23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
J20AĞUSTOS2002SALI CUMHURİYET SAYFA 17 s g 3 £ oaarAonaavattrr Mröenaar âye! 0.21£512Jf,CŞ Faks: 0.2t2.512 44 Allahsızlar Engin Aşkın'ın bildirdiğine göre Kuzey Amerika'da üye sayısı 4 milyonu bulan Allahsızlar Derneği, Pennsylvania'nın Gallitsin J - kasabasında şube açıyor. Şubenin açılması kadar seçilen yer de ilgi çekiyor. Allahsızlar, kasabadaki Katolik kilisesinin tam karşısındaki binaya taşınıyor. Allahsızlar, kilisenin karşısındaki dernek şubesinin penceresine "Bu şube özgür ve açık düşüncelilerin cennetidir" pankartı asarken kilisenin papazı "Özgür ve açık fikirii olma tavnyla benim sorunum var. Bazen açık fikir, üstü açık çöp tenekesine benzer. Içine her türlü çöpü doldurabilirsiniz" diyor. Allahsızlar, geçen yıl VVashington'da büyük bir yüruyüş yapmış ancak Amerikan medyasının sansürüne uğramıştı. Allahsızlar Derneği, ABO Başkanı George W. Bush'u ve Cumhuriyetçileri dini bağnazlığın baş sorumlusu olmakla suçluyor. Bektronîk posta: denizsom@cumhuriyetcom.tr kşam yatıp sabah kalktığınızda siyasetin dengeleri değişiyor; düne kadar seçim ba- rajını aşmaya çalıştığı söylenen partinın se- çimde büyük zafer kazanacağı gündeme geliyor ya da seçimin mutlak galibi gösterilen parti sandıktan çıkamıyor... Bir kişinin manevrası ya da bir sözle birileri sıfın tüketiyor, birileri ufuktaki iktidara ortak oluyor! Kimsenin siyaset tarlasında kökü yok... Polen gibi havada savruluyorlar; bir kuşun gaga- sında oradan oraya dolaşıyorlar... Akşamdan sabaha sağcılar solcu oluyor... Kırk yıl- lık solcular sağa kur yapıyor... Şeriatçılar liberalliğe soyunuyor... Milliyetçiler liberal kesiliyor... Liberaller sosyal demokratlığa oynuyor... Irkçılar demokrasi dersi vermeye kalkışıyor... Tam arapsaçı... Çözüldükçe dolaşan bir kördüğüm... llkesizlik diz boyu... - Meclis'te 4 bin 864 kişi çalışıyormuş... "550 kisi de calısmıvor!'' Siyaset Herkes oyun oynuyor... Partilerin sayısı çok ama ideolojisi yok... Parti denince tepesindeki kişi ve vitrinine yerleşti- rilmeye çalışılan kişiler akla geliyor.... Adamın kaşı gözü, kadının fistanı konuşuluyor... Parti programı kimsenin umurunda değil... Parti içi demokrasi kimseyi ilgilendirmiyor... Seçim sistemindeki çarpıklık yüzünden milyonlar- ca oyun parlamentoya yansımayıp çöpe gidecek ol- masından kimse rahatsızlık duymuyor... Türkiye'nin borç batağından nasıl çıkacağı, yoksul- luktan nasıl kurtulacağı, üretimin nasıl gerçekleşece- ği, işsizliğin nasıl çözüleceği anlatılmıyor... Adaletteki, eğitimdeki, sağlıktaki, sosyal güvenlik- teki tıkanıklığın nasıl aşılacağı bilinmiyor... Devletin asli görevleri kimseyi ilgilendirmiyor... Birbirlerini ziyaret edip, ittifak anyorlar... Televizyona çıkıp kendilerini anlatıyorlar... Eski yüzlere yeni diyerek, bit pazanna nur yağdır- maya uğraşıyorlar... Yakaya parti rozeti takmakla bir günde partili olu- yorlar. Sonra manken gibi poz veriyorlar. Endamla- nyla kendilerini beğendirmeye çalışıyorlar! Kimsenin halk için halka söyleyecek bir şeyi yok... Farkında mısınız? Artık boş tencere edebiyatı bile yapılmıyoıi Birbirlerinden farksızlar; yuvarlanan tencere gibiler, kapağını buluyoriar... Üstelik hepsinin dibi kara! AslındadizginlerUluslararası ParaFonu'nun, Dün- ya Bankası'nın eline geçmiş; bunlar arabayı yönet- meye değil arabaya kapağı atmaya çabalıyorlar... Farklı bir şey söyleyene de marjinal diyorlar; çağ- dışı kalmakla suçluyorlar.. Aksini söyleyen varsa beri gelsin... SESSlZSEDASIZ(f) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ' yahoo.com Ya olduğun gibi görün ya medyanın gösterdiği gibi ol! Jandarma, Kissebükü'nde şüpheli arıyor! Yine ormanlar yanıyor... Dikkatsizlik- tenyadasabotajdan... Ormanlarla be- raber Türkiye'nin bağrı yanıyor... 10 gün kadar önce de Milas'ın Yuka- rı Mazı köyünün deniz kıyısındaki Ço- cuk Mezariığı mevkii kül olmuştu... Ga- zetelere yansıyan habere göre Milas Orman Işletme Müdürü Metin Kaya, "Bölgede yaptığımız araştııma ve ince- lemelerde yangının dört ayrı yerden başladığını, kasıtlı olarak çıkarıldığını beliriedik. Jandarma şüphelileri anyor" demişti. Çocuk Mezarlığı mevkiinin bir adı da Kissebükü... 29 Mayıs 2002'de Vaziyet'te yazmış- tık... Kissebükü"nde Isa'dan 6 yüzyıl ön- cesine varan bir kentin kalıntıları var... Kissebükü, koruma altında... Clup Med, Kissebükü'nde 1150 yataklı Fran- sız Tatil Köyü inşa etmek istiyor. Kissebükü'nün SİT alanı olması, in- şaata geçit vermiyor. Muğla Milletveki- li Tunay Dikmen, bölgede tarihi eser olmadığını iddia edip konuyu dönemin Kültür Bakanı Istemihan Talay'la gö- rüşeceğini söylüyor... Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu Baş- kanı Prof. Dr. Adnan Diler görevinden alınıyor... Kurul, yeni başkanı ile Kissebükü'nü 3. derece SİT alanına düşürüp, karann yanına da doğal dokunun korunması şartını düşerek tatil köyü insaatının önü- nü açıyor... Birkaç gün sonra da Kisse- bükü yanıyor! Jandarma şüphelileri arıyormuş... Bulsun bakalım! Ulıığ Oğretmenin Ardından MUHSfcNDURUCAN Eğitimci-Şair- Yazar "Denizleşmiş mavi göz- ler/Enginlere dalar, neden? Balkonlardan gelen su- lar/Edirne'de ağlar, neden?" Uluğ Turanlıoğlu. En zor yazı, tanıdık ve sevi- len birisinin ölümü sonrası ya- zılandır. Bu kişi, şair, yazar ve Türkçe öğretmeniyse yürekte- ki yanma oylumu ya da acı bü- yük! Yapılacak bir şey elden gelmediğinden umarsız kalı- nır. Şairin: "ölüm adın kalleş olsun!" dediği gibi. Onun sonsuzluğa göçünü yerel basından öğrendim. He- men yazma ataklığını göste- remedim. Duygulandım! Ya- şamımda altı yıl kadar izi olan Edirne günlerim ve uğraşda- şım Uluğ Turanlıoğlu belleğim- den geçti. Olumlu iletişim kur- duk. Yararlanmam için bana ciltli Türk Edebiyatı Ansiklope- disi'ni armağan ettiler. Imza- layarak verme inceliğinde bu- lundukları Edirne ve Kırkpınar Şiirleh, Bir Edirne Armağanı, Edirne'den Kars'a Kadar, Beşpınar, Edirne Şairteri An- tolojisi ve B. Necatigil'in Ede- biyatımızda Isimler Sözlüğü birer birer kitaplığımdan ma- sama üşüştüler. Anılar tomur- cuğu çiçeklendi gönülde. Şiir dinletileri vesonrasında Meriç Nehri kıyısındaki yerlerdeki birlikteliğimiz, Edirne cadde- lerinde ağır ağır yürüyüşü ve telefon açarak evinden hal ha- tır sorduğumda benimle ko- nuşmayı yeğlemesini bugün gibi anımsıyorum. "Durmadan dalgalan şanlı bayrağım/Yurdumun en bü- yük bayramı bugün" dizeleriy- le başlayan "Bugün"şiirini hiç unutamıyorum. llkokul yılların- da ilk kürsüye çıktığımda onu okumuştum. Tüm Türk ulusu o şiiri bilir. Çoğu kimsenin de ezberindedir. Her ne kadar Pehlivanköy- 1913 doğumluysa da bir Edir- neli ve Edirne Şairi olarak ta- nınmaktadır. Daha çok hece ölçüsüyle yazdığı aşk ve kah- ramanlık şiirleriyle okuyucu- nun belleğinde iz bırakmıştır. Kimi şairler, onun şiirleriyle beslenmişlerdir. Eğitimci dost- ları Süreyya Eryaşar ve Nec- det Tezcan ile birlikte Trak- ya'yı gezip gözlemlediklerine tanık oldum. "Tınazlar, harmanlar, ağaç yabalar/Buğday renkli kızlar, taşlı tarlalar/Başı karlı dağlar, serin yaylalar/Bugün de bi- zimdir, yann da bizim" dizele- rindeki duysallığına koşut; o, sevdanın, sevginin, ülkenin, doğanın, güzelliğin ve özlemin şairiydi. "ölüm bir kara devedir, her evin önüne çöker" şeklindeki yöresi ya da Yörük atasözünü aktaran Ünal Şöhret Dirlik dostum; "Canalıcı her kapıyı ergeç çalacaktır. Uluğ Turan- lıoğlu'nun da kapısını çaldı. O, birbirinden güzel şiirleriyle Türk edebiyatındaki yerini çoktan almış biryazın ustası i- di. Damla dergisi ve eserleri yarınlara kalacaktır. Ders ki- taplanndaki eserleriyle yavru- lanmızın da gönüllerine gire- cek, kuşaktan kuşağa diller- de dolaşacaktır" diyerek, sa- natçıdan ya da şairden geriye kalabilecek kafıtı yansıtmak- tadır. Gerçek söze ne demeli! Seksen dokuz yıllık sanat çı- narı yıkıldı! Adın kalıcı ve yerin aydınlık olsun Uluğ öğretme- nim!.. The> ENGLISH CENTRE L a n g u a g e S c h o o l Genel Ingilızce Programlan Şırketler ve Kuruluşlar İçin Ûze! Programlar Iş Ingilizces! Programlan TOEFL-IELTS-FCE Sınavtenna Hazırhk Programlan Çocuklara Ozel Hafta Içı Gundüz Yaz Programlan Bıre-bir İngiltzce Eğıcımlen Ev Hanımlarına Öze) Programlar Oğrencilerfrnıze Ucretstz Aktıvıteler Rum*Iİ Cad. No:92 SO22O Osmanbsy IsUmbul Tel (0212)225 91 72 -247 09 «3 - 241 20 34 •ntra.com HAYVANLAR ÎSMAIL GLLGEÇ gulgec2(o hotmail.com ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY L'..oLU$uMA BAK!.-) c semihporoyayahoo.com TARlHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Mayıs İLK DÜZENÜ HAVA YOLCULUĞU.. SüSÜN,r SOD£MS£E'APU AIMAN ZEPLİNİ İLK yoLCULUĞUNA BAŞlAbl. DÛZSNLİ YOLCU TAŞIMACIUĞI YAPACAK İLK UAVA GBMİSÎYOİ BU..DEV B/fi PU- KO ŞEKLİNDEKİ 8ALOHLA8, *8SO'LE8- DBN SONRA SÜREKÜ GELİŞMB SĞS- TEREREK, İSTBNİLEN ŞEKİLDE YpfJLEtl- DiRİUR HALB SELUİÇTİ. METAL İSKE- LETLİ YAPlUmSrfLA M BÜYÛK gO- YUTLA/& ÜLAşMtÇTt. ALMAN KONTU F&2&NAND ZEPPBUN, 2O- YÜZY/L BAŞLARINDA HAUA 6EMİL£(ÜMN 6Eİ UÇMESİ İÇİN yAPTIĞı ÇALtÇMAlARİ LA, BU TÛR BAUÛULA&tN İSİM İA- 8ASf 'oni Ferdinand. \/on Zepptlin. SALKIM SÖĞÜT4 Beyoim METROPOL Mtalk S^nt, „ Istıktel Cxt. No: HO Bcyo#<ıiIsanbul IMETROPOL BUGÜNEKADAK GRUP YORUM, KIZIURMAK, GRUPÇIĞ, ZUĞAŞİBEREPE, ADAULAR, GRUPDİNMEYEN GİBİ, NİTEÜKÜ MÜZİK YAPAN, GRUPLARIN SOLİSTLERİNİ BİRARAYA GETİREN SALKIM SÖĞÜT ALBÜMLERSERİSİ, BU KEZ GRUP KIZIURMAK'IN SOÜSTİ İLKAY AKKAYA VE GRUP ÇIĞ'IN SOÜSTİ OĞUZ AKSAÇ'i SALKIM SÖĞÛT4TE BULUŞTURDU. YÖNETMENÜĞİNİ KEMAL SAHİR SÜREUİN YAPTIĞI, İLKAY AKKAYA'NIN BÖLÛMÜNDE, ROCK MOTİFLERİNİN YANISIRA, KAZIM KOYUNCU İLE DÜET YAPTIĞI "OU NANA" ADLI LAZCA ŞARKI ALBÛMÛN DİKKAT ÇEKİCİ BİR YÖNÛ. YÖNETMENLİĞİNİ KAAN KURMUŞ'UN YAPTIĞI OĞUZ AKSAÇ İSE, KENDİ YORUMUYLA OKUDUĞU TÜRKÜLERİN YANISIRA, "ANADOLU POP" DİYE TANIMLANAN ÇİZGİNİN SINIRLARINI, SOUNDU İLE ZORLAYARAK, İLGİNÇ BİR ÇALIŞMA OLUŞTURDU. HATALAR1M1Z, EKSİKLERİMİZ OLABİLİR, AMA BU ÇALIŞMANIN TÜMÜNDE DOĞRUYU VE GÛZEÜ YAPMAK ÇABASI VAR. YORUMU SİZ MÜZIKSEVERLERE BIRAKIYORUZ. •BİR YANJM Söz-Müzik: Efkan Şeşen -AH LELE Söz-Mûzik: Yaşar Aydtn • SİTMEZDİM BU ŞEHİRDEN Söz: Yaşar Ayöın, İlkay Akkaya Müzik: Yafar Aydm •OU NANA Megrel Halk Şarkısı DOST CEMAÜN BENZER Söz-Müzik: Seyit Mefttmı Derleyen: Muharrem Temiz • YENİCE YOLLARJ Derteyen: Aziz Şenses •NERİMAN -SAND1K SANDIĞA DAYAU • GEL HA BÖNÜL HAVALANMA • İNCEDEN İNCE -YAZI BİLMEM • SİYAH ZÜLFÛN TELLERİNE •HALAY POTPORİ Kuyudan Su Çekerler / Diyarbakır Küçeltri / Zekko Ztkiyt Söz-uünk tman Erten / Ağrı Dağından Uçtum İSVİÇRE HASTANESİ "Gerçek Sanatm Yanında ÖZEL ^ * GÖRÜŞ HUSEYÎN DUYGU AB'nin Deneme Tahtası Tünkiye Uzun yıllardan beri Danimarka'da yaşadığım için ol- sa gerek, Türkiye'ye her geldiğimde "Avrupalılar Türki- ye'ye nasıl bakıyor?" sorusuyla karşılaşıyorum. AB (Av- rupa Birliği) uyum yasalannın TBMM'de kabul edilme- siyle yukandaki sorunun yanıtını tekrar aramaya başla- dım. Türkiye Kopenhag Kriterleri'ni yasalaştırmasıyla AB'ye "Top sizde, samimi yanıtınızı bekliyomz" demiş oldu. Seçim havasına giren ve siyasi dengelerin sürek- li olarak değiştiği Türkiye'de, AB Komisyonu'nun ekim ayında Türkiye ile ilgili açıklayacağı "ilerieme raporu" olumlu mesajlar içerirse, dinci ve milliyetçi çevrelerin ağ- zını büyük ölçüde kapayacak, AB yanlılannın işini ko- laylaştıracak. TBMM'nin onayladığı yasalar AB - Türkiye bağlantı- sındakı sorunlarlistesininilksıralanndayeralıyortiu. Bu yasalann çıkması, Kopenhag Kriterleri sürecinin ta- mamlandığı anlamını taşımıyor. Buna karşın atılan adım- lar, AB ve standartlan konusunda Türkiye'nin kararlılı- ğının önemli bir ışareti. Yaklaşık 40 yıldan bu yana AB'ye girmek için bütün kapıları zorlayan Türkiye, TBMM'nin kabul ettiği reform paketiyle, yalnızca Avrupalı politika- cılan değil, sıradan Avrupalılan da olumlu bir biçimde etkiledi. Bu bir gerçek. Liberal Müslümanlar, özellikle de kimi Arap ülkeleri, AB'nin Türkiye'ye vereceği yanrtı büyük bir ilgiyle bek- liyorlar. überal Müslümanlar için AB - Türkiye ılişkisi yal- nızca ekonomik ve politik içenk taşımıyor, onlar için asıl içerik, 15 Hıristiyan ülkeden oluşan AB'nin Müslüman bir ülkeyi üyeliğe kabul edip etmemesi. Çünkü, AB'nin karan aynı zamanda Batı'nın liberal Müsiümanlara ba- kış açısını da ortaya koyacak. 11 Eylül felaketinden son- ra ABD'nin Batılı ülkeleri yanına alıp uyguladığı politi- kanın, Batı ile Müslümanlan birbirinden uzaklaştırdığı- nı, her iki tarafın fanatiklerinin ekmeğine yağ sürdüğü- nü yaşayarak görüyoruz. Türkiye şimdi Batı'nın deneme tahtası oluyor! AB ve Kopenhag Standartlan'na Türkiye uyarsa, AB bir Hıris- tiyan kulübü olmaktan kurtulmuş olacak, öte yandan li- beral Müslümanlarla Batı birbirlerine yakınlaşmış ola- cak. AB - Türkiye ilişkisi, yalnızca Türkiye'nin üyelik sü- recini değil, Hıristiyan - Müslüman ülkelerin birbirlerine yakınlaşmasını da etkileyecek. AB'nin ekim ayında ve- receği yanıt samimi ve inandıncı olmazsa, çok sayıda- ki liberal Müslümanın Batı ile ilgili şüphelen pekışmiş olacak, olumlu yanrt AB ile Türkiye modeli Müslüman ülkeleri birbırine yakınlaştıran, onlan banştıran bir mo- del olarak benimsenecek. Yani uzlaştıran bir model. 450 yıl Osmanlı idaresi altında yaşayan Arap ülkele- rinin, modem Türkiye'nin kurucusu Atatürk'u ve onun çağdaş reformlannı sevmedikleri bilinen bir gerçek. 1920'lerde Atatürk'ün başlattığı reformlann bugün Tür- kiye ile AB'yi üyelik masası tartışmalanna oturttuğu da başka bir gerçek. Atatürk devrimleri, yani Türkiye mo- deli yalnız Türkiye'de değil, Arap ülkelerinde de yaşa- yan liberal Müslümanlan ikilemden kurtarabilecek, baş- ka dinlerle kültürierin bir arada banş içinde yaşayabile- ceği inancını güçlendirecek. Avrupalı açısından da Türkiye modeli, Batı ile Müs- lüman ülkelerin yakınlaşmasında denenmesi gereken gerçekçi bir model. Türkiye modelinin, Mısır ve Suriye gibi ülkelerde çok partili sistemi güçlendirdiği kadar, Is- lam dinine saygıyı kaybetmeden toplumun orta kesimi- ni din etkisinden kurtarabileceği görüşünü, AB Dönem Başkanlığı'nı yapan Danimarka da benimsemiş durum- da. Şimdi Avrupalılar, Türkiye'nin AB ile Islam dinini bir- birine bağlayan bir köprü görevini üstlenebileceğini dü- şünüyorlar. özellikle de her iki cephede tutuculuğun çok hızlı geliştiği bu dönemde, Türkiye modeli kültürel çelişkileri azaltan uzlaştıncı bir model olarak AB'nin işi- ni kolaylaştıracak. AB, Türkiye modelini denemek istiyor, ama henüz tam karar veremedi. Türkiye'deki Islami gelişme, çok sayıda politikacının adının rüşvet olayına kanşması, iş- sizliğin artması, ekonominin birtürlü rayına oturamama- sı AB'nin kesin karar vermesini geciktiriyor. Türkiye'deki insan haklan sorunu, askeri mahkeme- lerin işlevi konusu, Kürt sorunu AB gündeminin ilk sıra- lanndan çok aşağılara inmiş durumda. Şimdi Avrupa'da Türkiye'nin güçlü ve zayıf yanlan görünür kılınmaya, AB'ye sağlayabileceği katkılann hesabı yapılmaya ça- lışılıyor. Türkiye'nin AB üyeliği için katetmesi gereken yol da- ha uzun. AB'nin, ekim ayında açıklayacağı ilerieme ra- porunda "Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlar cesa- ret ve umut verici, ama yapılan reformlann hayata ne kadar geçirildiğini görmek gerekiyor. Üstelik ekonomi- deki gelişmeye, Kıbns konusunda alınan yola ve 3 Ka- sım'da oluşturulacak yeni TBMM'ye baktıktan sonra kesin karanmızı alacağız mesajı verilmeli" görüşü bu- günlerde Kopenhag'da konuşuluyor. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/ Nepal'in başkenti. 2/ Yaban armu- du... îçel'in Silifke ilçe- sindeantikbir kent.3/Yakla- şık 12.000 yıl önce Pasi- fik'e gömül- „ düğüne inanı- lan, insanlı- 9 ğın ve uygarlığın anayurdu sayılan kı- ta... Zarif, kibar, gü- zel giyinmiş. 4/ Ba- şörtüsü olarak kulla- rulan bir tür ipekli dokuma... Sodyu- mun simgesi. 5/Hal- kın aşağı tabakası... Bir nota. 6/ Parlak 8 kırmızırenktebirsüs taşı... "Sövme, küfur" anlamında argo sözcük. II Isparta'nın bir ilçesi... Uzaklık işareti. 8/Dikilitaş. 9/Çanakkale'nin bir ilçesi... Derinliği az olan. YUKARIDAN AŞAĞHA: 1/Uganda'run başkenti. 2/Ceylan... Sırtında bü- yük dikenleri olan bir balık. 3/Paramızı simgele- yen harfler... Küçük yapılı bir kanguru cinsi. 4/ Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine veri- len ad... 01ta ya da tuzağa konulan yem. 5/ Halka biçiminde mercan adası... Sürülmemiş tarla. 6/ Kaygusuz Abdal'ın kimi şiirlerinde kullandığı mahlas. 7/Birmeyve... "Bir — çıkarmayabaşlar bohçamızdan / Lavanta çiçeği kokan kederleri" (A.M. Dıranas)... Nazi partisinin askeri polis ör- gütü. 8/ Endüstri... Ekin demetlerini yükseğe at- maya yarar yaba. 9/ Bir süs ve gölge ağacı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear