Catalog

;•£* MAY1S 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 teâp323tı mrt ittstf... Aam, aartuı styasitrimB Kariyer Kuzey Kıbrıs Turk Cumh unyetı'ndekı Lefke Avrupa Unıversıtesı'nde Turk Edebıyatı Bolüm Başkanı Yrd Doç. Dr. Eftal Sevınçlı, Turkıye'den çağırdığı konuşmacılarla Turk dılı uzerine " w bır toplantı duzenlıyor.. Toplantının adı Dıl Buluşması... Sevınçlı, bır gazetede haftada bır yazı yazan konuşmacılardan bırının ozgeçmışını okurken "şu tarıhler arasında da cezaevınde yattı" şeklınde bılgı venyor... Salondakı oğrencıler ve öğretım uyelen cezaevınde yatmanın kariyer sayılması karşısında bırbırlennın yuzune bakıyor... Oğretim uyelennden bırı yanındakının kulağına fısıldıyor: "Turkıye'den çağnlan ve 'ağabey' denılen şu profesöre baksana, başkanı olduğu kamu kuruluşunun parasını dolandırmaktan yargılanıyor.. Cezaevi deyip geçme; Turkıye'de bundan guzel kariyer olur mu!" Etektronık posta: denasomecumhuriyetcom,tr Tet: 0.212.512 05 05 Faks; D.212.512 44 97 - AKP'li 35 şışe şampanya açtırmış... "Deâisım sarhosu!" umhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. RTUK Yasası'nın ıptalı ıçın Anayasa Mahke- mesı'ne başvururken aynı zamanda yurur- luğunun durdurulmasını da ıstıyor Bu de- mektır kı Anayasa Mahkemesı'nın yasayı ıptal etme- sı halınde gerekçelı karar yayımlanıncaya kadar ış ış- ten geçmış olabılır, ışte bu bakımdan medyada te- kelleşmenın onune geçmek ıçın yururluğun bır an once durdurulması gerekıyor Sezer ın başvuru dılekçesıne baktığınız zaman te- kelleşmenın altı ozellıkle çızılıyor Sezer, yenı yasa ıçın "Tekelleşme ve kartelleşmeyı onlemek bır yana, dolaylı olarak olanaklı kılacak nıtelıktedır" dıyor ve uyarıyor "Tekelleşen ya da kartelleşen gorsel ve ışıt- sel medya, bır yandan ekonomık alanda haksızlık ya- ratabılecek bır guce ulaşırken ote yandan da haber alma ozgurluğunu kısıtlayabılecektır " lletışım teknolojısının hızla gelıştığı gunumuzde hai- kın haber alma ozgurluğu kısıtlanabılır mft Sorunun Saptırmaca yanıtı çok basıt Medya sektorunu elıne geçıren ser- maye grubu ya da grupları ıstedıklen haberı ıstedık- lerı gıbı verırler ve kamuoyu gerçeklerı oğrenme ola- nağından yoksun kalır Gerçekler saklanabılır mı'? Bu sorunun yanıtı da çok basıt Evet1 Gerçekler saklan- mak bır yana saptırılır da Kamuoyu dort bır yandan oyle bır yanlış bılgılen- dırme bombardımanınatutulur kı gerçeklerı yazan ya da soyleyen bağımsız gruplara kuşkuyla bakılmaya başlanır "Bunlar da her şeye muhalefet edıyor kar- deşım" ortamı yaratılır, "marjınal' damgası vurulur Bu konuda, bugun yaşananlar bıleyarının haber- cısı sayılabılır Sezer'ın RTUK Yasası'nı Anayasa Mahkemesı'ne gondermesı haberının medyanın ge- nelınde kamuoyuna nasıl duyurulduğuna bakalım "Sezer'den şeffaf TV'yertırazyok1 " Sezer, başvurusundatelevızyon ve radyo kanalla- n sahıplerının nama yazılı hısselerle temsıl edılmesı- ne ıtıraz etmemış Bunu duyuruyorlar halka Se- zer'ın başvuru dılekçesınde aynntılarıyla anlattığı te- kelleşme tehlıkesınden hıç ama hıç soz edılmıyor RTUK Yasası ıle medya gucu kullanılarak ıhalelerde haksız rekabet ortamı yaratılacağı, borsada çeşıtlı ış- lem oyunları yapılabıleceğı, kamu çıkannı on planda tutması gereken medyanın bıreysel çıkarlara hızmet edebıleceğıne ılışkın ongoruler yok sayılıyor Sezer, tekelleşmenın bırakın halkın gerçeklen oğ- renme hakkını ortadan kaldırmasını ulusal guvenlığı bıle tehlıkeye sokacağından soz edıyor ama bızım 'şeffaf patroncular" bu gerçeğı gormezden gelıyor ve okurlarına dınleyıcılenne, seyırcılerınegostermekıs- temıyor Yann, Cumhurbaşkanı aleyhıne haberler ortalığa dokulurse hıç şaşmayın SESStZ SEDASIZ (!) Yuksek Yenlım Hattı == erdıncutku a yahoo com ^— Artık se\ ınçten HORON yenne HORMON teper olduk1 Afyon Caz Festivali ve Atyon ADD Ataturkçu Duşunce Derneğı Afyon Şubesı Başkanı emeklı oğretmen Hüseyin Kırkıl, 2 Afyonkarahısar Caz Festivali aleyhıne kampanya başlatan yerel gazetecılerden Ahmet Sariık'ı plaket vererek odullendırmedıklennı, tum yerel gazetecıler adına verdıklerı plaketı Afyon Gazetecıler Cemıyetı Başkanı olarak Sariık'ın aldığını anlattı Plaket torenı 11 Mayıs'ta yapılmış Caz muzığını haçlı seferlenne benzeterek yerel medyada "dın elden gıdıyor" yayınlannın yapıldığı tanh, plaket torenınden bır hafta oncesı ADD Afyon Şube Başkanı Kırkıl'a, tum yerel gazetecıler adına Sarlık'a plaket venrken, caz muzığı gıbı evrensel bır muzığı karalayan ve halkı kışkırtan yerel gazetecılen bu odulun dışında tutup tutmadıklannı sorduk Hayır Kırkıl, torende boyle bır konuşma yapmamış Plaket torenınden once ya da sonra ADD Afyon Şubesı, Afyon Caz Festivali aleyhıne kampanya başlatanları kınayan bır bıldın yayımlamış mı? Hayır Onu da yapmamışlar Pekı, Kırkıl bır donem şu meşhur hocaefendının Afyon'dakı ozel okulunda oğretmenlık yapmış mı? Evet yapmış, Ataturkçuluğu anlatmak ıçın Başarılar Lefke Edebiyat Buluşması 2002 SEVGİ OZEL 16-17 Mayıs gunlen arasın- da Lefke Avrupa Unıversıtesı, Fen Edebiyat Fakultesı Turk Dılı ve Edebıyatı Bolumu'nce duzenlenen "Lefke Edebiyat Buluşması"n\n uçuncusunde "Turkçede Yazım Sorunları" tartışıldı Lefke Beledıyesı'nın de katkılanyla bırçok dılcının yanı sıraTurkçenın sorunlany- la dılcı tıtızlığıyle ılgılenen kışı- ler Lefke'de buluştu Lefke Avrupa Unıversıte- sı nın Rektoru Prof Dr Mesut Ayan toplantıyı açarken yazım sorunlarının, hem anayurtta, hem de Kıbrıs'ta eğıtımcılerı sıkıntıya soktuğunu dıle getır- dı. Turk Dılı ve Edebıyatı Bo- lumu Başkanı Dr Efdal Se- vınçli de Atatürk'un Turk Dıl Kurumu nun kapatılmasından sonra gereksız tartışmalarla çok zaman yıtırdığımızı belırt- tı Prof Dr Kâmıle Imer, Prof Dr Ahmet Kocaman, Prof Dr Hamza Zülfikâr, Yusuf Çotuksoken, Necmıye Al- pay, Doç Dr Mustafa Öner, Sevgı Ozel, Prof Dr Günay Karaağaç, Dr Yusuf Azmun 'Turkçenın Yazım Sorunla- r'nı anlattılar Ancak bır oğ- rencının bıldırısı "buyukler" ıçın cıddı uyarılar taşıyordu Lefke Avrupa Unıversıtesı ^urk Dılı ve Edebıyatı Bolumu son sınıf oğrencısı M. Yeşım Yazıcıoğlu, eskı-yenı butun \azım kılavuzlarını ınceleyerek sorunların kaynağını araştır- nıştı, bızlen asıl sorunla yuz- teştırdı Sorunlar, ozellıkle 983 ten sonra buyumuştu, Atatürk'un kurduğu Turk Dıl <urumu kapatılmadan once, ilçunlu dılın yazımında bugun- oı kargaşa yoktu, sorunların ,-oğu yabancı oğelerden kay- ••aklanıyordu orneğın duzelt- ne (şapka) ımının kullanımı ya- jancı sozcukler nedenıyle so- una donuşuyordu Turkçenın aozcuk yapma yollanndan bı- ı olan bıleştırme, 1985'ten ,onra resmı TDK'nın bılımle ve nantıkla ortuşmeyen tutumu uzunden ıçınden çıkılamaz Dir duruma gelmıştı Genç oğrencı Yeşım Yazıcı- •ğlu ıçtenlıklesoruyordu, "bu- ukanne, buyukbaba" gıbı îOzcuklerbıleaynlmıştı, nıçın? fezıcıoğlu, resmı TDK'nın Bırleşık kelımeler, yazılış ba- 'imından bıtışık yazılanlar ve ayrı yazılanlar olmak uzere ıkı- ye ayrılır Bıtışık yazılan bırle- şık kelımelere bıtışık kelıme adı venlır" tanımına da takıl- mıştı Bunu ıncelıkle dıle getır- dı, Turk dılını oğrenmeye çalı- şan bırı olarak bu tanımın bı- lımle ılışkısını merak etmış ol- malıydı Resmı TDK'de "Imla Kıla- vuzu"nun hazırlayıcılarından olan Prof Dr Hamza Zulfıkâr, kendı bıldırısını bır yana bıra- kıp Yeşım'e yanıt vermeyı yeğ- ledı 'Bıtışık kelıme" ıle "bııie- şık "ler arasındakı aynmı anlat- maya çalıştı "Gazı Antep"\n ayrı yazılması gerektığını sa- vundu Doğrusu bu savun- maya bılımsel dayanak, man- tıklı olçu bulmak zordu Res- mı TDK'ce "hane" ıle yapılan bıleşıklere dokunulmamıştı, a- ma Prof Zulfikâr'ın onerısıyle, "Osmanlı aydınlan gıbı her şeyı bıleşık yazma eğılımı bı- rakılmış, doğumevı radyoevı gıbı bıleşıkler, bır devnm yapı- larak ayrılmıştı " Lefke Edebiyat Buluşma- sı'ndan çıkan sonuç şu oldu "Sorun dılde değıl, o/zde "ydı Resmı TDK'nın 'devnm" an- layışıyla (kı, bu anlayış, resmı TDK'nın sozluğundekı devnm tanımına bakılırsa daha lyı an- laşılır), bılımcı ve sanatçıların çoğunun "devnm anlayışı" ortuşmuyordu Lefke Edebiyat Buluşması, anayurttakı unıversıtelenn ço- ğunda onemsenıp tartışılma- yan sorunları, hem de oğren- cılerın katılımıylagozler onune sermesı açısından onemlı bır adım olmuştur Bu açıdan Rektor Mesut Ayan ı, Turk Dı- lı ve Edebıyatı Bolumu Başka- nı Dr Efdal Sevınçlı yı kutla- mak yetmez, onlann yureklıce attıklan bu adımı tum dılcılerın, dahası eğıtım sıyasasını yon- lendırenlerın de onemsemesı gerekır Çunku 1980'lerde tır- manan bılım ve hukuk tanı- mazlığın bedelını hem ana- yurttakı, hem de Kıbrıs'takı gençlere odetıyoruz Prof Kâ- mıle Imer'ın de belırttığı gıbı, Atatürk'un Turk Dıl Kurumu, 51 yıl boyunca olçunlu dılde yazım bırlığını kurmuştu Kal- dı kı, bu duşunceye Lefke Edebiyat Buluşması'na katı- lanların çoğu katıldı Çunku aklın yolu bır, bu gorkemlı yol, Lefke guneşıyle bır kez daha aydınlandı KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behıcak(a turk.net ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI TARtHTE BUGÜN MIAÎTAZ ARIKAN 24 Mayıs CHACO SAVASL. 1354- 'r~E SUGUM, aouvr* KESMI ene AÇIKLAMA XAPI4RAK, CHACO (ŞAKO) SAmÇf 'A//A/ SON <^UML£fSO£tCI GEL/f- MELE/ÇfAJ/A/ KEA/D/ SAÇAISlLAIB/^f GOST^teO/6tAJ/ BtL0/XMrŞT-/. ANCAK., GE&ÇEK PEIC OE OYLE &£- SILDl GUfi/EY AMERl&i'MIN OG7*St*J0A 8ULUNAKJ VE BOLiyyA ICE F^/S^Sİ/AY'/AJ OTEDEM se/e/ AŞAMADfĞ/ SU BÖLG£ ~GG**/ CHACO ŞIMAKTTAYCM SĞZ KOKIUSU AKAZt', Ço/C Az MUG ALOIĞI ıÇ<N XARt ÇOL. OUIZuMCJN&AYDt 1932 -133S *R4£fA/P* 3 WL SUBEN CHACO , 8OLrVX4 O&OUSU DAHA lYt StAH A Ç S D A J MO IYI f DE/SAJ DU&UMOAY0I AMA,Al£AZJYt Stt-EN PAGAGUAY SAVAÇf 200 S//V ' BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 2001 540 Esas 2002 228 fr^rar Da\acı Semra Sökmen tarafından da\alı Metın Sokmen ale>hıne açılan bo>anma davasında Mahkememızın 22 4 2002 tanh ve 2001 S40 E 2002 228 sa>ılı karan>la Gumuşhane ılı, Kelkıt ılçesı, Sokmen köyu cılt 89, hane No 11'de nufusa ka\ıtlı bulunan tarafların bo^anmalanna, muşterek çocuk Akdoğan Volkan Sokmen ın \ela>etının davacı annesme venlmesıne da\alı babanın taraflar aynı kentte oturur ıseler her ayın 1 ve 3 pazar gunlen ıle dını bavramlann 2 gunlen saat 10 00 ıle 18 00 arasında yanına almak eğer ayn avn kentlerde oturur ıseler her vıl ağustos ayının 1 gunu saat 10 00'da yanına alıp ayın 15 gunu saat 18 00'de ıade etmek suretıyle muşterek çocukla kışısel ılışkı kurmasına ı»tek gıbı davacı lehıne ve reşıt olduğu 14 4 2002 gunune kadar muşterek çocuk lehıne tedbır nafakalan takdınne yer olmadığına ıstek gıbı davacı yaranna yargılama gıden takdmne yer olma- dığına vaptığı masrafın davacı uzennde bırakılmasına peşın harç gozetılerek arta kalan 1 720 000 TL karar harcınm davalıdan almıp Hazıne'ye gelır ka\dına ılışkın Yargıtay yolu açık olmak uzere venlmış bulunan karar adresı meçhul kalan davalı Metın Sokmen'e ıla- nen teblığ olunur Basın 30802 GAİPLİKİLANI KARTAL ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ 2001 425 Esas Davacı Akıf Arda tarafından mahkememızden gaıplık karan ısten- mış olmakla Bmgol ılı, Kıgı ılçesı Darkopru köyü - C 012 SN lOdanufAısa kayıtlı A.kıf ıle Gulluzar'dan olma 1971 doğumlu Mehmet \rda nın 10 yıldan ben kavıp olduğu ve kendısınden bır haber alınamadığı- nın arandığı fakat bulunamadıgından bahısle gaıplık karan talep edılmış olmakla "Vukanda adı ve huvıvetı vazılı Gulluzar'dan olma, Mehmet Arda hakkında bılgı ve malumatı olanlann bu gazetenın va>ın tanhınden ıtıbaren 1 vıl ıçınde gereklı bılgı ve malumatlann Kartal 3 \sh\e Hukuk Mahkemesı nın 2001 425 sayılı dosyasına bılgı vermelen hususu MK nın 32 ve muteakıp maddelen aereğınce ılan olunur 10 05 2002 Basın 30806 ANKARA 7. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ 2001 552 Esas Da\acı Engın Karaca \ekılı tarafindan da\alı Selma Demır \e Kâzım Yılmaz aleyhıne açılan alacak davasının mahkememızde yapılan yargılaması sırasında Demetevler 1 Cadde, No 30/20 Ankara adresınde olduğu bıl- dınlen davalı Kâzım Yılmaz'a gondenlen teblıgatın bıla teblığ ıade edıldığı ve tum aramalara rağmen adresının temm edıleme- dığı anlaşılmakla, adına ılanen teblıgat yapılmasına karar venl- mış olup, davalı Kâzım Yılmaz'ın duruşma gunu olan 27 06 2002 gunu saat 09 30'dakı duruşmaya gelmedığı veya kendısını bır vekıl ıle temsıl ettırmedığı takdırde tahkıkahn yok- luğunda devam edeceğı ılanen teblığ olunur 02 05 2002 Basın 30727 ZEYIİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 200M069 Karar No 200M258 Hâkım Kemal Guzel 20998 Kâtıp ZanfNalbantoğlu HUKUM OZETI Mahkememıze aıt 2001 1069 Esas, 2001/1258 karar sayılı 9 11 2001 tanhlı ılam ıle 1978 doğ- mulu Abdul Turan Bakırtaş ve 1982 doğmulu Tufan Bakırtaş vesayet altına alınarak ken- dılerıne babaları Hannan Bakırtaş vası tayın edılmışhı 9 112001 Basın 30830 ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKEVIOĞLÎT 0 Bir İnsan Ankara Sanat Tıyatrosu'nda yenı bır oyun sah- nelenıyor GalıbaŞeyh Bedrettın Destanı Perde açıldığı akşam bırden çok duygulandım Ikı sıra onumde Nahrt Hanım oturuyor, sevgılı edebiyat oğretmenım1 Bır denız fenerı yaşamımda Ara- dan yıllar geçmış, ama hıç degışmemış Perde arasında gıttım, sarıldım - Benı hatırladınız mı^ - Muşerref değıl mısın sen, Muşerref'ı hatırla- maz mıyım hıç Bu sozler guzel bır takı gıbı parlar belleğımde • • • Akçay'da Kazdağı'natırmanan yolun kavşa- ğında bır koy kahvesı anımsıyorum şımdı, adı Çardak galıba Dostların buluştuğu bır koşe Ruhi Su ıle Sıdıka Ören'e taşınmamış henuz, Akçay'da kalıyorlar Nahıt Hanım'la aynı evde Felsefe oğretmenı Iffet Hanım da aynı evde kalıyor Sozleştık dağa tırmanan yolun kena- rında buluşacağız bır akşam Bahrı Savcı, ll- hami Soysal, Edıp Çelık ve eşlerı de var Çok keyıflı bır akşam Nahıt Hanım da hoşlandı Kı- mını ılk kez goruyor, ama herkesı tanıyor Yazı- lardan alıntılarla selamlıyor Anılar, oykulerle parlatıyor akşamı Guzel saatler yaşıyoruz Bu guzellığı yakalamak dostlarla yaşamak mutlu bır olay gerçekten Bız de mutluluğun resmını çızıyoruz Nahıt Hanım çok guzel gulumsuyor, pembe bır akşam yaşatıyor bıze llhamı'ye ta- kılıyor bır aralık, çok ınce sozcuklerle şaşırtma- cayı anlatıyor Sert çızgılı, asık suratlı bıryazar tasarlarken sevecen, gulecen bırıyle karşılaş- manın şaşkınlığı bu Yakından tanımayınca do- ğal bır sonuç Masadakı dostlar dağıldı gıderek Kımı trafık kazasında, kımı kalp çarpıntısıyla yıtırdı yaşamı- nı Guzel anılar, olaylar da soyutlaştı gıderek Hastalık, olum kol gezıyor, gıttıkçe artıyoryalnız- lığımız Ama yaşam bu ölum de doğal bır olay aslında Kımı zaman çok erken kımı zaman hay- lı geç gelıyor, ama gelıyor 1 Zamanlamayı bız yap- mıyoruz 1 Kımı zaman soluğunu da hıssedıyora- ma korkuyu aşıyor ınsan Soluğum daralıyor, an- cak ufkumgenışlıyor, yıldızlaruçuyorçevremde Elımı uzatsam yakalayabıleceğım Hangı şarkıy- la? Derken yıllar sonra gazetede bır haber Nahrt Hanım aynlıyor dunyamızdan Çevremde çok kı- şı onu tanımıyor artık Ama tanıyanlar sevgıyle gulumsuyor teşekkurle uğurluyor Nahıt Hanım'ı Kımı kaybettığını bılıyor Son goruşumde yazma bır elbıse gıymış, ba- şına da bır yemenı bağlamış Yine bır dunya gu- zelı Ankara Kız Lısesı'ne tırmanan yolda guzel bır kadın goruyorum, yanındaOrhan Veli, ınce- cık bır genç adam Sevdığı kadınla şıırsel bırlık- telığı var Dahayakın olmak ıçın eğılıyor, guzel bır resım çızıyor yollarda Yaşamın gızemını açıklı- yoriar Nahıt Hanım'ın gızemı de burada bence Sere serpe yaşıyor, doğasına ters duşmuyor hıç, ozguvenınden guç alıyor, ozune ters duşmeyen bır portre çızıyor, saygınlığını yıtırmıyor • • • oğrencısı olmak başka bır mutluluk Kıtaplar onumuzde, açıp bakabılırız Ancak soruların ya- nıtlan kıtaplarda değıl duşuncemızde Yıllar sonra da saygıyla teşekkurle selamlı- yorum Nahıt Hanım'ı Ölumu ayrılık değıl bır buluşma noktası Son gunlerde kaç sevgılı yı- tırdım ama aynlığı değıl kavuşmayı yaşıyorum Nahıt Hanım'ı da guzel duygularla selamlıyo- rum, dunyamızda boyle ınsanlar da var dıye onurlanıyorum • • • Çok duşundum, Nahıt Hanım'ın gızemını bul- dum sonunda Orhan Veh'nın dızelennde O bır ınsandı dıyor unlu ozanımız Insan sevgısını bıl- meyenlere guzel bır uyan Yolunu yıtırenlere, bır denız fenen olarak parlayacak her zaman Işığı- nı alabılenlenn yolu açık olsun Bır ozanın olgun çağında bu gerçeğe varması gerçekten guzel, ın- sanı onurlandıran bır olay Orhan Velı de bu ne- denle aşıyor zamanı Insan sevgısını taşıyor şı- ınne O bır ınsandı dıyor Başka soz yok B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLMN S\ĞK 1/Anadolu 7 da yuzyıllardan bu yana go- çerler arasın- da dokunan bır tur ensız dokuma 2/ Karakter Çıngene ço- cuğu 3/ Za- manı kullan- mada çok dıkkatlı olan Üs- tun bır yetkının gu- cunu sımgeleyen değnek 4/ Brıçte, atılan bır kâğıtla eşı- ne oynamasını ıste- dığı kâğıdı belırt- me Ağaç tekneler- de borda kaplamala- nnı yerleştırmek 8 ıçm açılan yu\a 5/ Hayvan pıshğı Rubıd>'um elementırun sımge- sı 6/ Avrupa Bırlığı'nın kısa yazıhşı Uzaklık ışaretı II Çızgıyle mızah sanatı 8/ Bır nota Onemlı tanhsel olgu 9/ îran mıtolojısmde. otuz kuş buyukluğundekı efsanevı yaratıİc "Yuksek yuksek tepelere — kurmasınlar" (Turku) YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Sabretmek 2/ Halk arasmda negatıf fotoğrafa venlen ad Ordek 3/ Bır spor aracı Şekerka- mışından elde edılen sert bır ıçkı 4/ Mesaj 5/ "- — deryasın boylayalım / Ummana dalmağa gel- dım" (Pu* Sultan Abdal) Borulan dondunneden eklemeyı sağlayan bağlantı parçası 6/Japon lınk dramı "Kakım" da denılen kurk hayv anı Su- yosunu II Buyuk kent serserısı Yunan abece- sınde bır harf 8/ Atlas Okyanusu'nda Portekız'e aıt takunada Bır topluluğu oluşturan bıreyler- den her buı 9/ Turk muzığınde bu* makam