29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SA.FA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2002 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorusacumhuriyet.com.tr HUMTAZ SOYSAL Dua ve Rüya BUGÜNKÜ maçta, umulduğu, hatta iyimser- terce tahmin edildiği gibi, Senegal'i yensek, ardından yarı finalle finali de kazansak ve böy- tece "riıyamız hakıkat olarak" dünya şampiyon- Ijğuna erişsek, acaba ne yaparız? Japonya maçından sonra Hakan Şükür'den ^edek oyunculara kadar takımın çoğu ve hat- ta Federasyon Başkanı. oyunun her şeyden ön- ce "yurttaşlanmızın dualarıyla" kazanıldığını söylediğine göre, rüyanın gerçekleşmesinde âbet "iman "ın rolü sık sık vurgulanacaktır. Sa- yn Ecevit'in "mütedeyyin" dediği vatandaş- larımız ve özellikle "pozJtif ener//"nin taşınabi- Iriiğine, telepati gibı kavramlara, parapsikolo- jı/e inananlanmız, arada çalışma, disiplin, uyum, Gayanışma, taktıkfalan gibi etkenlerden söz et- seler bile, herhalde başarıda en büyük payın ouada olduğunu söyleyeceklerdir. Bilinmez, belki de doğru söylüyor olabilirler. Ama, daha buyük bir olasılık, "Avrupa Av- rupa, duy sesimizi!" haykırışlarının "Ey dJnya, işte biz geldik!" nidalanna dönüşme- sdir. Futbol alanı içın doğru olabılecek böylesine br övünmenin kendi çapını aşıp başka alanla- ra sıçrayarak genç insanlann başını döndürme- sni önlemek sanıldığı kadar kolay değildir. "Uruguay gibi ülkeler bile şampıyon oldu; on- larda mı dünyanın en büyüğü?" diye sormak, yahut "Kaç defa kupa kazanmış Arjantin'in şımdiki şu ekonomik zaval/ılığına bakın!" de- mek etkili olmayabilir. Üstelik. doğru da değildir. IMF, Dünya Ban- kası ve AB önünde iki büklüm ezilmiş bir top- luma böyle bir sevınç ç o k görülemez. Olsa ol- sa, "Futbolda hep başarılı olabilmek için şu- nu şunu yapmalıyız!" dıyerek böbürlenmeyi kendi çerçevesinde tutmak ve "sevınçten ödev çıkarmak" yolu denenebilir. Amaen doğrusu, Latin diktatörlüklerin "fut- bol, fiesta, flamenko" üçlemesinin bu ül- keye de bulaşmasını önlemek ve tam tersine, futboldaki başanyı başka alanlarayaymanın yol- ları üzerinde insanlan düşündürmektir. Eğer Uzakdoğu statlarındakı başarının geri- sinde, dualardan öteye. öğrenme, yetışme. ça- lışma, hazırlanma, planlama, uğraşma, didin- me gibi kavramlar varsa, başka alanlarda da yükselmenin ancak bunlarla olabileceğini söy- lemek gençlere verilebilecek en güzel ders de- ğil midir? Kaldı ki, bu dersin verilebilmesi içın ılle Dün- ya Kupası'nı kazanmak gerekmiyor; çeyrek fi- nale yükselebilmiş olmak da yeter. Keşke bi- lım, teknolojı ve sanatta da o düzeye çıkabil- miş olsak. Futboldaki buyük rüyanın gerçekleşmesi ise, hayal bu ya, başka alanlarda görulebılecek rü- yaları da büyütür. Hani, fena da olmaz. Yerel Yönetimler Yasa Tasansı... Doç.Dr.FinızDemirYAŞAMŞSaW üm. ögr. Cyesi Y asalaşmak üzere TBMNfyegönde- rilen "Merkezi İdareyle Mahalü İdarelerArasmda Görev Bölüşümü ve HizmetİMşlrî- lerinin Esaslan ik MahaDi İdare- leıie Ügili Çeşitfi Kanunlarda De- ğişik Yapıhnasma DairKanunTa- sansı" başlıklı yasa tasansı TBMM"de görüşülmektedir. Ka- muoyuna "gerçek" yerel yönetim düzeltimi (reformu) olarak be- nimsetilmeye çalışılan taslak. Tür- kiye'de yerel yönetımlerın gelış- tirilmesi ve iyüeştırilmesı konula- nnda gereksinim duyulan yönet- sel düzeltim çauşmalanna iyi bir örnek olabilmenin çok uzağında bulunuyor. Türkiye gerçek anlamda yerel yönetim düzeltımine gereksinim duymaktadır. Bu gereksınime yol açan iki temel neden vardır: AB ıle bütünleşme çabalan çerçeve- sinde ülkenin kamu yönetimi ka- pasıtesini ve bu arada doğal ola- rak yerel yönetim sisteminı geliş- tirmek gereksinimı ve Türkiye"de son elli yıldan bu yana yaşanan ve çok olumsuz sonuçlar üreten kent- leşme, kentsel büyüme ve kentsel gelişme olgusunu denetim altına almak. yönlendırmek ve yönet- mek zorunluluğu. Türkiye "de yerel yönetim dü- zeltimini gerekli kılan temel so- runsal, kimi anakentleşmiş ve ki- mi yalnızca fıziksel olarak büyü- müş çeşitli ölçektekı kentlerde ve beldelerde yaşanmaktadır. Kent- sel altyapılar yetersizdir. Kentte yaşayanlara yeterli düzeyde kent- sel hizmet üretilememektedır. Ko- nut açığı büyümüştür. Kentsel plan yapılamamaktadır. Büyük kent- lerde nüfusun yansı gecekondu- laşmış alanlarda yaşamaktadır. Kı- sacası. kentlerimiz yönetilmemek- tedir. Yasatasansı. yönetsel ve ku- rumsal düzeltim yolundaki tercı- hini, belediyelerin güçlendirilme- sinden ve geliştirilmesinden yana değıJ merkezi yönetımin atanmış temsilcisınin denetıminde bulu- nan ve varlık nedeni kuşkulu olan il özel idarelerinden yana kullan- maktadır. Bu tercih vahım bir ha- tadır. Tasan. ilk maddesiyle. kamu hızmetlennın merkezi ve yerel yö- netimler arasında paylaşımına iliş- kin bazı hükümler getirmektedir Bu hükümler ve düzenlemeler bir bılimsel araştırmaya dayanma- makta; taslağı kaleme alanların bireysel ve indi düşüncelerinı yan- sıtmakta ve kendi içinde ciddi ve somut çelışkiler. muğlakhklar ve yetersizlıkler banndırmaktadır. Bu maddemn yasalaşması duru- munda Türk kamu yönetimi tam bir karmaşa ıçine düşecek. bakan- lıklar ne yapacaklarmı bılemez olacak. özel ıdareler çok ciddi bir örgütlenme, personel bulma ve yönetim süreçleri geliştirme sı- kıntısı ve kaynak yetersizlıği içı- ne düşecek ve kentlerde son de- rece yoğunlaşmış olan kentsel so- runlar etkih çözümler bulamaya- caktır. Yasa tasansı, merkezi yö- netimin belediyeler üzerindeki yö- netsel gözetim yetkilerini koyulaş- tırmaktadır. Pek çok alan yenı yö- netsel gözetim uygulamalanna konu edilmektedır. Oysa. çağdaş yerel yönetim anlayışı çerçeve- sınde bunun tam tersı bir stratejı- nin tercih edilmesi gerekirdi. Tasannın bazı hükiimlen gelı- şıgüzel ve ayrıntılan planlamadan yazılmıştır. Örneğın. "Mahalli Idareler Ortak KurulıT başlıklı üçüncü maddede yerel yönetim- lerin gelişmesi konusunda kendi- sıne önemli işlevler yüklemeye çalışılan söz konusu kurulun kim- lerden oluşacağı kesınlikle ve açık- lıkla anlaşılamamakta ve kulla- nacağı yasal yetkılerin ve yaponm- lann neler olacağına değinilme- mektedir. Yasa tasansı, daha sonraki bö- lümlerinde. belediyelere. büyük- şehirbelediyelenne. ıl özel ıdare- lerine, yerel yönetimlerin gelırle- nne. kentsel planlamaya ve yerel yönetim personelinin özlük hak- lanna ilışkin bazı yasalarda kimi değışiklikler yapılmasını öngör- mektedır. Ancak. bu bölümlerde yapılmak ıstenen değışiklikler ele alındığında, hemen hıçbirinin be- ledıyelenn kentsel gelişme ve bü- yümeyi daha etkili şekılde yöne- tebilme yetkinliklerinin gelıştinl- mesı kavramıyla ilgili olmadığı rülmektedır. Oysa, Türkiye de belediyelerin. kurumsal gehşme bağlamında. içinde bulunduklan gerçek gerek- sinım. özellikle nüfusu 50 bıni aş- mış. fiziksel olarak büyümüş ve aralanndaçok az uzaklık bulunan beldeler arasında etkili hizmet üre- timrne olanak verecek yeni ku- rumsal yapüann. belediyelerin ıç örgütlenme düzenlennin, kaynak planlama süreçlerinın ve verimli çalışma yöntemlerinın geliştirilme- sı sorunudur. Tasanda bu bağlam- da hiçbir yenılik bulunmamakta- dır. Tasan. yenılik bağlamında, belediye başkanlannın ve meclis üyelerinin aylık ödenekleri ve hu- zur haklan. bunlann ve ailelerinin sağlık gıderleri. başkanlann ve meclis üyelerinin Emekli Sandı- ğı ile ilışkilendınlmelen. beledi- ye başkanlanna makam otomo- bili verilmesi ve belediye başkan- lannın spor klüplerinin başkan ve yönetim kurulu üyesı olamamala- n ıle ılgıli düzenlemeler ıçermek- tedir. Bır ülkede yerel yönetim dü- zelümı sorunsah. bu başlıklara ın- dirgenebiliyorsa, orada hızlı kent- sel büyümenın denetim altına ah- nabilmesinden ve kentlerde çok büyük ölçeklere ulaşmış olan kent- sel hizmet sorunlannın çözümün- den söz edebilmek olanaklı de- ğildir. Tasan. yerel yönetimlerin gelirlerinı arttırdığı savını ileri sür- mektedır. Ancak. yerel yönetim- ler için son derece de önemli olan bu alandakı düzenlemelerde dahi kırm yetersizlıkler görülmektedir. Örneğin. tasan ıle "kaü aük be- deli'' adı altında yeni bir düzenle- me getirilmekte ve atık su bedeli ile birlikte alınacak bu bedelin su faturasını geçemeyeceği hükme bağlanmaktadır. Bır kere. çevre- sel vergilerin oran ve mıktannın, atık üreticisinın olumsuz ve yan- lış çevresel davranışlannı düzel- tebilecek ve atık miktannı azalma- ya zorlayacak ağırlıkta olması ge- rekır. Su bedeh kadar bir katı atık toplama bedeli, bu amaca hizmet edemez. Dancisi. yürürlükte bulu- nan "Çevne TemizJigi Venpa" ıle bu yenı bedel arasındakı ılişkının ne olacağı tasanda yetennce an- laşılamamaktadır. Üçüncüsü, ge- tirilen yem vergılerden ve değiş- tirilen vergi oranlanndan sonra toplam ne kadar yenı gelir elde edilebileceğı ve belediyelerin ak- çal durumlannda nasıl bir iyileş- me olacağı konulannda herhangı bir çalışmanın yapılmadığı anla- şılmaktadır Budurumda.yenıdü- zenlemelenn yerel yönetımlenn akçal sıkıntılannı ne denlı çöze- bileceği konusunda bır kestirim- de bulunmak olanağı ortaya çık- mamaktadır. Bu, önemli bır yeter- sızliktir. Son bir noktaya daha değin- mekte \arar var. Böylesine bır ya- sa tasansı hazırlanırken "Mevza- at Etld İrdelemesi" çalışması ya- pılmahdır. Ülkemizde henüz bilin- meyen bir kavram olan bu çalış- ma. yürürlüğe konması tasarla- nan yenı yasal önermelerin ve dü- zenlemelerin ekonomik. toplum- sal ve siyasal etkilennin önceden belırlenmesmı ve böylelikle de önlemlerin daha iyi planlamasını amaçlar. Oysa. bu yapılmamış ve bunun yenne 1983"lerdegelıştin- len "büyükşehir beledryesi siste- nri"nın hazırlıklannda olduğu gı- bı. rasgele yazılan yasal metinler- le Türk kentlenni ve yerel yöne- timlerinı kurtarmak alışkanlığı bu son girişimde de yinelenmıştir. l \armak isterim: Yer darlığı nedeniyle çok genel çizgileriyle in- celemeye çalıştığım söz konusu ya- sa tasansı. bir yerel yönetim dü- zeltimi gırişimı değildir. Bu tas- lakla kentlerimizin. yerel yöne- timlerimizın ve kentlerde yaşa- makta olan ve nüfusumuzun >üz- de 6O'ını oluşturan ınsanlanmı- zın kent yönetimlerine ilişkin sı- krnülannı hafıfletebılmek olanak- lı değildir. Yerel yönetim düzelti- minde temel strateji, il özel ıda- relerinin değil. belediyelerin yet- kinlik düzeyinin arttınlması ol- mahdır. Tasan, bu temel soruna ya- nıt üretebilmekten uzaktır. Ancak amaç. "gerçek" yerel yönetim dü- zeltımı değıl de yerel yönetimle- rin günlük bazı sorunlannı gıder- mek ıse o takdirde, tasanya bu id- diayı kazandıran "Merttezi İda- revie Mahalli Idareler Arasmda Görev 1 Bölüşümüve Hizmet İBşki- lerinin Esaslan" başlıklı bınnci bölüm tasandan çıkanlmalıdır. PENCERE Dört Alıntıyla Durum Vaziyeti. • Birinci alıntı Meral Tamer'in "Eko Gündem" köşesinden: "Yapı Kredi şimdiden ağız sulandmyor." "Ekonomi kulislerinde Çu- kurova Grubu'ndan başka konu konuşulmuyor. En ta- ze konu Yapı Kredi tabii. So- ciete Generale'den Citi- bank'a, CrecTrt Agricole'cten HSBC 'ye Türkiye 'de yerieş- mek ya da büyümek iste- yen yabancılann Yapı Kre- di ile yakından ilgilenecek- lerine kuşku yok." • •Ikınci alıntı Yasemin Çongar Was- hington'dan bildiriyor: "IMF Avrupa Bölümü Di- rektörü Michael Deppler ile Para ve Döviz işleri Direk- törü Stefan Ingves'/nyaz;- // açıklamasıyla Pamukbank operasyonuna destek veril- di. IMF yetkilileri 'Bu zor gi- rişimi gerçekleştirirken gös- terdiğı kararlı ve profesyonel tavırdan otürü BDDK'yi tak- dir edıyoruz' dedi. ABD Hazine Müsteşan John Taylor, Türkiye'de bankacılık sektöründeki dü- zenlemeleri memnuniyetle karşıladıklannı bildirdi." • • Üçüncü alıntı Ankara'dan bıldiriliyor: "Türkiye'ye yönelik ikincı gozden geçirmenin tamam- lanmasının IMF lcra Direk- törleri Kurulu'nun 28 Hazi- ran'daki toplantısında ele alınacağını belirten Kemal Derviş, onaylanması halin- deyaklaşık 1.1 milyardolar- lık kredi diliminin serbest bı- rakılacağını söyledi. Bakan Derviş'e 28 Hazi- ran'da Isviçre'de katılacağı Crans Montana Forumu 'nda ödül verilecek." • • Dördüncü alıntı Güngör Uras'ın "IMF Tür- kiye 'yi Buduyor" başlıklı ya- zısından: "Sayın okuyuculanm, sa- yın haikım... Çok kötü şey- leroluyor... Çok kötü şeyle- ri bize iyi şeyler diye yuttu- ruyorlar... IMF yetkilileri basın top- lantısı düzenleyip 'Pamuk- bank'a el konulması ve ya- pı ve Kredi Bankası'nın kont- rol altına alınması kararını' memnuniyetle karşıladıkla- nnı açıkladılar. Bugüne kadar kendi po- litikasının ne olduğunu bir türlü ortaya koyamayan, sa- dece IMF'nin dediklerini ya- pan, IMF'yi gücendirme- mek için sekiz takla atan Ke- mal Derviş, 'Sevinçliyim, da- ha güçlüyüz' diye konuştu! IMF neden 'memnun'? Kemal Derviş neden 'Se- vinçli'? Türkiye 'de toplam banka kredilerinın yüzde 22'sini ve- ren 2 banka daha yok olu- yor diye mi? Yoksa... Ohhh oh... Ya- bancılara satacak iki banka daha çıktı... önce Pamuk- bank'ı yabancılara satarız, sonra Pamukbank'ın zara- nna mahsuben Yapı Kredi hisselerıne el koyarak onla- rı yabancılara satarız, böy- lece iki büyük banka daha yabancı semnayenin olur di- ye mı?" • Yukarıdaki dört alıntıyı Mil- liyet'ın 21 Haziran günlü eko- nomi sayfasından aktardım, bilmem ki eklenecek bir şey var mı?.. Gerçekte eklenecek çok şey var... Çunkü yukarıdaki alıntı- larla ortaya çıkan "tezgâh" olayın dış boyutu... Ya ıç boyutu?.. Daha "vahim"\.. Bilmem ki bizlere ne ol- du?.. Yoksa yukarılarda bir yer- de Türkıye'yi elden çıkar- maya karar mı verildı?.. Hayatı maximumlaştırın mdkımum/ » I J-. Cebinızdeki İş Bankası kredi kartınızla neler yapabileceğinizi bilıyor musunuz? Yandaki işaretleri gördûğünüz yerlerde: Taksit... Bol bol puan... Puanlarınızla bedava alışveriş... Kısaca hayatınızı maximLimlaştırmak için gereken her şey... Cebinizdeki Iş Bankası kredı kartınızla. Hemen. Bugün. www.maximum.com.tr 444 02 02 TÜRKİYE Şk BANKASI Türkiye'nın Bankası \aks\\ pok pok puan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear