23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA kultur(ğ cumhurjyet.com.tr 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKlNCt tzmir Agorası'nın kentle buluşması için 60 yıl geçtikten sonra kollar yeni umutlarla sıvandı Ah şu 'otopark' olmasaydıî.. Y.erleşme tarihi 5000 yü olan îzmir'in 2500yaşmdaki Agora sında başlanan kazılar sürerken, antik dokunun tarihsel çevresini yeniden kente kazandırmak için de mimarhk ve şehircilik projeleri üretiîiyor... Bu fotoğraf, Cumhuriyetfn tzmir baskısında da (O3.O8.2OOİ) yayımlan- mıştı... ".Agora'da kazıJann başlatılması" töreni (01.08.2002) gazetede haber olurken, aynı fotografta göze çarpan "kat otoparkTnın bu tarihsel peyzaj- daki "tahribatmı" giderme planı da Büyükşehir Belediyesf nce hazırlan- mış ve devreye giriyordu... Yerel yönetımlerin de tarihsel mıra- sa "orgütfü veuzman birimleriyfe* sa- hip çıkmasmın Türkiye'deki "öncü" örneklerinden olan "fzmir Büvükşe- hir BeJedivesi - Tarihsel Çevre ve Kül- tür \arhldan Müdürlüğii", 2002 yıh başında "resmen" lcurulur kurubnaz "Agora projesine" öncelik verdi... MüdürÖnderBatkan(şehirplancı- sı) ve ekibinin, belediye yönetimi ve diğer ilgili birimlerle de görüş gelişti- rerek ürettikleri projenin temel ama- cj; "Agora'dakiarkeoIojikpotansiyeB vebeJgetenmesini korunıaamaçüinıar pJanı güvencesine aJmak. bunu vapar- ken de antik dokuvu kuşatan uvgun- suz yapüaşmayı ortadan kaldıran; ta- rihi dokunun özgün peyzajı ve mima- risini gözeten bir çe\Te düzenlemesini gerçekleştirmek-.'' şeldinde özetlene- bilır... Aynı zamanda yine Agora'nm, Kentteki tarih ve kültürbilincine de eşsiz bir katkı sağlayacak işte böylesi birkazıyı yöneten, tzmirMüze Müdü- rü Dr. Mehmet Taşbalan diyor ki: "Sünyrna'yı bilmekavn şey,gÖzJemek veyaşamak ayn şey_ fzmirtilere bu ay- ncahğı sağlayacak Agora kazüanyla kentin binlerce yılhk coşkularnu, hfi- zünlerini, zenginliğmi, sükunetini ve caniıhğını bugüne taşryacağız~. Tabit yarma da_" Aynı kazılan heyecanla başlatanlar- dan îzmir II Kültür Müdürü Musa Se- yirei de dıyor kı "İ.S. 178'deki büyük depremdeyılalan Agora'yıyeniden in- şa etnıek için o çağda halİa örgütieyen Bahkesirti Aristeides ve tmparator Marcus Aurelius'a da teşekkür borç- luyuz~ Çünkü burada savaşlann tari- hini değil, insan ifişldlerinin, kültürel yaşamın ve sevgilerin tarihini öğreni- İskender'in çeşmesl- "OTOMOBİL SEVDASEVEV TAHRİBATI - A\mpa kent södeşmelerinde. otomobiBn tarihsel merkezden uzaklaş- ünlması ilkesi var_. fcmir'in Kemeralü semtindeki "Agora OtoparkT bu ilkenin tam tersi bir anlayışın miras... özellikle "Ödçeşmehk'' caddesinden Başkan Ahraet Piriştina'nın aynı "görülebilir'' hale getirilmesi ve tan- "radikaT tutumu bir "lzmir duyarb- hi KemeraJö'ndaki canlı kentsel ya- şamla "bütünleştirümesi'' anlamına da gelen bu hedefın en önemli engeli ise ışte bu fotografta da "suçunuaçığa vu- ran"kat otoparkı... îzmir'in ulaşım planlaması ve stra- tejilerinde önemli katkılan olanisma- il Acar"ın da tartışmalara katılarak; "Bu katfa otopark zaten çözüm değil; hedefKemeralü veAgora çevresinioto- mobilden arındırmak ohnah^T deme- sı sonucunda "plancüar" kararlannı verdiler; ürerilen projeden kat otopar- kını "sildifer". hğT içınde desteklemesi ise "katoto- parknun buhınmadığr bir Agora ve çevTesi düzenleme projesini bir "be- lediyeplanı" olarak gündeme gerirmiş oidu... Kentsel yaşamda arkeoloji 01.08.2002 günü akşamüstü. işte böylesi bir "koruma planlaması" katkısıyla yeniden başlatılan "Ago- ra kazrian", diğer arkeolojik araş- tırmalardan farkh bir anlam ve nite- lik taşıyor... Çünkü, bu kazılar bir "metropolüıT içinde ve kentin en yoğun, en kalaba- lık, en renkli yaşama merkezinin "tam ortasında" gerçekleşiyor... Yani, Izmirliler ve Izmir'e konuk gelenler; "kentten uzaklaşmadan". hatta kenti doyasıya kucaklayabile- cekleri KemerahYnda alışveriş yapıp, sadece sokaklarda doiaşırlarken bile, "antik çağuı taıuklannı gün ışığma çı- kartançahşmalan" görebilecek, izle- yebıleeekler... Kazılarda ilk kez zemin tarama çalışmalannı Fransa'nın Sorbonne Üniversitesi'nden Prof. Thomas Drevvbear ile Prof. Guymenyer sür- dürüyor... O gün, tören sırasında, Agora'da "2400yıldD-" güldür güldür akan "an- tik suyun" başında oturduk: şarap iç- tik... 1939da ilk başlayan kazılann emektarlannı andık, Prof. Dr. Rudolf ı\auman'ın katkılanna kadeh kaldır- dık... Tam 22 yıl Yalvae'ta antik tarihi Pi- sidia Antiocheia'yla belgeledikten sonra SimvTna'ya gelen Mehmet Taş- lıalan, Iskender'in de ışte bu suyun başında durup "Izmir'i varatan düşJe- re" dalmış olabileceğini söylemesin mi?.. Böylece "kırtsaJ çeşmenin" de adı- nı bulmuş olduk; "tskender'ingözyaş- lannı" tarihle başbaşa bırakıp Ago- ra 'danaynldık... Tabii, her gidışımizdeki gibi yine; "Ah şu otopark olmasaydi™" diyerek. Antik çağm Izmirli ozanı Homeros, doğduğu kıyılarda aynı duygusallıkla yine sizi bekliyor GünbatinundaHom&mlabııluşun O gûn Körfez'de güneş batarken, Meksfi Homeros'un yeniden doguşu da kudandı^ Agora kazılannın başlatılması töreni gibi, ertesi günü "Homeros An*" açılışı da "günbatinunda" yapıldı... (02/08/2002) Körfez'de ve hele "Mefes Deftası" kıyı- sında günbatımı bu aylarda bir başka olu- yor... Güneş giderek kızaran yüzüyle de- nize doğru alçalıp ufukta kaybolacak ama sanki ne gitmek istiyor ne de "batmak*... Heykeltıraş Ferit Özşen de sanki bu muhteşem direnişe destek olmak isterce- sine, Homeros Arutı'ni tam da "güneşeel uzaûyor" gibi tasarlarruş... Hani, bir ya- kalayıverse, Jazıl yuvarlak ufuk çizgisinin üzerinde öylece asılı kalacak... Herkes bilir, Körfez'in bu kıyılan bir- kaç yıl öncesine dek tarihiyle değil, "ko- kusuyb" tanınırdı... tzmir Büyükşehir Belediyesi'nin îz- mir'i "knrtarma'' projelerinden "Meles Dehası Islahı" çahşmalanyla koku da kal- mayınca, sıra "tarihi'' yeniden anımsat- mayageldi... Meles *oğlıına' kavuştiL.. O akşam anıtrn açılışında yoktu; ama dosrumuz Murat KatogJu'nun duyarlı ve yaratıcı önerisi AhmetPiriştina'yı da sar- malayınca, geriye Ferit Özşen'in yaratıcı- lığını beklemek kalmıştı... Yaklaşık biryıl süren çalışma sonucun- da ortaya çıkmış anıtın, Meles Deltası 'nda Körfez'le ve güneşle buluşması ise basın bülteninde şöyle özetlenmişti: "Tarihte,Meks'in oğhı anlamında' Me- Iesigenes' olarak da bilinen fhada ve Odvsseia destanJannın yazan ozan Ho- meros, doğduğu ver Meles'te adına dild- lenanıtiaSmyrna">ayeniden merhaba di- .vor-.* Amtta neler mi var?.. Bu sorunun yanıtı için Izmir'e gittiği- nizde sizin de Homerosa "merhaba'' de- meniz gerekiyor... Hele bir de "gunbatnnma" rastlatırsa- ruz, yine Ferit Ûzşen'in aynı kıyıya kon- durduğu "jaaçaplanı'' kuşu bile size çok şey anlatacak... îzmir'in artık unutmaya başladığı koku ve bataklığın tarihsel se- rüvenini süngeleyen "Idtabeyi'' size ken- disi okuyacak... ODAK NOKTASI AHMETCEMAL Sanat ve Para... "Maviyle sanat, karaylapara demekistiyorum... Her rengin kendine göre birgüzelliği vardır... A- ma her yaşayanın iliklerine işleyen, ölüm karası- na, yüz karasına, kasvet karasına bire bir gelen renk mavidir. Karanlığı asıl yenen mavidir, güneş değil! Güneş çekilip gittikten sonra bile mavi sa- bahlara kadar can çekişir karanlıkla. En güze/ge- celerin bile rengi mavidir. Lafbütün bunlar, bun- dan sonra söyleyeceklerim de laf; ama derdimi an/atamazsam bir mavi olsun kalsın aklınızda, sa- natın da kendisi mavi. -Şu son yıllarda kara ma- viyi, yani para sanatı bulandınyor gibi geliyor ba- na... istereski gerçek olsun, isteryenigerçek: Pa- ranın sanatı yenmesinden daha acı bir şey düşü- nemiyorum insanlık için. Birçok sanatçılar tanıma- dık mı hep ? Pazarian, para kaygulan olmadığı za- man, zamanlannı ve kendilerini aşıyor, piraşkına geceyi gündüze çeviriyorlardı... değişiverdiler: sanatı bakkallara inat seçmişken bir çeşit bakkal oluverdiler; içlerindeki maviyi haraç mezat sattı- lar. Belki rahat ettiler; ama para para kurum ku- rum kuruttu hepsini. Biradlan kaldı, sanatçı." Yukarıdaki satırları, Sabahattin Eyuboğlu'nun 1958'de yazdığı "Mavi ve Kara" başlıklı deneme- sinden aldım. Elbet gönül -ve hiç kuşkum yok ki, Sabahattin Eyuboğlu da!- isterdi ki, bu deneme ül- kemizde güncelliğirit çoktan yitirmiş, sanatın kar- şısında para kavramı da silinip gitmiş olsun. Ama ne gezer! Şimdilerde Eyuboğlu'nun sözünü ettiği kara, sanki tüm mavilikleri yok etti; sanat ve sa- natçı kılıfında parayı seçmek, bir erdem(!) olup çık- tı. Üstelik böyleleri, yani sanatçı kılığına bürünüp parayı seçenler, bir de gencecik sanatçı adaylan- nın arasından çıkmıyor mu, ona daha çok kahro- luyorum. Sanatın eğitimini almış, yolunu seçmiş- ken, seçtikleri yolda direnmek için tüm güçlerine sahip bulundukları yaşlardayken, birkaç zorlu dö- nemeçle karşılaşır karşılaşmaz, sözde sanatçı(!) kimliklerinden açıkça vazgeçmenin, yaptıklannın artık sanat adına olmadığını söylemenin ahlakını bile sergilemeyi düşünmeksizin para peşine takı- lanlar için bakın aynı denemesinde ne demiş Eyu- boğlu: "Sanat hiçbir ortak kabul etmeyecek ka- dar kıskanç bir sevgilidir. Küçük hesapların da en büyük düşmanıdır. önce para kazanayım, sonra sanat yaparım diyen sanatçıların nasıl kuruduğu- nu görmüşsünüzdür..." Bu yolu tutanların kendi öğrencilerim arasından da çıkması, bana her zaman acı verıyor. Bir za- manlar sınıflarda ya da evimde katıksız sanatın, gerçek sanatçının ve tiyatronun nasıl olması ge- rektiğıni tartıştıgımız kimi gençlerin, üstelik bu ko- nularda belki de herkesten daha idealist söylem- lerle mangalda kül bırakmamış olanlann daha ilk geçim sıkıntılarıyla birlikte paranın yüzüne gülme- lerı, para adına kimi zaman üyesi olduklan tiyatro topluluklannı, oynamakta olduklan oyunlardaki rollerini bile bırakıp kaçmaktan çekinmemeleri, ve bu ihanete rağmen kendilerini hâlâ sanatçıların safında görmeleri, içımde çok aatıcı biraldatılmış- lık duygusu yaratıyor. Tek avuntum ise böylelerini bir anda hem eski öğrencilerimin hem de adam gi- bi adam saydıklanmın listesinden hemen çıkarma konusunda kararlı davranabilmem. Bir kez daha kulak verelim Eyuboğlu'na: "Sa- natçıyı paranın kulluğundan kurtarmak hepimizin boynumun borcudur. öyledir, ama biz onu kur- tarmaya çalışırken, o bu kulluktan hoşlanmaya başlarsa? O zaman ara da bul maviyi! Hiçbir şey vermez mi olur paranın kulu olmuş sanatçı? Ve- rir, kolayına kaçtığı için daha da bol verir; ama ne? Kirli bir mavi, olmasa da olur bir mavi." Bir panelde Şahika Tekand'dan duyduğum şu sö'zler, bellegimden hiç silinmedi: "Ben kendime tiyatro sanatçısı diyorsam eğer, azya da çok, ek- meğimi yalnızca tiyatrodan yerim!" Sanatçı dediğin, işte budur! Çünkü onlar, yine Eyuboğlu'nun deyişiyle, tüm güçlüklere inat sana- tı paranın, maviyi karanın üstüne çıkarırlar. Geriye kalanlar ise yalnızca manatçıdır! ahmetcemal(g superonline.com DOĞAN KİTAP'TAN FARKLIALANLARDA ÜÇ İNCELEME Sosyoloji, tarih, siyaset ve insanKültür Servisi-Taha Akvx)l'un Kîtaplar Arasmda, Etemîzzet Btenice'nin "BeşHasta Vsu-'\eSibel Sakacının çevirisıyle, AJon Gratchın ErkeklerDile Gdse'adlı kiaplan Doğan iCjtap'tan çıktı. fahaAkyorun, kyol imzalı 'Kitaplar Arasmda'da yazann 128 inceleme ve araştırma yazısı yer alırken Benice 'Beş Hasta Var'da Cumhuriyet'in ilk döneminde İstanbul'da yaşanan 'alafranga'hğı ele alıyor. Son kitap Gratch'ın 'Erkekler Dile Gehe'si ise erkeklerin utanç ve korkulannın kökenine bir yolculuk niteliğinde. Vrasında' adlı nceleme ve rzştırma itabında osyolojı ve ûıtür. tarih ve i>aset üzerine 2i taneyazı yer alıyor. Kitaptaki yazılann Mieli. \azann, 2001 yılı sonuna kadar Hliyefte pazartesi günleri kıtaplar ıtkindâ yazdığı yazılara dayamyor. tan Izzet Benice'nin 'Beş Hasta Var' adh »nanmda ise genç bir kadın yaşamını igıda doküyor. Arka planında mütareke Sıemııuı panoramasının çizildiği BeşHaaa Var'da işbirlikçi Osmanh-Türk Itlenm o günkü yaşamlan şaşırtıcı, cesur »ılemler eşliğinde okura sunuluyor. /mıncı bir tavırla ele alındığı bcat çeken kitap, imparatorluğun sonu İ jle_Cumhuriyet'in başlangıcı arasındaki dönemde Istanbul'da yaşanan 'alafranga'hğı tüm çıplaklığı ile anlatırken 'hasta cemheti' çılgıncasına neşterliyor. Dr. Alon Gratch'ın 'Erkekler Dfle Gelse' adlı romanmda da öneri ve örnek öykülerle erkeklenn dili irdeleniyor. Böylece, erkeğin en fazla canını yakan utanç ve __ __ korku gibi ~~~ "~~"~" ~ ~~ duygulann kökenini ortaya koyuyor. Freud'dan John Gray'e kadar uzanan bilgilerden yararlanan yazar, edebiyat. tarih, popüler kültür alanındaki getıiş birikimini erkeğin sıkıntı duyduğu sorunlan çözümlemek için kullanıyor. Böylelikle, kadınlar. daha duru bir göriişle bu kılavuz kitapla romantik ilışkilerinin neden uzun sürelı olmadığının, neden mutsuzlukla sonuçlandığının, iletışimsizliklerin ve kopukluklann nedenlennı çözüyor, ilişkilere bakış açısını tazeliyor. BABALÂR BUGüN TSJSLVm, Çocuğunuz İçin kenara Koyacağınız 40 para YARBV Onun istikbalini temin eden bir kuvvet olur 'htfkitfe İ$ liankası TASARRUF KUTULARIMfZI ALINIZ ±ş Bankası Tarihinin îlamdır'adlı sergi, Cumhuriyet ileyaşıtlş Bankası 'nin kuruluş öyküsünden başlayarak Türkiye nin geçirdiği sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümün izlerini bankanın özel tarihi ile büîünleyen bir yapıda sunumr. Cumhuriyet'ten günümüze bankacılık ve reklamcılık Kültür Servisi - Türkiye Iş Bankası, 78. kuru- luş yıldönümünü, 1924 'ten günümüze yazılı ba- sında yer alan ilan ve afişlerden bir seçkiyle oluş- turulan 'İş Bankası Tarihinin İlanıdır' adlı ser- gıyle kutluyor. İş Sanat Kültür Merkezi Kibele Sanat Galerisi'nde yer alacak sergi. 27 Ağustos - 14 Eylül tarihleri arasında görülebilecek. Sergi. Cumhuriyet ile yaşıt tş Bankasf mn ku- ruluş öyküsünden başlayarak, Türkiye"nin geçir- diği sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümün iz- lerini bankanın özel tarihi ile bütünleyen bir ya- pıda sunuyor sanatseverlere. Sergi aynı zaman- da Cumhunyet'ten günümüze bankacılıktakı ge- lişmelere ve reklamcılık alanındaki ilerlemele- re ayna ruruyor. Bankanın ışçi-köylü-memura yönelik ürünle- ri, çekiliş ve ödülleri, ulusal ekonomiye ivme kazandıran iştirakJeri, etkinlikleri, üstlendiği sponsorluklar, çocuklara tasarruf ka\Tamını aşı- layan kumbara ilanlan gibi hizmetlerin konu edildiği sergiyle birlikte ilk kez bankanın görsel tarihini farkh bir boyutla gözler önüne seriyor. Ünlü grafik sanatçısı İhap Hulusinın Iş Ban- kası için gerçekleştirdigi tasarruf ve kumbara konulu afişlerin de yer aldığı sergiye Iş Banka- sı, Basın Müzesi, Uetişim Yayınlan arşi\leriyle birlikte, Cumhuriyet, Son Posta, Akşam, Hürri- yet, Milliyet ve Tan gazeteleri, Hayat, Yedigün, Atlas, Aktüel, Nokta, Akis. Doğuş, Milliyet Sa- nat, Panorama, Artıhaber, Ilgaz, Senet-i Fünûn, Yankı, Ses, Karikatürgibi dergiIerka>Tiak]ık edi- yor. (212 31615 80) Altın Portakal Kısa Film-Video finalistleri belli oldu • ANTALVA (Cumhuriyet Bürosu) - '39. Uluslararas Antaha Altın Portakal Film FesthaM' bünyesinde gerçekleştirilecek '8. Uluslararasi Alön Portakal Kısa Füm-Video Yanşması'nın finalistleri belli oldu. Sinema dergisüıden sınema yazan Tunca .4rslan, Altyazı dergisinden sinema yazan İbrahim Türk ye Anadolu Üniversitesi Sinema-TV Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. FeridunAJcyürek'tenoluşanönjürinin, 14-17 Ağustos tarihleri arasında yaptıklan değerlendirme sonunda, 133 film arasından dramatik dalda 10 film. canlandırma dalında 5 film, deneysel dalda 4 film ve belgesel dalında 10 film, yanşma filmi olarak seçildi. Türkiye'den 16 kısa filmin yanşacağı 'dramatik' dalda Altın Portakal için yanşacak 10 filmden 4'ü Türkiye'den seçilirken Macaristan'dan 2, Yugoslavya, Ispanya, Danimarka ve Almanya'dan 1 'er film finale kaldı. 'Canlandırma' dalında, Ingiltere ve Portekiz 1 "er filmle aday seçilirken Türkiye 3 filmle yanşacak. 'Deneysei' dalda yanşma filmi seçilen 4 eserden 2'si Türkiye yapımı, diğerleri ise Yugoslavya ve Macaristan yapımı. 'Belgesel' dalında büyük jürinin değerlendireceği 10 fihnden 7'si Türkiye'den seçilirken diğer fînalistler Slovenya, Portekiz ve tsraü'den çıktı. BLGUN ENKA AÇDCHAVA TİYATROSU nda saat 21. 15'te 'Ocean'sEleven' adlı filmin gösterimi. (212 2762214) BEYOĞLÜSEVEMASI'nda 12.00, 15.00, 18.00 ve 21.00 saatlerinde Lars Von Trier'in yönertiği 'Dalgalan Aşmak' adlı film izlenebihr. (212 251 32 40) İŞSAJVAT'ta 12.00, 14.15. 16.30 ve 19.00 seanslannda Danis Tanovic'in 'Tarafsız Bölge' adlı filmi. (212 3161083) ESKANDİL JAZZ CLUB'da 22.00 de Ergüder Yoldaş ve İlknur Açıkel konseri. (216332 80 36)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear