24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet îmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Salnıı Alpaslan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Oz- Yayın Kuıulu Ühan Selçuk (Baş- \nkaraTemsılcısı MusufaBalbaj •\tattirt.Bul\an\ol25.Kat4. Müessese Muduru lem \üzak# Kultur EgemenBerköz# Spor: kan), EmreKongarıDaruşman), Bakanlıklar Tel 4195020|7hatı. Faks 419502" #IzmırTemsıkısı Erol Erkut • Abdülkadir\ücelman# Makaleler. Sami Ka- Orhan Erinç. Hikmet Çetin- SerdarKıak.H Zı>aBK 1352$ 23Tel 4411220, Faks 4418"45 raören 9 Düzeltme Abdullah Vazıcı # Bıl- kaya, Şükran Soner, tbrahim #a ıdanaTemii!cısı Çetin\iğenoğlu,lnonuCd 119S No.l l.Tel gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberleri Meh- Yıİdız, Orhan Bursalı, Musta- 363 12 met Faraç % A\rupa Temsılcibi Güray Oz fa Balbay, Hakan Kara. # Gene! Mudur Can Çağdaş 1. Faks 363 12 15 Antal>aTemsılcısı Ahmet Onıçoglu Cumhun>elCad80 5 Tel. 0242 248005" Fax 2430509 Bılgı Işlem \hmet Korulsan 9 Sa- tış Fa/ilet Kuza Tiila; Mutlu Dölen • Mudur ^ rd ı Fınans ve Operasşon) Erhan O/demir 9 Pazarlama Dı- rektöm TûU\ Tosun Tel U212 3543300 Faks 0212 354 32 9" Y«jnnl«jMi:'renı<j0ııHalwAjanaBasın\eVa>TlKilık^.5. Türt.ocaâCad V) 41CaeaJoglu if^ Tel ıu:i2l5i;05 05C0hat) Faks-(0212)5138595 Bula: MakezĞazeteDeıpBkım Ya>-jıoh-jKTİA Saa ul PK 24^- Sıricecı 3+4 <5 Is i Tıc AŞ Baıteros Buhan No 125 Be^iktt, - tst Genel D«*ıom: BBD Merkö 25 EKlM 2003 !msak:4.5I Güneş "M9 Öğle 12.55 Ikındr 15 49 Akşam: 18.19 Yatsı: 19.40 • İSTANBUL (AA) - Los Angeles'taki evinde kalp krizi sonucu ölen sinema sanatçısı Derya Arbaş'ın annesi Zerrin Arbaş, kızının cenaze törenine katılmak üzere ABD'ye gitti. Delta Havayollan'na ait uçakla New York'a hareket eden Aıbaş, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, kızının cenaze töreninin Kızılderili geleneklerine göre yapılacağını belirterek "Onun yeri, çok sevdiği babasının yanı" dedi. Kızının üzerinde çok sevdiği elbisesinin olacağını belirten anne Arbaş, ,- aynca yazacağı bir mektubu da tabutta bulunacak yastığın altına koyacağını söyledi. Derya'nın en çok sevdiği eşyayla birlikte gömülecegini ifade eden Arbaş, "Uyuyan Güzel'in tabutu gibi olacak" dedi. Kızının her zaman halsiz olduğunu, çabuk yorulduğunu, uçak sendromu bulunduğunu anlatan anne Arbaş, doktorlann Derya'nın ölümûnde bu sendromun çok büyük etkisinin olabileceğini ifade ettiğini söyledi. NASA, erimeden kaygıtı • \VASHINGTON (AA) - Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Kuzey kutbundaki buzullann erimesinden kaygıiı olduğunu bildirdi. NASA yetkilisi, buzullann durumunu uzaydan izlediklerini belirterek "Buzullar şu anda erimekte. Teknolojik çözûmler üretmek için fazla bekleme lûksümüz yok" dedi. Rind, buzullan incelemek üzere uzaya gönderilen IceSat uydusundan alınan verilere dayanarak, 1980'den bu yana Kuzey Kutbu'ndaki kalıcı buzul tabakasının aşağı yukan onda birinin eridiğini belirlediklerini anlattı. Rind, 2002 ve 2003'te kutuptaki buzlu yüzeyin büyüklüğunün en alt seviyeye gerilediğini belirtti. NBW York'a son yoteuluk • NEW YORK (AA) - tngiliz Havayollan'na ait Concorde uçağı New York'a son kez uçtu. Londra'daki Heatrow Havaalanı'ndan saat 21.20'de havalanan BA001 sefer sayılı uçak, yaklaşık 3.5 saatlik yolculuğun ardından yolculannı New York'un Uluslararası John F. Kennedy Havaalanı'na indirdi. Son kez New York'a giden Concorde uçağının yolculannın büyük bölümü, uçuştan memnun kaldıklannı söyledi. Concorde, bugün yapacağı New York- Londra seferiyle son kez uçmuş olacak ve Ingiliz Havayollan uçak filosundan çıkanlacak. Uçak, son uçuşunda, aralannda Joan Collins ve David Frost'un bulunduğu ûnlüleri de konuk edecek. İnsan ömrü 500 yıl olabilip' • NEW YORK (AA) - Bilim adamlan, iaboratuvarda solucanlara uyguladıklan biyolojik yöntemleri kullanarak insanın da yüzlerce yıl yaşamasıru sağlamanın olası olduğunu öne sürdü. Araştırmacılar, gen ve hormonlarla oynayarak Latinceadı Caenorhabditis olan solucanlann yaşam süresinı, sağiıklı ve aktif kalacak şekilde 6 kat uzattıklannı, bunun insan yaşamında 500 yıla karşılık geldiğini kaydetti. Bilim adamlan, temel mekanizmayı, ensülinle sağladıklan bir uyancı hormonal yöntemle değiştirdiklerini belirterek bu yöntemin memeliler de dahil birçok tür için geçerli olduğunu kaydetti. Bilim adamlan, yaşamlan uzatılan solucanlann üreme sistemlerinin ahndığını açıkladı. Kadınlar yine özgür • Haber Merkezi- Vakkorama'nın 2004 sonbahar-kış kreasyonunda bu yıl özgür ve cesur çizgiler kullanılmış. 1960'lann geometrik dünyasun yansıtan modeller günümüzün vitrinlerini süsleyecek. Mini etek altın çağrnı yaşarken her yer siyah ve beyaz olacak. Parka yine ön planda. Kürk bu yıl da ağırhğını koruyacak. Spor giyimden hoşlanan kadınlar için pop-art desenler, renkli külotlu çoraplar ve rugan çizmeler hazırlanmış. Vakkorama, erkekler içinse, rahat ve sportif modeller sunuyor. M ilas doğumlu Turhan Selçuk'un ilk karikatürieri 1941 yılında Adana'da 'Türk Sözü', İstanbul'da 'Kırmızı Beyaz ve Şut'ta yayımlandı. Usta çizer 1957'de Milliyet'te Abdülcanbaz adlı ünlü çizgi roman kahramanının maceralanna başladı. Siyasal ve toplumsal yaşamımızı, yıllar yılı her gün ve her hafta çizgiyie yazan Selçuk, Halkın Sanatçısı unvanına sahip. Karikatürde 60 yılı geride bırakan usta çizer Turhan Selçuk, ömürlük kavgasını kitapta topladı # # Once çizgi vardı... usta çizer Turhan Selçuk'un 'Önce Çizgi Vardı...' adlı kitabı onun büyülü ve benzersiz dünyasına ve son altmış yılın acılarla dolu tarihine 'mizahın geometrisi'yle bakıyor. Kültür Servisi - Usta çizer Turhan Selçuk, 1940'Iarda başlayan çizgi se- rüveninde altmış yılı 2002 'de geride bıraktı. Siyasal ve toplumsal yaşa- mımızı, yıllar yılı her gün ve her haf- ta çizgiyleyazdı... Bıkmadan, yorul- madan, bilinçle ve cesaretle 'ola- ğan'dan 'olağanüstü' bir çizgi dün- yasına devinerek... Altmış yıllık süreç onu, dünyanın sayılı 'büyük karikatürcü'sü arasına koydu ve ülkesınde 'Halkın Sanatçı- sı Ödülü'ne değer görüldü. Koç Ya- yınlan'nın sponsorluğunda, Cumhu- riyet Kitaplan'ndan çıkan 'Once Çiz- gi Vardı.J, usta çizerin bir ömürlük 'çizgi kavgası'ndan seçilen karikatür- lerden oluşuyor. Turhan Selçuk'un Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 21 Ekim 2002'de düzenlenen 'Çizgide 60. Yıl SanatGe- cea' arusına yayımlanan kitapta, onun sanatına bakan metinlerin en gözde olanlan ve 'Çizgide 60. YıT gecesin- den konuşmalar, yapıta eşlik ediyor... Önce Çizgi Vardı..., 'büyükusta'nuı -büyülü ve benzersiz- dünyasına ve son altmış yılm acılarla dolu tarihi- ne, 'mizahın geometrisi'yle bakıyor. Kitapta Ühan Selçuk, Server TanU- K,Cemal Süreya, Enis Batur, AIi Sir- men, Ayşe Emel IVlesci, Zeynep OraL, Turgut Çeviker, Oktay AkbaL, Yunus Koray, Rahmi Koç, Yaşar Kemal, Çerin Altan, Semih Gümüş, Radi Fiş, Tan Oral, Haslet Soyöz, Erol Manisah, Hıncal Uluç kalemleriy- le, Turhan Selçuk'un sanatını, yarat- tığı dünyaları değerlendiriyorlar. 'Önce Çizgi Vardı_'da aynca Turhan Selçuk için yazılan metinlerden alın- tılann yanı sıra bir Turhan Selçuk al- bümü de yer alıyor. Albüm, Orhan, Turhan, Ühan, t\- fet Selçuk kardeşlerin annelen Hik- met Hanını ve babalan subay Kasım Bey ile aıle fotoğraflan ve Turhan Selçuk'un İstanbul'da yükseköğre- nim gördüğü günlerde çekilmiş karelerin yanı sıra mahkeme fotoğ- raflannı da içenyor. Kitapta, Turhan Selçuk kronolojisi de yer alıyor. Zaman çalışıyor K itapta yazın dünyamızın usta kalemlerinin zaman içinde Turhan Selçuk'u ve sanatını anlathklan yazılan da yer alıyor. Salt övgü ve saygı sunumu olarak algılanamayacak bu yazılarda artık kitlelere mal olmuş bir duygu ve çizgi adamının çalışma ve üretme azmine, tutarh ve disiplinli çizgisine ışık tutuluyor, şapka çıkanlıyor, gereğinde eleştirel bakış açısı da ihmal edilmiyor. Orneğin Ühan Selçuk. Turhan Selçuk'un dünyasının yaşadığımız dünyanın eleşririsiyle oluştuğunu ve bunun alternatif bir dünya olduğunu belirterek "Coğrafyası dörduncü boynta yayıhr- Turhan'da zaman korkusu kalmadı» Zaman artık Turhan'a çahşıyor" diyor. Selçuk'u gerçek ve soylu bir sanatçı olarak niteleyen Cemal Süre\- a, Türk karikatür geleneğinin onun kurdugu dille başladığını söylerken Yahy-a Kemal karikatürcülüğünün yanı sıra edebiyatçı, şair, romancı, hikâyeci yönlerine de değinerek onun karikatürü ulaştırdığı boyutu açıklıyor. Yahya Kemal Turhan Selçuk'u karikatürün Çehov'u, SaitFaik'i, Mansfield'ı olarak tanımhyor. 'Mühim adamdır' diyen Çetin Altan'a göre onun eserlerinde yazılı bir espriden bir koltuk değneği bulamazsınız. Karikatürün gururyüklü altın yıllan M ilas'ta I922"de doğan Turhan Selçuk'un. ilk karikatürieri 1941 yılında Adana'da 'Türk Sözü', istanbul'da 'Kırmızı Beyaz ve Şut'ta yayımlandı. 1948 de 'Şaka', 'Akbaba', 'Tasvir' ve 'Aydede' dergüerinin kadrolannda yer aldı. Ertesi yıl Yeni İstanbul gazetesine girdi. 'Çizgiyle mizah' anlayışını benımsedı. Aynı gazetede karikatür tanhinı ele alan yazılar kaleme aldı. 'Grafik mizah'ın karikatürün evrensel anlatımı olduğunu savundu. 1951 'de ilk sergısini açh. Sanatçı, ilk kitabı Turhan Selçuk Karikatür Albümü nü çıkardığı 1954'te Milliyet Gazetesı'ne başkarikatürcü olarak girdi. 1957'de Milliyet'te Abdükanbaz adlı ünlü çizgiroman kahramanının • maceralanna başladı. 1960'larda İtalyan mizah dergisi n Travaso kadrosuna girdi. 1962'de 'Turhan 62', 1964'te ise 'HrveroghT, 1969'da 'Hal ve Gidiş'i ya\ımladı. 1972'deise Cumhurijet Gazetesi'nde haftalık panoramik, politik kankatürler çızmeye başladı. 1980'de Milliyet'e döndü. 1992"de on üçüncü kışisel sergisiyle 50. sanat yılını kutladı. Sahıbı olduğu birçok ödülün arasında Halkın Sanatçısı Ödülü de bulunan Turhan Selçuk'un 2002 yılında çizgi serüvenindeki 60 yû\ istanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen özel bir geceyle kutlandı. MESELA DEDİK ERDALATABEK Okuldan aradıklan zaman Bademgoz'un ıçı hop etti. Her zaman oğlu Sıpa için güzel şeyler du- yuyor, Sıpa'sının yeni bir başansını öğreniyordu. Bu kez de telefondaki sese neşeyle karşılık verdi. Sıpa gene bir yere mi seçilmişti ya da yeni bir başan mı kazanmıştı? 'Dörtnala Koleji' böyle şeylere dikkat eder, öğrenci velilerinin canını sıkmama ilkesini dikkatle uygulardı. Bu kez de öyle olmalıydı. Sıpa nallandı... Sıpa'ymalladılar... okulun müdûr yardımcısı olan ha- J. nımdı; yumuşattığı sesiyle olabildiğince nazik konuştu: - Ah efendim, sizi rahatsız mı ettim acaba? Bu- gün Sıpa okulda nallandı da onu haber vermek is- tedim. Kendisi çok iyi, siz de okuldan gelince gö- receksiniz, aslında çok iyi. biz de gerekenı elbette yaptık. Bademgöz birden heyecanlandı: - Çok teşekkür ederim. Demek 'NaDanma Bajramı' yaptınız, öyle mi? - Yok efendim, henüz 'Nallanma BavTamı'yapılmadı da, taylar arasın- da biraz itişme kakışma olmuş bah- çede, çocuklar arasındaki oyunlar iş- te, Sıpa da aralanna girip ayırmak is- temiş, o arada biraz nallannuş. Bademgöz birden fena oldu, göz- leri karardı, düşecek gibi oldu. he- men bir koltuğa oturdu: -"NelersöyKm>rsunuz,Sıpa'mya- ralandımı?" - Hayırefendim, ufak tefek sıynk- lar, biz gerekeni yaptık, siz merak et- meyin diye haber veriyorum. Bademgöz artık dinlemiyordu, pa- niğe uğramıştı: - Hastaneye götürdünüz mü, röntgeni, eman çe- kildi mi? Doktorlar gördü mü? Beyin sarsmtısı mı geçirdi dediniz? - Hayır efendim. beyninde bir şey yok, kafasın- da bir şey olmadı, kabalanna birkaç nal gelmiş, o kadar. Siz merak etme- yin. Birlcik yavrumu sakatladılar... n ademgöz fenalık geçiriyordu. Te- D lefonu kapar kapamaz hemen Dikkulak'ı aradı, felaket haberini \er- di. hemen koşup gelmesini istedi. - Başırmza gelen felaketi hiç sor- ma Dikkulak, yavrumuz okulda ya- ralanmış. (Göz^aşlanm tutamıyor, hıçkınyordu.) Oğlumuzu nallamış- lar, başına çifteler atılmış, söylemi- yorlar ama yavrumuz belki de bay- gın yatıyordur. Koş Dikkulak. yetiş, hemen Sıpa'mızı en iyi hastaneye yetiştirelim. Neresı var acaba, ah yü- reğim nasıl dayanacak? Dikkulak sakindi: - Bademgöz, hemen telaş etme, ne dediler, ba- na bir tekrar et bakayım. - Akhm karmakanşık Dikkulak, ben çok fenayım, okulu sen ara. Dikkulak okulu aradı, konuştu, Ba- demgöz'e telefon etti: - Ben konuştum, ortada telaş edilecek bir şey yok, Sıpa taylann arasındaki oyun kavgasını ayırmak ıstemiş, birkaç nal ye- miş, büyütülecek bir şey yok, sen merak etme. Bademgöz, "Ah bu ne geniş adam böy- le" dıye içinı çektı. Eşekbaşı ne yapar?.. kşam Sıpa eve gelince Bademgöz gözyaşla- n içinde oğluna sanldı. Her yanıru dikkatle gözden geçirdi. Gerçekten de Sıpa'mn hiçbirşe- yi yoktu. O da annesiıun telaşma şaştı. Badem- göz biraz ferahlamıştı, oğluna bir şey olması ola- sılığı bile onu çıldırtmaya yetiyordu. Ana yüre- ği böyleydı ama onu kımsecikler anlamıyordu. Dikkulak eve gelince olayı dinledi. Sonra da sordu: - Neden taylan ayırmak istedin Sıpa? Çok kö- tü mü dö\'üşüyorlardı? - Yok babacığım, şakalaşıyor, oynuyorlardı ama ben Eşekbaşı'yım ya, kanşmam gerektiğıni dü- şündüm. - Yok yavrum. Eşekbaşı hiçbir ışe kanşmaz, öy- le durur. Sen de kanşma. - O zaman neden Eşekba- şı seçildım? - Bak oğlum, herkes bir yere baş seçilir ama kanşma- yanlar kazanır. Sen böyle her şeye kanşırsan hayat bo- yu nallanırsm. Sıpa, anladın mı? Sıpa yavaş yavaş anlaya- caktı. Hayat buydu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear