Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3AYFA CUMHURİYET 16NİSAN2002SALI
HABERLER
DÜNYADA BUGIM
ALİSİRMEN
Öyle Değil Tayyip Bey
Tayyip Erdoğan sağ cenahın yükselen yıldı-
zı olarak tanıtılıyor kamuoyuna. Kimileri de onu
'L'same bin Tayyif:" diye niteliyorlar.
Doğrusu, Tayyip 3ey'e haksızlık ediyoriar.
Çünkü o, sistemte bütünleşmek veya bütün-
leşmiş görünmek içn elinden geleni yapıyor. Tür-
kiye'de sağ siyasetn kâbesi ABD'ye yüz sürü-
)or, Yahudi Lobisi önünde görücüye çıkıyor,
hatta zaman zaman laikliğin içini boşaltan bir
tanımlamayı yapmayı unutmadan, laik düzen-
den yanaymış gibi bile görünebiliyor.
Gerçekten Tayyip Bey sağ kanadın yükselen
yıldızı mı?
Neden olmasın, her seçimden sonra hep,
"Keşke bileğim kıriaydı da, o oyu vermeyey-
dim" diye hayrflanmayı âdet edinmiş olan Türk
halkının duasını kabul etseydi Tann, toplumu-
muzun büyük çoğunluğu çolak gezerdi ve kav-
mimize de, "Çolakoğullan" denirdi.
Çaresizlikten bunalmış olan ve hiçbir zaman
"Nasıl olmalı "soru&jnu soımayıp, hep "Kimgel-
meli"r\\n peşinden koşan birtoplumun unutkan-
lıkla zedelenmiş olan belleği, önünde musibet
olarak gördüğünü değiştirirken, acul davranıp,
eskiden denediğinde ne olduğunu unuttuğu
isimlere yine can simidi gibi sanlıyor bir seçim-
de parlamento dışı bıraktığını, bir sonraki se-
çimde başa güreştırebiliyor.
Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal'ın yükse-
len grafiklerinde bu olgunun büyük payı var.
• • •
Acaba Tayyip Bey'in grafiği tırmanmaya de-
vam ediyor mu?
Bu konuda ciddi kuşkular var. Ama kendi ta-
kımı, görüntüyü abartarak yansıtmayı siyasi he-
sabına daha uygun buluyor.
Ne var ki, Tayyip Bey'in siyasi ufkunda kara
yargı bulutlan dolaşıyor. Öykünün pek uzak ol-
mayan bir gelecekte, ağababası Erbakan'ın-
ki, gibi pek hoş ve parlak olmayan bir biçimde
noktalanması kimseyi şaşırtmayacaktır.
Daha şimdiden çok kişi Tayyip Bey'in politi-
kasınınfinansmanının hangi kaynaklardan, han-
gi birikimlerden sağlandığını soruyor.
Bu konuda ne Erdoğan'dan, ne deyakın çev-
resinden bir açıklama geliyor. Aydınlatıcı kimi
açıklamalar savcılann dosyalannda duruyor.
Helalden söz edenler, politikalannın finans
kaynaklannı açıklayamadıklan sürece, "haram
politika" yaptıklanna geniş kesimleri inandıra-
mazlar.
Tayyip Bey de bu konuya bir türlü açıklık ge-
tirmiyor veya getiremiyor.
O yalnızca, zaman zaman kendini kaybedip,
Kasımpaşa bıçkını ifadesini çağnştıran demeç-
lerle siyasi rakiplerine saldırıyor.
Nitekim son olarak da, Milli Eğitim Bakanı
Bostanooğlu'nu savunurken "HedefBakan de-
ğil, Laik Cumhuriyet'tir" diyen Ecevit'e aynı üs-
lupla saldırdı.
• • *
Bakın Erdoğan Ecevit'e ne diyor:
- Sevsinler seni, Laik Cumhuriyeti savun-
mak Ecevit'e kaldıysa yandık bittik biz...
Bırakın hertürlü yonjmu biryana, bu üslubun
sahibinin 2020'lerin Türkiyesi'ni inşa etmeye
talip olması bile yeterince hazin değil mi?
Acaba Tayyip Bey, Ecevit'in Erbakan'ı ilk ik-
tidar ortaklığına taşıyan kişi olduğunu, o garip
koalisyonun bozulmaması için daha 1970'lerin
ilk yansında Türkiye'nin gündemine oturmuş olan
sekiz yıllık kesintisiz eğitimi sumen attı ederek
25 yıl geriye atmasını mı kastediyor?
Yoksa tayyip Bey, aslında kendi kanadına
özgü bir manevra olan laikliğin içini boşaltma
ve saptırma yöntemini, Bülent Bey'in de bir
gaflet anında benimseyerek, "Biz laiklikten ya-
nayız, ama din ve vicdan özgürlüğüne saygılı
laiklik" diyerek, sanki öyle olmayan bir laiklik var-
mış imajını istemeden yaratmış olmasından mı
hareket ediyor?
Her ne olursa olsun, Tayyip Bey yanılıyor.
Çünkü Türkiye'de laiklik, ne tevhidi tedrisatı
delen sözde laik politikacılara, ne Bülent Bey'e,
ne de "türbanlılardan da oy isteyen" sosyal de-
mokratlara kalmıştır yalnız.
Türkiye'de laikliği koruyacak, polrtikacılardı-
şında kalan, köklü kurum ve kuruluşlar da var-
dır.
Bunu yaşayarak gördük.
Tayyip Bey, bir kez daha yanılıp, 28 Şubat'ın
yalnızca bir kanadına takılıp kalarak, sadece
TSK'yi kastettiğimizi de sanmasın!
RTÜK Yasası'nın iptalini isteyecekler
AKP ve SP'nin
yeni ortaklığı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hükü-
metin, Cumhurbaşka-
nı'na onaylatmak ama-
cıyla ikinci kez Mec-
lis'ten çıkarmaya çalış-
tıgı RTÜK Yasası'nı ip-
tal ettirmek için muha-
lefet partileri şimdiden
Anayasa Mahkemesi
hazırlığına başladı.
AKP Genel Başkan
Yardımcısı Aldf GüDe.
iktidann bu değişiklik
için ısrarlı olmasınm
perde arkasında bazı
pazarlıklann yattığuu
savundu.
Medyada tekelleşme-
yı destekleyeceği,
RTÜK'ün özerk yapı-
sını sona erdireceği, in-
ternete dönük katı kısıt-
lamalar ve basın ceza-
lanndaki yüksek artış
nedeniyle tepki çeken
RTÜK Yasası değişik-
liğinin, 1 yıl aradan son-
ra gelecek hafta
TBMM Genel Kuru-
lu'nda yeniden görü-
şülmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer" in 16 say-
falık veto gerekçeleri-
nin hiçbirini dikkate al-
mayan hükümet, Cum-
hurbaşkanı'na yeni bir
iade olanağı tanımamak
amacıyla tasan üzerin-
de değişiklik yaptırmak
istemiyor.
Muhalefet partileri
AKP ile SPise, yeniden
yasalaşması durumun-
da tasarıyı Anayasa
Mahkemesi'ne götüre-
ceğini açıkladı.flcipar-
tinin yöneticileri, ge-
rekli 110 imzaya ulaş-
mak için işbirliği
yapacaklannı bildirdi.
'Manisalı Gençler' davasmda 4 sanık avukatmm davadan çekilmesi kuşkulan arttırdı
İşkenceyezamanaşımıyoluMANtSA (Cumhuriyet) - Ka-
muoyunda "Manisalı Gençler"
davası olarak bilinen \e gençlere
işkence yapmakla suçlanan 10 po-
lisin yargılandığı davada, 4 sanık
avukatı daha görevden çekildi.
Gençlerin avukatı Manısa Baro-
su Başkanı Serhan Özbek, sanık-
ların ve avukatlarının savunma
hakkını kötüye kullandıklarını
vurgulayarak davanın zamanaşı-
mına uğratılmak istendiğine dik-
kat çekti.
Manisa Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde görülen 37. duruşmaya sa-
nık polislerden sadece LeventÖz-
vez katıldı. Duruşmada sanık avu-
• İşkenceye uğrayan gençlerin avukatı Manisa Barosu
Başkanı Serhan Özbek, sanıklann ve avukatlannm
savunma hakkını kötüye kullandıklannı vurgulayarak
davanın zamanaşımına uğratılmak istendiğine dikkat çekti.
katlan Hülya Ada, Roza Karkan,
Maha Tekİahç ve Talat Tekkjbç
mahkemeye dilekçe vererek dava-
dan çekildiklerini bildirdiler. Du-
ruşmaya katılan sanık polis me-
muru Levent Ozvez, yıllık izinde
bulunduğu için vekillerinin istifa
ettiğinden haberi olmadığını be-
lirtti. Özvez'in, dosyanın Adli Tıp
Kurumu'na gönderilmesi istemi,
daha önce bu konuda karar veril-
diği için mahkeme tarafindan red-
dedildi. Manisalı gençlerin avuka-
tı Manisa Barosu Başkanı Serhan
Özbek, mahkemeye sunduğu 4
sayfalık değerlendirme yazısın-
da. samk polislerin ve avukatlan-
nın savunma hakkını kötüye kul-
landıklannı savunarak asıl amacın
davayı zamanaşımına uğratmak
olduğunu kaydetti.
Duruşmada söz alan Özbek, 6
yılı aşan süredir devam eden da-
vanın, çeşitli gerekçelerle uzatıl-
dığını, gerek Anayasa gerekse
CMUK'un ilgili maddeleri gere-
ğince savunma hakkının kötüye
kullanıldığını söyledı. Özbek, da-
vada sanıklann savunmalarının
elde edılmesinde yaratılan güç-
lüklerin, savunma hakkının kötü-
ye kullanımını kanıtladığmı be-
lirterek şöyle konuştu:
"Bu nedenlerle csasla ilgiK ka-
rar verilerek, sanıklann Yargıtay
Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay 8.
Dairesi kararlanna uygun olarak
cezalandınlnıalanna karar veril-
mesini istiyoruz." Mahkeme he-
yeti. sanıklann yeni avukat tut-
malan için duruşmayı erteledi.
Sezer Baltık
turunda
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer, 5 günlük Balük ülkeleri
ziyaretine Letonya'dan başladı.
Leton>T
a Cumhurbaşkanı Vaira
\lke Freibega ik bir araya gelen
Sezer, görüşmenin ardından yapılan
basın toplanösında u
l ürkiye ile
Letonya, AB'ye tam iiye olma
ereğini paylaşmakta ve bu yönde
kararb adımlar armaktadır" dedi
Sezer, Türidye'ıün, AB üyeliği
konusunda kendisinden önce üye
olması beklenen Letonya, Litvanya
ve Estonya'nın oylarma ihthacı
olacağmı söytedL tki
cumhurbaşkanı daha sonra,
özgürlük amtma çelenk koydu.
Sezer, Letoma'nuı ardından
Litvanya ve Estonya'yı da zi}-aret
edecek.(Fotoğraf: AA)
Yılmaz, Avrupa Birliği'nin terör listesi hatasını yeniden değerlendireceğini söyledi
PKK ve DHKP-C listeye ahmyor
• Avrupa
Konvansiyonu
toplantılanna katılan
Yılmaz, AB
Komisyonu Başkanı
Romano Prodi'nin
haziranda Türkiye'ye
geleceğini açıkladı.
Prodi, Türkiye'ye
resmi ziyarette
bulunan ilk komisyon
başkanı olacak.
BRÜKSEL (Cumhuriyet) - Başba-
kan Yardımcısı Mesut Yıhnaz, terör
örgütleri PKK ve DHKP-C 'nin Avru-
pa Birliği'nin terör örgütleri listesıne
alınacağı yönünde işaretler bulundu-
ğunu söyledi. Yılmaz, AB"nin Türk
kamuoyuna daha fazla güven verme-
si gerektiğini belirterek "Tam üyeBk
perspekrifı vererek çabalanmıza kat-
kıda buhınabinrier" dedi.
AB'nin geleceğinin tartışıldığı Av-
rupa Konvansiyonu toplantılanna ka-
tılmak üzere Belçika'nın başkenti Bü-
rüksel'de bulunan Başbakan Yardım-
cısı Yılmaz, AB Komisyonu Başkanı
RomanoProdi ilegörüştü. Türkiye'de-
ki son gelişmelerin ve Tüıkiye-AB iliş-
kilerinin son durumunun değerlendi-
rildiği görüşmenin ardından bir basın
toplanhsı düzenleyen Yılmaz, Pro-
di'nin haziran ayında Türkiye'ye res-
mi bir ziyarette bulunacağını açıkladı.
Yılmaz, Prodi'nin Türkiye'ye resmi
ziyarette bulunan ilk komisyon baş-
kanı olacağını bildirdi.
Yılmaz, Prodi'yle yaptığı görüşme>-
le ilgili olarak "Bugünkü görüşmede
bir kere daha gördüm ki. uyum «a> ret-
lerimizi ve reform çabalanmızı hızlan-
dınp sonuçlanduırsak AB')i kolay ik-
na edebileceğiz" değerlendirmesini
yaptı. Cuma günü AB Daimi Temsil-
ciler Komıtesı (COREPER) toplantı-
sı olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu top-
lantı sonunda PKK ve DHKP-C'nin.
AB'nin hazırladığı terör örgütleri lis-
tesine dahil edileceği yönünde işaret-
leraldığını söyledi. Yılmaz, "ÇeşMfiyer-
lerden aldığım bilgiler, AB'nin. tki te-
rör örgûtünü listeve almamakla yapo-
ğı hatayı yeniden değerlendireceğini
gösteriyor" dedi.
MHP'NtN 'TERÖR SUÇU' DÎRENİŞl KJRILAMADI
Sınırlı ölüm cezası tasansı
Meclis Başkanlığı'nda
ANKARA (Cumhumet Büro-
su) - Ölüm cezasının; savaş, ya-
kın savaş ve terör suçlan dışın-
da kaldınlarak müebbet hapse
çevrilmesini öngören yasa tasa-
nsı TBMM Başkanlığı'na sunul-
du.
Hükümetin MHP kanadının te-
rör suçlannda idarrun kalkması
yönündeki direnişinin kınlama-
ması üzerine, liderlerinüzerinde
anlaşhğı ilk tasanmn yasalaşma-
sı için düğrneye basıldı. Tasan,
anayasa değişikliğine koşut ya-
sal düzenleme öngörüyor. Buna
göre, anayasanın 38. maddesin-
de yapılan düzenleme kapsamın-
da. "Savaş ve çok yakın savaş teh-
didi hallerinde işlenmiş suçlar ile
terör suçlan için öngörülen ölüm
cezalan hariç olnıak üzere", ve-
rilecek idamlar. müebbet hapse
dönüştürülüyor.
Tasanya göre, TCY'de idamın
müebbet ağır hapis cezasına çev-
rilmesini düzenleyen hükümler
ise aynen korunacak. Getirilen
bir başka düzenlemeyle de ölüm
cezalan müebbet ağır hapis ce-
zasına dönüştürülenler hakkın-
daki hücrede tecrit cezalan iki
kat arttınlarak uygulanacak.
9. CUMHURBAŞKANI İSRAÎL MODELÎ ÖNERDÎ
Partiler arasındaki fark
Pepsi ile Coca Cola kadar
ANKARA (Cumhuriyet Bûro-
su)-9. Cumhurbaşkanı Süle>man
DemireL "Başbakanı halk seçsin"
önerisine açıklık getirdi. Önerdiği
sistemin Israil'de uygulandığına
işaret eden Demirel, parlamenter
sistemin yine yürürlükte olacağını
söyledi.Demirel, dünyada demok-
rasi, pazar ekonomisi ve insan hak-
lan olmak üzere 3 temel ilke oldu-
ğunu belirtirken "Yani bir siyasi
parti ile diğeri arasmdaki fark, PCp-
si Cola ile Coca Cola arasmdaki far-
kainmiştir.Buçerçevıeiçerisinde,pa-
zar ekonomisinegerekeni yapacak-
sınız" dedi. "2. Enerji Arenasrna
katılan Demirel, çıkışta gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı. Bir gazete-
cinin. "Yeni önerinizde başbakanı
da halk seçsin diyorsunuz, bunun
başkantak sLstenıindcn ne farkı var "
sorusu üzerine Demirel, "VIne par-
lamenter sistem vüriirlükte olacak.
Seçime gidildiği zaman henı millet-
vekiOeri hem de başbakan seçile-
cek-Başbakanmkim olacağmı halk
kendisi ta>1n edecek. tsrail yapıyor
bunu.." yanıtını verdi. Demirel,
DTP'nin başına geçecek olan Meh-
met Ah'Bayar'la ilgili soruya yarut
vermeyerek "Ben partiler üstü-
yûm"karşılığını vermekle yetindi.
Yargıç Mehmet Yılmaz
15 milyarliralık
tazminatistemi
• Manisa Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanı Mehmet Yılmaz,
Cezaevlerini lzleme Kuruluna
işkenceci polisler davası
sanıklarını savunan 2 avukatın
seçimiyle ilgili olarak gazetemizde
yayımlanan "Bir garip seçim"
başlıkh haberde, kişilik haklanna
saldınldığıru ileri sürdü.
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
Manisa Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanı Mehmet Yıhnaz, ilde
oluşturulan cezaevlerini izleme
kuruluna, İşkenceci Polisler Davası
sanıklarını savunan 2 avukatın
seçimiyle ilgili olarak gazetemizde
yayımlanan "Bir garip seçiın"
başlıkh haberde, kişilik haklanna
saldınldığı gerekçesiyle, gazetemiz
tmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk ve
sorumlular aleyhine 15 milyar
liralık manevi tazminat davası açtı.
Yılmaz, Manisa 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda,
ağu- ceza mahkemelerinin bir
başkan ve 2 üye olmak üzere
3 kişiden oluştuğunu. işkence
yapma suçlamasıyla yargılanan
polisler hakkında oybirliğiyle
verilen karar sonucu beraat
istediklerini vurguladı.
'Kişilik haklanna ağır sakhrT
Gazetemiz Izmir Temsilcisi Serdar
Kızık'ın yazdığı "lşkenceyi
savunanlar cezaevlerini izleyecek"
başlığının "işkenceden yana
olanlar" anlamında kullanıldığını
savunan Yılmaz, başvuru
dilekçesinde,
tt
Cumhuri)«t
gazetesinde yer alan bu metinde
kişilik haklannı rencide edici ağır
bir saldın olduğu kaçmıunaz
gerçektir" görüşüne yer verdi.
Dilekçede, Yılmaz'm objektiflikten
uzak bir şekilde işkence suçu ile
özdeşleştirildiği öne sürülerek
şöyle denildi: "Basın
özgürlüğünün, basın hak ve
ödevlerinin dışına çıkılarak, haber
verrae ve eleştirnıe yönünden ağır
kusur ile hukuka a>kın
davranılarak da\^cı müvekkilin
kişilik haklanna ağır salduıda
bulunularak, yülarca ülkenin birçok
yargı çevresinde dürüst ve sayguı
bir şekilde yargıçhk yapmış \« şu
anda Manisa Ağır Ceza Mahkemesi
Başkanhğı ve Adli Yargı Adalet
Komis>on Başkanhğı göre\ini
sürdürmekte olan davacı
müvekkilin onuru ve saygnıbğı
kamumTi önünde rencide edilerek
büyük bir eiem ve teessüre itflmiş ve
bu üzüntü eşi ve çocuklanna da
sirayet ederek davacı müvekkilin
maneviyaü hice >ipraûlmıştır.
Hukuka aykın bir şekilde kişilik
haklanna yapdan ve bilhassa da\acı
müvekkilin komımu itibanyla
yapdan saldınnın karşıhksız
kahnaması ve davacı nıü\ ekkih'n
manevi zararuun karşılanması için
işbu tazminat davasuu açmamız
kaçınılmaz ve zorunhı omıuştur."
Yılmaz, İlhan Selçuk. Sorumlu
Yazüşleri Müdürü Fikret İDdz ile
Izmir Bölge Temsilcisi Serdar
Kızık aleyhine açtığı davada, 15
mih/ar lira manevi tazminat istedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Ali Baransel anılannı yazıyormuş.
lyi ediyor. Bizde anı geleneği yeni ge-
lişiyor. Alı Baransel gıbı, Türkiye'nin
son 30 yılında önemli olaylara tanık
olmuş bir insanın anılannı yazması, bil-
mediğimiz birçok gizli kalmış olayı da
ortaya çıkarabilir. Hep bırlikte merak-
la bekleyeceğız.
Ali Baransel'ın anılanndan bazı kı-
rıntılar gazete sayfalarına yansıdı.
Bunlardan en çok ilgiyi çekeni de 12
Eylül asken darbesinin 5 yöneticısi
olan generaller üzerine yapılan espri.
Öykü gazetelere yansıdığına göre ta-
mamını yeniden aktarmanın bir gere-
ğı yok. Özetle, Şilı'de sosyalıst Al-
lende'yi CIA desteğiyle deviren ve
onu öldüren diktatör General Pinoc-
het, "Cunta kurmak, turşu kurmak-
tan daha kolay. Çünkü turşu kurmak
için en azından 20 tane hıyarbulmak
gerekir. Halbukı cunta kurmak için
üç tane hıyar bulmak yeterli" diyor.
Bir gazeteci de 12 Eylül'ün en ha-
raretli döneminde bu öyküyü yayım-
lıyor. OsıradaTürkiye'deki askeri dar-
'Beş Hıyar Meselesi'
beyapan cunta üyelerinın sayısı beş-
ti. Alı Baransel endişe ıçinde gazete-
nin kupürünü Kenan Evren'e götü-
rüyor ve tepkisinı merak ediyor. Ke-
nan Evren'in cevabı ilginç: "Bunda
alınacak bir şey yok Baransel, adam
beş hıyar dememiş ki" diyor ve kah-
kahayı basıyor. Evren'in cevabı sem-
patik. "Hıyar" sözcüğünün Ispanyol-
cası da bizdeki gibi hakaret içeriyor
mu bilmiyorum. Belli ki içeriyor.
• • •
Eleştiride hakareti sevmem. Yazı-
larda, en sevmediğim insana bile ha-
karet etmeyi doğru görmem. Acıma-
sız diktatörlere bile verilecek cevabın
birdüzeyı olması gerektiğine inanınm.
Bu nedenle 12 Eylül cuntacılarına da
"hıyar" denmesınden yana değilim.
Zaten onlara "hıyar" diyerek bir yere
de vanlamaz. Sorun onların hıyar olup
olmaması da değildir zaten.
12 Eylül, bu ülkenin bitmeyen acı-
sı. Hâlâo beş insanın hazırlattığı ana-
yasa ile yönetıliyoruz. Eğer bir haka-
ret söz konusu olacaksa. o hakarete
en çok layık olan, 12 Eylül Anayasa-
sı'nı ve 12 Eylül'ün yarattığı kurum-
ları değiştiremeyen, Türkiye'nin bir
turlüdemokratikülkeleriçindeyeral-
masını sağlayamayan bizlerız.
Kenan Evren ve dört arkadaşının
hangi koşullardadarbeyaptğmı ve ne-
yi amaçladığını şimdi daha iyi biliyo-
ruz. Onlar çok bilinçli bir planın par-
çası olarak parlamenter sistemi orta-
dan kaldırdılar ve Türkiye'nin belini
doğruItamayacağı bir karabasan ya-
rattılar.
Türkiye, "hıyar" tartışmalanyla oya-
lanmak yerine, bir cuntanın yaptığı
tahribatı 22 yıldır neden temizleye-
mediğini sorgulamalı. 12 Eylül aske-
ri darbesine giderken bu ülkede çok
önemli aydınlar yok edildiler. Bunlar
arasında ülkenin en önemli gazeteci-
si Abdi Ipekçi, bu ülkenin en yürek-
li savcılanndan Doğan Öz, en karar-
lı emnıyet müdürlerinden Cevat Yur-
dakul. profesörlerımizden Ümit Do-
ğanay, Cavit Orhan Tütengil, Bed-
ri Karafakioğlu gibi çok değerlı isim-
ler vardı. Bu cınayetler neden işlen-
mışti? Bu değerii ınsanlarımız neden
yok edilmışti? Askeri darbenin hazır-
lanmasında bu cınayetlerin azmetti-
ricileri ne kadar rol oynamıştı? Bu so-
ruların cevabını bulduk mu? Örneğin
Doğan Öz cinayetinin ve Abdi Ipek-
çı cinayetinin kilit isımleri neden ya-
kayı sıyırdılar? Bu cinayetlerin örtbas
edilmesiyle 12 Eylül askeri darbesı
arasında bir bağ yok muydu?
• • •
Bu ülke, kanlı birgeçmışesahip. Bu
kanlı geçmışın arasında bir yerde du-
ruyor 12 Eylül. Hiçbir şeyi sorgulaya-
madık. Önemli birçok olayın arkasın-
daki gizi aydınlatamadık. öyle oldu-
ğu içindir ki Türkiye bir türlü belini
doğrultamıyor. Hiçbir temel sorunu-
nu çözemiyor. Çünkü karanlık. ka-
ranlığı guçlendiriyor. Yunanistan'la
yanşta neden geri kaldığımız üzerin-
de bıraz düşünelim. Yunanistan'da
askeri darbecilerin başına gelenlerı
okuyup oğrenelım. Cuntanın liderle-
ri 28 yıldır cezaevindeler. Hiçbirinden
unlü ressam çıkmadı. Hiçbirı önemli
sergilerin vetoplantılann açılışına ka-
tılmıyor.
12 Eylül darbecilerine "hıyar" de-
nir mi, denmez mı tartışmasını çok na-
if buluyorum. Ama bızler hıyar mıyız,
değıl miyiz üzerinde düşünmekten
yanayım.
Bu ülkeyi mahvedenleri hâlâel üs-
tünde tutuyoruz. Bızı geri bir ülke ol-
maya mahkûm edenlenn önünde hâ-
lâ el pençe dıvan duruyoruz.
Aziz Nesin'e "Türk milletinin yüz-
de 6O'ı apfa/" dediği için birçoğumuz
kızmıştık. Bugünkü duruma bakınca
birçok insan, Aziz Nesin az bile söy-
lemış, deyıp hayıflanıyor. Ne dersiniz?