25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 -AĞUSTOS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kutturıa cumhuriyet.com.tr 15 T T" Thomas Girtin, ölümünün 200. yılmda Tate Galeri'de açılan bir sergiyle amlıyor C/çlardagezen öfkeli bir ruhtuKültür Servisi - Ingiliz suluboya- sının başmı çeken ressamlardan biri olaurak kabu] edilen, çok renkli sulu- boya yapan ilk ressam olan Thomas Girtin (1775-1802), ölümünün 200. yıltnda Tate Galerisi'nde açılan ve 29 JEylüi'e kadar sürecek büyük bir sergiyle sanatseverlerin karşısında. Sergi Gırtin'in tüm görülmemiş eserlerine yer veren, şimdiye kadar bilinen tüm sergılerinden çok daha geniş bir koleksiyondan oluşuyor. En önemli parçalardan bıri olan ve Tate Britain'ın koleksiyonunda yer alan 'The White House at Chelsea' (Chelsea'dekı Beyaz Ev) tablosunda kullanılan öğeler; göze hoş gelen an- lık görüntülerin konrrollü düzenlen- mesiyle oluşmuş. Bu durum Gir- tin'in genel yaklaşımını özetleyebi- lir. Her zaman kullandığı cam gibi göl, aydınlık gökyüzü ve oldukça de- ğişken tonlarda kullanılan mavinin, pas sansının zenginliğinin yanı sıra ressam, paralel yatay düzlemleri us- tahkla veriyor. James Moore. John Henderson gibi ünlü ya da yetenekli amatör res- samlann eskizlerinden bitmiş resim- ler yapan Girtin, 1794'te Moore'la beraber orta Ingiltere'de bir eskiz ru- runa çıktı ve ardmdan ilk tablosu Ro- yal Academy'de sergilendi. 1796'da Yorkshıre ve Iskoçya smın bölgele- nnde yaptığı büyük suluboya görü- nümler kariyerini başlatan resimler oldu. Gırtin'in Dayes'e bağhlığı Tanınmış topografik çizer Ed- ward Dayes, Girtin'in erken işlerini geleneksel topografi açısından ince- lediğinde, onun miman nitelikte bir- çok çalışma yaptığmı ve kendi işle- rinin, mürekkep çizimlerinin ızleri- ni taşıdığını görmüş. Gerçekten Gir- tin, Dayes'in çalışmalanndaki yatay zenle hazırlanmış sergi, insanlann gözünde efsanevi bir kahraman kılığma bürünmüş Girtin'i, gerçek kişiliğiyle ve sandığımızdan daha insancıl boyutlara indirerek gözler önüne seriyor. anlamı vurgulayabilen, resmedılen binanın ya da yıkmtının bulunduğu ortamdaki atmosferi veya yıldırım etkisini verebilen ilk ressamdı. Ka- rakalem çizimlerindeki sıradışı, öf- ke yüklü, noktah ışıltılar ağı; kanca- lı çizgileri, sisli boşluklan, eski bir taşın çarlaklannı ve gölgelerini andı- nr. Girtin genelde objelerini cephe- den geniş açılı ışık altında sunarak büyük bir bölgeyi gölge altında bı- rakmayı tercih etmiştir. 1799"da yap- tığı, Ingiliz sanatçıların kullandığı en popüler mimari objelerden biri olan Durnham Katedrali'nın resmi tarzının ileri örnekJerinden bın kabul ediliyor. Olgunluk dönemindekı çoğu res- minde orta halli kasabalann ender yakalanabilecek görünümlerinı, ör- neğin; o kasabayı boğuk bir sis ışı- ğında, geçmekte olan bir fırtına sıra- sında resmetmeyi tercih etmiştir. Tarzı geliştikçe renklerin parlakJık- larıyla, tonlanyla, değerieriyle oy- nayarak ışığa ve havaya dramatik bir ağırlık katarak, yatay düzlemdeki aşağı yukan oynamalarla en iyi kom- pozisyonu oluşturmaya çalışmıştır. Bir noktadan sonra Girtin, Dayes'e olan sadakatinden vazgeçmiş ve kompozisyonlannda değişimlere yö- nelmiştir; kuzey Galler'e yaptığı se- yahat sonrasında resımlerindekı ya- pılar, binalar azalmış, bunun tersine doğaya verdiği ağırlık artmıştır. Girtin, 180l'de para kazanmayı amaçlayarak yaptığı 360 derecelik panoramik Londra yağlıboya tablo- su 'Eidometropolis'i (bu tablo da- ha sonra bir Fransıza satıldı ve o da kazara bu tabloyu yaktı) ve ardından 1801-1802 arasında Parıs'teki bir yıllık gezisi sırasında yaptığı 'Pa- ris'ten Yirmi Görüntii' serisini bı- tirmesinin hemen ardından kapıldı- ğı astun hastalığı yüzünden 1802'de Londra'da hayata gözlenni yumdu. Insanlar artık suluboyalara pek bakmıyorlar. Onlar suluboyanın yaş- lı hobisi tadı verdiğini, aşın tath çay kurabiyelerini, akşam üzeri saatleri- nin sıkıcıhğını hatırlattığını düşünü- yor olabılirler. Suluboyanın unutul- masının, ondan uzaklaşılmasının ne- deni -Girtin dahil bu ışin dahileri ne kadar dinamık olmuş olsalar da- hiç- bır zaman yağlıboyanın ya da heyke- lin 'formula 1' çekiciliğine sahip ol- maması olabilir. Karakteri görûnûmlerde gizli Gırtin'in ölümü Romantik Çağ'ın başlangıcına denk geldiği için, haya- tının gerçekleri fazla umursanmadan geçildi ve genç yaşta ölen herhangi bir romantik dehanın hayatından farksız bir duruma geldi. Girtin uç- larda gezen öfkeii bir ruhtu. Aynı za- manda bir mirasyediydi ya da en azından böyle deniyordu. Arkadaşı John Opie, çizdiği bir Girtin portre- sinde onu uzun boylu, kara bakjşlı, karanlık bir yakışıklı olarak betim- lemişti. Gırtin'in sarmaşık kaplı yı- kık dökük Britanya manastırlannı, yüksek katedrallerini, vertigo hissi yaratacak kadar yüksek tepelerden adalann kıyılanna bakan geniş man- zaralan seçmesi belki onun karakte- ri hakkında bizlere bazı ipuçlan ve- riyor, belki bu çızimler onun birer gızli otoporrresi. O, fırtmanın orta- sında bir tepenin üzerindeki yıkık kale değıldi elbet, ama o yıkık kaley- le ortak noktalar taşımıyor muydu hayarında? Bu özenle ve dikkatle hazırlanmış sergi, insanlann gözünde efsanevi birkahraman kılığma bürünmüş Gir- tin'i, gerçek kişiliğiyle ve sandığı- mızdan daha insancıl boyutlara indi- rerek gözler önüne senyor. (The Sunday Jımes- Culture, The Independent ve internetten derleye- rek çeviren Yalın Karabey) Antalya'mn bu ayki konuklan Yaşar, Candan Erçetin ve MFÖ Akdeniz akşamlan renldenecek Müzik, Behice Boran ve psikanaliz üzerine Kültür Servisi - Ali Ergur'un 'Portedeki Hayalet', yayın yö- netmenliğini Ayşegül Yara- man'ın yaptığı'Biyografya-Be- hice Boran 2', Talat Parman ın 'Psikanalizi Yazmak' adlı yapıtı ve yayın yönetmenliğini yaptığı 'Psikanaliz Yazılan - Dürtü' Bağlam YayınJan'ndan çıktı. Alı Ergur'un 'Portedeki Haya- let' yapıtı müziğin sosyolojisi üzerine denemeleri içeriyor. Er- gur'un yorumuna göre:"Mflzik kitleinsanı için katalizör etkisi- nin >anı sıra, ondan çok daha dehşet verici bir işlev yüklen- miştir; boşluk doldurmakta- dır! v . Behice Boran m değişik yön- leriykanlatıldığı 'Biyografya-Be- hice Boran 2' Fatmagül Berktay, Mete Çetik, Tarık Ziya Ekinci, Şabaı Erik, Kurtuiuş Kayalı, Mübeccel B. Kıray, Hasan Ûnal Nalbıntoğlu ve Nihat Sargın ta- rafindan yazıldı. Psıkıyatri uzmanJığmı Paris Re- ne Descartes Üniversıtesi'nde yapmış olan Talat Parman, 'Psi- kanalizi Yazmak' adlı kıtabını yazdığı psikanaliz yazılannı bir araya getırerek oluşturmuş. Kita- bın yazan her ne kadar kendisı ol- sa da "Bu yazılar tek kişinin ürünü değiller. Çokluk ve çoğul- luk içinde dûşünüldüler, şekil- lendiler ve kaleme döküldûler. Çünkü psikanaliz birevin çok- luğundan ve çoğulluğundan doğmuştur" diyor. Parman'ın yayın yönetmenliği- ni yaptığı 'Psikanaliz Yazıları- Dürtö' ise başta Talat Parman, Tevfika Tunaboylu-îkiz, Raşit Tükel, Vehbi Ke'ser, Ayhan Eğ- rilmez, Haluk Suat, Elda Abre- vaya, Ayça Gûrdal ve çevirmen- liğini Ayşegül Salgın'ın yaptığı Donald VV. YVinnicottgıbi birçok imza yer alıyor. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen "Akdeniz Yaz Etkinlikleri" sürüyor. Bu ay Yaşar, Candan Erçetin ve Mazhar-Fuat-Özkan, yıldızlar altında şarkılannı söyleyecek. Antalya kent merkezinin en büyük açıkhava tiyatrosunu işleten Hedef Sanat Production tarafından geleneksel hale getinlen "Akdeniz Yaz Etkinlikleri" tam hız sürüyor. Geçen aylarda, Sezen Aksu, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, îlhan Şeşen, Ayna, Haluk Levent, Nejat Uygur Tiyatrosu, Ferhan Şensoy ve Paco Serrano Flamenco Gecesi'ni seyirciyle buluşturan Hedef Sanat, ağustos ayında da dolu dolu bir program hazırladı. Bu ayın ilk konuğu olan Yaşar, 7 Ağustos'ta Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser verecek. Yeni albümünün yanı sıra eski şarkılannı da seslendirecek olan Yaşar'ın ardından, 10 Ağustos'ta Candan Erçetin Açıkhava'da en güzel şarkılanm söyleyecek. Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsü 15 Ağustos'ta sunacaklan müzik ziyafetiyle Antalyalılarla özlem giderecek. Bu yıl baştan sona yenilenen ve 3 bin 600 kişilik kolruic kapasitesiyle sanatseverlere kapısını açan Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu, ağustos ayından sonra da devleri ağırlamaya devam edecek. Tüm etkinlik biletleri, Belediye Işhanı önü, Selekler Çarşısı önü, Metropol Çarşısı Seans Store ve Migros Alışvenş Merkezi Birmot Show Room'dan temin edilebilecek. • Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda düzenlenen 'Akdeniz Yaz Etkinlikleri' kapsamında 10 Ağustos akşamı Candan Erçetin sevenleriyle buluşacak. (Fotoğraf: ALPER İZBUL) ^ PVD / VCD Ash Flght Club (Dövü5 Kulübü) / Yön: David Fincher / Oyn: Brad Pitt, Edvvard Norton, Helena Bon- ham Carter /1999, Renkli, 133 da- kika, Çift DVD / 20th Century Fox- Tiglon. Chuck Palahniuk'un romanından uyarlanan film duyarsızlık, yabancı- laşma ve insanın şiddetkullanarak ken- di bilekgücünü keşfetmesi üzerine. Bi- ze bitmez ün, güzellik, ölümsüzlük, zenginlik, acısız yaşam gibi ulaşılmaz olanlan vaat eden toplumun ikiyüzlü- lüğüne ağır bir eleştıri. Çift diskten oluşan bu çalışmaya Fincher ve oyun- culann yorumlanyla daha yakınlaşa- biliyorsunuz. Tanıtım kitapçığıyla birlikte oyuncu, teknik kadronun dö- kümü, 3 fragman, 2 kısa anons, video klip, 5 adet internet reklamı da var. Aynca set fotoğraflan, değişik açılardan çekilmiş alternatif sahneler, oyuncu Nor- ton ile söyleşi, yönetmenin hazırlık ve çe- kim konulannda açıklamalan da yer alı- yor. Özel efektlerin yaratun aşamalan son derecede bilgilendırici. Üstelik filmi ge- niş ekran -görüntü kaybı olmaksızın- Dol- by dıgital sesle izleme ayncalığınız da var. The Magnlffcent Seven (7 Sl- lahsörler) / Yön: John Sturges / Oyn: Yul Brynner, Steve McOueen, Eli VVallach /1960, Renkli, 125 daki- ka / MGM Home Entertainment-Tig- lon. Japon usta Akira Kurosawa'nın 1954 yapımı "Yedi Samuray"ının yeniden çe- virimi olan 7 Silahşörler, Western'in kla- sikleri arasında yerini almış yetkin bir ça- lışma. Dijital olarak yenilenen görüntüle- ri, sesi de restore edilen ve Dolby Di- gital ses ilave edilen film Panavision (geniş ekran) izleme olanağuıı da su- nuyor. Tanıtım kitapçığı yanında 2 fragman ve aynca 3 devam filminin fragmanlan da var. Filmi aynca oyun- cular J. Coburn, E. VVallach, yapım- cı W. Mirisch, yönetmen yardımcısı R. Relyea'nin yorumlanyla da filmi izleyebiliyorsunuz. Set ve tanıtım fotoğraflan, oyuncu- lann portreleri, fihnin afişleri de bu- rada yer alıyor. Louis Heaton'ın yö- nertiği 2001 tarihli "Guns for Hire / Kiralık Silahlar" adlı yapım belge- seli ise son derece ılginç ve açıklayı- cı bir çalışma. Oyuncular ve teknik ekibin yam sıra yönetmen Lawren- ce Kasdan ve John Carpenter'ın da görüşlerine yer verilmiş. BBC Caz Ödülleri verildi • LONDRA (BBC) - Cazın ustalan, Çueen Elizabeth Hall'da BBC Caz Ödülleri töreni için bir araya geldiler. Courtney Pine'ın başkanlığını yaptığı törende, ödül vermek için hazır bulunan sanatçılar arasında Humphrey Lyttleton, Mark Knopfler, Kenneth Clarke ve Moira Stuart da vardı. Trombon sanatçısı Chris Barber 'Caz Heritage Ödülü'nü, Hugh Masekela 'en iyi yabancı sanatçf ödülünü, Cleo Laine (vokal) ve John Dankvvorth (saksofon - kJarinet), iki kişiye verilen 'yaşam boyu başan' ödülünü, piyanist ve besteci Stan Tracey ile paylaştılar. Caz fusıon'un temsilcilerinden saksofon sanatçısı Pine, 2001 yılı BBC Caz Ödülü'nü alan sanatçılar arasındaydı. 'En iyi yorumcu' ödülü ise New York'Iu Stacey Kent'in oldu. 'Yılın en iyi CD'si' ödülü Brian Kellock'un konser albümü 'Live at Henry's'in, 'umut vaat eden sanatçı ödülü' ise Londra'dan Soweto Kinch'in oldu. 'En iyi yeni çalışma' ödülü ise 'Green Man Suite' ile John Taylor'a verildi. Adana'da yaztık sinema keyfi • ADANA (AA) - Adana'da Büyükşehir Belediyesi Koza Kültür-Sanat ve Turizm Hizmetleri A.Ş. tarafından düzenlenen 'Yazlık Sinema Günleri' başladı. Kültür Bakanhğı 'nın film arşivi desteğiyle Mimar Sinan Kültür Parkı Açık Hava Tiyatrosu'nda başlayan ve ücretsiz olan sinema günlerinin ilk gününde Şener Şen'in başrolünü oynadığı 'Eşkıya' filmi gösterime sunuldu. Etkinlik yaz boyunca sah, perşembe ve cumartesi günleri Türkiye'de ve yurtdışındaki festivallerde ödül alan filmlenn gösterilmesiyle sürecek. Mel Gibson 'Signs' filminde • Kültür Servisi - 'Ölümsüz' ve '6. His' adh fihnlerin devamı niteliğini taşıyan 'Signs'da, Mel Gibson başrolü oynayacak. M. Night Shyamalan'ın üçlemesini tamamlayan film, basit bir çiftçi ailesinin uzaylılann işaretleriyle karşılaşmasmı konu alıyor. Shyamalan, Amerika'da bu hafta gösterime giren son fikninde de doğaüstü olaylan sıradan yaşamlarla buluşturmayı başanyor. Newsweek dergisinde yer alan bir yazıda, M. Night ShyamaJan'ın 'muhteşem bir hikâye anlatıcısı' olduğu vurgulanıyor. 2500 yıllık büst çalmdı • LONDRA (BBC) - Ingiltere'nin başkenti Londra'daki ünlü British Museum'da bulunan 2500 yıllık Yunanistan kökenli büst çalındı. Olay üzerine, dünyanın pek çok yerinden getirihniş binlerce tarihi eserin bulunduğu îngiliz müzelerindeki güvenlik uygulamalan yeniden gözden geçirilirken, büstün bulunduğu British Museum'un Yunan Galerisi'nin hırsızlık sırasında ziyarete açık olduğu, ancak burada sürekli görev yapan bir koruma görevlisinin bulunmadığı belirtiliyor. 1922 yılından bu yana British Museum'da bulunduğu belirtilen büstün değeri 25 bin sterlin olarak tahmin ediliyor. Copaline' film oluyop • Kültür Servisi - Dünyanın en sevilen çizgi romanlanndan olan Sandman'in yaratıcısı Neil Gaiman'm yeni yazdığı 'Coraline' adlı fantastik- korku kitabı sinemaya uyarlanıyor. 'Noel Gecesi Kâbusu'nun rejisörlüğünü yapan Henry Selick'in yazıp yöneteceği filmin çekimlerine 2003 'te başlanacak. BLGLN • ENKA AÇIKHAVA TtYATROSU'nda 21.00'de Özdemir Erdoğan konseri. (0 216 454 15 55) M GAYDA MÜZİK'te 12.00 - 16.00 saatleri arasında Ali Sezgin imza günü. (0 216 347 66 21) • BEYOĞLU StNEMASI'nda 'Ferruh Doğan Amsına - Yaz Şenliği '02' kapsamında 11.30, 14.00, 16.30, 19.00 ve 21 30'daMichael Haneke'nin 'Piyanist' adlı filmi. (0 212 251 32 40) • BA.ŞKA KÜLTÜREVİ'nde 15.00'te 'Venedik'te Ölüm'. (0212 249 12 84) M FERİYE SİNEMASI'nda 12.00, 14.15, 16.30, 19.00ve21.30'da 'Amelie'. (0 212 236 28 64) M BtLGt'de 18.00'de Eric ValU'nin yönetmenliğini yaptığı 'Himalaya'. (0212 21622 22)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear