25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I AĞUTOS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI Mitaat* Ada • Kültr Senisi - Türk h«Jk mü gini kendi özgün giçlü ycumuyla ve bas buriton ssiyle bir bakıma ytmiden aratan. yaşadığı Lmlığıyle kendine aygın bır yer ecinen RJıi Su'nun bütün eserlen afık Ada Müzık tarafinda. yayımlanıyor. Geleneksl halk türlcülerİE kendi sazı dışında hybır enstrüman oLmadan >enzersiz bir tat kazandım Ruhi Su, bu y_erıi albünde yakın dostu Özdemir Duru"nun evinde arkadaşlaıyla birlıkte kayderhken türküleri sesiendııvor. Sıralama tamamen -luhi Su'ya ait 'Seçmeleıve Hapishane Türküleri adlı albümde. Bazılan dıha önce hiç yayımlannamış kayıtlar ve bilınmfyen türküler albümün en önemlı özelliği. Diana Krafl RumeH Hsarı'nda • Kültür Servisi - Nilüfer konseriyle 6 Temmuz'da başlayan 'Yıldızlı Geceler' adı altında dördüncüsü düzenlenen geleneksel Rumeli Hısan konserleri, bugün saat 21.00'deDıanaKrall'ın konseriyle devam ediyor. 12-13 Ağustos'ta Sertab Erener'in ardından 14, 16 Ağustos'ta Nez. 18 Ağustos'ta Fazıl Say, 19 Ağustos'ta Yaşar, 20 Ağustos'ta Kayahan-îpek Açar. 21 Ağustos'ta Fahir Atakoğlu müzikseverlerle buluşacak. MFÖ, Efes Pftsen ileturnede • Kültür Servisi - Efes Pılsen. Türk müzığuun efsaneleri Mazhar-Fuat- Özkan'ı Istanbul ve Bursa'daki büyük ilgı gören konserlerinin ardından. Ege ve Akdeniz sahillenndeki yaz konserlen turnesinde hayranlan ile buluşturmaya devam edıyor. MFO, yann (12 Ağustos) Marmans Açıkhava Tiyatrosu'nda ve 15 Ağustos akşamı Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda müzikseverlere nostaljı dolu saatler yaşatacaklar. Gabriel'den yeni albüm • Kültür Servisi - Peter Gabnel. on yıl aradan sonra 'Up' adlı yeni albümüyle 24 Eylül'de gen dönüyor. Albümde, sanatçırun son on yılda gerçekleştirdiği şarkılaruıdan bir bölümü yer alacak. FarkJı zamanlarda ve yerlerde kavdedılrruş olan şarhlann bazılan, 1996 yılında Ingiltere'de Real World'de, Senegal'de Youssou N'Dour etianliklennde ve Fransa'da kaydedilmış. Bu şarhlarda. Gabriel'e, uzun süredir beraber çalıştığı Tony Levınfbas gitar), Manu Katchedavul) ve Dand Rhodes(gitar) eşlik edıvor. Albüm ıçın sanatçıya eşlik eden komık sanatçılar ise, Blind Boys of Alabama, Nusrat Fateh Alı Khan, efsanevi topluluk FleeUvood Mac'inkurucu üyderinden gıter sanatçısı Peter Green ve Daniel Lanoıs. 55 yaşındaki asiçocukMoğollar dışında Türksinemasına 200'denfazla müzikyapan CahitBerkay, 30yıl öncesinin gençleriyle bugünün gençlerini bir arada tutabilip heyecanlandırmayı başarmanın sımnı anlattı HATİCE TUNCER CahitBerkay, 1968 yılından bu yana kuruculan arasında yer aldığı "Moğobr'la birlikte gün- deme "güm" diye düştü ve 34 yıldır ezgileri kulaklanmızda. MüzikJeri kimi zaman Türkân Şoray ve Kadir Inaıur' ın bakı- şan gözlennde, ldmi zaman "Bir şey yapmalT diye miting alan- lannda haykıranlann dıllerin- de. Cahit Berkay, zamanı ve toplumu "ıskalamayınca" yeni kuşaklan yakaladı. Cahit Berkay 'ın, Engin Yörü- koğhı, Taner Ongür'le birlıkte kurduğu Moğollar, 1970'lerde dağıldı ve 1993'te yeniden bir araya geldi. Moğollar dışında yıllarca Türk sinemasına müzık yapan Cahit Berkay, 200 'den fazla filmin müziğini yaptı. Asl çocuklar Anadolu Müzık'ten çıkan "Gitann Asi ÇocuklarT albü müne bir parçasıyla katılan Ca- hit Berkay, "Biz de yaşlandık arük" derken yalnızca saçlan- nın beyazlığından söz ediyordu herhalde. Saçlan beyaz, ama 1968 'ler- de asiliği simgeledıği gibi hâlâ uzun: "Yaşlandık derken bera- ber koşuşturduğumuz gençkr- leaynı platfonnda yineişüni ya- pıyorum. Tabii onlara göre ile- ri yaştayız. Gençlerde biraz he- yecan var, çabuk meşhur obnak istrvoriar. BizdeUk mirağe baş- ladığmuz zamanlar böyle bir kaygmuz vanh.Hattabizçokda- ha büyük tutuyorduk. Yurtdı- şına gidelim, müzik yapalım, çok para kazanalım' divorduk. 18-19 yaşlanmda yola çılaşmu- zm duygulan böyleydL Ama za- man içindetabii ki biz belli kay- gılan yaşamaya başladık." zamanı ıskalamak 30 yıl öncesinin gençleriyle bugünün gençlerini bir arada tutabilip heyecanlandırmayı başarmanın bir sır- rı olsa gerek: "Çetın Altan'ın çok önemfi bir lan vardır. 'Zamanı ıskala- mak ' diye. Yaşann, zamanı kaçırmadan, hissederek yaşamak gerekiyor. Yaüp kalkro yemek yemek, akşama kadar çakşınak. Yaşam sadecebu dep kLÇev- rende, ülkende ve düıryada her an bir- takını haneketier var. Bunlarla ilgiü o\- madan 'Işte ben bu kadar yaşadım' de- yip kenara çekilmenin, televizyon kar- şısmda pijamayla çay içmenin bir âle- mi yok. O bence sıfirlanmakür. Artık tükenmişsin sen, öhîmü bekHyorsun." Bugünün türkülerl Moğollar ve Cahit Berkay, Anado- lu'nun ezgilerinden farklı tınılar ya- kalıyorlar. Cahit Berkay, gitarla bağla- ma kanşımı bir teknikle çalıyor. Gele- neksel anlamda rürkü değil ama "bu- günün rürküJerini'' yapıyorlar. Bağla- malan, davullan, gitarlan, klavyeleri, nefeslileri, kemanJanyla günümüzün rürkülerini yapıyorlar. Türküleri kimi zaman uyanyor, bir şeylere dikkat çekiyor, kimi zaman da halay çektiriyor: "Ben ülkenin siyase- ti ik de çok ilgili bir insanım. Yâpokla- nmızla ilgiByinı ve sorumluyum. Bu anJamda bakrjgımızda ben pek böyle gençlerin gözlerinin içine bakamryo- nım. Yani bir suçhıluk duygusu var. Ama ben müziğimde olabikîiğince du- yarü olmaya çahşünı. Gerek çevre ko- nusunda, gerekseinsanlann banş için- n ülkenin siyaseti ile de çok ilgili bir insanım. Yaptıklarımızla ilgiliyim ve sorumluyum. Bu anlamda baktığımızda ben pek böyle gençlerin gözlerinin içine bakamıyorum. Yani bir suçluluk duygusu var. Ama ben mü'ziğimde olabildiğince duyarlı olmaya çalıştım. Gerek çevre konusunda, gerekse insanlann banş içinde, birbirlerine saygılı, sevgiliyasamalanm konu edinen parçalaryapmaya çalıştık. Insanlara 'birde bu açıdan bakabilirsiniz, düşünebilirsiniz' anlamında yaptığımız parçalar var. Bunun en tipik örneği 'BirŞey Yapmalı'. de birbirlerine saygılı, sevgili yaşama- lanm konu edinen parçalar yapmaya çataşük. İnsanlara 'bır de bu açıdan da bakabilirsiniz, düşünebilırsinız' anla- mında yapüğımız parçalar \sr. Bunun en tipik örneği' Bır Şey Yapmalı'. Onun dışmda Bergama'daki sivanürle afün arayan maden şirketine karşı oluşan hareketi desteklevici 'Ölüler AJtın Ta- kar mı' diye parçanuz var. 'Dınleyive- rin Gari' drye mani havasmda parça- nuzvar. MoğoDarkendine egience mü- ziğinden zhade,insanları biraz düşün- dürmeye çahşan bir müzik türü seçti ve buyön 1994'teMoğoDartekrar bir ara- ya geldikten sonra ağnrhk kazandj." ÖSS faciası Cahit Berkay'ın bir çocuğu var, ama sadece kendi çocuğunu düşünmek onun yaşam feJsefesine aykın: "Bu ülke bü- tün çocuklarm. Yine ÖSS faciası ya- şandı. Gençlerimizin en güzel çağlan, ÖSS'ye hazniık adı ahtnda açılan ders- haneierde geçrvor. O yoksul anneler ba- balar, olmayan imkânlanyla onlara okul parası, dershane parası vermeye çahşı\or. Garip bir ülke ve acayip yan- lan da çok. Bunlara karşı duyarsız ola- mıyorum. Ve genelKkle de bu duyarh- hgim benim müağime yansıyor." Kllp meselesr Moğollar ve Cahit Berkay'ın med- yada yer alamamak gibi bir sıİantısı yok. Berkay, bugünün gazete yöneticileri- nin kendi müzikJerinden etkilenip bü- yüdükleri için gazete sayfalannın ve te- levizyon programJannın kendilerine açık olduğunu düşünüyor. Yine de televizyonlann müziği yal- nızca eğlence aracı olarak görmeleri- ni içine sindiremiyor. "Khp meselesi''ni ise tam olarak çö- zebilmış değil. "Biralbümyaprvorsu- nuz. Albümün tanıülması için klip ar- ok şart oklu bu ülkede, dünya- da da öyle. Devamlı khp oyna- tan bir kanal var, Kral TV. On beş günlük bir oynatma için 20- 25 bin doiarpara talep ediyx)r. Bu olağanüstü haksız rekabet geti- riyor.Dünyanmhiçbiryerindebu haksız rekabetefirsattarunmaz. Senin paran %arsa müziğini ta- nıtacaksın, paran yoksa o yapü- ğın kaseti kendin dinleyeceksin. Ya da küsüp kendine başka bir meslek arayacaksm. Ülkede mü- Ağe küsüp bırakan çok yetenek- li insaniar tanryorum, \azık <A- d a Tefevizyonhrda eğlence prog- ramlan müzik üzerine kurulu- dur. Şarknuzia,türkünüzleinsan- lan ya ağlatacaksınız ya da oy- natacaksnuz. Başka şık yok. KMp >-apma>acagız kardeşim, dedik. Benim 20 milyar dolanm oba ben onun 20 bininivermem. Ben yıllarca teüf >asasının çıkması için mücadele eüniş insanlardan bimim. Cretenebü1 şeyter öden- mesi gerekirken tam tersi üreten ödüyor." Parayla ünlü olmaya tepkısi- ni, kendisine "sanatçı* dedîrtme- yerek gösterme^'e çalışıyor: "Ben çalgıcryım kardeşim. Hadi biraz daha müzisyenim. Hayatta sanat- çı değilim. Çünkü başkalan sa- natçL OnJann yanmda ben sa- natçryun dediginı zaman, yan seviyeyegehnişoluyorum. Bu ül- kede çok sanatçı Idmhğini hak eden insan\ar. İşini güzel yapan çoktsim var. Öbür \anda dagüç- le, nüfuzla. parayla- ben sanat- çı olarak, diye çıkryor." Susurluk'tan önce Cahit Berkay "Bir Şey Yap- mah"yı Susurluk kazasından dört ay önce yapmış olmasına karşın, Susurluk'lasembolleşen karanlık ilişkıJeri protesto şarkı- sı haline geldi. "Issızhğı Ortasmda n yı Sıvas katliammdan etkilenerek yap- mış olmasına karşın Onat Kut- lar'ın The Marmara Otelindekı bom- balı saldında yaşamını yitirmesiyle şar- kının yeniden gündeme gehnesı Ber- kay'a çok acı vermiş: "Lanetokun di- yorum. Zaten Onat Abi'nin ölümünü kabul edemiyorum.Çaknğızaman onu, televizyonu kırmak geldi içimden." Selvi Boylum Al Yazmalım Yıllarca yaptığı Türk fılmlennin mü- ziklerini herkes bilir de, Cahit Ber- kay'a aıt olduğunu bilen azdır. Moğol- lar'ın repertuvanna da alınan "Selvi Boyhım Al Yazmahm" başlar başla- maz dinleyiciler ayaktadır. Konserlenn sonunda "Şimdi halay çekmek serbest" derler ve "güm güm"e, u dümtek"e geçerler. Herkes el ele, omuz omuzadır. 68'Iiler sahnede, genç- lerhalayda: "68'in temeöeri sağiamdı. O viizden oradan burav a ruğlanın üze- rinetuğla koyabüenler hâlâ dimdik du- ruyor. 68'lilerin bir kısmı da hâlâ 'Biz böyleydik, 68'de böyle oldu' diye ko- nuşup dururlar. Sonra ne yapan? Şim- di ne yapıyorsun? 78'de ne vapan? 88'de, 98'deneyâptm? 2008'de ne >apacaksm? Bir yerde talah kaldığın zaman o çev- renle, o üretkenliğinle kahyorsun. Za- manınalaşnia demodede olabihyorsun. Kültürel bir fukarahkyaşanıyor şimdi Basit, ucuz, sadece bir eğlencefik. Tam ağustosDöceğihesarjL Bizsenin admadü- şünürüz diyenler de düşünemedikleri için büvük bir çöküntü yaşamyor işte. Ben hazırdım ve bu çöküntünün ahın- da yıkılmariım." Tırnaklarımızla kazıdık. Berkay, dünyanın hiçbir yerinde bu denli tek tarzda müzik dinlenmediğini savunuyor. Popüler müziklerin dinleyicileri pastanın yüzde 99'unu alıyorsa geri kalanlan diğer türler paylaşıyor: "Bu rakamı biraz abartnuş oJabiürim ama pop müzik de tu kaka' demrvorum. O da bir ihtiyaç. Ama biraz ahn teri obiın üstünde. Pop müzik ucuz müzik demek değüdir id. Kafrye uysun diye abuk subuk laflar söylemek değüdir. Benim kuşağundan büiriın. Bir dans müziği orkestrasında solist ohnak, enstrümanist obnak için 8-10 yû uğraşırdın. Şimdi okulu var daha iyi Gerçi biz alayhyız, hepimiz eğjrim görmedik ama biz de başka türtü yetiştirdik kendhnizi Biz böyle nrnaklarunızla kazıdık. Once 'Alrm Mıkrofon' v^anşmasmda duyurduk kendhnizL tstanbul'da Fitaş Sineması konserleriyle gündeme güm diye düştük. O basmda çıkan haberlere Anadohı'da girç) çıkmadığmıız, rurne yapmadıgımız yer kalnıadL Böyle kendimizi kendimiz tanıtnk." Cahıt Berkay ve Moğollar'ın dinleyicileri rockseverlerle sınırlanamaz. Zaten Berkay da bu iddiada değil: *tngüiz-Amerikan gruplanndaki rock tarzryla MoğoDar'm yapOğı tarz farkh. Moğollar tarzı diye müzik yapıyonız. Eskiden 'Anadolu pop' diyorduk, şimdi 'Anadolu rock" diye çevirthk. Ama ona da çok ııymuyor. Rock formaüna girnıeyen enstrümantal parçalanmız çok. O kadar sert haykırarak tepkflerinıizi argo kefimelerle ifade eden serrükte değüiz. Bizim Ağn Dağı Efsanesi'nin rockla alakası yok." Türkıye'de telif yasasının uzun yıllar çıkmaması sanatçılann eserlerinin parasal karşıüğını bulamamasına neden oldu. Berkay da Türkiyenın en önemli müzisyenlerinden olmasına i karşın bir ev sahibi olacak kadar parası 1999 yıhna kadar olmamış. 1999 yılında teüf yasasının ] çıkmasiyTa biraz rahâtlamış. GeçenlerdeTransa'dan gelen bir mektup, sanat eserine saygıya örnek oluşturacak nitelikte "Ben 1970 ten beri Fransa'da j SASEM üyesivim. Geçen hafta 187 frank telif ' paramın biriktiğini beürten bir mektup aldnn. Bu rakam düşük gözükebUır ama Fransa'dan 1982'dedöndüm." PAZAR ORHAN BURSALI Iktidar Dönme Dolabı Seçim arenasındaki partiler iktidara gelince han- gi vaatlenni gerçekleştirebileceklerini sanıyorlar... Hiçbirini, kesinlikle hıçbirini... Türkiye'de bugun iktidarda kimin olduğu ve se- çımlerden sonra daha uzun birsüre, belki öbürse- çimlere kadar kimin olacağı da bellıdir. İktidara kim gelirse gelsin, onu yönetecek olan aşağıdakı rakamlar ve gerçekler olacak: 1) 204 milyar dolarlık iç ve dış borç; (44 milyar dolar Hazıne garantili özel sektördış borcu ile bir- lıkte); ve bu borçlann döndürülmesı için özellikle yeni borçlar bulunması. 2) Vergi gelirlerinın tümünü aşan ve yükselme eği- limi süren faiz ödemelen. 3) Gelirgıderi karşılayamadığı için bu yılın ılk al- tı ayında oluşan 10 milyar, yıl sonuna kadarki açık için toplam 20 milyar dolar para bulunması... Der- viş döneminde dış kaynaklarla borç çevirme ile kri- zın kriz içinde yönetımi "başarısı" (krizden çıkmak değil!) göreceli olarak sağlanmış gıbı. Ama krizin bu göreceli yatay, daha gerçekçi yo- rumlara göre aşağı doğru yönelik seyri, borçlann ve faiz ödemelerinın artması, faiz ve enftasyonda rakamların hedeflenenlerin üzerinde seyretmesi pahasına sağlandı. • • • Türkiye'nin ekonomik rakamlanna bakınca ikti- dara sahip olmak, ciddı, inandıncı, gerçekçi ve uzun vadelı yeni ekonomı-politik stratejık hedef- leri olmayanlar için, deli gömleğini gönüllü olarak giymek anlamına geliyor. İktidara ortak olabilecek partiler yeni ekonomik stratejik hedeflerden yoksun ve hepsi IMF'in po- lıtıkalannı uygulamaya gönüllü talip olduklanna ve gerçek tablo da ortada olduğuna göre, bu ıktidar yanşının anlamı nedir? Ne yazık ki Türkiye'nin ve halkın en büyük şans- sızlığı ve siyasal hayatımızın ve liderlerin en büyük çıkmazı, ıktidar için ıktidar olmak isteğidir. Yoksa iktidarda, Türkiye'nin bugünkü ekonomik yapısında, ulusal ekonomıyi kendi ayaklan üzerin- de oturtacak stratejik yönelişler gerçekleştırmek için değil. • • • Haşa, yeni yönelişlerden söz etmek kimin haddine... Ne yazık k\ iktidara ortak olabilecek bir siyasal partının böyle yönelişlerden söz etmesi bile eko- nomiyı "korkutmasına", "piyasagüçlerini"panik- letmeye yeter. Ekonomı, alternatıf ekonomı politikalannı bile tartışamayacak kadar kırılgan ve bağımlı bıryapı- ya dönüşmüştür. Uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibi, IMF ve dış siyasal ve ekonomik güçlerın politikalanna sü- rekli ve zorunlu bir bağımlılık söz konusudur. Alternatif seçeneklerin gündeme gırebilmesi ve tartışılması bile mümkün değildir. Bir-iki saygın ve namuslu insan dışında, med- yada, IMF'nın politikalannı ve küresel ekonomi güçlerinın yaranna işleyen mekanizmayı ciddi ola- rak sorgulayıp, sözde bile olsa ulusal politik dü- şünceler ortaya atabilecek uzman kimse yoktur. Bu ne köleliktir! Bu ne uşaklıktır! Bu ne kafaca ve beyince satılmışlıktır! • • • Türkiye'de oynanan, "Iktidar olma sırası ben- de" oyunudur. Çok iyı bılınıyor kı bır, iki veya üç yıl sonra se- çimle veya hükümet degışikliğiyle iktidar olma sı- rası başkasına geçecektir. Türkiye seçmeni de "denenmemiş" sandığı ve- ya kendisine "denenmemiş" olarak yutturulan, sa- dece adı ve sanı farklı kışı ve partılere yönelerek yeni umutlar arayacaktır. Tam bır dönme dolaba bındirilmiş durumdayız... obursali(S cumhuriyet.com.tr. MERStN 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRtMENKULÜN AÇIK AKITIRMA tLAM DosyaNo: 1998-1895 Tal Sanlmasına karar verilen gayTİroenkulûn cinsl knmeti, adedi ve evsafi: Içel ili. Mersın ılçesı, Meatlı kö>ü, Gırit mevkıı, 1513 par&el, 14 pafta üzerinde B Blok, 2. Kat. 32 No'lu mesken olarak kullanılan yapıdır. Taşınmaz Soli Ta- tıl Sıtesı, B Blok. Kat 2. No- 32 Mezith-Mersın adresın- dedır. Yapı kıymeti: 2 oda. 1 salon ve müştemilatuidan ıbaret olan bu daıre batı cephehdır. Zemını karo kaplıdu Duvar- lan plastık badanadır. Doğramalan ahşaptır. 85 m2'dir. Dairemn balkonu bulunmamaktadır. Islak mekânlan sera- mık kaplıdır. Pencerelen alümmyıımdur. Her türlü beledi- ye hızmetınden faydalanmaktadır. Bugünkü alım satnn fi- yatlanna göre kıymetı 7.500.000.000.- TL'dır. Satış şaıUan: 1 - Yukanda aniatılan taşınmazın binnci satışı 24.09.2002 Salı günü Mersın 2. Icra Müdürlüğü'nde saat 10.00-10.15 arasında açık arttırma suretiyle yapıla- caktır. Bu arttırmada tahmın edılen kıymetin yüzde 75'inı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ıhale olunur. Böyle bir be- delle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bakı kal- mak şartıyla 04.10.2002 Cuma günü Mersın 2. Icra Mü- dürlüğü'nde saat 10.00-10.15 arasında ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttrrmada da rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan raecmuunu, satış paylaştırma masraflannı geç- mesi ve tahmin edilen kjymetın yüzde 40'ından az olma- mak şartıyla en çok arttırana ihale olunur 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn. tahmin edılen kıyme- tin yüzde 20'si nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mılli bır bankanm temınat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para ıledır, alıcı istediğinde 20 günü geçme- mek üzere mehıl verilebılır KDV tellaliye, resmi ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aitrir. Birikmiş vergı- ler satış bedelınden ödenır. 3- lpotek sahibi alacakhlarla dığer ilgililerin (ilgililer tabınne ırtifak hakkı sahıplen de dahildır) bu gaynmen- kul üzenndekı haklannı hususıyle faiz ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanagı belgeleri ile on beş gün içinde daıremıze bıldirmelen lazımdır. Aksı takdırde haklan ta- pu sıcili ile sabıt olmadıkca paylaşmadan hanç bırakıla- caklardır. 4- Satış bedelı hemen veya venlen mühlet içinde öden- mezse, lcra Iflas Kanunu'nun 133. maddesı gereğınce iha- le feshedıur. İki ıhale arasmdakı farktan ve temerriit fa- ızınden alıcı ve kefıllen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendılenndenjahsıl edıleçektıı. 5- Şartname gazete iJan tarihinden itıbaren herkesin gö- rebilmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldiği takdirde isteyen alıcıya bır örneği göndenlebilir. 6- Satışa ıştirak edenlerin şarînameyT görmüş ve mün- derecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bılgi almak isteyenlenn 1998' 1895 Tal sayılı dosya numarasıyla mü- dürİüğüraüze başvurmalan ılan olunur. 01.08.2002 Basın: 48429
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear