01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edııne Kocaeli Canakkale Izmır Manisa Aydın Denızli V P B V P B V B B B 15 11 17 15 23 22 24 24 Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y B Y B Y 19 19 19 18 21 16 22 19 Adana B 30 Zonguldak V 16 Antalya B 26 Kars Parçaiı buluflu Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B Y Y Y Y 26 26 27 22 23 16 17 Y 16 Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parçaiı çok bu- lutlu. Marmara'nın do- ğusu, Karadenız, Iç Anadolu'nun kuzeyı, Doğu Anadolu Bolgesı ıle Guneydoğu Anado- lu'nun doğusu yağmur, yer yer sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu geçecek Yağışlar, Mar- mara run doğusu ıle Ba- tı Karadenız'de yer yer etkıli olacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B Y K B B B B B ö 7 5 16 12 13 15 12 Münıh B 14 Zürıh Berlin Budapeşte Madrid Vlyana Belgrad Sofya Roma Atina B B Y B B Y Y Y 12 11 19 11 14 11 15 21 B 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire B B B B Y B Y B 9 22 9 23 20 11 10 30 B 29 k Çok bulutlu K Yağmuriu Ankira ^ T a ş k e n t Tahran S u l u k a r Gok gunjttulü G U N G E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada çıkaracak, normal liseler gibi üniversitelere gir- melerini sağlayacak katı görüşünü terk etmediği- ni kanıtlayan bir yol mu izleyecek? Bu hükümetin, bu Milli Eğitim Bakanı'nın imam hatiplerle ilgili bugüne değin savunduğu görüşler- den vazgeçtigini varsaymak bile olası değil. Sorununtemel anlayışından ödün vermeden a- ma ayrı bir yasayla değil, üniversitelerin onayın- dan geçirerek YOK Yasası içinde çözmek! • • • Üniversitelerarası Kurul'la görüştükten sonra RTE şunlan söyledi: "İmam hatip okullannı Türkiye'de bizkurmadık. Hükümetler kurmuştur. Menşei araştınldığı zaman Atatürk'e dayanır. Oradan bugüne kadarbu okul- lar öğrenci mezun etmişlerdir." Evet, ama RTE, geçmiş hükümetlerin -1940'lar- dan bu yana- oy kaygısıyla geliştirdiği imam ha- tip kültürünün ürünü. Bugün Başbakan; devleti ve kadrolarınıdinselleştirmekten sorumlu tutuluyor. Anımsayalım: 1924'te sayısı 29, 1925'te 26, 1926'da 20 olan imam-hatip mektepleri 1930'da kapatıldı. Atatürk dönemi olaylarını aynntılanyla yazan Falih Rrfkı Atay (1941 -1950 pazar konuş- malarında) irnam- hatıp mekteplerini açan genç cumhuriyetin amacını şöyle açıklıyor: "... Yeni mekteplerde yeni din kılavuzları yetiştir- mek... bunlara laisizmin gerçek manasının ne ol- duğunu öğretmek... ... 1945'ten bu yana yavaş yavaş bu eksikler ta- mamlanmıştır. İmam ve hatip mektepleri açılmak- tadtr..." • • • Oysa, "eksikler yavaş yavaş tamamlanmadı", 1950'den itibaren imam hatiplerin sayısı hızla ço- ğaldı. Menderes hükümetiyle 1951'den 2000'li yıllara kadar geçen zaman diliminde sağ hükü- metler sayesinde imam hatip sayısı 465'e ulaştı. Kınlması güç rekor; -hemen her konuda konu- şan ama bu konuda bugün suskun- cumhurbaş- kanlığından emekli Süleyman Demirel'e ait. Baş- bakanlığı dönemlerinde açtığı imam hatip sayısı 327! (Islam-Demokrasi-Laiklik kitabı. Sayfa 86) De- mirel; (Köprü Dergisi'nin) sorusunu şöyle yanıtlı- yor: "Tevhid-i TedrisatKanunu'naters düşüyordi- ye bunlardan vazgeçmek mümkün değil ki... Tev- hid-i Tedrisat Kanunu'na ters düşüyor diye din eğitiminden rni vazgeçilecek?.. Yanlış olan, din eğitimi değildir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'dur..." Böyle böyle RTE dönemine, devleti ve eğitimi dinselleştirmenin öncüsü imam hatip dayatması- na gelindi. • • • Dünden bugüne köprü niteliğinde bir başka aiıntı. (Atay'ın 1970 baskısı, Bayrak kitabı. Sayfa 130): "... Genelkurrnay'dan Cumhurbaşkanlığı'na haber getiren yüksek rütbeli subay, (Cumhurbaşkanı) Tnönü'nün çaJışma odasına girdi. Masanın üzerin- de bir gazete vardı. Inönü: 'Havadisi nasıl bulu- yorsun?' diye birinci sayfadaki altı sütunluk baş- lığı gösterdi. Başlık imam hatip okullannın açıldı- ğını haber vermekte idi. Subay: 'Korkarım, Pa- şam' dedi. 'Neden korkuyorsun? Millet böyle is- tiyor. 1 Subay tekrariadı: 'Korkarım Paşam!' 'Korkma' dedi Inönü, 'üç beş yıl içinde evirir, çe- virir, bir yoluna koyarız'." ••• 1950'den başlayarak hükümetler "yoluna koy- mak" yerine imam hatipleri evireçevire RTE'li nok- taya getirdiler. 1945'ten bu yana 58 yıl geçti ve... 2003 yılının 13 Ekim günü: Yüksek rütbeli bir subay; Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral llter Başbuğ, heyhat, imam hatipler üzerine askerlerin korkulannı, kaygılannı kamuoyuna açıkladı. Boğaz'da kaza tstanbul Haber Ser- visi - Kılavuz kaptan al- mayan kuru yük gemisi Yeniköy'deki tarihi Sait Halim Paşa Yalısı'nın iskelesine çarptı. Dün sabaha karşı meydana gelen olayda, Karadeniz'den Marma- ra Denizi'ne geçen Rus- ya Federasyonu bandı- rah "Khazar Star 2" adlı kuru yük gemisi, Yeniköy'deki "sığlık şamandırasına" yakın dönmek isterken akıntı- nın da etkisiyle Sait Ha- lim PaşaYalısı'nın iske- lesine çarptı. Karaya oturan gemi kendi im- kânlanyla kurtulurken Kumkapı açıklanna de- mirletildi. Kıyı Emniyeti ve Ge- mi Kurtarma Işletmele- ri yetkilileri, kazanın kaptan hatasından kay- naklandığını belirterek îstanbul Boğazı'nın ya- pısını bilmeyen kaptan- lann her zaman kılavuz kaptan almalan gerekti- ğini vurguladılar. Kumkapı açıklannda bekletilen gemide önemli bir hasar olma- dığı, geminin gerekli yasal işlemlerin ardın- dan seferine izin verile- ceği öğrenildi. VEFAT Annemiz Jale Nevin Yürür'ü yitirdik . Cenazesi 19 Ekim 2003 Pazar günü (bugün) ikindi namazından sonra Moda Camii'nden kaldırılacak. Tekin-Engin-Deniz Yürür Irak'ın geleceği meçhulMALLORCA (AA) - Irak'a asker gönderilmesiyle ilgili tar- tışmalar ve belirsizlıkler sürer- ken Başbakan Recep Tayyip Er- doğan dünTürkiye'nin Irak'a as- ker göndermek için "çok da ar- zulu olmadığım" söyledi. Ispan- ya'nın Mallorca Adası'nda dü- zenlenen Formentor Forumu'nda basın toplantısı düzenleyen Er- doğan, ABD'nin Irak'ta savaşta gösterdiği başanyı daha sonra gösteremediğini kaydederek "Enerji, su, gıda, ilaç ve asayiş konusunda, Irak'ta sorunlar yaşanıyor. Geleceği meçhul bir Irak vardır" diye konuştu. AB- D'nin talebi üzerine, hükümetin Irak'a asker gönderme konusun- da karar aldığını anımsatan Erdo- ğan, şunlan söyledi: "Irak hal- kının mutluluğu için ne yapıl- ması gerekiyorsa onu yapmak istiyoruz. Irak'ın demokratik hukuk devletleri arasına gir- mesini istiyoruz. Irak'ta şu an- da olduğu gibi polisiye vakala- rın içinde yer almamız söz ko- nusu olamaz. Irak komşumuz- dur, olumsuzluklara mahal ve- recek bir girişinıimiz olmaya- caktır. Irak'ın talebi bizim için çok önemli. Irak'ta sadece Türk değil, diğer yabancı as- kerler için de olumlu olumsuz yaklaşım gösterenler var. I- rak'a asker göndereceğiz diye çok da arzulu değiliz.ABD'nin talebi oldu, onu değerlendiri- yoruz." 'İstenmezse gltmeylz' Başbakan Erdoğan, BM Gü- venlik Konseyi'nde alınan son karan değerlendirirken Türkiye ile ABD arasında devam eden müzakerelerde Güvenlik Konse- yi'nin karanndan sonraki geliş- melerin de önemli rol oynayaca- ğuu ifade etti. "ABD ile görüşmeler neden bu kadar uzadı,ABD'de düşün- ce değişikliği mi var" sorusu üzerine Erdoğan, "Bunu bile- mem, ama ABD Konsey kara- nnı beklemiş olabilir. ABD'nin talebi bizim için önemli. Irak'- ta istikrara ve haikın mutlulu- ğuna katkıda bulunmak istiyo- ruz. Ama Irak halkı 'Kimseyi istemiyoruz' diyorsa, yapacak bir şey kalnıaz. BM kararı son- rasında ne olacağına bakalım. lstenirse gideriz, istenmezse gitmeyiz. Olmazsa olmaz kara- rımız yoktur. Türk askerinin I- rak'ın lojistik, altyapı ve asayi- şine yardımcı olmak için gide- ceğini ifade ettik" dedi. Başbakan Erdoğan, Kıbns'la ilgili olarak da, "Aralık seçimin- den sonra daha farku bir bakış, gelişme olabilir. Hangi yönetim gelecek bilemem. Böyle bir der- dim yok. tsteğimiz demokratik seçimle işbaşına gelecek yöne- timin KKTC halkı için adımlar atılmasında öncü olmasıdır" diye konuştu. KKTC'nin 2 Nisan'dan bu ya- na olumlu tavır içinde olduğunun altını çizen Erdoğan, "Ama Rum kesiminde bunun aksini görüyorum. Biz çözümden ya- nayız.Annan planını da ben kö- künden reddetmiyorum" diye konuştu. Recep Tayyip Erdoğan, AB anayasa taslağındaki "AB'nin Hıristiyan köklere da- yandığı" ifadesine ilişkin tartış- ma hakkuıda da, "AB ne ekono- mik, ne coğrafi, ne de Hıristi- yan bir birliktir, siyasi değerler bütünüdür. Farklı kültürler ve ülkeler yer almış ve almaya da devam edecektir. Bu ifade ko- nulursa dar kalıplaşmaya gidi- lir. Bunun sonucu da Hunting- ton'ın medeniyetler çatışması- dır. Biz medeniyetlerin bütün- leşmesini istiyoruz. Evrensel düşüncelerle çağdaşlaşmayı destekliyoruz" dedi. Asker gönderme protestosu tstanbul Haber Servisi - Irak'a asker gönderilme hazırlıklan, AKP Istanbul il binası önünde, Beşiktaş ve Galatasaray'da yapı- lan gösterilerle protesto edildi. Küresel Banş ve Adalet Komisyo- nu (BAK), Türkiye'nin Irak'a as- ker göndermemesi ve Filistin'de devam eden Israil işgaline son ve- rilmesi için Beşiktaş Iskelesi'nde oturma eylemi gerçekleştirdi. Ey- lemde, adaletsizliğe, savaş ve yı- kıma, yoksulluk ve eşitsizliğe kar- şı durmak için her cumartesi saat 13. 00'te oturma eylemi gerçek- leştirileceği belirtildi. tstanbul Tabip Odası Genel Sek- reteri Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, asker gönderme karan- nm bir an önce geri alınmasını is- teyerek "Irak'ta işgale son veril- mesi, barışın sağlanması için Türkiye'de yaşayan insanlan bi- ze katılmaya çağırıyoruz" dedi. Okmeydanı Halkının Sesi ga- zetesi çalışanlan, Irak'a asker gön- derilmesine ilişkin tezkerenin TB- MM'den geçmesini ve cezaevle- rinde 4. yılına giren ölüm oruçla- nna çözüm bulunamamasını AKP tstanbul il binası önünde düzenle- diği basın açıklaması ile protesto etti. Açıklamada, dördüncü yılına giren ölüm oruçlannda bugüne ka- dar 107 insanın hayatını kaybetti- ği ve müdahaleler sonucunda 500 Küresel Banş ve Adalet Komisyonu (BAK), Türkiye'nin Irak'a asker göndermemesi ve Filistin'de devam eden Israil işgaline son verilmesi için Beşiktaş tskelesi'nde oturma eylemi gerçekleştirdi. (EYLEM ÜÇOK) kişinin de sakat kaldığı anımsatı- larak uygulanan tecride son veril- mesi istendi. Sınıf Sendikacıhğı Hareketi'ne (SSH) bağh memurlar, Irak'taki ABD ışgalını kınayarak AKP hü- kümetinin Irak'a asker gönderme ısteğını protesto etti. "işgale de- ğil, direnişe destek", "ABD Or- tadoğu'dan defol" sloganlan atan SSH'li memurlar adına Galatasa- ray Postanesi önünde bir açıklama yapan Halil Ibrahim Duman. ABD'nin Irak'ı işgaliyle Ortado- ğu'nun yeniden kan gölüne dön- düğünü belirterek tsrail'in 4e ABD desteğiyle Suriye'ye saldır- masına karşın Arap halkının mü- cadelesinin sürdüğünü ifade etti. Ankara'da Halkevleri, Irak'a as- ker gönderilmemesi için eylem yaptı. Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Çoşan, hükümetin "Irak'taki emperyalizm batak- lığına asker göndermeye çalıştı- ğını" vurgulayarak "Bu haikın tercihi, Iraklı, Filistinli kardeş- lerinden yanadır.Amerikan em- peryalizmi ile işbiıiiğinden ya- na depdir" dedi. Usame bin Ladin yine tehdit ettiDış Haberler Servisi - ABD ordusu, Kerbela"da, 3 ABD aske- rinin ölümünden sorumhı tuttuğu Şii dini lider Mahmud Hasa- ni'nin evini ve bürosunu kuşattı. Terör örgütü El Kaide'nin lideri Usame bin Ladin ise ABD'yle birlikte hareket eden ülkelere yö- nelik intihar tehdidinde bulundu. Irak'ı işgal etmesinin ardmdan beklemediği direnişle karşılaşan ABD, Şii lider Muktada Sadr'a yakın olan Mahmud Hasani 'nin e- vi ve bürosunu abluka alhna aldı. Bölgedeki yollan trafiğe kapatan ABD askerlerinin operasyonuna zırhlı araçlarla helikopterler de eş- lik etti. ABD'li askeri yetkililer, geçen perşembe günü yaşanan ça- tışmaların ardından Şii din adamı- nın evinden aynldığını belirtirken tutuklaynp tutuklamayacaklan ko- nusunda bilgi vermedi. Perşembe günüABD'lilerin Ha- sani'nin evini yıkmaya kalkışma- lan üzerine çıkan çatışmada 3 Amerikan askeriyle 2 Irak polisi öhnüştü. Olaylarda 8 Iraklı da ha- yatını kaybetmişti. Terör örgütü El Kaide'nin lide- ri Usame bin Ladin ise ABD'ye karşı yeni intihar saldınlan düzen- leyecekleri tehdidinde bulundu. Katar'dan yayın yapan El Cezire televizyonu, Bin Ladin'in kendile- rine gönderdiğini ileri sürdüğü i- ki yeni ses kasetini yayınladı. Ka- setlerden ilkinde, "ABD'nin Irak'ı terk etmesini" isteyen Bin Ladin, "Baskılarınızdan ve ap- talca hareketlerinizden vazge- çinceye kadar ABD içinde ve dı- şında intihar eylemlerine devam edeceğiz" dedi. tkinci kasette ise Amerika'nın Irak'ta bir bataklığa saplandığını ve yardım için para- h askerleri yardıma çağırdığını be- lirten Bin Ladin, savaşa katılan bü- tün ülkelere. özellikle Ingiltere, ts- panya, Avustralya, Hollanda, Ja- ponya ve ttalya'ya karşı uygun za- manda ve yerde cevap verme hak- kmı saklı tuttuklannı söyledi. Bu aradaABD, Ladin'e ait oldu- ğu söylenen yeni ses kaşetlerinin inceleneceğini açıkladı. BDDK, Imar Bankası 'yla ilgili eleştirilere 48 sayfalık bilgi notuyla yanıt verdi: Odeme planı 12 EyliiFde sunuldu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), tmar Bankası'yla ilgili eleştirile- re yanıt vermek için yayımladığı bilgi notunda; mudilere ödeme yapılmasıyla ilgili planı 12 Ey- Iül'de Hazine'ye gönderdiklerini açıkladı. Planda, bonozedelere de ödeme yapılması önerisinin yer aldığını belirten kurum; ödemele- rin bütçe imkânlarına göre yapı- lacağını bildirdi. tmar Banka- sı'ndaki çifte kayıt sisteminde hâ- lâ çözemedikleri unsurlar olduğu- nu lelirten BDDK. "lmar Ban- kası'ndaki sistem, ancak 2003 yılına ilişkin tespit yapılabilme- sine izin veriyor" itirafinda da bulundu. BDDK. tmar Banka- sı 'ndaki gelişmelerle ilgili olarak dün 48 sayfalık bir açıklama ya- yımladı. Açıklamada, şu saptama- lar yer aldı: • BDDK. 2001 yılmda tmar BankasıYönetim Kurulu'na, veto yetkisine sahip 2 üye atadı. Üye- lerden biri, risklerin azaltılması üzerine 2002 yılında çekildi. • ÇEAŞ ve'KEPEZ'e 12 Hazi- ran'da el konulması üzerine, BDDK bankanın yönetim kuru- lundaki üyesini veto yetkisiyle lmar Bankası 'ndaki suç zinciri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDDK, hazırladığı raporda, îmar Bankası'nda belirlenen suçlarla ilgili detaylara da yer verdi. Raporda bankada fiili mevduat toplamı ile kamu otoritelerine bildirilen mevduat arasında farklılık bulunduğu belirtildi. Raporda şu suçlamalar yer aldı: i/ tncelemeler sonucunda 12 Haziran 2003'ten sonra off-shore'dan dönüştürülen mevduaün 616.1 trilyon lira, 17.5 müyon dolar ve 9.4 milyon Euro tutannda olduğu saptandı. • 2002 yılı Ekim ayından 30 Haziran 2003'e kadar; DİBS portföyü 15 milyar lira olan . banka, "DİBS satışı yapıyor" gibi göstermek suretiyle, müşterilerinden 728.4 trilyon lira tutannda para topladı. •/ 2003 yılının ilk 5 ayma ilişkin hesaplamalarda, bankaca vergi dairelerine beyan edilmeyerek kamudan gizlenen tutann 125 trilyon lira düzeyinde olduğu saptandı. donattı ve hiçbir şekilde gruba kaynak aktanlmaması talimatı verdi. • 26 Haziran'da banka, BDDK'ye bilgi ve belge gönder- meyi kesti. Aynı tarihte, bankanın yönetim kurulu üyeleri de toplu istifa etti. Ancak BDDK'de 13 Ha- ziran-2 Temmuz tarihleri arasında boş kurul üyeliğine atama yapıl- maması nedeniyle herhangi bir iş- lem yapılamadı. • Bankanın tasfiye karanndan sonra BDDK'nin bilgi ve belge- lere ulaşması da Merkez Yatınm adlı şirketin sistemlerini kapatma- sı nedeniyle engellendi. • Kurumumuz DtBS mağdur- lanna ödeme yapılması konusuna olumlu bakıyor. Bu yöndeki öne- riler, 12 Eylül 2003 tarihli yazıy- la Hazine'ye iletildi. • Tasfiye sürecinin başlaması- mn ardından TMSF, 495 gerçek ve tüzelkişi hakkında tedbir karan aldırdı. GUNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Merkezi Seçim Komisyonu'nun (MSK) 16 Ekim'de yaptığı açıklamaya göre 15 Ekim günü sandığa giden Azeriler oylannı şu eğilimde kullandılar Yüzde 79.57 ilham Aliyev, 12.8 Isa Kamber, 3.12 Lale Şövket Hacıyeva, 2.71 Etibar Memedov. Türk ve dünya basını, habercilik refleksinin doğal so- nucu olarak seçimlerden hemen sonra başkent Ba- kû'da yaşanan kanlı olaylan öne çıkardı. Kamber ta- raftarlan, seçimleri yüzde 60'la aldıklannı ilan etmiş- ken, sonuçlar yukarıda açıklandığı gibi duyurulunca "hile kanştığı" gerekçesiyle protesto ettiler. Protestonun ve buna müdahalenin dozu biraz kaç- tı! Ana muhalefet Müsavat Partisi'nin lideri Isa Kam- ber dün, demokrasi yolundaki mücadelelerini sürdü- receklerini açıkladı. Bu partinin başkan yardımcılan Sulheddin Ekber ve Arif Hacıyev halen tutuklu. Aralarında devlete ait Azerbaycan Telgraf Ajansı (Azertac) ve Azerbaycan Televizyonu'nun da bulundu- ğu 63 basın yayın kuruluşu, bundan böyle muhalefet partilerinin haberlerini vermeyeceklerini açıkladılar. Bunlar Azerbaycan'da demokrasinin gelişmesine katkı sağlayacak gelişmeler değil. Her şeye karşın ik- tidann seçimle belirlenmesi, gelecek açısından umut verici. Şimdi asıl görev İlham Aliyev'e düşüyor. Büyük düşünmesi ve resmi sonuçlara göre ezıci bir üstünlük- le elde ettiği koltuğun hakkını vermesi gerekiyor. Mu- halif liderleri tutuklama, sesini kesme gibi yöntemler Aliyev'in oyunu arttırsa da ağırlığını arttıımaz. Türkiye'ye düşen Türkiye, seçimlerin hemen ertesinde sonuçlann res- men açıklanmasını beklemeden İlham Aliyev'in cum- hurbaşkanlığını kutladı. öyle anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'den başlayarak şöyle bir yaklaşım öne çıktı: Aman Azerbaycan'da bir karmaşa çıkmasın. Seçim sonuçlan yeni kavgalan beraberinde getirmesin! Zira, geçmişte yaşanan bazı acı deneyler var! Tür- kiye'den kimi grupların Azerbaycan'da taraf tutmaya girişmesi hiç de olumlu sonuçlar vermedi. Bugün için en önemli durum; Azerbaycan'ın bağım- sızlığını koruyup güçlendirmesi. Bu noktada Türki- ye'ye de önemli işlevler düşüyor. 1998'de uzun bir Or- ta Asya gezisinin sonunda Bakû'ya geldiğimde, so- kakları dolaşıp kahvelerde biryurttaş gibi oturduğum- da yalın bir gözlemle şu tümceyı not etmiştim: Azerilere göre Türkiye ile Azerbaycan iki ülke tek u- lus! Bu, Türkiye için hem olumlu bir güç hem de ciddi bir sorumluluk! Türkiye'nin, Azerbaycan'da demokrasinin gelişme- sine (bu ülkeyi zaman kıskacına sokmadan) yardımcı olması gerekiyor. Seçimlere dünyanın bakışı, deyim yerindeyse biraz bulanıktı. Genellikle "uluslararası standartlann altında bir seçim" olarak yorumlandı. Azerbaycan'ı eleştirirken şunu da unutmamak gere- kiyon Henüz bağımsızlığının ikinci on yılına girdi. Azerbaycan'da istikrariı bir yönetim, sadece bu ül- ke açısından değil, tüm Kafkaslar için de önemli. öte- ki Orta Asya ülkeleri, Hazar kıyıdaşlan da bu seçimle- ri dikkatle izlediler. Kiminin kafasında, "Bakû-Cey- han'ın geleceğine bir şey olur mu" sorusu vardı... Ki- mi, "Hazar'ın statüsünü belirlerken nasıl biryönetimle masaya oturacağız" sorusuna yanıt anyordu... Kimi "yeni yönetimi uyutarak Dağlık Karabağ'ı tümüyle yu- tabilirmiyim" arayışındaydı... Hemen güneydeki kom- şu, "benim topraklanmda Azerbaycan'dakinden çok Azeri var. Bunu istemediğim biçimde kullanan bir yö- netim çıkarmı" endışesındeydi... Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın yeni on yıla bu pen- cerelerden bakması gerekiyor! [email protected] AL ÖÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Her şey satılık! M BaştarafıArka Sayfada Her şey evet her şey satış için artık! Sadece bizde değil, dünyada bu böyle. Şu hale bakın. en iç gıdıklayıcı seks kliplerinin ve şarkılannın bir numaralısı Madonna. çocuk kitabı yazıyor ve bu kitap bir bit oluyor. Madonna ve ma- sumiyet, tannm dünya hiç bu kadar karmaşık ve anlaşıl- maz bir hale gelmemişti. Buyazı bir iç dökmeye dö- nüştü ama biliyorum, benim gibi bazı günler kendilerini bu azgın dünyadan çok uzak- ta, ıssız bir adada hissedenle- rin sayısı hiç de az değil. De- rin bir çaresizlik ve yahıızhk duygusu pek çoğumuzun ya- kın arkadaşı oldu artık. Işte bu noktada benim bir önerim var. Biliyorum her şeyin sa- tüık olduğu bu dünyada be- nim bu önerimi ciddiye ala- cak pek çok özel girişimci or- taya çıkacaktır. Şimdi sıb du- run muhteşem önerim geli- yor. Efendim, benim gibi bu yeni dünyayı kavrayamayan- lan, hâlâ eski değerlere sım- sıkı sanlanlan, etik, erdem, vicdan, aşk, tutku, arkadaş- lık, yoldaşlık diyenleri bir ilanla bir araya toplasınlar. Sayılannın çok fazla olduğu- nu sanmıyorum, bunlan top- ladıktan sonra hepsini şöyle iklimi güzel, ağaçlar içinde, ağaçlar zeytin ağacı olursa daha etkih olur, evet böyle bir adaya getirsinler. Herkese bir kulübe, herkese bir bilgisa- yar versinler, bu lüksten vaz- geçmek olanaksız, "Ee son- ra diyorsunuz" değil mi, bekleyin. Şimdi ışuıpüfnok- tasına geliyorum. Girişimci- miz bize orada bedava bak- mayacak değil mi?Aynca tek bir amacı var, bizden para ka- zanmak. O zaman ne yapa- cak, adaya yirmi beş kışılık turlar tertipleyecek ve sıray- la hepimiz bu turlann müşte- rilerine artık eskimiş değerle- rimizı, eskimiş tutkulannuzı tek tek anlatacağız. Yani sizin anlayacagınız bir açık hava müzesinin canh ve konuşan heykellen olacağız. Müşteriler bizi hayretle dinleyecekler, bir kitap uğru- na yirmi yıl içerde yatmanın ne olduğunu hiç anlamaya- caklar, inatla öğrencilere şiir okuyan birinin sürgün yaşa- mını dudak bükerek izleye- cekler, bir erkeğe ya da bir kadına duyduğu tutku nede- niyle yollara düşen, her şeyi- ni terk eden birini biraz ena- >i buJacaklar ve "ah iyi ki, biz bunlan yaşamıyoruz" diye mutlu ve mesut evlerine dönecekler. Biz de kulübele- rimize. Ama o kulübelerde her zaman yeni tutkular ve hi- kâyeler bizi bekleyecek. Bi- zim de tek tesellimiz bu ola- cak. Önerimi yerine getirecek genç girişimcilen şiddetle bekhyorum. Not: Sevgili Semih Poroy yıllık iznini kullandığından bir süre sadece benim yazım- la yetineceksiniz. Semih'i bi- raz özleyin. [email protected] lsılozgenturk(Ş superonline.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear