 10.30(20.30 arası buçuklarda Fuara Gali; Fuardan Dönüş TÜYAP Fuar vt Koııgre Mtrkezi ne luar süresince Ücretsiz midibus ve otobüs servisleri a«sia3oiijo 09.00/19.00 arası , 10 30/20.30 arası yanm saatte bir yanm saatte bir 09 00/19.00 arası yanm saatte bir UU» - 11M -1100 - 1lS) - 1«C - 15i» : 15-00 -1*00 - 17Ü6-18 80-19.68 -36ÜO 25 Ekim-2 Kasım 2003 raflY0e«ZOQ8lBLÖtS>ILtS10TO»R 10*1-11.»-12 00-1300-1400-1500 ^ljOO-IS-OO-'700-1800-1900-20,1)0 10 30/20 30 arası yanm saatte bir Giris 3.000.000.TL'dir. Oarenci ve daretim uveleri icin airis ucretsizdir. TUYAP TUM FUARCIUK YAPIM A §. Meriıez Olıs,Tuar Alanı. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezı 34522 E5 Karayolu Gürpınar Kavsağı w Beylikdüzü Tüm hareket noktalarmdan gidı; vt dönü; için ayrı olmak üzere ıkıser bilet kullamlacakiır T e | . ( 0 2 i 2 j 88668 43 (70 hati Faks; 10212) 886 62 43 • Intemet: ,y..-.v.tı.-,ap com.tr E-mail Fuar Alanı: fairarea81uyap.com.tr IETT onceden bıldırmeksuın harıket yerlerı vt saalltrini değişlirme hakkına sahiptir. ^ yurtKisatıs8iuyap com tr Tanıtım. Halkla lliskıler tanitirrK8tuyap.com.tr haiklailiskiler8tuyap.com.tr Tüyap Fuar ve Kongre Merkezı Beylikdüzü. Büyükçekmece Istanbul. Turkey
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear