01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2002 PAZAR HABERLER MHP ÜDERİ BAHÇELİ: Ya Türkiye ya Avrupa • Bahçeli, ANAP, YTP ve SP'yi "seçim kaçkını" f ^olarak *Ş nitelendirdi. AB'yideeleştiren Bahçeli, "3 Kasım'da bu necip millet ya Türkiye sevdalılannı ya da Brüksel sevdalılannı tercih edecek" dedi. EMtNE KAPIAN / SELAHATTtN ŞAHtN NEVŞEHİR - MHP Genel Başkanı Devlet BahçeH'nin, Ncvşehir'de yaptığı ilk seçim mitingi sönük geçti. MHP lideri Bahçeli, seçimi erteletrnek isteyen ANAP, YTP ve SP'yi "seçim kıçkuu" olarak nitelendirdi. AB'yi de eleştiren Bahçeli, "3 Kasun'da bu necip millet ya Türkiye sevdahlarmı ya da Brüksel sevdahlarmı tercih edecek" dedi. MHP lideri Bahçeli, partisinin ilk seçim mitinginı Nevşehir'de gerçekleştirdi. Alanın tam dolmaması nedeniyle konuşmasına yanm saat geç başlayan MHP lideri Bahçeli, hükümeti yıkmaya dönük senaryolan anlattı. Hükümet 2004'e kadar devam edebilmesi durumunda, ulusal ve ekonomık program ile birlikte Türkiye'nin toplumsal dönüşümünün sağlanabileceğini savunan Bahçeli, "Ancak bazı çevneler hükümetin uyumlu çabşmasmı kabuDenemedi ve yıkmak için çok büyük gayretier gösterdi" dedi. Siyasi belirsizlik adı altında yeni senaryolann gündeme getirildiğini, ancak hiçbir çözüm önerisinin sunulmadığını aniatan MHP lideri, şu görüşleri dile getirdi: "3 perdeflk tiyatro oyunu gibi perde perde bu oyunu sahneye koydular. ANAP'uı MHP'nin hükümetten çekilmesini istemesi de son perdeydi Ama gördüler ki MHP hâlâ iktidardadır." Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini, bundan geri dönüşün artık doğru bir davranış olmayacağını kaydeden Bahçeli, bu süre içinde seçim yasalannın değiştirilmesinın mümkün olmadığını anlattı. Bahçeli, "Seçimden kaçmayı örtmek için milleti nicin aJdaüyorsunuz? Amaç beffi, MHP'yi -^ ;ı hükümet dışuıda bırakmak. Bu necip mfflet 3 Kasun'da ya Türkiye sevdahlannı ya da Brüksel sevdahlarmı tercih edecek" diye konuştu. MESUT YILMAZ: Tarihinen aıüaıiLsız seçimi • tstanbul adaylannı tanıtan ANAP lideri Yılmaz, "Bizim karşımızdakiler •, ülkemizi içine ^ ~^ kapanmış, sorunlannm altında ezilen, sonu olmayan karanhk bir maceraya sürüklemek % istemektedir" dedi. tstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkam, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, "Türkiye ^ tarüünin belki de en beursiz, hatta en anlamsız seçimine hazırlandığunız bu dönemde, ANAP olarak nüTletimizie aramızdaki bağı güçlendirmek her zamanldnden daha önemtidir" dedi. ANAP Istanbul milletvekili adaylan, Hilton Exhibition Center'de düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Mesut Yıhnaz, toplantıda yaptığı konuşmada, îstanbul'un, ANAP'ın "amiral gemisi'' olduğunu belirtti. Kenti bekleyen deprem felaketiyle ilgili konulara yoğunluk verdiklerini dile getiren Yılmaz, milletvekili adayı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara öncülüğünde tüm Türkiye için yeni bir Afet Yönetim Projesi geliştirdiklerini söyledi. Partisinin milletvekili aday listelerinde 77 kadın aday bulunduğunu aniatan Yıhnaz, tstanbul'un bu konuda öncülük ettiğini ve 70 adaydan 19'unun kadın olduğunu dile getirdi. Türkiye'yi çağdaş dünyamn parçası yapacak proje, bilgi, lider, kadro, tecrübe ve kararlılığın ANAP'ta bulunduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti: "Bizim karşımızdakiler ise ülkemizi içine kapanmış, yoksullaşmış mevcut sorunlannm alünda ezilen, Ortadoğu'nun BAAS rejimine dönüştürmek, sonu ohnayan karanhk bir maceraya sürüklemek istemektedir. tnanıyoruz ki, önünde sonunda insanmuza akıl ve sağduyu hâkim olacak, ülkemizi, çıkmaz yollara, batakuğa sürüklemek isteyenlere firsat verUmeyecektir. Kasnn'da ülkenuan bummeyen bir maceraya süriUdenmesmi istemrvorsak, tstanbuOu hemşehrilerimize bu macera peşindeki partileri ve çevlrdikleri oyunlan anlabnak zorunda>TZ." Seçimin 3 Kasım'da yapılmasında kararlı olduklannı vurgulayan Ecevit, eski bakanına yüklendi Derviş gibisinigörmedimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan BülentEcevit YTP'li Gaf- far Yakm'ın kendisinin başbakanlığın- da azınlık hükümeti kurularak seçi- min ertelenmesi önerisini "üzerinde düşünmeyi bfledoğru bulmadığr için reddettiğuıi aktardı. Ecevit, DSP gru- bunun bölünmesine yönelik girişim- leri de anımsatırken Hüsamettin Öz- kan, Kemal Derviş ve tsmail Cem' ın bir araya gelerek partisini yok etme- ye çalıştığını söyledi. "Derviş gibipo- Ktikacı görmediğini'' de vurgulayan Ecevit, çok kaypak bir zeminde siya- set yapıhnaya başlandığını vurgula- dı. Ecevit, CNNTürk'teld "CafeSiya- set" programına kahlarak güncel ge- lişmelere ilişkin değerlendirmeler yaptı. Seçimi erteletmeye dönük küs- künler hareketinin öncülerinden YTP'li Gaffar Yakın'ın "Ecevit azın- hk hükümeti kursun, seçim erteJensûT önerisini uygun bulmadığını aniatan Başbakan Ecevit, "Biz bunu düşün- medik bile. Düşünmeyi de doğru bul- • Başbakan Bülent Ecevit, seçim yaklaştıkça hükümet ortaklan arasındaki uyumun gölgelenmeye başladığını belirterek ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın kendisinin görevi bırakması yönündeki talebine dikkat çekti. Başbakan, aynca çok kaypak bir zeminde siyaset yapıldığını yineledi. muyonız, Sanld öyle isteğimiz var gi- bi izfenim ohnasmı da istenByoruz" de- di. Ecevit, daha önce erken seçime kar- şı çıkan tek partinin kendileri oldu- ğunu, daha sonra birçok partinin er- ken seçimi erteletmeye dönük girişim- lere yöneldiğini anımsattı. Ancak se- çimlerle ilgili bütün işlemlerin yapıl- dığını, artık bunlan altüst etmenin doğru olmadığını vurgulayan Ece\it, "Biz erken seçimleri erteletme girişi- minin doğru olmadığı düşüncesine vannk" diye konuştu. Ecevit, 3 Ka- sım'da yapüacak erken seçimden dön- me niyetinde olmadıklannın altını çi- zerken YTP'li Yakın'ın kendisine ge- tirdiği öneriyle de partisinin hiçbir il- gisi olmadığını belirtti. 1 Ekim'de TBMM'ye gidecekleri- ni, gerekirse parti meclisini toplaya- caklannı belirten Ecevit, erken seçi- min ertelenmesinin önlenmesi konu- sunda grup karan almaya gereksinim duymadıklannı söyleyerek şöyle de- vam etti: "Partimizin içinde birrutarhhk var. Onun için birtakun olağanüstü ka- rarlara başvurma gereği herhalde duymayacağız. Başlangıçta erken se- çime karşı ohnamıza karşın arük bu- nun zamanı gecmiştir." Başbakan Ecevit, yüzde 10 olan se- çim barajının yüksek olduğunu, dün- yanın pek çok ülkesinde bunun yüz- de 5 veya altında olduğunu vurgular- ken ancak 3 Kasım'da yapüacak se- çim nedeniyle bunu değiştirmek için zamanın geçriğini söyledi. Kamuoyu yoklamalanna inanmadığını da ifade eden Ecevit, "anketlerde gösterfldiği kadar düşük oy almalannın da söz konusu obnayacağını" savundu. Başbakan Ecevit, seçim yaklaştık- ça hükümet ortaklan arasındaki uyu- mun da gölgelenmeye başladığını be- lirterek ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı MesutYılmaz'ın kendisi- nin görevi bırakması yönündeki tale- bine dikkat çekti. Ortamın bir hayli kanşık olduğunu ifade eden Ecevit, şu sırada çok değişik düşüncelerin dile getirildiğini söyledi. Başbakan Ecevit, CHP'ye geçen Kemal Derviş'e yönelik eleştirilerini de sürdürdü. Ekonomik krizden çık- mak için ABD'den çağu-dıklan Der- viş'in kendini daha çok siyasete ver- meye başladığı ve "ortahğı kanşör- dığı" eleştirisini yapan Ecevit. "Der- viş, evvela DSP'nin bölünmesi için adunlar atn. Bu arada troyka ortaya çıkn. tsmail Cem, Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş bir araya geldiler ve DSP'yi yok etmek için girişimde bu- lundular. Ama başaramadüarT> dedi. Ecevit, Derviş'in daha sonra da YTP'yi bırakarak CHP'ye geçriğini anımsatarak "Ben de potitikacryım ama butür pofitikaaya şimdiye kadar aktan ermemiştir. Böyie pofitikaa gör- mednn" diye konuştu. Ecevit, DCT- viş'in Türkiye 'ye çağnlmasının ken- di fıkri olduğunu, o güne kadar kim- senin Derviş'i tanımadığıru anımsa- tarak "Derviş, bir özel görüşmemiz- de benim görevden aynlmamı da is- tedi'' diye konuştu. Hakkâri DEHAP AKP kavgası ALtSEVMİŞ HAKKÂRt-AKP Genel Başkanı Recep Tajyip Erdoğan, "kürdüyle,Türk'üyle, Lazryla, Çerkeziyle, Abhazıyla ayırt etmeden davramnz" dedi. Miting sırasuıda "Idama hayır* sloganı atan bir grup genç ile partililer arasuıda yumruklaşma yaşandı. Van'daki görüşmelerinin ardından Başkale ilçesini ziyaret eden Erdoğan, burada yurttaşlarla bir süre sohbet etti. Bir yurttaşın "işkence gördüğünü" söylemesi üzerine Erdoğan, "*Mfllerveküı adayı değflim. Görüyorsun buraya genel başkan olarak geldim. Ben de vatandaşım'' diye konuştu. Buradan Hakkâri'ye geçen Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda yurttaşlara seslendi. Erdoğan, "Biz kbnseye ayrun yapmayız. Kürdüyle, Türk'üyle, Lazryla, Çerkeziyie, Abhazryla ayırt etmeden davranmz" diye konuştu. Erdoğan'ın konuşması sırasında yaklaşık 50 kişilik DEHAP'h grup "tdama hayu-'' diye slogan attı. Gruba müdahale eden partililer ile DEHAP'hlar arasında yumruklaşmalar yaşandı. Polis, grubun büyük bölümünü gözalhna aldı. Erdoğan, partisinin Hakkâri il binasını hizmete açhktan sonra Cizre'ye gitti. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Tansu Çiller'den vaat yağmuru DYPmitingine aşiretdesteği • Şanlıurfa'da Izzet Yıldızhan ve Sibel Can'ın katıldığı konserli miting düzenleyen DYP lideri Çiller, kendisini karşılayan partili aşiretlerin oluşturduğu konvoyla kentte tur attı. SERTAÇEŞ CEM, KÜSKÜNLERİNHAREKETİNDEN UZAK DURDUĞUNU SÖYLEDİ Tornadan çıkmış gibi değiliz tstanbul Haber Servisi - Yeni Türkiye Partisi (YTP) Genel Baş- kanı tsmail Cem, "3 Kasım'da bizim insanımız parti değü, baş- bakan seçecek" dedi. Cem, er- ken genel seçimin ertelenmesiy- le ilgili TBMM'de bazı çalışma- lardan uzak durduğunu söyledi. Partisinin Bağcılar ilçe örgü- tü açılışında konuşan Cem, YTP'nin Türkiye'yi yenüeştir- mek için kurulduğunu ve üİke- nin "sanal, suni" gündemiyle ü- gilenmediklerini belirtti. "Erken genelseçiminerteknmesiyle ügi- HTBMM'de bazı çahşmalar var" diyen Cem, bu çalışmalara ken- di partisinden ve diğer siyasi par- tilerden destek verenler olduğu- nu söyledi. Milletvekillerine say- gı duyduğunu ifade eden Cem, "Ben şahsen buna biraz uzak du- vuyorum. Bunu da açıkça söyhı- yorum.Ancak hephniz tornadan çıkmış gibi aynı değiliz'' dedi. Partisinin Zeytinburnu ve Bah- çelievler ilçe teşkilatlannın açı- hşını da yapan Cem, "3Kasnn'da bizim insanımız parti değü, baş- bakan seçecek. Birçokgenel baş- kan ve başbakan tamduuz. Ben o parti başkanlan ve başbakan- larm hiçbirine benzememve ben- zemeyeceğun" diye konuştu. Cem, bazı milletvekili adaylan- nuı çekihneleriyle ilgili sorular üzerine, "Fısdtıyla,dedikoduvla ilgili değilim. Çok afTedersiniz ama siyasi dedikodulan konuş- mak istemiyonım'' dedi. Semiha Şakir Huzurevi'ni zi- yaret eden Cem, huzurevi sakin- leriyle selamlaşnktan sonra üze- rinde YTP'nin ambleminin bu- lunduğu pastayı kesti. Seçimin etkileri ATO'nun merceğinde ANKARA (AA) - An- kara Ticaret Odası (ATO) tarafından gerçekleştiri- len "Seçimin Etküeri" araştırması, siyasette ya- şanan belirsizliğin ekono- mide durgunluğu körükle- diğini ortaya koydu. ATO'dan yapılan açık- lamaya göre 35 sektörde yapılan araştırma sonu- cunda, okullann açılması ve siyasilerin seçime yö- nelik hazırlıklannın, kâ- ğıtçılık, matbaacılık, kır- tasiye, lokantacılık, rek- lam-tanıtım, akaryakıt, servis-dağıtım, konakla- ma sektörlerinde yüzleri güldürdüğü, seçim tari- hindeki belirsizliğin ise 28 sektörde durgunluğu körüklediği ortaya çıktı. Durgunluk yaşayan sek- törlerin başında "inşaat malzemeleri. iş makinele- ri, sigortacıuk, otomotiv, bügisayar, hazır giyim, ayakkabı ve deri, naklrye, sağlık hizmederi, teleko- münikas>on ve bankact- hk sektörleri" nin geldiği bildirildi. ŞANLIURFA - DYP bir öncekı seçimlerde ba- şanlı sonuç aldığı Şanlı- urfa'da konserli miting dü- zenledi. DYP mitingine partili aşiretler destek ver- di. Miting meydanına Yıl- dmm Akbulut ve Meh- met AB Bayar ile birlikte gelen DYP lideri Tansu Çiller, çiftçi ve esnafa yö- nelik düşük faizli kredi vaadinde bulundu. Çiller, iktıdara gelmeleri duru- munda tanm ürünlerine yeniden sübvansiyon uy- gulayacaklannı dile ge- tirdi. Çiller, 1999seçimlerin- de partisinin en başanlı olduğu il olan Şanlıur- fa'daki nıitinge ittifak yap- tığı Mehmet AK Ba>ar ve ANAP'tan transfer ettiği eski başbakanlardan Yü- dmm Akbuhıt ile birlik- te katıldı. Çiller'i hava- alanında partili aşiretler karşıladı. Çiller, aşiretle- rin oluşturduğu uzun kon- voyla kentte kısa bir tur atarak Topçular Meyda- nı'na geldi. ÇiIIer'in va- nşından önce sahneye çı- kan türkücü tzzet Yıldız- han bir konser verdi. Yıl- dızhan konserinde Kürt- çe türkülere de yer verdi. DYP lideri Çiller parti- li aşiret mensuplannın kar- şısına "Başbakan ÇiBer" sloganıyla geldi. Çiller, Urfalılardan sandıkta ik- tidardan hesap sorma sö- zü aldı. Tanm ürünlerine yönelik sübvansiyonun ik- tidar tarafindan kaldınl- dığını anımsatan Çiller, "Nerede bıraktry sak ora- dan başlayacagız. 2004'te süb\'ansiyon kalkacak di- yorlar. Söz veriyorum; ge- lecegi/, Zinıat Bankası'm çiftçiye vereceğiz, ucuz fa- iz vereceğiz, vergi affi ge- tireceğiz'' dedi. tktidann afla suçlulan hapishanelerden çuVardı- ğuîı kaydeden Çiller, "Biz deçjftçrvianedecegiz. Bun- dan böyle ucuz kredi çift- çinin. l rfa'nın olacak. K> ratgübreyede sübvansiyon getirecek'' diye konuştu. Habur sınır kapısından mazot ticaretinin sınırlan- dınhnası nedeniyle tica- retin zayıfladığını kayde- den Çiller, "Şoför esnafi- nın hakkını hep birtikte ara>acagız" dedi. DYP lideri, hükümetin 100 milyar dolar borç al- dığını, bu borcun mutfak- taki yangmı söndürmedi- ğini, gençlere iş getirme- diğini kaydederek "Her- kesinbirmavikartıolacak. Bununla istediğin hastane- ye gidebOeceksin. Primle- ri ödeyemiyorsan devlet ödeyecek" diye konuştu. Esnafın Halk Banka- sı'ndan yeni kredi alama- dığını, eski krcdilerin yük- sek faizini ödeyemedigi- ni aniatan Çiller, çiftçiye olduğu gibi esnafın borç faizlerini de sileceklerini söyledi. Çiller, "Ziraat Bankası'm çifiçiye, Halk Bankası'm esnafa verece- ğiz" dedi. ÇiIIer'in mey- dandan aynlmasmın ar- dından şarkıcı Sibel Can da bir konser verdi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Bir Italya gezim sırasında Roma'nın eski mahalleleri içinde kurulmuş ge- ce kulüplerini, barlan, eğlenen genç- leri gördüğümde bu kentin canlılığına gıpta etmiştim. Roma'da "nehrin öte ya/cas/"diyeanılan Po Nehri'nin diğer yakasındaki eski sokaklar, tarihi bi- nalann yapısı, kiliselertıpkı Galata Ku- lesi çevresini andırıyordu. "Neden Is- tanbul böyle olmasın" diye düşün- müştüm. Roma'daki Türk gazeteci arkadaş- lanm, Roma'ya yılda 60 milyon turist geldiğini söylemişlerdi. Tüm fürkiye'ye gelen turist sayısının beş katıydı bu ra- kam. Roma'dan döndüm ve o gözle Ga- lata Kulesı çevresine bakmaya başla- dım. Galata çevresine ilk kez barlar açılıyordu. Bu yöreyi seven insanlar buranın canlanmasını istiyorlardı. Ta- rihı mekâna meraklı Istanbullular birer ikişer bu yöredeki eski binalan satın alıp tamir ettiriyorlardı. "Acaba biz de yapabilir miyiz" so- rusu kafama takıldı. Cafe Iberiko, En- ginar Kafe, Ahap kule çevresindeki Galata'nm Çevresi Canlanırken barlann bazılarıydı. Enginar Kafe ilk açıldığında yüz yıllık binanın ne güzel restore edildiğini görmüş ve sevinmiş- tim. Bir yandan da içimi hüzün kaplı- yordu. Kuleçevresinde Ingiliz Karako- lu olarak bilinen binada Galata Ho- use'u açan mimar Mete Göktuğ'un ba- şına gelenleri duyduğumda çok üzül- müştüm. Bir gece bu ülkeye nizamat veren- ler onun lokantasına gelmiş ve bazı bardaklarlaşarap içildiği(l) konusunda derin bir hafiyelik yapmışlar ve Galata House'u bir süreliğine kapatmışlardı. Mete ve Nadire Göktuğ'un tarih me- raklısı elleriyle muhteşem birtarihi me- kân ortaya çıkmıştı. içerıden gelen pi- yano sesleri kuteyi gezmeye gelen tu- ristleri cezbedıyordu. Gelin görün ki, bu ülkenin bir devleti vardı. Polisleri, za- bıtalan ve ıstendiği zaman bir kılıç gi- bi kesen kanunlan ve yönetmelikleri. Bunlar, sanki bir şeyler yapmak iste- yen insanlann karştsnadikilmek için var- dılar. Kulenin hemen dibi bir çöplük ha- lindeydi. Herkes çöplerini kulenin di- bine döküveriyordu. Buraya neden çöp bidonlan koyulmadığının biraçık- laması mutlaka vardı da biz anlayamı- yorduk. Işin acıklı yanı, semtin esnafı da bu çaresizliğe boyun eğmiş gibiy- di. Çöpünü getirip ortalığa dökerken buna nasıl çare buluruz diye fazla dü- şünmüyordu. Artık çöp arabası ne za- man gelirse. Gelse de, o yerin temiz- lenmesi mümkün değildi. Etrafa kor- kunç bir koku yayılıyordu. Her gün yüzlerce turistin burnunu tutarak geç- tiği bır utanç manzarası orada durur- ken devlet görevlilerimiz, "Şurada ya içkl içiyorlarsa" diye baskınlar için ha- zırlık yapıyorlardı. Çöp gelince sanki devlet yok olup gidiyordu. • • • Enginar Kafe'yi açan Nihal ve En- gin'le kapının önünde selamlaşıyor- duk. Işin doğrusu onların haline acı- yordum. Bu kadar engeli aşıp Ga- lata çevresinde böyle bir mekânı na- sıl ayakta tutacaklardı? Çalışma izin- leri, polis kontrolleri, daha bilinme- dik nice sorunlaria nasıl baş edecek- lerdi? Geçenlerde Nihal telefon edip, "Bu akşam gelir misiniz, canlı mü- zik var" dediğinde sevindim. Bu ara- da ne durumda olduklarını da öğren- mek olanağını bulacaktım. Nihal ve Engin'in yüzleri gülüyor- du. "Bir buçuk yılın sonunda, artık masraflanmızı karşılayacak bir nok- taya geldik" diyorlardı. Bu eski ta- rihi mekânı çok zevklı düzenlemiş- lerdi. Müzık ve Galata hayranı bir topluluk, Irlandaparçaları çalıyordu. Isimleri de çaldıkiarı mekâna uygun- du: Galaturka. Galaturka, yalnızca Irlanda müziği çalmıyor. Keltik mü- zik diye bilinen Iskoç, Ingiliz, Irlan- da müzikleri çalıyor. ŞimdilerdeTürk müziğine de başlamışlar. Her per- şembe Enginar Kafe'deler. Zevkle dinlenen, mekânla uyum içinde bir müzik yapıyorlar. Galaturka'nın mü- zikçıleri Onok, Feride, Çağlayan ve Mine'ye teşekkür ettik. • • • Galata Kulesi çevresine yeni bir de otel açılıyor. Tarihi Şerbetçi Ha- nı'nı büyük ölçüde yıkarak ve tari- he kıyarak yapılan Anemon Otel, Galatalılann tepkisine neden olmuş- tu. Yine de bu otelin açılışının çev- reye bir canlılık getireceği söyleni- yor. Gece saat 12.00'de Enginar Ka- fe'yi terk ederken Galaturka'nın ça- lıp söylediği parçalar eskiden ses- sizliğe bürünen Galata çevresine hayat veriyordu. Galata hala bakım- sız sokakları, yıkılmaya yüz tutmuş evleri, kimsesizlerin sığındığı terk edilmiş mekânlarıyla ilgi bekliyor. Is- tanbul'un Roma'dan geri kalır nesi var? Yoksa sebep biz miyiz?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear