Catalog

1 5 HAZİRAN 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA JXAJJJL!JI\LJ1JI\ dishab@cumhuriyet.com.tr 11 ABD Konsolosluk binasmm önünde bomba yüklü araç patladı en az 11 kişi öldü Karaçi'deintiharsaldınsı• Savunma Bakanı Rıımsfeld'in ziyaretinin ardından Karaçi'deki ABD Konsolosluğu'na saldın düzenlendi. KuşkularEl KLaide ve îslamcı örgütler üzerinde yoğunlaşıyor. DışHaberlerServisi-Pakistan'ın Ka- raçi kentinde dün ABD Konsolosluğu önünde düzenlenen bombalı saldında en az 11 kişi ölürken aralannda konso- losluk çahşanlanıun da bulunduğu yak- laşık40 kişi yaralandı. Saldınyı henüz üstlenen olmazken kuşkular El Kaide ve köktendinci örgütler üzerinde yo- ğunlaştı. Suzuki marka bir minibüsle düzen- lenen intihar saldınsının. ABD Savun- ma Bakanı Donald Rumsfekl'in Islama- bad'a yaptığı zıyaretten bir gün sonra gerçekleşmesi dikkatleri çekti. Saldın- nın ardından ABD Büyükelçiliği ve bü- tün konsolosluklar kapatıldı. Beyaz bir minibüs, konsolosluk bi- nasının bulunduğu köşeye ulaştığı an- da araçta çok şiddetli bir patlama oldu. Aracın parçalandığı şiddetli patlamada en az 11 kişi ö|ürken çoğu ağır 40 kişi de yaralandı. Ölenlerin arasında bom- bacının da bulunduğu belirtildi. Konsolosluk binasının bütün camla- n kınlırken yolda dev bir çukur oluştu, 18 araç ağır hasar gördü, ağaçlann dallan kınl- dı ve 1 kilometre çapındaki alanda bütün bi- nalann da camlan kınldı. Konsolosluğun yanındaki Marriot Oteli'nde kalan turistlerin büyük çogunluğu otelden he- men aynldı. Bombacı da patlamada öldü Polis, ölenler arasında yabancı uyruklu kim- se bulunmadığını açıklarken yaralılar arasın- da biri ABD'li, 5'i Pakistanh olmak üzere 6 konsolosluk görevlisüıin bulunduğu belirtil- di. Bombacı da patlamada öldü. Cesetlerin çoğu patlamanın şiddetiyle paramparça oldu. SAYDAM _ f !da dev çukur oluştu Karaçi'de meydana gelen patlamada ABD Konsolosluk binasının bütün camlan kuihrken yoMa dev bir çukur oluştu, 18 araç ağır hasar ;r gördü ve 1 kilometre çapındaki alanda bütün binalann da camlan kınldı. Potis ölenler arasında yabancı uyruklu khnse bulunmadığını açıklarken yaralüar arasında biri ABD'li. 5'i Pakistanh olmak üzere 6 konsolosluk görevlisinin bulunduğu beürtildL »"• (Fotograflar: REUTERS) Patlama, Hındıstan'la Pakıstan arasındakı ger- ginligi azaltmak amacıyla bölgeye giden Rums- feld'in Islamabad'ı ziyaretinden bir gün son- ra meydana geldi. 8 Mayıs'ta Karaçi'deki bir otelin önünde bomba yüklü bir aracın bir oto- büse çarparak patlaması sonucu da 11 Fran- sız ve 2 Pakistanh ölmüştü. Polis, 8 Mayıs saldınsının El Kaide tarafin- dan düzenlendiğini düşünüyor. Polis yetkili- leri ve bazı diplomatlar iki saldın arasında bağlantı bulunduğuna inanıyor. Pakistan'da daha önce bir kiliseye düzenle- nen saldında 3 yabancı ölmüş, ABD'li gaze- teci Daniel Pearl de köktendinciler tarafından öldürülmüştü. Ancak ülkede ilk kez ABD dip- lomatık mısyonuna bir saldın yapıldı. Polisin geçen hafta, 8 Mayıs'takine benzer bir intihar saldınsı yapılacağı yönünde istihbarat aldığı, eylemin yen ve zamanının belirlenemediği belirtildi. Saldınyı bilinmrven bir örgüt ûstkndi Karaçi'de, Amerikan konsolosluğu yakı- nında düzenlenen, 11 kişinin öldüğü bomba- lı saldınnın sorumluğunu, daha önce adı du- yulmayan "El Kanun" isimli bir grup üst- lendi. Karaçi'deki basın kuruluşlanna gönderilen Urduca el yazılı açıklamada. "Amerikan konsolosluğu yakınında meydana gelen patlamanın sorumluluğunu üstleniyornz. ABD, nıüttefıkleri ve kölesi Pakistanh yö- nericiler yeni saldınlara hazırlanmah"de- nildi. Örgüt. saldınnın Pakistan'daki eylem- lerininbir başlangıcı olduğunubelirtti. Po- lis müdürü Seyid Kamil Şah da, faksın bir kop- yasının da poliste olduğunu belirterek, örgü- tün bilinmediğinı, ancak açıklamayı ciddiye aldıklannı ve araştıracaklannı bildirdi. ABD, saldınnın ardından Pakistan'daki dip- lomatik temsilciliklerini ve tslamabad'daki Amerikan Kültür Merkezi'ni kapattı. ABD ve Hindistan başta olmak üzere pek çok ülke ^aldınyı kınadı. Irakh diplomata • NEW YORK (AA) - ABD'nin, Iraklı bir diplomahn casusluk yaptığı suçlamasıyla ülkeyi terk etmesini istedıği bildirildi. Diplomatik kaynaklar, BM'deki Irak temsilciliğine, bir diplomatının "diplomatik konumuyla uygun olmayan etkinliklerde bulunduğu gerekçesiyle ülkeyi terk etmesi" talebini içeren bir not iletildiğini kaydettiler. HakJanda suçlamada bulunularak sımrdışı edilmesi istenen Iraklı diplomahn ismi açıklanmadı. Normal süreç, bu durumdaki bir diplomata suçlamayı yanıtlamak için 24 saat verilmesini öngörûyor. Musavi:11 İNGİLTEREDIŞİŞLERİBAKANIJACKSTRAW, LOYA JÎRGA 'YIDEĞERLENDİRDİ: AfgaııistaııVla demokrasi yolu açıldı • NEWYORK(AA)- ABD'nin 11 Eylül saldınlanyla ilgili olarak elindeki tek zanlı olan Zekeriya Musavi yeniden çıkanldığı mahkemede, saldınlarla ilgisi olmadığım savundu. 34 yaşındaki Fransız yurttaşı Musavi, federal yargıca, "uçaklan kaçıranlarla hiçbir ilgisi bulunmadığını" anlattı. Musavi,federal hükümet tarafından atanan avukatlann kendisini öldürmek istediklerini ileri sürdü. • LONDRA(AA)-The Guardian gazetesi, îngiliz polisi tarafindan hazırlanan gizli bir raporda, Kuzey Irlanda'da polisle Protestan teıöristler arasındaki işbirliğine dikkat çekildiğini öne sürdü. Raporda, bu durumuo =*= sonucunda çok sayıda cinayet davasının soruştunılmadığının ya da soruşturma sonuçlannın göz ardı edildiğinin altuun çizildigi belirtildi. Ingiltere'nin Kâbil'deki Loya Jir- ga'nın (Büyük Meclis) bu haftaki top- lantısının temelinin atılmasında oy- nadığı rolden gurur duyuyorum. Bir yıl önce, Afgan halkımn hayatı, tarih- çilerin insanlık tarihinde bilinen en kötülenn yanına koyacaklan bir reji- min zulmüyle söndürülmüştü. Şim- di Loya Jirga, Afgan halkına, karşılık- lı saygıya, insan haklanna ve demok- rasiye dayalı bir gelecek inşa etmele- ri için hak ettikleri şansı veriyor. Afganistan' ın yeniden yapılandınl- masına ilişkin çabalara önderlik eder- ken, terorizme karşı savaşın Taleban'ın değişmez hedefı üzerine çökeceğini tar- tışan şüpheci kimseleri şaşırttık. Müttefık güçler şimdi Taleban ve El Kaide'yi ülkenin en uç noktalanna sürdüler. Bu başan sağlanırken. yoğun uluslararası insani yardım çabalan sa- yesinde masum sivillerin yaşamı çok az etkilendi. Ancak, Kibil'in düşüşü ve Taleban'ın yenilgiye uğraması her zaman Afganistan'ı yeniden ulusla- rarası topluluğa katma yönün- deki uzun yolculuğun sadece ilk aşaması olacaktı. Uluslararası toplumun öncellğl 11 Eylül'den alınan en etki- li derslerden biri. çöken dev- letlerle ilgilenme hareketinın şimdi uluslararası toplumun enönemli önceliği olduğudur. Teröristler devletlerin en zayıf olduğu yerde başanlı olurlar. Tarih göstermektedir ki ister Afganistan, ister Alman tmpa- ratorluğu, isterse 1970Terde- ki Kamboçya veya başka bir yer olsun, devletler çöktüğü zaman, kötü güçler iktidar boş- luğunu doldurabilir. Bu nedenle Afganistan'da Kâbil'in düşmesinden bu ya- na amacunız demokratik ku- rumlarca desteklenen sarsıl- maz bir toplum için koşullan belirlemek olmuştur. Bu, sin- dirici bir siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunlan düzeniyle uğraşan geniş kapsamlı bir yaklaşım gerektirmiştir. Bu sorunlarla tek başına uğ- raşmak mümkün değildir. Ör- neğin, sonuçta ülkenin gelece- ğini oy ağırhğından çok silah gücünün belirleyeceği riski ol- duğu sürece Afganistan'da ka- lıcı demokratik kurumlar oluşturma olanağı yoktur. Siyasi cephede, geçen aralık ayında Bonn'da Af- gan liderlerinin Hamid Karzai başkanlığuıda bir geçici yönetim kurma an- laşmasını destekledik. O zamandan bu yana, Bonn'da üzerinde uzlaş- maya vanlan ve büyük ça- ba gerektiren siyasi re- formlann gerçekleştirile- cek olması halinde Kar- zai yönetiminin ihtiyaç duyacağı güvenlik ve in- sani yardımın sağlanma- sı için gösterilen uluslara- rası çabaya önemli katkılarda bulun- duk. Geçen 6 aylık sürede 20 ülkenin katkılanyla Kâbil'in içinde ve çevresin- de istikrar ve güveni yeniden geri ge- tirmekte olan Uluslararası Güvenlik Destek Gücü'ne (ISAF) liderlikyaphk. Her ne kadar, Türkiye yakın zamanda BM liderliğindeki insani yardım çabalan sayesinde, Afganistan'da bir felaket önlenmiştir. ISAF'nin komutasını dev- ralacaksa da birliklerimiz Afganistan için güvenli bir gelecek inşa edilmesin- de rol oynamaya devam edecektir. Sürmekteolan uluslararası yardım çaba- lanna katkımız da önem- li boyutlardadır. BM li- derliğindeki insani yar- dım çabalan sayesinde, Afganistan'da olası bir fe- laket önlenmiştir. Buna rağmen, BM ge- lecek yılda en az 5 milyon insanın gıda yardımına bağlı olacağını tahmin et- mektedir. Geçen eylülden bu yana, uluslararası insani yardım kampanyasına 60 milyon sterlin bağış- ta bulunduk. Eğer çabayı destekleme- miş olsaydık bu para boşa harcanmış olacaktı. Gelecek 5 yılda. yardımla- ra 200 milyon sterlin daha katkıda bu- lunma karanmız, uzun dönemde da- Loya Jirga tarafindan önceki gün Devlet Başkanı seçilen Hamid Karzai. şeriat yanhlannuı baskılanyla karşı karşıya kahrken Loya Jirga, yeni hükümetin kurulması için çahşmalara başladL Loya Jirga'nın din adanu olan bazı delegeleri, yeni hükümete Karzai 'ye şeriat baskısı Sevvaf, "Islam" sözcüğünün eklenmesini ve şeriat hukukunun kabul edilmesini istedL İttihad-ı İslam'ın Loya Jirga delegesi ve lideri Abdürresul Seyyaf, yeni hükümetin "Afganistan Geçici tslam Yönetimi" olarak adlandınlmasını İslam ve Hz. Muhammed'in koyduğu suuriann dışına çıkmamasını öneririm. Allah'ın emirlerine uyma>anlara itaat etmeyin" diye konuştu. Seyyaf, 1500 delegeye, şeriatı uygulamaya koymaması durumunda Karzai'ye karşı çıkmalan çağnsı yapn. ha güçlü, daha güvenli bir Afganistan inşa etme firsatını yakalamamıza yar- dımcı olacaktır. Loya Jirga'nın bu haf- taki toplantısı onlarca yıldan beri Af- gan halkına ilk kez kendi hükümetle- rinin seçiminde karar verici rol oyna- ma fırsatı vermektedir. Taleban reji- minde ülkelerinin geleceği konusun- da söz sahibi olmayan kadın delege- ler. ülkenin geleceğini belirleyecek kararlann alınmasma katılacaktır. Cenls tabanlı hükümet Delegelerin başlıca görevi bir devlet başkanı atamak ve 2004 yılında Afga- nistan'dayapılacak ilk seçimlere kadar ülkeyi yönetecek bir geçici hükümetin yapısı ve bileşimi konusunda anlaşma- ya varmaktu-. Onca hayal kınklığı dolu yıldan son- ra Loya Jirga'nın halktan çok büyük des- tek görmesi şaşırtıcı değildir. Toplan- nnm sonucunu tahmin etmek mümkün olmamakla beraber, sonucun toplumun her kesimini temsil edebilecek geniş ta- banlı, etkili bir geçici hükümet olacağını ümit ederim. Bu, uzun süreden beri acı çeken Afga- nistan halkı için önemli bir ha- ber ve 2004'te özgür ve adil bir seçimin mümkün olan en iyi güvencesi olacaktır. Sorunlar elbette kolayca çözühneyecek. Afganistan hâlâ dünyanın en yoksul ülkelerinden biridir. Sağ- lık ve eğitim standartlannın yükselrilmesi devamlı uluslara- rası taahhüt gerektiren çok bü- yük uzun dönemli bir görev olacaktır. Ancak bir yerden baş- lamamız gerekir. Bu arada, Af- gan halkı uluslararası müdaha- leyle şekillenen değişiklikleri çok güçlü bir şekilde onayladık- lannın sinyalini vermektedir. Ocaktan bu yana rekor sayı- da Afganlı anavatanma dön- müştür. Şimdi sayılan 1.1 mil- yonun üzerine çıkan geri dö- nüş yapanlarla, Afganlann şim- diki vatana dönüş hareketi BM Mülteciler Yüksek Komiserli- ği'nin bugüne kadar üstlendi- ği en büyük ve en hızh kendi vatanına gönüllü dönüş prog- ramlanndan biridir. Aynca he- pimizin büyük övünme payı çı- karabileceğimiz siyasi ve eko- nomik yeniden inşa projesine verilebılecek en büyük güvenoyudur. YALÇIN DOGAN Devlette Süreklilik Devlet Bey'de Yok!.. Belki, değişik ayrıntılarıyla geçmişte çok yazılı- yor. Ama, bugün tekrarlamakta yarar var. Apo'nun yakalanma öyküsü. Geçenlerde birinci elden ye- niden dinliyorum. Bugüne ışık tutuyor. Apo Kenya'daki Yunan Büyükelçiliği'nde. Ame- rika, Kenya'ya ültimatom veriyor, "Ya Kenya'dan çıkartın ya da Yunan BüyüKelçiliği'ne biz ope- rasyon düzenleriz!.." Kenya çaresiz, Yunanlılara haberi veriyor. Aynı anda Amerikan özel timi zaten Yunan Büyükelçiliği önünde!.. Atina'dan talimat alan Yunan Büyükelçisi "ta- mam" dıyor ve ekliyor: "Ama, Apo ile ben de ay- nı arabaya bineceğim, nereye gönderileceğini Atina bilmek istryor!.." Amerikahlar ıtiraz etmiyor. Ancak, tam arabala- ra bınileceği sırada, hafif bir kanşıklık doğuyor!.. Apo başka arabada, Yunan Büyükelçisi bir başka arabada!.. Kanşıklık kısa sürüyor. Amerika'ya verilen devlet sözü Arabalar yola çıkıyor, beş, on dakika sonra ise arabaların bir bölümü, diğerlerinden ayrılıyor. Apo'nun bulunduğu araba, Amerikan özel timiyle birlikte havaalanına, Yunan Büyükelçisi bambaş- ka biryere!.. Birinci elden, ki çok etkili ve yetkili bir sorumlu, dinlediğim öyküye göre: "Uçakta bekleyen bizim özel tim, uçaktan bile inmedi!.. Bizim arkadaşlar uçakta bekle- di. Amerikalılar Apo'yu bize uçakta teslim et- ti." Işin, bir anlamda polisiye boyutu özetle böyle. Ancak, olayın siyasal boyutu, Apo'nun Türkiye'ye teslim edilmesinden önce yaşanıyor. Günümüzde, ıdam tartışmaları arasında, anımsanması gereken nokta da bu. Amerika, Ankara'dan güvence istiyor, Apo asılmayacak!.. Ankara, Washington'a bu güven- ceyi veriyor. Apo'nun Kenya'dan kaçınlarak uçakta bizetes- limi, ancak bu güvencenin resmen onaylanmasın- dan sonra gerçekleşiyor. Yani, Türkiye uluslararası nitelıkte, devlet sözü veriyor. Bu sözün verildiği tarihte, Devlet Bahçe- li iktidar ortağı değil. Ne var ki, devletin sürekli- liği açısından verilen bir devlet sözü var. Devletine bu kadar bağlı ve bu bağlılığı her se- ferinde dile getıren Devlet Bey'in, devlet adına ve- rilen bu sözü önce anımsaması, sonra da bu sö- ze uygun davranması, devlet adamlığı gereği!.. Avrupa Konseyi'nde atılan imza Devlerteki süreklilik açısından ıkinci örnekdaha genel. 1997'de Avrupa Konseyi bir deklarasyon yayım- lıyor. Konseyeüyetümülkelerinimzasınaaçılanbir belge. Oraya imza atan her devlet, aynı sözü ve- riyor: Idam kalkacak!.. Bu belgeyi, Türkiye adına, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz imzalıyor. Daha ortada, ne bugünkü AB tartışmaları var, ne de Apo'nun yakalanma olasılığı. Çok genel, Avru- pa Konseyi'ne üye her ülkenin imzaladığı ulusla- rarası bir belge. Ama, imza attın mı, sözünde du- racaksın!.. Idamı kaldıracaksın!.. Eğer, sen devlet- sen ve uluslararası hukuka uymayı çok daha ön- ceden kabul ettığini dünyaya zaten ilan etmişsen!.. Idamın kalkmasına şiddetle karşı Devlet Bey, devletin verdiği sözleri unutmuş görünüyor!.. Oy- sa, devletin belgeleri, Devlet Bey'in masasında duruyor. E-mail: ydoganfg cumhuriyet.com.tr Faks:0212 513 90 98 Rusya START 2den cekildi Füze kalkanı tam yol ileri • ABM anlaşmasından çekilen Washington yönetimi, fiize denemesi yaptı. Dış Haberkr Servisi - ABD'nin Anti-Balistik Füze Anlaşması'ndan (ABM) önceki gün res- men çekilmesinin ar- dından Rusya da dün Washington yönetimi ile Ocak 1993'te imza- ladığı silahsızlanma an- laşması START 2'nin kendilerini bağlamadı- ğını açıkladı. Ulusal sa- vunma sistemi projesi- ne hız veren Washing- ton dün yeni bir füze denemesi yaptı. Interfaks ajansının, Rusya Dışişleri Bakan- lığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya da- yanarak verdiği haber- de, Rusya" ntn, 2003 'te yürürlüğe girecek olan ABD ile stratejik silah- lann sayılannın azal- tılmasını öngören START 2 anlaşmasmı geçersiz ilan ettiği ve hiçbir şekilde kendisi- ni bağlamadığını bil- dirdiği kaydedildi. Haberde, bakanlık açıklamasmda "ABD, START anlaşmasını onaylamaktan vazgeç- ti ve üstelik ABM anlaş- masından da çıkü, bu- nun sonucunda Rusya da START 2'nin vürür- lüğe girmesi için gerek- h' unsuriaruı buhınma- d^mı saptayarakbu an- laşmay la bağlanüsının kahnadığını görmekte- dir" ifadesinin kulla- nıldığı kaydedildi. Rus- ya'nın START 2'den çekilmesinin nükleer dengeyi etkilemeyece- ği belirtiliyor. ABD Başkanı George Bush ve Rusya Devlet Baş- kanı Puîtin, 24 Mayıs'ta Moskova'da, nükleer başlıklann üçte iki ora- nında azaltılmasmı ön- gören yeni bir anlaşma imzalamıştı. ABD, 1972 tarihli ABM'den çekibnesinin ardmdan ulusal füze sa- vunma sistemini geliş- tirme çalışmalanna hız verdi. ABD, füze savun- ma sistemini geliştir- mek için 2. kez füze de- nemesi gerçekleştirdi. Denemede, temsüi savaş başlıklı bir füze, bir baş- ka füzeyle imha edildi. Hawaii'den fırlatılan temsüi sa\ r aş başlıklı bir füze. Pasifık Okyanu- su'ndaki donanma ge- misinden atılan roketle başanyla vunıldu.