22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3AYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2002 CUMARTEİ HABERLER Son seçimlerde TBMM'ye 69 temsilci gönderen Istanbullulann tercihleri ülke geneliyle çelişmiyor Tüıkiye'nin aynası: IstanbulBARIŞDOSTER rürkiye, 3 Kasım'da sandık başına gitmeye karar verdi. 48 partiden 23'ünün katılabıleceği seçimler için partiler hazırlıklara başladılar. Kimi partiJeriddialı konuşup tek başına ik- tidardan söz ederken, kimileri deyüz- ce 10 barajını geçmek için ittifak ara- yışlannı yoğunlaştırdı. Adaylar ve adaylık beklentisi için- de olanlarkulislerde turlayıp uygun bir sıra kapmak için genel başkanlannın gözüne ginneye çalışırken, tüm par- tiler için özel bir öneme sahip olan ve son seçimlerde TBMM'ye 69 temsil- ci yollayan Istanbul, partileri ve aday- lan bekliyor. 50lerin gallbi DP îstanbul, 1950"den bu yana genel seçimlerde genellikle güçlüden yana tavır koydu, kentin tercihleri, ülke ge- neliyle çok fazla çelişmedi. 1950,1954 ve 1957 seçimlerüıde tercihini net bi- çimde merkez sağdan yana koyan îs- tanbul, Demokrat Parti'ye (DP) açık destek verdi. Istanbullu, 1950'de mer- kez sağa 52.7, 1954 'te yüzde 61.9 ve 1957'de yüzde 52.7 oranında destek ve- rirken, bu seçimlerde CHP'nin oylan sırasıyla yüzde 24.3, yüzde 26.3 ve yüzde 40.5 oldu. Kısacası, 1950-60 arasında Istanbullu, DP'yi tuttu, Ad- nan Menderes'i destekledi. 60ların gözdesl de safl 27 Mayıs 1960 Devrimi'nden son- ra yapıJan 1961 genel seçimlerinde fs- tanbul, DP geleneğinin devamı iddi- asıyla siyaset yapan Adalet Partisi'ni de, CHP'yi de aşağı çekti. Bu seçim- lerde CHP, 1946'dan sonra ilk kez ül- ke genelinde birinci parti olurken, Is- tanbul'da merkez sağ oylann yüzde 41.8, merkez sol oylann da yüzde 38.2 ile birbirine çok yaklaştığı dikkat çek- ti. 1961 genel seçimlerinde, Cumhu- riyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) ve Yeni Türkiye Partisi (YTP) de, ül- ke genelindeki başanlanna paralel ola- rak, Istanbul halkından hatın sayılır miktarda oy aldılar. 1965 genel seçimlerinde AP ülke genelinde büyük başan elde ederken, CHP geriledi. Merkez sağ oylann yüz- de 53.2, merkez sol oylann yüzde 29.7 oldugu bu seçimlerde, CKMP, YTP, Millet Partisi (MP) ve Türkiye Işçi Partisi (TtP) de TBMM'ye temsilci yolladılar. 1969 genel seçimleri de bir önceki seçimler gibi AP'nin zaferi, CHP'nin başansızlığıyla sonuçlandı. Ülke ge- nelinde 8 partinin ve 13 bağımsız mil- letvekilinin TBMM'ye girdiği seçim- lerde, Istanbul'da merkez sağ-merkez sol oram, yüzde 47.8'e yüzde 33.8 olarak gerçekleşti. 70'ler ve solun vükselişl 1970'lerle birlikte îstanbul, CHP'nin adeta kalesi olmaya başladı. Çalışan nüfusun büyük bölümünü ücretlilerin oluşrurduğu kent halkı, tercihini çok net biçimde ücretlilerden ve emekçi- lerden yana koyan CHP'yi destekle- di. 1973 genel seçimlerinde ülke ge- nelindeki oyu yüzde 33.3 olan CHP'nin, Istanbul"dakioyu yüzde 49'u bulurken, BülentEcevitönderliğinde- ki parti, ülke genelinde oylann yüzde 41.4'ünü aldığı 1977 genel seçimle- rinde de Istanbul'dakı oyunu yüzde 58.2'yeçıkardı. Merkez sağı temsil eden AP ise her • îstanbul, 1950'den bu yana genel seçimlerde genellikle güçlüden yana tavır koydu. Partilerin olanca güçleriyle asıldıklan Istanbul, bu seçimde de kıran kırana bir mücadeleye tanık olacak. Başbakan Bülent Ecevit, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ve DSP'den istifa ederek YTP'nin kurulmasını sağlayan Hüsamettin Özkan, îstanbul milletvekilleri. AKP'nin lideri Recep Tayyip .Erdoğan, bu kentin eski belediye başkanı. CHP, ANAP, MHP, SP ve diğer partiler de îstanbul'a büyük önem veriyor. iJri seçimde Istanbul seçmeninden yüz- de 28.5 oy alabildi. 12 Eylül darbesi, siyaseti vesiyaset- çileri dağıtıp, siyasi partileri kapatıp, özellikle de solun üzerinden adeta si- lindir gibi geçerken, ister istemez Is- tanbul'un tercihlerinde de etkili oldu. "Dış dünyaya açıhnT ve "ekonomi- nin Kberalizasyonu" söylemleri, bü- yük sermayenin, liman sermayesinin kalesi olan kentte, "Turgut Ozal'ın patronajındakr ANAP'ı birinci yapar- ken, sol, eski günlerine bir daha dö- nemedi. Buna karşın solun Istanbul'da- ki oy oram, yine de ülke genelindeki oyunun üzerinde oldu. ANAP, kendi- si için "dikensizbîrgülbah.çesini''an- dıran 1983 genel seçimlerinde oylann yüzde 45.5'ini alırken, Halkçı Parti (HP) oylann yüzde 34'ünü, Milliyet- çi Demokrasi Partisi (MDP) de yüz- de 19.8'ini aldı. 1987 genel seçimle- rinde, merkez sağın iki büyük parri- sinden ANAP yüzde 39.7, DYP yüz- de 11.9 oranında oy alırken, solun iki büyüğünden SHP oylann yüzde 29. 8'ini, DSP de 10.1 'ini alabildi. Türki- ye'nin, tüm sosyal kesimleriyle birlik- te sağa savrulduğu, Türk-tslam Sen- tezi 'nin üniversitelerde örgütlenip da- yatıldığı, milliyetçi-muhafazakâr, ma- neviyatçı ve mukaddesatçı söylemin, "en yüksektepelerden" destek gördü- ğu 80"lı yıllann bu son genel seçimin- de, Refah Partisi de ülke genelinde oylann yüzde 7.2'sini, Istanbul'da da 6.9'unu almayı basardı. 90'lar ve aşırı safl Türkiye'de yaşadığı 12 Eylül şo- kunu atamayan, giderek liberal-piya- tstanbul'da seçmenlerin vereceği oylar büvük önem taşryor. Partiler bu oylan alabilmek için yoğun çaba gösteriyor. sacı söylemlerin etkisinde kalmaya başlayan, SSCB ve Dogu Bloku'nun çöküş/üyle iyice sarsüan sol, küçülme- ye ve bölünmeye devam ederken, 1980'lerden ba$layarak ekilen mu- hafazakâr tohumlar ürün vermeye başladı. Adll düzen Solun ezildiği, ANAP politikalan- nın ise seçeneksiz olarak sunulduğu süreçte. yoksullaşan kitleler, yüzleri- ni "adil düzen" sözü veren RP'ye çe- virmeye başladılar. 1991 genel se- çimlerinde RP (daha sonra kapatıldı, aynı çizginin devamı olan Fazilet Par- tisi de kapatıldı, Milli Görüş çizgisi şimdi SP'de sürüyor), Milliyetçi Ça- lışma Partisi (MÇP olan adını MHP olarak değiştirdi) ve Islahatçı Demok- rasi Partisi (Aykut Edibali liderligin- deki parti Millet Partisi adını aldı), it- tifak yaparak seçimlerden büyük ba- şanyla çıktılar. Kutsal ittifakın oylann yüzde 16.7'si- ni aldığı Istanbul 'da, DYP yüzde 18.8, ANAP yüzde 27.5, DSP yüzde 17.6 ve SHP de yüzde 18.9 oy aldılar. 1989'daki beiediye seçimlerinde, baş- ta üç büyük kent olmak üzere, bele- diyelerin çoğunu alan SHP, Türkiye genelinde olduğu gibi, Istanbul'da da düş kınklığı yaşadı. HEP ile ittifak yaparak seçimlere birinci olma iddiasıyla giren SHP; DYP ve ANAP'ın arkasından üçün- cü olabildi. Erbakan. başbakan oluyor 1995 genel seçimlerinde Türki- ye'nin de lstanbul 'un da galbi RP ol- du. Istanbul'da RP oylann yüzde 23.9'unu alırken, DYP oylann yüzde 15.4'ünü, ANAP yüzde 22'sini, DSP yüzde 18. 3'ünü ve CHP de yüzde 11.7'sini aldılar. Seçmen, ülke gene- linde olduğu gibi, Istanbul'da da, mer- kezin soluna ve sağına ders verirken, milli görüş çizgisinin değişmez lide- ri Erbakan a da başbakanlık yolunu açtı. 1999 genel seçimlerinde, ülke gene- linde de Istanbul'da da yıllar sonra merkez sol oylar, merkez sağ oylan geç- ti. Bu seçimlerde tstanbul'da DSP yüz- de 29.66, MHP yüzde 10.09, FP yüz- de 21.29, ANAP yüzde 15.79, DYP yüzde 5.44, CHP ise yüzde 9.56 oy al- dı. DSP ülke genelinde de Istanbul'da da birinci parti olurken, ülke genelin- de baraja takılan CHP, Istanbul'da da barajı aşamadı. 99'da CHP barajı ge- çebılseydi, DYP Genel Başkanı Tan- su Çiller, Istanbul'dan miliervekili se- çilemeyecekti. 3 Kasım seçlmleri Partilerin olanca güçleriyle asıldık- lan Istanbul. bu seçimde de kıran kı- rana bir mücadeleye tanık olacak. Baş- bakan Ecevit, DYP Genel Başkanı Çil- ler ve DSP'den istifa ederek YTP'nin kurulmasını sağlayan HüsamettinÖz- kan, fstanbul milletvekilleri. AKP'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan, bu ken- tin eski belediye başkanı. CHP, ANAP, MHP, SP ve diğer partiler için de Is- tanbul çok önemli. Hemen tüm partiler, ağır toplannı, vitrindeki isimlerini, medyatik aday- larıru öncelikle bu kentte değerlendi- riyorlar. Ve Istanbul, ser verip sır ver- meden, oyununrenginibelli etmeden, partileri ve adaylan sınaya sınaya se- çimleri bekliyor... Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, ilçesini depreme hazırlamaya çalıştığını söyledi: Halk yaralarmı dayanışmayla sardı ÜZLEMGÜVEMLI Avcılarilçesi, 17Ağnstos 1999Marmaradep- •emi sonrasında, bu do|al afetle birlikte anılma- .•abaşladı. Dçenin DSPli Belediye Başkanı Mus- afa Değirmenci, depren anında Avcılar'da 273 dşinin yaşamını yitirciğini, yüzlerce binanın rarar gördüğünü anımsatırken deprem sonrası lalkla yaratılan dayaruana ile sorunlann çözül- neye çalışıldığmı belinti. Avcılar ilçesi, 1800'1B yıllann sonunda Mısır- ı KsvalataAh'Paşatarafmdan satın alınan "Ami- tagos" adlı çiftliğin orüsından geçen küçük bir olun zamanla genişlenesiyle bugünlere geldi. rumhuriyet'in ilanındaı sonra mübadele anlaş- aalan ile komşu ülkelerden gelen Türkler, Av- ılarve çevresine yerleşmeye başladı. Avcılar, 980'lerin sonunda da lulgaristan'dan göç eden "ürklere ev sahipligi ysptı. Şu an ilçe nüfusunun onemli birtasmrnıBul- aristan'dan gelen göçnenler oluşturuyor. Ilçe- e öıellikle 1950'li yıllırdan sonra görülen nü- • 273 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce binanın zarar gördüğü Avcılar'da sorunlar çözülmeye çalışılıyor. Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, mevcut planlann irdelenmesi için ilçenin tamamında zemin etüdü yapıldığını söyledi. fus artışuun en önemli nedenleri arasında ise 1959'da yapılan yakıt dolum tesisleri, 1964 yı- lında TEK Ambarlı Termik Santralı'nın kurul- ması geliyor. Avcılar'ın en önemli ekonomik fa- aliyeti ise inşaat sektörü. Pepremle anılan İlçe 1980'lere kadar Istanbul'un gözde sayfıye böl- gelerinden olan Avcılar, giderek yapılaştı ve 1992 'de ilçe oldu. 17 Ağustos 1999 'da yıkılan bı- nalar, enkaz altında can veren insanlarla. sade- ce Istanbul değil tüm Türkiye tarafindan tamn- dı. Böyle acı bir olayla gündeme gelen Avcılar, o günden beri yaralanm sarmaya, 30 yıl içinde olması beklenen büyük depreme hazırlanmaya çalışıyor. Avcılar'da depremde 273 kişi öldü, 27 bina yıkıldı. 87 bina ağır hasar aldı ve bunlar- dan 55'i yıkıldı. Diğer ağır hasarlı binalann yargı süreçlerinin devam etüğini belirten Avcılar Belediye Başka- nı Mustafa Değirmenci, 801 adet binanın az ha- sarlı olduğunu, 497 binanın da orta hasarlı ol- duğunu söyledi. Değirmenci, mevcut planlann irdelenmesi için ilçenin tamamında zemin etü- dü yapıldığını ifade ederek, yeni ruhsat müraca- atlannda da parsel bazmda zemin etüdü yaptı- nlması şartı konulduğunun altını çizdi. Mustafa Değirmenci, mülk sahiplerine, bina- lannın 1998 tarihli deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için tebligat yapıldığını belirte- rek, "Üçemkde deprem afrt planj haariadık. Be- ledrve bünyesinde srvil savunnıa ekipleri kurduk. GPRS ve bilgisaj'ar ağı kurarak Bolu'dan Avcı- lar'a kadar uzanan favı kontrol etmek istiyoruz" dedı. Binalara takvlye Orta hasarîı binalann 211 tanesine onanm ve güçlendirme ruhsatı verdiklerini anlatan Değir- menci, az hasarlı ve hasarsız binalarla ilgili ola- rak da yönetmeriğe uygun takviyeler yapmala- n için tebligat yapıldığını söyledi. Değirmenci, 17 Ağustos sonrasında "Avcılar yok oldu, yıkridı" iddialan ile halkın moralinin bozulduğunu belirterek, deprem sonrasında bir dayanışma örneği sergilediklerini, ekonomik ve sosyal açıdan kendilerini toparlamaya çalıştık- lannı ıfade etti. CUMARTESİ YAZ1LARI ATAOL BEHRAMOĞLU AMâkÜstüneÇeşidemelep "Cumartesi Yazıları"na ara verdiğım iki hafta süre- since, gazetelerden uzak ka/mak şurda dursun, büyük kentin ıvır zıvınndan kurtulmuş olmanın sağladığı ola- nakla, ilgımı çeken konulardaki yazılan daha bir dik- katle okudum. Bölgem/zdeki savaş terıdidi trajediyle operet arasında gidıp gelen bir sahne oyununa ben- zemekteyse de kuşkusuz ki günümüzün en yakıcı ol- gusu. Gazetemizin yazariarı bu konuyu başından be- ri olanca açıklıgıyla ortaya koydular. Ergin Yıldızoğlu "BüyükKanşıktığaDoğru" başMyazısında(17.7.2002), bilinen "petrol" olgusuna "su"yu daekleyerekemper- yalızmin bu bölgeye yönelik stratejik çıkarlannı ve he- deflerinı, olabılecek en açık biçimde ve somut veriler- le irdeliyordu. Erol Manisalı ve Türkel Minibaş, kö- şelerinde aynı konuyu birbiri arkasına ışlediler. Mani- salı'nın sözferiyle "ABD, Irak'ı yeni bir askerisaldın ile bölüp kendisine bağlı kukla devletleryaratmakistiyor ise, kendisinin ve büyüksermayesinin (şirketlerinin)As- ya'da ve Ortadoğu'da egemen olup kazançlannı art- tırmalan içindir". Mınıbaş ise, bu ekonomik boyutu daha teknik bir dılle özetliyordu: "AB'nin artan bütçe vedışticaretaçıklannınas/lfinanseedeceği, Avrupa'da- ki şirket birieşmelerinin sonuçlan ve artan işsizlik, La- tin Amerika'dakı arka bahçenin nasıl temizleneceği, bilinmeyenleıin sadece birkaçı! (...) Kısa vadeli, yani sıcakpara hareketleriyte geçıcirahatlamalaryaratılma- sı olanağı kalmadı. (...) Kapitalizm yine eski oyuncağı 'Savaş'tan medet ummakta!" "Radika/'ln "TheGuar- dian"dan aktardığı "Bush'un KanıtlanDesteksız" baş- lıklı yaztda (29.7.2002) "BM'nin irak'a insanıyardım ope- rasyonunun koordinatörü" Hans Von Sponeck, ABD Başkanı'nın İrak'a saldın ıçın ileri sürdüğu nedenlenn birer "bahane'den başka bırşey olmadığını ortaya ko- yarken "Cumhunyet"\n "Herald Tribune"6en aktardı- ğı "Operasyon Ekonomik Bir Macera" başlıklı yazıda (5.8.2002) Thomas L Friedman, tam bir ekonomik çıkarcılıkla, İrak'a karşı birsaldırıdan once petrol fiyat- lanndakı olası yükselme ya da düşüşlenn gözden ge- çirilmesı gerektiğı konusuna dikkat çekiyordu... Konuy- la ilgilenenlerin, Erdal Yavuz'un 4 Ağustos tarihli "Ra- dikal lki"de yayımlanan"/ra/( Yakınlaşırken" başlıklı yazısını da gbzden kaçırmamış olduklannı umanm. Er- dal Yavuz'un, savaş olasılığını ülkemiz açısından bilim- sel bir soğukkanlılık ve dikkatle irdeledıği yazısının öze- ti şöyleydi: "Türkıye'nin dışpolitika seçeneğı, Ameri- ka'nın İrak'a karşı müdahalesine karşı çıkmak, hiçbir şekilde destek vermemek ve AB ile stratejik işbiriiği- ni de içerecek bir bütünleşme sürecini, bazı tavizler vehlecek olsa da, acilen başlatmak olmalı." • • • Savaş olasılığının ekonomik arka planını, bir başka deyışle emperyalizmin ahlâkdışı ıçyüzünü ortaya ko- yan bütün bu yazılar nasıl bir yalan ortamında yaşa- makta olduğumuzu gösteriyor. Dünyanın en güçlü ve zengin ülkesinin yönetımı, •'c/emo/cras/"degeıienni iki- yüzlülükle savunur görünerek, dünyayı ve özellikle de ülkemizin bulunduğu coğrafyayı kana ve ateşe boğ- maya hazjrlanıyor. Bir başka "6af/"ülkesinın "IşçiPar- tisi" patentli yönetimi, bu emperyalist ahlaksızlığa yar- dakçılık yapıyor. Yüzbınlerce, belkı milyonlarca ınsa- nrn, kimyasal silahlar ve nukleer silahlar da kullanıla- bilecek bu "savaş'ta kurban olma olasılığının sanki hiçbir önemi yok. Ahlak; kaba güç ve yalan karşısında bir kez daha güçsüz ve etkisiz... • • • Son haftalann bir başka önemli konusu, gündem- den zaten hrç düşmeyen "Kopenhag ölçütleri" ve Meclis'imizden beklenmedık birçabukluklaçıkan "de- mokratik" yasalar oldu... Aralannda terörle ılişkisi bu- lunmayanlann çoğunluk oluşturduğu bınlerce insanı- mızın ölerek, çıldırarak, intihar ederek hücre cezası çekmekte olduğu ülkemizde. bir anda Batılı oluverme- ninsevincinıyaşadık... "Fteelpolitika"nedersedesin, Batı'yla bu karşılıklıilışkımızde de ahlakla pek de bağ- daşmayan yönler var. Batı bızım Batılı olmadığımızı bi- liyor ve bunu umursadığını da sanmıyorum. Gıinümüz- deki ulusal gelırdüzeyı, gelirdağılımı adaletsizliği, "oli- garşi'nin gücü ve toplumun örgütsuzluğüyle, Türki- ye'nin Batılı olabilmesi henüz uzak bir hayal. Batı ise, çıkarlan gerektirdiğinde, beşiğı olduğu demokratik, hü- manist değerlen görmezden gelebiliyor. Böylece, ge- risinde sadece çıkar ilışkıleri yatan, karşılıidı bir de- mokrasıcilik oynanmakta... • • • İki hafta aradan sonra ilk yazıyı karamsar bir sonla bitirmek istemiyorum. "Paşabahçe" fabrikasındaki di- reniş ve büyük ışçı örgütlennin Iş Güvencesı Yasası için çabâlan, ülkemizin geleceğı bakımından "Kopenhag ölçütleri"nden çok daha guven vencı ve kalıcı etkin- liklerdir. Ülkemizde de, dünyada da, savaşa engel ol- manın; ahlâkın ve ınsanca değerlenn egemen olması- nın yolu, herzaman olduğu gibi bugün de emekçı halk kitlelerinin bilinçlenmesinden ve örgütlenmesinden ge- çiyor... ataol b@cumhuriyet.com.tr Faks:(0212)51385 95 KÜLTUR * SftNâT Sınema TEK K A D I K Ö Y Caferağa Malı. Sakız Gülü Sok No 29 Bahartye-Kadıköy Tel 0216,346 0141 HERKES KENDİ KEDİSINİ ARAR "Chacun Cherche Son Chat" YALNIZLIĞIN TARİFİ OLMAZ Y6n*tm*n Cedrrc Oyuncuter: Gwance Clave( Zineötne Soua OUverPy Renee le Caim GÖrtmtû Y Benoö Dctıommc SM»t Yfrt&tmtnt f fraoçois ErrvnanudK Öğretmeni Piyanist Sekreteri 0 216.455 73 33 - 34 oratur@ixir.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear