Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2003 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
anımsamıyor.
Savaş, hükümetin istediği havayı yakalamasına
hizmet etti. Bu tanımlamaya bir örnek yeter de ar-
tar bile.
Memurlara küçük oranda zam yapıldı. IMF'nin
maaşlara zamma karşı çıkmasından sonra, daha
önce kazanılan bir hak, enflasyona göre yapılacak
yeni zamlar derdest edilip bir kenara atılıverdi.
Dokunulmazlık zırhını kaldırmaktan fellik fellik
kaçan AKP'nin, kendi affını sağlamakla ünlenen
Maliye Bakanı Unakrtan'layarattığı skandal iktida-
rın siyasal yörüngesini gözler önüne serdi. Yasala-
rı değiştiriyor. Anayasa değişiklikleri hazırlanıyor.
AKP'nin ana hedefi kadrolaşma. Bütün hızıyla
sürüyor. Emeklilik yaşını 61 'e çekerek ancak 2 bin
kişinin görevden ayrılacağını ilan buyuran hükü-
met önde gidenleri, açılan kadrolara yeni atamalar
yapılmayacağını öne sürüyor; ama, uzmanlık iste-
yen, örneğin Dışişleri, Maliye vb. kadroların tepe
noktalarını boşaltmanın arifesindeler.
Zam konusunda maşallahları var, gidenleri arat-
mıyorlar. Üstelik alay üslubundaki gerekçelerle...
Acı reçete uygulamayacaklarmış. Tatlı reçete uy-
gulamasına geçmişlermiş...
Reçetenin tatlısı da işbaşı yaptıklarından beri
akaryakıta sekiz kez zam!
• • •
Devlet yönetimini yavaş yavaş yozlaştırıyorlar.
Yargı mekanizmasının siyasallaşmaması demok-
ratik rejimin belli başh hedeflerinden biri. Ama ne
yazık ki; önce Yüksek Seçim Kurulu'nda günün
"mana ve önemine" koşut siyaset kokan kararlar
alındı.
Son olarak RTE ile ilgili karar süreci ve tutumu
nedeniyle bugüne dek siyasetten etkilenmediği iz-
lenimi veren Anayasa Mahkemesi de kimi eleştiri-
lerin ve siyasal kulisin hedefi oldu.
Yüksek Mahkeme, RTE'nin AKP'de ne kurucu
üye ne genel başkan olabileceğini ileri süren Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğ-
lu'nun başvurusunu köprülerin altından sular ak-
tıktan sonra, tam altı ay sonra karara bağladı.
Başvuru tarihi 5 Ağustos 2001. Seçim 3 Kasım
2002'de. Arada aylar var.
RTE'nin genel başkanlık yapamayacağına karar
verilirse, oy pusulalarının yeniden basılması gibi
seçimi olanaksızlaştıracak öğeler yersiz ve geçer-
siz.
Anayasa Mahkemesi 9 Ocak'ta karar veriyor; ne
ki, yürürlüğe koyacağı yerde kararı, gerekçenin il-
giliye tebliği koşulunu getiriyor.
Böylece RTE'ye kurucu üyelikten ve genel baş-
kanlıktan ayrılması için yeni bir süre, bir 6 aycık da-
ha süre tanınıyor. RTE, 6 ay sonunda kuruculuktan
istifaediyor... ammavelakin genel başkanlıktan ay-
rılmıyor. Tık yok! 3 Kasım seçimleri oy pusulalannı
AKP lideri sıfatıyla onurlandırıyor ve... Anayasa
Mahkemesi, AKP başkanının önünü açtıktan aylar
sonra (22 Ocak 2003) karar veriyor:
"18 Ekim 2002'de kurucu üyelikten aynlınca ge-
nel başkanlığı sona ermişti".
Bu ecişlik bücüşlükten sonra baslayan siyasal ve
hukuksal tartışmalar devam edeceğe benziyor. Ku-
lislerde dolaşan söylemler; ne yazık ki, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in "haket-
medik" diye nitelemesine, üç aylık yargrlama süre-
cinin uzun olmadığını savlamasına karşın kimi suç-
lamalan güçlendiriyor.
Kulise göre, zaten AKP vb. siyasal eğilimlere yat-
kınlığıyla tanınan Anayasa Mahkemesi Ikinci Baş-
kanı Haşim Kılıç, bu parti ile görüşüyor, sürekli
ilişki içinde. Bu temaslara hangi türden araçla git-
tiği saptanmış. Hatta mahkeme başkanının Kılıç
aracılığıyla iktidar partisindeki eğilimleri saptadığın-
dan söz ediliyor.
Yüksek Mahkeme'nin 6 üyesinin eski yasalara
koşut karar vermesi, başkan Bumin'in sorunu is-
tediği zaman gündeme alma yetkisini kullanmama-
sından kaynaklanıyor. Bir çeşit protesto anlamın-
da.
Yargının tepe noktalan artık gölgeli. Rejim hesa-
bına yazık!
• • •
Bu iktidar içeride böyle, ya dışarda? Işte somut
örnek: 6 bölge ülkesiyle toplanan Istanbul zirvesin-
de Suriye ile Iran bildiride -en azından- ABD'ye de
çağrı ifade edilmesini istiyor. Türkiye ile Mısır kar-
şı çıkıyor.
ABD, bu iki ülkeyi belkemiğinden yakalamış. Mı-
sır, yılda milyarlarca dolaryardım alıyor ABD'den.
Cart curtlarına bakmayın; iktidarzaten ABD'ye tes-
lim.
ABD'nin sözü geçince sesleri kısık!
Eğitim, Eğitim...
• Baştarafı 2. Sayfada
Eğitim aracılığıyla aç-
gözlüJüğü yok edip ola-
naksızlıklar içinde de
olsa, yoksunluklar eşit
bölüşüldüğü için, mutlu
bir toplum yaratabilir-
siniz.
Eğitim aracılığıyla ın-
sanlara yaşamın anlamı-
run yaşarulan sürede iyi
işler yapmak, yaşanılan
süreci değerlendirmek
olduğunu anlatarak ölüm
gerçeğine hazırlar, di-
rençli kılarsınız.
Eğitim aracılığıyla öz-
gürlüğü dört duvara sığ-
dıramaz, tutsaklığı aşar-
sınız. Ölümüne sevgileri
paylaşmayı. özveriyi,
dostluğu... insanı insan
yapan her değeri ancak
eğitim köprüsünden ge-
çerek öğrenebilirsiniz.
Bu köprüden geçme-
dikçe sizi insan kimliği-
ne ulaşnracak karşı yaka-
daki değerlere hiçbir za-
man ulaşamayacaksınız,
onlar hep karşı yakada
kalacak.
Ahlaksallık artık adı
masallarda geçen bir söz-
cük... Devlet malını, ülke
çıkannı makamını yitir-
me pahasına koruyan yö-
nenciler, hasta öğrencisi-
run başında sabaha kadar
bekleyen öğretmenler, e-
şek sırtında Anadolu'da
bitle, uyuzla uğraşan
doktorlar hepsi, hepsi
geçmişte kaldı artık. Ni-
ye? Niye insanlık. insan
olmak bu denli gerilerde
kaldı? îlkeler, ahlaksal
yapı; ekonomik yapının
sınırlannda eriyor mu?
Siyasimiz çıkarcı, yurt-
sever değil, aydınımız
korkak, bilim adamtmız
Batı ölçütlerinde değil,
halk bilgisiz, bilinçsiz,
hep kendi çıkanna aykın
insanJan işbaşına getirdi-
ği için bu düzeni hak edi-
yor mu diyeceğiz?Aynn-
tılannda daha da çoğal-
tabileceğimiz bu gerek-
çelerle kendimizi daha
mı rahathissedeceğiz?Ya
bu düzeni hak etmeyen-
ler?Ya ilkel, şeriatçı, eği-
timsiz bu halktan moral
değerlere sahip bir top-
lum yaratmayı Ata-
türk'ün nasıl yarattığı
sorusunun yanıtı? Sis-
tem aldatmacasına sı-
ğınmadan, kendimizi
kandırmadan insanla-
nnuza köprünün karşı
tarafındaki yaşamı da
bir gösterelim, seçme-
yeceklerini nereden bi-
liyoruz.. hiç görmediler
ki... Unutmayaum, sis-
tem biz nasıl istersek
öyle işler.
Nurten ALTAY
Öğretmen
Kolcuoğlu, faili meçhul cinayetlerin davalannda hukukun işletilmediğini söyledi
Suikastlar Türkiye'nin geleceğineIstanbul Haber Servisi -
Uğur Mumcu, Muammer Ak-
soy, Bahriye Üçok,Ahmet Taner
Kjşlalı gibi aydınlara yönelik ya-
pılan suikastlann. aslında Türki-
ye'nin geleceğine yapıldığı vur-
gulanarak "Söndürülen her ışı-
ğın yerine yenileri yandı.Ancak
yitirilen aydınlann yeri doldu-
rulamadı" denildi.
Istanbul Barosu, dün Tank Za-
fer Tunaya Kültür Merkezi'nde
"Aydınlara Karşı Suikastlar ve
Hukuk Devleti" konulu birpanel
düzenledi. Paneli yöneten Istan-
bul Barosu Başkanı Kazım Kol-
cuoğlu. bugüne dek öldürülen ay-
dınlann faillerinin bulunamadıgı-
na dikkat çekerek "Çoğu faili
meçhul kalmış, hukuk işletile-
memiştir" dedi. 1995yıhndaTB-
MM'de faili meçhul cinayetleri
araştırmak için komisyon kurul-
duğunu anımsatan Koicuoğlu, ko-
misyonun hazırladığı raporlann,
Meclis'in gündemine bile gelme-
den rafa kaldınldığını söyledi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Özdemir Özok, sorumluluk duy-
gusu taşıyan, cumhuriyet kaza-
nımlannı hayata geçirmek iste-
yenlerin işinin çok zor olduğunu
dile getirdi. Özok böyle bir ortam-
da Muammer Aksoy'u, Uğur
Mumcu'yu anmamanın imkâsız
olduğunu ifade ederek bu iki ay-
dınuı hiçbir zaman yılmadığını,
baskılar karşısında eğilip bükül-
mediğini söyledi. Özok, "Mum-
cu veAksoy, aydınbktan korkan
karanhk güçler tarafından ha-
ince katledUmiştir. Türkiye'nin
yakın tarihini bu iki aydın ol-
madan anlamak mümkun de-
ğildir. Mumcu, kalpaksız Kuva-
yı Millrv ecilerin son temsilcisiy-
di" dedi.
Öldürme kültürü
Başkent Üniversitesi Kamu Hu-
kuku Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Ahmet Mumcu da Türk toplu-
munda Abbasiler'denberi sürege-
len bir "öldürme kültürü" oldu-
ğunu belirterek "Hoşlanmadığın
kişivi öldûr anlayışı, bu toplo-
mun genlerinde var. Bu tur cl-
nayetler her toplumda işlenir.
Ancak hiçbir ülkede Türki-
ye'deki kadar yaygın değildir"
diye konuştu.
Gazeteci Tuncay Özkan ise
memurlaşmış yargıç ve savcılarla
hukukun korunamayacağmı dile
getirerek "Yaşamı elimizden
alıp göfürenlere karşı bir şey
yapmazsak yarın çok geç ola-
cak. Kaybettiklerimizin yerine
yenilerini koyabilmek için eği-
tim ve hukuk sisteminin yeni-
lenmesi gerekiyor" dedi.
Asıl hedeflaik demokratik cumhuriyetAnkara'daki evinin önünde karanhk güç-
ler tarafından düzenlenen bombab saldın so-
nucu yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur
Mumcu, öldürülüşünün 10. yıldönümünde
CHP İstanbul ll Örgütü tarafından düzenle-
nen törenlerle anıldı. CHP'nin Taksim Sıra-
selviler'deki il binası önünde toplanan parti-
liler, ellerinde karanfillerle süslü Mumcu re-
simleri ve çelenkler taşıyarak Harbiye'deki
Uğur Mumcu Amtı'na kadar yürüdü. CHP
milletveldlleri, parti meclisi üyeleri ve çok sa-
yıda partilinin katıldığı törende "Uğur'lar
burada, katiller nerede", "Türkiye laiktir, la-
ik kalacak", "Uğur'lar ölmez" şeklinde slo-
ganlar atıldı. Bir dakikahk saygı duruşunda
bulunan parriJiJer, daha sonra anıta ellerin-
deki karanfilleri attı. Burada bir konuşma
yapan tl Başkanı Şinasi Öktem, Uğur Mum-
cu 'nun yaşarken Kemalizm'in simgesi, öl-
dükten sonra da tneşalesi olduğunu söyledi.
İstanbul Barosu Başkanı Kazını Kolcuoğlu
ve yönetim kurulu üyeleri de Uğur Mum-
cu'nun ölümünün 10. yıldönümü nedeniyle
Taksim Atatürk Amtı'na çelenk koydu. CHP
Beşiktaş İlçe Teşkilatı ise Mumcu'yu Beşik-
taş'taki anırının önünde andı. Saygı duru-
şuyla baflayan törende katılımcılar, ellerin-
deki karanfilleri anıta bıraktilar. Daha son-
ra bir konuşma yapan İlçe Başkanı Müslim
Eriş, Mumcu cinayetinin asıl hedefinin onun
kişiliğinde simgeleşen laik demokratik cum-
huriyet olduğunu belirrti. (FotoğrafrUĞUR
DEMÎR/ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK)
Pamukbank eski sahibine iade edildi
• Baştarafı 1. Sayfada
edilmesinin kararlaştınldığı kay-
dedildi. Fona devir işleminin ar-
dından, TMSF tarafından banka-
ya aktanlan 2.2 milyar dolarlık
kaynağın iadesi için Pamuk-
bank'a süre tanınacağı belirtilen
açıklamada, bankanın sermaye
yeterlilik oranının yüzde 8'e u-
laşmasına yönelik gerekli kayna-
ğın temini için de bankanın yöne-
tim kuruluna bildirimde bulunu-
lacağı kaydedildi.
Açıklamada, sorunun bütüncül
çözümü için grupla yapılan gö-
rüşmelerin de sürdürüleceğine
işaret edildi.
BDDK ve TMSFden
ortak açıklama
BDDK, Pamukbank ile ilgili ola-
rak önceki gün ve dün Çukurova
Grubu yöneticileriyle toplantılar
yaph. Merkez Bankası ve Hazine
Müsteşarlığı bürokratlannın da ka-
tıldığı toplantılarda, bankanın eski
sahıplerine iade edilmesi, bankay-
la ilgili sorunlann giderilmesi için
de görüşmelerin sürdürülmesi üze-
rinde uzlaşıldı. BDDK ve TMSF'-
den dün akşam saatlerinde yapılan
ortak açıklamada, Pamukbank'ın
temettü hariç ortaklık haklan ile
yönetim ve denetiminin fona dev-
redilmesine ilişkin 18 Haziran
2002 tarihli TMSF kararlan ile il-
gili olarak Danıştay Idari Dava Da-
ireleri Genel Kurulu'nun, 22 Ka-
sım 2002'de yürütmeyi durdurma
karan verdiği anımsatıldı. BDD-
K'nin de bu karann uygulanması
yönünde görüş bildirdiği kaydedi-
len açıklamada, "Bu çerçevede,
Pamukbank'ın ortaklık haklan
ile yönetim ve denetimi bugün iri-
bariyle eski sahiplerine iade edil-
di" ıfadesine yer verildi. Yapılan
açıklamada, bankanın, eski sahip-
lerine iade koşullan da şöyle açık-
landı:
• TMSF Yönetim Kurulu, ban-
kanın fona devrinden sonra Ban-
kalar Yasası"nın ilgili hükümleri
çerçevesinde, bankaya aktardığı
kaynaklann iade edilmesi için,
bankaya tebligatta bulunacak.
• Pamukbank'ın, TMSF'ye
devredılmesi konusunun esastan
görüşülmesi süreci, Danıştay 10.
Dairesi'nde de\am ediyor. Bu sü-
reçte, finansal sistemin istikrannın
devamlılığmı sağlamak amacıyla,
banka yönetiminin sağhklı bir şe-
kilde sürdürülmesi ve TMSF tara-
fından aktanlmış olan kaynaklann
iadesi için bankaya süre verilmesi
konulannda, yasanın verdiği yet-
kiler çerçevesinde gerekli önlemler
alınacak
• BDDK, 31 Arahk 2001 tari-
hi itibanyla gerçekleştirilen üçlü
denetim sonucunda tespit ettiği ve
sermaye yeterliliği standart rasyo-
sunun yüzde 8'e ulaşması için ge-
rekli sermaye açığının giderilmesi-
ni temin edecek miktarda, serma-
yenin arttınlması ve/veya sermaye
benzeri kaynak temin edilmesi hu-
susunda Pamukbank Yönetim Ku-
rulu'na, Bankalar Yasası'nın geçi-
ci 4. maddesi gereği bildirim yapıl-
masına karar verdi. Bu karar, Pa-
mukbank Yönetim Kurulu'na da
dün gönderilen yazıyla bildirildi.
Cörü$meler sürecek
Açıklamada, kararlabirlikte, Ya-
pı ve Kredi Bankası'mn da İstan-
bul Yaklaşımı 'na alındıgı belirtildi.
Bankanın mülkiyet sorunu ve bu
bankada Istanbul Yaklaşımı'na alı-
narak yeniden yapılandınlan grup
kredilerinin durumu da dahil ol-
mak üzere konunun bütüncül çözü-
mü için Çukurova Grubu yla ger-
çekleştirilen görüşmelere devam
edileceği belirtilen açıklamada, ko-
nuyla ilgili olarak kamuoyuna da
bilgi verileceği kaydedildi.
BDDK. 18 Haziran"da aldığı ka-
rarla. "Bankalar Yasası'nın amir
hükümleri çerçevesinde alınma-
sı istenen önlemleri almadığı, bu
önlemler alınmış olsa dahi mali
bünyesinin güçlendirilmesine
imkan bulunmadığı, yükümlü-
lükleri toplamının varlıklannın
toplam değerini aştığı, faaüyeti-
ne devamımn mevduat sahipleri-
nin haklan ve mali sistemin gü-
ven ve isrikrarı bakımından teh-
like arz ettiği ve 31.12.2001 tari-
hi itibanyla 2 miyar ABD Dolan
rutarında sermaye açığı olduğu
tespit edildiği" gerekçeleriyle, Pa-
mukbank'uı yönetim ve denetimi-
nin fona devredilmesine karar ver-
mişti. Karan, Danıştay'a götüren
Çukurova Grubu'nun itirazlan
haklı görühnüş ve Danıştay tdari
Dava Daireleri Genel Kurulu 22
Kasım 2002'de bankaya ilişkin B-
DDK kararlannda yürütmenin dur-
durulmasına karar vermişti.Banka-
nın fon yönetiminde olduğu 7 ayı
aşkm dönemde, TMSF tarafından
bankanın aktif-pasif dengesinin
kurulması için, bankaya 2.2 milyar
dolarlık tahvil aktanlmıştı.
ALMANYA'DA TÜRK VEKİL ZIRHINI KALDIRTTI
Dokunulmazlıkta
örnek davrams
BERLtN (AA) - Alman Bir-
lik 90/Yeşiller Partisi Berlin
Eyalet Meclisi Milletvekili Öz-
can Mutlu, bir polisin kendisi
hakkında açtığı hakaret davasın-
da ifade verebilmek için doku-
nulmazlığını kaldırttı.
Berlin Eyalet Meclisi Hukuk
Komisyonu, Mutlu'nun ifade
verebilmesi amacıyla kendi iste-
ği üzerine dokunulnıazlığmı sa-
dece bu dava için kaldırdı. Mut-
lu, konuya ilişkin yaptığı açık-
lamada, "Cumhurbaşkanı Jo-
hannes Rau'nun 2001 yılının
Ekim ayında Berlin'deki Aziz
Nesin Okulu'nu ziyaretine ka-
tılmak istemişrim. Geç kaldn
ğım için otomobilimi yasak ye-
re park ettim. Bunu fark eden
polis memuru, beni tanıması-
na rağmen kabaca otomobili-
mi çektireceğini söyledi. Ben
de 'istersen çek' dedim. Polis
de 'sen1
diye konuştuğum için
bana dava açmış" dedi. Oto-
mobilini yasak yerden çekmesi
için bir tanıdığınaricadabulun-
duğunu belirten Mutlu, ancak
polisin bu kişiye izin vermediği-
ni ifade etti. Mutlu şunlan kay-
detti: "Daha sonra polisi Rau'-
nun okul ziyarerinde gördüm
ve kendisine 'Sen kendini ne sa-
nıyorsun?" dedim. Biraz tartış-
rık. ama daha sonra kendisin-
den özür diledim."
Mutlu, mahkemede ifade ve-
receğjni ve mahkemenin yaken-
disini haklı göreceğini ya da 2
bin Euro para cezası ödemek zo-
runda bırakılacağını söyledi.
ÎKÎ TÜRK YANLIŞ UÇAĞA SAKLANMIŞ
Iııiş takunlanndan
düşerek öldüler
PARİS (AA) - Fransız ha-
vayolları Air Fraııce'ın Paris-
Şanghay seferini yapan uça-
ğınınınış takımlan arasından
dûşen iki kişinin Türk olduğu
iddia edildi.
Paris Roissy Havaalam yet-
kilileri, uçağın iniş takımla-
nndan düşerek ölen iki kişi-
nin Türk olduğunu tahmin
ediyor.
Çinli yetkaliler tarafından
bulunan iki kişinin üzerinde,
bir Italyan demeğe ait belge-
Ier, Paris metrosu planı ve Pa-
ris Emniyet Müdürlüğü'nûn
telefonu çıkmıştı.
Paris-Şanghay seferinin
özellikle neden tercih edildi-
ğını merak eden yetkililer,
büyük bir ihtimalle iniş takı-
muıa saklanan şahıslann bin-
meye çalıştıklan uçağı kanş-
nrdıklarmı düşünüyorlar.
Paris Roissy Havaalanı yet-
tilileri uçaktan düşen iki
kişinin Paris Havaalanı'na,
Itarya'dan uçakla gelmiş ola-
bilecekleri ihtimali üzerinde
duruyorlar.
gangfıayda can vercfller
Çin Haber Ajansı dün yap-
tığı açıklamada, kimlikleri
belirlenemeyen iki kişinin,
Şanghay'ın Nanhui bölgesin-
deki Laopiang mahallesinde
bulunan bir evin üzerine düş-
tüğünü büdirmişti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
kurulan "//c;z/cu/ey/"tanımadıklannı resmen açık-
lamaları, bu kulelerin yıkımını getirmese de büyük
ölçüde hasar görmesine neden olacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Al-
manya Başbakanı Gerhard Schrödertarihin teker-
rürden çok tekamül ettiğini göstermek istercesine,
1963'te imzaladıklan Elysee Antlaşması'nın 40. yı-
lında işbiriiğini güçlendirdiler ve açıkladılar:
"Biz, Irak'a uluslararası hukuku hiçe sayan bir sal-
dın düzenlenmesine karşıyız."
Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin
5 daimi üyesinden biri. öteki üyelerden Rusya ve
Çin de Fransa'ya yakın düşünüyor. Arta kalıyor,
ABD ile Ingiltere...
Bu bloklaşma, bir bloka yarar mı, değişik bir
kamplaşmayı beraberinde getirir mi?
Getirebilir. Çünkü atılan adımlar salt Irak olayına
dayalı değil. Yeri geldikçe vurguladığımız gibi, 21.
yüzyılda dünya yeniden biçimleniyor, karar verici
devletlerin her birinde değişik dünya haritalan ha-
yal ediliyor. 20. yüzyıl kurumlannı 21. yüzyıla uydur-
ma çabası bu hayailerin sonuçları.
NATO, daha çok komando tarzında dikilmiş bir
giysiydi. Şimdi bu komando kumaşından smokin
dikilmeye çalışılıyor.
Birleşmiş Milletler, Ikinci Dünya Savaşı'nı kaza-
nan mahallenin kuralları belirtediği "bihikteyaşama"
koşullan getirmişti. Şimdi, yenilen mahalleler de
kendini topladı, "birlikte yaşama kurallannı şöyle
birgözden geçirsek" diyor.
Bu tartışmalar ortasında Almanya ile Fransa'nın,
ABD'ye, "öyle değil" demesi, gerçekten de yeni bir
sürecin başlangıcı olabilir. ABD, 1991'de Irak'a
operasyon düzenlerken yukarıda dile getirdiğimiz
tartışmalar yeni yeni başlamıştı. Rusya narkozdan
yeni çıkmıştı... Almanya, Fransa, Çin yeni yapıda
yer edinmek için koşuştururken birbirine çarpıyor-
du. SovyetlerBirliği'nin kontrolü altındaki ülkelerve
partiler bağımsız kalınca, birden güneşe çıkmış ki-
şiler gibi şaşkın yürüyordu.
Şimdi ABD'nin karşısında daha farklı bir dünya
ve bu değişimleri izleyen ve kullanma becerisinde
olduğu görülen bir Saddam var!
Cereyandaki Türkiye
Gelişmeler Türkiye'yi nasıl etkiler?
Akla ilk, "cereyan etkisi" geliyor. ABD hapşıracak,
Avrupa öksürecek arada biz kalacağız!
Türkiye'nin ekonomisi AB'ye, askeri yapısı AB-
D'ye bağlı. Tüm dış ticaretimizin yarısından fazla-
sını AB ülkeleriyle yap/yoruz. Buna karşılık tüm sa-
vunma sistemlerimizin yüzde 80'i ABD bağlantılı.
Savaş Lordu Rumsfeld'in Avrupa'ya yönelik ya-
n meydan okuma kokan değerlendirmeleri, Avru-
pa'nın bunun altında kalmayıp, "fers köşe" açıkla-
malar yapmaya devam etmesi karşısında, Türki-
ye'nin tercih yapması ya da taraflardan birine eğil-
mesi zor. Türkiye'nin, hangi adımı atarsam kimin
yanında görünürüm kaygısından sıynlıp ulusal gü-
venliğini en az tehdit edecek polrtikalar üretmesi
gerekiyor.
Gelişmeleri kendi seyrine bırakacak olursak, bu-
günkü durumumuzu da arayacağımız bir bilinme-
ze sürüklenebiliriz.
Almanya-Fransa çıkışına Avrupa'dan kaç ülkenin
destek vereceği merak konusu. Destek vermeyen-
ler de ister istemez ABD yanlısı gibi görünecek.
öteki ülkeler ortaya çıkmasa bile, Ingiltere var.
Irak'ın toprak bütünlüğüydü, savaşın bölgeye etki-
siydi derken, ister misiniz, Saddam AB'yi bölsün!
ABD, AB karşı çıksa da, tek başına kalsa da
Irak'ı vuracağını, sorunu böyle çözeceğini söylüyor.
Buna tarih babanın bakışı şu:
Büyük bir imparatorluk, sorunlan sadece askeri
yöntemlerle çözmeye başlamışsa, çöküş sürecine
girmiş demektir!
ankcum@ttnet.net.tr
ABD ülke dışındaki yurttaşlarım uyardı:
Acil durumlara
hazırlıklı olun
Haber Merkezi-ABD
Dışişleri Bakanlığı, dün-
ya çapındaki bütün büyü-
kelçiliklerine bir yazı
göndererek yurtdışmdaki
Amerikan vatandaşlanna
acil bir durumda bulun-
duklan ülkeyi bir an ön-
ce terk etmek için hazır
ohnalan çağnsmda bu-
lundu. Mesajda, Ameri-
kan vatandaşlanna siyasi
kargaşa, doğal felaket ya
da terör saldınlan olasılı-
ğuıa karşı ilaç reçeteleri-
ni ellerinde bulundurma-
lannı, pasaportlaruıı gün-
cellemelerini ve yeterli
gıda stoku yapmalannın
tavsiye edildiği belirtildi.
Bu arada AB Komis-
yonu Başkanı Romano
Prodi, ABD Savunma
Bakanı Donald Rums-
feld'in Irak'a olası hare-
kâta karşı çıkan Fransa ve
Almanya'yı "Yaşh Av-
rupa" olarak nitelemesi-
ne, "Avrupa'yı savaşa
karşı yapan yaşlıhğı de-
ğil bilgeliğidir'' yanıtını
verdi.
Baykal konurtanlarla görüştü
• ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - CHP lideri
Deniz Baykal, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Aytaç Yalman ve Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Bülent AJpkaya ile görüşerek Kıbns ve
Irak konusundaki endişelerini dile getirdi.
Eyüp'te banka soyguıı
• İstanbul Haber Servisi - Eyüp'teki Akbank
Şubesi'ni uzun namlulu silahlarla soyan 2'si kadın 5
soyguncu, 12 milyar 500 milyon lirayı aldıktan sonra
kaçh. Siyasi amaçlı olduğu ileri sürülen soygunun
ardından soygunculann, bankanm girişine bomba
süsü verikniş paket bıraktıktan sonra güvenlik
görevlisinin silahıru alarak kaçbğı öğrenildi.
Özden Sözer vefat etti
• İstanbul Haber Servisi - Basın sektörünün
duayen isimlerinden Özden Sözer (55) yaşamını
yitirdi. Gazete teknolojisiyle ilgili teknik konularda
uzman olan Sözer, Hürriyet, Güneş ve Milliyet
gazetelerinde teknik müdürlük görevi yürüttü.
Sözer'in cenazesi, bugün Levent Camii'nde
kılınacak cenaze namazından sonra Kilyos'taki aile
mezarlığmda toprağa verilecek.
İETT Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür.
ERDAL CİVELEK