25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 OCAK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabğ cumhuriyet.com.tr 11 NÂFO 'tam destek'verecek îttifak'ın Irak konusundaki tavnnın BM kararlan çerçevesinde belirleneceğini kaydeden George Robertson "Türkiye, Irak ile herhangi bir sorunla karşılaştığında îttifak'ın tam desteğini alacakür" dedi Robertson: Sakfan karşısmda her üye iilke 4. ve 5. maddelerin uygulanmasını talep edebflir. ATİ3NA (AA) - NATO Genel Sek- reteri George Robertson. Türkiye'nin, Irak konusunda karşılaşacağı her- hangi bir saldmda NATO tarafindan "tam destek" göreceğini söyledi. Robertson, Atina'da yayımlanan Ka- timerini gazetesindeki demecinde, NATO üyesi her ülkenin saldınya uğradığında ittifakın 4. ve 5. mad- delerinin uygulanmasını talep etaıe hakkı bulunduğunu belirtti. NATO üyesi bir ülke saldınya uğ- radığında her halükârda diğer üye ûl- keler tarafindan yardım ve destek gö- receğinin kesin olduğunu kaydeden Robertson, "Çokaçıkbirşekide,Tnr- kiye. Irak ile komşu ülke olarak ber- hângi bir sorunla karşüaşöğmda itti- fakın tam desteğini alacaktir" dedi. Irak konusunda NATO'nun tavn- nın BM kararlan çerçevesinde belir- leneceğini kaydeden Robertson, bu konuda kesin bir şey söylemek için henüz erken olduğunu belirtti. Ro- bertson^NATO'mın BM'ye deste- ği konusunda Prag'da ahnan karar kesüıdir. Ancak henüz bir şey bulu- namadı. Savaş kesin değiktir. Sonu- cu bekfiyonız" diye konuştu. Irak'a düzenlenecek bir saldında NATO'nun da katkısı bulunması için ABD'nin öneride bulunduğunu ha- tırlatan Robertson, zamanı geldiğin- de NATO'nun tüm senaryolan in- celeyerek karar vereceğini kaydetti. ABD ve Ingiltere'nin bölgeye as- ker sevkıyatının bir "öıüem" niteli- ği taşıdığını ifade eden Robertson, "Bölgede askeri bir gücün varhğı, si- lah denetçikrinin işini kolay laştır- maktadır. ABD ve Ingiltere gerekti- ğiandamüdahafeetnvekamaaytaböl- geye güç sevk etmektedirler. Aynca dahaönce>aşananlardan,Saddam'ın bedel ödeyeceğini aıüadığında yola geldiğüû öğrendik" dedi. 'Sorun petroHe ilgüi değfl.J Irak konusunun, bazı çevTeler ta- rafindan iddia edildiği gibi bir "pet- roi konusu" olmadığını anlatan Ro- bertson. bu konunun kitle imha si- lahlanyla ilgili tüm ınsanlığı ilgilen- diren bir güvenlik sorunu olduğunu belirtti. Robertson, "11 Eylülsakb- nsuıda öğrendik ki, kitle imha sflah- larmı kuDanabikcek umutsuz fana- tik insanlar var. 11 Eviül'de oknlar, teröristlerin biyolojikve kimyasal si- iah kullanmalan karşısuıda bir hiç kalacaktır'1 diye konuştu. u K*rB'm(RumKeâıra)NATO'ya kanhmı"yla ilgili bir soruyu yanıt- layan Robertson, böyle bir başvuru- da bulunulmadığını ve bu konuya girmek istemediğini belirtti. Robert- son. "Ancak benKıbrK'ıyeteriııceta- nıyonım. Adadaki bölünmüşHiğün yakm zamanda geçmişte kalacağma inaıunakistiyonım. Dünyanm başka yerierinde çok daha tehükeü çarpış- malar var" ifadesini kullandı. Robertson, Avrupa Ordusu ile il- gili bir soru üzerine de, böyle bir or- dunun bulunmadığmı, oluşturulma- sı amaçlanan şeyin NATO'nun ola- naklanndan yararianabilecek bir Av- rupa acil müdahale gücü olduğunu söyledi. ABD'nin Özel Temsilcisi Thomas Weston, Ankara'nın politikasmın değiştiğini ileri sürdü: Hiikümethı Kıbrıs için sözîi var REŞATAKAR LEFKOŞA - Kıbns soru- nuyla ilgili gırişimler sürerken ABD Dışışlen Bakanlığı Kıb- ns Özel Koordinatörü Tho- mas VVeston, AKP iktidannın, çözüm konusunda taahhütte bulunduğunu bildirdi. Güney Kıbns'ta yayımla- nan Fileleftheros gazetesinin sorulannı yanıtlayan Weston, Türkiye'deki hükümet deği- şıkliğinin, Kıbns sorununun çözümü açısından çok önem- li olduğunu belirterek "TBMM'deen büyük partinin başkanı olan Recep Tayyıp Erdoğan ve bu partinin Baş- bakanı ileDışjşleri Bakaıu, var olan Kıbns politikasından farkh bir politika izlenmesi ge- rektiği konusunda demeçler verdL Arzular açıkça dile ge- tirildi. Aynca bir anlaşmaya varmak için ellerinden geleni yapacaklan konusunda bir ta- ahhütte bulundular" dedi. AKP iktidannın. Kıbns ko- nusunda fazlaca dile genrilme- yen bir politika izledığını ve bu politikanın Bülent Ecevit hükümetince ortaya konan po- • Yeni hükümetin farklı bir politika izlediğini söyleyen Weston, AKP lideri, Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın çözümden yana olduğunu belirtti. litikadan farklı olduğunu an- latan Weston şunlan söyledi: "Güney Kıbns'ın, Kıbnsso- runu çözülmeden AB üyesi ol- ması durumunda Türk tara- finın bazı sert önlemler alaca- ğı acüdanmışu. Oysa, Kıbns'm AB üyeüğiyle ilgüi karan Ko- penhag'da ahndığı halde bu- günkü Türk hükümeti, daha önceki hükümet tarafindan ahnacağı beiirtilen önlemleri almadıT Gazetenin "Kıbns sorunuy- la ilgili girişimlerde ordunun rohl nedir" şeklindeki sorusu- nu yanıtlayan VVeston "Bizim Ankara'da gördüğümüz,ordu- nun rolünün önemli olduğu- dur. Çünkü Kıbns en azuıdan kısmen de olsa Türkiye için bir güvenlik konusudur. Ancak şu ana kadar ordu yönetimin- degördüğümüz görüş ve yak- laşım şudur: Kıbns sorunu, siyasi liderliği ilgilendiren bir konudur. Kararlan askerin değil, siyasi liderligin alması gerekir." 'Eylemleri destekliyoruz' Weston bir soru üzerine, ABD'nin, KKTC'deki ey- | lemleri desteklediğini kabul 1 ederkenDenktaş'ıngerekli mesajı aldığını söyledi. Wes- ton'a yönelttilen soru ve ya- nıtı şöyle: U ABD olarak iş- gal bölgelerindeki (Kuzey Kıbns'ı kastediyor) hareket- lenmeleri destekliyorsunuz. Bu durum Denktaş'la ara- nızda sorun yaratmıyor mu?" Kuşkusuz, eylemlere kaç kişinin katıldığı konusunda aynnnlara girmeden demok- rasinin çok önemli bir şe- kılde dile getirilişi olduğu- nu söyledik. Kuzey'deki nü- fusun önemli bir bölümü, tamamen banşçı bir şekilde ve tek bir mesajla toplandı. Mesaj şuydu: "Çözüm isti- yoruz. BM Genel Sekrete- ri'nin belgesi, en azından hemen imzalanabilecek bir anlaşmaya vanlması için iyi bir zemin oluşturuyor ve AB' ye Rumlarla birlücte ka- tılmak istiyoruz." Bunlar ABD'nin uzun za- mandır desteklediği hedef- lerdir. Görüşlerin demokra- tik bir şekilde dile getirilme- si. banşçı olması ve söz et- tiğım hedeflere destek ver- mesi bağlarrunda gösterile- rin çok iyi bir şey olduğu- nu söylememek mümkün değil. Derviş Eroğlu: Annan yeni harita sunabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıb- ns'ta taraflara yeni bir hari- ta sunmasının beklendigini söyledi. AB'nin Kıbns Rum yönetiminin tek yanlı üyeli- ğine vize vererek çözüm ola- süığını azalthğını kaydeden Eroğlu, "Bizde yapıİan son mitingler de Klerides' in eBni güçlendirdi. Klerides'in şim- di yenibazıtaleplerile gebne- sd muhtemel" diye konuştu. TRT 1 'de Pazar Panorama programına katılan Eroğlu KKTC'deki mitingierinTürk tarafinda bir cepheleşme ya- şandığı görüntüsü verdiğini kaydetti. Eroğlu, "Aslında heriraKAnsTürkünütatmin edecekbirçözümveAB'yegi- rişten yana.Ancak bazı kııru- luşlarolayıürmandırmakta. Sonuçtakarşitarannefiııigüç- lendiriyorlar" dedi. Derviş Eroğlu, "Müzakere etme- den imza etmek,kendi kuyu- muzu kazmak olur" uyan- sında bulundu. Eroğlu, Annan'ın planda değişikliklere gideceği yö- nünde duyumlann alındığı- nı, ancak bunlann Rum ke- siminde kabul görüp görme- yeceğinin kesin olmadığını vurguladı. Solana: Kıbns'ta Çözüm mümkün Öte yandan AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yük- sek Temsilcisi Javier Sola- na, Atina'da yayımlanan Ethnos gazetesindeki deme- cinde, Kıbns'ta 'küçük' bir çabayla çözüme vanlabile- ceğini söyledi. Biix, 27 Ocak'ta sunacaklan rapor öncesinde, Baradey'le birtikte Irak'a kritik bir ziyaret düzenledi. (Fotoğraf: AP) Denetçilerden Bağdat'a son şans D^HaberlerServisi-BM Si- lah Denetim Komisyonu (UN- MOVIC) Başkanı Hans BBx "Iark'ta savaş kaçınıbnaz de- P " diyerek Bağdat' ın etkin iş- birliğine ihtiyaç duyduklan- nı belirtti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Baş- kanı Muhammed El Baradey ile birlıkte BM Güvenlik Kon- seyi'ne 27 Ocak'ta sunacak- lan rapora son biçimini ver- mek üzere Bağdat'a giden Blix. "Denetim sürecinin ba- nşçı bir altenatifolduğunu dü- şünüyonız" dedi. Blix, Iraklı bir bilim ada- mının evinde önceki gün bu- lunan belgeye ilişkin olarak ise, "endişe verici" ifadesini kullandı. Blix, Irak'ın, sahip SAVAŞ CEMİLERİ KÖRFEZYOLUNDA tSMAÎLİYE (AA) - Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayan Süveyş Kanalı'ndan önceki gece, 5 ABD, 2 Fransız, 1 Italyan ve 1 îspanyol olmak üzere 9 savaş gemisinin geçtiği bildirildi. Kanal yetkilileri, geçiş yapan Amerikan gemilerinin MV 2nd LT John P. Bobo, SS SGT Matej Kocak, SS PFC Eugene A. Obregon, USNS lst LT Harry L. Martin ve SS MAJ Stephen W. Pless olduğunu belirtti. Bu savaş gemilerinin, Irak'a olası savaş hazırlıklan çerçevesinde Körfez'de bulunan ABD kuvvetlerine kanimak üzere rotalannı Körfez'e çevirdikleri sanıhyor. olduğu tüm bilgiyi deklare et- mesi ve incelenmelerine izin vermesi gerektiğini kaydetti. Blix, ele geçirilen belgele- rin, kitle imha silahı üreti- miyle ilgisi bulunmadığuıı, ancak bunun, her şeyin dek- lare edilmediğini gösterdiği- ni belirtti. Iraklı bilim adamı ise, evin- de bulunan belgenin tümüy- le kendisine ait özel bir belge olduğunu ve Irak'ın eski nük- leer programıyla hiç bir iliş- kisi olmadığını söyledi. Ken- disini ülke sınırlan dışına çı- kararak sorgulamak isteyen BM silah denetçilennin, ka- nsının hastalığından fayda- lanmak istediklerini söyleyen Faleh Hasan Hamza. denetçi- leri "mafja yöntemkri" kul- lanmakla suçladı. 55 yaşındaki fizikçi Hasan Hamza, ABD'li bir kadın de- netçinin kendisine "afternatif bir yaşam" teklif ettiğini ve böbrek rahatsızlığı çeken ka- nsınnı teda\i edileceği garan- tisini verdiğini anlattı. BM de- netçisinin teklifini reddetti- ğini söyleyen Iraklı bilim ada- mı u bu bir istihbarat faaliye- ti değil, bir mafya davramşı" diye konuştu. Hasan Hamza "Asla,ama asla ülkemiterk et- meyeceğim'' dedi. YUNANÎSTAN KİLÎSESÎ BAŞPÎSKOPOSU HRİSTODULOS: Türkiye'ıım Avrupa^da yeri yok ATtNA (AA) - Yunanistan Kilisesı Başpis- koposu Hristodulos. "Türkiye'nmAvrupa kül- türüne verecek hiçbir şe>i olrnadığmı" ve "An- kara'nm AB üyeliğine karşı olduğunu" söyle- di. Hristodulos, başkent Atina'da pazar ayininde yaptığı konuşma- da, "Türkiye'nin Avrupa'daki varhğmın sadece barbaıiık, kan veyağmalama şeklindeoMuğunu" ileri sürdü. "Türkiye'mnartık si- lah zoruyla dep, nünıs çoklu- ğundan ve bazılannın daha çok kâr sağlamayı amaçladığı paza- nndan yararlanarak Avnıpa'y^ girmeyi amaçladığını" savunan Hristodulos. "Türkiye gerçek bir A\Tupa ülkesi mi de böyle bir is- ' tekte bulunabiliy or? Birçok kişi. Türkiye'nin 16. yüzyüdan beri Avrupa'da varhğuu hisset- tirdigini söylüyor. Ancak tarih gösteriyor ki,bu varbkkültürel olarakdeğil, barbarbğa,yağnıa- lamalara ve kana bulanmış bir şekfldedir n de- Hristodulos, başkent Atina'da pazar ayininde yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin Avrupa 'daki varhğuun sadece barbariık, kan ve yağmalama şeklinde olduğunu " ileri sürdü. di. AB'nin yan Müslüman bir topluluk olma- sı gerektiği şeklindeki görüşlerin Yunan hal- kı tarafindan kabul edilmediğini kaydeden Hristodulos, "Gerçekler,Türkiye'nin ABüye- si olmaması gerektiğini göster- mektedir.ÇünküTürkiye'nin Av- rupa kültürünewrecek hiçbirşe- \i yoktur, daha önce de obnadığı gibi" dedi. Hristodulos, Türki- ye'nin AB üyeliğine kabul edil- mesi durumunda, Mısır, tsrail ve Suriye gibi başka Akdeniz ülke- lerinin üyelik baş\-urulannın red- dedilemeyeceğini öne sürdü. Hristodulos, "Tüm Avrupa'nm kmesürüklendiğiçıkmazistebu- dur" dedi. Konuşmasında, a Yu- nan halkuun daha güçlü Avrupa ülkeieri tara- findan asünileedilmetehükesi bulunduğunu" da ileri süren Hristodulos, "\\ınan Ortodoks ve Yunan Hıristiyanüğı geleneğinden daha de- ğerli ve asfl hiçbir şe> yoktur" diye konuştu. İskenderun İncelemeler üüsürüyor AKINBODUR ÎSKENDERUN - ABD'li uzmanlardan oluşan heyetin, Hatay'ın iskenderun ilçesinde- ki liman \e üslerde inceleme- leri sürüyor. 17 kişilik heyet, önceki gün ilk olarak iskende- run Üs Komutanlığı'nda, ar- dından TCDD iskenderun Li- manı'nda incelemelerde bu- lundu. Özellikle Körfez Sava- şı ve 1998 Ekim'inde yapılan Dynamic Mix 98 NATO tatbi- katında kullanılan alanı ince- leyen heyet, küçük iskele ve nhtımlan da tek tek dolaştı. Heyet dünde 1200me1reuzun- luğunda ve 30 metre genişli- ğindeki ha\aalanı pistinde in- celemelerde bulundu. BIÇAKSIRTI EROL MANİSALI AByeABD ile ÖPtüşen Hedefler mi? 3 Kasım seçimlerinin hemen ardından Tayyip Er- doğan'ın dış poiitika konusunda hiç zaman kay- betmeden şu mesajlan altını çize çize söylemeye başlaması ilginçti; - Biz farklıyız, artık Türkiye yeni bir döneme gir- miştir; - Türkiye'nin dış politikası da değişecektir. - Kıbns konusunda 40 yıllık politika değişecek- tir. Bizim Kıbns politikamız farklıdır. Kıbns'ı biz çö- zeceğiz. - Belçika modeli Kıbns için iyi bir modeldir, uy- gulanabilir. AKP seçimi kazanalı birkaç gün olmuştu. AKP'nin "seçim programı" olarak önceden yayımlanan bel- gelerinde, "AKP'nin Kıbns'a ilişkin böyle bir prog- ramı bulunmuyordu". O halde RTE, yangından mal kaçırırcasına, AKP seçimleri kazanır kazanmaz ağzına ilk sözler ola- rak neden Kıbns'ı dolamıştı? 1) RTE'nin Kıbrıs meselesini ayrıntıh olarak bil- mesine, hem de ilk günlerde, imkân yoktu. 2) FTTE, Hükümet'te bile değildi, Hükümet'in Kıb- ns politikasını yürüten tek yetkili gibi konuşuyordu. 3) Söyledikleri, Türkiye'nin izlemekte olduğu Kıb- ns politikası ile taban tabana zıttı. 4) Ve en önemlisi, RTE'nin söyledikleri Rum ta- rafı ve Atina'da büyük bir memnunlukla karşılan- mıştı. RTE'nin Kıbrıs üzerine konuşmalan, Karen Fogg skandalı sonrasında ortaya çıkan belgeler- le örtüşüyordu. Karen Foog da Denktaş'ın indiril- mesini öneriyordu. Tayyip Erdoğan ın, doğrudan doğruya "ilgisi olmadığı halde" Kıbrıs neden bir numaralı şahsi meselesı olmuştu? Kıbns politikasmın değiştiğini söyleyecek kadar, herkesi hayretler içinde bırakan bu telaşın arkasın- da yatan gerçekler nelerdir? RTE'den kimler memnundu? Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından içerde, ba- zı büyük sermaye çevrelerinin kalemleri durumun- da bulunan yayın organları memnundular. Dışan- da ise Atina, Rumlar, Brüksel ve VVashıngton mut- lu olanların başında gelen çevrelerdi. - TBMM'de, Hükümet'te, AKP partı grubun da Kıbns politikasmın değişimı ile ilgili bir görüşme ve tartışma yapılmamış, herhangi bir yeni karar da alın- mamıştı. öyle ise Tayyip Erdoğan "sanki daha önce ba- zı kararlar alınmış gibi", Kıbns üzerinde nasıl olu- yor da inanılması güç bazı açıklamaları, hem de "resmi sıfatı olmaksızın", "Artık Türkiye'nin poli- tikası değişti" diyerek yapabiliyordu? Bu işte bir gariplikvardı. Yoksa daha önceden, "kamuoyuna açıklanma- yan" bazı kararlar mı alınmıştı? RTE bunun baskı- sı altında, hiç gereği yok iken "bu kararlan" mı açıklıyordu? Kıbrıs, RTE'nin "destek almasının bir koşulu haline mi getirilmişti"! Diğer önemli değişiklikler!.. AKP ıktıdara gelır gelmez "şu ifadeyi" sık sıkte- rarlamaya başladı; "biz önemli değişiklikler yapa- cağız". Kastedilen, içerdeki değişikliklerdi. Türban vs., küçük meselelerdi; kastedilen "daha büyükya- pısaldeğişikliklerdi". Bu değişiklikler, "yenibirdü- zenin" kurulmasına kadar mı uzanmaktaydı? Ancak "bu yeni düzenin" karşısmda olan güç- ler vardı. Yeni bir 28 Şubat, hatta çok daha büyü- ğü ile karşı karşıya kalmamak için "dış destek mi gerekiyordu'"? AB'nin ve ABD'nin desteği: Bu des- teğin sağlanması bazı koşullara mı bağlı idi? - AB, ilk etapta Kıbns'ı mı istiyordu? - ABD ise Irak'ta, "esaslı yardım" talebi ile bek- lemedeydi. "Ecevit'in indirilmesi darbesinde" Irak ve Kıb- ns operasyonlan etkili olmuştur. Soğuk savaş son- rası ABD ve AB, bölgemiz ve Türkiye üzerindeki operasyonlan istediği gibi yürütebilmek için iç po- litikamıza birinci elden müdahale etmeye baştamış- lardır. 1990'daTurgutÖzal ileyürütülmek istenen operasyon TSK'den geri dönmüştür. Iş bu defa ga- liba sağlama bağlanmak isteniyor: ABD'nin ve AB'nin taleplerini yerine getirecek, "daha uyum- lu" bir yönetim mi istenmektedir? Hele, bazı konularda örtüşen iç ve dış hedefler de varsa... Ancak AKP'ye oy verenlerin yüzde ka- çı bu hedeflere "evet" diyecektir? Herhalde çok azı... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali BAYKAL, FASSINO İLE GÖRÜŞTÜ İtafyan soluna uyarı: KADEK'edikkatedin ROMA(AA)-Sosya- list Enternasyonal top- lantısına katılmak için Roma'da bulunan CHP Genel Başkanı DenizBay- kal, Italyan ana muhale- fet partisi Solun Demok- ratlan'nın (DS) lideri Pi- erro Fassino ile görüşme- sinde, Italyan solunu te- rör örgütü KADEK'e kar- şı uyardı. Baykal, görüşmelerin- den sonra basına yaptığı açıklamada. "Italyan so- lu bu zamana kadar KA- DEK'e iyi niyetie bak»- yordu. 15Ocak'tayapılan terörsaldmsı ile uzun dö- nemdensonrailkkezkan döküldü. Bunu Italyan- larasöyiedim.KADEK'e karşı dikkatiiolmalanve mesafefi davranmalange- rektiğinivurguladnn'' de- di. Fassino ile görüşme- sinde, "ttalya'da iktidar ile nmhalefetin üzerinde anlaşüğı tekkonu herhal- de Türkiye" dediğini de belirten Baykal, hem mu- halefet hem de iktidar partilerinin Türkiye ile özel ilişki kurma arzu- sunda olduklannı bugün- kü göriişmelerinde tespit ettiğini söyledi. Fassi- no'nun Türkiye'deki siya- si durumu ve Türkiye'nin Irak krizine karşı tutu- munu merak ederek bu- na yönelik sorular sordu- ğunu belirten Baykal, "AB'ye Türkiye'nin gir- me sürecinde Italyan so- lu da büyük destek veri- yor" dedi. Öte yandan Baykal, Italyan siyasi yaşamında önemli yere sahip olan eski Sosyalist lider Bet- tino Crari'nin danışrrun- lanndan ve şu anda sağ partilere yakınlığı ile bi- linen Gianni de Micbe- Bs'le öğle yemeğindebir araya geldi. Baykal,bu- gün sona erecek toplın- ü çerçevesinde SosyaLst- lerin, ABD'yi Irak'a kar- şı askeri operasyoncan caydıracak bir çalışma programı hazırlayacaâ- nı söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear