Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3AYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2002 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
SIRMEN
Sir, Üç ve Üçiin Biri
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfo-
»ritz'in, Ankara'ya artık düğmesine basılmış olan
lak operasyonunu resmen haber vermek için gel-
dğini cümle âlem biliyor.
Gerçi Sayın Bakan Yardımcısı, herhangi birşe-
) kabul ettirmek için değil, Türkyönetidlerinin gö-
rişJerini almak için geldiğini söylese bile, durumun
cyle olmadığını bilmeyen yok.
Nitekim Wolfowitz, "Siz destekleseniz de des-
ttklemeseniz de, biz Irak'a operasyon yapaca-
cz" demiştir.
Bu sözler de, fikir alışverişinden çok, bir resmi
fcldirimdir.
Saddam bahane edilerek, yapılacak olan Irak
saJdınsının Türkiye'nin hiç de yaranna olmadığı-
nn herkes, pardon "hırslı (hırtı ile kanştınlmasın!)
pıstallı kadın" dışında herkes. farkında.
Bütent Bey başta olmak üzere, 57. hükümetin
yetkilileri de bunu biliyorlar.
Bu da azımsanmayacak bir şeydir. Unırtmayın
kı 8 Ocak 1991 'de başlayan Körfez Savaşı sıra-
snda, Türkiye'nin başında bulunan Turgut Özal,
Tûrk Silahlı Kuvvetleri'ni Irak'a sokarak, "bir ko-
ytp üç almayı" planlıyordu.
Allahtan ki, Bijan'dan giyinen sivilin militarist
hûlyalanna, Ordu Dikim Evi'nden giyinen asker-
lerkarşıçıktılarda...
• • •
Bülent Bey veya öbürTürk politikacılannın, bu
savaşın Türkiye aleyhine olduğunu bilmeleri ne-
yi fak ettiriyor ki?
Yine herkes biliyor ki, ne 57. hükümetin liderie-
h ne de hemangi bir partinin başka bir lideri bu
savaşa karşı çıkabilir veya istenen lojistik deste-
ğe hayır diyebilir.
Baksanıza, dini bütün Tayyip Erdoğan bile elin
Yanki keferesinin, Türkiye'den havalanan uçak-
lar, konuşlandınlan malzemelerte, Müslüman Irak-
lı din kardeşlerimizin bombalanması konusunda,
nedüşündüğünü soran Financial Times'a yalnız-
ca,
- Doğmamış çocuğa don biçilmez, yanıtını ve-
rebiliyor.
Türkiye'de parlamento içinde temsilcisi olan
veya olması olasılığı bulunan partilerden hiçbiri-
nin lideri,
- Ben bu savaşta yokum, topraklanmı da üs ola-
rak kullandırmam arkadaş! demiyor, diyemiyor.
Nasıl desin ki, sermayeyi kediye yüklemiş olan
ülkenin, daha büyük bir kaosa düşmeden bugün-
den yanna çıkması, ABD'nin 'he' deyip verdire-
ceği borca bağlı.
• • •
Peki o zaman neyi konuşuyor iki taraf?
ABD, Irak'a kesinlikle saldıracağını açıklıyor, ne
ölçüde destek isteyeceğini de daha sonra zama-
nı gelince söyleyecek.
Bizimkiler ne diyoriar?
Bizimkiler ise
- Eh peki.. neyapalım, ama şunlar şunlar olma-
sın, şunlar şunlar da olsun bari, diyorlar.
"Istemeyiz - lsteriz"\er şunlar
- Kuzey Irak'ta Kürt devleti istemeyiz.
- Musul ve Kerkük Kürtler'e bırakılamaz, ora-
dakiTürkmenler'in haklan gözardı edilmesin, böl-
genin Türkiye açısından önemi unutulmasın.
- Ekonomik zararlanmız telafi edilsin.
Bütün bunlaraABD hayır demeyecek, ama aca-
ba bu istekler gerçeleşebilir mi?
Bunu anlamanın en iyi yolu, 11 yıl önce neler
olduğuna bakmaktır.
Körfez Savaşı sırasında, Baba Bush tarafından
dolduruşa getirilen Özal, Musul ve Kerkük petrol-
lerine konup, bir koyup üç almak istiyordu.
Ne Musul Kerkük petrolleri geldi ne de bir şey.
Üstelik Körfez Savaşı dolayısıyla, uğradığımız mil-
yarlarca dolar zarar da telafi edilmedi.
Türkiye IMF'den borç olarak aldığı kadannı za-
ten Körfez Savaşı yüzünden kaybetmişti.
Bırakın her şeyi bir yana, Türkiye'nin ISAF'nin
komutasını yüklenmesi karşılığında vaat edilen
228 milyon dolar hâlâ gelmedi. FMS borçlannın
faizlerinin silinmesi isteğine karşı da en ufak umut
dopurucu bir yanıt bile verilmedi.
Üstelik de, Körfez Savaşı sayesinde bir Kürt
devleti fiilen kuruldu.
Körfez Savaşı sırasında bir koyup üç almak is-
teyen özal, üçün birini aldı.
Şimdi daha kapsamlı bir savaşa hık deyenler
ne alacaklannı sanıyorlar ki?..
Nüfus sayım sonuçları bekleniyor
Milletvekili
dağılımı sıkıntılı
ANKARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - Genel nü-
fus sayımının sonuçlan
iasa sürede kesinleşmez-
se, illerin nüfusuna göre
milletvekili sayısı belir-
leneceğinden, kimi so-
runlarla karşılaşılabile-
cek.
Kent bazında seçile-
cekmilletvekili sayısı da
bilinemeyeceğinden, par-
tilerin aday listelerinde
de sıkmtı yaşanacak.
Devlet Bakanı Tunca
Toskay ise tstanbul dı-
şındaki büyük kentlerin
nüfiıslannın kesinleşti-
ğini. ülke genelindeki ke-
sin sayıyı 22 Eylül'de
YSK'ye verebilecekle-
rini bildirdi.
22Ekim2000tarihin-
de yapılan genel nüfus
sayımı sonuçlannın kı-
sa sürede kesinleştirile-
memesi durumunda, baş-
ta milletvekili sayısı ol-
mak üzere, seçimin tüm
aşamalannda sonınlara
yol açacak. 18 Nisan
1999'da 80 ilden 550 mil-
letvekili Meclis'e girer-
ken Düzce'nin de il ol-
masıyla bu kentten de
milletvekili gelecek dö-
nem TBMM'de yer ala-
cak.
YSK'nm hangi kentten
kaç milletvekilinin seçi-
leceğini belirleyebilme-
si için öncelikle ülke ge-
nelindeki nüfus sayımı-
nın kesin sonuçlannı el-
de etmesi gerekiyor. Ku-
rul, bu verileri elde et-
tikten sonra kentlere gö-
re milletvekili dağıhmı-
nı açıklayacak. Siyasi
partiler de bu çerçevede
milletvekili adayı liste-
lerini düzenleyecek.
İki yasaklının aday olamayacağını açıklayan YSK Başkanı, AKP ve SP yönetidlerinin tepkisiyle karşılaştı
ErdoğanveErbakan'dapanikBÜLENT SARIOĞLU
ANKARA (Cumburiyet Bürosu)
-Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Baş-
kanı Tufan AlgaıTın, Recep Tayyip
Erdoğan ve Necmettin Erbakan ın
yasal kısıtlamalar nedeniyle millet-
vekili adayı olamayacaklannı açık-
laması, AKP ve SP cephesinde pa-
nik yarattı. YSK Başkanı'na tepki
gösteren parti yetkilileri, "AB'ye
uyum" gerekçesiyle siyasi kısıtlama-
lann kaldınlması için diğer partile-
re dönük baskıyı yoğunlaştırmaya
çalışıyor.
YSK Başkanı Algan, erken seçim
sürecinde Erdoğan ve Erbakan'ın
milletvekilliği umudunu boşa çıka-
Tayyip Erdoğan ve Erbakan'ı milletvekili seçtirmek için yeni girişimlere hazırlanan
parti yetkilileri, 'AB'ye uyum' gerekçesiyle kısıtlamalann kaldınlması için baskı
uygulamaya çalışıyor.
ran açıklamasıyla aylardır tartışılan
konulara da açıklık getirmiş oldu. Al-
gan'ın açıklaması, iki partide olağa-
nüstü toplantılarda masaya yatınldı.
Gelinen süreçte ıkı yasaklının hukuki
konumu şöyle:
TAYYİP ERDOĞAN: Türk Ceza
Yasasfnuı 312. maddesinden aldı-
ğı mahkûmiyet nedeniyle birkaç açı-
dan siyaset yasağıyla karşı karşıya
bulunuyor. 312. maddedeki değişik-
liğe karşm, mahkûmiyet sonrası kı-
sıtiamalannın sürmesi Anayasa Mah-
kemesi karanna dayanıyor. Yüksek
mahkeme. milletvekili seçilme ye-
terliliğini taşımadığı için "kurucuüye
ve kurucu genel başkan olamayaca-
ğma" karar vermıştı.
Mahkeme, cezasını çektikten son-
ra çıkanlan af ve şartla salıverme
yasalannın da kısıtlamalan ortadan
kaldırmadığını hükmetti. Anayasa
Mahkemesi karan doğrultusunda 19
Ekim 2002 tarihine kadar kurucu
üyelik ve genel başkanlıktan aynl-
mak zorunda.
YSK Başkanı. Milletvekili Seçi-
mi Yasası'na göre yeterliliği bulun-
madığından. kısıtlı haklan mahke-
me karanyla iade edilinceye kadar
aday olamayacağını açıkladı.
Eski mahkûmiyet karârının yanı sı-
ra. önünde birkaç yargı sorunu da-
ha bulunuyor. Türk Ceza Yasası açı-
sından Ankara DGM'deki soruştur-
ma, Ankara 7. Asliye Ceza Mahke-
mesi'ndeki malvarlığı davası ve ÎG-
DAŞ yolsuzluğuyla ilgili Istanbul'da-
ki ceza davasıyla karşı karşıya. Bu
FINANCIALTCMES
Reformcular
birleşmezse
Erdoğan güçlenir
LO-NDRA (ANKA)- Financial Times gazetesi,
Türkiye'de aynı görüşteki reformculann
birleşmemesi durumunda, oylann bölüneceği ve
Tayyip Erdoğan'ın güçleneceği yorumunda
bulundu. Gazetede yer alan yorumda, koalisyon
partilerinin seçim karan almasının piyasalara
moral verdiği, ancak piyasalann orta dönemdeki
görünümünün seçimin olası sonuçlanna ilişkin
beklentilere bağlı olduğu göriişü dile getirildi.
"Piyasalann sevgüisi Ekonomider sorumlu Devlet
Bakanı Kemal Derviş'in desteğiyle Ismail Cem'in
yeni bir ohışum kuracağı
haberiyle geçen hafta da
piyasalann moral
bulduğuna, seçimin 3
Kasım'da gerçekleşmesinin
ise yüzde 100 kesin
olmariıgına" dikkat çekilen
yorumda. "Ancak, seçim
günü geidiğinde eğer aynı
göruşteki reformcular
birleşmezse reformcu oylan
böler ve tslamcı olmadığı
konusunda laik kesimi ikna
etmeye çahşan eski tstanbul
Beledne Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan gibikri
• Financial
Times'ın
yorumunda,
seçimin 3
Kasım'da
gerçekleşme
olasılığının
yüzde yüz
kesin
olmadığma
dikkat çekildi.
'CHP 'ye gelmesi konusunda cevap vermek benim elimde değil'
Baykal: Karan Derviş verir
güçlendirebüir. Sayın Erdoğan, öne sürdüğfi gibi
iktidara gefirse toplumun en yoksul kesimlerine
destek sağlamak dışuıda IMF'nin desteğindeki
programm çoğunu uygulayacağmı $o>1üyor"
denildi. Gazeteye görüşlerini açıklayan Yapı
Kredi Yatınm'dan Sevdil Yıkhnm da Erdoğan'ın
iktidara gelmesi olasılığını değerlendirirken
"Piyasada, Türk devietindeki bazı güçlerin,
köktendmcfler veya mülryetçilerin ülkeyi
yönetmelerine izin vermeyeceği yohında
genel bir inanç var" dıye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP'yi
gfiçlfi bir iktidara kavuştunnak isteven ve
kendisinde bu potansiyeti görenlerin "burnunun
dikine gjtmeyerek" doğru değerlendinne
yapması gerektiğini söyiedi. BaykaL bunu Deviet
Bakanı Kemal Derviş'e de söyleyip
söylemediğinin sorulması üzerine,
U
65 miKona
söylüyorum. Derviş de bir Türkiye Cumhuriyeti
yurttaşjKnr. CerekU değeriendirmeyi vapacakür"
dedi Derviş için önce dili sürçerek "CHP
yurttaşı" diyen Baykal, daha sonra bu sözterini
"Türldye Cumhuriyeti yurttaşı'' diye düzeltti ve
"AOah mı söyletti bilnıiyorum" esprisini v^apü.
Ba>'kal, dün Gebze Genç Sanavici ve İşadamlan
Derneği Başkanı Omer Faruk Başaran ve
beraoerindekileıie görüştü. Baykal, sryaseti dar
kafaplara oturtmak isteyenlere karşı bir anlayış
sürdürerek sryaseti toplumsallaşörmsyı
amaçladıklannı vTirguladı. Başaran da "dürüst
siyaset çizgisi'' nedeniyle Baykâl'a bir plaket
sundu. Baykal, daha sonra gazetecilerin
Derviş'le görüşmesine ilişkin sorulan üzerine,
Derviş'le ekonomiyi ve siyaseti konuştuklannı
söyiedL Ekonominin siyasete bağfa olduğuna
işaret eden Baykal, "Ciddi şekilde siyaseti
değeriendirdik" dedi Derviş'in CHP'ye katihp
kabbnayacağı yönündeki soru üzerine de
Baykal, "Buna cevap vermek benim elimde
değil. Ne yapacağına, nerede duracağuıa kendisi
karar verecektir. lekliflerin, çağnlann
konuşulduğu bir toplanû değüdi. Durumu
gözden geçirdik" yanıtnu verdL
Genel kurulun açılabilmesi için en az 184 milletvekilinin toplantıya katılması gerekiyor
Meclis pazartesi günü toplarayor
davalardan herhangi birinden alaca-
ğı ceza, hakkındakı siyasi kısıtla-
malara yenisini ekleyecek.
ÎGDAŞ davasıyla ilgili mahkeme-
si bugün başlayan Erdoğan, olası 3
Kasım seçiminden bir hafta önce de
malvarlığıyla ilgili olarak mahkeme
karşısına çıkmak zorunda kalacak.
Erdoğan'ın yerine ldm geçecek?
AKP'liler, YSK tarafindan resmi
karar verildikten sonra seçime genel
başkan dışında "başbakan adayı"
tarafından gitmeyi tasarlıyor. Bu gö-
rev için, partide ağırhğı olan Abdul-
lah Gül ve Bülent Annç gibi yöne-
ticilerin yanı sıra, ekip olarak Erdo-
ğan'a daha bağlı durabi-
lecek Vecdi Gönülün adı
da geçiyor.
AKP yönetimi ise AB
düzenlemeleri kapsamın-
da Erdoğan ı kurtarmak
için son kozlannı oynu-
yor. YSK Başkanı'nın
açıklamasına tepki gös-
teren AKP Grup Başkan-
vekılı SaGh Kapusuz. ıda-
ma mahkûm olanJann bi-
le idam edilmemesi için
yasal düzenleme yapılır-
ken bir siyasınin ceza-
landınlmaması gerekti-
ğini söyiedi.
Kapusuz, AB düzen-
lemeleri kapsamında Er-
doğan ın yasağının kal-
dınlması için diğer par-
tilere çağnda bulundu.
AKP Grup Başkanveki-
lı Mehmet Ati Şahin de
genel başkardannın yasa-
ğı kaldınlmazsa AB ile il-
gili adımlar atan Türki-
ye'nin inandırıcılığını
kaybedeceğini savuna-
rak "YSK Başkanı ihsa-
sffey anlamındagöriişbe-
firtemez. YSK, kurul baş-
kanının görüşleriyie ka-
rar vermez, heyet hahn-
de karar verir" dedi.
NECVIETTtN ERBA-
KAN: RP'nin kapatılma-
sına neden olduğu için
2003 Şubat ayına kadar
siyasi kısıtlı. SP'li hu-
kukçular, Siyasi Partiler
Yasası'run 95. maddesin-
deki "miDetvvidfliğı için
aday olamazlar" hükmü-
nün çıkanlması nedeniy-
le Erbakan'ın bağımsız
aday olabileceğini savu-
nuyorlardı.
SP, Siyasi Partiler
Yasası 'ndaki 5 yıllık ya-
sak smınnın daraltılma-
sı veya seçimin 2003 ilk-
bahanna kahnası için ça-
ba gösteriyor. Erbakan
hakkındaki ikinci sorunu,
Hazine yardımmı dolan-
dn-dığı gerekçesiyle al-
dığı mahkûmiyet oluştu-
ruyor. Bu konuda yerel
ANKARA(CumhuriyEtBürosu)-Mec-
lis, DYP ve AKP milleKekillerinin baş-
voırusu üzerine "3 Kasmı için seçim ka-
ran veseçiınyasabrmda değişfldik'' gün-
demleriyle pazartesi günü olağanüstü
toplanacak. Muhalefetin girişimini des-
teklemeyen ANAP yönetimi ise önce-
likle "AB'ye uyum paketi" oluşturmak
veparlamentoyu 1 Ağustos'tayenidentop-
Iamak üzere hazırlık yapıyor.
DYP'nin daha önce 85 imzayla Mec-
hs Başkanlığı 'na iletöği başvurudaki im-
za sayısı, dün AKP'lilerin eklenmesiyle
anayasal suıır olan 1 lO'un üzerine çıİctı.
Çağn metninde. "1 Kasmı için erken se-
çim karan annmasınm" yanı sıra "AB'ye
uyumla ügüı düzenlemeien Seçim Yasa-
• DYP'nin daha önce 85 imzayla Meclis Başkanlığı'na ilettiği baş-
vurudaki imza sayısı, dün AKP'lilerin eklenmesiyle anayasal sınır olan
110'un üzerine çıktı. TBMM Başkanı Ömer îzgi, çagn metnini parti
gruplanna dün akşam gönderdi.
a ve Siyasi Partiler Yasası değisikKk öne-
rfleri" de gündem maddesi olarak sayıl-
dı.
TBMM Başkanı Ömer tzgi de genel
kurulun pazartesi günü saat 14.00'tetop-
lanması için hazırlanan çağn metnini
parti gruplanna dün akşam gönderdi.
Ancak Ömer Îzgi, çağn metninde "AB
düzentemelerine'' yer vermedi. Meclis
hukukçulanna danışan Izgi'nin "günde-
min net obnasr görüşüyle bu maddeyi
toplantı konusu olarak kabul etmediğı
belirtildi.
Genel kurulun açılabilmesi için en az
184 milletvekilinin toplantıya kahlması
gerekiyor.
AKP Grup Başkanv ekili Salih Kapu-
suz, Meclis'teki genel eğilimi dikkate
alarak 6 Ekim'de erken seçim ısranndan
vazgeçtiklerini, ANAP tarafindan kendi-
lerine bir metin getirilmediği için bu baş-
\iiruyu yaptıklanru. ANAP'ın çalışma-
sını da destekleyeceklerini bildirdi. Ka-
pusuz, genel kurula 184 milletvekilinin
kahlımı konusunda da MHP'den destek
bulabileceklerini, bu konuda MHP yö-
neticilerinin söz verdiğini söyiedi.
AKP ve D\T'nin önergesini destekle-
meyen ANAP yöneticileri ise Meclis'in
1 Ağustos'taaçılmasına dönük hazırlık-
lan sürdürüyor.
AB ile ilgili yasalann bir paket olarak
gündeme getırihnesi amacıyla Avrupa
Bırliği Genel Sekreterliği ve Adalet Ba-
kanlığı bürokratlan, Devlet Bakanı Ne-
jat Arseven başkanlığında çalışma yü-
rütüyor. Bu çalışmarun gelecek hafta so-
nuçlanarak partilerin görüşüne sunul-
ması tasarlanıyor.
mahkemenin karan Yar-
gıtay tarafindan onanır-
sa ömür boyu siyaset ya-
sağıyla karşılaşacak.
SP Genel Başkanı Re-
cai Kutan. bağımsız
adaylık konusunun Yük-
sek Seçim Kurulu ile gö-
rüşülebileceğini belirte-
rek "Yanlışhğm düzele-
ceğineinanıyDruz'
1
dedi.
SP Genel Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Be-
karoğhı da YSK'nin "Er-
bakanın bağımsız aday-
hğım kabuletmekzorun-
da olduğunu" savundu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Süphan Dağı'nın eteklerine ak-
şam karanlığı çökmüştü. Patnos'un
dış mahallelerinden birine çamurla-
rı aşarak ulaştık. Köpekler havlıyor-
du. Yöre halkının ifadesiyle "taziye
evi'ne gelmiştik. "U" şeklinde düzen-
lenmiş plastik sandalyelere oturduk.
Abdüssamet Uçak anlatmaya baş-
ladı:
"Köye daha önce gidip otlan biç-
miştik. O zamanjandarma koruma-
sı vardı. Son gün otlan satmaya git-
tik. Yanımızda otu alacak olanlar da
vardı. Tariaya girer girmez etrafımı-
zı silahlı korucular sardılar. Bir kıs-
mı tepelere mevzilenmişlerdi. Ikı
çember yapmışiardı. Ateş etmeye
başladılar. Ben bir traktörün arkası-
na saklandım. Yusuf Ünal'/ aldılar.
önce dipçiklemeye ve sopalarla ka-
fasına vurmaya başladılar. Eli yüzü
kan içinde kalmıştı."
"Yusuf Ünal'ın kardeşi ve oğlu,
onun halinigöriınce kurtarmak ama-
cıyla apldılar. Onlara da kurşun sık-
tılar. Üçünü vahşi bir şekilde dip-
çiklerle ve Kalaşnikof kurşunlanyla
Bir Baba, Bir Oğul ve Bir Kardeş
öldürdüler. Herkesi çağınp onlara
kurşun sıktırdılar. Biz cep telefonla-
nylajandarmaya haber vermeye ça-
lıştık. Yakındaki karakoldan cevap
gelmeyince Muş Jandarma Komu-
tanlığı'nı aradık. Epeyce bir zaman
sonra jandarma geldi. Jandarma
gelinceye kadar korucular ölülerin
başında beklediler. Sonra kaçıp da-
ğıldılar."
• • •
Yusuf Ünal, Muş'un Malazgirt ilçe-
sinin Nordin (Nurettin) köyünün muh-
tanydı. Varlıklı bir aileydiler. 1992 yı-
lından başlayan birsüreç içinde jan-
darma onları koruculuğazorladı. Ne
yapacaklannı şaşırmışlardı. Korucu-
luk yapmak istemıyoriardı. 27 Kasım
1993 gecesi çok şiddetli bir soguk-
ta köy basıldı. Bine yakın asker kö-
yü kuşattı. Gelenler arasında 30 ci-
vannda maskeli kişi de vardı. Kö-
yün gençlerinden 15'inî meydana
çıkanp ağır bir şekilde dövdüler. Son-
ra o gençleri yanlanna alarak belli şa-
hıslara ait evleri göstermelerini iste-
diler. Gösterilen 20 evi halkın gözle-
ri önünde ateşe verdiler.
Bu bir dönüm noktası oldu. 300 ha-
nelik köyün koruculuğu kabul etme-
yen 250 hanesı göçertildi. Nurettin
köylüleri ülkenin dört bir yanına pe-
rişan bir şekilde dağıldılar. 35 kişi
koruculuğu kabul ettı. Gidenlerin ev-
leri yıkıldı. Topraklarına el kondu.
Tam on yıldır. bu köyun arazilerini
korucular kullanıyorlardı.
Eski köy muhtarı Yusuf Ünal, oğul-
ları ve kardeşleri Patnos'ta perişan
bir şekilde yaşamlarını sürdürdüler.
Tek umutları topraklarına geri dön-
mekti. Köylerine geri dönmekti. Ve-
rimli toprakları vardı ve yeniden ya-
şamlarını kurabilirlerdi. Malazgirt
Kaymakamhğı'na otlannı biçebilrnek
ve güvenliklerinin sağlanması ama-
cıyla dilekçe verdiler. Kaymakamlık
ve jandarma komutanlığı bu başvu-
ruyu uygun gördü. Jandarma neza-
retinde köylerine gidip otlarını biçti-
ler. Jandarma komutanı, koruculan
Yusuf Ünal ve çocuklanna dokunma-
maları konusunda uyardı.
• • •
Yedi gün böyle geçti. Sekizinci
gün, otlannın başına gittiklerinde on-
ları Yususf Ünal, Abdürrahim Ünal
ve Abdülsamet Ünal'ı ölüm bekli-
yordu. 75 yaşındaki Yusuf Ünal'ın
eşi Nafiye Ünal, bir heykel sessiz-
liğiyle karşımızdakı plastik iskemle-
ye oturdu. Kürtçe konuşmaya baş-
ladı: "Mağduruz, perişanız. Kocamı,
oğlumu ve kayınımı hunharca öl-
dürdüler. 18 çocukyetim kaldı. Oğ-
lumKıbnsgazisi. Suçumuzyok, gü-
nahımız yok. Dilekçe verdik, dev-
letten izin alıp gittik. Onlann silahı var-
dı, bizimkilerinyok. Devlet onlann si-
lahını neden almadı? Dün dilekçe
verdik, köyümüze dönmek istiyo-
ruz. Bize sahip çıkın. Çok perişanız."
Yanımda Hürriyet gazetesinden
Ferai Tınç oturuyordu. Acıyla birbi-
rimizin yüzüne baktık. Radikal'den
Celal Başlangıç, Profesör Büşra
Ersanlı. HADEP Parti Meclisi üyesi
Orhan Miroğlu, Patnos Belediye
Başkanı'yla birlikte acıyı ızliyorduk.
Küçük çocuklar etrafımızı sardılar.
Artık onlann babaları yoktu. Evleri-
ne ekmek getirecek kimseleri kalma-
mıştı. Nurettin köyünde ise 30 bin dö-
nümlük toprakları korucuların işga-
li altındaydı.
Ankara'da siyaset pazarlıkları sü-
rüyordu. Yusuf Ünal'ın kızı Yadigar
Ünal, "Her şeyimizi kaybettik. Bize
yapılanlar, Israil'in Filistin'e yaptı-
ğından daha beter."
Muş'ta valiyi ziyaret ettik. Malaz-
girt Kaymakamı'yla konuştuk. İHD
yöneticilerini dinledik.
Halkı dinledik. Onları anlatmayı
sürdüreceğim. Avrupa Birliği ve
Muş'un Nurettin köyü, ne kadar bir-
birine uzak.
Süphan Dağı'nın soğuğu içimize
işledi.