22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA -f- CUMHURİYET SAYFA 17 EavttrHuılçtahem Hesap Yeditepe Üniversitesi Işletme Bölümü Kamu Politika ve Stratejileri Araştırma Grubu'ndan Yrd. Doç. Dr. Atilla Öner, Yüksek Seçim Kurulu'nun illere göre dağıttığı milletvekili sayısını seçim bölgelerine göre hesaplamış... Önce her seçim bölgesine 1 milletvekili hesabını yaptıktan sonra kalanlan da seçim bölgesinin nüfusuna göre düzenlemiş... Buna göre 26 seçim bölgesinin milletvekili sayısı 1 azalıyon 11 seçim bölgesinin milletvekili sayısı 1 artıyor; 4 seçim bölgesinin milletvekili sayısı 2 artıyor; 3 seçim bölgesinin milletvekili sayısı 3 artıyor; 41 seçim bölgesinin milletvekili sayısı değişmiyormuş... Yrd. Doç. Dr. Öner'in seçim bölgesine göre hesap yapması mantıklı görünüyor... Ancak, bu saatten sonra konuyu tartışmanın yararı yok... Hele, siyaset kulislerinde seçimin ertelenme söylentilerinin dillendirildiği de düşünülürse, neye göre olursa olsun şu seçimi yapmak en yararlısı gibi! Elektromk posta: denfzsom@cumhuriyetcom,tr konomıst Mustafa Sönmez, holdıng pat- ronuyken Genç Parti Genel Başkanı olan Cem Uzan'la bağımsız Devlet Bakanı iken tercihini CHP'den yana koyarak siyasete giren Kemal Derviş arasında bir benzerlik olduğu- nu söylüyor... llk anda Uzan'la Derviş arasında bir benzerlik ku- rulamıyor ama Sönmez şöyle diyor: "Bu iki isim de kendilerini 'seçilmişler' katına ta- şıyacak bir parti arayışındaydılar ve yöntemleri, ma- liyetleri farklı da olsa muratlarına erdiler. Uzan'ın milletvekili zırhına ihtiyacı olduğu için bu serüvene atıldığı söylenir. Dışanda Motorola ile içe- ride de başka gruplar ile sorunlan olan Uzan'ın, bir de vatandaşlıktan atılma tehlikesi karşısında millet- vekili zırhının peşine düştüğü konuşuluyor. Bu amaçla önce Genç Parti'yi kuran Uzan, bu partinin seçime katılma için mevzuatın gerektirdiği özellik- lere kavuşmaması nedeniyle, böyle birözelliği olan - Avrupa Biriiği Türkiye'ye tarih vermeyecekmiş... "Biz de tarihten ders alrmvoruz!" Benzerlik YDP'yi, yani Hasan Celal Güzel'in partisini içeri- den ele geçirmek için seferber oldu ve iddialara göre milyarları bulan harcamalaria da sonunda par- tiyi içeriden 'fethetti'; adını Genç Parti olarak de- ğiştirdi. Ozetle, Uzan, 'seçilmiş' olmanın avantajını kullan- mak için elindeki medyayı da değerlendirerek se- çimlere girmeye hak kazandı. Barajı aşarsa ya da başka partilerle bir tür ittifak yaparsa belki de se- çilir ve TBMM koltuklarından birini işgal eder. Gelelim Derviş'e ve Uzan ile benzerliğine... Kemal Derviş de 'atanmış' bakan olmaktan çıkıp 'seçilmiş' bakan olma amacıyla Ismail Cem ve Hü- samettin Özkan'la DSP'den ayrılıp bir parti arayı- şına girdi. O da IMF programını bıraktığı yerden amacına ulaştırmak ülküsü ile bu serüvene atıldı. Ancak YTP ile bir sonuca varamayacağını anlayın- ca, kendisini Meclis'e taşıyacak başka bir parti ara- yışına girdi ve sonunda CHP'ye yönelip partiyi içe- riden 'fethetti'. Derviş'i transferden önce IMF politikalarına verip veriştiren CHP'de, transferden sonra hiçbir IMF eleştirisine rastlanmıyor. Çünkü CHP, Derviş ile birlikte iktidar adayı, hat- ta müstakbel iktidar olduğuna inandı. Şimdi Der- viş, süratle onları 'sosyal liberalizm' adlı abuk bir söylemin peşine takarak IMF politikalarını uygula- maya amade, soluklanmış bir iktidar atı yapacak. CHR artıkyeni IMF kemersıkma politikalannın mü- sekkini olarak, IMF operatörü Derviş'in kontrolüne girdi. Uzan'ın 'parti fethi' ile Derviş'in CHP'yi 'fethi', yöntemleri ve maliyetleri farklı olsa da özde aynı. Herkese mübarek olsun!" SESSÎZ SEDASIZ (!) S Z ZfTEN ÇAHIL... Z&£2....CCXŞ2SO&. Yüksek Yerilim Hattı | = erdincutku(a yahoo.com Evlenince hayatlan kaydı: Öbür DÜNYA EVlNE GÎRDİLER! parkta, uluslararası ralli yarışı Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlan Araştırma Demeği'nin 7-9 Eylül arası Antalya'da yapılacak Uluslararası Anadolu Rallisi'ne itirazı var: "Anadolu Rallisi, bu yıl yine Antalya'da yapılıyor ve güzergâhı, kısmen de olsa yine Beydağlan-Olimpos Millı Parkı'nın içinden geçiyor. Geçen yıl da, tüm uyanlara karşın Milli Park'ta ve Düzlerçamı Yaban Hayatı Koruma Sahası'nda gerçekleştirilen ralli, gebe yabanıl ala geyiklerin düşük yaparak ölmesine ve çoğunun da yaralanmasına yol açmıştı. Hiç, ama hiç ders alınmamış... Ralli, Türkiye Otomobil ve Motorsporları Federasyonu tarafından düzenlenmektedir. Ancak, Federasyon ralli güzergâhını, yine Milli Park'ın içinden geçecek biçimde belirlemiştir. b f Aralannda Doğal Hayatı Koruma Derneği, TMMOB Orman Mühendisleri Odası Batı Akdeniz Şubesi ile derneğimizin de bulunduğu konuyla ilgili çok sayıda gönüllü k/şi ve kuruluş bu yıl da çeşitli düzeylerde uyanlarda bulunarak ısraria rallinin, başta milli park ve yaban hayatı koruma sahası olmak üzere, bölgedeki yaban hayatına hiçbir zarar vermeyecek bir yerde düzenlenmesini istemiştir. Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nün merkez ve taşra kuruluşlan da rallinin milli park ve yaban hayatı koruma alanında yapılmasına karşı çıkmıştır. Ancak Anadolu Rallisi'nin güzergâhı değiştirilmemiştir. İlgili ve duyarlı kamuoyuna duyuruyoruz..." ÇED KÖŞESt OKTAY EKİNCt Atlıköşk' ve Akçakaya... Yıllardır Sabancı ailesinin konutu olarak tanınan Emir- gân'daki ünlü tt Ath köşk" artık birmüze... "Sabancı ÜnKersitesi Sakıp Sabancı Müzesi" olarak yenı yaşamına başlayan 77 yıllık köşkteki bu "hizmetinden" ötürü Sakıp Sabancı'ya gazete- lerde ve TV'lerde yöneltilen övgülerin ardı arkası kesilmi- yor... 1925te, Hıdiv tsmail Pa- şa'nın torunu Mehmet AH Ha- san tarafından Mimar Eduard de Nari'ye yaptınlan köşkün 1950'lerden bu yana sahibi olan Sabancı ailesi, kendileri- ne ait "eski ve antika eşya ko- leksiyonu" ile birlikte u Os- manh-Türk Resinı Kokksryo- nu" ve •'HatSanaüÖmekteri" olan eserleri de aduıı bahçesin- deki ünlü "at" heykelinden alan bu "Boğaaçi konağuıda" ülkemizin sanat ortamına su- nuyor... ki tarihi "Tepebağ" Mahalle- si'nin güzelim "Adana Evteri" de sanki Hilton(SA)'ya doğru bakıp; "yok mu bizi kurtara- cak bir kültüriü zengüıimiz-" der gibidirler... Hilton( SA), işte bu "manza- rayı" geceleri bilmem kaç do- lardan pazarlamak üzere Sey- han kıyısında göklere tırmanır- ken aynı manzaranın "uygarhk değerterini'' oluşturan Taşköp- rü, 7 Evler ve Tepebağ, yıllar- dn- bu kente "memleketiıniz" diyen Sabancılar'ın hâlâ "unnırlannda" bile değil... Istanbul'daki Atlıköşk'te öv- gülertoplayan "IdiJtürelgöste- ri", Adana'da tam tersı bir tu- tumla sürüyor... Hiçbir yazann aklına da "Ey Adanah Saban- cı, hiç değüse şu elde kalan son tarihi e\ lerden bir kaçını da sen kurtar." demek gelmiyor... Talas'taki 'Sabancı Evf..." Gazetelerde Atlıköşk haber- Sabancı Atlıköşk'ü tnüze yaparken Kayseri'de doğduğu köy konağmı yıkıma terk ettı... Ünlü işadamımızın işte böy- lesi bir "kültüreP girişimi de yine "kültüre duyarlı" kamu- oyunda karşılıksız kalmıyor... Sabancı'ya duyulan hayran- lıklann dile getirildiği "teşek- kür" yazılannı birbirine ekler- seniz, Adana'ya diktiği Hfl- ton(SA) gökdeleninin boyunu daha şimdiden geçmiş olmalı- lar... TaşköpriTnün komşusu Seyhan Nehri 'ni süsleyen ve Adana'nnı tarihsel simgelerin- den olan, Roma dönemine ait ünlü Taşköprü'yü son yıllarda gördünüz mü?.. Eğer gördünüzse, hemen ar- kasında yükselen Hilton (SA) binasının "ezici kütlesi'' alhn- da nasıl zavallı duruma düştü- ğünü de fark ermişsinizdir... Kentin aynı zamanda "nehir kenan yeşfl kuşağuıı" işgal e- den Hilton<SA)'nın bilmem kaçıncı katından Adana'ya doğru baktığınızda ise "altta" kalan Taşköprü'yle birlikte ay- nı yazgıyı paylaşan "7 Evler" sizi yine "aşağıdan" hüzünle seyrederler... Hele yine onlann gerisinde- leri ve röportajlan sayfalan kaplarken biz de Tarihi Kent- ler BirKği'nin aynı günlerdeki "Talas Buhışması" için Kayse- ri'deydik... Bölgede "yok ohnak üzere" bulunan kültürel mirasla ilgili dia gösterisinde, Talas'ın ya- knundaki Akçakaya köyünde bulunan "Sabancdar Evi" de beyazperdeye gelmesin mi?.. Hem Sakıp Ağa'nın, hem de Haa Ömer'in doğduklan gü- zelim eski konak, yine Saban- cılar'nı "ilgisiyligi" ve "vefa- sızfaklan" yüzünden bakımsız ve harap durumda... Sabancı ailesi Adana'ya göçmeden önce burada yaşar- larken tarihe geçen shnl mima- ri örnekler de yaratmışlar... Ancak, Talas'taki garibim Ak- çakaya köyü, "Boğaziçi'ndeki Emirgân" degil ki güzelim Sa- bancı evi de "Athköşk" gibi restore edilsin ve yaşatılsın... Atlıköşk"e gidersem, "kûl- tür" adma işte bu köydeki Sa- bancı evinin de hiç değilse "fo- toğraflannı" soracağun... Oek\nc\(h cumhuriyet.com.tr. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakfğ turk.net &c-fcUs_,*L HARBİ SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com BULUT BEBEK NLRAYÇİFTÇI bulutbebeko hotmail.com a arnak TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 4 Eylül I HİTLER. ÖLÛ VBYA I 1933'DA 8ueÜN,/HGİLÎZ SAZSTES/ *TH£ OAILYMIRROZ, I HİnSIZ İÇİN &R "ARANIYOG"İLAUt YAYlMLAMfÇn.NA \ Zİ LİPBfİİ,S. CUİNYA SAt/AŞI 'NIN 8AŞINDA, ALAYCI DA I OLSA "CİMAr£T,APAM KAÇISMA, HlRSIZLIK V£ Ki/H- \ DAfOAMA"SUÇLAMASiycA MBŞf KAKŞtyAYD/. /C4/V- I M,Hin£R'fN £N SON 3EYUJL ffSff'oA BEXLİN'OE \ 8ULUUDU6UNUN fŞİ77LDİĞİ BİLPİRİLİYC& VE 7AN/T/- \ UYOGOU: "mş ELU, Sor f.6O(çSu<t&/VC#), S \ LARl SOLOAN SAĞA TJUZANMtŞ, SOLUK YÜ2UJ, \ CA VÜCUTLJU" "SA&r F/KİeDEN MÜZDA&İP OLUPAKA- \ DA BİR MELAtJfeOUYB DÜŞEIZ''?TEg£LİK feAKŞlSlN- \ DA SÖZYASLARlNA BOGULASİUK'". *S£Sİ HAFMDHZ \ VE GfGTlAK77iN GEiJR". "SAS KDIMHÜ, SIK S/K,OMUZ \ DÛZEYİNDE tLEgj UZ/I7HTAK £/Bİ BİR Tİkİ VA&DfR ". J "TEMLİKELİDlR,ÖLÜ !' Yetjşkinlere ALMANCA öğretilir. Tel: 0 212 236 08 86 - 0 533 523 6185 Cumhuriyet Mahallesi 1. Kısım'da 400 m 2 ruhsatlı satılık arsa Tel: 0212 506 12 13 0532 271 65 50 BuAkşamTeleviryonda Bol 3ol Oınan Ya^gnr Haoe" tleveceksnız TEMA OrmarianfinzYanıyor. Seyiro Kalmayn. Fidan Dikim Hattı: (0 212)284 80 00 www.tema.org.tr Muayene, Te$his, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 ŞişH/lstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Intemet: http^/www.tkv.org.tr e-mail: geosekreterfâtkv.org.tr koordinatorfttkv.org.tr PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Değerleri Ucuzlatmak Sezen Aksu'nun Efes Konseri'nin ardından Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon'un, kon- ser tarihinin "yanlış" seçimine ilişkin sözlerine Milli- yetçi Hareket Partililerin mal bulmuş rnağribi gibi sa- nlmalanyla başlayan tartışmalarsürüyor... MHP Istan- bul Milletvekili Mehmet Gül, Sezen Aksu ille de Rum- ca, Ermenicetürkülersöylemekistiyorsa, "Buyursun, Kıbns Rum Kesimi'ne, Errnenistan'a gitsin!" diyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin MHP'li başkanveki- li Tayfur Sökmenoğlu ise daha anlayışlı... O, Sezen Aksu'nun Türkçenin dışındaki dillerde şarkı söyleme- sine "izin" verilmesinden yana, ama kesinlikle 30 Ağustos'ta olmamak koşuluyla!.. Mehmet Gül, Tayfur Sökmenoğlu ve milliyetçi des- tekçileri 30 Ağustos'ta Rumca, Ermenice, Ibranice, Kürtçe şarkı söylenmesini "çok yanlış" buluyorlar, çünkü 30 Ağustos "bizim" zafer bayramımız... "8/- zim" sözcüğüyle "biz Türklerin" demek istiyorlar do- ğal olarak. Çünkü onlara göre 30 Ağustos bir "Türk zafer/"dir! 26 Ağustos'ta başlayan ve dört gün süren o büyük meydan savaşında düşmana karşı yalnızca Türkler dövüşmüştür... Kürtler dövüşmemişlerdir!.. Yahudiler Anadolu'ya silah kaçırmamışlar, Kurtuluş Savaşı'nı desteklememişlerdir!.. Rumeli'de veAnado- lu'da yaşayan tüm Rumlar ve Ermeniler en son birey- lerine kadar düşman işgalinden yana çıkmışlardııi.. Böyle bir tarihe inanıyor Türk milliyetçileri... 30 Ağustos günlerinde verilecek konserlerde, düzenle- necek şölenlerde yalnızca Türkçe çalınsın, Türkçe söylensin istiyorlar... lyi de Amerikanca, IngHizce, Fransızca, Italyanca ne olacak o zaman? Birinci Dün- ya Savaşı sonunda Istanbul'u, Anadolu'yu paylaşan- lar Ingilizler, Fransızlar, Italyanlar değil miydi? Onlara en büyük desteği de Amerika Birleşik Devletleri ver- memiş miydi? Yunan ordusu kendi başına mı çıkmış- tı Anadolu'ya? öyleyse, 30 Ağustos günü Türkiye'nin dört bir yanında çalınıp söylenen Amerikanca, Ingi- lizce, Fransızca, Italyanca şarkılardan niçin hiçbir ra- hatsızlık duymuyorlardı? Güçlerı yetmediğinden mi? • • • Türkçeden başkadillere yayın özgüriüğü getiren ya- sa daha birkaç hafta önce Türkiye Büyük Millet Mec- lisi tarafından kabul edilmişti. Avrupa Birliği'nin gözü- nü boyamak için mi çıkartılmıştı bu yasa? Ne var ki adamlar artık yemiyorlardı bu tür numaralan... Avru- pa Birliği'nin genişlemeden sorumlu komisyonunun sözcüsü Günther Verheugen, "Müzakere tarihi ala- biliriz diye sakın umutlanmayın.." diyordu, "önce uy- gulamalan göreceğiz..." Haksız mıydı? Bir ses sa- natçısı, konserinde Rumca, Ermenice, Ibranice, Kürt- çe şarkılar söyledi diye bunca saldınya uğruyorsa, bir özgürleşmeden söz edilebilir miydi? Yasal baskılar kaldınlıp yerini siyasal baskılara bırakmışsa, otuz bin kişinin coşkuyla, zevkle ızlediği bir konser daha son- ra insanlann fitil fitil burunlanndan getiriliyorsa, sanat- çılar, düzenleyiciler sindirilmek, yıldınlmak, korkutul- mak isteniyorsa, "uygulama" diye bu psikolojik terö- rü mü gösterecektik dünyaya? Inanırlar mıydı bize? • • • Milliyetçi Hareket Partisi'nin bu konuyu siyasallaş- tırmasının, bir psikolojik teröre dönüştürmesinin yanı sıra öğretici yanları da var. Yeryüzündeki tüm milliyet- çiler gibi onlar da kendilerinden daha güçlü olanlar karşısında bir tavşan kadar ürkekken güçsüzler kar- şısında yırtıcı bir kurda dönüyorlar... Yaklaşan seçim- lerte birlikte, Anadolu'nun kültür mozaiğinden söz edenlere, "Ne mozaiği ulan" diye terslenen eski ruh hallerine bürünüyorlar yeniden. Irkçı yüzlerini sakla- yamıyoriar artık... Değişik etnik kökenlerden gelen yurttaşlanmızı, bir bayram sevincini paylaşacak ka- darolsun eşit görmüyorlar kendilerine... Dillerine, tür- külerine bile tahammül edemiyorlar... Çıplaklaşıyor- lar... Tarihimizi, hayatımızı ucuzlatıyorlar... Tarihsel ger- çekleri çarpıtıyorlar, yalanla besleniyorlar, bu ülkede yaşayan her kökenden insanlann ortak kazanımlan- nı, ortak değerlerini ayağa düşürüyorlar... dkavukcuoglu " superonline.com Faks:0212-72384 97 BULMACA SEDAT YAŞAYAy 1 2 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞA: 1/ llkel top- lumlarda ta- puıılan nes- ne; fetiş. II Nazar değ- mesine karşı tütsü olarak kullamlan bir bitki. 3/ Bağ budamaya ya da ağaç kes- meye yara- yan bir tür eğri bı- çak... Kastamo- nu'nun bir ilçesi. 4/ Ilaç... tki takım ara- sında top ve sopayla oynanan bir oyun. 5/ Felsefede değişebi- len, geçici nitelik... Parola... Bir soru e- ki. 6/ Sergen.. Ey- lemleri olumsuz yapmakta kullamlan ek. II îpliklerin boyanmak istenmeyen bölümlerinin ağaç kabuklan, yaprak- lar ya da balmumuyla sanlarak boyaya batınlma- sı yoluyla uygulanan bir tür boyama tekniği... Düz dam, taraça. 8/Aynı adlı ağaçtan elde edilerek he- kimlikte kullamlan ıtırlı bir madde... Hayat arka- daşı. 9/ Afrika'da büyük bir çöl. YUKAJUDAN AŞAĞIYA: 1/Hamamlarda, duvar içinde sıcak hava ve duma- nın dolaşımı için yapılmış özel künk düzeni. II En çok... Meyvekurusu. 3/Kimi kâgıtoyunlann- da aynı cins iki karta verilen ad... Uç kişiyle oy- nanan bir kâğıt oyunu 4/Asya'da bir ülke... Do- ğuştan ya da sonradan ortaya çıkmış şehvet duy- gulanndan yoksunluk durumu. 5/ Hollanda'nın plaka işareti... Fas'ın kuzeyindeki dağ sırası... Radyum elementinin simgesi. 6/Ensiz olarak do- kunmuş parçalann yan yana eklenmesiyle oluşan nakışlı ince kilim... "Gelse o — meclise naz ü te- gafül eylese" (Şarkı). II Bir süs taşı... Eski dilde su. 8/ Yunan mitolojisinde toprak ana. 9/Himala- yalar'da yaşadığına inanılan Kar Adam'a verilen ad... Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki son topraklannı da yitirdiği antlaşmanın adı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear