23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 TEMMUZ 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakanlık'ta lcadro' paniği • ANKARA (ANKA) - Başbakanlık bürokrasisi seçim sonrasında yeni bir Hükümetin laırulacağı beklentisi yüzünden "kadropaniği'ne girdi. DSP. MHP ve ANAPın oluşturduğu 57'inci koalisyon Hükümeti döneminde, 3.5 yıldan bu yana Başbakan Bülent Ecevitin de kadrolarla oynamama ve mevcut kadrolarla çalışma anlayışı nedeniyle huzurlu bir ortamda görev yapan Başbakanlık bürokrasisinde "istikbal kaygısı"nın yaşanması dikat çekiyor. Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığı ve seçim sürecine girilmesiyle başlayan paniğin Başbakanlık'taki işlemleri de durma noktasına getirdiği belirtiliyor. Dünya barışı içhı toplanacaklar • ANKARA (Cumhuriyet) - Dünyaya banşı yaymak için 20 ülkeden gelen 40 gencin katılacağı "Banşın değeri ve banş eğitimi" konulukurs4-12 Ağustos tarihleri arasında Ankara'da düzenlenecek. Anadolu Izciler Derneği (Türkiye), Türkiye Gençlik Derneği, Avrupa Anlayışı Derneği (Yunanistan), Pangea Öğrenci Demeğı (ttalya) ve Gençlik Kültür Derneği (Ürdün) ortaklığıyla gerçekleştirilecek olan kurs, gençlere dünya banşıyla ilgili temel becerileri verme ve banşla ilgili deneyimleri paylaşma konulannı içerecek. llk kez Türkiye'de düzenlenecek etkinliğe eğitimci olarak, Türkiye'den Hakkı Çamur ve Özgenah Şenyuva, Moldova'dan Diena Popa, Beyaz Rusya"an Svetlena Papsoui ve Bosna- Hersek'ten Nihat Mecid katılacak. Yılmaz Stalev'le yemek yedi • tstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, dün Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçisi Stoyan Stalev ile Tarabya"daki Le Pecheur Balık Lokantası'nda öğle yemeği yedi. Yılmaz basın mensuplannın sorulan üzerine Meclis açılınca öncelilderinin belli olduğunu belirterek "Bakalım Meclis'in iradesi nasıl tezahür edecek? Hep beraber göreceğiz" dedi. DSP'de yeni gpup • İZMtR (Cumhuriyet) - DSP'deki gruplaşmalara partinin eski Genel Sektereti Hayri Diri ve ekibinin oluşturduğu "Ulusal Solcular Düzenleme Kurulu" da eklendi. DSP'den kesin ihraç istemiyle 22 Temmuz'da disiplin kuruluna sevk edilen Diri, partiden aynlmak istemediklerini ve mücadelelerini DSP çatısı altında sürdürme eğiliminde olduklannı bildirdi. Diri, Ulusal Solcular Düzenleme Kurulu adı altında kalabalık bir grup oluşturdukJannı söyleyerek. olağanüstü lcurultay çağnsında bulundu. DSP ve YTP kendilerine çekeceği yeni yüzler ve hareketlerle büyüme çabası içinde Soldayanş liderlikiçinDSP: Milletvekillerinin yansını son 2 hafta içinde kaybederek erken seçim öncesinde sıkıntılı bir döneme giren DSP, ulusal solun önde gelen isimleriyle görüşüyor. Tantan-Temizel-Türk'ten oluşan 3 T'yi yeniden oluşturmak isteyen DSP, seçime Özden'in CDP'si ve Soysal'in BCP'si ile beraber girebilir. YTP: İsmail Cem'in önderliğindeki YTP, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ABD'den dönerek bir an önce partiye katılmasını bekliyor. 3 Kasım seçimleri öncesinde CHP ve DSP'ye oranla örgütlülük açısmdan geride olan YTP, sendikalarla ve toplumun beğenisini kazanmış sanatçılarla görüşüyor. BAHAR TANRISEVTR ANKARA-Bülent Ecevit'in rahatsızhğı sonrası, partiden kopuşlar yaşanması DSP'nin seçimdeki şansını CHP ve YTP'ye oranla büyük ölçüde azalttı. DSP'nin bu ya- pısıyla seçime gitmesi halinde baraja takılabi- leceği, bunun için parti- ye güç katabilecek isim ve oluşumlara çağn yap- masının bir zorunluluk haline geldiği de değer- lendiriliyor. DSP'ye yakın kaynak- lar, YTP kopuşu ile par- tide bir annmanın yaşan- dığını, istifa eden kimi milletvekillerinin parti- ye dönüş yapabilecekle- rinı öne sürüyorlar. Buna karşdık, Ecevit'in parti vitrinim genişlet- mesi, zenginleştirmesi gerektiği üzerinde de du- ruluyor. Bu çerçevede Mümtaz Soysal, Yekta Güngör Özden, Zekeriya Temizel, Sadettin Tantan hareket ve isimlerine ka- pı arayabileceğinden söz ediliyor. Ancak bu isimlerden bazılanna şimdiye değin dirsek çevirmiş olan Ece- vit'in bundan sonra da onlarla birlikte hareket etme eğilimini gösterme- yebileceğı kulislerde di- le getirilen savlar arasın- da. DSP içinde kurultay ve değişim isteyen 9'lar hareketinin ise yann bir araya gelerek bir durum değer- lendirmesi yapacağı ve bun- dan sonra nasıl bir yol izleye- ceklerine karar verecekleri öğ- renildi. Ecevit'in, partisındeki kan kaybını durdurmak için Kemal Derviş'i DSP'ye çağırabile- ceği de zayıf bir olasılık ola- rak dile getiriliyor. Derviş bekleniyor YTP'lıler, Kemal Derviş'ın hafta ortasında Amerika'dan dönerek partiye katılmasını bekliyorlar. Derviş'in partiye katılması ile birlikte CHP'li Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğanın YTP'ye üye olması, Hüsamettin Ozkan' ın da genel başkan yardımcılığı ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART makamına oturması bekleni- yor. YTP lideri İsmail Cem'in bu arada çeşitli sivil toplum ör- gütleri ile sendikalara kendi- lerine isim bıldirmeleri için öneri götürdüğü belirtiliyor. YTP kanadında, ittifak ara- yışlannı sürdüren SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'a "örgütüyle birlikte değil, yalın ola- rak tek başına" sıcak ba- kıldığı da ıfade ediliyor. Eski YTP Genel Sekre- teri Kültür Bakanı İste- mihan Talay'ın da özel- likJe sanatçılar ve kamu- oyunda tanınan çevrele- re partiye katılmalan için öneri götürdüğü söyle- niyor. Bunlann arasında Zuhal Ofcay, Musa Eroğ- lu, Kadir İnanır, Musta- fa Denizli, Yılmaz Erdo- ğan'ın yer aldığı bilini- yor. YTP'lılerin eski SHP Genel Başkanı Erdallnö- nü"ye de teklif götüre- cekleri ifade edilirken, tnönü'nün siyasete gir- meme konusunda kesin kararlı olduğu belirtili- yor. Üç partiden hangisi? Gelışmeleri yakından izleyen siyasi çevreler, bu parçalı yapı ile seçim- lere girildiği takdirde üç partiden ikisinin veya bi- risinın barajı geçebilece- ği ya da üçlü yanşla bir- likte oylann bölünmesi- nin hiçbirinin barajı aşa- maması sonucunu doğu- rabileceğini belirtiyorlar. Ecevit, devlet bakanlan ve parti yöneticileriyle gündem değerlendirmesi yaptı Seçim harcamaları denedenecek • Ecevit, Hüsamettin Özkan'ın "Derviş'le nikâh kıydık" yönündeki sözlerinin ammsatılması üzerine, "Beni ilgilendiren bir şey değil" yanıtını verdi. ANKARA (Cumhuriyet başkanvekillen ve genel merkez Bürosu)- Başbakan Bü- lent Ecevit erken seçi- min gündeme gelme- siyle yurttaşlann, deği- şik toplum kesimlerinin bı- rikmiş sorunlannın da ön plana geçtiğini belirterek Meclis çalışmaya başlayın- ca bunlan gündeme taşıya- caklannı söyledi. Seçim harca- malannın denetimi konusunda ciddi yakınmalar olduğunu an- latan Ecevit, bu konuda yasa- ma çalışması yapılması ge- rektiğini bildirdi. Başbakan Ecevit, dün Baş- bakanlık Resmi Konutu'nda devlet bakanlan, DSP grup yöneticileriyle yaklaşık 2 saat süren bir toplantı yaptı. Ecevit, daha sonra yaptığı açıklamada, erken seçim ve seçimın ekono- miye etkisi, AB yasalan. yargı ve basın reformu, yurtdışındakı yurt- taşlann oy kullanabilmesi, işçi- ler \e iş dünyasının beklentileri ile sel felaketi konulannda değer- lendirme yaptıklannı söyledi. Seçim harcarnalannın denetımı- nin önemli olduğunu belirten Ecevit, "Bu konuda ciddi yakm- malarvar.Bunlarla ilgili vasama çahşmalan yapümah" dedi. Grubunun görüşünü de yann alacağını vurgulayan Ecevit, ga- zetecilerin önceliği seçime mi yoksa yasalara mı verecekleri sorusu üzerine, "Seçimkr bağ- knunda ya da seçimlerden ayn olarak ivedilik taşiyan yasalar var. Erkenseçimingündemegel- mesiyle, erken seçim söylentOe- riyie birlikte\atandaslana deği- şik tophım kesimlerinin birikmiş sorunlan da ön safhalara geçti" diye konuştu. AB yasalannın çıkması gerek- tiğinı ve bunun için ellerinden ge- leni yapacaklannı belirten Ece- vit, "Bir yandan erken seçim üze- rinde duruhırken, değişik top- lum kesimlerinin önde gelen is- teklerini de değerlendinnek ge- rekir. Bu konuda verimK bir ça- lışma yapnk. Meclis çalışmaya başlayınca bunlan gündeme ge- tireceğizT ' dedi. Ecevit, toplantıda Devlet Ba- kanı Derviş konusunda çalışma yapmadıklannı belırriren Hüsa- mettin Özkan'ın -Derviş'le nikâh krvdık" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine, "Beni il- gilendiren bir şey değfl" yanıtını verdi. Ecevit. Derviş'in istifası durumunda yerine teknokrat bir vekil düşünüp düşünmedığı so- rusunu da "Daha gerçekleşme aşamasma gehnişbir durum yok. Sırasıgeküğinde._~ diye yanıtla- dı. Ecevit, Derviş'le telefon gö- rüşmesi yapmadığını kaydettı. ABD'nin olası Irak operasyo- nuna ilişkin bir soru üzerine Ece- vit, "Amerikan yönetimi Irak'a karşı bir askeri harekât konu- sunda kararlı gibi görünüvor. Ama bu konudabenüz ciddi, kap- samh bir planlama yapümadığı ortava çıkryor. Biznnkaygdanmız var. Bunlan Amerikan yöneti- mine ikttik ve üetivonız" dedi. BAYKAL: YENİ BİR İKTİDARAİHTİYAÇ VAR Krizi aşmak için bütün güçlerbirleşmeli tstanbul Haber Senisi - CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, herkesten destek ve katkı beklediğini ve kim- seyi dışlamadığını ifade ederek "Si- yasi yelpazemizi olabiküğince kucak- lamak istiyorum" dedi. Aralannda BorayUras ve TuğrulEr- kin'in de bulunduğu işadamı, yöne- tici ve akademisyenden oluşan 51 ki- şi, dün CHP İstanbul H Merkezi'nde düzenlenen törenle partiye katıldı. Katılımcılara tek tek rozetlenni takan Baykal, konuşmasına, salondaki sı- caklıktan dolayı yaşanan sıkıntı ne- deniyle, "KBma uzmanlanna duyu- rulur; CHP klima uzmam parrili an- yor" şeklinde espri yaparak başladı. Partiye katılanlann. Türkiye'nın beyin gücü ile namuslu, düriist ve ka- nnca gibi çalışkan kesiminin geniş bir bölümünü temsil ettiğini anlatan Bay- kal, "Kimse,buinsanlariçin 'CHP'ye çıkarlannı arttırmak için giriyorlar' diyemez. Çünkü CHP hükümette, parlamentoda yok. Bu insanlar CHP'ye bir şeyler almak için değil, CHP kanalıyla Türki>e'ye bir şe\1er vermek için geliyorlar. Türkiye'nin ihtiyacı olan şey de bu" dedi. Türkiye'nin sorunlannın çözümü- nün büyük ölçüde buna bağlı oldu- ğunu belirten Baykal. o nedenle her- kesin elinden geldiği kadar bir ge- nişleme ve güçlenme çabası içinde bu- lunduğunu anlattı. Bunu anlayışla ve saygıyla karşıladığını ifade eden CHP lideri Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bunu belli bir ideolojik ter- minoloji içinde ele almanın doğnı ola- cağı kanaatinde değilinı. Çünkü, Tür- kiye kriz döneminden geçi\or. Krizin aşılmasına katkıda bulunabilecek bü- tün güçlerin olabüdiğincc el ele verme- si gerektiği kaıusmdayım. Türkrvenin sorunu budur. Türkiye'nin güçlü, dü- rüstbir yönetime ihthaavar. Buna kat- kı verebilecek insanlar diğer partile- rin değişik yeıierinde olabilir. Oia\ı bir yelpaze sorunu gibi almamak lazun." AYDINLARDAN SAVAŞ KARŞITI BtLDlRl Çocuklarımız ölmesin ve öldürmesin tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - ABD'nin, Irak"a düzenlemeyi planla- dığı askeri operasyona karşı tepkile- rinı yoğunlaştıran bir grup aydın ve sa- natçı, yaşama hakkı iMalinin insanlık suçu olduğunu bildirdi. Bir grup aydın ve sanatçı yayımla- dıklan bildiride, "Anayasal hakkımı- zı kullanarak. çocuklanmızm sav aşta öhnelerini ve başka çocuklan öldür- melerini istemiyonız'' görüşünü vurgu- ladı. Foça'da yaşayan Ressam AvniEr- baş, Sair Sürevya Berfe, Yazar Tank Dursun IC, Ercüment Kuyumcu, Rı- fat Bozkurt, Ünsal Metin. EşrefArpa- cıoğlu ve Türhan Kayaoghı imzalı bil- diride, 11 Eylül'ün ardından yaşanan sürece değinilerek şöyle denildi: "Bu tarihten sonra dünyada yaşanan korku ve panik, tehükeli ve kay gı veri- ci politikalar uygulamav'a konmasma, terörk mücadele adı aranda demokra- tik haklann ve özgürlUklerin kısıtlari- nıaya çalışümasına. bütün dünyanın küresel kapitalizmin vahşicedolaşaca- ğı bir pazar haline dönüştürülmeye ça- hşıhnasına neden ounuştur. Geçmişin- de törörle Uişkileri konusunda hayli kuşkular bulunan ve bu gün terörle mücadele adı altında Ortadoğu'daki petrol çıkarlan için Irak'a savaş aç- mak isteyenlerle, yöneucilerimiz savaş pazarhğı yapmaktadır." Bildiride, Türkiye'de yaşayan tüm bi- reylerin 'yurtta sulh, cihanda sulh' ta- lebine haldan olduğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildı: "Biz savaş istemiyonızvedünyada ya- şayan her insanın da banş içinde >aşa- ma hakkının olduğunu ve bu hakkın ihlal edilmesinin en büyük insanlık su- çu olduğuna inamyoruz. Bu nedenler- le, ana>asal hakkımızı kullanarak, ço- cuklaıimızın savaşta ölmeleri ve başka çocuklan öldürmelerini istemiyomz. ıktidar uğruna savaş kışkırtıcıngı ya- panlan halkımıza şikâyet ediyoruz." tnşaat Mühendisleri Odası tzmir Şu- besi'ne de "Savaşa Hayu-" pankartı asıldı. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Yaşamın Sonsuz Derinliğidir Zaman... Gecenin esirrtilerinde yıldızian saymaya çalışıyoaım. Can çekişen aşklan, kaçışlan, hüzunleri görüyoajm o an- da. Bir kasırgatoz kaldınyor, çiçek açan mevsimler ben- den uzaklaşıyor... Gokle denizın çırpındığı dağınık yelkenlilerde bir şey- ler anyorum... Çevremizi sahtekârlar, düzenbazlarkuşatmış!.. Kendı çıkarlannı sermaye yapmış bu ikıyüzlü utan- mazlar!.. Yiyorlar, ıçıyorlar, sonra da karşımıza çıkıyorlar: "Türkiye batıyorl" Ülkeyi batıranlar aramızda. Keyiflerine de diyecek yok!.. Masamın üzennde Jacques Werup'un 'Simonov'un Seyahatleh' (Doğan Kitap) duruyor... Az önce brtirdim... Varnalı bir Yahudı ailesinin çocuğu olan Elias Simo- nov'un öyküsunu anlatıyor kitap... Elıas on üç yaşındayken evden kaçıyor... Sofu babasına btr başkaldındır bu kaçış!.. Yollara düşuyor Elias... Işı zor!.. Ya dilencılik ya da kaçakçıhk yapacak!.. Uzunbiryolculuk!.. Londra sosyetesının yasamı beni düşündürüyor... 1914 savaş oncesının Paris'i ne âlemde?.. Eğlenceli gunler!.. Yılgınlık, boşvermişlik!.. Osmanlı Imparatorluğu'nun kentlerinin sefaleti!.. Kıtabı okurken 1900'lu yıllan değil, 20OO'lı yıllan yaşı- yorum sanki!.. Tam yuz yıldır o madrabazlar, köse dönücüler, si- yasetçı bozuntulan aramızdalarmış meğer!.. Elias, mavi zamanlar içinde yola koyulduğunda rast- lantılannın oyuncağı oluyor... Pekı yaşam nedır o zaman? Kendi iç evrenindeki fırbnalar, insanın kendini tanı- masını engeller mı? Elıas kendini anyor zorluklar içinde... Belkı de Makedonyalı dostunun şu sözlerini yüreği- ne kazıyordu: "Korkunç bınsın sen, Elıas! Duygu filan yok sende. Kendi kardeşinden nasıl böyle söz edersin. Vücudun- da bir gram bıle duygu yok!" ••• Elıas'ın babası Simon Bensoam... Baskıcı ve dındardı... Görev yaptığı sınagogda Osmanlı yönetiminın olağa- nüstü hoşgörüsüyle karşılaşmıştı... O donemlerde, yanı 1900lerde herkesı ışbirfikçi olmak- la suçlamak doğaldı... Yahudı tüccarlar saltanatla ışbirlığı içindeydi, çıkarla- rı ıçın heryolu denıyoriardı... Sımon Bensoam ailesı Varna'da Şıpka Sokağı'nda gü- zel bir eve taşınınca, burjuvazi dedikodu kazanını kay- natmaya başlattı: "Seni işbiıiikçi seni!" öykü boyle başlıyordu... Elias'ın kaçışı, kendini aramaya yönelikti... Elias, 1906 yılının başlannda Trabzon'da ölümsüz- lük için poz verdiği gün şaşkınlık içindeydi... Macera başlamıştı... Elias uzak bir geçmişte gibıydı... Yüksektepelerin Kafltaslar'dan geldiği söylenen rüz- gârtardan ve daha tehlikeli Ermeni çetelerinden korun- duğu kentte yaşam sürüyordu... Kenttekı yaşam giderek tepelerin yamacında, yıkık caminin duvarianndaki freskiere benzemeye başla- mıştı... Çoğu kışı Tann'nın evinde Hıristiyan resimlerine öfke- lenmiş ve onlan kazıyordu... Tam bu sırada öğretmen Mehmet Kemal halkı uyar- dı: "Bu bir kültür cinayetidir. Bu freskler ileride bir kültür hazınesı olacaktır..." Elias tam beş yıldır aılesinden uzaktı... Yaşamın rengi, acılan ve huzünlen berabennde geti- nyordu... Tütün kaçakçısı Nazım. kaptan Ömer Reıs ve Fat- ma... Acı doluydu Fatma'nın gözleri... Sonra hapishane... Bir hücrede on kışı ve bir yatak... Brt, pire ve korkusuz fareler... ••• Yıllar geçti aradan... Şımdı Sıvas'taydı... Elias kendi kendine sordu: "Istanbul'a mı gitmeliyim? Yoksa Vama'ya mı? Ya da Almanya'ya mı?" Otlann üzerine oturdu... Biryanıtbulamadı... Rüzgâra kapılmış bir yaprak gibıydi... Dediki: "Karar verdiğimizherşey, kurumuş bir toprakgibiayak- lanmızın altında ezilebilir..." Macera bitmemiştiL 1945 yılında Moskova'da hastalandı... Öleceğini bili- yordu Elias... Evine dönecekti Elias!.. Ama nasıl? Insanı etkıleyen, huzünlendiren, yaşamın tum renkle- rini önümüze seren, mutlaka okunması gereken bir anı roman "Simonov'un SeyahatlerT hikmet.cetinkayat^ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA kadınlaryağmurvekuslar i Y A Y ı n c ı L ı K Tel: 02 I 2-5 I 2 42 19 Faks: 512 II 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear