25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4fcĞLTOS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI Şür Ataol Behramoğlu ve müzisyen Haluk Çetin yıllardır Türkiye'yi dolaşıyor Yükleri şiirvemüzik# 3iri şair, diğeri müzisyen. lirlikte çalışmaya başladıkları 7 yıldan bu yana yaklaşık 200 yurtiçi vzyurtdışı turnesi yaptılar. Neredeyse 150 bin kişinin kırşısına çıktılar. Son 2 ayda dinleti sundukları yerler, yoğunluklarının göstergesi. Bandırma, Akhisar ve Akçakoca'ya belediyenin, Malatya'ya Inönü Üniversitesi'nin, Yalova'ya deprem sonrası kurulan bir kültür sanat derneğinin çağrıhsı olarak gittiler. Çorlu 'da bir kolejin öğrencilerine ve halka iki ayrı konser verdiler. HAIİCE TUNCER Bir şair ve bir müzisyen, şiir ve müzik yüklenip Türkiye'yi dolaşıyorlar. Getıç müzisyen Haluk Çetin adını usta şair Ataol Behramoğlu'yla birlikte yaptıklan şiir dinletilennde duyurdu. Behramoğlu'yla Çetin yıllardır müzik ve şiıri iç içe bir dinleti halinde sunuyorlar. "Yaşadıklanmdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın nu, voğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi" dıyor Ataol Behramoğlu bir şiirinde ve devam ediyor: "Lnsan bütün güzel müzikleri dinîemeii alabildiğine/ Hem de tüm benliği sesleıie, ezgilerle dolarcasına™" Ataol Behramoğlu, 7 yıldır şiirinde dediği gibi Haluk Çetin'le birlikte kulaklan ezgi ve sözün en güzel haliyle dolduruyor. Bursa doğumlu olan Haluk Çetin, liseyi Bursa'da tamamladıktan sonra Istanbul Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ama ilkokuldaki mandolini lisede gitara dönüşmüş, müzik yaşammuı temeli olmuştu bir kez. Fakülteye uzun bir dönem ara verdi ve müziğe devam ettı. Istanbul'dan sıkılınca Antalya'ya kaçtı. Küçük bir pansiyon işletmeye başladı ama müzikten hiç kopmadı. Barlarda, lokallerde, kendi işlertiği yerlerde şarkılar söyledi. Bir televizyondaki ses yanşmasında şansını denedi ve ilk ona kaldı. Ünlü bir müzisyenin "Bir pop müzik yanşmasına sen senfonik bir eserle kanhyorsun" sözlenne karşın Haluk Çetin kendı bestesinde ısrar ettı. Salrle karsılasma CHP'nin, Ekim 1994'te Antalya'da Çetin'in işlettiği yerde düzenlediği şenliklerde, Ataol Behramoğlu'yla ikili çalışmalannın temeli atılır. Antalya'ya 50'ye yakın şair çağnlıdır. Sıvas'taki katliamdan kurtulmuş olan Aziz Nesin'in de olaydan sonra çıktığı ilk yurt gezisidir. Ataol Behramoğlu, müzisyen olarak şenlikte birçok etkinlikte görev alan Çetin'den şiir dinletisinde kendisine eşlik etmesini ıster. Bir gün çalışarak sahneye çıkarlar ve tıklım tıklım dolu salonda dinletiyi gerçekleştirirler: -Bir ara elektrik kesikü. Ataol Abi döndü 'Devam ediyor muyuz' dedi. Muntlar geldi, daha görkemü oldu. Hoş birgeceydi." İkili kuruluyor 12 Eylül 1980 sonrası "Banş Derneği Davası"ndan yargılanan Ataol Behramoğlu, 8 yıl hapis cezasına mahkûm edilince 1984'te yurtdışına çıkmak durumunda kaldı. 1989'da Türkiye'ye dönen Ataol Behramoğlu 5ik sık "Mayakovski gibi bir gün yurdumu şiirlerimi okuyarak dolaşmak istiyonım" sözleriyle özlemini dile getirirdi. Behramoğlu, projesini ınlattığında Haluk Çetin heyecanlanır: •'Ataol Behramoğhı'nun da hayatinın bir kmhna dönemi, benim de hayatımın bir kmlma dönemiydL 'Aşk İki Kişiliktir' şöri beynimde aylardır dönüyordu. Tam da benim Istanbul'a dönüşü düşündüğüm dönemdi Böyle bir tesadüfle ben de tası tarağı toplayıp tstanbul'a geldim." Dıyarbakır, Gaziantep, Bursa, Kocaeli... Şiir ve ezgilerle Türkiye'de olduğu gibi yurtdışındaki etkinliklerde de sahne aldılar: "Biz de şaşınhk. Çıkbğnnız her yer üklım bkhm doluyordu. Bd buçuk sene Anadolu'yu dolaşüktan sonra Istanbul'da ilk gösterimizi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yaranna Atatürk Kültür Merkezi'nde yaptik." Birlikte çalışmaya başladıklan 7 yıldan bu yana yaklaşık 200 yurtiçi ve yurtdışı turnesi yaptılar. Neredeyse 150 bin kişinin karşısına çıktılar. Son 2 ayda dinleti sunduklan yerler, yoğunluklarının göstergesi. Bandırma, Behramoğlu ve Çetin, dinletilerini 1997'de "Ataol Behramoglu- Yşk İki Kişiliktir" albümünde topladılar. Albümde Behramoğlu'nun şiirleri, Ezginin Günlüğü, Timur Selçuk ve Zülfü Livaneü'nin yaptığı şarkılann yanı sıra Çetin'in besteleri de yer alıyor. Akhisar ve Akçakoca'ya belediyenin, Malatya'ya tnönü Üniversitesi'nin, Yalova'ya deprem sonrası kurulan bir kültür sanat derneğinin çağnlısı olarak gittiler. Çorlu'da bir kolejin öğrencilerineve halka iki ayn konser verdiler. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin çağnlısı olarak gittikleri Gelibolu'daki yoğun ilgi, Sapanca'daki Uluslararası Şiir Akşamlan'nda da sürdü: "Srvil toplum kuruhışlannm, bekdiyelerin çağnlısı olarak gidrvoruz. Çağıranlar da dinleyenler de geniş bir yelpazede. tnsanlanmız doğru bir şey sunulduğunda abyoıiar. Popüler kültüriin bombardımam ne kadar OADIK GÜRBÜZ'ÜN 8. ALBÜMÜ 'YİNE O SEVDA' Ozgiir ve eşit bir diinyatstanbul Haber Servisi - 70'lerden bu yana elınden sazını, dilinden türküleri düşürmeyen günümüz ozanı Sadık Gürbüz dınleyicilerinı yeni albümü "Yine O Sevda r> yla bir kez daha selamlıyor. Sabahartin AM'nın şiinnden bestediği 'Benim Meskenim Dağlardır" türküsü, 70'lı yıllann gençlerinin dilinden düşmeyen Gürbüz, türkülerde Batı sazı kullanan ilk müzisyenlerden biri. Konserlenne bağlamanın yanı sıra batı sazlanyla çıkan Gürbüz ilk albümü "Sevdasıyla Kavgasıyla Pir Sultan AbdaFı 1976'da çıkardı. "Sevdadu-", "Ölüm Adm KaDeş Obun", "Gurbet Bize Yazgı mı" albümlerini art arda çıkaran Gürbüz'ün 80'de hazırlagı "Toprağnn ve Sevdam" albümü senfonik düzenlemeleriyle ılgı çekti. "Turna Telinden" albümünden sonra 1998'de çıkardığı "Umut ve Yaşam Türküleri''nı çıkaran Gürbüz dört yıldan bu yana albüm çıkarmamıştı. Sadık Gürbüz'ün sekizinci albümü "Yine O Sevda"daki türkülerın düzenlemelerini Ahmet Koç, Cebrail Kalın ve Cihat Aşkm yaptı. Üç aranjörle birlikte çalışarak elde ettiği sonuçtan hoşnutluğunu şöyle dıle getirirken u Ahmet Koçfolkpopçu, Cebrafl Kabn folkçu, Cihat Aşkın Klasik batı müzikçisi. Böylece üç ayn renk, üç ayn sound yakaladık" dedi. "Yine O Sevda" albümünde Aşık Devrani'den alınan "Düşrün mü Bilmem" türküsünü Arguvan'dan anonım "Nedendir de Suna Boylum takip ediyor. Urfa'dan "BüIbüDer Düğün Eyler" ve Kars-Hanak'tan "Şu Daglar Kömürdendir" türkülerinde bağlama ve curada Erdal Erzincan, Güray Hafiftaş, Ahmet Koç, Mustafa Karaçeper, Cem Yıkbz eşlik ediyor. Gürbüz albümünde kendı bestelenne de yer vermiş. "Gözlerin de tki Dünya", "Neredesin Yar", "Vanlmaz Gayn", "Sahibini Arayan Bağ" Gürbüz'ün kendıne özgü çızgisinın keyifle hissedildiği çalışmalar. Ney, mey, çello, piyano, flüt, yaylı sazların kullanıldıgı "Yine O Sevda" albümü için Sadık Gürbüz "Biz bir sevdayı anlaüyoruz... Eşit, özgür, kardeş bir dünyanın sevdasınL-" diyor. yaygın olursa olsun insanlara kaliteH, doğru bir şey sunulursa bu ülkede her zaman talep \r ar. Güneydoğu'dan Trakya'ya, Karadeniz'den Muğla'ya kadar olan bütün coğrafyada bunu göriiyoruz." Müzik. silre fon değll Behramoğlu ve Çetin, her gösteride farklı bir çızgı ızliyor. Aym dinletiyi iki kez sunmuyorlar. Aşk şiirleri, ıronik şiirler. politik şürler ve şarkılar bir saatı aşkın bir süre birbirinı izliyor: "Şiir okunurken fon yapıhr gibi düşünce vanhr. Bizinı yapbğunız bu değil. Şiir bir yönüyie zaten edebiyat, felsefe, imgelerle yaratüğı resim. bir yönüyie de zaten müziği ve kendi sesi var. Kimi şihierin müziği de güçlüdür. Şiirin bir şeye yamanmaya, fon müziğine ihtiyacı yok Bizim dinlerimizde şiirler ve şarkılar, birbirini tamamlayan iç içe bir senfonik bütünlük içindedir. Şürler bitip müzik başladığuıda şiirin tadı kulaklarda devam eder. Gitanmın da nnısı var. Zaten şiirierden yapıbnış besteler olduğu için bir bütünlük de oluşturuyor. Müzik bitip şiire geçildiğinde de müziğin etkisi henüz geçmemiştir. Şiir ve müzik demetler halinde birbirini takip eder. Finalde beyinlerde çok güzel bir tat kalıyor." Çetuı, dinletilerinin, kıtaba. şiire yönelmeyi arttıncı etkisi olduğunu da düşünüyor. Dinletinin şiin sevdırme ve kitap okuma alışkanlığı kazandırma gibi bir etkisi oluyor: "Bayağıhkla mücadelede bir işlevselliği var dinletimizin. Bir bayrak ruruyoruz yanL Düdetimizde aşk gibi bireysel yansımalar da var, tophuncu şihierin yüreğinin atması var. Örneğin salonda bizi dinkyen, Ataol Behramoğlu'nun kftabını ahp okuyan bir Idşi doğal olarak başka bir yazann ldtabuıa yönetiyor. Ya da daha doğru kişileri izliyor. dûıByor. en a7inHan kafasında tartıyor." Aşk İki KlşlHktlr Behramoğlu ve Çetin, dinletilerini 1997 de "Ataol Behramoğlu-Aşk Bd KişiHktir" albümünde topladılar. Albümde Behramoğlu şiirlennden Ezginin Günlüğü, Timur Selçuk ve Zülfu LivaneK'nin yaptığı şarkılann yam sıra Çetin'in besteleri de yer alıyor. Haluk Çetin turnede olmadığı zamanlarda Bursa'da yaşıyor ve hafta içınde Bursa Tabipler Odası'nda müzik yapıyor. Sonunda Hukuk Fakültesi'nden mezun olabilen Çetin, ekim aymda piyasaya çıkacak olan ilk albümünün heyecanı içinde. Hayran olduğu müzisyen Vedat Sakman'ın düzenlemeleri yapması bir rüya gibi geliyor: "Ben de kaç senedir nrmalryorum. Daha yeni bir albümüm olacak. Vedat Sakman hayahındeki isimdi. Şarkuanna da düzenlemelerine de hayrandım. Bana, Behramoğlu'yla, Sakman'la böyle bir yolculuk yapacağmıı söyleseler inanmazdım. Albümde Behramoğlu dışında Nâznn Hikmet, Nihat Behram, Ahmet Telli, Sunay Akın, Cezmi Ersöz'ün şihierinden yapüğnn besteler olacak Sakman Prodüksiyon'dan çıkacak ohnası ayn bir sevinç benim için. Ama Ataol Behramoğlu'yla olan çahşmalanmız hep sürecek." GORU Prof. Dr. TURKKAYA ATAOV Küreselleşme ve Afrika Bir zamanlar yaklaşık 400 yıl kaldığımız Afrıka'yı bugün eskisi gıbı bilmiyoruz. Oysa, çalkantılar ve açmazlar içinde olan bu büyük anakaranın görü- nen sorunlan, buzdağının su üstünde kalan bölü- mü gibi, bazı yabancı kitle haberleşme organlann- da bugün de öne çıkıyor. Ama bu yabancı çevre- lerin hiçbin kendı soygunlannı teşhir edecek temel soruna ınmiyor. Asıl sorumluluk dünkü ve bugün- kü küreselleşme bıçıminde. Kureselleşmeyle merkezın dıledığı gıbı bütünleş- meyen ülke artıkyok gıbı. Afganistan ile Yemen de kıskaca girdı. Küba gibi bir ikısı direnıyor. Üçüncü Dünya artık "yoksulluğun modernleşmesınr ya- şamayaaday. Fıldişi Kıyısı devletınin yanında Bur- kına Faso'nun durumunda olduğu gibi, bazı Afri- ka ülkeleri "çevrenın de çevresinde", yani dış ka- pının dış mandalı. Koca anakara sermayeci sıste- min ilk merkantilıst aşamasında, 200-400 yıl ön- ce, o zamanki küreselleşmeye bağlanmıştı. Halkı pamuk ve şekerkamışı tarlalarında köleleştırmek ıçın öylesıne koparılıp götürulmuştu kı, 1500'ler- deki nüfusuna ancak yeni kavuştu. 1880-1960 ara- sı açıkça yağmaya uğradı, madenleriyle tanmı dış tekellerın denetımine geçtı. 1960'lardan bu yana, yerfı önderlenn umut dolu sloganlan bir yana, bir yıkıntı devraldı. Bugün dünyanın en yoksul, en ge- lişmemiş toplumlan orada. Modernleşme yolunda ufak adımları bıle yaban- cının tepkılennı dogurdu. Bntanya'nın Hındıstan'da bir zamanlar en çekıcı pırlantası olan Bengal'ın bu- günkü durumuna bakın. Ünlü Lome Antlaşmalan Sahra'nın tüm guneyini Avrupa Bırlığı'ne bağlar- ken eski bölünmeyı, yanı Afrika'yı hammadde üre- ten toprak çerçevesınde tutma stratejısıni pekiş- tırdı. Yalnız Afrika değil, tüm Üçüncü Dünya Endüst- n Devrimı şansını bir kez daha kaçırıyor. Dünya kapıtalizminin gelişmemış ülkeleri kalkın- dırmak gıbı bir amacı da yok, modelı de. Amacı, petrol ureten ülkelerörneğındegörüldüğü gibi, ge- iışme olmadan, ama hammaddeye dayalı sınırlı bir büyüme. Kapıtalizmin, üretımi en üst duzeye çıkar- mak gibi bir hedefi yok. Amaç kârını arttırmak. Bu durumda, Afnkalılann da, ona benzeyenlerın de parlak geleceklen olamaz. Fıldışı Kıyısı'na bir ara, "mucıze" denmıştı, Gana'ya yaklaşabildiği ıçın. Ama Somalı, Ruanda, Liberya ve Sıerra Leone parçalanma yolunda. Küreselleşme Tanzanya'nın dışsatım potansıyelinın yüzde 60'ını dış borç faızı- ne bağladı. 1918 yenılgısınden sonra Almanya'nın tazmınat borçları bıle yüzde 7'ydı. Bu zıncıre Al- manya'nın ısyanı dünyanın başına neler açmıştı. Şim- di ıse gelırin önemlı bölümü borcun faızıne bile yetmiyor. Türkiye de Afrika'nın geldıği noktadan ken- dı ıçın dersler çıkarmalı. Yabancının tercihı, Türki- ye'yi de Afrika gibi bölup ele geçırmek. Türk psıkıyatrı toplumu en değerlı üyelennden Prof. Dr. HÜRAY (ŞİRİN) FİDANER'i kaybettı. Arkadaşımızı 5.8.2002 Pazartesi günü saat 11.00'de Dokuz Eylül Lnıversıtesı Tıp Fakültesi Dekanlığı'nda törenle uğurlayacağız. DEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü TARSUS 1. İCRA DAİRESt'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dos>aNo:2002 1771 E Satılmasına karar \enlen gavnmenkulun cınsı, kıymetı. ade- dı, evsafı Tarsus ılçesı. Kamber Hoviiğu Koyu sınırlan ıçe- nsınde kâın 706 parsel nolu ta^ınmaz 21910 metrekare olup açık aıttırma ıle satılacaktır Hıssenın tamamı borçluva aıt- tır Borçluva aıt taşınmaz ıçensınde 9 yaşlannda narencıye bahçesı ıle bırbırıne bıtışık vazıvette 3 adet betonarme bına bulunan bir taşınmazdır Taşınmaz her tıirlü en tansıftanraın yapıldığı sulama olanaklan elvenşlı bir konuma sahıptır 706 No'lu parsel ıçensınde bulunan 2 katlı betonarme deponun zemın katı depo, bınncı katı oda olarak ınşa edılmış, zemın kat sıvalı. ön cephesı çınko darabalı, bınncı katı sıvasız, ça- tı ortusü çınko olan 36 m2 oturumludur Aynı bınaya bıtışık olarak ınşa edılmış tek katlı betonarme bına. 3 oda. 1 salon, mutfak, bianyo ve VVC'den teşekkül etmış taban döşemesı be- ton, kapı v e pencerelen ahşap. pencereler demır korkuluklu, dış sıvası yapılmış, ıç sıvası yapılmış elektnk ve suyn bulu- nan 79 m2 oturumlu bir yapıdır Yine dığer bınalara bıtışik olarak ınşa edılmış tek katlı yapı su basman deposu dökül- muş, yan duv arlan kısmen bnketten örülmüş v e sıv asız du- rumda 220 80 m2 oturumlu bir yapıdır Bılırkışı tarafından arsa değerı ıçındekı müştemılat ıle birlikte 126 884 000.000 TL kıymet takdır edılmıştır, daha genış bılgı dos>asından te- mın edılebılır KDV alıcıya aıttır Satış Şartlan 1- Satış 16'09'2002 günü saat 09.30dan 09 40'a kadar Tarsus Beledıye müzayede salonunda açık ar- tırma suretıy le yapılacaktır Bu artırmada tahmm edılen kı- metın 0/ o 75'ıru ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mec- muunu v e satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur Böy- le bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın tahbüdü bakı kal- mak şartıyla 26 09 2002 Perşembe gunu a>nı yerde Saat 09 30'dan 09 40'a kadar ıkıncı arttrma) a çıkanlacaktır Bu ar- tırmada da bu mıkttar elde edılememışse gav nmenkul en çok artıranın taahhüdu saklı kalmak üzere artırma ılanında gos- tenlen müddet sonuda en çok artırana ıhale edılecektır Şu ka- dar kı. artırma bedelını malın tahmın edılen kıymeanın % 40'ını bulması ve satış ısteyenın alacağına röçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çev ırme ve pay laştırma masraflannı geçmesı lazundır Böyle fazla be- delle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır 2- Artırmaya ıştırak edeceklenn. tahmın edılen kıvmetın % 20'sı nısbetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bir bankanın temınat mektubunu v ermelen lazımdır Satış peşın para ıledır, alıcı ıstedığınden 20 günü geçmemek üzere me- hıl venlebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç \e mas- raflan alıcıya aıttır Bınkmış vergıler satış bedelınden ode- nır 3- ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (•) bu gayn- menkul üzenndekı haklarmı husususıv le faızı v e masrafa da- ır olan ıddıalannı dayanağı belgeler ıle on beş gün içinde Da- ıremıze bıldırmelen lazımdır .\ksı taktırde haklan tapu sıcı- lı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan harıç bırakılacaklardır 4- thaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak su- retıyle ıhalenuı feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen tek- lıfettıklen bedel ıle son ıhale bedelıarasındakıfarktanvedı- ğer zararlardan ve ayrıca temerrüt aynca hukme hacet kal- maksızın daıremızce tahsıl oiunacak, bu fark, \ arsa oncelık- le temınat bedelınden alınacaktır 5- Şartname, ılan tanhınden ıtıbaren herkesın görebılme- sı ıçın daırede açık olup masrafı v enldığı takdırde ısteyen alı- cıya bir örneğı gondenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve münde- recatını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı almak ıste- >enlenn2002 P71 E sayılı dosyanumarasıvla mudürluğü- muze başvurmalan ılan olunur İ2 07 2002 (*) Ilgılıler tabnne ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır Basm 47767
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear