23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
- NİSAN 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER DEVRİMDEN, EVRİME.. TURHAN SELÇUK MUHTEREM ^ «ENPİNlZı' BoVi-E İ3/ZÎ DURUST TABİATU İSTANBUL EFENDİSÎ HARIKULADE MACERALARİ 32 KISIM TEKMİLİ BİRDEN İstanbul Belediye Sarayı'ndaki güçlendirme inşaatı mimari ve arkeolojik tahribatlarla sürdürülüyor... Saraydadeprem oyunlanOKTAY EKİNCİ İstanbul'daki Hilton Oteli'yle birlik- te mimandeki "uluslararası üslubun*" ilk 5raeklerinden olan "Belediye Sa- rayı" binasında "güçlendirme" ge- rek;esiyle teknik ve kültürel tahribat yapılıyor. Binanın betonarme taşıyı- cı ve bölme-duvar sistemlerindeki "özgün bütünselliğin" yok edildiği onanm ve tadilatlann yanı sıra. bod- rum ve temel katlanndakı yeni kazı- larda rastlanan "arkeotojik" kalıntıla- nn da "akıbetinden" haber alınamı- yor... Inşaatın ihale edildiği "Kozova" ve *ML Arslan" şirketlerince binanın ori- jinal dekoratif malzemelenne verilen zarann, yeniden aynı cins ve türdeki kaplamalarla giderilmesine yönelik denetim de belediye yönetimince önemsenmiyor. Böylece, Türkiye'de belediye binalanna "saray" denilme- si geleneğini başlatmış olan ve sade- • Depreme karşı güçlendirmek için "yoğun bakıma" alınan istanbul Belediye Sarayı'nda 1953'teki yanşmayla elde edilen orijinal proje özellikleri yok ediliyor; yeniden kazılan bodrumdaki inşaatta da arkeolojik doku gözetilmiyor. ce İstanbul için değil ülkemiz için de her yönüyle bir "20. yözyıl mirası" niteliği taşıyan kamusal mimarlık ör- neği yapı, tarih ve sanat bilincinden yoksun bir "arabesk" tamiratın kur- banı oluyor... Yanşma projesndi Belediye Sarayı bınası, Saraçhane Parkı"nın karşısındaki tarihi "Suriçi" bölgesinehâkimbirnoktada, 1953'te açılan yanşmanın birincisi yüksek mi- mar Nevzat Erol'un projesiyle inşa edildi. Sadece "Baüh" kimliği've *mo- dern" estetiğiyle değil, 1950 sonrası politikalanndaki ünlü "küçük Ame- rika olma" hevesinin de "mimaride- kjyansunasuıa" özgün bir örnek oluş- turduğu görüşü nedeniyle aynca "ta- rihsel bdge" değeri taşıyor. Ne var ki 20. yüzyıhn ortalannda böylesine çok özel tasarlanmış bir mi- marlık ve mühendislik gösterisi, şim- di 21. yüzyıldan artık yıl alınmaya başlanan "daha ileri" bir dönemde bi- le "daha geri" yöntemlerle ortadan kaldınhyor. İnşaatı üstlenenler, bina- nın mutlaka korunması gereken per- de cephelerini ve bölmelerinı yıka- rak yerine "piyasaişi apartmanlarda- ki" gıbi "sıradan hığja duvariar" örü- yorlar. Aynı özgün sistemde yine mi- mariyi de belirleyen hertürlü döşeme ile özel tasarlanmış kolonlann da ben- zer bir w yenDeme"(!) ile farklı ve "ka- ba" bir değişikliğe uğradıklan gözle- niyor... Büyükşehir belediyesi yetkilileri uymalan zorunlu olan Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince. proje mü- ellifınden yine bu tür "mimarinin özü- nü ve orijinalliğini değiştiren" müda- halelerin iznini "açıkça" almalan ge- rektiğini unutmuş görünüyorlar. Ko- ruma Yasası'na göre de "sit" alanının göbeğindeki bu bodrum inşaatı için ön- ce yeterli düzeyde bir arkeolojik son- daj kazısı ve bundan çıkacak sonuç- la birlikte Koruma Kurulu'nca veri- lecek izne baglı olarak "müze arke- ologlan denetiminde" sürebilecek uy- gulamayı "makine de kuDanmadan" titiz bir dikkatle yapmalan gerekiyor. Ne var ki bu yasal kuralın da gerek- tiği kadar titizlikte yerine getirilme- diği, uzun süredir yeni bodrum kazı- lan yapılmasına rağmen hâlâ en ufak bir arkeolojik bulgunun bile "ortaya çıkmamış" olmasından anlaşılıyor. Oysa bulunulan yer 2600 yıllık kent tarihinin merkezi ve çevredeki hemen her inşaat kazısında çıkan kalıntılar- la da açıkça belii ki bu binanın alh, ay- nı zamanda zengin bir tanhsel biriki- mi banndınyor... Para akıtılıyor Işte böylesine bir kültür ve bilim dışı anlayışla sürdürülen "güçlendir- me" inşaatı, aynı zamanda adına "res- torasyon"!!) denilen gösterişli bir de- korasyon uygulamasını da içeriyor. Ve, bunun için neredeyse yeni bir bi- nanın yapımına yetecek kadar yük- sek düzeyde harcamalar yapılıyor. Be- lediye için Çağlayan'da inşa edilecek yeni "Büyük Saray" binası ile şim- dikindeki birimlerin nasıl üleştirileceği bilinmediğinden harcalamalann sının da belirlenemiyor. Yine altın madeni... İZMÎR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Altın madenlerinın yol açtığı çevre kir- liliğinin bir örneği Papua Yeni Gine"de ortaya çıktı. Papua Yeni Gine'nin Lihir adası üzerinde 1997 yılında üretime baş- layan altın madeninin atıklannı denize boşaltması nedeniyle balık nüfusunda gözle görülür bir azalma olduğu belir- tiliyor. Avustralya'dayayımlananSydney Morning Herald gazetesinin internette yer alan haberine göre, madenden deniz yüzeyinin 125 metre altına borular ara- cılığıyla yılda 110 milyon metreküp si- yanür ve diğer kimyasallarla kirlenmiş atık boşaltılıyor. 20 milyon ton katı atık ise her yıl Luise Limanı'na atılıyor. Van Gölü kurtarılacak MtVASE tLKNUR Dalyan ve Köyceğiz Çe\Te Koruma Projesi kapsamında yapılan antma tesis- lerinin açılışı için bölgeye gelen Turizm Bakanı Fevzi Aytekin, Tuz Gölü ve Dal- yan-Köyceğız koruma projelerınden sonra sıranın Van Gölü'ne geldiğinı belirterek "Bu tür yaünmlar zamanında yapıhrsa anlamı\'ar'' dedi. Aytekin. 55 milyon do- larlık Van Gölü"nü kurtarma projesini Avrupa Yatınm Bankası'na gönderdikle- rini ve kredi sözü aldıklannı açıkladı. Göcek'te basın mensuplanyla sohbet eden Aytekin. Göcek'in altyapısı ve ka- nalizasyonunun yapıldığını söyledi. Çevre projeleri için 30 milyar Euro'nun Avrupa Yatınm Bankasf nda beklediğı- ne ve cıddi projeler için bu kredilerin alı- nabildiğine dikkat çeken Aytekin, **\ap- ügımız projelerie AB'den 2.5 milyon do- lariık kredi sağladık, Bu yaünmlaryapd- dıkça köstek olan çevrelerin destek vere- ceklerine inamvorum'' dedi. Siyanür siyaseti kirletti Mimarlar Odası. Bergama'da, yargı karanna karşın siyanürlc arün işlctnıeciliğine devam edil- mesi yönünde abnan Bakanlar Kurulu karannı "ulosal bir talihsizlik'' olarak değeıiendirdi. Mi- marlar Odası Merkez Yönetim Kurulu tarafin- dan yapılan açıklamada. yönericilcrin Berga- ma'yla ilgili yargı kararlan karşısında takmdık- lan umursamaz tavnn, siyanürie yaratılacak çev- re kirlingindeııçok dahaağırbir zehirlenmeyi hu- kuk devletine bulaşüracağı beJirtOdL Başkanın 41 yıl hapsi isteniyor .\NTALYA (AA) - An talya Ağır Ceza Nlahke- mesi Savcılığı, aralann- da Beiek Belediye Baş- kanı Yusuf Mecek'in de bulunduğu 28'i turuklu. 48 sanık hakkındaki ıd- dianamesini hazırladı. Savcı, Başkan Mecek'in 7 ayn suçtan 25 ile 41 yıl arasında hapis cezasına çarptıntmasını istedi. Antalya Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı'nca hazırlanan 7 sayfalık ıd- dianamede 28'i tutuklu 48 sanığın "NitetikHzim- meL Dıaleye fesat kanşür- mak, kamuya ait binayı kasten >*akmak, cürünı iş- lenıek için teşekkül ohış- turmak ve bu suçlara işti- rak, özel sahte fatura dü- zenlemek, görevi kötüye kullanmak, sahte resmi evrak tanzhn ermek ve bu suça iştirak" suçlanndan TCK'nin202, 205. 219, 240, 313. 342 ve 370'in- ci maddeleri gereği ceza- landınlmalan talep edil- dı. İddianamede yer alan suçiamalar nedeniyle 25 yıl ile 41 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptınl- ması istenen Belek Bele- diye Başkanı Mecek'in memuriyetten sürekli ola- rak men edilmesi gerek- tiği de belirtildi. TEŞEKKÜR Beni yeniden sağlığıma ka\aışturan Prof. Dr. CENGİZ KUDAY'a Doç. Dr. PAMİR ERDİNÇLER'e Dr R4KAN HAMMOĞLU'na Dr ERCAN TÜRECİ'ye Başhemşire HURİYE ÖZTÜRK'e, Yoğun Bakım Servisi çalışanlanna ve Nöroşirüıji Servisi hemşirelerine; hastalığım süresince yakın ilgisini esirgemeyen Prof. Dr. SEBATİ ÖZDEMÎR'e teşekkür ederim. SERKAN YILDIZ İZMtR 10. ASLİYE HUKUKIVL4HKEMESİ EsasNo:2001 315 Davacı Sinan Yena! vekili tarafından davalı S. S. İKTİSAT KENT KONUT YAPI K.O- OP. aleyhine açılan itirazın iptali davasında, DOKLZÇEŞMELER 24 2 BUCA lZMlR adresinde bulunan davalı S. S. İKTİSAT KENT KONUT YAPI KOOP.'nin adresıne tebligat yapılamadığından ilanen da\etiye teb- Imine karar verilmiş olmakla; Yukanda ad ve adresi yazılı davalının İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEME- Sl'nde yapılacak olan 30.05.2002 günü saat: 09.45'tekı duruşmasmda hazır bulunması veya kendisini bir \ekil ile temsil ettirmesi aksi halde duruşmalann yokluğunda devam edeceği hususu tebligat yerine geçmek üzere ilanen teblığ olunur. 28.3.2002. Basın: 19727 ADANA 2. İŞ \L4HKEMESt'NDEN Sayı: 2001 230 Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili Av Yasemin Demir tarafından davalılar 0>ak İnşaat AŞ. Adana Çimento Sanayi AŞ. Seyhan Makina San Tıc. Ltd. Ştı.. N. Erdal Yücesan. Süleyman Özkan ve Abdulkadir Aydın aleyhine açılanriicuantazmi- nat davasının mahkememızde görülmekte olan duruşmasmda: Davalılardan Abdulkadir Aydın adına davetıye tebliğ edılememiş olup. emnıyetçe de yapılan araştırmada adı geçenın adresi tespit edilememiş olmakla. davalı Abdul- kadir Aydın adına davetnenın ilanen teblığine karar verilmiş olmakla: Duruşma günü olan 22.5./ 2002 günü saat 10.00'da mahkememızde yapılacak olan duruşmaya bizzat veya bir vekil ile katılması. duruşmaya gelmediği takdırde yargılamaya yokluğunda devam edileceğı davalı Abdulkadir Aydın adına davetiye yerine geçerlı olmak üzere ilanen teblig oîunur. 1.4.2002 Basın: 20244 MALATYA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 2001 459 Esas Davacı Toros Başeğmez vekili Av. N'ecati Karabay tarafından davalılar Özel As- lantepe llköğretım Okulu, Ali Zencirli. Bayram Kısa \e tş Bankası A.Ş. Akpınar Şu- besi aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara kararı gereğince. Mahkememizin 2001 459 Esas sayılı iş bu dava dosyası ile iş bu dava dosyası ile birleştinlen yine mahkememizin 2001 460 Esas sayılı dava dosyalan yönünden bütün aramalara raömen teblige yarar açık adresleri tespit edile- meyen davalılardan ÖZEL ASLANTEPE İLKÖGRETlM OKLLL ile ALİ ZEN- ClRLl'ye dava dilekçesi teblığ edilemediğınden teblıgatın ilanen yapılmasına, duruş- manın 24.4.2002 günü saat 09.06'ya bırakılmasına karar verıldığinden. HLMK'nin 509 ve 510'uncu maddeleri gereğince ıbraz etmek istedıkleri delılleri ile birlikte du- ruşmaya gelmedikleri takdirde aynca gıyap karan tebliğ edılmeksızın duruşmanın gıyaplannda sonuçlandınlacagı dava dilekçesinın tebliği yerine seçerli olmak üzere Îİa'nen duvurulur. 24.12.2001."Basın: 62 KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ&KULÜBÜ Aile Semınen-6 "ÇOCl KLUKTA AVRILIK, K.\MPLAR, VAS TITMA \ E KORKULAR" Katılımlı Anne Baba Forıımu Sunuş: Dr. Erdal Atabek Yer. Kırmızı Balık - FENERBAHÇE 14 Nısan 2002 - Pazar 12 00 - 14.00 (llgi duyan herkes çağnlıdır.) 0-6 yaş - Bostancı 0-6 yaş - Mecıdıyeköv 3-12 >aş - Fenerhâhçe e-nûl: kinnûibtlik ; saperooliie.com «*n.ldnaİ2ilnSk.coııı 0 216 AV 16 36 Telefaks: 0 216 366 14 31 0 212 213 15 8S Telefals 0 212 213 T 40 :Telefaks 02164146261 KONYA 3. ASLİYT HUKUK M.\HKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001 35 Esas 2002 186 Karar Da\acı Hanıfe Koğan vekili Av. Isa Tanoğlu tarafın- dan da\alı Mehmet Koğan aleyhine açılan boşanma da- \ası sonunda. daialı Mehmet Koğan adına çıkartılan davetiyeler bila tebliğ iade edildiği. bilahara gazete ile ilanen tebliğıne karar venldiğı. dava sonunda: Konya ili. Meram ılçesı. Çanklar köyü. cılt: 109. ha- ne: 10'da nüfusa kayıtlı davacı Ali ve Razıye kızı, 1933 doğumlu Hanife Koğan ile davalı Himmet ve Emet oğ- lu. 1935 doğumlu Mehmet Koğan'ın M.K.'nin 166. maddesı uyarınca şıddetli eeçimsizlık nedenı ile BO- ŞANMALÂRINA, Peşin alınan harcın ılam harcından mahsubu ile baki- ye 1.720.000 TL. harcın davalıdan tahsiline. Avukatlık asgarı ücret tarifesi nazara alınarak 175.000.000 TL.\ekâlet ücretınin davalıdan tahsıli ile davacı vekilıne venlmesıne, Davacı tarafından yapılan 198.580.000 TL. mahkeme masrafının davalıdan tahsilı ile davacıya verilmesine dair Yargıtav yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin vüzüne karşı. dava- lının yokluğunda açıkça anlatılan ış bu karar aşağıda is- mi yazılı da\alıya ilanen tebliğ olunur. 27.3.2002. Dava- lı: Mehmet Koüan. Himmet oâlu. 1935 doâumlu, Sağlık Mahallesi. 285"Sokak. No 50\lersin. Basın: 19763 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Sonun Başlangıcının Başlangıcı... Özel radyo ve televizyonlarla gazeteleri yakından il- gilendiren yasatasansı önceki gün Türkiye Büyük Mil- let Meclisi Anayasa Komisyonu'ndan aynen geçirildi. Yasanın komisyonda görüşülmesi ve kabulü önem- siz olmalıydı ki toplam günlük satışı 3 milyon dolayın- da olan gazetelerin en az 2 milyon okuru, gelişmeler konusunda bilgi edinemediler. 500 bin dolayındaki okur da yasa ile iyi şeylerin getirileceğini öğrenerek mut- lu oldu. Acaba neler olmuştu? Söz konusu tasarı, radyo ve televizyonlarla ilgili il- kelen yeniden düzenliyor. Basın Yasası'ndaki beyan- name vermeye ilişkin kimi yükümlülüklerin yerine ge- tirilmesinin savsaklanmasına öldürücü tutarda para ce- zalan öngörüyordu. Gerek radyo ve televizyonlara gerekse gazetelere getirilen yüksek tutardaki para cezalan önemli vergi matrahı kaybı yaratacağı için gelir ve kurumlar vergi- si yasalannda yapılacak değişiklikle bu cezalann gi- der gösterilmemesi de sağlanmak isteniyordu. Bu nedenle söz konusu yasa dört ayn yasada de- ğişiklik yapılmasını amaçlıyordu. • • • Söz konusu yasa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 7 Haziran 2001 günü kabul edilmiş ve 4676 yasa nu- marası ile Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulmuştu. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı yasayı 18 Haziran 2001 günü 16 sayfalık bir gerekçe ile bir kez daha gö- rüşülmek üzere iade etti. Bakanlar Kurulu yaklaşık dokuz ay bekledikten son- ra yasayı hiçbir değişıklik yapmadan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne "aynen yasalaştırılması" istegi ile gönderiverdi. Çünkü değişıklik yapılsaydı, Sayın Cumhurbaşka- nı'nın yasayı yeniden geri gönderme hakkı doğacak- tı. Anlaşıldığına göre ve nedense bu durum siyasal ik- tidarın işine gelmiyordu. Anayasada yazılı olması ve Avrupa Biriiği için hazır- lanan Ulusal Program'da da söz verilmesine karşın hu- kuk devleti ilkesi bir kez daha "kanun devleti" olarak kalma alışkanlığına kurban ediliyordu. Tartışılması bile gereksiz bir olgu. Hukukla siyaset karşı karşıya geldiğınde siyaseti tercih ederseniz ka- nun devleti; hukuku tercih ederseniz hukuk devleti olursunuz. Tercih sizin, ama bu yaklaşımın zorluklannı çeken yurttaşlann tercihine katlanmak gıbi bir zorunluluğun sandıkta karşınıza dikileceği gerçegini de kulak ardı etmemek gerek. • • • Bir kez daha yineleyelim. Yasa yürürtüğe girdiğinde bağımsız yaygın medya da dahil yerel ve bölgesel medya için tehlike çanları çalmaya başlayacak. Yü- rürlükteki uygulamayla, yasada öngörülen para ceza- lannı şöyle bir karşılaştnrsak yaklaşımın çelişkilerini ör- nekleyebılir. Siyasal Partiler Yasası'na göre bir partinin genel merkez yönetımindeki değişikliği Içişleri Bakanlığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na süresinde bildir- mezseniz ödeyeceğiniz para cezası 84 milyon liradır. Şayet bir ilçede gazete çıkanyorsanız ve değişen ya- zıişleri müdürünü süresinde beyanname ile kaymakam- lığa bildirmezseniz cezası en az 3.5 milyar lira ile 10 milyar lira arasında olacaktır. Bu tutar da yalnız 2002 yılı için geçerlidir. 2003 yılı cezası, Maliye Bakanlığı'nın belirleyeceği yeniden değeriendirme oranı kadar ar- tacaktır. Benzer yaklaşım, hukuk sistemine aykın ola- rak tazminat cezalan için 10 milyar liralık bir taban be- lirienmesinde de görülmektedir. Tazminat, adı üzerinde yapılan haksız bir saldın so- nucu yarablan maddi ve manevi zarann giderilmesi ama- cıyla hukuk sistemine alınmıştır. Yargıtay da bu konuda. hakkaniyet ötçülerini göz önü- ne alan içtihat kararlan vermiştir. Yasa, hukuk sistemine aykın bu yeni hükümle ye- tinmemiş, hâkimlere güven duyulmadığının birgöster- gesi olarak değerlendirilebilecek "zorunlu bilirkişilik" kurumunun oluşturulması ılkesıni de hukuk sistemine eklemiştir. Hâkim yapılan tazminat başvurusu için du- ruşma günü belirlerken başvurudaki "hakaret" iddi- asının geçerli olup olmadığı konusunda görüş bildire- cek bilirkişiyi de tayin edecektir. Yasanın adı "Radyo ve Televizyonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Kanun, Basın Kanunu, Gelir Ver- gisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nda Deği- şiklik Yapılmasına Dair Kanun", ama Ceza Muhake- meleri Usulü Yasası ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Ya- sası'nı da değiştirmeyi amaçladığı açık. Acaba Enver Paşa'nın "yok kanun, yap kanun" mantığına geri mi dönüyoruz? oerincfS cumhuriyet.com.tr Durmuşun vakfının geliri kesildi Suda hologram işlemine durdurma ANKAR\ (Cumhuri- vet Bürosu) - Ankara 5. Idare Mahkemesi. Sağhk Bakanı Osman Dur- muş'un Türk Sağlık Eği- tim Vakfı'na (TÜRK- SEV) kaynak aktanlma- sını sağladığı gerekçesiy- le eleştirilmesine neden olan, damacanalarda sah- lan sulann kapaklanna "hologramh shrink" ko- nulması işleminin yürüt- mesini durdurdu. Davacı şirketlerden birinin avuka- tı Sermin Gürfoüz. karan değerlendirırken, "Sağhk Bakanı Osman Dur- muş'ıın kumcusu ve de başkanı olduğu vaknn bu yoldan elde ettiği gelir ke- silmiş olacaktır" dedi. 5. Idare Mahkemesi, ba- zı içme suyu dağıtım şir- ketlerinin açtığı davada, Sağlık Bakanlığı'nın, tü- keticilerin yanılgıya düş- memesi ve izinli sulann izinsiz sulardan ayırt edil- mesi amacıyla getirdiği uygulamarun yürürmesi- ni durdurdu. Mahkemenin, oybirli- ğiyle aldığı karann gerek- çesınde polikarbonatlı da- macanlarda "hologramh shrink" uygulamasıyla içilebüir sulann temiz, gü- venli ve sağhklı tüketil- mesinin sağlanmasının amaçlandığı belirtilerek, "Hologramlıshrink,pofi- karbonath damacanülar- da bir güvenfikbelgesi ola- rak gösteribnekte, değişjk kaütedeki markalarda su- lann aynı giivenflirlikteol- duğu mesajı verflerek, tü- keticinin yanıltıtmasına ve sabcdarm da ek mali kül- fetyüklenmesinesebebiyrt verdiği açıkolup bu haÜy- le huknka u> gunluk gö- rülmemiştir" denildi. M.Ü. Iletışim Fakültesi'nden almış olduğum 1998 tarihli geçici mezuniyet belgesini kaybettim. Hükümsüzdür. İPEK YEZD.4Nİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear