Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edııne
Kocaeli
Canakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denızli
V
P B
V
P B
V
B
B
B
15
11
17
15
23
22
24
24
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
B
Y
B
Y
19
19
19
18
21
16
22
19
Adana B 30
Zonguldak V 16 Antalya B 26 Kars
Parçaiı buluflu
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
Y
Y
Y
Y
26
26
27
22
23
16
17
Y 16
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlen parçaiı çok bu-
lutlu. Marmara'nın do-
ğusu, Karadenız, Iç
Anadolu'nun kuzeyı,
Doğu Anadolu Bolgesı
ıle Guneydoğu Anado-
lu'nun doğusu yağmur,
yer yer sağanak yağışlı,
dığer yerler az bulutlu
geçecek Yağışlar, Mar-
mara run doğusu ıle Ba-
tı Karadenız'de yer yer
etkıli olacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
Y
K
B
B
B
B
B
ö
7
5
16
12
13
15
12
Münıh B 14 Zürıh
Berlin
Budapeşte
Madrid
Vlyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
B
Y
B
B
Y
Y
Y
12
11
19
11
14
11
15
21
B 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
B
Y
B
Y
B
9
22
9
23
20
11
10
30
B 29
k
Çok bulutlu K Yağmuriu
Ankira ^
T a ş k e n t
Tahran
S u l u k a r
Gok gunjttulü
G U N G E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
çıkaracak, normal liseler gibi üniversitelere gir-
melerini sağlayacak katı görüşünü terk etmediği-
ni kanıtlayan bir yol mu izleyecek?
Bu hükümetin, bu Milli Eğitim Bakanı'nın imam
hatiplerle ilgili bugüne değin savunduğu görüşler-
den vazgeçtigini varsaymak bile olası değil.
Sorununtemel anlayışından ödün vermeden a-
ma ayrı bir yasayla değil, üniversitelerin onayın-
dan geçirerek YOK Yasası içinde çözmek!
• • •
Üniversitelerarası Kurul'la görüştükten sonra
RTE şunlan söyledi:
"İmam hatip okullannı Türkiye'de bizkurmadık.
Hükümetler kurmuştur. Menşei araştınldığı zaman
Atatürk'e dayanır. Oradan bugüne kadarbu okul-
lar öğrenci mezun etmişlerdir."
Evet, ama RTE, geçmiş hükümetlerin -1940'lar-
dan bu yana- oy kaygısıyla geliştirdiği imam ha-
tip kültürünün ürünü. Bugün Başbakan; devleti ve
kadrolarınıdinselleştirmekten sorumlu tutuluyor.
Anımsayalım: 1924'te sayısı 29, 1925'te 26,
1926'da 20 olan imam-hatip mektepleri 1930'da
kapatıldı. Atatürk dönemi olaylarını aynntılanyla
yazan Falih Rrfkı Atay (1941 -1950 pazar konuş-
malarında) irnam- hatıp mekteplerini açan genç
cumhuriyetin amacını şöyle açıklıyor:
"... Yeni mekteplerde yeni din kılavuzları yetiştir-
mek... bunlara laisizmin gerçek manasının ne ol-
duğunu öğretmek...
... 1945'ten bu yana yavaş yavaş bu eksikler ta-
mamlanmıştır. İmam ve hatip mektepleri açılmak-
tadtr..."
• • •
Oysa, "eksikler yavaş yavaş tamamlanmadı",
1950'den itibaren imam hatiplerin sayısı hızla ço-
ğaldı. Menderes hükümetiyle 1951'den 2000'li
yıllara kadar geçen zaman diliminde sağ hükü-
metler sayesinde imam hatip sayısı 465'e ulaştı.
Kınlması güç rekor; -hemen her konuda konu-
şan ama bu konuda bugün suskun- cumhurbaş-
kanlığından emekli Süleyman Demirel'e ait. Baş-
bakanlığı dönemlerinde açtığı imam hatip sayısı
327!
(Islam-Demokrasi-Laiklik kitabı. Sayfa 86) De-
mirel; (Köprü Dergisi'nin) sorusunu şöyle yanıtlı-
yor: "Tevhid-i TedrisatKanunu'naters düşüyordi-
ye bunlardan vazgeçmek mümkün değil ki... Tev-
hid-i Tedrisat Kanunu'na ters düşüyor diye din
eğitiminden rni vazgeçilecek?.. Yanlış olan, din
eğitimi değildir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'dur..."
Böyle böyle RTE dönemine, devleti ve eğitimi
dinselleştirmenin öncüsü imam hatip dayatması-
na gelindi.
• • •
Dünden bugüne köprü niteliğinde bir başka
aiıntı.
(Atay'ın 1970 baskısı, Bayrak kitabı. Sayfa 130):
"... Genelkurrnay'dan Cumhurbaşkanlığı'na haber
getiren yüksek rütbeli subay, (Cumhurbaşkanı)
Tnönü'nün çaJışma odasına girdi. Masanın üzerin-
de bir gazete vardı. Inönü: 'Havadisi nasıl bulu-
yorsun?' diye birinci sayfadaki altı sütunluk baş-
lığı gösterdi. Başlık imam hatip okullannın açıldı-
ğını haber vermekte idi. Subay: 'Korkarım, Pa-
şam' dedi. 'Neden korkuyorsun? Millet böyle is-
tiyor.
1
Subay tekrariadı: 'Korkarım Paşam!'
'Korkma' dedi Inönü, 'üç beş yıl içinde evirir, çe-
virir, bir yoluna koyarız'."
•••
1950'den başlayarak hükümetler "yoluna koy-
mak" yerine imam hatipleri evireçevire RTE'li nok-
taya getirdiler. 1945'ten bu yana 58 yıl geçti ve...
2003 yılının 13 Ekim günü:
Yüksek rütbeli bir subay; Genelkurmay Ikinci
Başkanı Orgeneral llter Başbuğ, heyhat, imam
hatipler üzerine askerlerin korkulannı, kaygılannı
kamuoyuna açıkladı.
Boğaz'da kaza
tstanbul Haber Ser-
visi - Kılavuz kaptan al-
mayan kuru yük gemisi
Yeniköy'deki tarihi Sait
Halim Paşa Yalısı'nın
iskelesine çarptı.
Dün sabaha karşı
meydana gelen olayda,
Karadeniz'den Marma-
ra Denizi'ne geçen Rus-
ya Federasyonu bandı-
rah "Khazar Star 2"
adlı kuru yük gemisi,
Yeniköy'deki "sığlık
şamandırasına" yakın
dönmek isterken akıntı-
nın da etkisiyle Sait Ha-
lim PaşaYalısı'nın iske-
lesine çarptı. Karaya
oturan gemi kendi im-
kânlanyla kurtulurken
Kumkapı açıklanna de-
mirletildi.
Kıyı Emniyeti ve Ge-
mi Kurtarma Işletmele-
ri yetkilileri, kazanın
kaptan hatasından kay-
naklandığını belirterek
îstanbul Boğazı'nın ya-
pısını bilmeyen kaptan-
lann her zaman kılavuz
kaptan almalan gerekti-
ğini vurguladılar.
Kumkapı açıklannda
bekletilen gemide
önemli bir hasar olma-
dığı, geminin gerekli
yasal işlemlerin ardın-
dan seferine izin verile-
ceği öğrenildi.
VEFAT
Annemiz
Jale Nevin Yürür'ü
yitirdik
. Cenazesi 19 Ekim 2003 Pazar günü
(bugün) ikindi namazından sonra
Moda Camii'nden kaldırılacak.
Tekin-Engin-Deniz Yürür
Irak'ın geleceği meçhulMALLORCA (AA) - Irak'a
asker gönderilmesiyle ilgili tar-
tışmalar ve belirsizlıkler sürer-
ken Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan dünTürkiye'nin Irak'a as-
ker göndermek için "çok da ar-
zulu olmadığım" söyledi. Ispan-
ya'nın Mallorca Adası'nda dü-
zenlenen Formentor Forumu'nda
basın toplantısı düzenleyen Er-
doğan, ABD'nin Irak'ta savaşta
gösterdiği başanyı daha sonra
gösteremediğini kaydederek
"Enerji, su, gıda, ilaç ve asayiş
konusunda, Irak'ta sorunlar
yaşanıyor. Geleceği meçhul bir
Irak vardır" diye konuştu. AB-
D'nin talebi üzerine, hükümetin
Irak'a asker gönderme konusun-
da karar aldığını anımsatan Erdo-
ğan, şunlan söyledi: "Irak hal-
kının mutluluğu için ne yapıl-
ması gerekiyorsa onu yapmak
istiyoruz. Irak'ın demokratik
hukuk devletleri arasına gir-
mesini istiyoruz. Irak'ta şu an-
da olduğu gibi polisiye vakala-
rın içinde yer almamız söz ko-
nusu olamaz. Irak komşumuz-
dur, olumsuzluklara mahal ve-
recek bir girişinıimiz olmaya-
caktır. Irak'ın talebi bizim için
çok önemli. Irak'ta sadece
Türk değil, diğer yabancı as-
kerler için de olumlu olumsuz
yaklaşım gösterenler var. I-
rak'a asker göndereceğiz diye
çok da arzulu değiliz.ABD'nin
talebi oldu, onu değerlendiri-
yoruz."
'İstenmezse gltmeylz'
Başbakan Erdoğan, BM Gü-
venlik Konseyi'nde alınan son
karan değerlendirirken Türkiye
ile ABD arasında devam eden
müzakerelerde Güvenlik Konse-
yi'nin karanndan sonraki geliş-
melerin de önemli rol oynayaca-
ğuu ifade etti.
"ABD ile görüşmeler neden
bu kadar uzadı,ABD'de düşün-
ce değişikliği mi var" sorusu
üzerine Erdoğan, "Bunu bile-
mem, ama ABD Konsey kara-
nnı beklemiş olabilir. ABD'nin
talebi bizim için önemli. Irak'-
ta istikrara ve haikın mutlulu-
ğuna katkıda bulunmak istiyo-
ruz. Ama Irak halkı 'Kimseyi
istemiyoruz' diyorsa, yapacak
bir şey kalnıaz. BM kararı son-
rasında ne olacağına bakalım.
lstenirse gideriz, istenmezse
gitmeyiz. Olmazsa olmaz kara-
rımız yoktur. Türk askerinin I-
rak'ın lojistik, altyapı ve asayi-
şine yardımcı olmak için gide-
ceğini ifade ettik" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kıbns'la
ilgili olarak da, "Aralık seçimin-
den sonra daha farku bir bakış,
gelişme olabilir. Hangi yönetim
gelecek bilemem. Böyle bir der-
dim yok. tsteğimiz demokratik
seçimle işbaşına gelecek yöne-
timin KKTC halkı için adımlar
atılmasında öncü olmasıdır"
diye konuştu.
KKTC'nin 2 Nisan'dan bu ya-
na olumlu tavır içinde olduğunun
altını çizen Erdoğan, "Ama
Rum kesiminde bunun aksini
görüyorum. Biz çözümden ya-
nayız.Annan planını da ben kö-
künden reddetmiyorum" diye
konuştu. Recep Tayyip Erdoğan,
AB anayasa taslağındaki
"AB'nin Hıristiyan köklere da-
yandığı" ifadesine ilişkin tartış-
ma hakkuıda da, "AB ne ekono-
mik, ne coğrafi, ne de Hıristi-
yan bir birliktir, siyasi değerler
bütünüdür. Farklı kültürler ve
ülkeler yer almış ve almaya da
devam edecektir. Bu ifade ko-
nulursa dar kalıplaşmaya gidi-
lir. Bunun sonucu da Hunting-
ton'ın medeniyetler çatışması-
dır. Biz medeniyetlerin bütün-
leşmesini istiyoruz. Evrensel
düşüncelerle çağdaşlaşmayı
destekliyoruz" dedi.
Asker gönderme protestosu
tstanbul Haber Servisi - Irak'a
asker gönderilme hazırlıklan,
AKP Istanbul il binası önünde,
Beşiktaş ve Galatasaray'da yapı-
lan gösterilerle protesto edildi.
Küresel Banş ve Adalet Komisyo-
nu (BAK), Türkiye'nin Irak'a as-
ker göndermemesi ve Filistin'de
devam eden Israil işgaline son ve-
rilmesi için Beşiktaş Iskelesi'nde
oturma eylemi gerçekleştirdi. Ey-
lemde, adaletsizliğe, savaş ve yı-
kıma, yoksulluk ve eşitsizliğe kar-
şı durmak için her cumartesi saat
13. 00'te oturma eylemi gerçek-
leştirileceği belirtildi.
tstanbul Tabip Odası Genel Sek-
reteri Prof. Dr. Şebnem Korur
Fincancı, asker gönderme karan-
nm bir an önce geri alınmasını is-
teyerek "Irak'ta işgale son veril-
mesi, barışın sağlanması için
Türkiye'de yaşayan insanlan bi-
ze katılmaya çağırıyoruz" dedi.
Okmeydanı Halkının Sesi ga-
zetesi çalışanlan, Irak'a asker gön-
derilmesine ilişkin tezkerenin TB-
MM'den geçmesini ve cezaevle-
rinde 4. yılına giren ölüm oruçla-
nna çözüm bulunamamasını AKP
tstanbul il binası önünde düzenle-
diği basın açıklaması ile protesto
etti. Açıklamada, dördüncü yılına
giren ölüm oruçlannda bugüne ka-
dar 107 insanın hayatını kaybetti-
ği ve müdahaleler sonucunda 500
Küresel Banş ve Adalet Komisyonu (BAK), Türkiye'nin Irak'a asker göndermemesi ve Filistin'de devam
eden Israil işgaline son verilmesi için Beşiktaş tskelesi'nde oturma eylemi gerçekleştirdi. (EYLEM ÜÇOK)
kişinin de sakat kaldığı anımsatı-
larak uygulanan tecride son veril-
mesi istendi.
Sınıf Sendikacıhğı Hareketi'ne
(SSH) bağh memurlar, Irak'taki
ABD ışgalını kınayarak AKP hü-
kümetinin Irak'a asker gönderme
ısteğını protesto etti. "işgale de-
ğil, direnişe destek", "ABD Or-
tadoğu'dan defol" sloganlan atan
SSH'li memurlar adına Galatasa-
ray Postanesi önünde bir açıklama
yapan Halil Ibrahim Duman.
ABD'nin Irak'ı işgaliyle Ortado-
ğu'nun yeniden kan gölüne dön-
düğünü belirterek tsrail'in 4e
ABD desteğiyle Suriye'ye saldır-
masına karşın Arap halkının mü-
cadelesinin sürdüğünü ifade etti.
Ankara'da Halkevleri, Irak'a as-
ker gönderilmemesi için eylem
yaptı. Halkevleri Genel Sekreteri
Mustafa Çoşan, hükümetin
"Irak'taki emperyalizm batak-
lığına asker göndermeye çalıştı-
ğını" vurgulayarak "Bu haikın
tercihi, Iraklı, Filistinli kardeş-
lerinden yanadır.Amerikan em-
peryalizmi ile işbiıiiğinden ya-
na depdir" dedi.
Usame bin Ladin yine tehdit ettiDış Haberler Servisi - ABD
ordusu, Kerbela"da, 3 ABD aske-
rinin ölümünden sorumhı tuttuğu
Şii dini lider Mahmud Hasa-
ni'nin evini ve bürosunu kuşattı.
Terör örgütü El Kaide'nin lideri
Usame bin Ladin ise ABD'yle
birlikte hareket eden ülkelere yö-
nelik intihar tehdidinde bulundu.
Irak'ı işgal etmesinin ardmdan
beklemediği direnişle karşılaşan
ABD, Şii lider Muktada Sadr'a
yakın olan Mahmud Hasani 'nin e-
vi ve bürosunu abluka alhna aldı.
Bölgedeki yollan trafiğe kapatan
ABD askerlerinin operasyonuna
zırhlı araçlarla helikopterler de eş-
lik etti. ABD'li askeri yetkililer,
geçen perşembe günü yaşanan ça-
tışmaların ardından Şii din adamı-
nın evinden aynldığını belirtirken
tutuklaynp tutuklamayacaklan ko-
nusunda bilgi vermedi.
Perşembe günüABD'lilerin Ha-
sani'nin evini yıkmaya kalkışma-
lan üzerine çıkan çatışmada 3
Amerikan askeriyle 2 Irak polisi
öhnüştü. Olaylarda 8 Iraklı da ha-
yatını kaybetmişti.
Terör örgütü El Kaide'nin lide-
ri Usame bin Ladin ise ABD'ye
karşı yeni intihar saldınlan düzen-
leyecekleri tehdidinde bulundu.
Katar'dan yayın yapan El Cezire
televizyonu, Bin Ladin'in kendile-
rine gönderdiğini ileri sürdüğü i-
ki yeni ses kasetini yayınladı. Ka-
setlerden ilkinde, "ABD'nin
Irak'ı terk etmesini" isteyen Bin
Ladin, "Baskılarınızdan ve ap-
talca hareketlerinizden vazge-
çinceye kadar ABD içinde ve dı-
şında intihar eylemlerine devam
edeceğiz" dedi. tkinci kasette ise
Amerika'nın Irak'ta bir bataklığa
saplandığını ve yardım için para-
h askerleri yardıma çağırdığını be-
lirten Bin Ladin, savaşa katılan bü-
tün ülkelere. özellikle Ingiltere, ts-
panya, Avustralya, Hollanda, Ja-
ponya ve ttalya'ya karşı uygun za-
manda ve yerde cevap verme hak-
kmı saklı tuttuklannı söyledi.
Bu aradaABD, Ladin'e ait oldu-
ğu söylenen yeni ses kaşetlerinin
inceleneceğini açıkladı.
BDDK, Imar Bankası 'yla ilgili eleştirilere 48 sayfalık bilgi notuyla yanıt verdi:
Odeme planı 12 EyliiFde sunuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu (BDDK),
tmar Bankası'yla ilgili eleştirile-
re yanıt vermek için yayımladığı
bilgi notunda; mudilere ödeme
yapılmasıyla ilgili planı 12 Ey-
Iül'de Hazine'ye gönderdiklerini
açıkladı. Planda, bonozedelere de
ödeme yapılması önerisinin yer
aldığını belirten kurum; ödemele-
rin bütçe imkânlarına göre yapı-
lacağını bildirdi. tmar Banka-
sı'ndaki çifte kayıt sisteminde hâ-
lâ çözemedikleri unsurlar olduğu-
nu lelirten BDDK. "lmar Ban-
kası'ndaki sistem, ancak 2003
yılına ilişkin tespit yapılabilme-
sine izin veriyor" itirafinda da
bulundu. BDDK. tmar Banka-
sı 'ndaki gelişmelerle ilgili olarak
dün 48 sayfalık bir açıklama ya-
yımladı. Açıklamada, şu saptama-
lar yer aldı:
• BDDK. 2001 yılmda tmar
BankasıYönetim Kurulu'na, veto
yetkisine sahip 2 üye atadı. Üye-
lerden biri, risklerin azaltılması
üzerine 2002 yılında çekildi.
• ÇEAŞ ve'KEPEZ'e 12 Hazi-
ran'da el konulması üzerine,
BDDK bankanın yönetim kuru-
lundaki üyesini veto yetkisiyle
lmar Bankası 'ndaki suç zinciri
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDDK,
hazırladığı raporda, îmar Bankası'nda
belirlenen suçlarla ilgili detaylara da yer verdi.
Raporda bankada fiili mevduat toplamı ile
kamu otoritelerine bildirilen mevduat arasında
farklılık bulunduğu belirtildi. Raporda şu
suçlamalar yer aldı:
i/ tncelemeler sonucunda 12 Haziran 2003'ten
sonra off-shore'dan dönüştürülen mevduaün
616.1 trilyon lira, 17.5 müyon dolar ve 9.4
milyon Euro tutannda olduğu saptandı.
• 2002 yılı Ekim ayından 30 Haziran 2003'e
kadar; DİBS portföyü 15 milyar lira olan .
banka, "DİBS satışı yapıyor" gibi
göstermek suretiyle, müşterilerinden 728.4
trilyon lira tutannda para topladı.
•/ 2003 yılının ilk 5 ayma ilişkin
hesaplamalarda, bankaca vergi dairelerine
beyan edilmeyerek kamudan gizlenen tutann
125 trilyon lira düzeyinde olduğu saptandı.
donattı ve hiçbir şekilde gruba
kaynak aktanlmaması talimatı
verdi.
• 26 Haziran'da banka,
BDDK'ye bilgi ve belge gönder-
meyi kesti. Aynı tarihte, bankanın
yönetim kurulu üyeleri de toplu
istifa etti. Ancak BDDK'de 13 Ha-
ziran-2 Temmuz tarihleri arasında
boş kurul üyeliğine atama yapıl-
maması nedeniyle herhangi bir iş-
lem yapılamadı.
• Bankanın tasfiye karanndan
sonra BDDK'nin bilgi ve belge-
lere ulaşması da Merkez Yatınm
adlı şirketin sistemlerini kapatma-
sı nedeniyle engellendi.
• Kurumumuz DtBS mağdur-
lanna ödeme yapılması konusuna
olumlu bakıyor. Bu yöndeki öne-
riler, 12 Eylül 2003 tarihli yazıy-
la Hazine'ye iletildi.
• Tasfiye sürecinin başlaması-
mn ardından TMSF, 495 gerçek
ve tüzelkişi hakkında tedbir karan
aldırdı.
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Merkezi Seçim Komisyonu'nun (MSK) 16 Ekim'de
yaptığı açıklamaya göre 15 Ekim günü sandığa giden
Azeriler oylannı şu eğilimde kullandılar
Yüzde 79.57 ilham Aliyev, 12.8 Isa Kamber, 3.12
Lale Şövket Hacıyeva, 2.71 Etibar Memedov.
Türk ve dünya basını, habercilik refleksinin doğal so-
nucu olarak seçimlerden hemen sonra başkent Ba-
kû'da yaşanan kanlı olaylan öne çıkardı. Kamber ta-
raftarlan, seçimleri yüzde 60'la aldıklannı ilan etmiş-
ken, sonuçlar yukarıda açıklandığı gibi duyurulunca
"hile kanştığı" gerekçesiyle protesto ettiler.
Protestonun ve buna müdahalenin dozu biraz kaç-
tı! Ana muhalefet Müsavat Partisi'nin lideri Isa Kam-
ber dün, demokrasi yolundaki mücadelelerini sürdü-
receklerini açıkladı. Bu partinin başkan yardımcılan
Sulheddin Ekber ve Arif Hacıyev halen tutuklu.
Aralarında devlete ait Azerbaycan Telgraf Ajansı
(Azertac) ve Azerbaycan Televizyonu'nun da bulundu-
ğu 63 basın yayın kuruluşu, bundan böyle muhalefet
partilerinin haberlerini vermeyeceklerini açıkladılar.
Bunlar Azerbaycan'da demokrasinin gelişmesine
katkı sağlayacak gelişmeler değil. Her şeye karşın ik-
tidann seçimle belirlenmesi, gelecek açısından umut
verici. Şimdi asıl görev İlham Aliyev'e düşüyor. Büyük
düşünmesi ve resmi sonuçlara göre ezıci bir üstünlük-
le elde ettiği koltuğun hakkını vermesi gerekiyor. Mu-
halif liderleri tutuklama, sesini kesme gibi yöntemler
Aliyev'in oyunu arttırsa da ağırlığını arttıımaz.
Türkiye'ye düşen
Türkiye, seçimlerin hemen ertesinde sonuçlann res-
men açıklanmasını beklemeden İlham Aliyev'in cum-
hurbaşkanlığını kutladı.
öyle anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'den başlayarak şöyle bir yaklaşım öne çıktı:
Aman Azerbaycan'da bir karmaşa çıkmasın. Seçim
sonuçlan yeni kavgalan beraberinde getirmesin!
Zira, geçmişte yaşanan bazı acı deneyler var! Tür-
kiye'den kimi grupların Azerbaycan'da taraf tutmaya
girişmesi hiç de olumlu sonuçlar vermedi.
Bugün için en önemli durum; Azerbaycan'ın bağım-
sızlığını koruyup güçlendirmesi. Bu noktada Türki-
ye'ye de önemli işlevler düşüyor. 1998'de uzun bir Or-
ta Asya gezisinin sonunda Bakû'ya geldiğimde, so-
kakları dolaşıp kahvelerde biryurttaş gibi oturduğum-
da yalın bir gözlemle şu tümceyı not etmiştim:
Azerilere göre Türkiye ile Azerbaycan iki ülke tek u-
lus!
Bu, Türkiye için hem olumlu bir güç hem de ciddi
bir sorumluluk!
Türkiye'nin, Azerbaycan'da demokrasinin gelişme-
sine (bu ülkeyi zaman kıskacına sokmadan) yardımcı
olması gerekiyor. Seçimlere dünyanın bakışı, deyim
yerindeyse biraz bulanıktı. Genellikle "uluslararası
standartlann altında bir seçim" olarak yorumlandı.
Azerbaycan'ı eleştirirken şunu da unutmamak gere-
kiyon
Henüz bağımsızlığının ikinci on yılına girdi.
Azerbaycan'da istikrariı bir yönetim, sadece bu ül-
ke açısından değil, tüm Kafkaslar için de önemli. öte-
ki Orta Asya ülkeleri, Hazar kıyıdaşlan da bu seçimle-
ri dikkatle izlediler. Kiminin kafasında, "Bakû-Cey-
han'ın geleceğine bir şey olur mu" sorusu vardı... Ki-
mi, "Hazar'ın statüsünü belirlerken nasıl biryönetimle
masaya oturacağız" sorusuna yanıt anyordu... Kimi
"yeni yönetimi uyutarak Dağlık Karabağ'ı tümüyle yu-
tabilirmiyim" arayışındaydı... Hemen güneydeki kom-
şu, "benim topraklanmda Azerbaycan'dakinden çok
Azeri var. Bunu istemediğim biçimde kullanan bir yö-
netim çıkarmı" endışesındeydi...
Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın yeni on yıla bu pen-
cerelerden bakması gerekiyor!
[email protected]
AL ÖÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Her şey satılık!
M BaştarafıArka Sayfada
Her şey evet her şey satış
için artık! Sadece bizde değil,
dünyada bu böyle. Şu hale
bakın. en iç gıdıklayıcı seks
kliplerinin ve şarkılannın bir
numaralısı Madonna. çocuk
kitabı yazıyor ve bu kitap bir
bit oluyor. Madonna ve ma-
sumiyet, tannm dünya hiç bu
kadar karmaşık ve anlaşıl-
maz bir hale gelmemişti.
Buyazı bir iç dökmeye dö-
nüştü ama biliyorum, benim
gibi bazı günler kendilerini
bu azgın dünyadan çok uzak-
ta, ıssız bir adada hissedenle-
rin sayısı hiç de az değil. De-
rin bir çaresizlik ve yahıızhk
duygusu pek çoğumuzun ya-
kın arkadaşı oldu artık. Işte
bu noktada benim bir önerim
var. Biliyorum her şeyin sa-
tüık olduğu bu dünyada be-
nim bu önerimi ciddiye ala-
cak pek çok özel girişimci or-
taya çıkacaktır. Şimdi sıb du-
run muhteşem önerim geli-
yor.
Efendim, benim gibi bu
yeni dünyayı kavrayamayan-
lan, hâlâ eski değerlere sım-
sıkı sanlanlan, etik, erdem,
vicdan, aşk, tutku, arkadaş-
lık, yoldaşlık diyenleri bir
ilanla bir araya toplasınlar.
Sayılannın çok fazla olduğu-
nu sanmıyorum, bunlan top-
ladıktan sonra hepsini şöyle
iklimi güzel, ağaçlar içinde,
ağaçlar zeytin ağacı olursa
daha etkih olur, evet böyle bir
adaya getirsinler. Herkese bir
kulübe, herkese bir bilgisa-
yar versinler, bu lüksten vaz-
geçmek olanaksız, "Ee son-
ra diyorsunuz" değil mi,
bekleyin. Şimdi ışuıpüfnok-
tasına geliyorum. Girişimci-
miz bize orada bedava bak-
mayacak değil mi?Aynca tek
bir amacı var, bizden para ka-
zanmak. O zaman ne yapa-
cak, adaya yirmi beş kışılık
turlar tertipleyecek ve sıray-
la hepimiz bu turlann müşte-
rilerine artık eskimiş değerle-
rimizı, eskimiş tutkulannuzı
tek tek anlatacağız. Yani sizin
anlayacagınız bir açık hava
müzesinin canh ve konuşan
heykellen olacağız.
Müşteriler bizi hayretle
dinleyecekler, bir kitap uğru-
na yirmi yıl içerde yatmanın
ne olduğunu hiç anlamaya-
caklar, inatla öğrencilere şiir
okuyan birinin sürgün yaşa-
mını dudak bükerek izleye-
cekler, bir erkeğe ya da bir
kadına duyduğu tutku nede-
niyle yollara düşen, her şeyi-
ni terk eden birini biraz ena-
>i buJacaklar ve "ah iyi ki,
biz bunlan yaşamıyoruz"
diye mutlu ve mesut evlerine
dönecekler. Biz de kulübele-
rimize. Ama o kulübelerde
her zaman yeni tutkular ve hi-
kâyeler bizi bekleyecek. Bi-
zim de tek tesellimiz bu ola-
cak.
Önerimi yerine getirecek
genç girişimcilen şiddetle
bekhyorum.
Not: Sevgili Semih Poroy
yıllık iznini kullandığından
bir süre sadece benim yazım-
la yetineceksiniz. Semih'i bi-
raz özleyin.
[email protected]
lsılozgenturk(Ş superonline.com