23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2002 SAL HABERLER DÎSK: Bu seçim sistemi ve SPY, toplumım beklediği parlamento ve iktidan getirmez Baskın seçime sürüklendik DÜIVKUM BUGUN ALt StRMEN AKP İkfldarını Yaşamak 3 Kasım seçirnleriyle ilgili çeşitli kamuoyu yoklamalanrın ortak yönü, hepsindeAKP'nin birinci parti olarak görünmesidir. Anketler, Tayyip Erdoğan'ın partisinin ta- ban oyunun yüzde 20 veya biraz üstünde olacağını öngörijryor. Hemen befirtrrtek gerekir ki, seçime daha 2.5 ay var ve geçen süre içinde sonuçlan et- kileyecek gelişmeler olabilir. Ancak bu geJişmeleri fazla abartarak bugün- den yanna bir mucize olacağını sanmak da yanlıştır. Geleceğin ne olacağını öngörebilmeye ça- lışırken önce AKP'nin oy tabanının yapısına doğru bakmak gerekir. Türkiye'deseçrnen son seçimlerde, büyük ölçüdetepki oylannı yöneltmektedirsandığa. Refah Partisi'nin bir önceki seçimde birin- ci parti olarak çıkmasının nedeni de buydu, son seçimde. bir Öncekinde baraj altında kal- mış olan MHP'nin sürpriz yükselişinin de... Ancak kabul etmek gerekir ki, çoğunluğu sağda bulunan seçmenin tepkileri de bugü- ne dek hep sağa yaradı. Bu kez de benzeri bir olay ile karşı karşıya- yız. Tayyip'in partisine yönelen teveccüh, ne bu partinin programınadır ne de takıyye ile özenle saklamaya çalıştığı laiklik ve çağdaş- lık karşıtlığına. Kısacası, laiklik karşıtı kesimin oylan yüzde 20'lerde bile değildir. • • • Aslında görüşleri rejimin özüyle çelişen bir partinin yüzde 20 oranında oy alması, normal koşullarda sistem için büyük birtehlike oluş- turmaz. Ne var ki, yüzde 10 barajlı seçim sistemi- mizde, hele hele baraj altında kalacak parti- lerin de fazla olması halinde, örneğin yüzde 25 oy alarak birinci sıraya yerleşecek parti- nin Meclis'teki sandalye sayısı bu oranın üs- tünde olacaktır. Kısacası, AKP yüzde 20-25 oranında bir oy ile bu oranın çok üstünde milletvekili kazana- rak Türkiye'nin yazgısını ele geçirecektir. Butehlikeye karşı yapılması gereken, AKP'nin önünü kesmek için gerçekleşmesi ve sonuç vermesi mümkün olmayan ittifaklar peşinde koşmak değildir. Yapılması gereken, merkezin solunda ve- ya sağında, ama her iki halde de, bu iki ka- nadın da oylanna hitap edecek, halka anlatı- lacak somut programı olan ve bunu iyi anla- tan, güven verici bir çekim odağı oluşturma- ya çalışmaktır. Bu yapılabildiği takdirde, elletutulursonuç- lar almak da mümkün olacaktır. Kemal Derviş bu gerçeği görerek hareket etmekte, bu çekim odağını oluşturabilmek için CHP ve lideri Deniz Baykal ile çalışma- lannı sürdüreceğini söylemektedir. • • • Bu çabasında ne kadar başanlı olacağını, aslında işbirliğine yatkınlık konusunda, Ece- vit ve Cem'den farklı bir tavn şimdiye kadar sergilememiş olan Baykal'ın, yeni bir çekim merkezi oluşturma konusunda ne kadar is- tekli ve becerikli olacağını önümüzdeki gün ve haftalarda göreceğiz. Bütün bunlar başarılamazsa, Türkiye, aldı- ğı oyun çok üstünde bir temsil ile ülkenin ka- derini eline geçirecek olan AKP iktidan ileya- şamaya hazırlıklı olmalıdır. Böyle bir iktidann kolay olmayacağını, şim- di kuzu postuna bürünmüş olan kurtlann ik- tidar dizginlerini ellerine geçirdiklerinde, Tür- kiye'nin yapısal sorunlanna çözümler getire- meyeceklerini ve bu olgunun sonucu olarak da gittikçe sertleşip rejimin kalmış kurumla- nnı da orasından burasından kemirmeye ko- yulacaklarını şimdiden söyleyebiliriz. Ama demokrasi, kendi oyuna sahip çıkmak olduğu kadar karşıtlarının oyuna da saygı göstermeyi zorunlu kılıyor. Türkiye gibi ülkelende geniş kesimler, hâlâ deneme yanılma yönteminden, bütün dene- melerinin yanılmayla sonuçlandığını gördük- leri halde vazgeçmiyorfarsa, orada yapacak birşeyyokdemektir. AKP iktidannı yaşamaya hazırolmak demek, oya saygı göstermek demektir. Ama yüzde 2O'ler dolayında oy almış bir partinin yüzde 7O-8O'ler dolayındaki vatandaşın tümünün geleceğini tehdit edecek biçimde demokra- siyitahrip veya yerle bir etmesine seyirci ol- mak demek de değildir. Sırnak ve Silopi KADEK üyesi 11 kişi teslim oldu DfrARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -Şıraak ve Siiopi'de crgitten kaçan 11 KADEK üyesi güvmlik güçlerine teslm oldu, 2 militan da gözaltına alındı. OHALBölge Yalüği'nden yapılan açıliiamada. PKK adırın yanında panntez içinde K.\f>EK'edeyer ^mi^rek Şımak ve Sılcoi ilçesinde KAJEK'tenkaçan 11 crgit mensubunun kentiiiğinden güvmlik güçlerine tslm olduğu belirtildi. Açıklamada Bitlis ve Van'da güvenlik güçlerince düzenJenen operasyonlarda ise 2 KADEK 'linin gözaltına alındığı bildirildi. Güvenlilc güçlerince Hakkâri ve Diyarbakır'da yapılan arazi arama-tarama faaliyetleri sırasında da örgüte aif sığınaklarda ve toprağa gömülü olarak 4 Kalaşnikof, 1 roketatar, 1 el bombası, 1 havan ve 32 havan mermisi de ele geçirildi. • Başkanlar Kurulu açıklamasmda "Solun güç ve işbirliğüıin sağlanması doğrultusunda tüm olanaklar kullanılarak çaba sarf edilecektir. Emeğin temsilcilerini iktidara taşıyan sol bir parti desteklenecektir" denildi. îstanbul Haber Senisi -Dev- rimci İşçi Sendikalan Konfe- derasyonu (DlSK) Başkanlar Kurulu, Türkiye'nin yapılan tüm uyanlara karşın yine bas- kın bir seçime sürüklendiği- ni anımsatarak mevcut seçim sistemi ve Siyasi Partiler Ya- sası'nın toplumunbeklentile- rine yanıt verebilecek bir par- lamento yapısı ile iktidar üret- mesinin mümkün olmayaca- ğını savundu. Genel-îş Genel Merkezi 'nde cuma günü toplanan ve yaşa- nan siyasi gelişmelerle erken seçimi degerlendiren DlSK Başkanlar Kurulu, toplantıda alınan kararları yazılı açıkla- ma ile duyurdu. Başkanlar Ku- rulu, Türldye'nin yapılan tüm uyanlara karşın yine baskın bir seçime sürüklendığini belirt- ti. Kurul, mevcut seçim siste- mi ve Siyasi Partiler Yasa- sı'nın toplumun beklentileri- ne yanıt verebilecek bir par- lamento yapısı ile iktidar üret- mesinın olanaklı olmayaca- ğını savundu. Ortaya çıkan bu olumsuz tabloda erken seçime gidileceğine işaret edilen açık- lamada, DtSK'in seçimlere yönelik yaklaşımı ve siyasi partilerle olan ilişkilerinde her zaman olduğu gibi temel bel- gelerini kendine rehber edin- diği kaydedildi. Henüz hiçbir siyasi partinin seçim progra- mını ortaya koymadığı, tar- tışmanın liderler ile kişıler üzerinde sürdürüldüğü belir- tilen açıklamada. böyle bir or- tamda DÎSK'in de adının ka- nştınldığı çeşitli spekülasyon- lardan şikâyet edildi. Başkan- lar Kurulu'nun toplantıda al- dıklan kararlar şöyle: "DİSK olarak öncetikle gö- revhniz siyasete müdahaleiçin emek örgütterryle işbirliğinin geliştirilmesi ve ortak taleple- rimiz etraflndan güç büüği- nin sağlanması olacakür. Bu amaçla en kısa süre içinde or- tak bir toplanü yapüacakbr. Sohıngöçveişbirliğinin sağ- lanması doğrultusunda tüm olanaklar kullanılarak çaba sarf edilecektir. Programı emekten yana olan, seçim bfl- dirgelerinde taleplerimize yer veren, emek örgütieri temsil- cilerinin miDetvekfli aday Ifs- telerindeyerverflmesinde koo- federasyonumuzla kurumsal işbûüğj içinde olan, talepleri- miziveemeğin temsfldlermi ik- tidara taşryan sol bir parti des- tekfenecektir. lapriacakgfrişinı ve çahşmalar başkanlar ku- rulumuzda degerîendirilerek seçimlere Uişkin nihai poüti- kanuz belirienecektir.*' Partililer Cem'i 22 Ağustos'ta İstanbul'da milli takım gibi karşılayacak YTP'de 6 bunalnm 9 aşıııa çabası ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-Kemal Derviş'in kendileriy- le yollannı ayırmasından sonra "şok"a giren YTP'liler, toparlan- ma çabasına girdi. YTP'nin tstan- bul il binası açılışının bir gövde gösterisine dönüştürüleceği, Al- manya"dan gelecek olan Genel Başkan İsmail Cemin 22 Ağus- tos günü "milli takımınkarşüan- ması gibi, 20 kflometrelik bir kon- voyla karşüanacağı" bildirildi. Derviş'in kendilerinden kop- ması ve CHP'yi işaret etmesi, YTP'ye büyük darbe vurdu. YTP'dekı "troyka''yı destekle- • YTP îstanbul Milletvekili Cahit Savaş Yazıcı, İsmail Cem'in Almanya Başbakanı Schröder'le görüşmesinden sonra, 22 Ağustos günü Istanbul'a geleceğini ve büyük bir kalabalık tarafından karşılanacağını söyledi. mek amacıyla bu partiye katılan- lar ikilem içine düştü. Ancak ilk aşamada "Derviş istifalarT ol- madı. Derviş'eyakınhğı bilinen Mardin Milletvekili Mustafa Ke- mal Tuğmener de istifa etmedi. Baykal' ın " YTP içinden bia her gün arayanlar var" sözleri ise YTP'den önümüzdeki süreçte kopmalarolabileceği beklentisi- ne yol açtı. ANAP'tan istifa ederek YTP'ye katılan milletvekilleri de siyasal tercihlerinde bir değişiklik olma- dığuıı söyledi. ANAP'tan kopa- rak YTP'ye katılan tzmir Millet- vekili Rıfat Serdaroğlu. "Ben, Derviş var diye bu parti>e gelme- dim. SaymCem'inçağdaş birfldm- leri, toplamaya yönelik söylemi çok etkflL Derviş'in gelmemesi- ne memnunum. Bu tavnyla ken- Murat Bozlak veLevent Tüzel, biıükte hareket etme gdrüşmeiernun süreceğini açıkladılar. (Fotoğraf: AA) A V HADEP ve EMEP genel başkanlan bir karara varamadı Seçim işbirliğini görüştülerANKARA (CumhuriyetBüro- su) -EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel ile HADEP Genel Başka- nı Murat Bozlak, "seçimde bir- Kktehareketetme" konusunu gö- riiştü. Toplantuıın sonunda iki parti lideri de ittifak konusunda karara varamadıklannı, ancak gÖ- rüşmelerin devam edecefini açık- ladılar. HADEP Genel Merkezi'nde basına kapalı yapılan görüşme- ye iki partinin yetkilileri de ka- nldı. Toplantuıın ardından iki par- ti lideri açıklamada bulundu. EMEP Genel Başkanı Tüzel, se- çim ortamında meydana gelen gelişmeleri ve partilerinin birlik- te neler yapabileceğini değerlen- dirmek amacıyla bir araya gel- diklerini ifade ederek "Alterna- tif bir seçenek yaratmaya çahş»- yoruz" dedi. Murat Bozlak da soidaki dağı- nıklığın, emek, özgürlük ve de- mokrasiden yana olan güçlerle aşılacağını belirtti. Erkan Mumcu karar arifesinde ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Baraj kaygısı ne- deniyle kopuşlann yeniden başladığı ANAP'taki ka- nşıklık durulmadı. ANAP lideri ve Başbakan Yardım- cısı Mesut Yürnazla yaptığı görüşmelerden bir sonuç alamayan Isparta Milletvekili Erkan Mumcu'nun du- rum değerlendirmesi yaptığı öğrenildi. Mumcu'nun önerilerine tatmin edici karşılık bulamadığı, bundan sonra yeni bir görüşmenin yapılmayacağı dile getiril- di. Mumcu'nun bu görüşmelerde "Olağanüstü kong- renin ardmdan seçimegjdefim" şekJındekı önensıne Yıl- maz'dan, "Sunnı bekle" karşılığuu aldığı kaydedildi. Yılmaz'ın tatmin edici bir tutum sergilememesi nede- niyle Mumcu'nun partiden istifa etme olasılığuıın art- tığı sa\Tinuldu. Siyaseti eski Içişleri Bakanı Sadettin Tantan. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mefih Gökçek ile birlikte DP'de sürdürme arayışlannın da bir sonuç vermemesinin ardından Mumcu'nun diğer se- çenekleri de değerlendirdiği kaydedildi. disi puan ka> betti. Bizi etkileye- ceğini sannuyorum. Türkh e'de2 yeni üdervar. tsmaO Cem ve Tay- yip Erdoğan. Halk kararmı vere- cektir. Benim kişisel bir beklentim yok" dedi. Yeniden moral toplamaya ça- lışan YTP'liler, îstanbul ıl bina- sının açılışını bir gövde gösteri- sine dönüştürmeye hazırlanıyor. YTP îstanbul Milletvekili Cahit Savaş Yazıcı, tsmail Cem'in Al- manya Başbakanı Scbröder'le görüşmesinden sonra, 22 Ağus- tos günü Îstanbul'a geleceğini ve büyük bir kalabalık tarafindan karşılanacağını söyledi. Yazıcı, "Derviş nedeniyle ANAP'tan bize gelebilecek oylar vardı, onlar geri gi- der. Onun dbşında bize bü- yük bir zaran olmaz. Asıl CHP'yezaran ohır. İnsan- larinfial halinde, CHP ha- ni IMF yanhsı ekonomik potitikalan eleştiriyordu. nasıl bir arada olacakiar? Biz işimize bakryoruz. 22 Ağustos günü 20 kilomet- reBk bir konvoy yapaca- ğtz.Gend başkanmına mfl- b' takımın karşılanışı gibi bir karşdama yapacagH" dedi. YTP'nin siyasal söylemi de parti içinde tartışmala- ra neden oldu. Genel Sek- reter İstemihan Talayın "sokla değinz'' sözleri ve ANAP'lı üd milletvekilinin katılımı bazı milletvekil- lerinin tepldsine yol açu. Îs- tanbul Milletvekili Erol AL "Buraa sol birpartidir. Ben sol olmav an bir partide ol- mam. Genelsekreterinsöz- leri, burası sadece solda olanlara açık değü. anla- nıında algdanmab. Bu par- tiyi demokratik solcular kurdu" dedi. 51 ilde örgütiendj 3 Kasım erken genel se- çim karannın alınmasının ardından, örgütlenme ça- lışmalannı hızlandıran YTP, şimdiye kadar 51 il- deki örgütlenme çalışma- lannı tamamlamış bulunu- yor. Bu örgütlenme çahş- malannın Ankara, Îstan- bul, Izmir, Adana başta ol- mak üzere kalan diğer il- lerde de gelecek hafta iti- banyla tamamlanacağı bil- dirildi. Secimin ertelenmesi yorumu: Erdoğan: Her karar lehimize ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimi erteletmeye dönük gizli ittifak senaryolan konusunda "bundan sonraahnarak her karann AKP'nin lehine olacağını" söyledi. Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanlan toplantısında, 3 Kasım seçimini engellemeye dönük olası girişimlere değindi. Erdoğan, teşkilata "Şimdi bir küskünler ordusu, ne oluşturulursa oluştunılsun, bundan sonra ahnacak her karar AKP'nin tehinedir, buböyiebSne"diye seslendi. 11 Eylül'de listeler belirlendikten sonra olası bir girişimde AKP'nin tavnnın ne olacağının sorulması üzerine Erdoğan, "Bunlar bizim dışımızdaki gelişmelerdir. Katiyen ilgilenmiyoruz. MiOetimizin kararnhğry la sürekli oynamayı siyasi etik olarak uygun bubnuyoruz. Çirknı yoDaria seçimi erteletmeye çahşmak, miDete ve Mecfis'e saygısızbktır*' dedi. Toplantıda eski DYP'li milli eğitim bakanlanndan Köksal Toptan ile MHP'den aynlan eski Yozgat Belediye Başkanı Mehmet Erdemir AKP'ye katıldı. Tayyip Erdoğan, NeanetünErbakan'ın Milli Görüş seçmenini AKP'ye kaptırmamak için meydanlara çıkacağmın anımsatılması üzerine "AKP'nin tasamıfu altma aldığı herhangi bir oyyoktur,oymiDetindir'' görüşünü dile getirdi. DYP'li NevfelŞahin: Seçimlerierteleyen sokağa çıkamaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevfel Şahin, 3 Kasım seçimlerinin ertelenmesini istemediklerini belirterek, seçimleri ertelemeye kalkanlann sokağa çıkamayacağuıı bildirdi. Şahin, hükumeti "yolsuzluk peşinde olmakla" suçladı. Şahin, DYP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısmda, basında ve kamuoyunda 3 Kasım seçimlerinin ertelenmesine ilişkin bazı partilerin, özellikle Başbakan Bülent Ecoit'in ve YTP ile koalisyon oluşturan partilerin seçimleri erteleme niyetlerinin olduğunun söylendiğini belirtti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Çok satan ciddi görünüşlü gaze- telerimizden birisinin pazar günkü nüshasının sürmanşeti İşte Aşk Met- rosu" sözciiklerinden oluşuyordu. Bu gazetemiz "magazin gezegeninde kaybolanlar için rehber" hazırlamış- tı. Araştırmanın sonucunu ise şöyle özetlemişti: "Işin içinden çıkabi/ene aşkolsun..." Bu değerli araştırmanın amacı şu cümlelerle açıklanmıştı: "Magazin dünyasında kim kiminle beraber, kimkiminsevgilisi, artıkiyi- ce karıştı. 'Paşagaiaşamdan' kah- ramanlarının artık kendilerinin bile takip edemediğiaşk trafiğiniizlemek isteyenler için bir aşk metrosu hazır- ladık. Dünyanın en karmaşık metro- lanndan bile daha karmaşık bir reh- ber çıktı önümüze...Bir de bu kah- ramantann neredeyse birbirine akra- ba olduğu gerçeği..." Anlaşıldığı kadarıyla yıldızlar dün- yasında "kimin eli, kimin cebinde" pek belli değil. Bunun bir zararı olduğu inancında degilim. Genç, güzel ve zengin insanlann sık sık sevgili değiş- tirmelerinin kimseye bir zaran olmaz. 'İşte Aşk Metrosu' Asıl tehlikeli olan, siyaset kulvarla- rındaki karışıklık vetabii ki bu karışık- lığrn bir parçası olan şaşkınlık. Yüz- de on barajının korku saldığı siyaset- çiler nasıl bir yol izleyeceklerini. han- gi partide karar kılacaklarını bir türiü belirleyemiyorlar. Hangi parti hangi partıyle işbirliği yapıyor, kim hangi partiden aday ola- cak kimsenin bunu bildiği yok. Aşk metrosundaki kargaşadan daha bü- yük bir kargaşa siyaset metrosunda yaşanıyor. Seçime karar vermiş bir- takım parti liderleri neden böyle bir karara vardıklarının şaşkınlığı içinde- ler. Çünkü bu karan veren partilerden ikisi kesin yüzde on barajının altında görünürken, üçüncüsünün de bara- jı aşacağı şüpheli. Bu üç parti arala- nnda anlaşıp, yüzde on barajını yüz- de beşe çekseler kendileri açısından da, Türkiye açısından da sorun bü- yük ölçüde çözülecek. Türkıye'nın aşk metrosu da karışık, siyaset metrosu da karışık. Kanşık olmayan tek şey, baskıcı sistem. Bu sistem tıkır tıkır işliyor. Son örneği, ana- dilde eğitim için dilekçe veren öğ- rencilerin başınagelenler. Bu öğren- d\erin önemli birkısmı okuldan uzak- laştırma, kovulma gibi idari cezalara çarptınlmalannın yanı sıra tutuklan- dılar. Bilim yuvası denen üniversite- lerin başındakı zihniyetin de kafası karışık değil. Anayasa, yasa falan dinlemeden bu çocukların öğrenim yaşamlarını bitirmek konusunda ka- rarlı davrandılar. Aradan zaman geçti, idare mahke- meleri bu gençlerin dilekçe nedeniy- le okuldan atılmalarını yasal bir uy- gulama olarak görmedi ve iptal etti. Üniversıtenin "yaratıcı bilim insanı" yetiştirmekle görevti rektörleri bu ip- tale rağmen karan uygulamamak için ayak diremeyi sürdürüyorlar, çünkü kafaları bu konuda kanşık değil. Ar- dından Meclis, Kürtçe eğitimin ve ya- yının önünü açan AB'ye uyum yasa- sını çıkardı. Artık bu gençler yasal olan bir şeyi yapmış sayılmaları ge- rekiyordu. Ancak onlann bir kısmı tu- tukluydu. Kafası karışık olmayan jandarma- lar eşliğinde bu gençlerden bir kıs- mı mahkemeye getirildiler. Jandar- malar komutanlarından aldıklan emir gereği, mahkeme salonuna tüfek- lerle girmek istediler. İşte burada hâ- kimin kafası karıştı. "Böyle bir şey olamaz, silahlarıbırakın" dedi. Jan- darmanın kafası karışık değildi, ka- bul etmedi. Hâkimin iyıce kafası ka- rıştı. Üniversıteli öğrencileri bırak- mak yerıne jandarmaları serbest bı- raktı. Onlar istediklerini yaptılar, du- ruşma açılmadan ertelendi. Genç- ler bu uygulama nedeniyle öğrenim- lennden bir dönem daha kaybede- cekler. Hâkimin kafası karışıktı, du- ruşmayı izlemeye gelen ailelerinin kafası karışıktı. Ne olacaktı bu ço- cuklann hali? Aslında ne olacaktı bu memleketin hali. Jandarmanın kafası kanşık değil. Gençleri tutuklattıran savcılann kafa- sı kanşık değil. Onları yakalayan po- lislerin kafası karışık değil. Üniversi- teleri kış/a zanneden rektörlerin ka- fası kanşık değil. Bu alanlarda bir ka- rışıklık yok. Karışıklık bizim kafamız- da. Mahkeme kararları, AB'ye uyum yasaları çıkıyor, biz de umuda kapı- lıyoruz. Artık bazı şeylereskisi gibi ol- maz diye düşünüyoruz. Eskisi gibi olduğunu görünce, tıpkı magazin dünyasını izlerken olduğu gibi kafa- mız karışıyor. • • • Not: Milli Eğitim Bakanı Profesör Necdet Tekin aradı. Mersın'de sür- gün edilen öğretmenler konusunda- ki yazım üzerine gereken duyarlılığı göstereceğini söyledi. Bu sürgünle- rin kendisinden önce gerçekleştiği- ni vurguladı. Konuyu araştırdığını, eğer bir haksızlık ve yanlış bir uygu- lama varsa düzelteceğinı söyledi. Te- şekkür ettim.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear