23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2003 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada RTE'nin Kıbrıs açıklamalarını, Rum Yönetimi Sözcüsü Papapetru "28 Şubat'a kadar çözüm bulunabilmesi için gerekli olan koşulları yaratabi- lir" diye yorumladı ve tabii hemen arkasından Yu- nan Başbakanı Simitis malum silahı yine ateşle- di. AB üyelik müzakerelerinin "Lefkoşa'daki Yeşil Hat'tan geçtiğini" söyledi. Rum kesimi ve Atina; bir yandan RTE'nin açık- lamalarına olumlu yorumlarla destek veriyor, öte yandan Kıbrıs Türklerinin bu konuya (tabii Rum Cumhuriyeti'ne) sıcak bakmalarını "son derece olumlu bulduklarını" yinelemekten geri durmu- yor. Dışımızdaki heyecan bizden kaynaklanıyor. Rum yönetimi ve Atina suret-i haktan görünerek AB'ye üyelik müzakereleri vaadiyleTürkiye'yi An- nan planı çerçevesinde Kıbrıs'ı elden çıkarmaya kışkırtıyorlar. Doğrusu oltaya takılı AB yemini kapmaya dün- den hazır Ankara'daki; "kahraman olmak sevda- sına" kendini kaptıran turfanda kudret sahipleri... Hele köşebaşlarını tutan "geçmişi malum" ki- mi gazeteciler, hele onlar. Kine dönüşen Denk- taş düşmanlığının dürtüsüyle ekranlarda KKTC'yi satışa getirecek her türden girişime kamuoyunu hazırlamayı görev biliyor. Örneğin masum sorularla yetkili-etkili kişiler- den istediği yanıtiarı almayı kural haline getiren biri: RTE, Denktaş'ın masadan kaçtığına mı ina- nıyordiyesorularabaşlıyor. "Çıkan sonuç, Denk- taş'la bu işyürümez" demeye getiriyor. Sonra asıl amacına geliyor. "Denktaş istifa ederse ne deği- ş/r?"diyorve.. sorulara etkili-yetkili kişileri, Denk- taş çekilirse çözüm yolu açılır yanıtı vermeye kış- kırtıyor. Kafasındaki saplantıyı başkasına söylet- me çabasında. • • • "Halkı bir kenara itemezsiniz, bu iş Denktaş'ın kişisel olayı değildir" diyen RTE'ye, KKTC Cum- hurbaşkanı'nın aynı gün verdiğı yanıt; acaba sa- dece ana muhalefet adıyla Kıbrıs Türklerini Rum- lara peşkeş çeken Annan planının Lefkoşa bül- bülü bir parti liderini (veya liderlerini) mi kapsıyor? Yoksa; RTE ve Türk hükümetine de yönelik mi Denktaş'ın soruları? Denktaş, "Halkı bir kenara itemezsiniz" diyen mantığı; "Halkın (RTE ile Gül'un) istediği nedir? Halk (RTE ile Gül) egemenlikten, siyasi eşitlikten vaz mı geçti? (RTE ile Gül) Rumların Türk kesimi içine gelmesine veya şu kadaryıl sonra oy kullan- masına razı mı?" sorularıyla karşıladı. Kaypak, içeriği, anlamı, kapsamı açık olmayan sözlerle, söylemlerle, açıklamalarla kamuoyunu uyutmak ya da şaşırtmak yerine; RTE ile Gül çık- malılar ekrana, Denktaş'ın halk adına sordukları- na halkı tatmin edecek yanıtlar vermeliler. Daha başka sorulara da; örneğin Annan hari- talarının hangı noktalarda onaylanamayacağını somut biçımde açıklamalı, göçmen ve KKTC'nin egemenlik sorunlarına düşündükleri çözümleri sı- ralamalılar. Zira Denktaş açık açık söylüyor: "Barış isterken hangi barışı istediğimizi de söylemeliyiz." Kudret sahipleri, söylesinler! Annan planı; arabanın önündeki ata yol boyu uzatılan BM Genel Sekreterliği - Yunan - Rum tarlalarının ortak ürünü bir havuç! * • • RTE ile Gül'ün sırtında yumurta küfesi yok. Gün gelir, gelişmeler öyle değişik sonuçlar vermeye başlar ki; bugün Yunanistan'la Kıbrıslı Rumların Annan planı ile nereye koştuklarını hiç ama hiç ir- deleyip sorgulamayanlar, bir de bakarsınız, sade- ce gerçekleri savunanları fersah fersah geride bı- rakırlar. Bir gün önce söylediğini ertesi gün inkâr eden- lere az mı rastladık? Işte son model kıvırma: TBMM Başkanı Bülent Arınç'tan... Milletvekillerinin lojmanlardan aynlma olayını "sivil ve 'askerler de' örnek almalı" sözü- nü, bir gün sonra "Bazı görevlilerin lojmanlan gü- venlik ve bazı diğer sebeplehe muhafaza edilme- lidir"e çeviriverdi. Kıbrıs sorunu da bu hesap: Ya bugünkü söy- lemlerinden çarkederter, ya da... Satarlar! Maliye Bakanı Unakıtan Köşk'e çıktı Hükümete kayıt dışı uyansı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanlığı, mali mi- lat yasasının veto edil- mesi nedeniyle günlük 5 trilyon liralık kayıp ol- duğunu belirten Maliye Bakanı Kemal l'nakı- tan'a, kayıt dışı ekono- mi uyansında bulundu. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dı- şişleri Başdanışmanı Tacan Ildem, "5 tril- yon lira gibi günlük kayıp hesabı yapma durumunda olanların. kayıt dışında olan eko- nominin kayıt altına alınmasıyla oluşacak kazancı da hesapla- ması gerekir" dedi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'i ziyaret ederek, mali milat tasansı hak- kında bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in mali milat yasasmı kısmen veto etmesi nedeniyle ekonomik kayıp oluştuğu eleşti- rilerine, Köşk'ten dün yanıt geldi. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Başdanışmam Tacan Ildem, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, mali mi- ladı kaldıran düzenle- meyle ilgili olarak deği- şik hesaplamalar yap- manın mümkün oldu- ğunu söyledi. Vergi yasalannm ekonomik düzenin işle- yişiyle çok yakından il- gili olduğunu belirten Ildem, şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaş- kanımızın Vergi Yasa- sı'nı TBMM'ye iade gerekçelerinde de açıklamış olduğu gibi önemli olan kayıtdışı ekonominin kayıt altı- na alınabilmesidir. Zannediyorum 5 tril- yon gibi günlük kayıp hesabı yapma duru- munda olanların ka- yıtdışında bulunan ekonominin kayıt altı- na alınmasıyla elde edilecek kazancı da göz önünde bulundur- malan gerekir. Dolayı- sıyla, böyle bir hesap yapıldığında belki günlük kazancımız kayıplarımızın ötesine geçecektir." Cumhur- başkanhğı'mn kayıt dı- şı ekonomiye ilişkin olarak hükümete yaptı- ğı uyanlann ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da Çankaya Köşkü'ne çıktı. Operasyon uyansı• Baştarafı 1. Sayfada lığı Özel Kalem Müdürü ve Dı- şişleri Başdanışmanı Büyükel- çi Tacan tldem, haftalık ola- ğan basın toplantısında Cum- hurbaşkanı'nm değerlendirme- lerini aktanrken bu konuya açıklık getirdi. Öncelikle AB- D'nin olası operasyonun kaçı- nılmaz hale geldiği yorumlan- m eleştiren îldem, BM silah de- netçilerinin raporunun tamam- lanması ve bunun Güvenlik Konseyi'nde değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini vur- guladı. Ildem ardından, "BM Güve- nik Konseyi'nin 1441 sayılı kararı da otomatik bir şekil- de askeri operasyon başlatıl- masına olanak tanımamak- tadır" diyerek Türkiye'nin operasyona destek için yeni bir BM Güvenlik Konseyi kararı- nın gerekliliği düşüncesini di- le getirdi. Açıklamasında Tür- kiye'nin Irak'ın toprak bütün- lüğü ve siyasi birliğinin korun- masına büyük önem verdiği- nin altını çizen Ildem, "Irak açısından geçerli kırmızı çiz- gîler olarak adlandırdığımız kinıi beklentilerimiz bulun- maktadır. Her durumda gö- rüşlerimizin, beklentilerimi- zin yerine getirilmesi önem taşımaktadır" diye konuştu. Musul, Kerkük uyansı Büyükelçi İldem, sorular üzerine Türkiye'nin Musul ve Kerkük konusundaki beklenti- lerini değerlendirirken şunlan söyledi: "Musul ve Kerkük, hem tarihi hem de doğal kay- nak zenginliği açısından özelliği olan bölgelerdir. Bu bölgelerin merkezi Irak yö- netiminin otoritesi altında tüm grupların yararlanacağı bir biçimde yönetimin par- çası olması bizim beklenti- mizdir. Yani, beili bir grup veya grupların o şehirler ve bölgeler üzerinde hak iddi- aları, bizim açımızdan geçer- li olamaz. Bu, kırmızı çizgi- lerden biridir. İlgili tüm ta- raflarca da bu hususlar bi- linmektedir." 1441 sayılı BM Güvenlik Konseyi karanna Irakın tam olarak uymasının zorunluluk olduğunu tekrarlayan Ildem, I- rak'ın üzerinde de bu açıdan önemli bir sorumluluk bulun- duğuna işaret etti. İldem, "Zi- ra bölgede bir çatışma duru- munun ortaya çıkması bölge- sel istikrar üzerinde sakınca- lar doğuracaktır. Türkiye, böyle bir gelişmeyi isteme- mektedir" diye konuştu. İldem, basın toplantısında ABD'den gelen üst düzey he- yetlerle, olası bir operasyon durumunda Türkiye'nin eko- nomik kayıplannın telafisine ilişkin yaptıklan görüşmelere de açıklık getirdi. Ildem bu ko- nuda şunlan söyledi: "Türk ekonomisinin arzu etmediği- miz bir harekâttan etkilen- mesi kaçınılmazdır. Dolayı- sıyla, Türk ekonomisinin bü- yüme trendine girdiği, enf- lasyonda düşüşün yaşandığı bir ortamda, bu dengeleri al- tüst edecek bir gelişmeyi ar- zu etmediğimiz ABD tarafın- dan bilinmektedir. Vürütü- len çalışmalarda da ekono- mik desteğin ne şekilde yapı- labileceği üzerinde durul- muştur. Her halükârda Tür- kiye'nin Irak'la ilgili siyasi mesajlarının hiçbir tereddü- de yer bırakmayacak biçim- de alınmış olduğunu söyleye- bilirim." Nalkesen toprağa verildi Türk sanat müziğinin ünlü bestecisi Yusuf Nalkesen, tzmir'de toprağa verildi. Son yolculuğuna ailesi, sevenleri ve dostları tarafından uğurlanan ünlü bestekârın cenaze törenine kent yöneticileri de katıldı."O Ağacın Alti","Veda Busesi" gibi yüzlerce şarkının bestecisi olan Yusuf Nalkesen, Karşıyaka Beşikçioğlu Camii'nde kılınan öğlen namazının ardından Soğukkuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Yeni yılın ilk günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Yusuf Nalkesen için düzenlenen törene çok sayıda İzmirlinin yanı sıra sanatçüardan sadece besteci Avni Anıl ve Bülent Ersoy katıldı. Dııble yol kısa ömürlü• Baştarafı 1. Sayfada le yol projesi tamamen bitirilmeden, pro- je kapsamında yer alan birçok yolun kul- lanım süresi dolacak. Hükümet, duble yol projesindeki yanlış- lıklanna her geçen gün bir yenisini ekliyor. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zeki Ergezen, önceki gün yaptığı açıklamalarla duble yol- lann yapımında maliyeti yüksek olduğu için beton asfaltın kullanılmayacağını açıkladı. Türkıye"nin beton asfalt kullanacak ka- dar zengin olmadığını savunan Ergezen, "Biz yolları beton değil normal asfalt ya- pacağız. Beton asfaltın bir kilometresi 1.3 trilyon, sathi asfalt denilen normal asfal- tın kilometresi ise 600 milyar liraya mal oluyor" dedi. Ergezen'in açıklamalannı değerlendiren müteahhitler, sathi asfaltın kullanılması du- rumunda, duble yollann kullanım süresimn en fazla 3 yıl olacağına dikkat çekti. Türki- ye Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Öz- demir, sathi asfaltın dünya üzerinde kulla- nımının kalktığını vurgulayarak "Uzun sü- re kullanılabilen yollar isteniyorsa, beton asfalt kullanılmabdır" diye konuştu. Yol- larda kullanılacak asfaltın seçiminde bazı kıstaslara dikkat edilmesi gerektiğini vurgu- layan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yolun kullanım kapasitesi yüksekse, iklim koşulları yolun çabuk bozulmasına neden oluyorsa beton asfalt tercih edilme- li. Kaza yapma olasılığı da sathi asfaltla yapılan yollarda çok daha fazladır. Tüm bunların ötesinde sathi asfaltın kullanım süresi 2-3 yıl olurken beton asfaltta bu süre 15-20 yıla kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle, beton asfaltın yapım maliyeti uzun vadede, sathi asfalta göre çok daha ucuz olmaktadır." Duble yol projesi kapsamında yapımına başlanan yollann, ihalelerinde büyük fir- malann dışlanması da tepki topluyor. Yasal mevzuat gereği 750 milyar liranın üzerinde olan ihalelerin ilanlannın Resmi Gazete'de yayımlanması gerekiyor. Bayındırlık ve Is- kân Bakanlığı ise duble yol ihalelerini her bir ihalenin bedeli 750 milyar liranın altın- da kalacak şekilde bölüyor. Ihale bedelleri- nin 750 milyar liranın altında olması nede- niyle de ilanlar sadece yerel basında yer alı- yor ve büyük ihaleler kapsam dışında bıra- kılıyor. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı bu- güne kadar bu yöntemle gerçekleştirdiği Aksaray ve Konya yol ihalelerini, yerel baz- da faaliyet gösteren firmalara vermeyi ba- şardı. Bakanlık, Aydın-Nazilli-Horsunlu yo- lunun ihale ilanlannın ulusal basında yer al- maması için de toplam 44 kilometrelik yol projesıni 8 parçaya ayırdı. ERDEM HÜKÜMETİ ELEŞTİRDİ CHP'den thale Yasası 'nda değişikliğe tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, hüküme- tin Kamu İhale Yasası'nda deği- şiklikyaparakiçi- ni boşaltmak iste- Eşref Erdem diğini belirterek "Bu du- rumda "ulufe dağıtma dönemi" geri gelecek. Bazılarının altındaki imparatorluklar çatır- damaya başladığında yeniden onlan toparla- maya dönük bu tür giri- şimler son derece tehli- keli ve yanlıştır" dedi. Erdem, dünkü basın toplantısmda siyasetle ti- caret arasındaki ilişkiyi ortadan kaldıracak dü- zenlemeler yapıl- ması gerektiğini \-urguladi. Erdem. AKP hükümeti- nin îhale Yasa- sı'na ilişkin öne- risinin gerekçele- riyle, dokunul- mazhğın 1 yıl er- telenmesine yö- nelik gerekçelerinin ör- tüştüğünü kaydetti. AKP grubunda önemli oranda sanık milletsekili olduğu- na işaret eden Erdem. "İnsan, ister istemez bu, arkadaşları himayeye dönük bir erteleme mi diye aklından geçiri- yor" diye konuştu. Erdem, ihale yasalan- nın şeffaf olması ve az is- tisna maddesi içermesi gerektiğini vurguladı. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada dür konuşuyor, hızını alamayıp sınır aşan değer- lendirmeler yapınca da düzeltme zorunlu oluyor. Hafta basında genel yayın yönetmenleriyle soh- bet eden Gül, Türkiye'yi tanımladı: "Emirlik ya da krallık değiliz, ben de ne emirim nekral..." Gül, hafta başındaki bu değerlendirmesiyle haf- ta sonunda gideceği ülkelere dokundurmuş oldu. Sözlerinin nereye gidip geldiğini daha sonra fark eden Gül, hemen bir düzeltme açıklaması yaptı. Eski başbakanlar da öyleydi. Bu tür gazeteci sohbetlerine genellikle Anadolu Ajansı'nı çağır- mazlar. Çünkü, içeride konuşulanları ajans aynen aktardığında, başbakan da "Ben öyle demedim" dediğinde, devlet devleti yalanlamış oluyor! Gül de benzer gerekçeyle olsa gerek, geleneği sürdürüyor. AKP'nin daha 50 günde lojmanlarla ilgili söyle- diklerini üst üste koysak kaç lojman gerekir, bile- miyoruz. Arınç kararlı, ilk sınavın lojmanlardan başlamasını, milletvekillerinin lojmanları kullan- mama kararının asker-sivil herkese örnek olma- sını istiyor. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise "Böylebirkararname gelirse ben imzalamam" diyor. Arınç daha sonra sözlerinin çerçevesini da- raltıyor, düzeltme yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki uygulamada da şöyle bir yön çizilmiş durumda: Önce yapılacaklar yüksek sesle dile getirilecek. Tepkinin çok yoğun olduğu bölümler, "Biz böyle şey demedik, nereden çıkanyorsunuz, hatta tam tersini düşünüyorduk" dentlerek geri çekilecek. Ancak geri adım atmak üzere ayak kaldırılırken tam geriye değil yan tarafa basılacak... Bu gidiş Mehter Marşı'nı da geçti. Iki ileri, ya- rım geri, az sağ, biraz daha ileri, yarım adım ge- ri, bir adım ileri! Topluyorsunuz, her şey karışmış, toz-duman olmuş, bir adım ileri gıdilmiş! Irak konusundaki açıklamalar da düzeltile dü- zeltile anlamsız hale geldi. Son olarak Yakış dün, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, "ABD'ye ara kararbildirilmiş olabilir" sözlerini dü- zeltti, "Ara karar yok, sürekli temaslarda yapılan değerlendirmeler var" dedi! Cevap ve düzeltme bakanlığı Uyguiama aşamasına geçmemiş konulardaki düzeltme-tekzibin zararı hemen ortaya çıkmıyor. Ancak özellikle ekonomi ve sosyal güvenlik ko- nularındaki adımların çok daha dikkatli atılması gerekiyor. AKP'nin daha 3 Kasım seçimlerinden önce baş- lattığı "benmalimiladı kaldıracağım"açıklaması- nın hazineye faturasının 3 katrilyon lira olduğu tahmin ediliyor. Afkolik halkımız "nasıl olsa vergi aff/ge//yor" deyip vergi borcunu ödemedi. Bu ka- dar zarardan sonra Cumhurbaşkanı, "Bu uyguia- ma kayıt dışını cesaretlendihr" deyince hemen çı- kıştılar: "Biz mali miladı erteleme yasasının içine yeni vergileri de koymuştuk, onlar da vetoya uğramış oldu. Günlük gelir kaybı 5 trilyon lira." Arkadaşlar katrilyonluk kayıplara neden oluyor- lar, Cumhurbaşkanı'na trilyon sorumluluğu yük- lemeye girişiyorlar. Bunun düzeltilecek yanı yok, devam edelim... Başbakan Abdullah Gül dün bir basın toplan- tısı düzenleyerek SSK emeklilerine 75 milyon, Bağ-Kur emeklilerine de 100 milyon lira seyyanen zam yapıldığını açıkladı. Emekliler için atılan her olumlu adım elbette herkesi mutlu eder. Ancak bu zammın açıklanmaya muhtaç bazı bölümleri dik- kati çekiyor. Gül, 3 katrilyon gerektiren bu adımın kaynağını açıklamadı. Harcamaları kısmaktan, özelleştirme gelirlerinden söz etti! Emeklilerle il- gili bundan sonra nasıl bir zam sistemi uygulana- cağını da açıklamadı. Hükümet tüm sosyal güvenlik kurumlannı aynı çatı altında biıieştireceğim diye yola çıktı. Bir bak- tı ki, bina çürümüş, çatıyı kaldıracak durumda de- ğil. Şimdi, seyyanen zamla geçici bir iyileştirme yapıldı, o kadar. Genel olarak hazırlıksızlığı dikkati çeken hükü- metin, "cevap, düzeltme ve tekziplerden sorum- lu devlet bakanlığı" kurması kaçınılmaz görünü- yor. ankcum@ttnet.net.tr Kaçakçrtık operasyonu: 1 kişi gözaltında Trilyonluk Meryem Ana TAŞKTN ÖZLER UŞAK - Tanhi eser kaçakçıhğımn yoğun olarak görüldüğü Uşak'ta, son yılların EKREM ACTJNER 27 Mayıs 1960 Devrimi Milli Birlik Komitesi Üyesi Tabii Senatör Emekli Kurmay Albay 3 Ocak 2003 günü vefat etmiştir. Cenazesi 5 Ocak 2003 Pazar günü Kocatepe Camii'nde kılmacak öğle namazından sonra Cebeci Mezarlığı'na defnedilecektir. Aynı gün saat 11.00'de T.B.M.M.'de tören yapılacaktır. EŞİ ve ÇOCUKLARI en büyük operasyonu gerçekleştirildi. De- ğeri 1 trilyon lira ol- duğu saptanan ve ya- kınçağa ait Meryem Ana heykeli ele geçi- rildi. Bir istihbaratı de- ğerlendiren Uşak II Jandarma ekipleri Ba- naz'ın Gedikli köyün- de oturan 35 yaşında- ki Ahmet Özyurt'un elinde tarihi eser ol- duğunu belirledi. Yapılan pazarlık so- nucu Ahmet Özyurt ile 400 milyar karşılı- ğında anlaşan jandar- ma ekipleri düzenle- dikleri operasyon sı- rasında Ahmet Öz- yurt'a suçüstü yaptı- lar. Ahmet Özyurt'ın tarihi eseri sakladığı tespit edilen Banaz Gedikler Köyü'ndeki evinin samanlığında yapılan arama sonucu samanlann altına giz- lenmiş duran 150 cm boyutunda mermer- den yapılmış, azize tasvirli Meryem Ana heykeli bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear