14 Haziran 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-I6NSAN2OO2SALI HABERLER Denizli'de katkı payı almayan öğretmen Mehmet Çobanoğlu köy okuluna gönderildi Bağış toplamadı, sürüldü SAYFA ryupeyi kuyumcu ökürüldü • İZV1İR (Cumhuriyet Bün»«) - İzm:r'de Behor Rozıva (511 adlı Musevi kcuvuırıcu. diin sabah işyeaiin yakınında öMiriJdü. Edınılen bilgiye göre. {«Conak'ta Ha\Ta Sokağı'ndakiGül K.uyımculuk'un sahıbi R.czİY», sabah ışyerinin yakınirıda sılahlı saldınya uğrad!. Roziya, olay yennde yaşamıru yitirirken saldınyı yapan kişi ya da kişıleıin kaçtıgı bildirildi. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı. Bahçeli: Önemli yol aldık • A>KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bılım ve Teknoloji Yüksek Kurulu, Türkiye'nin Avrupa Birliği Bilım ve Teknoloji 6. Çerçeve Programı'na katılımı konusunu görüşmek üzere. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli başkanlığında toplandı. Toplanorun açılışında konuşan Bahçeli, "Avrupa Birliği bünyesindeki çeşıtli unsurlann önyargılı tutumlannın ilişkıleri sık sık gölgelese de Avrupa standartlanna ulaşma sürecinde önemli mesafe aldıklannı" belirtti. Alpar: (ran'ı bekliyopuz • ANKARA(ANKA)- Türkiye'nin Tahran Büyükelçısi Selahattın Alpar. Türk yetkililerinin Cemıl Bayık gibi bazı PKK'lilerin fran'da olduğuna ilişkin bılgi aldıkJannı belirterek "Eğer doğru ise Iran yetkililerinin uluslararası hukuk açısından gerekeni yapmalannı bekJiyoruz" dedi. Alpar. Cemil Bayık'ın durumu gibi konulann. Türkiye ile Iran arasındaki ılişkilerin bütünü açısından çok önemli bir konu oluşturmadığını belirtti. Petrol hırsEları yangın çıkardı • BATMAN (Cumhuriyet) - Batman'da, BOTAŞ'm boru hattından petrol çalmak isteyen kimliği belirsız kişiler, ) angın çıkmasına neden cldu. Bır yurttaş dumandan zehırlenırken bölgedeki ilköğretim okulu 1 gün süreyle tatil edildi. TPAO yetİcilileri, bölgeye yayılan petrolün temizlenmesine ve hasar tespıt çalışmalanna başlancığını belirttiler. Hırsızlinn yakalanması için operasyon başlatıldı. Yenimemup ılımön • ANKARA lCumluriyet Bürosu) - öğrencı Seçme ve ferleştrme Merkezi IÖSYM), kamu »örevlsine ilk defa ıtanaciklara yönelik 'eni br yönetmelik aslağıhazırlanarak daha ince yıpılan Devlet vlemırluğu Sınavı ile Cururdar Için Merkezi £leme Sınavı'nın *Kamı Personel Seçme Sınavı' adı altında ^irleştnldığini açıkladı. !)SY^ söz konusu ;ınavn 2002 Temmuz âyı içiıde yapılacağını Öğrencilerden eylen • İstabul Haber Servisi - Istamd Üniversitesi âgrencleri, "Eşit, ^arasL". bilimsel inıverıte ve demokratik Dİr ülk" istemiyle 17 Nisanla Beyazıt Veydfli'nda ortak bir 2ylemiüzenliyor. Ünive^ıteliler. "'Ünrfsitelerimizde, ülkerrcde ve dünyada. sermaenin kâr hırsınm yarattn tahribata karşı çıkıycuz" diyerek tüm aydın jyurttaşlann duyar-ik göstermesini istediiıenni belirttiler. SEDATKURT DENİZLİ - Denizli 'nin Ga- zi İlköğretim Okulu nda öğ- rencilennden eğitime katkı payı toplamadığı ıçin okul mü- dürii Kemal Esen'ın saldınsı- na uğradığı gerekçesiyle yar- gıya başvuran sınıf öğretme- ni Mehmet Çobanoğlu, köy okuluna sürüldü. Okulun 25 yıllık müdürü olan Kemal Esen, Denizli Mil- li Eğitim Müdürlüğu'nün olay- la ilgili olarak başlattığı soruş- • Denizli Gazi Ilköğretim Okulu öğretmeni Mehmet Çobanoğlu, bağış toplamadığı için okul müdürünün saldınsına uğradı. Yargıya başvuran sınıf öğretmeni kendini köyde buldu. turmanın hemen ardından Mehmet Çobanoğlu için ög- için direniyor. VeHer aynı gö- emekli edildi. Çobanoğlu ise, öğrenciler- den katkı bağışı toplamamak, seviye tespit sınavma teşvik et- memek ve tiyatro çalışmala- nna yeteri özeni gösterme- mek gibi suçlardan ötürü sür- günle cezalandınldı. Honaz'ın dağ köyü Aşağıdağdere'nin ilköğretim okuluna sürülen rencileri Denizli Valiliğine. "Öğretmenimizi geri istiyo- ruz" dilekçesi verdi. Üyesi olduğu Eğitim-Sen Denizli Şubesi de Çobanoğ- lu'na sahip çıktı. Velilerin ve öğrencilerin tepkilerini de di- le getiren şube başkanı Hüse- yin Öztürk, "Çobanoğlu'nun 35 öğrencisi okula gitınemek rüşte. Oğrenciler ve veliler ta- rafından bu kadar çok sevilen bir öğretmenin cezalandınl- ması hukuka aykn-ı" diye ko- nuştu. Denizli Idare Mahke- mesi'nde açılan davada öğ- retmenin yargı tarafindan hak- lı bulunduğunu söyleyen Öz- türk, 1999 yıhnda Milli Eğı- tim Bakanı Metin Bostancı- oğlu'nun genelgeyle öğret- menlerin bağış toplamasını yasakladığını da dile gefirdi. Çobanoğlu'nun öğrencilerini seviye tespit sınavına katıl- maya teşvilc etmediği iddiala- nnın da doğru olmadığını söy- leyen Öztürk, 35 kişilik sınıf- tan 25 öğrencinin sınavlara katıldığını açıkladı. Tiyatro konusundakı suçlamanın ise ta- nıamen yersiz olduğunu söyle- yen Öztürk, eğitim kurumlan- nın bir ticarethane mantığıyla iş- letildiğini kaydetti. Bakanlar Kurulu toplandı Eğitime darbe camiye destek EBRU TOKTAR ANKARA - Indınm- li elektrik tarifesine yö- nelik kararnameye son şekli verilerek Bakan- lar Kurulu'nda ımzaya sunuldu. Eğitime darbe nitelığıni taşıyan karar- namede. ünıversite, okul ve hastanelere yönelik indirimli elektrik uygu- lamasının gelecek yıl- dan itibaren kaldınlma- sı öngörüldü. Ibadetha- nelere ise 2002 yıl sonu- na kadar bedava elektrik venlmesi, gelecek yıl- dan itibaren de bu mas- raflann Diyanet Işleri Başkanhğı bütçesine ko- nulacak ödenekten kar- şılanması öngörüldü. Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı tara- findan hazırlanan ve sa- dece 14 bakan tarafindan imzalandığı öğrenilen kararnameyi, Sağlık Ba- kanı Osman Durmuş ile Milli Eğitim Bakanı Me- tin Bostanaoğlu'nun ım- zalamadığı büdirildi. tlk şekline göre oldukça de- ğiştinlen kararnamede. Eti Krom, Etı Elektro- metalurji AŞ ve Eti Alü- minyum AŞ'ye yüzde 40'lık indirimli elektrik tarifesi uygulanması. tu- rizm belgeli yatınm ve ışletmelere bulundukla- n bölgedeki mesken ve sanayi abonelerine uy- gulanan tarifenin en dü- şüğü üzerinden elektnk venlmesi uygun görül- dü. Indirimden kaynak- lanan gelir kaybının ise Hazine tarafindan karşı- lanması öngörüldü. Tanmsal sulama te- sislerine ve antma tesıs- lerine indirimi de tanım- layan kararnamede, "Ta- nmsal sulama tesisleri abone grubu için, içme \c kullannıa suyu abone grubu a\iıkortalamasa- öş frvan ile tanmsal su- lama abone grubu orta- lama satış fi\atı arasın- daki fark. kikmatt- saat başma 30 bin ura\ıgeçe- mez. Antma tesisleri için, sanayi abone grubu ay- hk ortalama saoş fr>aü De antma tesiskri abone grubu ortalama saüş fi- yan arasındaki fark, ki- lovvatt- saat baaşuıa 45 bin Krayı geçemez" de- nildı. Ancak bu indirim- ler 2002 yılı ile sınırlan- dınldı. Kararnamede, özel- likle eğitim kurumlan- nın içinde bulunduğu sorunlan daha da ağır- laştıracak bir düzenle- meye gidildi. "Hayırku- rumlan.dernekfer,\akrf- lar, müzeler, resmi okul- lar, resmi yurtlar, resmi yüksekokullar. resmi ünhersheler. resmi sağ- lık kuruluşlan, spor te- sisleri, kültür bahkçıoğı ve kümes hayvancılığ] çiftKği r> grubuna uygu- lanan mevcut indirimli elektrik tarifesinin ise 31 Arahk 2002 tarihin- de sonra erdirihnesi uy- gun görüldü. İbadethanekr Kararnamaye göre; sokak ve cadde ile ka- muya ait park ve bahçe gibi genel aydınlatma yerleri ile cami, mescit, kihse, havra ve sinagog gibi ibadethanelere yö- nelik ücretsiz elektrik uygulamasuıa ise 1 yıl daha devam edilecek. Ancak 2003 yılından iti- baren genel aydınlatma yerlerinin elektrik gider- leri için belediye ve il özel idarelerine, ibadet- haneler için ise Diyanet Işleri BaşkanlığVnın büt- çesine ödenek konula- cak. 2002 yılından itiba- ren de camilere yönelik ücretsiz su uygulaması- na son verilecek. Bayındırlık Bakanı Abdülkadir Akcan. be- lediyeler ve lller Ban- kası'nm yaşadığı borç sorununu Bakanlar Ku- rulu gündemine taşıdı. Önlem alınmaması ha- lınde Iller Bankası'nın batacağı uyansında bu- lunan Akcan, belediye- ler fonunun da tamamı- nın Iller Bankası'na ak- tanlmasını istedi. Edebiyat fakültelüer kitaplaruu geri istiyor tstanbul Üniversitesi (İİ ) Edebiyat Fa- kültesi Oğrenci Temsilcüer Konse- yi'ne uye öğrenciler, rektöriuk kara- mla günceDJklerini yitirdiği gerekçe gösterilerek tüm bölüm kitaplıklan- nm kapatıbnasmı protesto ettiler. Edebiyat Fakültesi önündetoplanan yaklaşık50 kişilik ögrenci grubu K Ki- tapsKÜniversite jstemhoruz", "Rek- tör şaşırma, kütüphaneler bizimdir" sJoganJannıatn. Ogrencfler, po&in yo- ğun güvenlikönlenıleri arasuıda >ap- nklan basuı açıklamasuıda İÜ Ede- biyat Fakültesi'ndeki tüm bölüm ki- taphklannı kapatma karan ahndığı- nadikkatçekerekşugörüşlereyervcr- dflen u Onca \ilhk birikinı yok edib- yor ve edebiyat fakültesi 'fakülte' ol- maktan çıkanbyvr. Göz göre göreso- yuluyor, kitapsız bn^labyor. Rektör Kemal Alemdaroğlu böhımlerdeki Idtaplann günceDiğmi yitirdiğini ge- rekçe göstererek böhunlerdeki kttap- hldan kapatnklaruu iddiaediyor. Bu, üjnversitekre ve edebiyat fakültele- rine biçflen roDe OgiKdir. Emeğe ya- pılan say gBEnkür." ltT Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter ise ise konuyla ilgili olarak "Kitaplar çok sağhksız koşullarda, kuOanıma sunulanuyor.Edebhat Fa- kültesi kütüphanecilik bölümü öğ- retim üyelerinin önerishie, bu khap- lann sayimını yaparak fakülte kü- tüphanesiy le büieştiriyoruz. Daha sağhkh koşuDarda korunacak vetabii Id kullamma açdacak" dedi (Fotoğraf: NEVZAT DİNDAR) STKB: Asıl hedef devrim yasalan tstanbul Haber Servisi - Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği (STKB) Platformu. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğhı hakkında açılan Meclis Soruşturmasrnın gerçek hedefinin laik cumhuriyet ve devrim yasalan olduğunu vurgulayarak Bostancıoğlu'na destek verdi. Dönem başkanlığını Osman Erten'ın yaptığı STKB, siyasi partilerin büyük bölümünün iktidara gelmek ya da iktıdarda kahnak için, dini siyasete alet ettiğine dikkat çekti. Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Yasası'nın antidemokratik olmasından yararlanan partilerin, yaklaşan erken seçim olasılığını da gözeterek gericiliğe ödün verme yanşını yeniden başlattıklannı vurgulayan STKB açıklamasına şöyle devam edildi: "TBMM'nin, Bakan hakkında vernüş olduğu karan kınıyor, Cumhuriyet ve devrimleri sonuna kadar savunuyonız. Bakan'uı Yüce Dhan'da yargılanmasını isteyen parmaklar, TBMM'de millenekili olduklannı ve kendi meşruiy etierini tartışıhr hale getirdiklerini unutmasınlar. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti temel ilkelerini gerçek anlanuy (a yaşama geçirmek ortak pay dasında buluşan sfril toplum kuruluşlan olarak Bakan Bostancıoğlu'nun yanjndayız". IRMIKI AYDIN ENGİN aengincö doruk.net.tr Banş Girişimcileri bir çağrı yaptı. Kısa, özlu ve herhangi bir yanlış anlamaya yol açmaya- cak kadar duru bır çağrı: Arafat'/ ve Filistin halkını ku- şatan karanlığı bölüşmek için; Filistin'de sürekli aydınlık için bir dakika karanlık!.. Çok eski bır uzlaşmazlığı bir kez daha ve öncekilerden çok daha vahşı yöntemlerle çözme- ye yönelen Israıl militarizminin üstüne çullandığı bir halkla da- yanışma aydın sorumluluğunun ve banş savunuculuğunun erte- lenmez ödevi olsa gerek. Adı üstünde: Banş Girişimci- leri. Şiddetin, terörün ve sava- şın iflah olmaz düşmanları. Bu konuda ne duyarsız, ne tepki- siz kalmaları mümkün. Hıçbir şiddet içermeyen; sa- vaşın taraflarından biri olmayı reddeden; saldınya uğrayan Fi- listin halkının yanında yer alan: Israilli banş savunucularını al- kışlayan: bir halka kurşun sıkma- mak ıçin askere gitmeyi redde- den Israilli "vicdaniret"çileri se- lamlayan bir çağrı yapıldı. Ülkenın seçkin aydın, sanat- çı, yazar ve gazetecılerinin Istan- bul, Ankara ve Izmir'de bir ara- ya gelerek başlattıklan "ışık ey- lemi" medyada haber olup bü- tün yurda; internet kanallanyla da bütün dünyaya yayıldı. Bu konuda Türkiye'de ken- dini dinsel kimliği ile tanımlayan kesimlenn daha duyarlı davran- dığı bir gerçek. Burada kendini laik ve demokrat olarak tanım- layanlara düşen kendilerini de- rinlemesine sorgulamak olsa gerek. Ama eyleme katılan "Müslü- manlann" da kendilerini aynı derinlikte sorgulamaları gerek. Barışı savunmak üzere yapılmış bir çağnya uyar görünüp ışı Ya- hudi düşmanlığına (örneğin Fe- nerbahçe'nın sevimli ve hüner- li fLrtbolcusu Revtvo'ya "Go ho- me" çığlıklan atanlan anımsayın), dinsel farklılıklar temelinde sal- dırganlığa taşıyanlar. içinde de- belendıkleri ırkçı ve bağnaz çiz- giyi sorgulamayacaklarsa ne halt etmeye Banş Girişimcile- ri'nin önerdiği eyleme katılır gi- bi yaptıklarını açıklamalılar. Eylem Çalmak Kendıleri özgün, saygıya ve ovgüye değer bir eylem biçimi öneremeyen, kendı ideolojilerı doğruttusunda yapacakları çağ- rılara genış kesımlerin yüz ver- meyeceğinı ise iyi bilenlerin, ha- reket noktası. çıkış nedenleri tü- müyle farklı bir çağrıyı sahıp- lenmelerınin siyasal dildeki adı "eylem çalmak"X\r. • • • Şimdi gelin beş altı yıl önce- sine donelim. Eylem hırsızları elbette Yahu- di düşmanlığını seçen, 2002 yı- lında din kavgalarını hortlatmak isteyen barış düşmanı bağnaz kesimlerden ibaret değil. Susurluk utancının ülkenin üstüne bir karabasan gibi çök- tüğü günlerde bütün Türkiye'de yine bir çağrı yankılanmıştı: "Sürekli aydınlık ıçin bir da- kıka karanlık" Bir yurttaş çağrısıydı. Biravuç kadın ve erkek, en üst kimlikle- rinı, yurttaş kimliğini kuşanıp ortayaçıkmışlarve herkesi, her gece bır dakika süreyle ışıkları- nı yakıp söndürerek "Susurluk'a hayır" demeye çağırmışlardı. Işıklar her gece tencere tava şakırtıları, "Susma, sustukça sı- ra sana gelecek" sloganları ara- sında yanıp sönerken ortaya yi- ne "eylem hırsızlan" çıktı. Kendileri özgün, saygın bir eylem öneremeyen, önerseler bile yurttaşları katamayacakla- rını iyi bilenler "Susurluk'a ha- yır" diyenlere katılmış gibi yapıp, ışi 28 Şubat'ı desteklemeye var- dırdılar. Barışı savunmak için de, de- mokrasiyi savunmak için de, hukuku savunmak için de herza- man bir azınlık davranıyor ve çağrı yapıyor. Sonra da ne barışı savunmak gibi bırderdı olanlar, nedemok- rasiyi savunmak gibi bır derdı olanlar, ne hukuku savunmak gibi bir derdi olanlar kollan sıva- yıp eylem hırsızlığına başlıyor- lar. Bana da "hırsıza hırsız" demek hakkı doğuyor. Not 1: Dünkü Tırmık'ta Ber- gama Ovası'nın sıyanür nöbet- çisi Oktay Konyar'ı mali müşa- viıiikten avukatlığa terfi ettirmi- şim. Şimdi burada savrukluğu- mu kabullenip suçu üstleneyim mı, yoksa "Oktay Konyaryıllar- dır hukuku savunmak, hukuka yaslanmak için o kadar çaba- ladı ki sonunda değme avukat- tan daha iyi hukuk öğrendi" fi- lan diye topu taca atmayı mı deneyeyim karar veremedim. Siz ikısinden bırini seçiverin ar- tık... Not 2: Bırkaç gün önceki Tır- mık'ta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in RTÜK Yasa- sı'nı TBMM'ye geri yollama ge- rekçesinın keyifle okunmaya değer bir hukuk metni, bir hu- kuk devleti savunusu ve de- mokrasi dersi niteliği taşıdığını yazmıştım. O kadar çok okur o metne nasıl ulaşabileceğini sor- du ki, tek tek yanıtlamak yerıne buradan bir internet sitesinın adresini vermeyi yeğliyorum. Eğerwww. aciksite.com.tr ad- resine gırerseniz hem o gerek- çeyi, hem de sitenin şaşılacak kadar zengin içenğine ulaşabi- lir, bana da teşekkür edersiniz. POLİTtKA GÜ1NLÜGÜ HİKMET ÇETtNKAYA BeşAnarşJsönÖyküsü... En büyüğü 25, en küçüğü 21 yaşındaydı... Dört ay önce Uşak'ta Emek Platformu'nun dü- zenlediğı mitingde "Kapitalizme ve Savaşa Hayır" başlıklı, "Uşak Anarşi Otonomu" imzaJı bildiri da- ğıtırken yakalanmışlardı... Muammer Özgür Küçüktekin, Sami Serkan Kazak, Onur Ayaz, Rahmi Tırıl, Ahmet Serkan Tomar polisçe gözaltına alındılar... Polis ağabeyler beş anarşist gencin gizli örgüt üyesı olduöuna karar verdi... Sanıklar fzmir DGM'ye gönderildi ve 3 Arahk 2001 tarihinde tutuklandılar... Gençlerin suçu, 'devleti ortadan kaldırmaya te- şebbüstü' ve bu nedenle gizli örgüt kurmuşlardı... Çünkü onlar 'Uşak Anarşi Otonomu' adına bil- diri dağıtmışlardı... 'UşakAnarşi Otonomu 'demek, 'gizli örgüt' an- lamına gelirdi... Peki 'gizli örgüt' ya da 'gizli çetenin' silahı var mıydı? Olabilirdi!.. Dava dosyasında her şey açık bir biçimde be- lirtilmiştı zaten: "Anarşizm; devleti, hükümeti, özel mülkiyeti, aileyi, dini, netice olarak bütün teşkilatı, kurumla- n, lüzumsuz ve sömürge aleti olarak görerek top- tan kaldırılmasını isteyen, bunun için de savaşıl- masını öngören doktrindır..." Elbet polisin ele geçirdiği, gizli örgüt kurdukla- nnı (!) somut biçimde ortaya koyan belgeler de vardı... Efendisizler, Ateş Hırsızı, Amargi, A. Politika, Bakaya dergılerı... Bazı apartmanlann duvarlarına da şu sloganlar yazılmıştı: "özgürlükSokaktadır", "Eğitime Hayır", "Kapi- talizm öldürür". İlk duruşma 13 Şubat 2002de yapıldı... Meslekleri öğretmen, elektrikçi, kafeteryacı olan anarşist gençler kendilerini savundular... Gençler özetle şöyle dedıler: "Vallahı biz anarşist değiliz. Mitingde sadece bil- diri dağıttık. Üstelik çete filan da kurmadık. Silah- la da hiç işimiz olmadı...." • • • Izmir DGM, yargılama sürecinde Emniyet Genel Müdüriüğü'ne başvurdu: "Mahkememize anarşizm ve Türkiye'de örgüt- lenmesine ilişkin bilgi venlmesi..." Emniyet Genel Müdürlüğü, Izmir DGM'ye 'B.05.1. EGM.4.35.OO. 14.09' sayılı yazıyla 'Anarşist Genç- lik Federasyonu' hakkında bılgi verdi... Ayrıca, Anarşist Gençlik Federasyonu'nun 1997 yılında Türkiye'de örgütlendığini, grubun li- derliğını de Tayfun Gönül'ün yaptığını vurguladı... Bunun üzerine savunma avukatlan, mahkeme he- yetinden Tayfun Gönül'ün dinlenmesini istedi... 3 Nisan 2002'de yapılan duruşmaya Antalya'da yaşayan 44 yaşındaki Tayfun Gönül tanık olarak katıldı... Emniyet Genel Müdüriüğü'nün Anarşist Genç- lik Federasyonu lideri olduğunu söylediği Tayfun Gönül, duruşmada şöyle dedi: "Ben bugüne dek hıçbir şekilde gözetim altına alınmadım. Hakkımda hiçbir zaman kamu davası açılmadı. Grup liderliği yaptığım yolunda bilgi edinmem üzerine mahkemenize ifade vermek istedım. Ben 1986 yılından ben çeşitli yayın or- ganlannda anarşist felsefeyle ilgili yazılaryazmak- tayım. Anarşist Gençlik Federasyonu adı altında illegal örgütün variığından haberdardeğilim. Böy- le bır örgütün kurulmuş olması da söz konusu de- ğildir. Anarşizm bir düşüncedir, felsefedir. Merke- ziyetçilıği reddeder, bağımsızlık yanlısıdır. Bu ne- denle kendı felsefesi içinde merkezi biroforife- ye bağlı, hiyerarşik yapılanma ve örgütlenmeyi kabul etmez. Dolayısıyla illegal örgütlenme düşün- cesıne uymamaktadır. Anarşist düşüncenin her- hangi bir teröre yönelik eylemi söz konusu değil- dir, kendisi terorizme de karşıdır. Ben yargılanan sanıklan tanımıyorum, bu sanıkların iddia edil- diği gibi bir örgüt içinde yer aldıklanna da inan- mıyorum." • • • Beş gencin, sözde Anarşist Gençlik Federasyo- nu lideri 44 yaşındaki Tayfun Gönül'ün ifadesı, sav- cının da isteği doğrultusunda tutukluluk halleri kal- dınldı... Yargılama halen sürüyor!.. Dört ay hapis yartı beş genç... Silahlı çete kurmakla suçlandılar!.. Işin ilginç yanı sözde liderleri dışarıda, kendile- ri içerdeydi... Eğer bir gun sizler de "Kapitalizme ve savaşa hayır" başlıklı bıldıri dağıtırsanız, 'savaşan bir ör- güt üyesi' olarak gözaltına alınıp, tutuklanabilirsi- niz!.. Üstelik Uşaklı beş genç gibi şanslı da olmaya- bilirsiniz!.. Benden söylemesi!.. hikmet.cetinkayaa cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA IRTICANIN KARA YÜZÜ Tüm Dağıtımlarda ve Kitapçılarda G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212—512 42 19 Faks: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear