Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAVFA CUMHURfYET 15 AĞUSTOS 2002 PERŞEME
HABERLER
DSP, seçim meydanlannda
'ihanetf anlatacak
'En zengin'parünin'yoksuVgenel
merkezinde kapalı kapılar açılmaya,
suskunlarkonıışmaya başladı
• Ankara Bahçelievler'deki
DSP Genel Merkezi kısa bir
süre öncesine kadar
gazeteciler hatta partili
milletvekilleri için bile
girilmesi en zor yerlerden
biriydi. En zengin bütçeli
partinin bu yoksul genel
merkezinde partide yaşanan
parçalanmanın ardından çok
şey değişti.
TÜREYKÖSE
AJVKARA - Parçalanmanın ar-
dından DSP'de ilginç "degjşimJer"
yaşanmaya başladı. Yaklaşık 50 tril-
yorüuk seçim bütçesiyle *en zengin''
parti olan partinin "son derece sa-
deveyoksulgörünüşhı" genel mer-
kezine artık milletvekilleri, hatta
gazeteciler bile girebiliyor Kapılar
açılmaya, "suskun" yöneüciler "ko-
nuşmaya" başladı...
Bahçelievler'deki DSP genel mer-
kezi, diğer partilenn şık, büyük,
bol makam odalı, sekreterli genel
merkezlerine benzemez. Genel Baş-
kan Yardımcısı Rahşan Ecevitile ya-
kın çalışma arkadaşlan dışında pek
öyle herkes rahatlıkla girip çıka-
maz Gazetecilerse genel merkez
ginşindekı çay ocağı ile arka bah-
çede yer alan ve "baraka" diye anı-
lan parti meclisı salonu dışında yu-
kandaki katlara kolay kolay giremez.
Diğer partilerde olduğu gibi, basın
bürosu falan da yoktur.
Sezer'den çay daveti
Son günlerde, milletvekilleri ve
tek tük gazetecilere genel merkez
kapılan açılmaya başladı. "Uzun
gazetecihk yaşamnnızda DSP genel
merkezinde yukan katlara hiç çık-
madığmuzı. hiçbiryöneticiyi ziyaret
edip çay içmediğimizr aİctardığı-
mız Devlet Bakanı ve DSP Genel
Başkan Yardımcısı Zeki Sezer bizi
genel merkeze çay içmeye çağırdı.
"Çağnh" olduğumuzu öğrenen
görevliler yol verınce, bırinci kata
çıktık. Bu kattaki odalann hepsinin
kapılan açıktı. Aday olmak için gö-
revınden istifa eden Başbakan Bü-
lent Ecevit'in koruma müdürü Re-
DSP yönetimindepartiden aynlanlara büyük tepki var. Önce partiyi sonra devieti
elegeçirme plaruyapıldığını öne süren DSP Genel Başkan Yardımcısı ZekiSezer,
Yeni Türkiye'yi, "kendilerine parti bile diyemiyoriar" sözlerryle eleştiriyor.
cai Birgül, artık "siyasetçi'' olarak
bına içinde dolaşıyordu. Odalann
içi son derece sade döşenmişti. Or-
tahkta bılgisayar falan da yoktu.
Zekı Sezer, bu gözlemimizi aktar-
dığımızda "üst katlarda bilgisayar
odası olduğunu. aynca partinin in-
ternet sitesi de buiunduğumı" vur-
guladı.
DSP Genel Merkezi, "enzengm"
diye anılan bir parti için "fazlasıy-
la sadeydi ve hatta dökülüyordıT
Bunu anımsattığımızda Sezer, *Ba-
dana bOeyapamadık. Seçim günde-
me geüneseydi, kurultay toplana-
cakn, genel merkezle deUgilenecek-
tik" dedı. Sezer, sürekli partilerinin
"zengin"lığinin altının çizilmesine
de şu sözlerle tepkı gösterdi:
"DSP, kuruluşundan buvana kim-
seye, hiçbir kesime dryet borcu ol-
mayan tek partidir. Gelirterimizin
tamajou yasal kaynaklardandır. Bu-
nun çok büyük bir bölümü, vüzde
99'un üzerinde bölümü de Hazine
yardmudır. Biz har vurup harman
savıırmavTZ. En kısa yerlere özel
uçaklarla gitmeyiz, her birinıizin
özel şoförü yoktur. Paramıa devlet
bankalannda repo, vadeli hesap gi-
bi hesaplarda değeriendiririz.
Genel sayman değilim ama san*-
noı 30 trihon civannda bir para
var. Gazetecilerin hiç yardım aîma-
yaniann seçim harcamalannı ve bir
de DSP'nin harcamalannı yakm-
dan izlemesi gereldr. Bakalım
DSP'nin kaç kaöpara harcavacak-
lar?"
DSP'nin bankada repoda bulu-
nan parasına alacağı 19 trilyon 249
milyar liralık seçim yardımı da ek-
lendiğinde ortaya zengin bir seçim
bütçesı çıkıyor.
4
Aynlaniar açıkta kaldı'
Bu bütçe DSP'nin barajı aşması-
na yetecek mi? Zeki Sezer, bu so-
ruyu şöyle yanıtlıyor:
"önce partiye, sonra devlete el
koyma umutiarmın boşa çıkarüma-
sından sonra sahte anketleıie baş-
ka bir oyunun içine girdiler. Anket-
leriyle, televizyonlanyla, gazetele-
riyle insanlarm kafalannı bulandı-
np vanm kalan oyunlanm sürdûr-
mek istiyorlar. Genel başkanınuzm
rahatsızljğını fırsat biüp partiye,
devlete el koyma girişimteri vardı.
BeDi çevreler, Ecevit gitsin, yerine
'şunlar' gelsin, diyordu. O 'şunlar'
şimdi açıkta kaldılar. Kendilerine
'parti' bile diyemiyorlar."
YTP'lilere suclama
Yağız'dan
Hhanet*
ömekleriPeki, "hasta" bir başbakanla
seçim kampanyası nasıl
yürütülecek? Sezer, "Saym
Başbakan kampanyaya
kaolacak. Arûk seçim
kampanyalan geçmişte
olduğundan çok farkn. Her
evde televizyon var. Beyinsel
rahataznklan oianlarm
yaıunda, Ecevit'in fizOd geçici
rahatsıznğ) hiçbir şey değfl"
diyor. Sezer, "Halk bu oyunlan
göriiyor, bu üıanetleri,
komplolan görüyor. Halk,
ihanet edenleri affetmez" diye
ekliyor. Bu arada, odaya giren
DSP Genel Sekreteri Süleyman
YağE "ihanefi örneklerle
anlatmaya başlıyor:
"Önce YTP'ye, sonra
CHP'ye giden arkadaşmuz
Mustafa Yılmaz, bir gün
kuüste yanmıa geidL Kendisini
Istemihan Talay'ın Gölbaşı'nda
bir yemeğe davet ettiğini ve
'Sen genel merkeze yakınsın,
ikna edin Başbakan çekilsin'
dediğini, kendisinin de 'bunun
haınlık, insafsızlık olduğunu'
söyledigini aktartü. Bu arada
gözlüğünü çıkanp gözyaşlarmı
sildL Mahmut Erdir
arkadaşınuz, 'Ecevitler'in
sayesinde hayal bile
edemeyeceğim makamlan
aldım. tster yağcüık desinler,' •*
ister başka bir şey, ben bu
insanlarm ayağının altına
paspas olurum' diyordu.
Sancar Sayın, bize gekü
Hûsamettin Özkania ügfli
yoisuzhık iddiaa iceren
dosyalan getirdi. Şimdi bu
arkadaşlarYTP'de."
•#
Devlet Bakanı Fikret Unlü, siyasi geleceğini ve siyasetteki gelişmeleri Cumhuriyet'e değerlendirdi:
Kemal Derviş'e endeksHdeğflimEBRUTOKTAR
ANKARA - Kemal Derviş'e
yakınlığı nedeniyle DSP yöne-
tıminin tepkisıni çeken DSP'li
Devlet Bakanı Flkrrtt nlü, ''Der-
viş, amatörbirruhfaçakşrvor. An-
cakgenel başkanhkya da başba-
kanlık gibi bir iddiası kesinlikle
yok. Keşke olsaydı!" dedi. Siya-
si geleceğini Derviş'e endeksle-
mediğini, görevinden istifa etme-
w
_ yi düşünmediğini de vurgulayan
Ünlü, kendisine yönelik eleştınlerın
birçoğunu konumu nedeniyle haklı bul-
duğunu söyledı. Sporda yaptığı çalış-
malardan dolayı "görevinde kalması
gerektiğini'' kimsenin dile getirme-
mesine üzüldüğünü belirten Ünlü,
'tstifasuun isteneceği'' yorumlan-
na da " Başbakanun böyle bir dû-
. - zenlemedendolayızordurumda
\ ^ ise gereğini >-apanm" diye ko-
\ \ nuştu. Kızı 0>'a Cnlü nedeniy-
V le yakın olduğunu açıkladığı
^ k Derviş'e son ola-
«^. rak bir arkadaşı-
^ * nın bürosunu
; tahsisedenFik-
ret Ünlü, siya-
si geleceği,
Dervış ile yakın-
lığı vegüncelgeliş-
melere ılişkin
Cumhuriyet'inso-
rularını yanıtladı:
- DSP'nin bir bakanı ol-
manıza karşın Derviş'in
Eskişehir'deki temasian
baştaolmaküzerebirçok
etidnngmiorganizeetme-
niz ve kendisi ile «k bir
araya gebneniz nedeniy-
le birçok eteştiriye hedef
oiuvTtrsunuz. Bueleştirile-
re yanınnız ne?
ÜNLÜ- Farklı eleştiri-
ler var, aslında birçoğuna
• KJZI Oya Ünlü nedeniyle yakın olduğunu açıkladığı Kemal Derviş'le
ilişkisi konusunda DSP'liler tarafından eleştirilen Fikret Cnlü, "Ittifak
arayışlan benim kafamdan çıkmadı. Siyasi geleceğüni Derviş'e
endekslemiyorum" dedi. Derviş'in genel başkanJık gibi bir amacının
olmadığını belirten Ünlü, "Benim çabam, Türkiye'nin Derviş'ten daha
çok yararlanmasmı sağlamak içindi" diye konuştu.
hak veriyorum. Bu benim konumumdan da tifak arayışı benim kafamdan çıkmış düşün-
kaynaklanıyor. Oya'nın babası olmam, ye-
ni oluşumcularla olan sıcak ilişkim, Dervış
ile olan yatanlığım, farklı yorumlara neden
ohıyor. Ne yapayım, DSP'den aynlanlarla,
arkadaşlanmla, Derviş ile konuşmayacak
mıyım? Dervış, ekonomiyi canlandırmak
için, 4 Kasım'da ortaya çıkacak siyasi ıkti-
danngücünüçok önemsıyor. Türkiye'nin ge-
leceğine yönelik verdiği mücadelesi nede-
niyle ona büyük saygı duyuyorum. Ancak
kendisinin kesinlikle genel başkanhk ve baş-
bakanlık arayışı yok. Keşke olsaydı! Ama-
törce birgörev anlayışı sergilıyor. Zaten baş-
bakanlık ya da genel başkanlık gibi bir ta-
lebi olsa, farklı değerlendırirdim. Benim ça-
bam, Türkiye'nin Derviş'ten daha çok ya-
rarlanmasını sağlamak içindi.
Demirerin söylediğigibı "Kendimiçinbir
şe> istiyorsamnamerdim.'' Sosyal-liberal it-
ce olamaz. Bu tamamen Deniş'e ait birkav-
ram. Ancak ne yazık ki bu arayışlar içinde
benim tercihım kimden yana. Derviş'e ne em-
poze ediyorum? Bu konuda her partide as-
tarsız yüzlerce eleştirinin hedefi oldum.
- Sij'asi gdeceğJnizi Derviş'e mi endeksJe-
diniz? Istifa etmevi düşünüyor musunuz?
ÜNLÜ- Siyasi geleceğim, Derviş'e en-
deksli degil. Siyasi gelecegimı her zaman üst-
lendiğim görevie özdeşleştırmişündir. Der-
viş, ikı kere istifa etti. Üdsınde de istifa et-
mediğim halde, istifam yönünde beklenti
devam ediyor. Görevimın başında olduğu-
mu vinelememe karşın, ne yazık ki inandı-
ncı olamıyorum! Sporbakanlığındagöster'
diğim başanya karşın, kimse "Başanlıinsan,
neden istifa etsin" demiyor. Bir bakanın gö-
revde kalması, parti kimliği ve performan-
sına bağhdır. Ûcisinin de takdiri Başbakan "da.
Herhangi bir tereddüt varsa, bunu hisseder-
sem, anında görevimi bıkanm.
-MasumTürker'inatanmaaüedeDSFnin
bakansayıanm 13'eçıkbğı, bununda ANAP
ve MHP'nin tepldsini çektiği için sizin istifa-
nom isteneceğibelirtfliyor. Bukonudadüşün-
cderiniz neier?
UNLÜ-Böyle birdüzenlemeden ötürü sa-
yın Başbakanımız zor durumda ıse bu ko-
nuda gereğini yapanm.
- Derviş ile yakuıhğnıız nasıl başladı?
ÜNLÜ-Beden Terbiyesi Genel Müdürü ol-
duğum vıllarda Derviş, ögrencim Bülent
Özer ile bırlıkte Başbakan'ın danışmanlıgı-
nı yapıyordu. Oradan da tanıyorum. Ama sa-
mimiyetim, kızım Oya'nın onunla çalıştığı
dönem ile başladı.
- Derviş'in ittifak çabalannın sonuca ula-
şabileceğini düşünüyor musunuz?
ÜNLÜ- Bu yakında görülecek. Ben viz-
yon bırliği olan, gönül ve düşünce birliği
olan partilenn bir araya gelip Türkiye yöne-
timıne talip olmalan yönündekı çabasını tak-
dırlekarşılıyorum. Demş'i "takmunıküme
düşürmektolaırtaranbirteknikdirektbrhe-
yecanı ve duyarhhğı içinde" çalıştığı için
önemsiyorum.
Fikret Ünlü'den, Kemal Derviş'e tutulan büroyla ilgili iddialara sert yanıt.
Haberlerde kötü niyet var
- Derviş'in istifasuun ardından tutmuş olduğu büronun
TMSFden devrediten İnter Yaonm'm sahfibi Necati
Yağa olduğu ve damadmız Emre Kızd'm da bu
şirkette çaaşüğı ortaya çıkü. Kamuovıında bu konuda
tepkiler oluştu. Ne diyorsunuz?
UNLÜ- Bu, Fikret Ünlü'nün dağda yürüyüş yapnğının ortaya
çıkması gibi bir şey. Medyanın tamamen çarpıtması. Büroyu
zaten parayla tuttular. Haberlerde kötü niyet var, oysa durumda
bir anormallik yok. Tüm bunlann suç işlenmiş gibi
yansınlması saygısızlık ve terbiyesizlikten başka bir şey degil.
Kızım Oya, gelişmelere çok üzülüyor. Emre, damadım olduğu
için söylemıyorum, ama gerçekten çok başanlı bir bankacı.
Boğaziçi'ni dereceyle bitirdi. ABD'deki çok büyük bir
bankanın sınavını da dereceyle kazandı, gitmedi. îktisat
Bankası'nda çalıştı, ancak Îktisat Bankası kapanınca da işsiz
kalmadı, Ingiltere'deki bir bankadan astronomik rakarnlı tjir
teklif aldı. Fakat, Oya'dan ayn kalmamak için karar vermekte
zorlandı. Aile dostumuz olan Necati Yağa kendisini înter
Yannm'a davet edince ve bunda ısrarlı olunca mayısın
sonunda Inter Yatınm'a geçn'. Bunda anormallik nerede?
Emre, uluslararası düzeyde pek çok şirketin peşinden koştuğu
bir isim, çok iyi yetişmiş biri, keza kızım da öyle... Dünya
Bankası 'nda 6 bin dolarlık işini bırakıp Türkiye'ye hizmet için
geldi. îkisi de bu iddialan hak etmiyorlar.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Menkezkaç Oyunu
ve Seçmen
DYP lideri Çiller, partisini barajın altında gös^
terdiği için biranket şirketini mahkemeye vermiş
Kamuoyu anketleri, bütün merkez partilerin
barajın altında veya sınınnda gösteriyor.
DYP'nin hareketi bir yukan bir aşağı.
ANAP AŞ çökmüş durumda. Bu nedenle düş-
tüğü çukurdan "Meclis"e tırmanabileceği güçlü
bir "halat" arayışı içinde. Halatın sihirli adı "Itti-
fak".
önceki seçimlerde diğer bir "merkez parti"
CHP, seçmen tarafından "kızağa "çekılmiş, "na-
das"a bırakılmıştı. Şimdi sanki barajın üzerine çı-
kacak gücü toplamış gibi.
Seçmenin "merkez"e getirdiği DSP de gümbür-
demiş gözüküyor.
Yeni Türkiye, çökmüş merkezden, "dıştaki"
merkezciler tarafından doğurtuldu.
Can havliyle.
Umut: Bence yok. Hele Derviş'siz.
Dervişlı bile barajın biraz üstü, büyük başan.
Cem, dün Derviş'e saldırdı; çünkü hüsran on-
lan bıtirecek. Sabırsızlıktan DSP'yi de kaçırdılar.
Derviş, seçimlerden sonra Meclis'te iktıdarsız
bir milletvekili olmak istemiyor. Yoksa "tarihin
kendisine biçtiğine inandığı rolü" oynamayacak.
Bu "görevini" yerine getırebilmesı, dün Hürri-
yet'te Bekir Coşkun'un da yazdığı gibi, merkez
sağda kimse kalmadığı için, ancak merkez sol-
daki büyük gücü toparlayabilmesine bağlı.
Bu kanatta büyük bir ıktidar oyunu sürüyor:
Cem'ın Derviş'e çıkışını Baykal'ın anında "yaka-
layan" atılımını izledık.
"Solkanat" merkezi doldurabıtecek mi? Bilmi-
yoruz.
Merkez boşaldı.
Ne demek merkez partisi? Iktidar demek.
Biri iner biri çıkar, ama hep ülkeyı yönetir.
Kıyametin koptuğu noktadayız...
Çünkü iktidar "merkezkaç"ın etkisi altına gir-
di.
• • •
Merkez'in en büyük "Türkiye denklemi":
Merkez= iktidar= iflaslar.
Büyük yiyıcilik, sadece ıktidarda kalma hesap-
lan ve rant dağıtımlan.
Her bakımdan kirletılen deviet, ekonomik ve sos-
yal ilişkiler...
Tipik, minik ve çapsız üçüncu dunya ülkeleri si-
yasetçileri tablosu.
Sürekli tökezleme, surekli IMF bağımlılığı, sü-
rekli tam anlamıyla dış bağımlılık...
Sürekli perspektifsizlik, sürekli plansızlık... he-
defsizlik.
Ülkeyi ve bireyi büyük hedeflere kilitleyecek fi-
kiryoksunluğu...
• • •
Seçmen, 3 Kasım'da şimdi bu merkezi buda-
ma karannda. Budama ne demek, hatta bazıla-
rını kökünden kesıp atma niyetinde.
Çünkü merkez kendini temızleyemedi, ahlak-
sız siyaset ilişkilerini üzerınden atamadı.
Iş seçmene düştü.
Şimdi seçmen ve oyları, siyasi tuzaklaria etki-
sizleştirmeye çalışılıyor.
Niye beceriksizler, başarısızlar, yıllardır kire bu-
laşanlar, seçmene rağmen "rol çalıp" ülkenin si-
yasi hayatında etkıli olsunlar hâlâ?
Korku kurtarmaz, panik daha da batınr.
Türkiye MC dönemlerini aşmış olmalıdır.
Hiçbir şey kendini tekrarlamaz. Tarih, yineleme-
ler değildir. Yeni MC'ler ancak görünüşte olabi-
lirler.
Parlamenter demokrasılerde böyle temizlik
süreçleri ağır işler. Seçmen durumu anlayınca-
ya, deneye yanılıncaya, söz hakkı elde edinceye
kadar ne yazık ki yıllar geçer.
Seçmen merkezi budamalı.
0 ilk kez "Büyük Biçici" olma fırsatını yakala-
dı.
Ayrıca, Merkez boş kalmaz.
Seçmen merkeze yenileşme kapılannı açıyor.
Seçmenin, parti AŞ'lerini seçim sonuçlarıyla
kıl payı da olsa barajın altında bırakması, ancak,
parlamenter demokrasi içinde yaşanacak büyük
bir devrim olabilir.
Bir aşama gerçekleşmeden, yeni ve daha iyi-
nin arayışı olamıyor "parlamenterdemokrasi"de.
Önce şu "devrimi" yaşayacağız, sonrasını dü-
şüneceğiz...
obursali@cumhuriyet.com.tr.
İnter Yatırım'ın Yağcı'ya satışı
BDDK'den 'aracılık'
iddialarmayalanlama
ANKARA (Cumhu-
rryet Bürosu) - Banka-
cıJık Düzenleme ve De-
netleme Kurumu
(BDDK), Inter Yatırım
Anonim Şirketi'nin Ke-
mal Derviş'ı destekle-
yen işadamı Necati Yağ-
cı'ya satışı konusunda
açıklama yaptı. BDDK
yönetimi, şirketin satı-
şında hiç kimsenin
"aracüik vericasmaizm
verilmediğini'' bildirdi.
Kemal Derviş 'in işa-
damı Necati Yağcı'ya
ait büro ve araçlan kul-
lanmasıyla ortaya çıkan
tartışmaya BDDK de
katıldı. Kurum tarafın-
dan yapılan açıklamada,
yüzde 20'si Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fo-
nu'na ait olan înter Ya-
tınm Menkul Değerler
AŞ'nin, ihale koşullan
titizlikle yerine getiri-
lerek 15 Mayıs 2002 ta-
rihinde satıldıfı anmı-
satıldı. Inter Yatınm'ın
bir yahrım bankası de-
ğil menkul değer şirke-
ti oldufuna dikkat çeki-
len açıklamada şöyle
denildi:
"BDDK tüm işlemle-
rini,kanungereğmce hiç
kimsenin aracılık ve ri-
casmaizinvçrmedenhu-
kuk devletiflkesini,ka-
nun hükümlerini, ülke
yarannı esas alarak so-
nuçlandırmaktadır. Ha-
ber ve yorumlarda ku-
rumumuzun bu yakla-
şımı dikkate alınarak
yanüş anlamalara izin
vennevecek bir anlayış
ve titizliğin gösterilme-
si gerekmektedir."