Catalog

2 OCAK 2003 PERŞEMBE • • • * _ CUMHURİYET SAYFA SPOR sporıg cumhuriyet.com.tr 19 Sadece adı Paris-Dakar Adı Paris-Dakar RalUsi olmasına karşuı Fransa'nın Güney sahillerinde başlayan dünyaca ünlü yanş güvenlik sıkuıüsı nedeniyle Mısır'da sona erecek. Böylelikie 25.'si yapılan dev ralli adıyla çelişecek. Senegal'deki siyasi kanşıkhk nedeniyle ûlkenin devlet güvencesi verememesi üzerine organizasyon komitesi yetküileri kuzey ve orta Afrika'nın katedileceği yanşı Mısır'ın Kahire kentinde bitirmeyi amaçladıklaruıı \e çalışmalann bu yönde yapıldığmı büdirdiler. Organizasyona bu yü 28 ülkeden 565 yarışmacı kanlryor. 17 etaptan oluşan yanş 8 bin 552 küometreuzunluğıuıda. Fransa'dan başlayan yanşta sürücüler Ispanya, Tunus, Libya üzerinden Mısır'daki Sharm El Sheikh'e varacak. 19 Ocak Pazar günü tamamlanacak yanş otomobiL kamyon ve motorsiklet kategorüerinde gerçekleşiyor. Futbolda 1 ky altın adam2002 YILI GERİDE KALIRKEN YILDIZLA R BELLİ OLDU Spor Servisi-Geride kalan 2002 yılın- dafiıtbolyine en çok izlenen spor dalı olur- ken; gencinden deneyimlisine, kalecisin- den forvetine 10 isim ön plana çıktı. 10 başanlı futbol emekçisinde en çok sivrilen isim. Fenerbahçe ve Ulusal Ta- kım'ınkalecisi Rüştü Recberdı. 2001 '2002 sezonunda San - Lacivertli ekibi ayakta tutmakla kalmayıp 17. Dünya Kupası ele- melerinde yaptığı kurtanşlarla Uzakdo- • Rüştü Reçber • Hasan Şaş • Nihat Kahveci • Emre Belözoğlu • İlhan Mansız • Okan Koç • Tuncay Şanh • Bülent Korkmaz • Tümer Metin • Mustafa Özkan ğu'nun kapısını da açan Rüştü. haziran ayında formunun zirvesine çıktı. Ulusal Takım'ın tarih yazdığı Dünya Kupası'nda- ki kurtanşlanyla sadece Türkiye'nin de- ğil, tüm dünyanın ilgisini çeken Rüştü. Al- man medyasının zorlamasıyla altın eldi- ven ödülünü OBver Kahn'a kaptırdı. 17. Dünya Kupası'nda Ulusal Takım" ın önemli isimlerinden olan Hasan Şaş'ın performansı, dünyanın fiıtbol gündemine oturdu. Ancak istediği kulübe gidemeyen Hasan. bu sezon G. Saray forması altında- ki kötü çizgisiyle taraftarlannı üzdü. Ulusal Takım'la Dünya Kupası'na gi- den, ancak yedek kulübesinde kalan Ni- hat, kupa sonrası tspanya'ya geri döndü. Real Sociedad'da forma şansı bulan genç oyuncu. attığı ve attırdığı gollerle tspan- ya'yı ayağa kaldırdı. Emre Belözoğlu son Dünya Kupa- Emre Belözoğlu, Hasan Şaş ve Nihat oynadıklan futboUa 2002'ye damgasını vurdu. sı'ndaki performansı. bonservis bedeli- nin 30 milyon Euro'ya çıkmasını sağla- dı. ttalya'run Inter takımında forma giyen Emre. futboluyla bir döneme damgasını vuran Maradona'yla bir tutuldu. Beşiktaş'ın ve Ulusal Takım'ın başan- lı oyuncusu tlhanMansızda Rüştü gibi fiıt- bol yaşantısının zirvesine Uzakdoğu'da çıktı. Türk fiıtbolunun yükselen yıldızla- nndan İlhan. Senegal'e karşı çeyrek final- de attığı altın golle Ulusal Takım'ı yan fi- nale taşıdı. Galatasaray'ın kaptanı ve Ulu- sal Takım'ın deneyirrili oyuncusu Bülent Korkmaz da 17. Dünya Kupası'nda gol atma başansını gösterdi. San - Kırmızı- lılann ve Fatih Terim'in vazgeçilmezle- rinden olan Bülent, bu yılın ilk 10 futbol- cusu arasına da girmeye hak kazandı. Samsunspor'dan Beşiktaş'a geçen sezon olaylı bir şekilde transfer olan Tümer Metin. daha ılk sezonunda yıldızı parladı. Tümer, yapüğj asistlerin yanı sıra attığı gol- lerle de takımına büyük katkıda bulunuyor. ..Ve genç yıldızlar Dardanelspor'da fark edilen, daha son- ra Gençlerbirliği'ne transfer olan Okan Koç, oynadığı futbolla 3 büyükleri peşin- den koşturuyor. Sakaryaspor'da futbol ya- şantısına başlayan ve sonrasuıda F.Bah- çc'yc gcten Timcay ise bu yılın futbol adamlanndan oldu ve Türk fiıtbolunun yeni gözdeleri arasına girdi. Denizlis- por'un UEFA Kupası'nda gösterdiği başanda kuşkusuz en büyük paylardan biri de Mustafa Özkan a ait... Çıtayı her geçen gün biraz daha yükselten bir takım- da oynayan golcü futbolcu. Denizlispor'un Avrupa kupalanndaki en büyük kozu. YILIN YÖNETİCİSİ Alkışlar ÜnliryeSpor Servisi - Geride kalan 2002 yı- lında eylül ayına kadar spordan so- rumlu Devlet Bakanlığı görevini sür- düren Fikret Ünlü, en başanlı yöneti- ciler arasındaki yerini aldı. 57. Hükü- met döneminde özellikle sporculann sosyal güvenliği konusunda yeni ya- salann çıkmasını sağlayan ve başanlı olan sporculara müş^irlik kadrosu ve- rilmesi konusunda önemli adımlar atan Fikret Ünlü, 2002 Dünya Kupası'nda Türkiye'nin 7 maçını da izledi. Spor yöneticiliğinin yam sıra başa- nlı bir dağcı da olan Fikret Ünlü, B. Ağ- n tırmanışı ile 2002'yi zirvede tamam- ladı. Fikret Ünlü'den görevi devTalan Erdoğan Toprak ise tesisleşme konu- sunda adımlar attı. Engellilere kazan- dırdığı Beykoz'deki Cüppeli Ahmet Efendi Külliyesi ile tarihe geçen Top- rak, Ünlü'nün bıraktığı bayrağı ta- şımaya çalıştı. FİKRET DAĞLIOĞLU YJUMŞ1ARI 1. KOŞU: F. Arsen (1). P: Tapo (4), PP: Mega Bucks(3). S: Kerpeten (2). 2. KOŞU: F: Ekinokshan (2), P: Halfetişahinı (3), PP: Türedı (6). S:Sebat(5). 3. KOŞU: F: Sasruka (4). P: Mr. Saim (4), PP: Kutluğ (3), S: Sakarya Güzelı (10) 4. KOŞU: F: Ağakaraca (1). P: Tesellı (5), PP: Joker(4), S:Dragon(3). 5. KOŞU: F: Talımhanelı (4), P: Özgûrbey (3). PP: Talya (9), S: Kumandan (2). 6. KOŞU: F: P'istol Princess, P: Gönül Çelen (7), PP: Santarıta. S: Cumovah (2). 7. KOŞU: F: Karahübûr (3), P: Fliers Fantasy (6). PP: Hanaş (7) S: Thunder Race (5). 8. KOŞU: F: Alkaraca (1), P: Kartay (4), PP: Solo(lO), S: Adayelı (8). SS: Şansür(7). 9. KOŞU: F: Mr. Erdem (4), P: Glona (7), PP: Yeşüyurtlum (11). S: Mıhnşah (8). Günün İkilisi: 6. Koşu: 9 7. ÇifteBahis: l.Çıfte: 12. Tabela Bahis: 1.4.10.8.7. ALTILI GANYAN 1 5 4 4 3 3 6 7 1 4 4 7 11-8 Ankaragücü'nün genç yıldızı Hüseyin KartaPla konuştuk Tarladanyeşilsahalara GÖKSELCAN Italya ile oynanan 21 yaş al- tı ulusal maçta attığı golle 'yıldızı' parladı Hüseyin Kar- tal'ın. Ankaragücü'nün 20 yaşındaki golcü futbolcusu. Juventus'un kendisini izledi- ğini öğrendiği zaman 'Bu ka- dar erken Avrupa'yı düşün- müyorum" ifadesıni kullan- mış. Ancak her oyuncu gibi onun da gönlünde yurt dışın- da forma giymek var. 1982 doğumlu olan Hüseyin 'ki- raztaıiasmdan' 19 Mayıs Sta- dı zemınine kadar uzanan 'ü- ginç' yaşam öyküsünü Cum- hunyet'eanlattı. -Futbola olan Ugin ne za- man başladı? -Isparta'nın Eğirdir ilçe- sınde doğdum. Eğirdir Bele- diyespor'un altyapı seçmele- rine gittim ve kazandım. Li- sede başansız olunca babam •Kiraz ağacı tarlasında" ça- HÜSeyîn Kaital'dan: Hakan Şükür'ü veKlutvert'içtfr beğenirinu Hedefsizfutbol olmaz. Ulusal Takımformasını giymek istiyorunu Gece hayaUnı sevmem. Ehtiyetim ve arabamyok. Antrenmanlara taksiylegidip geliyorunu Hfi KartaL, Avrupa için henüz erken olduğunu söytüyor. Stoichita gitti Lav geldi Spor Senisi -Süper Lig'in ilk bölümünü 23 puanla 8. sırada tamamlayan Ankaragücü, teknik direktör Stoichita ile yollannı ayırdı. Kulüpten yapılan açıklamaya göre Rumen teknik adamın yerine Tevlîk Lav'ın göreve getirildiği belirtildi. Tevfik Lav'la kaç yıllık sözleşme imzalandığını açıklamayan San - Lacivertli kulüp, Ç.Rizespor'dan Ümit Ozan ve Hatayspor'dan Aykan'ı renklerine katttı. Ankaragücü yarın biraraya gelerek Antalya'ya gidecekler. hştırmaya başladı beni. Ak- şama kadar tarlada sonra da antrenmanlara gidiyordum. Lise çağında tarlada çalışmak beni çok •kamçıladı' -Ankaragücü*ne transferin nasıl gerçekleşti? -Eğirdirspor. 'Amatör kü- meden' 3. Lig'e terfi maçla- nna \iikse\di. Denizli Bele- diyespor maçı öncesi 5 as fut- bolcu hocayla kav ga edip ta- kımdan uzaklaştınlınca 'şans- la' 18 kişilik kadroya girdim. Son 15 dakikada forma giy- meme karşın takımıma gali- biyet golü kazandınnca ikin- ci turda ilk 11 'de oynadım. Yine son dakikalarda gol atın- ca Sidespor'lu yöneticilerin dikkatini çektim ve oraya transfer oldum. 3. Lig'de iki sezonda 39 kez fileleri hava- landırıp 'Gol kralı" olunca A.Gücü'ne transfer oldum. -Ömek aldtğın futbolcular kimler? -Hakan Şükür'ü çok beğe- nirim. Saha içinde inanılmaz mücadele ediyor. Hollandalı Kluivert da iyi bir futbolcu. 'Hedefsiz futbol olmaz.' Ben de tabiıki onlar kadar tanın- mak. onlar kadar iyi futbol oynamak isterim. Ancak az önce söylediğim gibi hedef- siz futbol olmaz. Sürekli ça- lışıyorum. Devre arası tati- linde bile Kızılcahamam'da çalışmalanmı sürdürüyorum. En büyük hedefim de Ulusal Takım formasını giymek. An- cak rakibim çok. - Futbol dışmda ilgilendi- ğin bir alan var mı? - Ankara'da tek başıma ka- lıyonım. Gece yaşantım yok. Sevmem. Ehliyetim \e ara- bam yok. Çünkü trafik kaza- sından çok korkuyorum. Ant- renmanlara bile taksiyle gidip geliyorum. Evde akşamlan bilgisayarla vakit geçiririm. Bapçum sporda 45 yılı bir kitaba sığdırdı Ezeli rekabette eski günleri arıyorum ABDÜLKADtR YÜCELMAN Kahraman Bapçum, spor yazarlanrun du- ayeni. 45 yıl yazdığı yazılanndan seçtikleri- ni bir kitapta topladı. Kitabını okurken yıllar öncesine gittim. Nice güzellikleri, nice ga- riplikleri, nice üzüntüleri günümüze kadar getirip yeniden yaşatan Sevgili Bapçum. bir belgesel niteliğindeki bu kitabının gelirini Türkiye GazetecilerCemiyeti'nin Sosyal Yar- dım Vakfı'na bagışladı. BapçumTa yaptığımız sohbete siz okurla- rımızı da ortak etmek istedim. Işte sorulanm, işte Kahraman Bapçum. ABDÜLK\DİR\1JCELMAN-Abdiİpek- çi, gazetecilik mesleğinde ilkeleri olan bir ga- zeteciydi ve siz onun deste- ğiyle bu mesleğe başladınız. Bize Ipekçi'nin gazetecilik ilkelerini anlatır mısınız? KAHRAMAN BAPÇUM - Abdi İpekçi'nin ilkeleri ne- lerdir diye bakacak olursak akıl, denge. mantık ve taraf- sızlık esasına dayalıydı. Ken- di karakterinin örnekleridir. Benim alıştığım. çahştığım şeyler zaten Ipekçi'nin ilke- leriydi ve kendimi bu ilkele- re uydurmak için çaba sarf etmeme gerek kalmadı. 45 yıllık meslek hayatımda bu dört ilkeye uymayan gazete- cilerin de hep karşısında dur- dum. Bu yüzden artık spor yazarlanyla beraber değilim, O zamana göre ağır sayılan bir küförü *yuh' diye bağınyorlardu O zaman maç ortasında hakemden izin alarak ki o zamanlarda tribünler takım kalelerinin ters tarafindaydı, F.Bahçe tribününün önünde Fikret'in Beşiktaş tribününün önünde de Hakkı'nın sus işareti yaptığını gördüm ve sustular. eskiden benim gibiler çoğunluktaydı. Ancak bugün azınlıkta kaldık. Melctuplarla başladı - Bildiğimiz kadany la spor yazarüğına Ko- re'ye yazdığuuz mektuplarla başladuuz, Bu- nun hikâyesini bize anlatabilir misiniz? - Ateş Bayrak, ki kendısı Türk Spor Kuru- mu zamanından milletvekili ve bu kurumun ilk başkanlanndandı, benim çocukluk arka- daşrmdı. Düşüncelerimiz çoğu defa çelişiyor. o Galatasaraylı. ben F.Bahçeli. o Yahya Ke- malci. ben Nâzım Hikmetçi ancak merak alan- lanmız birbirine uyuyor. Savaş sırasında Ko- re'ye tercüman olarak gitti. Onu uğurlarken havaalanında Abdi Ipekçi ile karşılaştık, o da aynı uçağa binecek- tı, ben de Ateş ile ikisi- ni tanıştırdım. O dö- nemde İpekçi'yle tanı- şıklığunız. Osman Ka- racavaktiyle Galatasa- ray diye bir dergi çıka- nyordu, bu dergi eski Tepebaşı Tiyatrosu'nun karşısında basılıyordu. Benim de bazı arkadaş- lanm burada çalışıyor- du. bu yüzden ben de arada sırada gidip geli- yordum. Abdi Ipekçı ile de oradan bir tanışıklı- ğımız vardı. Ateş ile an- laşmamız vardı, ben ona aynntılı mektuplar ya- zacaktım. tlk mektu- bum iki sayfaydı. Ateş f bunun yetmeyeceğini, daha aynntılı yazma- mı istedi. Politikada. sporda. dünya İconula- nnda paralel düşünüyoruz. Ben de daktiloya pelur kâğıdı geçirir 10-15 sayfalık mektuplar yazardım ve 10 günde de onun eline geçerdi. Görev bitti döndüler. bir gün Ateş bana Ab- di'nin benimle görüşmek istediğini belirtti. Ben de merak ettim ve gittim. Ne olduğunu sorduğumda spor kadrosunu yeniden kurdu- ğunu ve benim de bu kadro da yer almamı is- tediğini belirtti. Ben çok şaşırdım, çünkü spor- la hiç ilgim yoktu. Ancak benim Ateş'e yaz- dığım mektuplarda politika ve yurt haberle- rinin dışında futbol maçlannı özellikle de F.Bahçe - G.Saray derbilerini çok aynntılı ya- zardım. Abdi, oradan etkilenerek benim bu işe girmemi istedi. Maddi açı- dan ise bana 300 lira önerdi. ancak bu paranın bana yetme- yeceğini ifade ettim. çünkü en küçük davadan 1000 lira kazanıyordum. Ercüment Bey. bu parayı masraf olarak almamı önerdi ve böylece mesleğe başladım. 45 yıl son- ra Milliyet'ten aynlırken sı- radan yazarlar 700-800 mıl- yon maaş alırken ben hep as- gari ücretle çalışıyordum. Çünkü ben hep amatör bir ya- zardım. Abdi İpekçi mimledi - Neden yazarüğa spordan başladuuz? - Beni Abdi spor yazan ola- rak mimlemiş. burada belirt- mek istediğim başka bir şey daha \BT. Abdi Ipek- çi çocukluğunda spor gazetelerini çok okuyan bir adamdı. O tarihlerde lisede talebeyken Os- man Karaca'nın gazetesine yazılar yazıyor, karikatürler çiziyordu. TalatMithat'ın çıkart- tığı Kırmızı-Beyaz diye bir gazete vardı. Ab- di bu gazetede benim ağabeyim olan Osman Bahtiyar Bapçum"un yazılannı okurmuş, bu nedenle de beni spor yazarhğına uygun gör- müş. - Ük yazuuzı haorlıjtjr musunuz? - Hatırlıyorum. "Beşiktaş Emnh'et'e yenil- di" idi. O yazıyı bu kitaba koymadım. Çün- kü yazıyı sevmedim. Bir süre imza ko\maya utandun. Bunun sebebi de a\Tjkat olmamdı. Mahkemelere girip çıkıyordum, müvekkille- Beşiktaş- Süleymaniye maçt oynanacaktu Süleymaniye kaptanı Beşiktaşh Baba Hakkı'ya "Bizim çocuklardan bazüannın maça uygun ayakkabılan yok"dedi Beşiktaştn kaptanı "O çocuklanbanayoUayın halkderiz " diye konuştu veBeşiktaşhlar Süleymaniyeü oyunculara ayakkabı tahsis etiL rim vardı. Spor yazarlığını da ilk başlarda bir meslek olarak görmedim. İlk imzalanmı K. B.diye atıyordum. Eleştinlerimin bazılan im- zasız olduğu için Haüt Krvanç'ın yazdığını zan- nediyorlardı. Daha sonra B. Kahraman diye imza atmaya başladım. 1956 Olimpiyatlan başladı. Ercüment Bey artık imzamı koyma- mı söyledi. Ben de spor yazarlığına alışmaya başlamıştım ve olimpiyatlardan önce bir tah- min yazısı yazdım ve ilk imzamı attım. Tarafsızlık işte bu - O günün spor camiasında Fenerbahçe, Galatasaraymücadelesi daha da çoktuama bu- gün suyu çıkmış durumda. o günlerin havası- nı bize anlatabilir misiniz? - İlk yılımda G.Saray-Be- şiktaş maçı vardı. O sıralarda sayfayı Abdi yapıyordu. Na- mık daha spor müdürü olma- mıştı \e toplanü sırasında "Ab- di Bey ikitakmun antrenman- lanna muhabir \ollayalım" dedi. Abdi "Çok ryi fikir, pe- ki kimiTOuav^ahm"dedi. Na- mık da dönemin Beşiktaş mu- habirlerini önerdi. .\ncak Ab- di Bey buna karşı çıktı ve "Sen \ç Kahraman Udnizde Fener- bahçelisiniz, biriniz Beşiktaş, diğeriniz ise Galatasaray 'ı iz- lersiniz,tarafsızlık budur* di- ye konuştu. Ben Beşiktaş, Na- mık ise Galatasaray'ı izledi. Daha sonra ikimizin yazılan- da karşılıklı konulmuştu. Ben mesleğe 32 yaşımda başladım ama ondan ön- ce benimbir kültürüm vardt. Çocukluğumda, gittiğim Fenerbahçe-Beşiktaş maçında bir ta- rafta San-Laci\ertliler. diğer tarafta ise Si- yah-Beyazlılar oturuyordu ve o zamana göre ağır sayılan bir küfürü Şiıh' diye bağınyor- lardı. O zaman maç ortasında hakemden izin alarak ki o zamanlarda tribünler takım kale- lerinin ters tarafindaydı. Fenerbahçe tribünü- nün önünde Fikret'in Beşiktaş tribününün önünde de Hakkrntn sus işareti yaptığını gör- düm ve sustular. Bir olaya şahit oldum. Ga- zeteci falan değilim ama meraklıydım. Beşik- taş-Süleymaniye maçı oynanacaktı. Süley- maniye kaptanı Beşiktaşh Baba Hakkı'ya "Bi- zim çocuklardan bazda- nnın maça uygun ayak- kabılan yok" dedi. Be- şiktaşm kaptanı "O ço- culdanbanayoOaymhal- lederiz" diye konuştu ve Beşiktaşhlar Süleyma- niyeli oyunculara ayak- kabı tahsis etti. Kulüpçü- lük buydu. Biz de zama- nında küflir ve kavga et- tik. Ancak ettiğimiz kü- fürler günlük hayatımız- daki argonun ötesine geçmezdi. Ama aradan 15 yıl geçtikten sonra 1940'lardan. 1950'ler- den,helehelel990Tar- dan sonra durum değiş- ti. Bunu sadece futbol seyircisinde aramak yan- lıştır. Bu durum toplum psikolojisiyle ilgilidir. Toplum psikolojisi işi azıttı. Ancak her türlü şiddetten fanatizmi ayırmak gerek. Bakın ör- nekleyeyim. Hiç âşık olmadınız mı° Olmuş- sunuzdur mutlaka. Âşık olmak ne demektir? Bir kızı seviyorsunuz. o kızı görmeden uyu- yamıyorsunuz, başkasıyla konuştuğunda ra- hatsız oluyorsunuz. Her şeye razısınız ama kim- se sizin aşkınıza dokunmasın. Benim aşkım nedir? Ben Galatasaray'ı seviyorum. çıldıra- sıya seviyorum, yenilince 15 gün uyku uyu- muyorum. galip gelince benim için 15 gün bay- ram. Bu fanatizmdir. Tribünlerde toplanan 10 binler fanatiktir. Bir de mayasında teröristlik yatan adamlar vardır. Fanatikleri tahrik etmek çok kolaydır. çünkü onlar maksimum kon- santrasyonu sağlamışlardır ve en ufak bir şey- le onlan harekete geçirmek çok kolaydır. Ama teröristlik başka bir şeydir. Bu terör baş- ka terörler nasıl önleniyorsa öyle önlenmelidir. Tribünler- deki bu seçkin kalabalık için- de de tohumunda teröristlik olan kişiler vardır. Peki ne yapmalıyız. sırfbu yüzden bu topluluğu dağıtalım mı° Eğer damgalı biri varsa onu stada sokmazsınız. Silahı varsa ge- rekeni yaparsınız. Ama fana- tikler değil teröristler ceza- landınlmalıdır. Emniyet güç- leri fanatikleri düşman sanı- yor ama değiller. Siz Cudi köyünde iki terörist var diye bütün köyü jakmıyorsanız fanatikleri de övle cezalandı- KAHRAMAN BAPpM ramazsınız. Fanatlkler terörist değil - Siz hem bir spor yazan hem de bir hukukçu olarak fanatikkrin yanındasınu. - Ikisi çok farklı şeyler. Cezalandınlması ge- rekenler teröristler. Bir Fenerbahçe taraftan. bir spor yazan \ e bir hukukçu olarak fanatiz- mi âşık olan bir delikanlıya benzetıyorum. Fanatikler terörist değil. NOT: Kahraman Bapçum'un tüm gelirini Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Sosyal Yar- dım \'akfı"na bağışladığı "Spor dünyamızm 45 yıhndan" kitabı Türkiye Gazeteciler Ce- mıyetı (Tel: 212-5138300) Cağaloğlu -Basın Sarayı-İstanbul adresinden sağlanabilir.