25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr | v Dünya Ticaret Merkezi'ne intihar dalışı yapanlann bugünkü dünya tablosunu öngördüklerini söylemek zor EylülmağduruimparatorERGİNYILDIZOCLU L0\DRA - ABD önderliğinde ilerleyen kü- reselleşme sürecinin en güçlü süngesi, Dünya Ticaret Merkezi (DTM) kulelerine fanatik bir Müslüman örgüt tarafindan gerçekleştirilen ve 3 bine yakın sivilin ölümüne neden olan hun- harca saldınnın üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yıl ıçınde yaşanan gelişmelerin tarih- sel önemini tam olarak saptayabilmek için va- ldt henüz erken. Ama, Amerika'nın tepldsi, "te- rorizmekarşı savaş*\ konsepti, Afganistan'uı iş- gali, Irak dahil bir seri başka ülkede "rejim de- ğjşikfiğr projesinin gündeme getirilmiş olma- sı, tüm Ortadoğu ve Yeşil Kuşak içinde ABD'nin Müslüman rejimlerle ve hareketlerle ilişkileri- nin yeniden tarif edilmeye başlanması bize en azından uluslararası jeopolitikte tektonik taba- vZeçen yıl bugün, 3 bine yakın vatandaşını kaybettiği bir saldınya uğrayan Amerika Birleşik Devletleri, bu saldınnın ardından başlattığı "terorizme karşı savaş" sayesinde dünyanın, özellikle enerji kaynaklannm bulunduğu bölgelerinde birinci derecede etkin bir konum elde etti. kaların yerinden oynadığını gösteriyor. Saldın, ABD'nin ulusal bilincinin en önemli bileşenlerinden birini tuzla buz ederek verili ger- çekliğin, koordinatlannı belirsizleştirdi. ABD halkı kendi topraklannda ilk kez bu ölçekte bir saldınyla karşılaşmış, dış düşmanlanna karşı korunaklı olduğuna ilişkin kökJü güveni yıkıl- mıştı. ABD halkının bu güven bunalunına, kar- şı ilk tepkisi mılliyetçıiiğe ve dine daha sıkı sa- nlmak oldu. tlk anda patlak veren "Uygarnk- lar çadşması". "*Terorizme karşı Haçfa Seferi" gibi söylemler de bu süreci kışkırttı. 11 Eylül'de ABD ekonomisi altı aydır reses- yondaydı ve dünya ekonomisini de peşinden sürüklüyordu. Bush yönetimi, 11 Eylül'ün ya- rattığı ortamı kullanarak büyük şirketleri des- teklemeye. silahlanma harcamalannı büyük bir hızla arttırmaya başladı. Faizierde ve vergilerdeki indirimler, 11 EyKil'ün hemen arkasında yaşanan borsa sarsıntısının ve büyük çapü işten çıkartmalann etldlerini steri- lize etti, ekonomitoparlanmayabaşladı. Bir yıl sonra bugün geriye baktığımızda, 11 Eylül ön- cesinin, resesyon ve mali krız ortamına geri dö- nûldüğünü, şirket skandallannın serbestpiyasa ekonomisine güveni zayıflafhğını, mali serma- yenin kaptanlannın büyük mali kayıplar vererek güç kaybetmiş olduğunu görüyoruz. 11 Eylül saldınsının yarattığı güven bunah- mmdan faydalanılarak teronzmle mücadele ted- birleri görünrüsü altmda, vatandaşlık haklannı kısıtlayan, özel yaşamın mahremiyeri ilkesini ih- lal eden bir dizi yasa gündeme getinldi. Bu süreçte, bakanlıklar düzeyinde, yeni bir haberalma örgütü kuruldu. Orduya da CIA'dan ayn olarak kendi haberalma faaliyetlerini geliş- tirme yetkisi verildi. ABD'de başlayan bu eği- lim tüm Avrupa'yı ve azgelişmiş ülkeleri etki- lemeye başladı. Birçok hükümet "terorizmekar- IR YIL SONRA NEW YORK Yaralı kentten çelişki resimleri MtVE ESEN NE W YORK - New York ki- mileri için dünya ekonomisinin kalbi, kimileri için özgürlük anı- tıyla sembol olmuş bir metro- pol, kimileri için tüm dünya kül- türlerini içinde banndıran zıtlık- larla dolu koskocaman bir kent. New York'u daha birçok "khni- leriiçiırierle anlatmak mümkün. Ama hiç kuşku yok ki 11 Ey- lül 2001 'de yaşanan trajedi, New York'un tarih sayfalannda terö- rün soğuk yüzünü yansıtan ölüm. şiddet, şaşkınlık, acı ve hüzün ta- nımlamalanyla yer buldu. New York'a adım attığım an- dan itibaren şehrin ışıltılı haya- tı ve canlılığı kafamda 11 Ey- lül'ün izlerinin artık yavaş ya- vaş küllendiği fikrini doğıirsa da zaman geçmeden yanıldığı- mı anladım. Hem de ilk dersi- mi bir taksi şoforünden alarak. îkiz kulelerin bulunduğu alana gitmek üzere bindiğim taksinin şoförünün "nereye" sorusuna doğrudan "Sıfirnoktası(gn>und zero)"yanıhnı verdiğimde, tak- sici yüzüne ciddi bir hava verip "Yani Dünya Ticaret Merkezi (DTM)* dıye mınldandı. DTM'nin bir zamanlar her biri 110 katlı ikiz gökdelenle- rinin bulunduğu alana vardığımızda gözüme ilk çarpan, saldınlarda yaşamı- nı yitirenleri anmak için oluşrurulmuş duvar panolan ol- du. Kaybetriklerine yazılmış mekrup- lar, şiirler, 11 Eylül kurbanlarının re- simleri, boy boy Amerikan bayrak- lan... Saldında ce- setleri teşhis edile- meyen kurbanlann ailelerinin verdik- lerikayıpilanlan... Duvarlardaki acı ve özlem do- lu satırlan okuya okuya, bir za- manlar ikiz kulelerin yükseldi- ği alana geliyoruz. Boydan bo- ya tel örgülerle çevrili, sıkı gü- venlik önlemleriyle korunan alanda yaklaşık 1 yıldır devam eden enkaz kaldırrna çalışmala- nnda sona gelinmiş gibi. Çalış- malar sırasında 1 milyon 800 bin ton enkaz Hudson Nehri üzerindeld Staten Adası'na ta- şınmış. Enkaz alanırun hemen karşısında 11 Eylül olaylan ile ilgili anı eşyalan göze çarpıyor. Acıyı pazarlayarak bundan ka- zanç sağlamak, pazarlama ko- nusunda rakip tanımayan ABD başta olmak üzere pek çok ül- kenin genel politikası içinde ken- dine yer buluyor. 11 Eylül'ün ardından ABD yöneriminin "teröre karşı sa- vaş" adı altında yaptıklanm ha- tırladığıruzda, insanın aklına o gün yaşamını trajik bir şekilde yitiren binlerce kişinin, yerli ve yabancı kamuoyunda yarattığı acı ve şokun arkasına saklanıla- rak bu adımlann ahldığı düşün- cesi geliyor. Kafası kanşık olan sadece ben değilim elbette. ABD'li kültürel antropolojist KarenLarson."Amerfliahâlâll Eyiül'ün dumanı altında" sap- aldınlann 1. yüdönümünün öncesi günlerde New York'ta bir an olağanyaşama dönüş atmosferini yakahyorsunuz, ama hemen ardından o korkunç günün trajik izleri karşınıza çıkıyor. tamasını yaparken, terorizmle mücadelenin gerekli olduğuna üıanan Amerikalılann, 11 Ey- lül'ün ardından yaşananlarla il- gili olarak hâlâ kafasının kan- şık olduğunu söylüyor. Uzmanlar 11 Eylül'ün ardın- dan Amerikan yaşam biçimi- nin de yavaş yavaş normale dön- düğünü söylüyor. New Yorklu işine gidiyor, sosyal hayatmı devam ettiriyor. Sokaklar ana- baba günü gibi kalabalık. Ti- yatrolar, sinemalar, müzikaller hka basa dolu. Şehrin kültürel ve sosyal yaşamı 11 Eylül tra- jedısinın ardından yaralannı sar- maya başlamış. Chicago Üniversıtesi Ulusal Görüşler Araştırma Merkezi toplumbilimcilerinden Tom Snütfa'in hazırladığı bir rapor- da, 11 Eylül saldınlannm yan- sunası olarak son bir yıl içinde halkta görülen stres, endişe ve diğer psikolojik sorunlann gi- derek azaldığı belirtiliyor. An- cak yine de toplumun azımsan- mayacak bölümünde duygusal stres belirtilerine rastlandığını vurgulayan Smith, 11 Eylül'ün ardından New Yorklulann yüz- de 15' inin, ABD nüfusunun ise yaklaşık yüzde 8' inin bu rahat- sızlığı yaşadıklannı açıklıyor. Amerikan toplu- munda yayguı olan milliyetçilik duygu- lanrun 11 Eylül sal- dınlannın ardından daha da yoğunlaşh- ğı göze çarpıyor. New York'taki bir- çok restoranda, otel- de, barda, evlerin gi- rişlerinde asılı ABD bayraklan dikkat çe- kiyor. Uzmanlar sal- dınlann ardından gençlerin üniversite- lerde siyasi bilim- leri tercih ettikleri- ni,FBIveCIA'aya- pılan başvurularda artış yaşan- dığını belirtiyorlar. ÇelijkiJerirı kenti Işıltılı ve kalabalık Times Meydanı, tiyatro ve müzikalle- rin kalbi Brodway'ı, Metropo- litan Müzesi, borsanın merkezi Wall Street'i, şık mağazalann bulunduğu 5. Cadde'si, Central Park boyunca uzanan ünlülerin oturduğu görkemli binalan, ha- reketli sosyal ve kültürel yaşa- mı ile New York tüm davetkâr- lıgıyla size göz kırpıyor. Ama bir arka sokakta yaşanan acımasız- lık, sınır tanımaz rekabet, tehli- kelerle dolu yaşam koşullan, fa- kirlik, yokluk ve kirlilik insanı adeta ürpertiyor. Bu derin ikilem içinde yüksek gökdelenler ara- sında kendine yaşam olanağı bulmaya çalışan insanlann ger- çekleştirmeye çalışnklan Ame- rikan rüyası, krmi zaman kâbu- sa dönüşse de New Yorklunun hayat kavgası sürüyor. 11 Eylül trajedisinin kurbanı New York, yaşamla mücadele et- mekten vazgeçmeye pek de ni- yetli olmadığını ben şehirden aynlırken asılmaya başlanan duvar panolanndan adeta dün- yaya inat haykırıyor: Her zamanküıden daha güçlüyüz. 08.46 - 5 hava korsanı ile birlikte 92 yolcu taşıyan Amerikan Havayollan'na ait Boeing 767 tipi uçak, New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin 110 katlı ikiz kulelerinden birine çarptı. 09i)3 -Amerikan Havayollan'na ait Boeing 767 tipi uçak, 5 hava korsanıyla birlikte toplam 65 yolcusuyla Dünya Ticaret Merkezi ikiz kulelerinin ikincisine çarptı. 9930 - Florida, Sarasota'da bulunan ABD Başkanı George W. Bnsh gelişmelen •'açıkça terörist bir saldırT olarak tanımladı. 09.43 - îçinde 5 hava korsanı dahil olmak üzere 64 kişinin bulunduğu Amerikan Havayollan'na ait Boeing 757 tipi uçak Büyük çöküşün iki saati Washington'uı dışında bulunan Pentagon'a ait binaya çarptı. 09^45 - ABD Federal Havacılık Idaresi ülkedeki tüm ticari uçuşlann iptal edildiğini açıkladı, Beyaz Saray tahliye edildi. 10.05 - Dünya Ticaret Merkezi 'nüı ikiz kulelerinden biri ağır bir duman ve toz bulutuyla birlikte çöktü. 10.10- içinde 4 hava korsanıyla toplam 44 kişiyi taşıyan, Newark-San Fransisco seferini yapan Amerikan Havayollan'na ait Boeing 757 tipi uçak Pensilvanya'nın batısında düştü. 1028 - Dünya Ticaret Merkezi 'nin ikinci binası da çöktü. şıönlem" olarak siyasi haklan tırpanlamaya baş- ladı. 11 Eylül'ün hemen arkasından açıklanan yeni savunma stratejisi, ABD yönetimini ucu açık ve sonu belli ohnayan bir savaş ve silahlan- ma sürecine sokmuştu. Bunun bir sonucu ola- rak da Bush yönetimi içinde "askeri sinai komp- leks"in temsilcilerinin ağırlığı arttı. Çoğu JIN- SA'nın (Israil'e bağlı yan-resmi bir güvenlik ör- gütü) eskı yönetim kurulu üyeleri olan bu isim- Ier (Cheney, Wotfowitz vb.), "Irak savaşT tartış- malannda "şahinler'* kanadını oluşturuyorlar. Küresel çıkara sahip tek ülke Buyeni yönehm, Soğuk Savaş sonrası dönem- de askerı ve teknojik olarak rakipsız kalan ABD'nin bugün "küresel çıkara sahip tek ülke olduğunu". ister istemez kendini bir imparator- luk kurma eğilimi içinde buldugunu, ulusal çı- karlannı ve dış politikasını buna uy- gun bir biçimde yeniden düzenlemesi gerektiğini saptıyordu. ABD artık tek başına davranma hakkını kullanaca- ğını gösteren adunlar atıyordu. Was- hington, 1972 tarihli Balistik Füzele- re Karşı Uluslararası Anlaşma'dan tek taraflı olarak çekildi. Kapsamlı Nük- leer Deneme Yasağı Anlaşması Kong- re'de onaylanmadı. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kurulmasına ilişkin anlaşmayı imzalamadı. Kyoto Protoko- lü'nden çıktı. Biyolojik Silahlan De- netleme Anlaşması'nı da imzalama- dı. Bunun ötesinde, yeni kuşak nükle- ersilahlargeliştirdiğini,bunlan Irak'a karşı kullanabileceğini dolaylı olarak açıkladı. Bush, 1 Temmuz'daWestPo- ınt askeri akademisinde, Soğuk Savaş döneminde ABD dış politikasını yön- lendiren ilkelerin geçerliliğini yitirdi- ğini ve "önle>ici ilkvıınış hakkı" pren- sibini benimsediklerini açıkladı. Yeni ABD yayümacılığı Washington"ın Irak'ı hedef ahnasıy- la birlikte, terorizme karşı savaş "seri rejim değişikBğT sürecine dönüşmeye başlarken ABD'nin hepsi de enerji kay- naklanyla yakından ilgili üç bölgede ayak izlen belirgin bir biçimde sıklaş- tı. Afganistan işgaliyle birlikte Afga- nistan, Özbekistan ve Kazakistan'da yeni üsler kuran ABD, Gürcistan'da da askeri varlığını arttırmaya başladı. ABD Uzakdoğu'da Filipinler'e yerleşti, En- donezya'da orduyla yeni ilişkiler kur- maya ve geliştirmeye başladı. ABD Ortadoğu'yu doğrudan hedef ahnaya başladığmda ise Afganistan'da başla- yan ve Irak'ta da gündeme gelecek olan u ulus inşa etme" projesi, adeta "bölge inşa etme" projesine dönüşüyordu. ABD'nın tek başına da\Tanma eğı- liminin artması ve AvTupa'yı bir ayak- bağı olarak görmesi geleneksel müt- tefikiyle arasını açtı. Çok temel siya- si, ekonomik ve uluslararası konular- da Avrupa ve ABD arasında görüş ay- nlıklan belirginleşmeye başladı. Tüm bu gelişmeler. 11 Eylül'den sonra uluslararası politikanın tektonik tabakalannın yerinden oynadığmı dü- şündürüyor. Ancak, bu dönüşümün 20 yıldır zaten şekillenmekte olduğunu, 11 Eylül'ün tarihin yönünü değiştirmek- tense akışını hızlandırdığını söymek mümkün. Yine de, önemli bir etkisi- ni görmezden gehnemek gerekir. Eko- nomik küreselleşmeyle küresel banş or- tamının birlikte ilerleyeceğini varsayan yaklaşım, 11 Eylül'de çöktü, ABD he- gemonyasını güçlendiren ve bölgesel eşitsizlüderi arttıran, gelir dağılımmı daha da bozan küreselleşme sürecinin ne büyük bir istikrarsızlık kaynağı ol- duğu ortaya çıktı. fihan Selçuk'un sık kullandığı bir ifadeyle "küreselJeşmenin maskesi" düştü. Ancak, bu maskenin düşmesiy- le ortaya çıkan "şeyin'' gerektiği gibi ka\Tandığmı söylemek oldukça zor. Amerikalılann birbirlerine sorduğu bu soruya, Amerikalı aydınlar ortak cevap veriyor 6 Neden bîzden nefret ediyorlar?' ALPERBALLI WASHINGTON- Saldınrun ardından Amerikalılar birbirlerine hep aynı soruyu sordular: Neden bizden nefret ediyorlar? Aydınlann bu soruya verdikleri yanıt ortaktı: ABD özelhkle Ortadoğu'da kendi güdümünde hükümetler kurdurdu, sol muhalefetin ortadan kaldınlmasına yarduncı oldu, baskıcı rejimleri destekledi, desteklemeyı sürdürüyor, darbeler yaptırdı, Israil'e kayıtsız şartsız destek veriyor. Stephen Shalom, muhalif aydınlardan Noam Chomsky'nin öncülüğünde hazırlanan zmag adlı internet • Israil'e kayıtsız şartsız destek veren ABD yönetimi, bugüne kadar Ortadoğu'da baskıcı rejimleri destekledi, sol muhalefetin ortadan kaldınlmasına yardımcı oldu. sitesinde "Neden bizden nefret ediyorlar?'' sorusunu 22 Eylül 2001 'de yayımlanan 58 maddelik özet bir listeyle şu şekilde yanıtlıyordu: ABD'nin Ortadoğu'dald günahlarmdan bazılan.» 1948: Israil de\leti ilanedildi, ABD bu devleti ilanmdan birkaç dakika sonra tanıyan ilk devlet oldu. Washington, sürgündeki Filistinlilerin dönmesine izin vermesi için Israil'e baskı girişimlerini engelledi. 1953: CIA, Iran'ın seçimle işbaşına gelen Musadcfak yöneriminin (iktidara gelince tngiliz petrol şirketini devletleştırmişti) de\Tİhnesi için Şah Rıza Pehlevi'ye destek verdi. 1963: Irak'ta Baas Partisi'ne ülkedeki komünistlerin listesini verdi, listedekiler infaz edildi. 1967: tsraü'in işgal ettiği Filistin topraklanndan çekilmesine yönelik BM karannı bloke etti. 1980-1988: Irak tran'ı işgal edince ABD, BM Güvenlik Konseyi'nin işgali kınamasını engelledi, hemen ardından da Irak'ı "terörii destekle\en ülkeler" listesinden çıkarttı ve Irak'a silah sahşına izin verdi. Aynı dönemde Israil, Iran'a silah sağladı, 1985'tedeABD doğrudan Iran'a silah gönderdi. Irak, 1984'te Iran'a karşı kimyasal silah kullandı. ABD Irak'la dıplomatık ilışkilen yeniden kurdu. 1987'de donanmasmı Basra Körfezi 'ne gönderdi, Irak tarafinı açıktan tutmaya başladı, bir ABD savaş gemisi tran'a ait sivil yolcu uçağını fiizeyle "yanhşhlda" düşürdü, 290 kişiyi öldürdü. 1982: tsrail'in Lübnan'ı işgaline yeşil ışık yaktı, 17 bin kişi öldürüldü. 1988: Halepçe katliamı sırasmda ABD. Irak'la ticari ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyordu. 1991: Körfez Savaşı'nda yüz binlerce sivilin öldürülmesi yetmiyormuş gibi ambargo ve yaphnmlarla başta çocuklar, binlerce kişinin ölümüne neden oldu. 1998: Tanzanya ve Kenya'daki büyükelçiliklerine yönelik saldınlara misillemede bulunmak amacıyla Sudan'daki tıbbi malzeme fabrikasını kimyasal silah malzemesi üretriği gerekçesiyle bombaladı, sonradan elinde kanıt ohnadığını itirafetti. 2000: Devam eden Israil-Filistin çatışmalan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear