25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2003 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada anımsamıyor. Savaş, hükümetin istediği havayı yakalamasına hizmet etti. Bu tanımlamaya bir örnek yeter de ar- tar bile. Memurlara küçük oranda zam yapıldı. IMF'nin maaşlara zamma karşı çıkmasından sonra, daha önce kazanılan bir hak, enflasyona göre yapılacak yeni zamlar derdest edilip bir kenara atılıverdi. Dokunulmazlık zırhını kaldırmaktan fellik fellik kaçan AKP'nin, kendi affını sağlamakla ünlenen Maliye Bakanı Unakrtan'layarattığı skandal iktida- rın siyasal yörüngesini gözler önüne serdi. Yasala- rı değiştiriyor. Anayasa değişiklikleri hazırlanıyor. AKP'nin ana hedefi kadrolaşma. Bütün hızıyla sürüyor. Emeklilik yaşını 61 'e çekerek ancak 2 bin kişinin görevden ayrılacağını ilan buyuran hükü- met önde gidenleri, açılan kadrolara yeni atamalar yapılmayacağını öne sürüyor; ama, uzmanlık iste- yen, örneğin Dışişleri, Maliye vb. kadroların tepe noktalarını boşaltmanın arifesindeler. Zam konusunda maşallahları var, gidenleri arat- mıyorlar. Üstelik alay üslubundaki gerekçelerle... Acı reçete uygulamayacaklarmış. Tatlı reçete uy- gulamasına geçmişlermiş... Reçetenin tatlısı da işbaşı yaptıklarından beri akaryakıta sekiz kez zam! • • • Devlet yönetimini yavaş yavaş yozlaştırıyorlar. Yargı mekanizmasının siyasallaşmaması demok- ratik rejimin belli başh hedeflerinden biri. Ama ne yazık ki; önce Yüksek Seçim Kurulu'nda günün "mana ve önemine" koşut siyaset kokan kararlar alındı. Son olarak RTE ile ilgili karar süreci ve tutumu nedeniyle bugüne dek siyasetten etkilenmediği iz- lenimi veren Anayasa Mahkemesi de kimi eleştiri- lerin ve siyasal kulisin hedefi oldu. Yüksek Mahkeme, RTE'nin AKP'de ne kurucu üye ne genel başkan olabileceğini ileri süren Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğ- lu'nun başvurusunu köprülerin altından sular ak- tıktan sonra, tam altı ay sonra karara bağladı. Başvuru tarihi 5 Ağustos 2001. Seçim 3 Kasım 2002'de. Arada aylar var. RTE'nin genel başkanlık yapamayacağına karar verilirse, oy pusulalarının yeniden basılması gibi seçimi olanaksızlaştıracak öğeler yersiz ve geçer- siz. Anayasa Mahkemesi 9 Ocak'ta karar veriyor; ne ki, yürürlüğe koyacağı yerde kararı, gerekçenin il- giliye tebliği koşulunu getiriyor. Böylece RTE'ye kurucu üyelikten ve genel baş- kanlıktan ayrılması için yeni bir süre, bir 6 aycık da- ha süre tanınıyor. RTE, 6 ay sonunda kuruculuktan istifaediyor... ammavelakin genel başkanlıktan ay- rılmıyor. Tık yok! 3 Kasım seçimleri oy pusulalannı AKP lideri sıfatıyla onurlandırıyor ve... Anayasa Mahkemesi, AKP başkanının önünü açtıktan aylar sonra (22 Ocak 2003) karar veriyor: "18 Ekim 2002'de kurucu üyelikten aynlınca ge- nel başkanlığı sona ermişti". Bu ecişlik bücüşlükten sonra baslayan siyasal ve hukuksal tartışmalar devam edeceğe benziyor. Ku- lislerde dolaşan söylemler; ne yazık ki, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in "haket- medik" diye nitelemesine, üç aylık yargrlama süre- cinin uzun olmadığını savlamasına karşın kimi suç- lamalan güçlendiriyor. Kulise göre, zaten AKP vb. siyasal eğilimlere yat- kınlığıyla tanınan Anayasa Mahkemesi Ikinci Baş- kanı Haşim Kılıç, bu parti ile görüşüyor, sürekli ilişki içinde. Bu temaslara hangi türden araçla git- tiği saptanmış. Hatta mahkeme başkanının Kılıç aracılığıyla iktidar partisindeki eğilimleri saptadığın- dan söz ediliyor. Yüksek Mahkeme'nin 6 üyesinin eski yasalara koşut karar vermesi, başkan Bumin'in sorunu is- tediği zaman gündeme alma yetkisini kullanmama- sından kaynaklanıyor. Bir çeşit protesto anlamın- da. Yargının tepe noktalan artık gölgeli. Rejim hesa- bına yazık! • • • Bu iktidar içeride böyle, ya dışarda? Işte somut örnek: 6 bölge ülkesiyle toplanan Istanbul zirvesin- de Suriye ile Iran bildiride -en azından- ABD'ye de çağrı ifade edilmesini istiyor. Türkiye ile Mısır kar- şı çıkıyor. ABD, bu iki ülkeyi belkemiğinden yakalamış. Mı- sır, yılda milyarlarca dolaryardım alıyor ABD'den. Cart curtlarına bakmayın; iktidarzaten ABD'ye tes- lim. ABD'nin sözü geçince sesleri kısık! Eğitim, Eğitim... • Baştarafı 2. Sayfada Eğitim aracılığıyla aç- gözlüJüğü yok edip ola- naksızlıklar içinde de olsa, yoksunluklar eşit bölüşüldüğü için, mutlu bir toplum yaratabilir- siniz. Eğitim aracılığıyla ın- sanlara yaşamın anlamı- run yaşarulan sürede iyi işler yapmak, yaşanılan süreci değerlendirmek olduğunu anlatarak ölüm gerçeğine hazırlar, di- rençli kılarsınız. Eğitim aracılığıyla öz- gürlüğü dört duvara sığ- dıramaz, tutsaklığı aşar- sınız. Ölümüne sevgileri paylaşmayı. özveriyi, dostluğu... insanı insan yapan her değeri ancak eğitim köprüsünden ge- çerek öğrenebilirsiniz. Bu köprüden geçme- dikçe sizi insan kimliği- ne ulaşnracak karşı yaka- daki değerlere hiçbir za- man ulaşamayacaksınız, onlar hep karşı yakada kalacak. Ahlaksallık artık adı masallarda geçen bir söz- cük... Devlet malını, ülke çıkannı makamını yitir- me pahasına koruyan yö- nenciler, hasta öğrencisi- run başında sabaha kadar bekleyen öğretmenler, e- şek sırtında Anadolu'da bitle, uyuzla uğraşan doktorlar hepsi, hepsi geçmişte kaldı artık. Ni- ye? Niye insanlık. insan olmak bu denli gerilerde kaldı? îlkeler, ahlaksal yapı; ekonomik yapının sınırlannda eriyor mu? Siyasimiz çıkarcı, yurt- sever değil, aydınımız korkak, bilim adamtmız Batı ölçütlerinde değil, halk bilgisiz, bilinçsiz, hep kendi çıkanna aykın insanJan işbaşına getirdi- ği için bu düzeni hak edi- yor mu diyeceğiz?Aynn- tılannda daha da çoğal- tabileceğimiz bu gerek- çelerle kendimizi daha mı rahathissedeceğiz?Ya bu düzeni hak etmeyen- ler?Ya ilkel, şeriatçı, eği- timsiz bu halktan moral değerlere sahip bir top- lum yaratmayı Ata- türk'ün nasıl yarattığı sorusunun yanıtı? Sis- tem aldatmacasına sı- ğınmadan, kendimizi kandırmadan insanla- nnuza köprünün karşı tarafındaki yaşamı da bir gösterelim, seçme- yeceklerini nereden bi- liyoruz.. hiç görmediler ki... Unutmayaum, sis- tem biz nasıl istersek öyle işler. Nurten ALTAY Öğretmen Kolcuoğlu, faili meçhul cinayetlerin davalannda hukukun işletilmediğini söyledi Suikastlar Türkiye'nin geleceğineIstanbul Haber Servisi - Uğur Mumcu, Muammer Ak- soy, Bahriye Üçok,Ahmet Taner Kjşlalı gibi aydınlara yönelik ya- pılan suikastlann. aslında Türki- ye'nin geleceğine yapıldığı vur- gulanarak "Söndürülen her ışı- ğın yerine yenileri yandı.Ancak yitirilen aydınlann yeri doldu- rulamadı" denildi. Istanbul Barosu, dün Tank Za- fer Tunaya Kültür Merkezi'nde "Aydınlara Karşı Suikastlar ve Hukuk Devleti" konulu birpanel düzenledi. Paneli yöneten Istan- bul Barosu Başkanı Kazım Kol- cuoğlu. bugüne dek öldürülen ay- dınlann faillerinin bulunamadıgı- na dikkat çekerek "Çoğu faili meçhul kalmış, hukuk işletile- memiştir" dedi. 1995yıhndaTB- MM'de faili meçhul cinayetleri araştırmak için komisyon kurul- duğunu anımsatan Koicuoğlu, ko- misyonun hazırladığı raporlann, Meclis'in gündemine bile gelme- den rafa kaldınldığını söyledi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, sorumluluk duy- gusu taşıyan, cumhuriyet kaza- nımlannı hayata geçirmek iste- yenlerin işinin çok zor olduğunu dile getirdi. Özok böyle bir ortam- da Muammer Aksoy'u, Uğur Mumcu'yu anmamanın imkâsız olduğunu ifade ederek bu iki ay- dınuı hiçbir zaman yılmadığını, baskılar karşısında eğilip bükül- mediğini söyledi. Özok, "Mum- cu veAksoy, aydınbktan korkan karanhk güçler tarafından ha- ince katledUmiştir. Türkiye'nin yakın tarihini bu iki aydın ol- madan anlamak mümkun de- ğildir. Mumcu, kalpaksız Kuva- yı Millrv ecilerin son temsilcisiy- di" dedi. Öldürme kültürü Başkent Üniversitesi Kamu Hu- kuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mumcu da Türk toplu- munda Abbasiler'denberi sürege- len bir "öldürme kültürü" oldu- ğunu belirterek "Hoşlanmadığın kişivi öldûr anlayışı, bu toplo- mun genlerinde var. Bu tur cl- nayetler her toplumda işlenir. Ancak hiçbir ülkede Türki- ye'deki kadar yaygın değildir" diye konuştu. Gazeteci Tuncay Özkan ise memurlaşmış yargıç ve savcılarla hukukun korunamayacağmı dile getirerek "Yaşamı elimizden alıp göfürenlere karşı bir şey yapmazsak yarın çok geç ola- cak. Kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyabilmek için eği- tim ve hukuk sisteminin yeni- lenmesi gerekiyor" dedi. Asıl hedeflaik demokratik cumhuriyetAnkara'daki evinin önünde karanhk güç- ler tarafından düzenlenen bombab saldın so- nucu yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, öldürülüşünün 10. yıldönümünde CHP İstanbul ll Örgütü tarafından düzenle- nen törenlerle anıldı. CHP'nin Taksim Sıra- selviler'deki il binası önünde toplanan parti- liler, ellerinde karanfillerle süslü Mumcu re- simleri ve çelenkler taşıyarak Harbiye'deki Uğur Mumcu Amtı'na kadar yürüdü. CHP milletveldlleri, parti meclisi üyeleri ve çok sa- yıda partilinin katıldığı törende "Uğur'lar burada, katiller nerede", "Türkiye laiktir, la- ik kalacak", "Uğur'lar ölmez" şeklinde slo- ganlar atıldı. Bir dakikahk saygı duruşunda bulunan parriJiJer, daha sonra anıta ellerin- deki karanfilleri attı. Burada bir konuşma yapan tl Başkanı Şinasi Öktem, Uğur Mum- cu 'nun yaşarken Kemalizm'in simgesi, öl- dükten sonra da tneşalesi olduğunu söyledi. İstanbul Barosu Başkanı Kazını Kolcuoğlu ve yönetim kurulu üyeleri de Uğur Mum- cu'nun ölümünün 10. yıldönümü nedeniyle Taksim Atatürk Amtı'na çelenk koydu. CHP Beşiktaş İlçe Teşkilatı ise Mumcu'yu Beşik- taş'taki anırının önünde andı. Saygı duru- şuyla baflayan törende katılımcılar, ellerin- deki karanfilleri anıta bıraktilar. Daha son- ra bir konuşma yapan İlçe Başkanı Müslim Eriş, Mumcu cinayetinin asıl hedefinin onun kişiliğinde simgeleşen laik demokratik cum- huriyet olduğunu belirrti. (FotoğrafrUĞUR DEMÎR/ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK) Pamukbank eski sahibine iade edildi • Baştarafı 1. Sayfada edilmesinin kararlaştınldığı kay- dedildi. Fona devir işleminin ar- dından, TMSF tarafından banka- ya aktanlan 2.2 milyar dolarlık kaynağın iadesi için Pamuk- bank'a süre tanınacağı belirtilen açıklamada, bankanın sermaye yeterlilik oranının yüzde 8'e u- laşmasına yönelik gerekli kayna- ğın temini için de bankanın yöne- tim kuruluna bildirimde bulunu- lacağı kaydedildi. Açıklamada, sorunun bütüncül çözümü için grupla yapılan gö- rüşmelerin de sürdürüleceğine işaret edildi. BDDK ve TMSFden ortak açıklama BDDK, Pamukbank ile ilgili ola- rak önceki gün ve dün Çukurova Grubu yöneticileriyle toplantılar yaph. Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı bürokratlannın da ka- tıldığı toplantılarda, bankanın eski sahıplerine iade edilmesi, bankay- la ilgili sorunlann giderilmesi için de görüşmelerin sürdürülmesi üze- rinde uzlaşıldı. BDDK ve TMSF'- den dün akşam saatlerinde yapılan ortak açıklamada, Pamukbank'ın temettü hariç ortaklık haklan ile yönetim ve denetiminin fona dev- redilmesine ilişkin 18 Haziran 2002 tarihli TMSF kararlan ile il- gili olarak Danıştay Idari Dava Da- ireleri Genel Kurulu'nun, 22 Ka- sım 2002'de yürütmeyi durdurma karan verdiği anımsatıldı. BDD- K'nin de bu karann uygulanması yönünde görüş bildirdiği kaydedi- len açıklamada, "Bu çerçevede, Pamukbank'ın ortaklık haklan ile yönetim ve denetimi bugün iri- bariyle eski sahiplerine iade edil- di" ıfadesine yer verildi. Yapılan açıklamada, bankanın, eski sahip- lerine iade koşullan da şöyle açık- landı: • TMSF Yönetim Kurulu, ban- kanın fona devrinden sonra Ban- kalar Yasası"nın ilgili hükümleri çerçevesinde, bankaya aktardığı kaynaklann iade edilmesi için, bankaya tebligatta bulunacak. • Pamukbank'ın, TMSF'ye devredılmesi konusunun esastan görüşülmesi süreci, Danıştay 10. Dairesi'nde de\am ediyor. Bu sü- reçte, finansal sistemin istikrannın devamlılığmı sağlamak amacıyla, banka yönetiminin sağhklı bir şe- kilde sürdürülmesi ve TMSF tara- fından aktanlmış olan kaynaklann iadesi için bankaya süre verilmesi konulannda, yasanın verdiği yet- kiler çerçevesinde gerekli önlemler alınacak • BDDK, 31 Arahk 2001 tari- hi itibanyla gerçekleştirilen üçlü denetim sonucunda tespit ettiği ve sermaye yeterliliği standart rasyo- sunun yüzde 8'e ulaşması için ge- rekli sermaye açığının giderilmesi- ni temin edecek miktarda, serma- yenin arttınlması ve/veya sermaye benzeri kaynak temin edilmesi hu- susunda Pamukbank Yönetim Ku- rulu'na, Bankalar Yasası'nın geçi- ci 4. maddesi gereği bildirim yapıl- masına karar verdi. Bu karar, Pa- mukbank Yönetim Kurulu'na da dün gönderilen yazıyla bildirildi. Cörü$meler sürecek Açıklamada, kararlabirlikte, Ya- pı ve Kredi Bankası'mn da İstan- bul Yaklaşımı 'na alındıgı belirtildi. Bankanın mülkiyet sorunu ve bu bankada Istanbul Yaklaşımı'na alı- narak yeniden yapılandınlan grup kredilerinin durumu da dahil ol- mak üzere konunun bütüncül çözü- mü için Çukurova Grubu yla ger- çekleştirilen görüşmelere devam edileceği belirtilen açıklamada, ko- nuyla ilgili olarak kamuoyuna da bilgi verileceği kaydedildi. BDDK. 18 Haziran"da aldığı ka- rarla. "Bankalar Yasası'nın amir hükümleri çerçevesinde alınma- sı istenen önlemleri almadığı, bu önlemler alınmış olsa dahi mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığı, yükümlü- lükleri toplamının varlıklannın toplam değerini aştığı, faaüyeti- ne devamımn mevduat sahipleri- nin haklan ve mali sistemin gü- ven ve isrikrarı bakımından teh- like arz ettiği ve 31.12.2001 tari- hi itibanyla 2 miyar ABD Dolan rutarında sermaye açığı olduğu tespit edildiği" gerekçeleriyle, Pa- mukbank'uı yönetim ve denetimi- nin fona devredilmesine karar ver- mişti. Karan, Danıştay'a götüren Çukurova Grubu'nun itirazlan haklı görühnüş ve Danıştay tdari Dava Daireleri Genel Kurulu 22 Kasım 2002'de bankaya ilişkin B- DDK kararlannda yürütmenin dur- durulmasına karar vermişti.Banka- nın fon yönetiminde olduğu 7 ayı aşkm dönemde, TMSF tarafından bankanın aktif-pasif dengesinin kurulması için, bankaya 2.2 milyar dolarlık tahvil aktanlmıştı. ALMANYA'DA TÜRK VEKİL ZIRHINI KALDIRTTI Dokunulmazlıkta örnek davrams BERLtN (AA) - Alman Bir- lik 90/Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Meclisi Milletvekili Öz- can Mutlu, bir polisin kendisi hakkında açtığı hakaret davasın- da ifade verebilmek için doku- nulmazlığını kaldırttı. Berlin Eyalet Meclisi Hukuk Komisyonu, Mutlu'nun ifade verebilmesi amacıyla kendi iste- ği üzerine dokunulnıazlığmı sa- dece bu dava için kaldırdı. Mut- lu, konuya ilişkin yaptığı açık- lamada, "Cumhurbaşkanı Jo- hannes Rau'nun 2001 yılının Ekim ayında Berlin'deki Aziz Nesin Okulu'nu ziyaretine ka- tılmak istemişrim. Geç kaldn ğım için otomobilimi yasak ye- re park ettim. Bunu fark eden polis memuru, beni tanıması- na rağmen kabaca otomobili- mi çektireceğini söyledi. Ben de 'istersen çek' dedim. Polis de 'sen1 diye konuştuğum için bana dava açmış" dedi. Oto- mobilini yasak yerden çekmesi için bir tanıdığınaricadabulun- duğunu belirten Mutlu, ancak polisin bu kişiye izin vermediği- ni ifade etti. Mutlu şunlan kay- detti: "Daha sonra polisi Rau'- nun okul ziyarerinde gördüm ve kendisine 'Sen kendini ne sa- nıyorsun?" dedim. Biraz tartış- rık. ama daha sonra kendisin- den özür diledim." Mutlu, mahkemede ifade ve- receğjni ve mahkemenin yaken- disini haklı göreceğini ya da 2 bin Euro para cezası ödemek zo- runda bırakılacağını söyledi. ÎKÎ TÜRK YANLIŞ UÇAĞA SAKLANMIŞ Iııiş takunlanndan düşerek öldüler PARİS (AA) - Fransız ha- vayolları Air Fraııce'ın Paris- Şanghay seferini yapan uça- ğınınınış takımlan arasından dûşen iki kişinin Türk olduğu iddia edildi. Paris Roissy Havaalam yet- kilileri, uçağın iniş takımla- nndan düşerek ölen iki kişi- nin Türk olduğunu tahmin ediyor. Çinli yetkaliler tarafından bulunan iki kişinin üzerinde, bir Italyan demeğe ait belge- Ier, Paris metrosu planı ve Pa- ris Emniyet Müdürlüğü'nûn telefonu çıkmıştı. Paris-Şanghay seferinin özellikle neden tercih edildi- ğını merak eden yetkililer, büyük bir ihtimalle iniş takı- muıa saklanan şahıslann bin- meye çalıştıklan uçağı kanş- nrdıklarmı düşünüyorlar. Paris Roissy Havaalanı yet- tilileri uçaktan düşen iki kişinin Paris Havaalanı'na, Itarya'dan uçakla gelmiş ola- bilecekleri ihtimali üzerinde duruyorlar. gangfıayda can vercfller Çin Haber Ajansı dün yap- tığı açıklamada, kimlikleri belirlenemeyen iki kişinin, Şanghay'ın Nanhui bölgesin- deki Laopiang mahallesinde bulunan bir evin üzerine düş- tüğünü büdirmişti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada kurulan "//c;z/cu/ey/"tanımadıklannı resmen açık- lamaları, bu kulelerin yıkımını getirmese de büyük ölçüde hasar görmesine neden olacak. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Al- manya Başbakanı Gerhard Schrödertarihin teker- rürden çok tekamül ettiğini göstermek istercesine, 1963'te imzaladıklan Elysee Antlaşması'nın 40. yı- lında işbiriiğini güçlendirdiler ve açıkladılar: "Biz, Irak'a uluslararası hukuku hiçe sayan bir sal- dın düzenlenmesine karşıyız." Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden biri. öteki üyelerden Rusya ve Çin de Fransa'ya yakın düşünüyor. Arta kalıyor, ABD ile Ingiltere... Bu bloklaşma, bir bloka yarar mı, değişik bir kamplaşmayı beraberinde getirir mi? Getirebilir. Çünkü atılan adımlar salt Irak olayına dayalı değil. Yeri geldikçe vurguladığımız gibi, 21. yüzyılda dünya yeniden biçimleniyor, karar verici devletlerin her birinde değişik dünya haritalan ha- yal ediliyor. 20. yüzyıl kurumlannı 21. yüzyıla uydur- ma çabası bu hayailerin sonuçları. NATO, daha çok komando tarzında dikilmiş bir giysiydi. Şimdi bu komando kumaşından smokin dikilmeye çalışılıyor. Birleşmiş Milletler, Ikinci Dünya Savaşı'nı kaza- nan mahallenin kuralları belirtediği "bihikteyaşama" koşullan getirmişti. Şimdi, yenilen mahalleler de kendini topladı, "birlikte yaşama kurallannı şöyle birgözden geçirsek" diyor. Bu tartışmalar ortasında Almanya ile Fransa'nın, ABD'ye, "öyle değil" demesi, gerçekten de yeni bir sürecin başlangıcı olabilir. ABD, 1991'de Irak'a operasyon düzenlerken yukarıda dile getirdiğimiz tartışmalar yeni yeni başlamıştı. Rusya narkozdan yeni çıkmıştı... Almanya, Fransa, Çin yeni yapıda yer edinmek için koşuştururken birbirine çarpıyor- du. SovyetlerBirliği'nin kontrolü altındaki ülkelerve partiler bağımsız kalınca, birden güneşe çıkmış ki- şiler gibi şaşkın yürüyordu. Şimdi ABD'nin karşısında daha farklı bir dünya ve bu değişimleri izleyen ve kullanma becerisinde olduğu görülen bir Saddam var! Cereyandaki Türkiye Gelişmeler Türkiye'yi nasıl etkiler? Akla ilk, "cereyan etkisi" geliyor. ABD hapşıracak, Avrupa öksürecek arada biz kalacağız! Türkiye'nin ekonomisi AB'ye, askeri yapısı AB- D'ye bağlı. Tüm dış ticaretimizin yarısından fazla- sını AB ülkeleriyle yap/yoruz. Buna karşılık tüm sa- vunma sistemlerimizin yüzde 80'i ABD bağlantılı. Savaş Lordu Rumsfeld'in Avrupa'ya yönelik ya- n meydan okuma kokan değerlendirmeleri, Avru- pa'nın bunun altında kalmayıp, "fers köşe" açıkla- malar yapmaya devam etmesi karşısında, Türki- ye'nin tercih yapması ya da taraflardan birine eğil- mesi zor. Türkiye'nin, hangi adımı atarsam kimin yanında görünürüm kaygısından sıynlıp ulusal gü- venliğini en az tehdit edecek polrtikalar üretmesi gerekiyor. Gelişmeleri kendi seyrine bırakacak olursak, bu- günkü durumumuzu da arayacağımız bir bilinme- ze sürüklenebiliriz. Almanya-Fransa çıkışına Avrupa'dan kaç ülkenin destek vereceği merak konusu. Destek vermeyen- ler de ister istemez ABD yanlısı gibi görünecek. öteki ülkeler ortaya çıkmasa bile, Ingiltere var. Irak'ın toprak bütünlüğüydü, savaşın bölgeye etki- siydi derken, ister misiniz, Saddam AB'yi bölsün! ABD, AB karşı çıksa da, tek başına kalsa da Irak'ı vuracağını, sorunu böyle çözeceğini söylüyor. Buna tarih babanın bakışı şu: Büyük bir imparatorluk, sorunlan sadece askeri yöntemlerle çözmeye başlamışsa, çöküş sürecine girmiş demektir! ankcum@ttnet.net.tr ABD ülke dışındaki yurttaşlarım uyardı: Acil durumlara hazırlıklı olun Haber Merkezi-ABD Dışişleri Bakanlığı, dün- ya çapındaki bütün büyü- kelçiliklerine bir yazı göndererek yurtdışmdaki Amerikan vatandaşlanna acil bir durumda bulun- duklan ülkeyi bir an ön- ce terk etmek için hazır ohnalan çağnsmda bu- lundu. Mesajda, Ameri- kan vatandaşlanna siyasi kargaşa, doğal felaket ya da terör saldınlan olasılı- ğuıa karşı ilaç reçeteleri- ni ellerinde bulundurma- lannı, pasaportlaruıı gün- cellemelerini ve yeterli gıda stoku yapmalannın tavsiye edildiği belirtildi. Bu arada AB Komis- yonu Başkanı Romano Prodi, ABD Savunma Bakanı Donald Rums- feld'in Irak'a olası hare- kâta karşı çıkan Fransa ve Almanya'yı "Yaşh Av- rupa" olarak nitelemesi- ne, "Avrupa'yı savaşa karşı yapan yaşlıhğı de- ğil bilgeliğidir'' yanıtını verdi. Baykal konurtanlarla görüştü • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - CHP lideri Deniz Baykal, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent AJpkaya ile görüşerek Kıbns ve Irak konusundaki endişelerini dile getirdi. Eyüp'te banka soyguıı • İstanbul Haber Servisi - Eyüp'teki Akbank Şubesi'ni uzun namlulu silahlarla soyan 2'si kadın 5 soyguncu, 12 milyar 500 milyon lirayı aldıktan sonra kaçh. Siyasi amaçlı olduğu ileri sürülen soygunun ardından soygunculann, bankanm girişine bomba süsü verikniş paket bıraktıktan sonra güvenlik görevlisinin silahıru alarak kaçbğı öğrenildi. Özden Sözer vefat etti • İstanbul Haber Servisi - Basın sektörünün duayen isimlerinden Özden Sözer (55) yaşamını yitirdi. Gazete teknolojisiyle ilgili teknik konularda uzman olan Sözer, Hürriyet, Güneş ve Milliyet gazetelerinde teknik müdürlük görevi yürüttü. Sözer'in cenazesi, bugün Levent Camii'nde kılınacak cenaze namazından sonra Kilyos'taki aile mezarlığmda toprağa verilecek. İETT Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. ERDAL CİVELEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear