Catalog

8 EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EGtTÎM İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK DİÎHÜST TABİATİI İSTAN3ÜL A3DİJLCA.NBAZ' IN EARÎKUUD3 KACSHALA2I KISIM TSKMİİİ BÎRDEN* Öğretmensiz teknolojî sınrfları • AJVKARA(ANKA)- Ankara'daki ilköğretim okullannda, Dünya Bankası kredisiyle kunılan bilgisayar- teknoloji sınıflan öğretmensizlik nedeniyle atıl kaldı. Daha önce yetiştirilen bilgisayar-formatör öğretmenler. norm kadro uygulaması nedeniyle önceki branşlannda görevlendirildiği için bu okullardaki bilgisayar dersleri boş geçmeye başladı. Ankara Milli Eğitim Müdürü Onur Kaya, yaşanan sıkışıklığı gözönüne alarak öğretmenlere önümüzdeki günlerde II Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verebilme olanağı sağlayacaklannı bildirdi. Okul taşıttan denetlenecek • tZMİR (AA) - Izmir Valisi Alaaddin Yüksel, öğrencilerin güvenli bir trafik ortamında okullanna gidip gelebilmelerinin sağlanacağını bildirdi. Vali Yüksel, okul taşıtlannı kullanan süriicülerde minibüsler ıçinenaz3 yıllık(B) sınıfi, oturma yeri 15'ten fazla olan araçlar için de en az 3 yıllık (E) sınıfi süriicü belgesinin olup olmadığınm tespit edilmesini, araçlann teknik ve fenni durumlannın incelenmesini istedi. Ukrayna'da yükseköğrenim • Eğitim Servisi - Kota Eğitim, yurtdışında eğitim almak isteyen •gençlere, Ukrayna üniversitelerinde eğitim olanağı sunuyor. 11 Eylül sonrasında ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinde eğitim almanm zorlaştığını belırten Kota Eğitim yetkilileri, "Üç yüzyıllık köklü geçmişi olan çağdaş Ukrayna üniversitelerinin kalıtesi, dûnyamn gelışmiş 36 ülkesinin ıınzalamış olduğu Lİ2bon anlaşması ile de kamtlanmıştır. Diplomalar Amerika, Kanada ve Avrupa ülkelerinde geçerlidir" dedıler. Öğretmene Japon desteği • ANKARA (AA)- Japonya Eğitim ve Kültür Bakam, eski Ankara Büyükelçisi Atsuko Toyama, eğıtımin bir ülkenin geleceğini etkileyebilen biiyiik bir unsur ol<iuğunu belirterek bu ncöenle iyi bir eğitim sajlamak için iyi bir öğTetmene ihtiyaç bulımduğunu ve öâretmenlere de iyi bir maîş verilmesi genktiğini düsûndüğünü söyledi. NE AHLAMiiZ(ru«AFrüHAF KAYAi>AMA54- y Bursa'da yurttaşlar okul masrafı olarak dağıtılan parayı alabilmek için birbirini ezdi Okuldayoksul kuyruğuLEVENTGENCELLt BURSA - Yeni eğitim döne- mi başlangıcında Bursa Yıldı- nm Kaymakamlığı'nca yoksul yurttaşlara dağıtılan 50 milyon liralık yardım için izdiham ya- şandı. Ekonomik krizle birlikte ço- cuklann okul masraflannı kar- şılamakta zorlanan veliler çare- yi kaymakamlıklar tarafindan dağıtılan yardım kuyruklannda anyor. Öninceleme için isim yazdırması gereken veliler okul- lar yerine Yıldınm Kaymakam- lıgı'na gidince izdiham yaşan- dı. Yardım kuyruğundaki yurt- taşlan, "Burayadeğflçocuğunu- zun bulunduğu okuDara başvu- racaksnuz" duyurusu ikna etme- yince kalabalık güvenlik güçle- rinin müdahalesiyle kontrol al- tına alındı. tzdiham sırasında kaymakam- lıkta rutin işleri olanlar ise bi- naya giremediler. Başbakanlık'tan kentlere gön- derilen ve Bursa'da toplam 8 bin 400 muhtaç öğrenciye da- ğıtılacak olan yardım için ilk günden 10 binin üzerinde talep olduğu öne sürüldü. Kesin sa- yının başvurulann tamamlan- masından sonra belirlenebilece- ğini aktaran ilgililer, Osman- gazi Kaymakamlığı için 177 milyar, Nilüfer Kaymakamlı- ğı'na 32 milyar lira ödenek gön- derildiğini, talebin yoğun oldu- ğu Yıldınm'da ise 208 milyar li- ranın dağıtılacağını açıkladılar. Okul müdûrlüklerine yapıla- cak başvurulann yanı sıra sımf öğretmenleri yoksul öğrencile- re ilişkin bilgileri okul yöne- timlerine aktaracaklar. Mahal- le muhtarlan da fakir öğrenci- ler için kaymakamlıklara isim bildirebilecekler. Listelerin tamamlanmasın- dan sonra yardım çekleri öğ- rencilerin velilerine teslim edi- lecek ve Ziraat Bankası şube- Ierinden tahsil edilebilecek. Çocuğuna okul malzemesi alamadığı için intihar eden Cemal Can'ın ailesi yıkıldı Onlük değil babasını istiyor CEMtL CİĞERtVI SAMSUN - Samsun, 36 yıllık yaşa- mını, kapıcısı olduğu bir apartmanm bodrum katında sona erdiren Cemal Can'ın dramını konuşuyor. Okula gi- decek olan 8 yaşındakı oğluna önlük ala- madığı için kendini asarak intihar eden Can'ın ailesi ve yakınlan acı içinde. Cemal Can yoksulluk içinde büyü- müştü. Okuyamamıştı. Ailesinden bir geliri de yoktu. Eşi Şerife ile birlikte Samsun Kadıköy Mahallesi, Osmani- ye Caddesi, Özgün Apartmara'na sığın- mış, kapıcılık yapmaya başlamışu. Onu yaşamda tutan tek unsur, canı gibi sev- diği oğluydu.Can çifti, güçlükle geçi- nirken, evlerinin neşesi küçük yavrula- nna iyi bir geleceği nasıl hazırlayacak- lanm da düşünüyorlardı. Ancak beyinlerini hep aynı soru kur- calıyordu: "O da mı kapKi olacak?™" Küçük çocuğu 2. sınıfa geçmişti. Okulun ilk yılmda çevresindekilerin yardımıyla önlük, çanta, defter, kitap ala- bilmişti. Ancak ekonomik kriz tüm çev- resini de vurmuştu. Kimseden fazla yardım alamamışb. Sıkıntı içindeydi. Es- ki önlügünü giydiremezdi çocuğuna. Ayakkabılan da çok yıpranmıştı. Küçük yavrusunun yüzüne bakamı- yordu. Okulun açdması yaklaşırken oğ- lunun telaşı da artıyordu. Bu telaş ıstı- Cemal Can yoksufluk içinde büyünıüştü. Çocuğunun kendisi gibi cahil kalmasını istemiyordu. Can, çaresizlik ve parasızhk yüzünden 36 vıDık ömrüne son noktâyı koydu. G«ride gözyaşlan içinde kalan bir aile bırakû. rap veriyordu ona... Apartmandaki iş- lerini bir kenara bırakıp ortadan kaybol- muştu. Küçük yavrusu kapı önünde ba- basuun dönüşünübekliyordu. Yeni ön- lükle, çantayla, ayakkabıyla gelecekti babası... Cemal Can, eve çok geç saatte dön- müştü. Yavrusu ise çoktan uyumuştu. Gece hiç konuşmadı. Eşi paniğe kapıl- mıştı ancak bir şey yapamıyordu. Türkiye'de yüz binlerce öğrencinin okul hazırhğı yaptığı 16 Eylül sabahı Kadıköy Mahallesi Özgün Apartma- m'nda feryat yükseldi... Şerife Can, 10 yıllık eşini tavanda asılı buldu. Ağıtlar içinde yığılıp kaldı... Onun haykmşıy- la da küçük çocuklan uyandı. tkisi de çığlık çığlığa birbirlerine sanldı. Cemal Can küçük bir not bırakmış- tı: "tntihanmdan kimse sorumlu değil- dir. Çocuğuma ryi bakm_" Çaresizlik ve parasızlık yüzünden 36 yıllık ömrüne kapıcısı olduğu apartma- nın bodrum katında son noktayı koyan Cemal Can, geride eşini dul, oğlunu da yetim bıraktı... Can ailesinin dramı kı- sa sürede Samsun'da yankılandı. Ola- yın duyulmasınm ardmdan yardım et- mek isteyenler de gazete bürolannı ara- yarak sıraya girdi. Ancak iş işten çok- tan geçmişti. Bodrum katındaki hava- landırma camının demir parmaklıkla- nna bağladığı iple intihar eden Cemal Can'ın cenazesi, Alaçam ilçesinde top- rağa verildi. Allenln dramı Kazun Orbay llköğretim Okulu 2. suııf öğrencisi olan küçük çocuk, ba- basının kendisine önlük ve kitap defler alamadığı için intihar ettiğini biliyor: "Okula gidecektim. Önlüğüm küçük geü>ordu. Babamdan önlük istemiştim ama alamadL Kitaplannun bir kısmı- nı da başka biri akk Ben babamı isti- yorum." Eşi Şerife Can ise "Geçim sıkmösı çe- krvorduk. Oğlumuzun okul masraflan- nı karşüay-amadık. Bu nedenk eşim son günlerde çok düşünceliydi. Kendini asacağmı hiç düşünmemiştim" diyerek gözyaşı döktü. Bordro yakma eylemini eleştirmişti Bakan Tekin'den öğretmenlere özür İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakam Necdet Tekin. "öğrermenfcrin bordro yakma ejiemlerine" ilişkin olarak önceki gün sarf ettiği "lsterseniz kendinizi yakm" sözlerinin "hoş obnadtğmı" belirterek "Önceki günkü açıklamam, hakaret etmek için söyienmemişti" dedi. Özel okullardaki KDV oranlannın aşağı çekilmesi gerektiğini söyleyen Bakan Tekin, Türkiye'de eğitim sistemindeki yanlış uygulamalardan dolayı tıp fakültesinden müzisyen çıktığına dikkat çekti. Florya'daki özel MEV îstanbul îlköğretim Okulu'na dün yaptığı ziyarette basın mensuplannm sorularmı yamtlayan Necdet Tekin, bordro yakma eylemiyle ilgili "Sz istediğiniz kadar yürüyün, isterseniz bordro yakm, isterseniz kendinizi yakm. Devletin kuraüan şu anda acele maaş artûrmaya bütçesel olarak mümkün değü" sözlerinin ammsatılması üzerine, şunlan söyledi: "Bütçe imkânlan sourh. Hükümet sendika hakkı için elinden geleni yapü. Sendikalarm tepkisini de doğal karşihyorum ama dün sürçülisan oldu, hoş ohnadL Benim için de hoş olmadı. Türkiye bir krizden geçiyor. Onun için bu dönemde daha saüm, akdh hareket etmek gerekiyor. Yoksa dünkü açıklamam hakaret etmek için söylenmemişti. Bordro yakma eyîemi yapıldı. Onlar sendikal hakkmı kullanıyor. Hareket ne kadar sert ohırsa olsun, bütçenin dışma çıkmamız mümkün değiL Sözlerim mecazi sözkrdir. Beni tanıyanlar bifir. Böyle bir tavnm olamaz. Ben de uzun zaman sendikal harekette bulundum." Tüm memurlara olduğu gibi öğretmenlere de sendikal hak verildiğıni belirten Tekin, "Bu hakkı iyi kullanın. Sutsthnal etmeyin, akfan dışına çıkmayuı'" dedi. Bakan Tekin'e kınama ve protesto Sendikalar istifaya davetetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakam Necdet Tekin'in "tster bordrolannı yaksınlar isterierse kendikrini yaksmlar, zam yok" sözlerine tepkı gösteren eğitim sendikalan, bakam istifaya davet ettiler. Bakan Tekin'in açıklamalanna KESK'e bağlı Eğitim-Sen ve Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitün- Sen dün yaptıklan açıklamalarla tepki gösterdiler. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer yazılı açıklamasında, "Kendinizi yalan diyen bir MilB Eğitim Bakam'nı anlamamız ve bu yaklaşnna tahammül etmemiz bekknmesin'* ifadesini kullandı. Tekin'i, tüm Eğitim-Sen üyeleri adına kınadıgım belirten Dinçer, bakanın özür dilemesi gerektiğini vurguladı. Dinçer şunlan kaydetti: "Kendi öğretmenine 'Kendinizi yakın' diyen bir bakam protesto etmenin anlam<i7İıgının farkındayım. Asknda Tekin'e teşekkür etmek gerek. Eğitimin en üst mercünde bulunan bir insanın yaklaşımı, tüm kamuovTinu eğitim sistemimiz konusunda bifinçlendinniştir. Saym Bakan öğreonenleri inciteceğine, biraz da sonınlarla uğraşsm." Türk Eğ_itim-Sen Genel Başkam Şuayip Özcan da, Tekin'i istifaya çağırdı. Özcan, eğitim-öğretim yılımn başlamasıyla birlikte sorunlara dikkat çekmek için, 2 saat derse girmeme ve bordro yakma eylemi düzenlediklerini belirterek, bazı iller dışında eylemin başanyla gerçekleştirildiğini bildirdi. Eylemin, Tekin tarafindan bu şekilde yorumlanmasının çok üzücü olduğunu belirten Özcan, açıklamanın bütün öğretmenler ve eğitim çahşanlan tarafindan nefretle karşılandığmı belirtti. Özcan, "Kendi çahşanlannm haklannı savunacağı yerde, onlan aşağıhyor. Bakan Tekin bir an önce istifa etmeh'dir" dedi. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Verheugen Ne Demek İstiyor ki? CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Avustur- ya'nın Salzburg kentinde toplanan "Dünya Eko- nomik Fonjmu"nda, AB kapılannın bir an önce açılması amacıyla ikili temaslar da yapıyor. Bu te- maslar sırasında birliğin genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen'in kendisine söyledikleri, bir bü- yülteç altına alınacak kadar önemli geldi bana. Önce, forumdan, Türkiye'ye nasıl bakıldığını saptayan ve Deniz Baykal'ın bir panel konuşma- sı için kürsüye çağrılışı sırasında kullanılan tanrtım cümlesini agır ağır okuyalım: "Bir süre önce devhmsel nitelikte düzenleme- leryapan Türkiye'den bir siyaset adamı." Bu övgü dolu sözler öncelikle, genel seçimleri 3 Kasımda yapma kararı alan, daha sonra da "biz bu karan niye verik ki" sorusunu kendilerine so- ran Türkiye Büyük Millet Meclisimizin seyir defte- rinde yer almalıdır. Dünya Ekonomik Forumu de- nilen kuruluş, AB lobisi üzerinde etkin birörgüt. öy- le bir örgütte, parlamentomuzun demokratikleş- meyle ilgili olarak çıkarttığı ve halen önemli bir bö- lümü MHP'lilerin iptal başvurusu üzerine Anaya- sa Mahkemesı'nin incelemesinde bulunan devrim- sel nitelikte düzenlemeler olarak değerlendiriliyor. Baykal, biraz da ülkesi için sarf edilmiş bu söz- lerin de etkisiyle konuşmasına, "Umanm AB de dev- rimset bir karar alır ve Türkiye'ye Kopenhag zir- vesinde bir müzakere tarihi verir" diye başlıyor. CHP Genel Başkanı'nın bu umut dolu çağnsı- nın, AB doruğundaki tepkisini, genişlemeden so- rumlu komiserin, yani Vemeugen'in yanıtı ile an- lamak mümkün. Verheugen, hem Baykal'ın ko- nuşmasını övüyor: hem de "Söyledikleriniz beni aşar" diye adeta havlu atıyor ve ne yapması ge- rektiği yönünde bir de yol göstenyor: "Yanınıza Kemal DervişV de alarak, bu sözle- rinizi Schröder, Blair ve Chirac'a hemen anlat- manız gerekiyor. Bızım komisyon olarak bu yolda katkı yapmamız çokzor. Ancak yukarıdan talimat gelirse bu iş olur." AB'nin troykası Vemeugen'in bu sozlerı, AB'de de birtroykanın ipleri elinde tuttuğunun açık yürekli itirafı mı dır? Almanya, Ingiltere ve Fransa başbakanları ne der- se, demek AB de o oluyor! Fakat asıl bir başka iti- raf tumcesi var kı, o önce CHP Genel Başkanı ol- mak üzere hepimızi düşündürecek kadar hem önemli hem de vahimdir. Verheugen, CHP Genel Başkanı'na bu üç AB pat- ronu ile göruşmeye giderken, yanına Kemal Der- viş'i almalarını öğütlüyor. Açık açık söylemiyor ama, Türkiye'de bir kurumsal kimliğin sahibi olma- sı gereken Baykal'a, "Seni değil Kemal'i dinler- ler" demek istiyor! Derviş'in bugüne kadar hayli maskeli kalmış asıl yüzü, gün geçtikçe ve seçimler yaklaştıkça ada- makıilı ortaya çıkıyor. Ekonomik kriz üzerineTürkiye'ye başkan yardım- cılığını yaptığı Dünya Bankası ve IMF'nin tavsiye- si ile ve teknokrat kimliği ile gönderilen Derviş, aradan bir yıl geçtikten sonra ekonomi ite uğraş- ! maktan daha çok, ülkesinin ıç politikasındaki den- geleri degiştirme merakında olduğunu ortaya ko- yacak işler yapıyor. Başbakan Ecevrt, ne yazık ki Derviş'in bu me- rakını da aynı konulardaki uzmanlığını da adeta iş işten geçmek üzereyken fark ediyor. Derviş, o uzun zaman diliminde önce ülkede siyasal belirsizlik ol- duğu havasını yayıyor. Çok iyi yetiştinlmiş ajanla- ra taş çıkartacak bir soğukkanlılık ile TBMM Büt- çe Plan Komisyonu Başkanı, bugün YTP Genel Sek- reter Yardımcısı Met'n Şahin'in de aralannda bu- lunduğu milletvekillerıne OSP'den huruç yollarını ve yöntemlerini aşılıyor. Bu konuda düğmeye ba- sılıyor ve troyka yola çıkıyor. Amaç Yeni Türkiye Hareketi. Ama Derviş, ani bir dönüş ile kendisini izleyenlerı terk ediyor. Bu kez "a;7e reisi" diye tanımladığı Ecevit'e çengel atarak yeni kördüğümler hazırlamak istiyor. Ve sonra asıl hedefi olduğunu artık saklamadı- ğı CHP'deki yerini alıyor. Tabii, geniş bir çevre ile geleceğim dediği CHP'nin kapısının, arkasındaki eskı arkadaşlarının yüzüne kapatılmasına zerrece üzülmeden, aldınş etmeden. O kendi gemisini yüzdürmekle meşgul çünkü. Ve o Verheugen'in koskoca bir partinin genel baş- kanına "Bizim troykaya gidip derdini anlatacak- san yanında Kemal Derviş'i götürmelisın" dediği adam. AB'nin adeta özel şifresi.. O şimdi, ilaç paralarının SSK'ye aktarılmasını bile çok görüp Bakanlar Kurulu'nda kaynak itira- zı yaptığı işçilerin dinlenme kampında, bir sendi- ka ağası ile birlikte denıze girip beleş tatil yapa- cak kadar da vurdumduymaz. CHP'nin yakın gelecekteki genel başkanının iç ceplerinde acaba başka hangi kimlikler de bulu- nuyor? Bir boş zamanında Verheugen, onlan da açıklar mı acaba? Faks: 0212- 677 07 62 obirgrtae-kolay.net Kadıköy Belediyesi'nden yardım • tstanbul Haber Servisi- Kadıköy Belediyesi özellikle dar gelirli ailelerin yaşadığı mahallelerde 1500 ilköğretim okulu öğrencisine okul ve kırtasiye yardımı yaptı. Belediye yetkilileri, Kadıköy'ün Yenisahra, Kayışdağı, Dumlupınar, Içerenköy ve Küçükbakkalköy mahallelerinde oturan dar gelirli bazı ailelerin çocuklanm ilk gün okula göndermediklerini belirledi. Konuyu araştıran Kadıköy Belediyesi Başkan Yarduncısı Inci Beşpınar, belediye aile danışma merkezleri ve gönüllü kuruluşlan harekete geçirdi. Yapılan çalışmayla 1500 ilköğretim okulu öğrencisine önlük, çanta ve kırtasiye malzemelerinden oluşan bir yardım paketi ıletildi.