25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 OCAK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Eczacıbaşı: İlaç sektörü nefes alacak • Ekonomi Senisi- İlaç Endüstrisi Işverenleri Sendikası Başkanı Bülent Eczacıbaşı, SSK alacaklan sorununun çözümünün sektör tarafindan olumlu karşılandığını belirterek, "İlaç sektörü nefes alacak" dedi. Eczacıbaşı sorunun çözülmesi ile hastalann ilaçsız kalma ve tedavi edilememe tehlikesini de ortadan kaldırdığını söyledi. Vergi zamları yürürlükte • ANKARA (AA)- Vergi ve harçlardaîd zamlı tarife, dün yürürlüğe girdi. Geçen günlerde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararlan ve Maliye Bakanlığı tebliğleri ile motorlu taşıt ve damga vergisi ile harçlar ve vergi cezalanna 1 Ocak 2003'ten geçerli olmak üzere yüzde 59 oranında artış yapılmıştı. TSK'ye ücretsiz hizmet • ANKARA (ANKA)- TRT ve Türk Telekom, sahip olduğu teknik altyapıdan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) indirimli tarifeyle ya da ücretsiz olarak yararlandırabilecek.TSK' nin yararlandınlması, 4736 sayılı yasadan muaf tutuldu. Yılın zam şampiyonları • Ekonomi Servisi - lstanbul Ticaret Odası (İTO), 2OO2'de en yüksek fiyat artışının yüzde 306.1 'le mahkeme ve avukathk ücretlerinde yaşandığıru bildirdi. ITO'ya göre şampiyon olan mahkeme ve avukatlık ücretlerini, yüzde 191.7'likartışla hastane yatak ücreti ve yüzde 130.3 'lük artışla limon izledi. Kamu ihalelerinde yeni dönem • ANKARA (ANKA)- Kamu ihale sisteminin AB'yeuyumu ve saydamlaştınlması amacıyla geçen yıl çıkanlan Kamu îhale Yasası ve Kamu Ihaleleri Sözleşmeleri Yasasf nın dünden itibaren yürürlüğe girmesiyle yeni dönem başladı. Ancak hükümetin, gelen tepkiler üzerine ertelemekten vazgeçtiği söz konusu yasalarda geri adım sayılabilecek nitelikte önemli değişiklikler içeren bir yasa tasansını önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunması bekleniyor. Rekabet Kurumu yenilenecek • ANKARA (AA)- Rekabet Kurumu'nda üye yenilenmesi sürecinde geri sayım başlarken kurulda yenilenecek 5 üyelik için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay ve TOBB, belirleyecekleri 2'şer adayı, 6 Ocak 2003 tarihine kadar kuruma bildirecek. Alınan bilgiye göre, 5Mart 1997 tarihinde göreve başlayan 5 Rekabet Kurulu üyesinin görev süreleri 5 Mart 2003 tarihinde sona erecek. ATO'ya göre Türkiye, son 3 yılda faize ödediği parayla 7 adet GAP bitirebilirdi İnsana değil, faize yatırımANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafindan hazırlanan "Mflenyum'un 4 yıh" rapo- ru, Türkiye'nin son 3 yılda 100 milyar dolan borç faizine harcayarak milenyu- ma kötü bir başlangıç yaptığını ortaya koydu. Rapora göre bu 100 milyar do- larla 1000 kamyon altın alabilme şansı- na sahip Türkiye, neredeyse her gün bir kamyon altını borç faizine vermek zo- rundakaldı. Raporda, 100 milyar dolar ile lOton- luk 1000 kamyona sığacak 10 milyon kilo altın alınabilineceğine dikkat çe- kildi. Yine bu para ile 900 milyon do- lardan 111 baraj yapılabilir, yıllık 27 milyon tondan 18 yıllık ham petrol tü- ketimi karşılanabilir, 14 milyar dolar- dan 7 adet GAP yapılabilir, kilometre- si 3 milyon dolardan 11 bin 166 kilo- metre demiryolu inşa edilebilirdi. ATO'dan yapılan açıklamada, 2003 'de 34 milyar dolar borç faizi öde- yecek olan Türkiye'nin milenyumun ilk dört yılında toplam 134 milyar dolar fa- iz ödemesinde bulunacağı belirtildi. Ra- porda, Türkiye'nin, 79 yıllık tarihi so- nucunda ulaştığı 148 milyar dolarlık milli gelire yakın bir parayı 4 yılda fa- ize harcadığına dikkat çekildi. ATO'nun raporunda, 2003 yılında ödenecek 34 milyar dolarlık faizin fizi- ki büyüklüğü de hesaplandı. Buna gö- re 34 milyar dolar, 1 dolarlık banknot- lar halinde uç uca eklendiğinde dünya- nın etrafını 13 kez dolaşabiliyor. ATO Başkanı Sinan Aygün, son yıllann kötü idare edilen Türkıyesi'nin büyük firsat- lar kaçırdığına dikkat çekerek "79 yıl boşa çahşmış olduk" dedi. Aygün "UmuÜarbağladığımızmilen- yıunıın ilk yıllannda hüsrana uğradık. Bu kadaryüksek faizleri spekülatörlere verdik'' diye konuştu. İTHİL EDEIDİK. İNIL EBİT8IBI, İIIIÇ EBECEfiİZ 1930'luyıllann gençeumhuriyetindetaıialaraatılan ilk to- 1940'larda yaşanan bunalım Türk sanayüni de doğmdan Liberal ekonomiye geçilen 1950'li yıUarda Türkiye arök humlar. birkaç yıl sonra ülkeyi ithaJattan kurtaracaktı... etkiledL.. Savaş masrafları enflasyonu körükledL.. devlet eliyle yaraülmış bir ekonomik güce kavuşmuştu... Tarlîdaıtlaıı fabrikalara Savaşın küllerinden kurulan Türkiye Cumhuriyeti 'nde devlet eliyle ortaya çıkanlan sanayi hareketinin inişli çıkışlı öyküsü Ekonomi Servisi - lstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) 50. ku- ruluş yıldönümünde yayımla- dığı "TürkSanayiP adlı kitabı, devlet eliyle savaşın küllerin- den ortaya çıkanlan sanayi hamlesinin inişli çıkışlı 79 yılı- nı anlatıyor. Sanayi Kongre- si'nde sunulan kitapta, Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihi ile ekonomide kilometre taşlan ay- nntılı biçimde ele alınıyor. Ön- de gelen sanayiciler, ekono- mistlerve politikacılann görüş- lerine de yer verilen kitap, sana- yileşme hareketinin, "Atatürk tarafindan çizflen Cumhuriyet yohı hedefıne ulaşmanın yönte- mi olduğu" düşüncesi üzerine oturtuluyor. Kilometre taşları Türk sanayii kitabında yer alan belli başlı kilometre taşla- n, ekonomi ve siyaset tarihini de aynı pota altında eritiyor: Izmir tktisat Kongresi: Libe- ral ekonomiyi hedef gösteren kongrenin ardından Türkiye Iş Bankası, Türk özel sektör yatı- nmlannı finanse etmek için Türkiye Sanayi ve Kredi Ban- kası, Emlak ve Eytam Bankası ile Merkez Bankası kuruldu. tlkTicaret Borsası: Ticaret ve Sanayi Odalan Kanunu'nun çıknğı 1925 yılında Istanbul Ti- caret Borsası fiilen çalışmaya başladı. İlk fabrikalar: 1926'da Al- pullu ve Uşak Şeker Fabrikala- n açıldı. Eskişehir Tayyare Ba- kım ve Tamir Fabrikası devre- ye girdi. 1929 bunahmı: Amerika ve Avrupa'daki buhran, Türkiye'de sanayinin devlet eliyle gelişti- rilmesi anlayışını zorunlu kıl- dı. Bu bakış, 30'lu yıllan Türk sanayii açısından "ahn akma" dönüştürdü. 1934'te Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı'yla sa- nayide planlı kuruluş safhasına geçildi. tkinti dünya savaşı: Yaşanan ekonomik küçülme süreci Tür- kiye'ye de olumsuz yansıdı. Sa- vaş masraflan enflasyonu kö- rükledi. Ekonomik tedbirlerne- deniyle Sanayi Teşvik Kanunu kaldınldı, Muamele Vergisi yü- rürlüğe girdi. tki kutuplu dünya: IMF ve Tüpgazdan margarine pek çok ihtiyacın karşılanamadığı 1970'li >ıllarda bile otomotiv, demir-çelik. (ekstil gibi sektörlerde büyük yabnmlar vapildı. Yok yıDarı abkmlara sahne oldu Birinci ve Ikinci Beş Yıllık Kalkınma Planlan'nda hedeflerin tutturulamaması sonrasında kamu maliyesi açıklan, enflasyonist ortam ve azalan ihracat 1970 bunalımını getirdi. IMF'nin müdahalesiyle tekrar devalüasyona gidildi. 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası ve Kıbns Harekâtı'nı izleyen dönem, ekonomide "yokyıflanna'' dönüştü. Enflasyon, devalüasyon, kamu kesimi ücret zamlan birbirini izlerken ucuz döviz politikası döviz girişini azalttı, enerji ve hammadde ithalatında sorun baş gösterdi. Elektrik kesintileri ve akaryakıt yokluğu yaşanıyor, kaloriferler yanmıyor, mutfaklar çalışmıyordu. Tüpgazdan margarine, akaryakıttan enerjiye pek çok ihtiyacın karşılanamadığı 1970'lerin "yok yıDan" ile 1960'lar Türk sanayisi açısından, her şeye karşın atılım yıllan oldu. Bu dönemde, otomotiv, demir-çelik, petrokimya, meşrubat, tekstil, çimento sektörlerinde birbiri ardına tesisler kuruldu, Kocaeli bölgesi gelişen yatınmlanyla öne çıktı. 1960'larda Çamlıca, Fruko- Tamek, Coca Cola, Efes Pilsen, Tuborg markalannın pazara girmesiyle meşrubat sektörü oluştu. Otosan, Anadol, Oyak ve Koç Grubu dışında, TOFAŞ'ın oluşturulmasıyla Türk otomotiv sanayiinin kuruluşu gerçekleşti. 1965-74 arasında Ereğli Demir Çelik Fabrikalan, Izmit Yanmca Petrokimya Kompleksi, Iskenderun Demir Çelik Fabrikası, Aliağa Petrol Rafinerisi, Etibank Seydişehir Alüminyum Tesisleri kuruldu. Kocaeli'nde 30'lu yıllarda SEKA ile başlayan sanayileşme, 7O'lerde birbiri ardına açılan tesislerle ivme kazandı. Trakya Sanayi, Kartonsan, Petkim, İGSAŞ, TÜPRAŞ, Nuh Çimento, Kırlangıç gibi dev kuruluşlar açıldı. Dünya Bankası (DB) yeni libe- ral dönemin kurumİan olarak ortaya çıkarken NATO'yla bir- likte, iki kutuplu dünya oluştu. Türkiye, tercihini Batı Blo- ku'ndan yana yaptı. Devalüasyon dönemi: Türki- ye, IMF'ye üye olabilmek için, liradaki ilk büyük devalüasyo- nugerçekleştirdi. 1946'da dolar 1.27 liradan 2.8 liraya yüksel- di, devlet bütçesi açüc verdi. Iiberafleşmeye doğru: 1950'li yıllar, liberalleşme ça- lışmalannın en hareketli döne- mi oldu. Avrupa Ekonomik tş- birliği Örgütü ülkelerine yüzde 60 oranında ticaret serbestisi ta- nınması ve Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasası başlangıçtı. ISO kuruldu: 30 Mart 1952'de lstanbul Sanayi ve Ti- caret Odası'nın içinden çıkan lstanbul Sanayi Odası, sanayi- ye özel ilk odası oldu. 60ÎhtilaB: Ihtilal, ekonomide tam devletçi yapıyı ortaya koy- du. Devlet Planlama Teşkilatı kurulurken tüm sanayi ve tica- ret odalan kapatıldı. Ancak yo- ğun lobicilik faaliyetleri sonra- sı yeniden oluşturulan ISO, bir sanayi bakanı seçmekle görev- lendirildi. Şahap Kocatopçu, sa- nayi bakanı olurken hükumetle sanayinin ilişkileri de yeniden oluşturuldu. AvTupa'ya yönetim: Ankara Antlaşması ile 1963'te Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortak- lık başvurusu somutlaştınldı. 24 Ocak Kararlan: Yaşanan istikrarsızlık ve ekonomik bu- nalım 24 Ocak 1980 kararlannı getirdi. lurgut ÖzaTın, Başba- kanlık ve DPT Müsteşan sıfa- tıyla, hazırladığı bu kararlar, ekonomi içindeki bölüşümü bü- yük ölçüde özel sektör lehine çevirdi. MaKpiyasaatakta: 1980dar- besinden 3 yıl sonra yeniden de- mokrasiye geçildi. Bu arada, bankacılık atağa kalktı. Yaban- cı bankalar Türkiye'de şube açarken ulusal bankalar da yurt- dışı şubeleri açtı. 1981 'de Ser- maye Piyasası Kurumu, 1985'te ÎMKB resmen kuruldu. thracatayönetiksanayileşme: 24 Ocak kararlan ile uygulama- ya konan dış ticareti arttırma, ihracatı teşvik, gerçekçi kur po- litikalan gibi uygulamalar sa- nayide ihracata yönelimin ilk ciddi adımlanru oluşturdu. 1987'de AET'ye tam üyelik başvurusu yapıldı. OzeDeştirme: Özelleştirmede somut adım aülması için Özel- Ieştinne Yüksek Kurulu oluş- turuldu. 1994 krizi: Türkiye'nin kre- dibilite notunun düşürülmesi sonucu dış borçlanmanın zora girmesi, ödemeler dengesinin zayıflaması ve faiz-kur kıska- cında döviz ayağının destekle- nememesi 1994 krizini getirdi. Gümrük Birliği: 6 Mart 1995'te alınan bir kararla Tür- kiye Gümrük Birliği'ne girdi. İŞÇİlNİVEVnRENİNDEN ŞUKRAN SONER Zum Fotoğraf makinesi kadar yansız, ayrıntılı görün- tü vermek güç. Yine de televizyon ekranlarına yan- sıyan yeni yılın coşkulu kalabalıkları arasına karış- manın, bir kareyi olsun paylaşmanın, gözlemle- menin çekici bir yanı olmalı. Normal gecelerin birkaç katı fıyatına, varsa da- ha kötü bir müzikle, yılbaşı gecesi diye, kendini eğ- lenmeye zorlamanın dayanılmaz çekiciliğini(l) an- layabilmiş değilim. Sokaklarda, binlerie, onbinler- le, yüzbinlerle birlikte olmak, mantığı olmasa da bir sevinci paylaşmak, biraz çılgınca, abartılı eğlenme- ye çalışmak, daha doğrusu kurtlarını dökmek, bi- zim ülkemizde de giderek yaygınlık kazanıyor, mo- da oluyor. Özendirici konserler olmadığı, AKP iktidannda yeni yıl kutlamaları öne çıkarılmadığı halde, göz- lemleyebildiğim kadan ile lstanbul sokakları her zamankinden daha kalabalıktı. özellikle saat 20.00-21.00 sonrası, galiba ekonomik neden öne çıkmış olarak, insanlar evlerinde yemeklerini yedik- ten sonra, sokaklara akın artmıştı. Taksım'e yöne- lik otobüsler daha ilk duraktan dolmuş oluyor, ağır- lıklı genç gruplan, en yoğun iş saatlerinde görül- meyen bir itiş kakış içinde otobüslerin içine sığma- yaçalışıyorlardı.TrafikTaksim'e doğru kilitlendiğin- den, Şişhane'den, Şişli'den, Karaköy'den olukoluk insanlar, merkeze doğru kitleler halinde yürüyerek yol alıyorlardı. Beyoğlu'nun bütün ara sokakları, en lüksünden en salaşına bütün kafeleri, barları, meyhaneleri, iç- kili-içkisız yiyecek satan, oturulabilen, tabure ko- nulabilen köşeleri doluydu. Oturulacak ne kelime, ayakta duracak yer yoktu. Itilip kakıldığından de- ğil, kalabalıktan, grup halinde gelenler birbirlerin- den kopmamaya çalışarak, adım adım yol alıyor- lardı. En komiği de merkez Taksim sayılsa da yö- nü belli olmaksızın, yürümüş olmak için. • Galatasaray'dan Beyoğlu'na girebilmek için ara sokaklarda nerede ise sıra bekleyen kalabalıkları, şüphesiz olay çıkmaması kaygısı ile dikkatle izle- yen polis gruplan, yaşlıları ve çocuklu aıleleri "Si- zin ne işiniz var?" anlamında uyarmaya çalışıyor- lardı. Laf aramızda bir sürü genç erkek ya da kızın oluşturduğu gruplar bile aralannda "Olayçıkarmı? Bomba patlar mı?" soruları ile korkularını, kaygı- larını dile getiriyorlardı. Ama kalabalığın içinde ol- maktan vazgeçmiyor, daha kalabalık anayola yü- rüyüşlerıni sürdürüyorlardı.. Bir maç kutlamasında dahi açıklaması olan çoş- ku, sevinç çığlıklan, yönlendirmesiz kopan büyük gürültü, şamata, ister istemez ürküntü yaratıyor. Nedensiz ağızla çıkartılan düdük sesleri her yan- dan kulaklan tıkatacak bir uğultu yaratmıyormuş gibi, renkli, yaldızlı kaynanadili zınltılarının sesleri, sarhoş kahkahaları birbirine kanşıyor. Hertaraftan atılan maytaplar çok hoş görüntü verse de, üzeri- nize gelmesi, zarar vermesi riski ile eğilip duruyor- sunuz. Sizi bilmem ama ben hiç bu kadar çok sarhoş genç gruplarının arasında olmadım. Şöyle bir akıl- cı düşünmeye kalktığımda, "Yolu kapatıp anket yapsak, yarısından fazlası işsizdir" diye bir sonu- ca da varabiliyorum. Genç, işsiz, umutsuz, ufuk- suz, çok sarhoş, gruplar halinde bir arada... Pat- lamaya hazır bomba gibiler... Çoğu ellerindeki ku- tulardan da anlaşılacağı üzere, bira sarhoşu. Da- ha pahalısını ıçecek paralan mı var ki? Yeni yıla girmeye daha saatler varken, ne kadar çok zom olmuş, boş bakışlarla durağan hale gel- mişler var. Kalabalığın, şamatanın içinde anlık çıl- gın sevinç gösterisi, çıglık atma, ıslık çalma, bağır- manın ötesinde, anlık öylesıne durağanlaşıyor, gözleri öylesine donuk bakabiliyor ki... Içiniz bir- den üşüyebilıyor. Tabii kalabalıkla birlikte sürüklenen satıcılar. Ak- la gelebilecek her şey, elbette en çok renkli şap- kalar, zırıltılar, kaynanadilleri, maytaplar, yiyecek ve içecekler satılıyor. Satarak para kazanmaya ça- lışan gençlerle alıcıları sık sık aynı mahallelerden arkadaş da çıkabiliyor. En güzel yanı, bu kadar sarhoş kitlenin içinde, en az onlar kadar sarhoş, sayıları azımsanmayacak yabancılar, genç kız gruplan, çocuklu aileler, hallerinden hoşnut. Ne kadar da çok türbanlı genç kızımız var? Hedef sözde Taksim'e varmak değil mi? Istklal Caddesi'nin ortasından biraz ilerde yol tamamen tıkanıyor. Yürüyemeyen kitleler ya geriye dönüş turu yapıyor ya da ara sokaklardan yürümeyi sür- düruyorlar. Sonuçta bir o yana, bir bu yana bir şa- mata, birkargaşa. Meydandayayatrafiğınden oto- büsler dönüş yapamıyor. Durağınagelebilen anın- da doluyor. Bir yandan yeni gelenlerden, yeni ka- labalıklar, oluk oluk sokaklara akıyor. Savaş, ekonomik kriz, umutsuzluk, ufuksuzluk, yobazlık, insanların, hele de gençlerin, yeni yılı *ut- lamak, eğlenmek, kitlelere katılmak, yaşarr^ is- temelerine fren olamıyor. Uzaktan, televizyon ek- ranlanndan göründüğü gibi yakından coşkulu, şen- likli olamasa da yeni yılın umutlarını paylaşmak ıs- teyen kalabalıklara katılmanın dayanılmaz çski- ciliği var... Yaşam ağır basıyor... soner(g cumhuriyet.com.tr EICONOMİ TAZİHİNDE GUÇÜN f939t Bursa Merinos Fabrikası üretime başladı. 1944; Kame ile kişi başına ıkı ayda bir 20 gr. çay dağıü- mına başlandı. 1950: Gelir Vergisi Kanunu yürürlüğe girdi. 7963: Izmftteki Goodyear Lastik Fabrikası'nda ilk oto- mobil lastiği üretikji. 196& Kat Mülkiyeti Kanunu, yürürlüğe girdi. 1974:50 yıl sonra ilk kez tuza zam yapıldı. Tuzun kilosu 150 kuruşa yükseldi. 1977: Kapıcılann 8 saat çalışacağı açıklandı. Genel-lş Sendikası, kapıcılann 09.00-17.00 arasında çalışacak- lannı, fazla mesai verilmediği takdirde kabriferferi yak- mayacaklannı söylediler. 1984:20,50 ve 100 liralık madeni paralar çıkanldı. f985; 6 tatlı reçete. Memur maaşlan yüzde 21 arttı. Dilekçelerden pul kalktı. Kıdem tazminati tavanı 82 binden 140 bin liraya yükseldi. Ücretlilere vergı iade oranlan arttınldı. Gelir vergisi 5 puan azakjı. Öğren- ci kredileri 4600 lira oldu. 6 acı reçete: Yüzde 10 KDV uygulaması başladı. Radyo-TValım vefgisi yürürlü- ğe girdi. Yurtdışı telefon görüşmeleri zamlandı. Es- nafa noter onaylı fatura yükümlülüğü başladı. Elektrik faturalan yüzde 10 zamlı düzenleniyor. 2001: Borsa yeni yıla 9.437, dolar 677 bin, mark da 322 bin liradan başladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear