Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29=YLÜL 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Girel: Laiklik
sistemiı diregi
• PARİS(AA)-
Başbakan Yardımcısı ve
Dışşleri Bakanı Şükrü
Sinı Gürel, Le Figaro
gazetesine verdiği
derneçte, laiklığin
Türdye'de sistemin en
önernli direği olduğunu
belirtti ve laikliğin zarar
görmesi halinde, bütün
sistemin çökme riskiyle
karşı karşıya
kalabileceğini bildirdi.
Le Figaro'nun, "AB'nin
TBMM'nin kabul ettiği
reformlann yerine
getirilmesini beklediği"
yolundaki saptaması
üzerine Gürel, bu tür
yaklaşımı kabul
eünediklerini belirtti.
Çiller mal
beyanı versin
• MUĞLA(AA)-
Muğla Milletvekili
Izleme Komitesi
(MUMİKOM), ilde
seçmen karşısına çıkıp
oy isteyen her
milletvekili adayının
kamuoyu karşısında
"saydam ve hesap
verebilir olması"
gerektiğini savunarak
DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'den mal
varlığını açıklamasını
istedi. "Milletvekili
adayının genel başkan
olmasının" bu gerçeği
değiştirmeyeceğini
savunan komite,
siyasetçilerin mal ve
servet varlıklarmı
izlemenin,
demokrasinin önkoşulu
olduğunu bildirdi.
DemM: Erteleme
ayvokr
• İstanbul Haber
Servisi - Türkiye Kızılay
Demeği Küçükçekmece
Tıp Merkezi'nde bir
açılışa katılan
Dokuzuncu
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
seçimlerin
ertelenmesinin yanlış ve
ayıp olacağını belirterek
"'Bugün parlamento
içinde olan birçok
kişinin parlamentoya
giremeyeceği ortaya
çıktı. Peki, parlamentoya
giremeyecek insanlarla
bu parlamentoyu nasıl
devam ettireceksiniz?"
diye konuştu.
Kadınlardan
• İSTANBUL (AA)-
Haydarpaşa Gan
önünde toplanan çeşitli
kadın derneklerine üye
bir grup, seçime giren
siyasi partileri kadın
sorunlanna duyarlı
olmaya çağırdı.
Pazartesi dergisinden
Ayşe Düzkan tarafindan
grup adına okunan basın
açıklamasında,
kadınlann isteklerini
sahiplenmeyen ve bu
talepler için somut
adımlar atmayan siyasi
partilerin meşru
sayılamayacağı
belirtilerek partilerin
ıktidar programlannda
bu taleplere yer
vermeleri istendi.
Kadınlar arasında
Türkçe bilmeyenler
olduğu gerekçesiyle
açıklama Kürtçe olarak
tekrar edilmek istendi.
Ancak Kürtçe metnin
okunmasına izin
vermeyen polis,
kadınlann getirdiği bir
dövizin açılmasını da
engelledi.
YSK, 2 Ekim'den sonra seçimleri ertelemenin hukuki açıdan doğru olmayacağını bildirdi
Küskünlerin zamanı daraldıMUSTAFAÇAKIR
ANKARA - Küskünler hare-
keti, seçimi erteletme girişim-
lerini hızlandırırken 2 Ekim
Çarşamba günü gümrük kapı-
lannda oy verme işlemlerine
başlanacak. Yüksek Seçim Ku-
rulu bu tarihten sonra alınacak
erteleme karannın "anayasa v?
hukukiteamüBere" aykın ola-
cağuıı belirterek Adalet Baka-
nı AyselÇeBfcel'e destek verdi.
Türkiye'de bu konuda daha ön-
ce verilmiş bir karar olmadığı-
na işaret eden kurul yetkilüe-
ri, "Ertelenemez diye bir yasa
maddesi yok ancak çok taroş-
mayaratır''dediler.
Türkiye, 3 Kasım'da sandık
başuıa gitmeye hazırlanırken
seçimleri erteletmeye yönelik
her gün yeni bir gelişme yaşa-
nıyor. Ancak 2 Ekim'de güm-
• Adalet Bakanı Aysel Çelikel'in gümrük kapılarında oy verme işleminin
başlayacağı 2 Ekim tarihinden sonra seçimlerin ertelenemeyeceğine ilişkin
sözlerine Yüksek Seçim Kurulu da destek verdi.
rük kapılarında oy kullanma
işlemlerine başlanacak olma-
sı yeni bir tartışma başlattı.
Adalet Bakanı Çelikel'in ar-
dından YSK de 2 Ekim'den
sonra seçimlerin ertelenmesi-
nin "hukukiteamüBereaykn-ı"
olacağuıı vurguladı. Bir YSK
yetkilisi şunlan söyledi:
"Seçmenin bir lasmmın ira-
desi sandığa yansjdıktan sonra
seçimin ertelenmesi, hukuki te-
amüllere aykındır. Meşruhet
tarbşması başlar. Türkrye'de
buaun daha önce verilmiş bir
ömeği yok. Oy kullanma baş-
ladıktan sonra seçim ertetene-
mez diye bir yasa ve anayasa
maddesi yok ancak hukuki te-
amüBer açısmdan sıkmü yara-
ür. Çok tarûşıhr. Bizi de sıkm-
tıya sokar.\\ırttaşlannoyu de-
şUre olrnuş ohır."
DEHAP'ın seçimlere gire-
memesüıe ilişkin olası bir ka-
rar da seçimlerin ertelenmesi
yönündeki girişimlere destek
olacak. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı, emniyetten gelen
bilgiler doğrultusunda DE-
HAPın örgütlenme durumuna
ilişkin incelemesini sürdürü-
yor. Başsavcılığın seçime gire-
cek partilerin belirlenme aşa-
masuıda YSK'ye gönderdiği
yazıda DEHAP'm 57 ilde ör-
gütlenmesini tamamladığını
ilettıği öğrenildi. YSK yetkili-
leri bu bilgiler doğrultusunda,
partinin adınm yer aldığı oy
pusulalanrunbasımına başlan-
dığını belirttiler. DEHAP'ın
seçimlere katılamaması duru-
munda oy pusulalannın yeni-
den basılması gerekecek.
YSK, partilerin seçimlere
katılabilmeleri için aranan ör-
gütlenme şaru için illerde kong-
re yapmalanna gerek görmü-
yor. Partinin, ilde bina tutma-
sı, tabelasmı asması, il yöne-
tim kurulu, disiplin kurulu, il-
çe başkanı, il başkanını belir-
lemesi yeterli kabul ediliyor.
Yetkililer, YTP'nin de illerde
kongre yapmadığı halde, 47 il-
de örgütlendiğini belirterek
YSK'ye başvurduğuna ve se-
çimlere katılma hakkı kazan-
dığına işaret ettiler.
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'mn DEHAP'ın ör-
gütlenmesini tamamlamadığı
gerekçesiyle seçimlere gire-
meyeceğini belirterek YSK'ye
başvurması durumunda kuru-
lun Önünde 3 yol bulunuyor.
Kurul, seçime girecek siyasi
partilerin kesinleştiği gerek-
çesiyle istemi reddedebilece-
ği gibi, 3 Kasun'a kadar olan
sürede örgütlenmesini tamam-
lamasmı da isteyebilecek. An-
cak YSK, Siyasi Partiler Ya-
sası'nın 36. maddesini gerek-
çe göstererek partinin seçim-
lere giremeyeceğine de karar
verebilir. Bu durumda DE-
HAP'ın Avrupa Insan Hakla-
n Mahkemesi'ne gidebilece-
ğine işaret ediliyor.
SHP KURULTAYIYAPILDI
Karayalçın:
Türkiye sabıkalı
seçime gidiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel
Başkanı Murat Karayalçın, 3 Kasım'da yapılacak
seçimlerde oylann yaklaşık yüzde 50'sinin
Meclis'te temsil edilmeyeceğini savunarak
" Türkiye yüzde 100 sabıkalı seçime gitmektedir"
dedi. Karayalçın, ilk SHP'nin "siyasi soykmma"
uğratıldığını ileri sürdü. SHP'yi kapattıranlann
"ya hüsran içinde ya da muhtemelen sotda bir
yerlerde" olduğunu belirten Karayalçın, "SHP
Türkiye'nin pusulasıdır.
Başkalannın 9 yıl sonra
yapaJdanm 9 yil önce
biz söyfemişsek pusula
depzdeneyiz?"dedi
Türkiye'nin tarihinin en
olumsuz seçimine
gittiğini savunarak
• Seçimlere tek
aday olarak katılan
Karayalçın,
oybirliğiyle
yeniden genel
başkan seçildi.
PM seçimleri için
Karayalçın'm yanı
sıra Sağlar. da liste
çıkardı.
milletvekili adaylanrun
dörtte birinin sabıkalı
olduğuna işaret eden
Karayalçın, mevcut
sistemle seçime
gidilmesi halinde
oylann yüzde 50'sinin
Meclis'e
yansımayacağını iddia
etti. Karayalçın,
"Türkiye yüzde 100
sabıkalı seçime
gitmektedir. Bu seçhnin
adı genel seçim değil,
yarun seçimdir. Yarım
seçim, yanm demokrasi
demektir" dedi. Eski
SHP'li Nfihad Matkap'ın Hatay'da bağımsız aday
olduğunu anımsatan Karayalçm, "Baa parti genel
başkanlannuı salonda olduğunu düşünerek şunu
söylüyorum: Matkap'ın yanında olanı biz de
unutmayız" diyerek ÖDPyı ima etti. Kurultaya
ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras, KESK Genel
Başkanı Sami Evren, Hak-lş Genel Başkanı Salbn
Ushı ile çeşitli partilerden milletvekili adaylan ve
sivil toplum Örgütlerinin temsilcileri kahldı.
Seçimlere tek genel başkan adayı olarak katılan
Karayalçın, kullanılan 579 oyun tamamını alarak
yeniden genel başkan seçildi.60 kişiden oluşacak
PM seçimleri için Karayalçın'm yanı sıra Fikri
Sağlar da liste çıkardı. Oylamalar sırasında
salonda iki korsan listenin daha dağıtılması dikkat
çekti. Dört listede birçok ortak ad yer alırken aday
olan 28 kişinin adı hiçbir listede bulunmadı.
' CHP tzmir ve tstanbul'daki kadm miBervikili adaylanm tanrtü. İstanbuTdaki kadın mffletveldH adaylan,
kadınlann eşit kaühmuun otmadığı bir demokrasinin kabul edflemez olduğunu söylediler. (HtLAL KÖSE)
r CHPadaylannıntanıtım atağı
Haber Merkezi- CHP millet-
vekili adaylan îstanbul ve Iz-
mir'de düzenlenen toplantılarla
halka tamtıldı.
CHP'nin İstanbul kadın mil-
lervekilleri adaylannın tanıtıl-
dığı toplantıda konuşan tstan-
bul 1. bölge 4. sıra milletvekili
adayı Güldal Okuducu, kadın-
lann Atatürk'ün bayrağını onur-
lu bir şekilde taşıdığını belirte-
rek "Eğer bugün Türldye yüzü-
nü CHP'ye dönmüşse,eğer CHP
tophffina yumak olup, birnkte
iktidar olmaya doğru yürüyor-
sa,bunda,bu salonda oturan ka-
dınlannbüyüketneğivar" dedi.
Okuducu konuşmasınm ardın-
dan, aralannda gazeteci Zeynep
Göğüş, KA-DER Kurucu üyesi
Nur Ger ve sanatçı Alev Bay-
murOzcan'ındabulunduğu ka-
dın adaylan tanıttı.
CHP îzmir Milletvekili aday-
lannm tanıtım toplantısma da
Büknt Baratah dışında Îzmir 1.
ve 2. bölge adaylannın tamamı
katıldı. Adaylar, bir fazla millet-
vekili çıkarabilmek için çalış-
tıklannı vurguladılar. Toplantı-
da konuşan CHP îzmir İl Baş-
kanı Alaattin YükseL Izmir'de-
ki iki seçmenden birisinin
CHP'ye oy vereceğini söyledi.
CHP'li adaylar, Antalya'da "tk-
tidara Yürüyüş" kokteylinde es-
nafla, Mersin'de eğitim emekçi-
leriyle, Konya Seydişehir'de de
yurttaşlarla bir araya geldi.
ÖDP listesinden aday olan Sema Pişkinsüt CHP'ye yüklendi:
Majeste solculuğu yapıyorlar
İstanbul Haber Servisi - Özgür-
lük ve Dayanışma Partisi'nin
(ÖDP) îstanbul milletvekili aday-
lan dün yapılan toplantıyla tanıtıl-
dı. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat
Vakfi'nda yapüantoplantıdakonuş-
ma yapan ÖDP'den Ankara Mil-
letvekili adayı ve eski Toplumcu
Demokratik Parti (TDP) Genel
Başkanı SemaPişkinsût, sol güç bir-
liğinin önemine değinirken,
CHP'yi" Majeste solculuğu yapı-
yoriar" sözleriyle eleştirdi.
Sol seçeneğin oy getirmese de
majeste solculanna karşı toplum-
da bir sarsıntı yaratacağım ifade
eden Pişkinsüt "CHP'nin yapüğı gi-
bi içine ahp yok etnıe manüğıile de-
ğfl, güçlü bir sol birtikteliğin olabi-
leceğini göstermek için bir arada-
yız. 'Kemal hadi sen de konuş'
manüğı ile hareket eden CHP gibi
değiL gerçek solculann birlikteli-
ğmi halka göstermetiyiz" dedi
İstanbul İl Başkanı Sinan Tutal
da, hazine yardımı alan partiler-
le aralanndaki mücadelenin eşit-
siz olduğunu belirterek şöyle de-
vam etti. "ŞimdiyedekBMF poB-
tikalaruu yüriitenler beceriksiz
değiDerdi. Onlar kendi çıkarian-
na uygun olduğu için bu poütika-
lardan yanaoknıiar. Soladma me>-
dana çıkan CHP, EVfF politikala-
rmı en iyi ben uygularnn dryen
Derviş'i içine aldı. Bunlar IMF
sokulandu". Biz bağunsız bir par-
trviz. Kışladan, dryanetten, cami-
den bağnnsız bir yapıyız."
IRMIKI AYDIN ENGtN aenginCg doruk.net.tr
Kimileriniz onu tanıyor. Hele
"kedisever" Cumhuriyet okur-
lan mutlaka tanıyor: Asuman'ın
oğluo.
Asuman, kedilerin değil ama
annelerin en güzeli ve en iyisiy-
di. önce lohusa odası, sonra
yuva olarak seçtiği bizim oda-
yayerleşen, birsüre sonra dabi-
zim odanın artık "Aydın En-
gin'/e Oral Çalışlar'/n odası"
olarakdeğil de 'Asuman 'ın oda-
sı" olarak anılmasına yol açan
ve 1996 yılında Cumhuriyet ça-
Itşanlannın oy biriiği ile "yılın an-
nesi" seçilen Asuman...
Dört çocuğu oldu Asuman'ın.
Bir gün sessizce ortalıktan kay-
bolduğunda bebekler epey bü-
yümüşler, annelerinden aldıkla-
n sağlam eğitim sayesinde dört
ayaklan üstünde kendi başlan-
na durmayı iyi öğrenmişlerdi.
Dört çocuktan üçü kızdı, biri
oğlan. Kızlar zamanla başlannı
alıp gittiler. Önce doğuştan ka-
zandıklan "kadrolu kedi" hakkı-
na rağmen bahçedeki kadro-
suz kediler arasına katıldılar;
sonra da Yeşildirek - Cağaloğ-
lu arasında bir yerlere kapılan-
dılar.
Oğlan gazetede ve bizim oda-
Bizim Yazıişlerinden Tekir Bekir...
da kaldı. Oral Çalışlaronun isim
babası oldu ve adını Bekir koy-
du. Bekir, doğma büyüme Cum-
huriyet'çi ve Asuman tek oğlu
Bekir'in bugününü görseydi çok
kıvanır, oğluyla övünürdü ve
övünmekte yerden göğe haklı
olurdu.
Bekir bir tekir. Hem de tekirin
hası. Yakışıklı, iri, sağlam. Yani
annesine değil, kim olduğunu
bilmediğimiz babasına çekmiş
olmalı.
Bebekliğini bizim odada ge-
çirdi. Çocukluğa adım atar at-
maz bizim katın öteki odalarına
sarkmaya başladı. Ancak dikış
tutturamadı.
Bitişikteki Kültür-Sanat Servi-
si'ndeki fıstık ablalan ona iyi
davranıyorlardı ama o kadar hız-
lı değişiyorlardı ki Bekir onların
adlannı bile belleyemiyordu. Za-
ten sonunda ablalannın adlan-
nı öğrenmekten ve o servise ta-
kılmaktan vazgeçti. Bitişikteki
Dış Haberier ve onun da bitişi-
ğindeki Ekonomi Servisi'nde de
tutunamadı.
Dtş habercilerin kadrolu kedi-
leri Çorap ve Yeşim varken kim-
se Bekir'in yüzüne bakmazdı.
Bakmadılar zaten.
Ekonomi Servisi'nin kadrolu
kedisi Soket ise zaten Bekir'i
odaya sokmuyor, iki pati, bir
pençe ile kapıdan püskürtüyor-
du. (Bakmayın iri yan haline, Be-
kirçok korkaktır. Avuç kadar ke-
dilerden dayak yemesiyle ünlü-
dür.) En iyi tercihi yaptı. Bir kat
yukan çıktı ve en dipteki koca-
man yazıişlen odasına kendi
kendini "/fadro/u/(ed/"tayin et-
ti.
Yine kendi özgür iradesiyle
yazıişlerinin elebaşılanndan Gü-
nerSungurtekin'ı kendine ba-
ba, Ayşe Yıldınm'ı abla, Meh-
met Sucu'yu amca, Hakan
Akarsu'yu dayı, Haber Müdü-
rü Hakan Kara'yı da ağabey
olarak seçti. (Çok akıllı bir kedi
olduğu için Hikmet Çetinkaya
ile herhangi bir yakınlık kurma-
ya bile kalkışmadı...)
öteki servislerdeki kedilerden
farMı olarak "kadrolu yazıişlen ke-
disi" olmanın bütün sorumlu-
luklannı da duraksamadan üst-
lendi. Sabah toplantılannda ko-
caman yazıişlen masasının üs-
tüne boylu boyunca uzanarak
toplantılara katıldı. Hatta kimi
iddialara göre tartışmalara da
katıldı.
(Nitekim Cumhunyet'te çıkan
bütün iyi haberler'de Bekir'in
katkısı olduğu gizliden gizliye
konuşuluyor. Hatta ona daha
fazla sorumluluk ve yetki venlir-
se tirajın patlama yapacağın-
dan filan söz ediliyor. Ama bu bil-
giler henüz kesinlik ve resmiyet
kazanmadı.)
Bazen en kıdemli "baba "sı
Oral Çalışlar'ın düzenli olarak
hazır tuttuğu sütü "çap çup"
yalayıp yutmak üzere bir kat
aşağı indiğinden yazıişlen top-
lantılanna geç kaldığında kapı-
yı vuruyor; kapı açılmazsa bu
kez daha hızlı vuruyor ve baba,
amca, ağabey, abla ya da da-
yılardan biri kalkıp paşa paşa
kapıyı açıp yazıişleri toplantısı-
nın "tam kadro" yapılmasını sağ-
lıyor.
• • •
Geçenlerde Bekir hastalan-
dı. Hem de ölümüne. Bütün soy-
lu kediler gibi bir kuytuda yapa-
yalnız ölmeye yattı. Uzun uğ-
raşlardan sonra acılar içinde kıv-
ranırken bulundu ve Oral Çalış-
lar tarafindan derhal hastaneye
kaldınldı.
Düne kadar kendini "veteri-
ner hekim" olarak tanrtan, ama
Bekir'in hastaneye gelişinden iti-
baren "Bekir'in doktoru" olarak
antlmayı yeğleyen (böyle bir kart-
vizit bastırmayı da düşünüyor-
muş) Akrf Demirel her gün dü-
zenli olarak Bekir'in sağlık rapo-
runu e-posta ile Cumhuriyet'e
iletiyor.
Idrar yollan sürekli taş yaptığı
için tıkanan ve gerçekten ölüm-
den dönen Bekir'in sağlığı düze-
liyor. Önceki gün yalanıp temiz-
lendi. Dün de su içti. Nekahat
döneminde klasik müzik dinli-
yor. Dün Pavarotti'den hoşlan-
madığını belirtti. Buna karşılık
Bizet'nin Karmen'ine bayılıyor.
Hastanede on gün daha ka-
lacak. Sonra da yeniden yazıiş-
lerindekı görevinin başınadöne-
cek.
Aramıza dönüşünü dört göz-
le ve hasretle bekliyoruz. Onsuz
yazıişlerinin tadı yok...
POIİTİKA GÜIVLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ölümle Bunun Buruna...
Kalın kaşlı, siyah gözlüydü. Siyah saçlannı yandan
ayırmıştı...
Birkaç yıl önce ilk karşılaştığımızda, "Istan-
bul'da yaşamak zor" demışti. Sonra bir sigara ya-
kıp, öyküsünü anlatmıştı kısaca:
"Bizim köy boşaltıldı, tartayı, çubuğu bırakıp bu-
ralara geldik!"
Yedi çocuğu vardı...
Istanbul'un varoşlarında yaşıyordu...
Her sabah aynı saatte o sokağa gelip, çöp bi-
donlanndan yiyecek topluyordu...
Diyarbakır'ın Bismil ilçesindendi. Türkçeyi zor ko-
nuşuyordu...
Bir süre sonra onu o sokakta, aynı yerde aradım...
Artık gelmiyordu!..
Önceki gün gazetelerde insana hüzün veren ha-
beri okuyunca, adını bile bilmediğim Bismilli'yi anım-
sadım...
Neredeydi acaba?..
Bismil'in Uğrak köyünden 1994 yılında güvenlik ne-
deniyle Diyarbakır'a göç eden bir ailenin dramını dün
sabah gazetelerde okudum...
Ne demişti, 2 yıl önce o Bismilli yurttaşımız bana:
"Köye dönüş iyi ama bizim tarfalara korucular el
koymuşlar. Dönersek çoluk çocuk hepimizi öldürür-
ler..."
Bismil'den Diyarbakır'a göç eden, bir süre önce
de Uğrak köyüne gerı dönen Tekin ailesinin üç bire-
yini korucular öldurmüş!..
Üstelik Tekin ailesi köylerine güvenlik güçleriyle bir-
liktedönmüşler...
Bir de bakmışlar kı 6 yıl önce terk ettiklerı tapulu
evlerınde korucubaşı ve muhtar Emin Güçlü aile-
siyle oturuyor...
60 yaşındaki NezirTekin, Jandarma Komutanı Yüz-
başı Erhan Dikmen'e şöyle diyor
"Bizim burada can güvenliğimiz tehlikede. Bize
asker verin!"
Yüzbaşı Dikmen:
"Size şimdilik asker veremem. Koruculann elle-
rinde bulunan silah devletindir. Parmağınız bile ka-
narsa hesabını benden sorun..."
• • •
Evlerinin korucubaşı Emin Güçlü tarafindan işgal
edildiğinı gören Nezir Tekin ve ailesi, boş araziye ça-
dır kurarlar bunun üzerine...
Çünkü muhtar ve korucubaşı Emin Güçlü, evleri-
ni terk edeceğine ilişkin söz verir...
Güvenlik güçleri köyden ayrılır...
Emin Güçlü ve ailesi, devletin silahlanyia yedi ya-
şındaki Agit Tekin, 60 yaşındaki Nezir Tekin ve 45
yaşındaki ikram Tekin'i öldürür; Veysi, Güzel, Er-
han ve Mazlum Tekin'i de yaralar...
Insanı allak bullak eden bu haber, umanm yetkili-
leri harekete geçiriri..
2002 Türkiyesi'nde korucular, terk edilen köyler-
de tapulu alanları, evleri işgal ed'ryor ve devlet er-
ki bu gerçeği göımüyor!..
Korucular çocuklan öldürüyor!..
Bismil'in Uğrak köyünde katliam yaptı korucular!..
Güneydoğu'da benzeri olaylar ilk kez yaşanma-
dı...
9 Temmuz 2002...
Muş'un Malazgirt ilçesıne bağlı Nurettin köyü...
Ünal ailesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne güve-
nerek 6 yıl sonra Van'dan köylerine döndüler...
Korucular evlerini, tarlalarını işgal etmişlerdi...
Ne yapacaklarını şaşırdılar!..
Köyde 60 korucu vardı...
Bir gece yansı Ünal ailesinin çadırlan basıldı...
Katliamdı bu!..
Silahlı sajdın sonucu A. Samet Ünal, A. Kadir Ünal
ve Yusuf Ünal yaşamını yitirdi...
Geçen yıl Izmir'ın Gümüldür yöresinde Reşo'yla
konuşuyordum...
Gümüldür'de tarım işçiliği yapıyordu ailesiyle bir-
likte...
Çayını yudumlarken acı acı gülümsemişti:
"Kızıltepe'den geldim. lOyıldırköyümden uzak-
tayım. Tapulu bahçelerimizıkorucularekip biçiyor..."
Sormuştum:
"Köyüne dönmeyecek misin?"
Başını sallamıştı:
"Ne yapacağım köyde? Korucular yaşatmaz bi-
zi..."
• • •
Güneydoğu'da bu dram ne zaman bitecek? Gü-
neydoğu'da koruculara ne zaman 'dur' denilecek?
Diyarbakır'ın Şaklat köyünden 1991 yılında göç
eden 70 yaşındaki Mehmet Dilmen anlatıyor:
"1991 yılında terör yüzünden köyümden kaçtım.
Her şeyimi köyde bıraktım. Tam 9 yıl sefalet içinde
yaşadım. Köyüme döndüğümde her şeyim elim-
den gitmişti. Burada yokluk içinde yaşıyorum."
Onlar tedirgin...
Onlar alevlerin alacakaranlığında ölümle burun
buruna yaşıyoriar!..
Anneler, babalar, çocuklar alevlerin alacakaranlı-
ğında öldürülüyort.
Üstelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin silahıyla!..
hikmet.cetinkaya(g ciimhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Baykal'dan Yılmaz'a yanıt:
Çabşmalarla
isimiz
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Bay-
kal, ANAP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yar-
dımcısı MesutYJmaz'ın,
"B^taiaekoalsyonkur-
makzonındakahnamak
için dua ediyorum'' söz-
lerine, "Eski usul siyasi
çatşmalarla işimiz yok.
Benim partflerle, Üder-
terle sürtüşmemyok,bu-
na ihtiyacunız da yok"
diye yanıt verdi.
Ankara'da bir giyim
mağazasının açılış töre-
nine katılan Baykal, Yıl-
maz'uı CHP'ye yönelik
açıklamalannın anımsa-
nİması üzerine, "Sizbe-
yok
ni gıdıkhyorsunuz. Bu
konularla ilgili değflim.
3 Kasım'da seçimlerin
yapdması güçlü bir ikti-
dann işbaşuıa gebnesi ve
Türkiye'vi ayağakaldır-
ması önernli olan" dedi.
Baykal, "Küskünler
hareketinin başan şansı-
m nasd görüyorsunuz.
DSPkilitnoktada"soru-
su üzerine şunlan söyle-
di: "Saym Ecevit'in bu
konuda, kendi kişüigine
yakışan bir sorumluluk
anlayışı içindeolacağına
güveonorunLKüskünler
hareketinin bir parçası
halinedönüşmesininiuh-
temelgörmüyorum."