01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-I4AAYIS20Û2SALI CUMHURİYET SAYFA 15 ENoğat: "imıartğm = ButtiTaymtorsts! >0 \yasolya •ünyanın yeni yedi arikasını belirlemek cin internet ortamında ppılan oylama 2002 yh sonuna dek eatıldı... UNESCO'nun heiirlediği 25 farklı eer arasında tyasofya Müzesi de tulunuyor... Oylamada 5 mdilik ilk üç sırada "bc Mahal, Maya Rramitleri ve Çin îeddi yer alıyor... Sralamanın öteki ^amalan apıklanmıyor... Bugüne cek dünyadan yaklaşık emilyon kişinin oy vsrdiği seçimde Tjrkiye'den oylamaya katılan 982 bin kişiyle Ayasofya Müzesi'nin ile yedi arasında bjlunduğu sanılıyor... Cylama, "vww.new7wonders.org" stesinin ana sıyfasındaki "clik b*low to vote for the vvonders" {harikalara Of vermek için aşağıyı tıclayın" yazısının seçilmesinden sonra acılan sayfadaki 25 kiıçük resim üzerinden yapılıyor... Ayasofya, her sırasında üç resimli seçeneğin bulunduğu sayfanın iknci sırasının en seğında yer alıyor... - Sanşınlar, esmertere göre daha zekiymiş... "Saç boyası üreticilen de dâhi olrnalı!" lyarbakır'ın Sılvan ilçesınden kalKip 2001 yı- lının Temmuz ayında Izmir'in Dikili ilçesinin Uzunburun köyüne gelmişler. Yaklaşık 60 kişilik bir grup... Sezer Ailesi... Köyde arsa satın almışlar. Tapulu arsalarında evleriyle bıdikte ye- ni bir yaşam kuracaklar... Türkiye'de yaşanmakta olan doğudan batıya "klasik" bir göç olayı... Farkı... Yazdıklan mektupta: "Muhtar, resmi makamlara ve çocuklanmızın oku- luna vermemiz gereken ikametgâh belgesini verme- di. Bu konuda ilçe kaymakamltğına yaptığımız baş- vurular sonuçsuz kaldı... Çocuklarımız köyden beş ki- lometre uzakta ılçe merkezindeki okula gidiyordu; devletın taşımalı öğrenci servisi köye sokulmadı. Ço- cuklanmız yaklaşık 1 kilometre yürüdükten sonra Dı- kili-lzmir asfaltına çıkıp şehirlerarası yoldan okul ser- visine binmek durumunda bırakıldı. Tapulu arsalanmıza ev yapmak istediğimızde imar mevzuatının köyde yapılaşma ile ilgıli hükumlerini o Dikili'de güne kadar hiçbir şekilde uygulamayan muhtar, sa- dece bizlere zorluk çıkartmak için özel uygulamalar başlattı. Bizden proje ve ruhsat istendi. Bunlan alma- dan inşaata başlayanları ilgili mercilere şikâyet edip in- şaatlan mühürtetti. Içme suyu bağlanması talebimiz reddedildi. Su ihtiyacımızı karşıladığımız köy çeşme- sinden su almamiz engellendi. Köyün çok uzağında- ki pınardan su almaya başlayınca bu defa da pınarın kaynağı kapatıldı. Köyün içinden geçip evlerimize git- mek için kullandığım ve ötekı köylülerin de tarlalarına gttmek ve hayvanlannı geçirmek için kullandığı yol, ka- nal kazılarak ve kayalar yığılarak kapatıldı. Yolun ka- lan kısmına arpa ekilerek etrafı dikenli telle çevrildi. Köyden birinin depo niteliğindekı binasını, noter- den sözleşme yaparak kiralamıştık. Binasını bize ki- ralayan arkadaşın akrabalannın saldınsına uğradık; çıkan kavgada birçok kişi yaralandı ve şimdi kavga- ya kanşan herkes mahkemede sanık olarak yargıla- nıyor." Bütün bu olaylann gerekçesi ne? Mektup "Kürt olduğumuz için" diyor... Mektup, "Il- çe merkezinde sürdürüten kampanyada bizim PKK'Iİ olduğumuz, Hizbullahçı olduğumuz iddia ediliyon hakkımızdaki şikâyetler yüzünden haftanın en az iki gününü jandarma veya savcılıkta geçiriyoruz" diyor. Mektup, "Bizler, terör belasından kaçarak, çocukla- rımızı güvenli bir ortamda yetiştirip bu ülkeye fayda- lı olmalannı sağlamak için toprağımızdan kopup bu- ralarageldik" diyor. Mektup, "Bizim dedemizÇanak- kale'de şehit düşmüştür, iki kardeşimiz halen Sil- van'da korucu olarak görev yapmaktadır" diyor... Mektup çok şey söylüyor... Dikili Kaymakamı'ndan Türkiye'nin Başbakanı'na kadar ülke yönetiminde yetkisi olanlann bu mektubu yalanlaması gerekiyor! Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ı yahoo.com Başka türlü büyüyeceği yok... Ekonomimize de HORMON aşılayalım! Merkez Bankası kâr payı dağıtıyor! Ankara'dan Şerafettin Seyhun'un babası, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kurulurken 100 lira nominal değerli D sınıfı bir adet hisse senedi almış... Osıraalbay maaşı 90 lira... Merkez Bankası'nın bir adet hisse senedi Şerafettin Seyhun'a babasından miras kalmış ve yıllar içinde nominal değeri 100 bin liraya yükseltilmiş... Geçenlerde Resmı Gazete'de yayımlanan Merkez Bankası ilanıyla hissedariara her bir 100 bin liralık hisse için ödenecek kâr payı açıklanmış: Brüt 12 bin lira! Yazı ile: On iki bin Türk Lirası! Şerafettin Seyhun: "100 bin liralık bir hisse için yüzde 12 hesabıyla brüt 12 bin lira ödenecek ama ben, değil bin liralık 10 bin liralık madeni paranın bile tedavülde olmadığı bugün Merkez Bankası'nın bu parayı nasıl ödeyeceğini merak ediyorum. Tedavülde olmayan bir miktann neden kâr payı olarak verildiğini ilgililere sorsam, bunun yasa hükmu veya statü gereği olduğunu söyleyeceklerdir. Oysa 100 liralık nominal değer 1935 yılına aittir. Bu değer yıllar içinde arttınlmış fakat sonraki yıllarda üzerinde hiçbir işlem yapılmamıştır. Hissenin o günkü değeri ile bugünkü değeri karşılaştırıldığında hiç kuşkusuz buna bir çözüm bulunması söz konusu olacaktır." ÇAĞDAŞ EĞÎTtM VAKFI'NDAN PANEL Mîsyonerlerin arkasmda Amerîka ve Avrupa var • Odakule'deki panelde konuşan Dr. Necip Hablemitoğlu, "11 Eylül sonrasında dünya genelinde şeriatçı avına çıkan ABD, 4 yıldır Fethullah Gülen'i 1. dereceden koruma altında yaşatıyor" dedi. ÇtZGtLtK KÂMİL MASARAC! İstanbulHaber Servisi- Tür- kiye'deki misyonerlikçalışma- lannm, ülke bütünlüğüne ve la- ik cumhuriyete büyük zarar verdiği Mirgulanarak misyo- nerlerin arkasmda ABD ve Av- rupalı güçlerin olduğu behrtil- di. Atatürkçü ve laik çalışmala- nyla bilinen, Çağdaş Eğitim Vakfı, îstanbul Sanayi Oda- sı'nın Odakule'deki meclis sa- lonunda misyonerlikle ilgili bir panel düzenledi. Ankara Üni- versitesi Türk tnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Necip HaMemito^u, ÂBD'nin yerli misyonerlerinin, yabancı misyonerlerden çok daha tehli- keli olduğuna dıkkat çekerek "Türkiye'>« yöneükçahşmala- nnı yürüten 52 İslamcı cemaat, tarikat ya da örgüt, Alman- ya'nın hoşgörüsünden ve ota- naklanndan faydalanırken $eyh Nâzım Kıbnsı İngüte- re'nin gözetiminde çabşıyor. 11 Eylül sonrasında dünya gene- linde şeriatçı avına çıkan ABD ise 4 yıkhr Fethullah Gülen'i 1. dereceden koruma altmda ya- şaüyor" diye konuştu. Hable- mitoğlu, ulus devktte ve Cum- huriyette tarikatlara yer olma- dığının altını çizerek dış bağ- lantılı tarikatlann çalışmalanna dikkat çekti. Boğaziçi Üniversıtesi Tarih Bölümü'nden Doç. Dr. Gûn- han Danışman, yabancı eğitim ve sağlık kurumlannın Lozan Antlaşması ile ulusal hukuk sistemimize ahndığını anımsa- tırken ODTÜ Tarih Bölü- mü'nden Doç. Dr. OmerTuran da Osmanh împaratorluğu'nda misyoner faaliyetlerinin sonuç- lanrun sadece dini olmakla kal- madığıru, imparatorluğun yı- kılmasında ve kötü tanıtımında da etkili olduğunu vurguladı. Turan, Birinci Dünya Sava- şı'nda ve Kurtuluş Savaşı sıra- sında misyonerlerin devlete is- yan eden unsurlara, ulus karşı- tı çalışmalara ve yabancı güç- lere destek olduklannı vurgula- yarak "Cttmhuriyet, misyoner okullannı laikieşürmeyi\t mil- tileştirmevi amaçtadı" dedi H A R B t SEMtH POROY semihporoy (2 yarıoo.com TARİHTE BUGÜN MvmAZ .ARIKAN 14 Mayıs ALTINKUM VAPURU.. 1319'DA 8U6UN, ŞİKKST-İ 'A/'/V IMStCİZ İNŞA erriĞi vAPu&, t4MtC ULAÇMrŞ, çefa'LiNceye OCK UMAHOA V>4- SAA/CI 8AY&**Us4 8eKİ-£M£S?t HAUC AKASfN- PA £L£çr/&fre rac AÇMtfn. MZI ts MÎL OlAN ALTfNKUM, BOSAZİÇl'^Pe NORtAGL SE- F£/SL£&C>e ÇJ4UÇT7&LM/Ş, 133O'LU yfULAG- PA, MÜZİKLJ G£ZİL£R fÇiM P£ KÜUANftMlŞ- T(. VAPUHUN U&UN HiZMETl 1384 'Tl£ SON/t ÇRMİŞ, 1986 'OA İS£, uPUK TiOMier'E SAT7LMÇ7İ. ÖDEIVÜŞ1. ASLÎYE HUKUK HÂKtMIİĞÎ'NDEN DosyaNo: 2001 396 Davacı Ümran Pektaş taraftndan, davalı Nurettın Pektaş aleyhıne açılan boşanma davasında, Mahkememizın 11.04.2002 gün ve 2001 '396 esas. 2002/129 karar sayılı hükmü ile Afyon ili, Şuhut ilçesi. Efe Köyü. Cilt: 24, Hane No: 91'de nüfusa kayıtlı Reşat ve Ha\Tiye'den olma 8.9.19 7 9 doğumlu Ümran Pektaş ile Mustafa ve Sultan'dan oltna 10.9.1973 dogum- lu Nurettın Pektaşın boşanmalanna karar \enlmiştir. Davalı Nurettin Pektaş'ın tüm araştırmalara rağmen açık adresi tespit edilemedı- gınden, ılanen teblıgat yapümasına karar venlmış olup ılan tanhınden ıtibaren 15 gûn içinde temyiz edilmediğı takdirde kararın kesınle- şeceğı hususu tebliğ yerine kaım olmak ûzere ilanen teblig olunur. Basın: 2^939 ANTALYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2001 799 Karar No: 2002/90 Davacı Fatma Ha\tıtçu vekılı A\. Veli Doğan tarafından da%ahlar Ayşe Muti vs. aleyhine açmış olduğu ortaklığın gıderilmesı davasının ya- pılıp bıtinlen duruşması sonunda. Antalya Merkez Ahatlı Mahallesi. 1464 ada. 09 parselde kayıtlı taşınmazda hissedar bulunan adresi tespit edilemeyen ve dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilemeyen davalılar Menmet Sapmaz, Safıye Maralı, Mustafa Avanos, Halil Ze>r bek. Ayşe Arapoğlu (Kapanoğlu). Mu- zaffer Kapanoğlu. Seher Kapanoğlu, Düriiye Kapanoğlu. Yaşar Can. Hasan Çelik, Arif Çelik, Mustafa Şervket Çolakoğlu. Şerife Çolakoğlu ve Suna Demirtaş'a karar tebliğ edilemedığinden ılanen tebhğıne karar verilmış olup, karar gereğince mahkememizin 07.02 2002 tarih ve 2001 '799 esas. 2002'90 karar sayılı kararı ile taşınmaz. satış memurluğunca açık arttırma suretıyle satılacağtndan adresleri tespit edilemeyen \e yukanda adlan yazılı davalılar tarafından kanuni süresi içinde temyiz edilmedıği takdirde karann kesinleşeceği, davahlara ılanen tebliğ yer- ıne geçmek üzere ılan olunur 12 03.2002 Basın. 2741 4 'Hüzünlü şarkılar9 Ressam Ayla Seyman'ın "Hüzünlü Şartalar" adlı resim sergisi Devlet Güzel Sanaüar SanatGakrisi'nde açüı>or. Beyoğlu Atlas Sintnıası üstünde bu- lunan galeride bugün bir kokteylle açüacak olan sergl 28 Ma- ys'a kadar ziyaret edilebilecek. Bugüne dek 12 kişisel sergi açan ve resimlerinde «cnellikfc "kadm" temasını işteyen Sey- man, 13'üncü sergisinde de ayıu konuyu ele abyor. KİLlS AS1İYE HUKUKMAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000.325 Karar No. 2002 117 Davacı Ramazan Yıldız \ekılı A\. H. Muammer Fazlıağaoğlu ile davalı Mennuşe Yıldız. aralannda mahkemetnizde görûletı şiddetli geçün- sizhk sebebiyle boşanma da\asının yapılan yargılaması sonunda. Davanm kabulü ile Kılts ilı. Merkez ilçesi. Alatepe Köyü, Cilt' 0185. Hane: 0002'de nüfusa kayıtlı, Hamıt ve Güllü"den olma 1.1 1965 d.lu Ramazan Yıldız ile aynı yer nüftısuna kayıtlı. Mehmet ve Ayşe'den olma, 1 1 1975 d.lu Mennuşe Yıldız'ın M.K. 134/1 maddesi gereğince şid- detlı geçımsızlik sebebiyle boşanmalanna. Taraflann müşterek çocuklan 16 09 1990 d.lu Tuba Yıldız. 16.09 1991 doğumlu Özgûl Yıldız ve 05.01.2000 d.lu Şeref Yıldız'ın velayetinin. ıstıkbalde daha 1yı bakılacaklan, bakım ve gözetımleri ile ılgıleneceklen kanaatıne vanldığından, davacı babaya venlmesıne. Da%a tanhınden geçerli olmak üzere a>lık 30.000.0000.-TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya veril- mesine. bu nafakanın kararın kesınleşmesine kadar devamına. Taraflar aynı şehirde ikamet ettıklerinde her hafta pazar günü sabah saat 9'dan akşam saat 17"ye kadar, dini bayramlann 2. günü sabah saat 9'dan son günü akşam saat 17'ye kadar müşterek çocuklarla davalı annelen ile şahsi irtıbatlannm sağlanmastna. Taraflar ayn şenırlerde ikamet ederlerse 1-31 Temmuz tarihlen arasında sömestr latıllennde ve dini bayTamlann 2. günü sabah saat 9'dan son günü akşam saat 17'ye kadar müşterek çocuklarla davalı annelen ıle şahsı irtıbatlannm sağlanmasına. Harç 4.960.000 -Tl'den az olamayacağından, peşın yatınlan 2.O8O.OOO.-TL'nm mahsubu ile geriye kalan 2 880 000.-TL harcın davalıdan tahsiline, Davacı tarafından yapılan toplam 86.674.000.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine. Yürürlükte bulunan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesi ve avukatlık ücret tarifesine göre 175.OOO.OOO.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı \ekılı A\. H. Muammer Fazhagaoğlu'na venlmesıne. Daır karar yasa yolu açık olmak üzere, davacı vekılının yüzüne karşı. da\alınm yokluğunda verılen karann. ılanını takıp eden 1 haftadan itibaren 15 gün ıçensinde davalı Mennuşe Yıldız tarafından temyiz edilmediği takdirde karann kesinleşeceği davah Mennuşe Yıldız'a tebliğ yerine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. Basın: 27496 KALEM METİN ERKSAN Karen Fogg ve Işbirlikçiler Işbiriikçi (collobrator Ing.) deyimi; 2. Dünya Sava- şı'nda. düşmanla ışbiriiği yapan kişiler için kullanılmış- tır. Işbiriikçi ile kışkırtıcı (provocator Ing.) ayn, fakat bir- birine yakın tanımlardır. Yargısal hukuk düşüncesinde işbiriikçinin cezası ölüm, kışkırtıcının cezası hapistir. 5 Şubat 2002 tarihli "Cumhuhyet" gazetesinde, "Kalem" başhklı haftalık köşemde "BirKadın Yüzünün Düşündürdûkleri" başlıklı yazım yayımlandı. Bu yazı Avrupa / Avrupalı Biıiiği'nin (AB) Ankara'da yerleşik Türkiye temsilcisi, Büyükelçi Karen Fogg ve Karen Fogg'un "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"karşrtı çalışma- lanna ilişkin bir yazıydı. Benim yazımdan önce Türkiye'de yazılı ve görsel medyanın gündeminde Karen Fogg ve onun "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" karşrtı sözleri ve çalışmalan yok- tu. 12 Şubat 2002'den sonra Türkiye'de yazılı ve gör- sel medyada Karen Fogg'un Türkiye karşrtı e-mailteri yayımlanmaya başladı. Resmi ve özel haber kaynak- lan Karen Fogg hakkındaki bilgileri, benim yazımdan sonra bir haftagecikmeyle kamuya duyurdular. O gün- den bugüne kadar yazılı ve görsel medyada, herkes Karen Fogg hakkında yazı yazdı ve konuştu. Karen Fogg hakkında yazı yazanlar iki bölüm oldu- lar. Karşröar ve yandaşlar. Karşıtlar, yazılannda bir yı- ğın ıvtr zıvır yazdıklan için yazdıklanndan hiçbir sonuç alınmadı. Karen Fogg köpeksiz köyde değneksiz ge- zen kişi örneği, Türkjye karşrtı her şeyi söyledi, her şe- yi yaptı. Devlet, hükümet, yasama erki, yazılı ve görsel medya ve eli kalem tutan herkes Karen Fogg'a hiçbir şey yapamadı. Türkiye için asıl büyük tehlike Karen Fogg yandaşı ve düşündaşı "işbirtikçiler"Ğ\. Kimi siyasetçiler, kimi yazarlar, kimi devlet ve özel üniversitelerde öğretim üyesi sözde bilim adamlan; yazılı ve görsel medyada Karen Fogg'un adını ağızlanna almadan veya alarak Karen Fogg'un Türkiye karşıt söylediklerinin bin mis- lini yazıyorlar ve söytüyorlar. Karen Fogg'un söyiedik- len ve yaptıklan bu "işbiriikçiler"\(\ söyledikleri ve yap- tıklannın yanında nokta gibi kalır. Yazılı ve görsel medyada Karen Fogg'un düşünce- lerine karşıt düşünen hiç kimse, Karen Fogg "işbiriik- ç7/er"ine karşı bir sözcük bileyazmıyor. Türkiye için asıl büyüktehlike, bu Karen Fogg "işbirtikçiler'\ne karşı gel- meyenlerdir. Devleti, hükumeti, yasama erkini, yazılı ve görsel medyayı veya eli kalem tutan herkesi asıl büyük tehli- keye karşı uyarmak için 26 Şubat 2002 tarihli "Cum- huriyet" gazetesinde, bu köşemde "Yedi Uyurlar ve Karen Fogg" başlıklı bir yazım dahayayımlandı. Buya- zım dasonuç vermedı, Karen Fogg ve "ışbirlikçiler" gi- bi düşünmeyenler, yazılı ve görsel medyada her gün yazı yazan ve konuşan, "işbirlikçiler'e karşı ne bir ya- zı yazdılar, ne bir şey söylediler. AB'nin büyük para gü- cü bu kişileri de susturmuştu. 26 Şubat 2002 tarihli yazımda Karen Fogg yandaş- lannı, 1918-1922 Mütareke/lşgal Istanbulu'nda Vah- dettin ve yabancı işgal güçleri yandaşı yazı yazan ve konuşan "işbiriikçiler"Q benzetmiştim. ütomsüz Ata- türk 23 Temmuz 1919'da Erzurum Kongresi'nin açılış konuşmasının bir bölümünde, bu "işbiriikçiler"\ şöyle tanımlar: "Burada acı birgerçeği bildirmek isterim. Ülkemiz- de çok fazte yabancı paraa var. Bu paralann deste- ğinde birçok propagandalaryapılıyor. Bu yazılanlann ve söytenen/enn amacı çok açıktır. Bu propaganda- iar; uiusal savaşımızı engeilemek, ulusal emellerimi- zingerçekieşmesini durdurmak, Yunan/Ermeni emel- ierinin gerçekieşmesini sağlamak ve yurdumuzu eie geçirmek için yapılmaktadır. Bu olanlann yanı sıra; her dönemde, her ülkede ve herzaman olduğu gibi bizim ûlkemizde de kalpleri ve sinirteri zayıf olan insanlar vardır. Bu insanlar olaylan algılamayan insanlarile biıiikte düşünmektedir. Bu in- sanlar yurduna bağiı olmayan, zenginliğini ve kişisel çıkahannı yurdun ve ulusun zarannda arayan sefıller- dir. Doğuda işleri döndürmede ve Doğunun güçsüz yanlannı arayıp buimakta pek becerikli olan düşman- lanmız, ûlkemizde buyeteneklerini birörgüt oluşumu- na getirmişlerdir. Fakatkutsal değerlerimizi kurtanmak amacıyla çırpınan tüm ulusumuz, bu büyükyurtsava- şında tüm engelleri kınp yok edecektir." Avrupa/Avrupalı Birliği (AB) üyeliğine girmek veya alınmak sorununun bir "isteri nöbeti" haline getiriidiği bu zamanda, Mütareke/lşgal Istanbulu'ndaki "işbiriik- ç/fer", Karen Fogg "işmbirlikçilen ve bu "işbiriikçi- ter'den korkulan nedeniyle bu sefıllere karşı yazı yaz- mayan ve konuşmayan sefillerin yanında, tertemiz ka- lırlar. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2SOLDANSAĞA: 1/ Siirt ilinde ünlübirkaplı- ca. 2/ Gözleri 2 görmeyen... Tahitilikadın- lardan esinle- nilerek oluş- 5 tunılmuş bir 6 plaj giysisi. 3/ -, Bir nesnenin elektrik akı- 8 mına karşı 9 durma özelli- ği. 4/Taş ya da maden çıkarılan yer... Üzeri kırrruzı parafinle kaplanan bir tür pey- 3 nir. 5/ Enli... Ispan- 4 ya'da Bask bölgesinin bağımsızhğı için sa- vaşun veren gizli ör- güt. 6/Akü... "Güzel- liğin —par'etmez / Bu bendeki aşk olma- sa" (Âşık Veysel). 7/Büyük kent serserisi... Uzak- lık işareti. 8/Eski ve büinmeyen bir tarihi anlatmak- ta kullanılan deyim sözü... Isparta'nın bir ilçesi. 9/ Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan ve üstü yeşilliklerle sanlan süslü çardak. YUKARBOAN AŞAĞIYA: V Atmosfer basmcındaoluşandeğişimleri kaydeden aygıt. II Köydeki işlerin elbirliğiyle bitirilmesı... Dökme demir. 3/Kat kat dizilmiş geniş hamur şerit- lerinden oluşan bir ttalyan yemeği. 4/" Şu dünyaıun —imış kapısı / Geldi geçti ak günümün hepisi" (Ka- racaoğlan)... Bir Asya ülkesinin başkenti. 5/ Roma mıtolojisinde tanmtannçası... Bir gösterme sıfatı... Bir cetvel türü 6/ Türlü nedenlerle başanlı olarna- yan kirnse... Büyük ün kazanmış suıema ya da mü- ziksanatçısı. 7/Birşeyiyapıpyapmamayakararver- me gücü... "Ağabey" söcüğünün konuşmada aldığı biçim. 8/Eski Roma'da soylulardan oluşan yönetici- ler meclisi... Bir seslenme unlemi. 9/Bir ilimiz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear