25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2003 PAZAR 14 JvLJLJL U r i . kultur@cumhuriyet.com.tr Sapatçılardan savaşa hayır 'Barış İçin 100 ler Meclisi' dün sabah, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı 'nda toplumun farklı kesimlerini bir araya getirdi \TCDl SAYAR Dün sabah, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sara- yı'nda yapılan "Banş İçin 100'ler Meclisi" toplan- tısı, toplumun çok farklı kesimlenni tek bir slo- gan etrafında bırleştirdi: "Savaşa Hayır." Salo- nu dolduran 2000 kişi arasında 100'er kişilık üç grupta toplanmış 300 sanatçı da yer alıyordu. Toplantıda, 100 yazar adına bildırgeyi Ada- let Ağaoğlu: görsel sanatçılar, müzisyenler, sine- ma ve tıyatro sanatçılan adına da Edip Akbayram okudu. Tüm katılımcılar adına hazırlanan "Banştçin 100'ler Bfldirgesi" ise Macide Tanır taraftndan okun- du. Toplantıda ünlü Alman protest sanatçısı Kons- tantin Wecker ve tDSO Çocuk Korosu banş şarkıları söyle- diler. Lütfi Kırdar'da bu ülkenin en seçkin yazarlan, çizerleri, müzis- yenlen tek yürek olmuştu. Kim- ler yoktu ki aralannda... Halil Ergünden Rutkay Aziz'e. Yusuf Sezgin'den Berhan Şimşek'e, Işık Yenersu'dan Lale Mansur'a, Mehmet Esen'den Nur Sürer'e. Kenan Işık'tan Füsun Demirel'e. Müjdat Ge- zen'den Sanem ÇeBk'e, Mehmet Aslantuğ'a pek çok ünlü oyuncu; AüfYümaz. ZekiDemirkubuz, EnginAyça'nın da aralannda olduğu pek çok ünlü yö- netmen ve daha nice sınema emekçisi, SESAM'ın önünden başlatnklan bir yürüyüşle katıldılar mecli- simize. Afi Taygun'dan Beklan Algan'a. Genco Erkal'dan Mahir Günşıray'a. Gülriz Sururi'den Şahika Te- kand'a, Başar Sabuncu'dan Yücel Erten'e, Erol Kes- kin'den Ayia Algan'a, Taner Birsel'den Nesrin Kazan- kaya'ya. Gülsen Tuncer'den Mehmet Akan'a tiyatro- muzun büyük oyunculan, yönetmenleri, Zeynep Tan- bay, Geyvan Mc MiDen gibı dans sanatuıın ustalan, Erol Uras, Yekta Kara gibı ünlü opera sanatçılan "100'ler MecBsi"nde yerlerirü almıştı. Banşın aydınlığı savaşın karanlığmı yener Ünlü fotoğraf sanatçılan, karikatüristler, tasanm- cılar, görsel sanatçılar ve müzisyenler ikinci grubu oluşturuyordu. Türkiye'nin önde gelen müzisyenle- rinin hemen hepsı işlerini güçlerini bırakıp Lütfi Kır- dar'da toplanmıştı. Hemen her türden müziğin usta- lan yan yanaydı. Arif Sağ'dan Cem Mansur'a, Vedat Sakman'dan Suavi'ye, Esin Afşar'dan Nejat Yavaşoğ- hı'na, Mazhım Çimen'den Engin Yörükoğhı'na.. on- larca müzisyen... Idü Biret, Gûrer Aykal gibi isimler ise yurtdışında olduklan için salonda yerlerini ala- mamıştı. Sonra resmin, yontunun, çizginin emekçi- leri: Mehmet Güleryüz, Balkan Naci İslimyeli, Meh- met Aksoy, Nevhiz, Murat Morova, Emre Zeytinoğ- hı, Kezban Arca Baübeki, Behiç Ak, Kamil Masara- cı.. hepsi oradaydı. Ve şairler, yazarlar... Türk yazı- nınıntemsilcileri... Şükran Kurdakurdan AtaolBeh- ramoğju'na. OrhanPamuk'tan CengjzBektaş'a, Enis Batur'dan Demir Özlü'ye, Adnan Özyalçıner'den EgemenBerköz'e, SenmırSezer'denGülsümCengiz'e. Güngör GençaVdan Metin Celal'e.. uzanan koca bir liste. (Ne yazık ki, bu 100 yazanmızın adını sırala- maya yerimiz elvermiyor.) Banşı savunan milyonla- nn sözcülüğünü onlardan daha iyi kim üstlenebilir- di? "Banşlçin 100'ler MecBsi"nin çalışmalannı büyük bir özveriyle yürüten "Banş Girişimi"ndeki arka- daşlanmın adlannı tek tek saymama olanak yok. Yal- nızca, Orhan Alkaya, Feza Kürkçügil, Dgın Su, Bed- ri Baykam, Şanar Yurdatapan, Oya Ba\ dar'ın adla- nndan söz etmek istiyorum. Sanatçılarla ilişkileri birlikte kurduğumuz için. Ve elbette, bu büyük or- ganizasyonun koordinasyonunu büyük bir sabır ve titizlikle yürüten Aydın Engiriden... Aşağıda, '1001er MecBa'ne katılan sanatçılardan birkaçının banş üstüne düşüncelennı bulacaksınız. Umanm, hepimizin ortak dileği gerçekleşir, banşın aydınlığı savaşın karanlığını yener. Sanatcıların bildirisi Banş için tek yürek olmanın zamanı... Biz, bu ülkenin sanatçılan olarak Irak'ta içine çekilmek istendiğimiz kirli çıkar savaşuıa şiddetle karşı çıkıyoruz. însanlık, bu evrende !. sürdürdüğü uzun yolculuğunda, asırlardır her savaşta kan, gözyaşı, ölüm, parçalanmış aileler ve yeri doldurulmayacak kayıplarla karşı karşıya kalmıştır. Sanat ise evrensel banşı, kardeşliği, yaratıcıhğı, insanhk onurunu, yeni güzelliklerin keşfini öne çıkanr. Sanat ve savaş birbirinin tam karşıtı iki olgudur. Bütün sanatlar için, sanatlann en mükemmeli olan yaşama sanatına katkıda bulunmak en önemli varoluş nedenidir. Picasso'nun Guernica'sı, Anne Frank'uı hatıra defteri, John Lennon'ın şarkılan bize savaşın dehşetini iliklerimize kadar hissettirmiş tarihi vurgulardır. Hiçbir dünya güzelhğı, insanhğın gözyaşlan sürerken kutsanamaz. Bir tek aç ve yalruz çocuğun acısı, hepimizin acısı, tüm insanlığın ayıbıdır. "Yiırtta Sulh, Cihanda Sulh" felsefesi üzerine kurulmuş bir cumhuriyetin sanatçılan olarak, emperyalist bir devletin petrol ve silah tüccarlanndan başka hiç kimseye yaramayacak olan bir savaşa alet olmanın, halkımıza hiçbir yarar sağlamayacağına inanıyoruz. Aynca, yıüardır zor şartlar altında yaşayan Irak halkının böyle bir savaşta, çocuk, kadtn, genç ve yaşldardan oluşan binlerce ölü vereceği de ortadadır. Hiçbir demokratik hukuk devleti, dünya kamuoyunun her türlü itirazına kulaklannı tıkayarak, bu kadar sorumsuzca, masum insanlan ölüme sürükleyemez. Kaldı ki, bu savaşın baş aktörü olan ABD, bugüne kadar tüm ısrarh baskılanna rağmen, Irak'a giden Birleşmiş Milletler araştırma komisyonundan, kendi savaş çığırtkanlığına haklı neden oluşturacak hiçbir bulgu çıkartamamıştır. Biz Türkiye'nin sanatçılan olarak, dünya tarihine bir kara leke sürecek olan bu yeni savaşın, insanlığın ortak bilinci ve kalbi ile durdurulmasını talep ediyor, maddi çıkar karşılıklannuı hiçbir zaman insanhk onurundan üstün olamayacağını bir defa daha vurguluyoruz. Ulusal Sanat Plarformu'nu oluşturan sanatçılar, Taksim Cumburiyet Aruü'na çelenk bıraktı. Daha sonra platform adına tiyatro ve sinema sanatçısı Rutka\ Aziz "Banş Bildirisi"ni okuyarak savaşa karşı olduklaruu dile getirdi. (Fotoğraf: AA) 'Durduraıakbizim elimizde!'ZEYNEP TANBAY - Bir taraf- ta bir a\oıç insan savaş karan alan, diger tarafta ele aN^ıca sığmayan on binler savaşa karşı. Bu savaşı durdurmak bizim elimizde! Uygarlık savaşı deniyor, savaşın uygan olabilır mi? Hangi uygar zih- niyet çocuklann ölmesini, öksüz kalmasını, kadınlann tecavüze uğ- ramasını, insanlann sakat, evsiz, barksız, şiddete maruz kalmasını isteyebilir? Bugün Irak'ta savaşa karşıyım demek, dün Afganistan'dakine kar- şı olmak, yann her türlü savaşa karşı olmak demektir. Gönül isterdi ki bu 1 OO'ler Mec- hsı'nde 100 de asker olsaydı sa- vaşa karşı çıkan. BÜLENTERKMEN- Banş savaştan çok mu daha zor? Daha çok bılgi, daha çok tecrübe, daha çok çaba mı gerektinyor? TAN ORAL -Harp karan vere- cek olanlar, savaşa gönderecekJe- ri insanlan kesinlikle buna gerek olduğuna inandırmak ve onlan bu konuda ikna etmek zorundadırlar. Savaş silahla yapıldığı kadar, sa- vaşa da silah zoruyla gidilir. Ama yalnız silah zoruyla da savaşa gön- derilemiyor insanlar. Bir şeylere inandınlrnalan da gerekiyor. Harp karan verenler, savaşacak olan in- sanlan, bu savaşa ve onun mutlu sonuçlanna inandırmak zorunda- dırlar. DemokTasilerde ve otokrasiler- de bu ış belki farklı oluyor gjbi, ama her ikisinde de insanlar vaatlerle, korkutmalarla, kahramanlıklar ve geçmışteki örneklerle kandınlı- yorlar. Kısacası bu iş bir tek biçim- de, o da "yalan" söylenerek yapı- lıyor. Yalan her zaman işe yanyor bukonuda. "KiÜekrsaftn-,yalana inanma>a eğilimhdirler, hele bü- yük yalanlara inanmaya çok daha eğüimlidirler." Bu sözler Hitler'in. Bugün iletişim teknolojisinin ve demokratikleşmenin vardığı yer- de, bilginin serbestçe dolaşımı. harp yalanlanna karşı bir panze- hir gibi görülüyor da olsa, aynı iletişim kanallan, aynı güçle de- zenformasyon, manüplasyon, olay- lan perdeleme ve saptırma gibi yeni yalan olanaklannı harp kara- n verecek bir politikacının yarar- lanmasına sunabiliyor. O zaman Harp Karan'nı önle- yebilecekse eğer. hep birlikte ba- ğınşalım; "Sa% r aşa Hajir!" İSA ÇELİK - Savaş hiçbir şeyin karşılığı değildir. Olamaz. Banş in- sanın doğayla, insanın ınsanla, in- sanın toplumla, toplumlann top- lumlarla banşık olma halidir. Biz Türkiyeli bilim, kültür ve sanat in- sanlan olarak savaşa karşı, banşık bir toplum ve yönetim istiyoruz. Bütünsel insan ve topluma banş ile gidilir. MAZLUM ÇtMEN - Açıkçası sudan sebepler, bahaneler göste- rerek kirli bir savaş hazırhğı yapıp, bu hazu-lık aşamasında geçersiz sebepleriyle kendine taraf arayan, taraf olsa da olmasa da bu savaşı başlatacagını açıkça ilan eden ABD ve Bush, Türkiye'yi de kendine göbekten bağlayarak bu savaşa sokmak istiyor. Hepimiz çok açık ve net biliyoruz kı tek sebep Irak'ın petrol rezervleridir. Kaldı ki se- bep ne olursa olsun, Türkiye'nin böyle bir savaşta yer alması ulus- lann onuruna hakarettir, yanhştır, daha sonrasında kendimize nasıl bir açıklama yapabiliriz? Ben uta- nınm. Savaşa kesinlikle hayır. Tür- kiye kendi onuru için savaşa ha- yır deyip ABD'ye karşı çıkmalıdır. sonu ne olursa olsun. AYŞEEMELMESCİ -Savaş- lar uygarlık çöküşünün işaretleri- dir. Insanoğlunun bugün en önem- li sorunlanndan biri gündelik ya- şamı aşan idealleri unutması. Ba- nş mücadelesı bu ıdeallerin en önemlilerinden bin. Irak ve Orta- doğu halklan üzerinde tezgâhlanan korkunç savaş senaryolanna kar- şı en gür sesimizle "Hayır" diye haykırdığımızda, kaderimizi ye- niden kendi ellerimize almanın "Biz buradayız" diyebilmenin ya- ratıcı enenısı dolduracak yerküre- yı. tşte bu nedenle savaş uygarlı- ğına son diyebilmeliyiz. PETER CURMAN (Şair ve ga- zeteci/tsveç) - Şu anda yapılmak- ta olan toplantınm çok çok önem- li olduğunu düşünüyorum. Dü- zenlenen bu toplantı sadece Tür- kiye için değil, tsveç için de son derece önemli. Çünkü, şu anda Türkiye yeni bir gelecek için dö- nüm noktasmda. Türkiye, Avru- pa'ya yaklaşmakta. Fikirsel an- lamda ortak noktalanmız var. Et- kileyici ve zengın bır yazın ve sa- nat dünyanız var. Şu anda ülkeni- zin üzennde büyük, kara bir bu- lut dolaşıyor. Tarihi değerlendı- rirken farklı bir bakış açısı geliş- tirmek için çalışmalıyız, bu ne- denle burada bir aradayız. Yıkıcı güçlerin etkin olmasına engel ol- malıyız. Eğer savaş çıkarsa, Tür- kiye de girebilirve girerse zarar gö- recek. Banş bir ütopya olmaktan çıkmalı, gerçek olmah. Banş. cen- netten bir armağan olarak gelmez. KONSX\NTIN WECKER (Şarkıciy'Almanya) - 1970'lerde, Almanya'da sanatçılann da kahlı- mıyla büyük bır banş hareketi dü- zenlenmiş. aydınlann da desteğiy- le, birçok sanatsal etkinlik de ya- pılmıştı. Konserler gibı... Birçok insan banş için çalışıyordu. Şim- di savaşın eşiğindeyiz, ama kim- se yok. Yalnızca konuşmak değil, gerçek bır şeyler de yapmak ge- rekıyor banş için. Ve, kişilikli ol- mak... Bir sanatçı olarak, ütopik dü- şünmekten yanayım. Bana göre, Ghandi, 'banşiste>en,banşlabaş- lamalıdır işe' demiş. Bir banş kül- türü oluşturmahyız. Işte bu ne- denle Bağdat'a gittim, diğer sa- natçılarla buluştum, yalıtımı kır- mak için. Çünkü oradaki insanlar, kültürel açıdan da yahtıhnışlardı. Başkalanyla buluşmaya gereksi- nimleri vardı. Türkiye'nin çevre- sinde diktatörlükle yönetilen ülke- ler var. Demokratik düşünebilme- ye insanı sanat ve kültür yakınlaş- tınr. Sanat ruhun gıdasıdır. Sava- şın en önemli seçeneğı sanattır, ben de kendimi sanatla anlatabi- lirim. 'Benhn Yavaş Hayatım1 • Kültür Servisi - 2000 Almanya yapımı 'Benim Yavaş Hayatım' adlı film, 29 Ocak günü saat 19.00'da Goethe Enstitüsü'nde izleyiciyle buluşacak. Ahnanca olarak ve Türkçe altyazıyla gösterilecek olan filmde başrolleri Rüdiger Vogler, Ursina Lardı, Andreas Patton ve Wolfgang Michael paylaşıyor. Hayatın ellerinden akıp gıttiğini düşünen 30 yaşlanndaki insanlann yaşadıklan olaylann, karşılaşmalann, ilişkilerin anlatıldıgı filmin yönetmeni ise Angela Schanelec. (0 212 249 20 09) 50 yıldır sahnelenen oyun • DUBLİN (AA) -Dünyaca ünlü îrlandah tiyatro yazan Samuel Beckett'in 'Godoyu Beklerİcen' adlı oyununun ilk kez Fransa'nın başkentı Paris'te 1953'te sahnelenmesinden bu yana 50 yıl geçti. Irlanda'nın başkenti Dublin'de 50'nci yıl kutlamalan çerçevesinde Gate Tiyatrosu'nda sahnelenen oyunda Vladimir rolünü üstlenen Barry McGovern, o dönemde ülkesindeki sansürden kaçan Beckett'in 'Godoyu Beklerken'inin Paris'te perdesi bile olmayan mütevazı Babil Tiyatrosu'nda ilk kez sahnelendiğinde seyirci tarafindan hafife alındığını belirtti. 30 yıllık kariyerinde oyundaki bütün rolleri canlandıran McGovern, yine de o dönemde gelen eleştirilerin olumlu olduğunu belirterek "Dönemin ünlü eleştirmeni Guy Dumur, Combat adlı siyası gazetedeki makalesinde, 'Samuel Beckett, bozguncu bir zihniyet, bunun ne kadar teselli edici olduğuna inanamazsınız' ifadesini kullanmıştı" dedi. Özel Koç Lisesi'nde kitap şenliği • Kültür Servisi - Bu yıl 12.'sı düzenlenecek olan Koç Özel Lisesi ve îlköğretim Okulu Kitap Fuan'nın açıhşı yann Türk tiyatrosu konulu panelle yapılacak. 15.00-16.00 saatleri arasuıda gerçekleşecek açıhştan sonra düzenlenecek panele Haldun Dormen, Zihni Göktay ve Erdal Özyağcılar katılacak. Bu kapsamda aynca 'Lüküs Hayat Opereh'nden bazı bölümleri Göktay öğrencilerin katılımıyla seslendirecek. Panelin amacı, Türk tiyatrosunun dünü, bugünü ve geleceği hakkında öğrencileri bilgilendinp var olan sorunlarla ilgili çözümler üretmek. (0 212 347 00 52-115) Random Yaymevi Asya pazarmda • TOKYO (AA) - Dünyaca ünlü Random Yayınevı, Japon Kodansha Yaymevi ile birlikte ortak yatınm şirketi kurup, epeydir arzuladığı Asya ülkeleri kitap pazanna adım atacak. Ingilizce kitaplar yayımlayan ticari yayınevi Random House'un Kodansha ile yan yanya ortak sermayeyle kuracağı Tokyo merkezli şirket; Ingilizce, Japonca edebi eserler yayımlayıp pazarlayacak. Bu ortakhk her iki yayınevinın küresel yayılmasına, editörlük işlerinin paylaşımına ve uzmanlık alışvenşine olanak verecek. Iş Bankası öykü yanşması • Kültür Servia - Türkiye Iş Bankası'nın gençlik sitesi Iş'te Genç'in düzenlediği öykü yanşmasında ilk üç ödülün sahipleri belirlendi. Yanşmada Martı Esın Şemin'in 'Rana ile Sıta', Mehmet Erkan Aydın'ın 'Bekir Bey' ve Zeynep Yazıcı'nın 'Sen Gidince Anladım' öykülen dereceye girdi. Kasım ayında başlatılan yanşmaya 303 öykü gönderildi. öyküler, Iş Bankası Kültür Yaymlan Yayın Kurulu tarafindan değerlendırildı ve içlerinden 20 öykü finalist olarak belirlendi. Finale kalan öyküler, Iş'te Genç üyelerinin oylanyla seçildi. Karul'danx Esppiye Arayış' • Kültür Servisi - Ressam Gündüz Karul'un 'Espriye Arayış' başlıklı sergisi 28 Şubat'a dek Girgın Piyano ve Sanat Galensı'nde görülebilir. Sanatçının pek çok yapıtı Türkiye'de ve yurtdışında birçok özel koleksıyonda bulunuyor. Karul, doğada bulunan canlı cansz tüm objelerin bir şiiri olduğunu savunuyor ve onlann imajlanyla yeniden kurguluyor dünyayı. Genelde bır tema üzerine çalışan sanatçı, son olarak Ankara Galeri Valör'de 'Mutluluğun Resmi' adlı sergisini açmıştı. (0 212 227 03 28) Ipek Ongun'la 1şte Hayat 1 I Kültür Servisi - tpek Ongun'un yeni kitabı 'Işte Hayat!' Altm Kitap'tan çıktt. Yapıt, Ipek Ongun'un 'Bir Genç Kızın Gizli Defteri kitabıyla başladığıdizisinin beşinci ve son kitabı. Bu dizi boyunca genç okuyucular romanın kahramanı Serra'yla birlikte ilköğretim, lise ve üniversıte yıllannı yaşadılar. 'Işte Hayat', Serra'nın staj dönemııi^ üniversitenin son yılını, mezuniyetini, iş hayatına atılıp ilk işine girişinı ve nişanlanmasını anlatıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear