23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5AYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2002 ( DİZt Infaz tanıklananlaüyor3irileri ölüm cezalarının infazı için oy verirken birileri de o ölümlerin tanığı oJur... Uörevli yargıç olarak, savcı olarak, cezaevi müdürü olarak, avukat olarak... Birüeri ölüm cezalannın infazı içın oy venrken LriJeri de o öîümlerin tanığı olur... Göre\'li yar- j<ç olarak. savcı olarak, cezaevi müdürü olarak, ;/ukat olarak... Bundan daha dehşef verici bırta- tklık olabiJırmi? Gözlerutançlakapatırmıken- fa/Ja L\vılcezaalınkİnfazHi vapıIdığmrihJerde baa öiümler gerekçe gösferiferek Hıdır AsJan'ın infazı önealınnuvü. Buııda Tuncelitiolmasınınpa- yı olduğunu herzaman düşünmüşümdür" dıyor. uıi? Yoksa, tam tersine bır insanın son dakika- IM IfifaZin tanifll Olmalt lnnı insanJıgın belleğine kazımak için daha çok IU açılır? Infazlarda bulunmuş üç kişiye sorular yönelt- fcc. Deniz Gezmiş ve arkadaşİarının avukatı Ha- t Çelenk, Türkiye Cumburiyefi tarihınde son itamedilenkişiolan HıdırAslan'ınavukatı Feh- ni Çam ve 12 Eylül sonrasında Afyon Ceza- e-i 'nde J5 gün içensinde iki adli hükümlünün in- fzında görevli olarak bulunmuşemekli yargıçŞe- r f KanaJ la konuştuk. Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın avukatı Halit Çdenk, ıdam gecesını tüm aynntılanyla "îdam CeceaAnılan" adlı kitabında aniattı. Aradan ge- çm 30 yıla karşın o günü unutmuyor, unutamı- y>r. "Tüm aynnülan anımsjyorum. Öjie bir ge- ojaşadıkkLUnııtaıakmüralaindegir dıyor. Ge- çtn zaman içensinde davayla ılgıü adlı hatanın ç*k açık ortaya çıktığını vurgulayan Çelenk şun- laı söylüyor: "Baki Tug ber yerde ileri geri ko- nışuyor. Şioıdi Bald Tuğ o davaıun savcısı değâ- da yardımcı olarak gûiyordu. Bazı duruşmalar- dı bulunuror, bazuannda bulunmuyordu. Anla- tıbıası güç biri. Son zamanjarda. avukaüann ba- ta.ı yüzünden asıldılar anlanıma geien laflar erti Bztm hatanıız şuymuş: Çocuklan pişmanlık ge- tinneye iknatfmelivTnisiz.o zaman cezalan ha- fifermis. Ozaman Başbakan NihatErim'di.Erim. p« manhk getirsinkr. gereğini duşü- n<u'm.anlamında biraçıklaınayap- ü. Deniz başta oJmak üzere çoeuk- Jar beni hemen çağırdıiar. Cezaevi- nt gittim. Kesinlikk böyfc bir şey yapmavız,prşmandeğfliz.dışanda<A- sak aynı mücadeieye devam ederiz, dediler. Sakuı, zinhar. akrahalan- mza sövieyin,bizinıiçin berhangi bir bafvuruda buiunmasınlar. dediler. Pişmanlık isteklerinden amaç. kişi- lik sahibi insanlan feslinı almaknr. Bunu çok denedüer, bizim çocuklar kabul etmedüer. Biz kalkacağız ço- culdara,amandifekçeveruı,ifadeve- rin, bizpişman olduk, bağıslayuı bi- JL deyin,diyeceğiz. Bu kadar biünç- 1L t»u kadar duyariı çccuklara naaJ bunusoyieyebiliriz.Benbunusöyier- sem kendimi affcdemem." HalitÇelenk, DenizGezmiş ve ar- kadaşlannuı bugünkü koşuJlarda yargılanmalan durumunda "4, en fazla 5 vu 1 ceza alacaklarmT söylü- yor... Hıdır Aslan'ın avukatı Çam.- seslm iteslfdf Türkıye Cumhuriyeti tarihınde son darağacı HıdırAslan için kurul- du. Aslan, 25 Ekim 1984 tarihınde Burdur Kapalı Cezaevi'nde idatn edüdi. Avukatı Fehmı Çam, infaza SOD anda yetişti. O dakikalan şöyle anlatıyor: -Babası giremedi Kapıda bekli- yorûa. Ben içeri girdim. ınfaz ceza- evi hücrelerinin a>ukat görüş >«rle- rinin örıünde bir boşiukta >apddı. tnfaz sırasında ağırceza maİıkeme- sibaskanıvesavavanü. Burdur Sav- cısı ve başkanm 'Yasa bulunmamı- zı emrediyor, yanı beğensek de be- ğenmesek de katılmak mecburiye- tındeyiz' gibi haDerinden nıemnun olmavan birdurumlan\ardi..Astıı- da karan veren insanlann da orada buhınmasını arzu ediyor insan. O an benim dudaklanm kurumuştu, konuşamaz hak geidim. Sesi kesiB- wr insanın. Birtaraftan da manök- h obnamızIazım. Orada sizin engd- Jej'eceğiniz birsüreçyok.Ancak o sû- reç içinde defin ruhsad verilmesini takp ebnek akhma geldi Hatta ce- nazesinin ailesine verilmesi yohıoda bakaniktan bir vazı geldiği için ce- nazenin tarafinuza \erilmesini talep rttim-Sonraaifcsininteminettiğibir tabutia memkketine götürdük." Tunceli yolunda bir tabut, bir ba- ba ve bir avukat... Neler konuşurlar, oyol nasıl geçer? Fehmi Çam anJa- tıyor: "Babaa, oğlunun cesedini ahhk- tan sonrakaran verenyargıçlara la- netier yağdınyordu ve onlara 'Ço- cuklannızdan bulun, bunu çocukla- nnızda görün" diye bir aniamda bedduaedi>ordu.Benuyardım,Sel- nan Amca bariyargıçhra küfretya- u oğuflaruıdan. çocuklanndan ne itiyorsun, dedim. Bu acnı anJa>a- jazlar. buacnıonJann\aşamasj la- m. dedi Ozaman irkiJdim. Idam, jlan aife>e de bûvük bir ceza hali- > dönüşüyor. Bu bakundan da in- ni bir ceza değfl." Fehmi Çam, HıdırAslan'ın hak- bir kararla hayatına son verildi- le inanıyor. "Kimsenin ölünıün- ı sonunhı oimavan,hiçbiröMür- olayına katıJmayan. günümüz ııDaruıdavargılansa)dıTCK'nin '1 'ininmguianmasJİmkânıoJma- , odöneminkoşuflan icüıdeidanı ırı onanan birkişiydiBugün en 12 Eylül sonrasında kurulan darağaçlannda çok sayıda adlı hükumlü de ıdam edıldı. Danış- ma Meclisı dönemınde 23 adli hükümlü hakkın- dab ölüm cezası infaz edildi. Genel kurulda bu dosyalarla ilgilı görüşmeler çok kısa sürerken miileh'ekıllerinın hiç söz aunaması dikkatleri çe- kiyor. Afyon'da görevli olduğu>ıllarda 15 günice- risınde ıki infazda görevli olarak bulunmuş emek- iı yargıç ŞerefKanal'la konuştuk. Kanal29 Ara- ük 1982 tarihinde Fevzi üyguntûrk, 13 Ocak 1983 tarihinde de Hüseyin Çayt'nın infazında bulunmuş. Bu zor günleri şöyle anJatıyor. "tnfaztardao biri Vahaç ilçesindeki bir olayla iigiliydi. Hatırladığım kadamia, bir kah\e yakı- nında bir çocukcesedibulunmuş. başı e/ilerek öJ- dürülmüş bir erkek çocuk cesedi. Kahveden her- kes koşarak gitmiş. onJann içinde ıdam edilen gcnç de vannış, o da bagırmjş çağtrnuş, lanetie- miş,bukadaraJçakeyiemiIdmyapb.dn e.Soguk- kanJı olarak hareket etmiş. Sonra, iizerinde kan buhınmus.Soruşturmada suçunuitiraf vtmiş. Ço- cuğun ırana geçmiş,bağırnıa>a başJayinca da ba- şou tasla ezmiş. Idam karan almış, Vİeclis'tcn de geçmiş. Kuryeyfe karargeuniş. Gece sabaha kar- jı beni uvandırdı sa> a; hâkinı be> bir infaza ka- tinıanızgereJdyor,di>«çağuTdı.Oilin ağırcezahe- wtindenbirwtkiligöıwJendiriliyıorinfazicin. Vâ- pılanlar için zabıt tutuvorsun. Hükümiüvıi çağtr- dık.İljandarmadan,emniyetten birer>ietJdü.müf- tü,savcı,doktorvar.İnfaa \önetem hâkim olarak da ben gittim. Kendisine suçunu habhatbk. Baş- tan sooakaran okudum. Hükmün ooa>laıınıış. in- faz edilmesi gerekir. diye haonaüyoruz. O zaten bekbjor. Ayn bir hücreide bekletiUyor. Geceyata- ğından kaJdınlıp gelirilince anMor. Önce doktor muayeoe ediyor, hükümJü bembeyazdı. O suraa Ailah bir daha göstermesuL" Şeref Kanal. Hüseyûı Çayh'nın son dakıkala- nnı da şöyle anlatıyor: 'islatı o(mu$tu, topluma yararlıtolleolabHlrdl' "Hak ettim hâkim beş; pişmanmı, dedi Vaşa- sam ne olacak, Ailah taksiratınıı affetsin. dedi. Kimseyie göriişmek isteyip istemediğini sorduk, fstemedi.Annetne, babama st'lamknnı iJetin. kö- tü çocuğum, beni affetsinfcr, dedi Sonra ceflat ge- tirâdi. l'iizii kapah,filmlerdekigibL KimJiği giz- h. tnfaz tutanagına da, "Hükmü infaz etmek ıçın savcıhkça temın edilen kışı getınldı' diyoruz. O haznrhyor,üçayafch sehpalar varcezaevierinde.Ön hazjrhğı >apı>T>r. Ipin düğûmlü kısnunı arkava getiriyor, arkadakj soğancık dediğimiz sinir mer- kezinebaskı vapıyor berfaaide. Efleri arkadan bağ- lanj>or,avakian serbest,AyaJdam lasağasolaçu*- pınır.dedimdoktora.Ybk, kmırdatamaz,dedi Ai- tından sehpa çekilince avaklar 4-5 santim iJeri>e geriyc gitti. fazla çırpuıamadL Doktor, bana sor- du, hâkim bev öldü mü. dedi Sonra, gel daha öt- medi,dediBenkalbini dmledim. Doktor,öldii,de- meden indirtihnhor. 8-10 dakika süriiyor. Beyin ölümü meydana geoyor anıa kalp çahşıvormuş bir sûre. Rapor verihnce cesedi indirhoruz, Aile- snietemaskurduk,abnavacakJannı söv1e>ince,be- lediv«den yetkfli cağınp demettirdik. Sonra par- seJ numarasuu ailesine bildirdik" Darağacında öiüme gıden 10-15 dakikanın öy- Jdisü bu kadar. Ya, 15 gün içinde iki ınfaz uzle- mek zorunda kalan Şeref Kanar'ın öykiisü'7 "Bu infazJar >anhs hanrianııyorsam bir de ra- tnazan ayına denk geldi Diğerini çok M hanria- ouyonun.Oçocuğuöldürenindosyasını baştanso- na okuduğum için iyi haDrhvorum. O kişi sonra- dan cezaevinde hafiz ohnuş. Islah olmuş >ani Ai- lah kabnda suçluvıım, hak ettim, dedi Zaten ya- şanuyorum,dedi Gözümünönündcn gitmhor,tz bıraJayor, insan üzülüyor. tnsankr neden suç iş- lerler, neden eğitim bu kadar basit geçi$tirih>or, ijı bir egitim yerilseydi onlar da yaşanu di>e dü- şünüyorum. Ölüm cezası geri kahnjş üiketerde engdknenü\or. JvaikımmşüIk£'lenfc,küWinutop- lumlardazatenidamgereksiz.Zatenkühiîriü top- hımlarda idamhk suç islenmez gibi gelivor bana. Öhimcezasıkalkmah. Belkide,ölümcezasuu ben hakettim,diyenadanucemivetesaoversek yasan- bsuu sürdürdü. Bana görekimseye zaran ofanaz- dı, hatta favda biie sağJanh. Belki mağdumn ya- kınlan bile o pişmanhgı görsadi affederdi" BÎTTİ Deniz Gezmiş bir gençiik e\1eminden sonra gözaltma aimırken ÎNFAZDAN KURTULAN fPAMLIKLARDAN HALİL SAĞLAM: 'Asılanlar, intikam için as/ldı'tzmir Barosu'nun başlattığı kam- panyaçerçevesindehazırladığı "fdanı Cinaj'ettir" başlıklı bültende infaz- larda bulunmuş ya da müvekkilleri ölüm cezasına çarptınlmış, ancak in- fazlan yapılmamış avukatİar ve ida- ma manJcûnı olmuş bazı kişilerle rö- portajlar yer ahyor. BunJardan seç- tiğimiz bazı bölümJeri aktanyoruz: LeventAksan (Devrimci Yol-Gül- tepe davasında ölüm cezası aldı. an- cak infaz edilmedi): Mahkemeyle dalga geçtik biz, yani onurlandınldık gibi. Idamla sonuçlanacağı belliydi. (...)Benün cezam bozuldu. Başka bir cezaevine sevk edildikten sonra H> dır Aslan ve Ilyas asıldılar. Hıdu-'la asılana kadar yazışmalanmız sürdü. Hıdır'ın asılniadan önceki psikolo- jisi; ailesinin akli dengesinin kontro- lü için bir dilekçe vermesinin üzün- tüsüydü, "Sırtmıdabirkamburiagi- dhonım" gibi yorumluyordu. Asıl- maya yönelik daha kendince. daha te- mizgitmek falan. Ailesinin dilekçe- si biJe idama, yani bizim için onur- lu olan bir sonuca leke düşmesi gibi yorumlamyordu, Ilyas işlemedigi bir suçtan asıldı. Idam karşılığı bir du- rumuyoktu onun. O bileçok mutluy- du.(...j Halfl Sağiam (Ege Dev-Yol dava- sında idamla yargılandı): Örgüt yö- neticisi olmam sebebiyle idam ver- diler. Cinayet, eylemyok. (...) lOyıl sonra çıkacağız, diyordum. Dediği- miz çıktı. Idam edilecegunizi düşün- medim. Ilyas Has, Buca'da yanımız- dan gitti. Hıdır, Burdur'da asıldı. Son- ra bitti. Bunlar intikam için asıldılar. Başka idam ohnayacagını düşünüyor- duk.(...) Idam cezası kalkmalı. tdam adalet dağıtma defildir. Tartışıldı. Hukuki bir hata ohnuşsa. yanlış ka- rar verildiyse dönüş yok. insan ha- yatı, suçtan, maldan, candan daha önemli. insan hayatına son verme adalet değil. Kemal Kıriangıç (Avukat): Bugü- ne kadar idam istemJi yaklaşık 108 davada savunmanlıkyaptım. BunJa- nn yüzde 95'i TCK 125-146. mad- de kapsamında idi. Yani siyasi suç- lardan kaynaJdanıyordu. Tümü sıkı- yönetimmahkemelerinde ve DGıM'de göriilen davalardı. Hakkında ölüm cezası verilen ve onanarak kesinle- şen 1980 sonrasında 4 müvekkilim olmuştur. Bunlardan ikisi cezaevin- den kaçtı, dışanda olaylarda öldü- rüldü. Ikisi deÖzaldöneminde Infaz Yasası'nda yapılan degişildiklerden yararlandılar. Halen ölüm cezalan onanmış dosyalan Meclis'te bekle- yen iki müvekkilim var. Ölüm ceza- lan beni insan olarak çok etkıJemış- tir. Hemenhepsindegözlerim dolmuş- tur. Bir insarun yaşamma son vere- cek kararın insam sarsmaması müm- kün değildir. (...) Siyasi krizdönem- lerinde, darbeJersonrasında idam ka- rarlan artıyor. Bu dönemlerde hoş- görü azalıyor. sanık lehine takdir da- ha azalıyor. SenihÖzay (Avukat): HıdırAslan, benim müvekkilim ABAicgünle bir- likte yargılanmıştı. Benim kararlanm infaz edilmedi, bozuldu bazılan. In- fazlanna ben çağnlınm diye cebim- de diyazem taşımaya başladım o gün- lerde. (...) Ölüm cezasırun bu agırlığı yanın- daküçük hafif köşeleri de oldu. Me- sela benim müvekkilim AB Akgün, idam ile cezalandınlmasına rağmen bana tutturdu ve dedi ki "Benim vvalkman dinlemem ve pipo içmem lâznn. Bana pipo içme ve vvalkman kuflanma iznikoparsana devietimiz- denfl . Ben deBurdurCezaevi'yle, ce- zaevi müdürlügu ve savcıyla yazış- tım. Onlar. "Hayır, olmaz öyle şey" dediler. Adalet BakanlıgVna başvur- dum. Adalet BakanJığı Cezaevleri Genel Müdürlügu 24 Mart 1985 ta- rihli 15 sayılı yazılanyla Burdur Ce- zaevi 'ne^ emir verdiler. Dediler ki, "Senih Özay'ın müvekJdh'nin vvalk- man dinlemesine ve pipo içmesine izin verildi". BÎRBAKIMA SERVER TANİLLİ Mustafa Ekmekçı r ye Mektup Sevgili Ekmekçi, Mektubuma başlarken ilk dikkat ettiğim ne t yor musun?Aramızdan ayrılışının üstünden beş geçmiş olması.' Ailah AJIah nasıl olur? Daha dün gibi... Sana olan duygularımtz sıcaklıgını sürdürdüğı ne göre, zaman mı çabuk akıp gıder o/du yoksâ Hayır! Asıl neden, içınde yaşadığımız dünyanı ve toplumun dağdağası! Boğucu ve sersemletk bir ortamda yaşıyoruz. Çoğu şey, anlamını yitirmt halde. Ne yana baksak, ilk duyduğumuz, bir ese duygusu oluyor. Bir bıkkınlık içindeyiz. Odur, akif giden zamanın bile farkına varmayışımızı belirle- yen, diyorum. Merak edersin, anlatayım... • Dünyamız, bir süredir şiddetin egemen olduğı birdünya. Hele geçen yılın 11 Eylül'ünden beriaçık- ça böyle. Gericiliğin yeryüzünde odak noktalann- dan biri olan şeriatçılık, New York'ta ve VVashing- ton'da dehşete düşürucü bir eylemde bulunur- ken, nasıl dünya çapında bir tehlıke olduğunu da ortaya koydu. Ama düşünen kafafar, daha da derinliğine eğili- yorlarolayın üstüne. Bu/duklan da başta şu: Dün- yamızda şiddetin asıl kaynağı, bizzat kapitalizmin kendisi ve onun bir süredir izlediği "yeni liberal" po/ıtika. Eşitsiz/ik, adaletsizlik, onunla ayyûka çıkmış hal- de. Şiddetin tohumlannı başta o ekiyor! Ama yıneo düşünen kafalann bir bulduğu da şu: Olan bitene mahkûm değil insanlık; "daha ınsan- cabirdünya " mümkün. Onu kuracak güçlerin der- lenip toparianması sağlandığında, aydınlık birdün- yaya doğru adımlar attlabilecektir. Türkiye için de öyle... Ülkemiz, son yıllarda, derın bir bunalımın pen- çesinde kıvranır halde. Sosyal, ekonomik, sıyasal bır bunalım bu. 200 mi/yar dolar dış borç! Düşünebiliyor mu- sun? Üretemez, yaratamaz bir durumda ülke. Tabii, tuzu kuru takımına bir şey olduğu yok; belki eskisi kadar kazanamıyor, o kadar. Okkanın attına asıl giden, işçiler, emekçiler, köylüler, memur- lar... Işsizlik çığ gibi... IMF'nin bir "deligömleği" giydirdıği de çok açık. En korkunç olanı da, insan/arımızı kaplamış olan umutsuzluk! Bu "çıkmaz"dan çıkışın yollannı gösterenler de elbet az değil. Çıkış, "ulusal bir şahlanış "ta! "Radikal, yenileştirici ve devrimci" bir çözüm- de! Tek tek partilerin, hele hele bugüne değin orta- lıkta dolaşanlann üstesinden geleceklen, gelebi- lecekleri bir dava değil bu. Yeni yüzler, yeni örgüt/enışler anyor insanlan- mız. EJbet yeni yöntemler, yeni kalkınma yollan da... Bir yanm yüzyıl, bugüne kadar izlenmiş politi- kanın, son birçözümlemede, yanlış olduğunu gos- termiş olsa gerek. Öyle olunca da, kalkıp Demok- rat Parti'ye övgüler yağdırmak, Özalcılığı göklere çıkarmak, libera/izmi allayıp pullamak, ayrnazlık- tan da ötede bir şey değilse ne? Yeni bir "inşa" hareketı: Kalkınmada, politikada, eğftirnde... Planlamacı, akılcı, çağdaş... Bizi kurtaracak olan budur! Yollan açacak olan budur; insanlanmıza umutaşı- layacak o/an da bu! Geri kalan boşuna çabalardır... • Sevgili Ekmekçi, Sen hayattayken, bunlan ya da buna yakın şey- leri çok konuşmuşuzdur seninle. Onlan tekraria- dım bir kez daha. Ruhunu şadetmekti niyetim. Yazdıklanma bakıp benim de umutsuzlararasın- da o/duğumu sanma. Hayır! Türkiye, bu zorlukla- n aşacaktırdostum. Sıradan bırulkedeğildiro; in- sanları görmüş geçırmış, büyük kavgalar vermiş, yenilmiş, yenmiş bır dıyardır. Topluca farkına varacaktır olan bitenin. Onu, yanlış yollara itelemek ısteyenleri de mah- cup etmesini bilecektir. Demem o ki, müsterih ol! Ve nur içinde yat emi!.. VEFAT ve BAŞSAGLTĞI Cemiyetimiz üyesi Basın Şeref Kartı ve 1997 Burhan Felek Basın Hizmet Ödüiü sahibi değerli arkadaşımız ZEKİ METİNER 22 Mayıs 2002 Çarşamba günü vefat etmiştir. Kaybı toplulugumuzda üzüntü yaratan Metiner'in cenazesi 23 Mayıs 2002 Perşembe günü Mimar Sinan Camii'nden öğle namazının ardından aîınarak Mimar Sinan Mezarlığı'nda toprağa verihrüştir. Zeki Metiner'e Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve üyelerimize başsağlıfı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMÎYETf İNAZtLLtASLİYE HUKUK MAHKEMESf'NDEN DosyaNo-2000,571 Davacı Şerefiıur Kasap vekılı tarafından açılan gaip- JiJc davası dolayısıyîa, Nazılli 1. Aslıye Hukuk MahJce- mesı'nın 3 4.2002 gün ve 2000 571-2002'! 78 esas ve karar sayılı ılamı iîe Aydın ilı Nazıllı ılçesi Gedıkalü köyü. CiJt No: 35, Hane; 3 - te nüfusa kayıth, 22.3.1955 do|umlu, Mehmet Alı ve Şerefhur'dan olma, Hüseyuı Kasap'ın TMK'nin 45. maddesı gereğınce (8 yıldan be- n) 1992 yılından itibaren geçerlı olmak üzere gaip ol- duguna karar verıJmış olup adresı meçhui olduğundan; Işbu karann yavım tanhınden ıtıbaren 7 gün sonra teb- Iığın >apılmış olacağı lebiıg yenne kaım olmak üzere ılan olunur Basın: 30012
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear