Catalog

IA HAZİRAN 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MHP: Ölüm cezası konusunda ortaklar muhalefetle anlaşamaz, bize dönecekler DSP'nin formülü sonuçsuzANKARA (CumhuriyetBürosu)- îdam, anadılde öğretim ve yayın konulanndakı tartışmalar sürerken DYP hden Tansu Çiller, özel kurslarla anadilde öğretim hak kının tanınabıleceğini söyledi. Idamın kal dınlması konusunda ortaklann muha- lefetle uzlaşma girişimlerinden bir sonuç çıkmayacağuu belirten MHP Grup Baş- lcanveİdli MehmetŞandır, "Ortaklanmız makul zenıine geri dönecek. bu da koalis- yon zemiıüdir" dedi. O ı T liden Çiller, dün anadilde öğretim konusunda yazıh brr açıklama yaptı. Eği- tiın dılinın Türkçeden başka bir dil ola- mayacağını. bunun tartışılacakbir boyu- tunun olmadığını kaydeden Çiller, "An- cak. özel ve paralı kurslarda anadil öğre- nim hakkı tanınabilir. Öğrenim hakkı ile AÇIKLAMA Gazetenizın 17.06. 2002 tarihlı nüshasının 4. sa>fasında "TRT'de özeUeştirme fiıryası" başlıkh gerçek dışı bir haber yayımlanmıştır. Gazetenizde yayımlanan haber gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan hazırlanmış gerçeğe aykın bir haberdir. Kurumumuz Ankara Genel Müdürlük \e Ankara Bölge Vericiler Müdürlüğü'nde personele yemek verilmesi işı, yapılan ihale sonucu düzenlenen 6.6.2002 tarıhli sözleşme ile Alper Yemek Gıda Tekstil Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şirketi'ne \enlmiştır. Haberde iddia edildiği gibi; Yemek karrıyla yiyenler içın günlük yemek ücreti 1.200.000 TL. olmayıp 1.075.000 TL.'dir. Yemek maliyetinin yükseleceği ve bunun personele yansıyacağı göz önüne alınarak yemekhane ve mutfakta kullanılacak elektrik, su ve ısınma giderlerinin kurum tarafindan karşılanması uygun görülmüştür. Kurumun demırbaş, mefhışat ve yatınm malzemeleri şırket tarafindan bedelsiz devrahnmamış. şirket kendisine teslim edilen demirbaş, mefhışat ve yatınm tnalzemelerini kurumumuz tarafindan tespit edilen bedel üzerindenGIC Dünya Stgortasrnın Baysal Sigorta Acenteliği'nce düzenlenen 5.6.2002 tanh \e Y00339 sayılı sıgorta poliçesi ile kurum adma sigorta ettirmiş, aynca bunlar için Pamukbank Ostim Ankara şubesinin 32.586.000.000 TL.'lik süresiz kesin teminat mektubunu 4.6.2002 tarihinde kurumumuza vermişrir. Bunun yanında şirkete sağlam olarak teslim edilen bu eşyalann kullammından doğacak anzalar ile parça değişimlerinin şirkete ait olacağı, işin bitiminde bu eşyalann sağlam ve eksiksiz olarak kuruma teslim edileceği, malzemelenn periyodik bakımlannın şirkete ait olduğu, mevcut demirbaşlann ihtiyaca yermemesi halinde bunlann şirket tarafindan temin edileceği ve sorumluluğun şirkete ait olacağı sözleşmede yer almıştır. Yemekhanelerde görevli personel arıl ve verimsiz hale getirilmemiş, bunlardan bir kısmı münavebeli olarak Antalya Tunca Toskay Film Çekim Platosu Destek ve Eğitim Tesisleri"nde bir kısmı da kurum lokalinde görev lendirilmış, Ekim 2002 ayından itibaren de kurumun ihtiyacı olan ünitelerinde görevlendirilmeleri sağlanacaktır. Kurumun kendi olanaklan ile yemek hizmeti vermesinden dolayı belirtildiği gibi kâr edilmemiş, aksine dönem sonu itibanyla 2000 yıh 235504.785.256 TL., 2001 yıh 471.973.722. 655 TL. zararla kapatılmıştır. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini teminen, kurumumuzla ilgili bu tür duyumlann alınması halinde öncelikle kurumumuzdan bilgi alındıktan sonra gazetenizde haber yapılmasını ve yukandaki açıklamanın yayımlanması hususunda Jginizi rica ederim. Sevgilerimle. Yücel YENER TRT Genel Müdürü • Kürtçeye yeşil ışık yakan Çiller, "Özel ve paralı kurslarda anadil öğrenim hakkı tanınabilir. Öğrenim hakkı ile eğitim dilini kavram olarak birbirine kanştırmamak gerekir" dedi. eğitim dilini kavram olarak birbirine ka- nştırmamak gerekir. Öğrenim hakkı için devlet denetinıinde özel paralı kurslar gi- bi getirilecek formülasyonlar tarüşılabi- Br. Ama eğitim diü Türkçedir.Bu konu hiç- bir şekilde tarnşüanıaz" dedi. DSP, idamın kaldınlması konusunda muhalefet partileriyle girişimlerinden so- nuç alamazken hükümetin ANAP kana- dı da kendi önerilerinin yer aldığı bir pa- ket hazırlıyor. ANAP'ın bu hafta paketi partilere sunması bekleniyor. Huküme- tin MHP kanadı ıse bu girişimlerden so- nuç alınabileceğini düşünmüyor. MHP Grup Başkanvekili MehmetŞandır. "Bu girişimlerden bir sonuç çıkmaz. Muhale- fetpartikri sürekli zikzak çiziyor.3gün ön- ce söyledikleriyle bugün söyledikleri bir- birini tutmuyor. Bu konuda görüşü net olan tek parti MHP'dir. Eninde sonunda ortaklannuz makulzemine geri dönecek- tir. O zemin de koalisyon zeminive Ulusal Program'dır'' diye konuştu. Ulusal Program'da idamın biçim ve kapsamının Meclis'te belirlenmesinin ön- görüldüğünü kaydeden Şandır, anayasa- da terör suçlan dışında idamın kakunldı- ğını belırtti. Şandır, "Mectis, orta vadede DYP'nin 19. kııruhış yıh İstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer. partisinin 19. kuruluş yıldönümü nedeniyle Taksim Cumhuriyet Anıh'na çelenk koydu.DYP'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Cumhuriyet Anıtı'nda gerçekleştirilen tören, saygı duruşunda bulunuhnası ve tstiklal Marşı'nın söylenmesiyle başladı. Törende daha sonra Çiller, DYP Gençlik Kollan'nın 2 üyesiyle birlikte anıta çelenk bıraktı. Anıt özel defterini de imzalayan DYP Genel Başkam Çiller şunlan yazdı: "Atam, yanm asn aşan bir mazi ve şanta detnokrasi tarihimizJe bugün yine huzurundayız. Her zamanldnden daha kararlı ve azimliyiz. Laik Cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. Büyük Türidye'yi, büyükler arasındatd onurhı duruşuna taşıyacağız. Rahat uyu, izûideyiz." Törene, DYPGenelBaşkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğhı, İstanbul Millervekili Celal Adan, DYP îstanbul II Başkanı Süleyman Soyta ve partililer katıldı. bulunan bir taahhüdü kısa vadeye çeke- rekçözmüştür" dedi. Anadilde eğitim ve yayın konulanndayeni düzenlemelere ge- rek olmadığını savunan Şandır şu görüş- leri dile getirdi: "Uhısal Program'da insanlann günlük yaşamlannda dillerini kullanabileceği ve bireysel olarak anadillerini öğrenebilece- ğibeartibnektedir.Türkiye'de bununönün- de bir engel de yoktur. Birçok dernek kurs veriyor, yurtdışından yapılan yayınlar iz- lenebiHyor. Ama eğer Meclis'te de Kürt- çe konuşummıgibi biristekvarsabıı cum- huriyetin temellerini tarüşmaya açmak demektir. SeviDa Zirvesi, MHP'yihakn çı- karmışOr. Refornüar yapünor. kısa vade- de çıkanlamayan bir iki yasa kalmışür. AİHM karan da bekleıunektedHf Sultanbeylî CHP, kadın sorunlarını dinliyor İstanbul Haber Servisi - CHP'li kadınlar dün Sul- tanbeyli'de "Birmilyonka- dına mektup" çahşmasına başladı. Ev ev dolaşıp ka- dınlann sorunlarını dinle- diklerini anlatan CHP Ka- dın Kollan Genel Başkanı GüMalOkuducu, "Sokağı, evi, toprağı kabartmak is- tiyoruz. Sonınlara çözüm arayacağız'' dedi. ÂnnelerGünü'ndeCHP Genel Başkanı DenizBay- kal'a. Hatice İ zünıcü ad- h bir annenin gönderdiği mektup üzerine başlatılan "Bir milyon kadına mek- tup'" çalışması yaz boyun- ca tüm Türkıye'de devam edecek. Üzümcü'nün mektubu ve Baykal'ın yazdığı ya- nıttan oluşan "Bir ağrt,bin ağrt" broşürleri bir mil- yon kadına dağıtılacak. CHP Kadın Kollan Ge- nel Başkanı Güldal Oku- ducu, dün Sultanbeyli'de başlatılan çalışmada, il- çenin 15 mahallesinin ge- zildiğini söyledi. Ailelerle yapılan soh- betlerde birbirine benze- yen acılarla karşüaştıkla- rını belirten Okuducu, "Ortak sorun ekonomi. Parasızhktan. işsizlikten şikâyet ediyorlar. Genel- debusorunlannınçözünıü ile ilgili umutsuzlar" dedi. r YP'nin 19. kuruluş yıh nedeniyle ÇiDer, DYPGençBk Koflan'nın2 üyesiyle birtikte Taksim Cumhuriyet Anıü'na çelenk koydu. (Fotoğraf: AA) TBMM TATtLE GİRİYOR Meclis'in son haftası 'GENEL BAŞKAN' DlYE ANONS Melih Gökçek DP'de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM. idam ko- nusunda siyasi partiler ara- sında bir uzlaşmanın ortaya çıkmaması durumunda 1 Temmuz'da yaz tatiline baş- layacak. tktidar partileri, yasama yılının son çahşma haftası için bir program taslağı üze- rinde uzlaştı. Buna göre, Mil- li Eğitim Bakam Metin Bos- tancıoğlu hakkındaki iddi- alan araşhrmak üzere kuru- lan soruşturma komisyonun- un raporu, yann Genel Ku- rul'da ele alınacak. Komis- yonun Yüce Divan'a sevk etmeme yönündeki raporu- nun reddi. Yüce Divan'a sevk istemi içeren bir önergenin kabulüyle mümkün olabile- cek. Sevk karan, ancak 276 milletvekilinin oyu ile veri- lebilecek. SP'nin "hüküme- tin ülkeyiyönetmede ariz kal- dığı ve izlediği pofitikalarla ekonomide krize yol açüğı" iddiasıyla verdiğı gensoru önergesi de bu hafta görüşü- lecek. Hukuk fakültelerini bitiren öğretmenlere iki mes- leği yapmalanna olanak sağ- layan öneride ele alınacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Demokrat Parti'ye (DP) katıldı. Gökçek'e. DP'nin dün Tandoğanda düzenlediği "ÇözümeDoğ- ru" mitinginde, Demokrat Parti Genel Başkam Ismet Hacısalihoğlu tarafindan parti rozeti takıldı. "Genel Başkan" diye anons edilen Melih Gökçek. mitingde yaptığı konuşmaya, Pamuk- bank'ın Tasarruf Mevdu- atı Sigorta Fonu"na (TMSF) devredümesi ile ilgili olarak hükümeti eleş- tirerek "Bu ülke\i çok da- ha büyük bir kriz,yakm za- manda beküyor" diye ko- nuştu. Türkiye'nin, "hasta ya- tağından yönetihneve la\ık bir ülke ounadığınr kay- deden Gökçek, "Bu ülkede hertürtüzenginlikvar.Ama şu an ülkede iki şey yok. Bi- rincisi, ufku olan yönetid- ler. İkincisi, bu hükümete güven-Demokrat Parti ob- rak ufku açık projelerle ül- keyi kalkmdırmay a talibiz" görüşünü dile getirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr Ben dört beş çay bahçesi do- lusunu. yani olsa olsa üç dört yü- zunü izleyipgözleyebildim. Sa- nırım siz de maçı izledığinız. ye- re bağlı olarak üç beşten, üç beş bine kadannı görüp gözle- mışsinizdir. Ayrıca eminim bız- zat kendiniz de tam yetkili tek- nık direktör olup bizim takımı Senegal karşısında yönetmış- sınizdir. Baksanıza hasm-ı bi amanım (bu lâf böyle mi yazılı- yordu kuzum?) Hikmet Çetin- kaya bile futbol otontesi kesıl- miş, "...Yıldıray, Ergün, Hasan Şaş, Ümit Davala orta sahada gerçekten çok başanlı..." gibi- sınden cümleler döktürmüş. Marmara Adası'ndaki "be- nim" teknik direktörlerin Şenol Güneş'ten fazlası var, eksığı yoktu. Bırkaç seçme ister misiniz? Buyrun: -... Olmazabı...Tamam Bülent canla başla oynuyorama dan- duncu. Al onu kenara. Koyye- nne Beşıktaşlı Tayfur'u. Hem sağlam savunma yapar, hem de îopu oyuna düzgün sokar. Ol- 65 Milyon Teknik Direktör muyor böyle. Bülent'in stiline ben ne taktik versem boş. Uy- gulayamazsın taktiği... Vay be... Benimki taktik ver- miş de uygulamada zorluklan van o yüzden oyuncu değiştiri- yor. Ama bitişik masadaki "tek- nik direktör" ondan da sıkr. - Abicim, şimdi Yıldıray sağ- dan indiği zaman Ümit Davala nerde? Bındirme yapıyor. Ha- aaa, pekı Hasan Şaş soldan dal- dığında bindiımeyapan varmı? Işte o yüzden sağlı sollu gelip silkeleyemiyoruz. Al Tayiur'u Bülent'in yerine. Savunma sağ- lam mı? Sağlam. Haaaa, şimdi dön Tugay'a, so/a yakın oyna- masını söyle. Hasan Şaş daldı mı, Tugay bındirme yapacak. Bu kadar basıt be kardeşim. Futbol bındirme oyunudur.. Bü- lent'in değişmesinde iyi kötü an- laşma oidu ama, sıra Hakan Şükür'e gelince neredeyse kav- ga çıkıyordu. Adanın sıradan teknik dırektörleri zaten daha 10. dakikadan sonra Hakan Şü- kür'ü oyundan almışlar, yerine "Al be şeyi kardeşim... Neydi lan adı? Hah, llhan, llhan!.. Hani o kız gibi güzel yüzlü çocuk. Koy onu santarafora, okusun Sene- gal'in canına..." dıyerek llhan Mansız'ı almışlardı. Ama göbeği yüzünden sağ- dan sola dönüşü beş on daki- ka alan oturaklı "teknik direktör- lerim "den biri itiraz etti. Hâlâ Gi- ritliye çalan Türkçesiyle yorum- ladı: - Kunuşmayın be kardeşim cahil cahıl... Bak o Hakan yüzün- den Senegal üç oyuncusunu dikmış başına onun nöbetçi. O zaman Senegal oynuyor sekiz kişiylen, biz oynuyoruz sankım 15 kişiylen... Bu aritmetik hesaba aklım er- medi ama, benim göbekli tek- nik direktörüm o kadar kesin konuşuyor ki söylediklerini içim- den tartışmaya bile cesaret ede- medim. Nıtekim ikinci yarının ortalannda 65 milyon teknik di- rektörden biri olan Şenol Gü- neş, Hakan'ı kenara alınca Mar- mara Adası'ndaki koca göbek- li teknik direktörüm yine ödün vermedi: - Doğrudur değişiklik. Aldı Hakan'ı kenara çünkü yoruldu çocuk. Tek başına üçSenegal- liarabı bıroraya, birburaya koş- turmak kolaymı? Geldi şimdi ta- ze kuvvet vezamanıdırtam. Bak gelecek yakında gol... Gördünüz mü teknik direktö- rün hasını! Gelmedi mi "yakın- da"gol? ••• Bir de dünden kalan bir soru vardı? Anımsadınız mı? Hani biz "goool" diye ayağa kalkınca se- simizin Erdek'ten duyukıpduyul- mayacağı üstühe tartışmıştık(!). llhan Mansız golü çakınca he- pimiz ayağa fırlayıp "gooool" diye gürledik ya, adadakilerden biri o bağırış çağırış sırasında tartışmayı anımsayıp sordu: - Dayı be, sesimiz Erdek'ten duyulmuş muduracaba?.. Cevap hangisi olduğunu çıka- ramadığım teknik direktörleri- min birinden geldi: - Ne Erdek'i be oğlum... Ta- aa Caponyadan duyulmuştur da Caponlar zelzele otdu diye korkmuşlardır... ••• Bu arada e-posta yollayıp "Ay yeter Engin bey, siz de mi fut- bol çılgını oldunuz? Bu kaçıncı futbol yazısı" diye soran okura yanıtımdır: İyi ki futbol var. Yoksa ömeğin Yapı Kredi pat- ronunun başına gelenlere de- ğinmek zorunda kalacaktım. "Gavurbankalanna mama olsun diye ufaladılar milli bankacımı- zı" diye ağıtlar yakılmaya baş- landı. Ben de pişmiş aşa su ka- tacak "Diyelimöyle, n'olur" dt- yesoracakveekleyecektim "Ya- pı Kredi ne kadarmılliyse, HSBC Bank da, Citi Bank da, BNP de o kadar millidir..." Ve elbette fırça yiyecektim. İyi ki futbol var... 'Oğlum Kürtçe, kızım Boşnakça öğrense. TBMM'de geçen hafta, Hakkâri ve Tunceli'de olağanüstü halin kaldırılmasına ilişkin hükümet tezkeresi görüşüldü. özellikle bölge milletvekilleri mutluydu, genel kurulda olumlu bir hava vardı. DSP Hakkâri Milletvekili Evliya Parlak ve DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç kürsüye çıktığında ise ortam gergınleştı. Kamer Genç Tutanaklardan bu gergin anlarla ilgili olarak seçtiğımiz bazı bölümler şöyle: Evliya Parlak: Bugün 24 yaşına gelen gençler, ınşallah 30 Temmuz'dan sonra normal yönetim görmeye başlayacaklar. (...) Anadili öğrenmek, konuşmak, Türkiye'de AB'de kabul ertiğimiz Kopenhag siyasi kriterlerinın içinde olmasına karşın sankı sadece Kürtçenin öğrenilmesı olarak ortaya koyuluyor. Milliyet gazetesinde görmüşsünüzdür; Lazca eğitim istiyorum, diyor kemençedeki ustalığı ile tanınan Karadenizli müzisyen Birol Topaloğlu. Türkiye'de bir gerçek var; anadili Lazca olan var, Gürcüce olan var, benım gibi Kürtçe olan da var. Benim eşim Boşnaktır. Anadili Boşnakçadır. Üç tane çocuğum var. Üçü üniversiteyi bıtirdi, ne Kürtçe biliyorlar ne de Boşnakça biliyorlar. Şimdi benim kızım dese ki "Baba, bir kurs var, annemin akrabalarıyla Boşnakça konuşmak için gidip öğrensem", oğlum dese kı "Ben Hakkâri'de Hakkârililerle rahat diyalog kuramıyorum. Gitsem Kürtçe öğrensem". Bunu bölücü olarak değerlendirirsek yanılınz diyorum. Hüseyin Kalkan: (MHP) Yazıklar olsun! Ayıp yapıyorsun... Evliya Parlak: Bu benim görüşüm. Partimin görüşü de değil, şahsımın. 12 Eylül öncesinde ben Kürtçe bant dınlıyordum. Ihtilal gecesi toplamalar başladı. Ve o bantlann hepsi yandı. Ondan sonra karaborsaya düştü. O kadar çok sempatiyle aranıyordu. Müzik ne zaman serbest bırakıldı, ne ben alıyorum, ne kimse alıyor. (...) Avrupa istediği için değil kendimiz için, bölgemize ve ülkemize gerekli olan karariarı ınşallah bu yüce kurul alacaktır. Kamer Genç: Artık ırkçı kafalarla, kafatasçı düşüncelerle olaylara yaklaşmayalım. Türkiye büyüyen bir ülkedir, ilım çağıdır, bilim çağıdır. Irkçılıkla bir yere varamazsınız. Ahmet Çakar: Siz bu kafayla nereye varacaksinız? Kamer Genç: Efendim, niye uzennize alınıyorsunuz... (MHP sıralarından gürültüler) Sağlar tüzük dağıtıyor SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, geçen günlerde bir grup gazeteciyi yemeğe davet etti. Bu yemek öncesinde de DSP'lilere nazire yaparcasına, "Siz Meclis'te tüzük bulamıyormuşsunuz" diyerek tüm gazetecilere SHP tüzük ve programını imzalayarak armağan etti. Arkasından ekledi: "Tüzük, bir partinin en önemli belgesidir. Biz, tüm üyelerimize tüzüğümüzü vehyoruz. Parti tüzüğüne sahip olmak, bu tüzüğün gereklerini bilmek her Fikri Sağlar. üyenin hakkı ve görevidir." Bu arada, DSP'deki tüzük "ete geçirme" girişimlerimizden henüz sonuç alamadığımızı da aktaralım. Elimizde eski bir fotokopi var, son kurultayda yapılan değişiklikleri. üzerine kendimiz işliyoruz. Ama basılmış, üzerinde son kurultayın taribinin yer aldığı DSP tüzüğünü henüz ele geçiremedik. Bize DSP tüzüğünü getireceğini söyleyen DSP yöneticilerinden de ses çıkmadı!... Uzmanlar 'eşitlik' istiyor TBMM Başkanlık Divanı. "kamu çalışanlannın ücretlerinin iyileştirilmesi"ne ilişkin KHK'ye dayanarak Meclis personelı için de bir düzenleme yaptı. Görev tazminatının yanı sıra tüm personelin özel hizmet tazminatlan da arttırıldı. Ancak Meclis'in yasama faaliyetlerinin yürütülmesine teknik destek sağlayan 80 kadar uzman ve stenograf bu düzenlemeden yararlandınlmadı. Gerekçe olarak da uzman ve stenografların, Başbakanlık'takı emsallerinin kararnamenin getirdiği artışlardan yararlanmaması gösterildi. Ancak Başbakanhk'taki uzmanlann özel hizmet tazminatını birebir alması, soru işaretlerine neden oldu. Yapılan son değişiklikle Meclis'te birinci derecedeki bir uzmanla, müdür yardımcısı arasındaki maaş farkı 1 milyar liraya çıktı. Oysa kamuda bu oran en fazla 150-200 milyon lira dolayında. Bu durum, Meclis çalışanlan arasında huzursuzluğa yol açtı. Uzman ve stenograflar, Meclis yonetimine çağnda bulunuyor: "Biz sadece maaş artışı beklentisi içinde değiliz. Diğer kamu kuruluşlanndaki uzmanlann statüsü neyse aynı haklann bize de sağlanarak hiyerarşik yapı içinde statümüzün konınmasını istiyoruz." TRT yorumcusu Yılmaz', Türkiye ile Japonya arasında oynanan Dünya Kupası maçına siyasetçiler yoğun ilgi gösterdi. Bazı partılerden gazete bürolanna, "Lidehmiz maçı halkla birlikte izleyecek. Isterseniz siz de bize katılabilirsiniz" benzeri çağnlar yapıldı. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcist Mesut Yılmaz da maçı TPTT'nin Oran'daki stüdyolarında bulunan dev ekrandan izledi ve sonrasında canlı yayında maçı yorumladı. Yılmaz'ın futbol yorumcusu olarak TRTde spor yazartanyla birlikte prögfâma katıtmasına • • DYP'lilerden tepki geldi. Bazı DYP yöneticileri THT Genel Müdürü Yücel Yener'i arayarak durumu protesto etti. TBMM'de basm toplantısı yapan DYP Grup Başkanvekili Turiian Tayan, Yılmaz'ın siyasi rant sağlamak için bu programa çıktığını savundu. Kürsüde her fırsatta Yılmaz'ı hedef alan, sert eleştirilerde bulunan TBMM Başkanvekili Kamer Genç de kızgındı: "TRT'de yeni bir spor yorumcusu var gördünüz mü, maçı çok iyi anlattı. Artık bunun üstüne bir şey söytenemez..." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş rbmmcum «ttnetnettr